Uygulamalı Psikoloji \ 4-5
Ali Murat Alparslan, Seher Yastıoğlu, Mehmet Ali Taş Pragmatizm akımının önerdiği yolda yürüyerek oluşturulan bu eser, doğrudan sahanın sesine kulak vererek sistematik bir derleme ile sunulan, günümüz yöneticilerinin çalışanlarını nasıl mutlu edebileceklerine dair açık bir reçete niteliğindedir. Bu reçete; işyeri mutluluğunun ne anlama geldiği, çalışanları mutlu ve mutsuz eden yönetici davranışları, çalışanları mutlu eden geri bildirimlerin özellikleri ve doğrudan geribildirim söylemleri (kelime ve cümleler) ve arzu edilen yönetici erdemlerine dair 2000 kişinin üzerinde yapılan ve keşifsel nitelik taşıyan araştırmalar ile oluşturulmuştur. Bu yüzden sahadaki yöneticilere katkısı oldukça güncel gerçekler üzerinedir. Bu çalışmanın oldukça önemli bir katkısı da çalışan mutluluğu/ıyi oluşu üzerine araştırma yapan/yapmayı düşünen araştırmacılaradır. Keşifsel bir bakış açısına sahip olan araştırmalarımız; önemli boyutlandırmalar, modellemeler ve isimlendirmeler oluşturmuştur. Tüm bu bulgular, nicel araştırmalarla; nice yeni modellemelere, ölçek geliştirme çalışmalarına ve teorik zeminlere altyapı niteliğindedir.
Bu yüzden eserin güncel olarak sahanın nabzı ile, teorik bir zemin dahilinde, sistematik boyutlandırmalar üretmesi, hem sahaya hem de akademik araştırmalara somut katkılar sunmaktadır. Mutluluğun performanstan öte insan için, insanlık için üretilmesi ve paylaşılması dileği ile...
Ayşe Kaya Göktepe Tarihsel geçmişimize baktığımızda çeşitli toplulukların, benliğimizin en güçlü yanı olan duyguları ifade etmek için bir sanat formu olarak müziğe başvurdu­ğunu görmekteyiz. Müziğin dinî duyguların bir ifade biçimi olarak tercih edilmesi de karşımıza çıkan bir diğer durumdur. Yahudilik, Hristiyanlık dinlerinde ve çeşitli grupların (Süryani, Rum, Ermeni, Presbiteryen) dinî geleneklerinde müzikal uygu­lamalar göze çarparken İslam dini ve Türkiye özelinde beş vakit okunan ezan, hac ve umre ibadeti esnasında melodik ton ile söylenen tesbihat, Mevlevi tarikatının sema ayinleri, müziğin ve dinin günlük yaşamda iç içe geçmiş formlarına birer örnektir. Tolstoy'a göre ”Sanat, ne keyiftir ne avuntu ne de eğlence; sanat, yüce bir iştir. Sanat insan yaşamında bilinçli bilgiyi duygulara aktaran organdır”. Gerek kolektif dinî değerlerin taşıyıcısı olarak gerekse dinî tecrübe im­kânı sunması bakımından psikoloji ile iç içe geçmiş dinî müziğin insan psikolojisi üzerinde meydana getirdiği etkiler, merak uyandırıcı niteliktedir. Bu yüzden iç içe geçmiş olan din ve psikoloji ilişkisinden hareketle dinî içerikli müziğin uzun süreli bir müzik terapi çalışmasına konu edinilme­si, bu çalışmayı özgün kılan niteliklerden birisidir.
Bu çalışmada; müzik terapinin hem Avrupa'da hem de Türkiye'de gelişim tarihçesi, müzik terapide kullanılan yaklaşım ve modeller, müzik terapi yöntemleri ve uygulama prensipleri detaylı bir biçimde işlenmektedir. Literatürdeki güncel araştırma bulguları ışığında müzik terapinin etkileri ve kullanım alanları incelenmektedir. Ayrıca müzik terapi konusuna ilişkin geniş bilgiler sunmasının yanı sıra müzik terapi ve din ilişkisi ile dinî içerikli müzik terapi konusunda dünyada ve Türkiye'de yapılmış güncel araştırmalara yer verilmesi, bu çalışmayı özgün kılan niteliklerinden bir diğeridir.
Anıl Özge Üstünel, Ayca Aksu, Bahar Tanyaş, Betül Kanık, Büşra Alparslan, Cağatay Çoker, Doğa Eroğlu-Şah, Elif Ünal, Emir Üzümceker, Fatih Köseoğlu, G. Deniz Derin, Gonca Soygüt Pekak, Hale Bolak Boratav, Hilal Peker-Dural, Latif Karagöz, Mehmet Karasu, Pelin Karakuş Akalın, Sami Çoksan, Sercan Balım, Sercan Karlıdağ̆, Umut Şah, Yasin Koç Her biri kendi alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanan "Nitel Araştırma Yöntemleri: Psikoloji Uygulama Örnekleriyle" başlıklı bu eserde; yazılı metinler, konuşma içerikleri ve görselliğe dayalı uygulamalarla insan deneyimini temsil etmenin çeşitli biçimleri ele alınmaktadır.
Kitapta; nitel yöntemlerin tarihsel gelişimi ve Türkiye'deki kısa tarihi, nitel araştırmanın temelleri, nitel verinin elde edilme sürecindeki temel nitelikler, nitel araştırmada klasik veri toplama teknikleri, nitel çalışmalar için çevrim içi materyaller ve paket programları, tematik analiz, şablon analizi, yorumlayıcı fenomenolojik analiz, gömülü teori, anlatı analizi, söylemsel psikoloji ve konumlandırma teorisi, eleştirel söylemsel psikoloji, eleştirel söylem analizi, fotoanlatı yöntemi, vaka çalışması ve feminist nitel araştırma konuları kuramsal olarak açıklanmakta ve uygulama örnekleriyle okuyucuya sunulmaktadır.
Nitel yöntemler, psikoloji ve ilişkili alanlardaki bilgi üretim süreçlerinde hem başlı başına bir yöntem olarak hem de araştırma sürecinin bir parçası olarak kullanılmaktadır. Bu açıdan sosyal bilimler alanındaki öğrenciler, araştırmacılar, uygulayıcı/eğitmenler için oldukça güçlü bir potansiyel sunmaktadır.
Ayda Tekok Kılıç, Banu Değirmencioğlu, Banu Elmastaş Dikeç, Barışhan Erdoğan, Beril Yaffe, Bernis Sütçübaşı, Ceren Hıdıroğlu Ongun, Çiğdem Ulaşoğlu Yıldız, Deniz Büyükgök, Derya Durusu Emek Savaş, Elif Yıldırım, Elvin Doğutepe, Emel Erdoğan Bakar, Ezgi Ildırım, Ezgi Soncu Büyükişcan, Gökçer Eskikurt, Gülin Kaça, Hale Ögel Balaban, Hatice Kafadar, Itır Kaşıkçı, İnci Birincioğlu, Jbid Dursun Uncu, Öget Öktem Tanör, Pınar Uysal Cantürk, Pınar Yiğit, Sanem Sultan Yörük Öner, Selin Akdere, Selin Yağcı Kurtish, Serra Şandor, Simay İkier, Simge Şişman, Şükriye Akça Kalem, Tuğçe Şentürk, Tülay İzmitligil, Zeynep Gültekin Ahçı, Zeynep Küçük Günümüzde, beynin yapısı ve işlevlerini anlamaya yönelik araştırmaların sayısı arttıkça, bu alanda disiplinler arası birliktelik önem kazanmıştır. Beyin ve davranış arasındaki ilişkiyi inceleyen bir bilim dalı olan nöropsikoloji, disiplinler arası kavşakta yer alan önemli bir alandır. Bu alanın temel ölçüm araçlarından birisi olan ve bilişsel işlevlerin geçerli ve güvenilir olarak değerlendirilmesini kapsayan nöropsikolojik değerlendirmenin temel nöropsikoloji araştırmalarında kullanılmasının yanı sıra klinikte, ayırıcı tanıdan tedavi ve rehabilitasyonun düzenlenmesine kadar kullanım alanları oldukça genişlemiştir.
Psikolojinin bu özel uzmanlık alanını güncel araştırma bulgularına dayanarak kapsamlı bir şekilde ele alan bu kitap, nöropsikoloji ve nöropsikolojik değerlendirme ile ilgili farklı konularda araştırma yapan ve deneyimi olan akademisyenler ile klinik nöropsikologların çok boyutlu perspektifinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Kitapta, özellikle teorik konuların uygulanmasına dair net bir anlayış oluşturmak için hem değerlendirme hem de rehabilitasyonla ilgili klinik konularla bağlantılar kurularak teori ve pratik arasındaki boşluğun doldurulmasına açık bir vurgu yapılmaktadır.
Kitabımızın; nöropsikoloji ve nöropsikolojik değerlendirme alanında sınırlı olan Türkçe alanyazına katkıda bulunmasını, kendini bu alanda geliştirmek isteyen psikoloji bölümü lisans ve yüksek lisans öğrencileri için temel bilgi sağlamasını ve nöropsikolojik değerlendirmenin kullanıldığı çeşitli alanlarda çalışan profesyoneller için güncel bir başvuru kitabı olmasını umuyoruz.
Koray Akkuş, Belemir Şule Samar, Gamze Kılıç, Serap Tekinsav Sütcü Obezite, son yıllarda yaygınlığı giderek artan ve çeşitli psikolojik ve fiziksel hastalıklarla yakından ilişkili olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Obezitesi olan bireyler diyet ve egzersiz gibi çeşitli tedavi yöntemleri sayesinde kilo verebilmelerine rağmen yeniden kilo alımı yaygın bir sorun olmaya devam etmektedir. Tedavi yöntemlerinin uzun vadede etkilerinin görece düşük olması, psikolojik faktörlerin de tedavi süreçlerine dâhil edilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bu kitabın temel amacı, ülkemizde de oldukça yaygın olan kilo sorununa yönelik bir tedavi programı geliştirmektir. Bu bağlamda kitap üç bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde obeziteyle ilgili güncel bilimsel alan yazın özetlenmiştir. İkinci bölümde hem ilgili alan yazından hem de kitabın yazarlarının uygulama deneyimlerinden hareketle tedavi programının uygulanmasında göz önünde bulundurulması gereken faktörler açıklanmıştır. Üçüncü bölümde ise obezitenin tedavisine yönelik geliştirilen bilişsel davranışçı grup terapisi detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Yazarlar tarafından gerçekleştirilen etkililik çalışması sunulan tedavi programının obezitesi olan bireylerin kilo vermesine yardımcı olduğunu ve elde edilen kazanımların tedavi sonrasında da devam ettiğini göstermektedir. Kitabın kilo sorunu olan bireylerle çalışan profesyonellere yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Torrey A. Creed, Jarrod Reisweber, Aaron T. Beck Okul ortamlarında Bilişsel Terapi (BT) uygulamalarına yönelik ilk kısa özlü kılavuz olan bu kitap, detaylı bir şekilde ele alınan olgu örnekleri ve uygulamaya dönük klinik araçlar içermektedir. Aralarında BT'nin kurucusu olan ünlü Aaron T. Beck'in de yer aldığı yazarlar, bilişsel modele anlaşılabilir bir giriş sunmakta ve spesifik terapötik teknikleri sergilemektedirler. Stratejiler, terapiye kendini adamış ergenler, kolay bir şekilde olgu formülasyonu oluşturmak ve 6-12. sınıflar arasında sıklıkla karşılaşılan klinik sorunlara çözüm bulmak amacıyla açıklanmıştır. Okul temelli BT'nin zorlukları ve ödülleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Kolay kullanım için büyük punto ve kolayca çoğaltılabilmesi için tam açılabilir formatı ile kitap, 16 çoğaltılabilir dinleyici kopyası, çalışma çizelgesi ve form içermektedir.

“Okul deneyimlerine ve araştırmalarca kanıtlanmış terapötik tekniklere dayalı olarak hazırlanan bu kitap, pratik açıklamalar, olgu çalışmaları ve çoğaltılabilir materyaller içermektedir. Öğrencilerin sosyal, duygusal ve akademik başarılarını olumsuz yönde etkileyebilecek davranışlarda neden bulundukları gibi zor bir soruyu ele almaktadır. Daha önemlisi, sistematik olarak, öğrencilerin dünyayı algılama ve etkileşim tarzlarında daha sağlıklı ve üretken değişimler yaratabilmeleri için gerekli donanımı kazanmalarını sağlayacak somut stratejiler sunmaktadır.”
Jerry McMullen, PhD,
Okul psikoloğu/davranış yönetimi danışmanı, Exton, Pennsylvania

“Olgu örnekleri okuyucuya ergenlerle etkili bilişsel terapinin tüm yönlerinde oldukça açık ve etkili bir şekilde rehberlik eder. Dahası, kitap, tipik ortamlarda bilişsel tedavi tekniklerinin nasıl uygulanabileceğine ilişkin belirgin öneriler sunar. Bu kaynak, tüm okul psikologlarının ve danışmanlarının kitaplığında bulunması gereken bir kaynaktır.”
Diane Smallwood, PsyD,
Okul Psikoloji Programı, Philadelphia Osteopatik Tıp Fakültesi

“Yazarlar, ergenlerle terapi alanındaki en son gelişmeleri sunmakta ve bu gelişmelerin okuldaki “gerçek yaşamlara” nasıl uyarlanılabileceğini göstermektedirler. Yazarlar, klinisyeni olgu kavramsallaştırması boyunca adım adım yönlendirmekte ve klinik çalışmalar açısından esnek, pratik ve etkili bir kılavuz görevi gören bir dizi farklı tedavi tekniği tanımlamaktadırlar. Bu yaklaşım eşsiz ve son derece ilgi çekicidir.”
Mark A. Reinecke, PhD, ABPP,
Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Bölümü, Northwestern Üniversitesi

“Creed, Reisweber ve Beck, ergenlerle birlikte çalışan zihin sağlığı uzmanlarını yakından ilgilendiren bu olağanüstü kitabı hazırlamışlardır. Yazarlar, okul ortamlarında bilişsel terapiyi uygulamayı açık bir şekilde adım adım tanımlamalarının yanı sıra açıklayıcı zengin içerikte kısa öyküler sunmaktadırlar. Yazarlar ek olarak okul temelli pratisyenlerin sıklıkla karşılaştıkları genel tedavi engellerini ele alarak bu sürecin uygulanabilirliğini güçlendirmektedirler. Bu kitap, zengin değerlendirme ve tedavi çalışma çizelgeleri ve yardımcı materyaller sunmaktadır. Mutlak sahip olunması gereken bir kitaptır.”
Christopher A. Kearney, PhD,
Psikoloji Bölümü, Nevada Universitesi, Las Vegas
Asiye Dursun, Ayfer Summermatter, Bircan Ergün Başak, Duygu Çavdar Yağan, Elif Çimşir, Ezgi Ekin Şahin, Ferhat Bayoğlu, Pınar Kütük Yılmaz, Yıldız Kurtyılmaz Dünya Sağlık Örgütüne göre ruh sağlığı, bireylerin stresle baş etmelerini, yeteneklerinin farkında olmalarını, verimli öğrenmelerini, etkili çalışmalarını ve üretken olmalarını sağlayan zihinsel iyilik hâlidir. Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi ruh sağlığı, bireylerin; kişisel, sosyal, mesleki ve ekonomik gelişimini doğrudan etkilemekte ve refah düzeyinin ayrılmaz bir parçası olarak görülmektedir. Öğrencilerin yaşamları ile ilgili kararlarında etkili seçimler yapabilmeleri için ruh sağlığı gelişiminin desteklenmesi gerekmektedir. Okulda ruh sağlığı hizmetleri, psikolojik danışmanların koordinatörlüğünde ve psikososyal destek programları yoluyla yürütülmektedir. Buna bağlı olarak okul psikolojik danışmanlarının ruh sağlığı ile ilgili farkındalık sahibi olması, risk oluşturabilecek belirtileri tanımlayabilmesi ve önleme ve müdahale çalışmalarındaki rollerine dair bilgilerinin geliştirilmesi gerekmektedir.
Okul Ruh Sağlığı Hizmetlerinde Güncel Konular ve Öneriler kitabı okul psikolojik danışmanlarının; zorbalık, göç, kriz ve travma, kayıp ve yas, intihar, bağımlılık ve psikolojik ilk yardım ile ilgili bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu kitapta, okul ortamında sıklıkla karşılaşılan ve öğrencilerin ruh sağlığı gelişimini etkileyen olumsuz yaşantılar hakkında detaylı bilgiler sunularak bu tür yaşantılar ile karşılaşıldığında uygulanabilecek hizmetler, stratejiler ve programlar tanıtılmıştır.


Christopher A. Sink, Cher N. Edwards ve Christie Eppler Bu kitapta, psikolojik danışma grubunun oluşum aşamasından başlayarak her kademeye yönelik açıklamalar, özel ihtiyaçlı öğrenciler için yapılması gerekenler ve çok kültürlü uygulamaya kadar her türlü konu adım adım sunulmuştur. Bu nedenle kitabın okul psikolojik danışmanlarına, okullarda grupla psikolojik danışma ve uygulamaları konusunda tam bir yol gösterici olma özelliğine sahip olduğu söylenebilir. Kitabın dilinin sade, anlaşılır olması ve sunulan örneklerin zenginliği kitabı ayrıca çekici kılmaktadır. Kısacası, Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında eğitim gören ve/veya mesleğe yeni başlamış veya halihazırada bu alanda çalışan psikolojik danışmanların bu kitaptan faydalanacakları yönler bulunacaktır.
Sue Dockett - Bob Perry Okula geçiş hem eğitimsel hem de politik alanlarda ele alınan önemli ve tartışmalı bir konudur. Eğitimsel açıdan okula geçiş, daha sonraki akademik ve sosyal başarı ile ilişkilendirilmektedir. Politik açıdan ise çocukların okul için hazır olmaları ve okul ile eğitim sistemlerinin küçük öğrencilerini destekleme becerisi, eğitimde fırsat eşitliğini ve eğitimsel çıktıları destekleme girişimlerinin odak noktasını oluşturmaktadır.
Dockett ve Perry bu süreçte yer alan herkesin algılarına, beklentilerine ve deneyimlerine odaklanarak okula olumlu geçişle ilişkili karmaşık bir dizi konuyu incelemişlerdir.
Okula Geçiş kitabı, Avustralya’da yapılmış
Okula Başlama Araştırma Projesinin
(Starting School Research Project) süregelen bulgularından yararlanmakta ve bu bulguları kapsamlı bir şekilde sunmaktadır. Ayrıca kitap, bu projeden elde edilen bulguları Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Asya’daki diğer araştırmacıların bulguları ile karşılaştırarak aralarındaki farkları ortaya koymaktadır. Sonuç olarak bu kapsamlı ve araştırmaya dayalı
Okula Geçiş kitabının, erken çocukluk eğitimi alanında çalışan araştırmacılar, bu alandaki uygulamacılar ve okul öncesi öğretmenliği öğrencileri için çok değerli olacağı düşünülmektedir.
Feridun Balcı Akademik başarıya odaklı eğitim sistemimiz, öğrencilerin sosyal yaşam becerilerinin gelişmesine izin vermemektedir. Bu durum gelecekteki mesleki ve aile yaşantılarındaki ilişkilerini sağlıklı yönetebilmelerini engellemektedir. Ne yazık ki akademik becerilerin gelişmiş olması sosyal becerilerin de gelişmiş olacağı anlamına gelmemektedir. Akran arabuluculuk eğitimleri öğrencilerin yaşadıkları anlaşmazlıklardan kaynaklı ortaya çıkan olumsuz duygularını yönetilebilmeleri için değerli bir fırsattır. Okullarımızda öğrencilerimizin duygusal okuryazarlık becerilerini geliştirerek onları yetişkin yaşamına hazırlayabiliriz.
Okullarında fark yaratmayı amaçlayan “maceracı eğitimcilere” katkı yapabilmek umuduyla…
Aslı Tunca, Ayşe Aypay, Bilge Sulak Akyüz, Dilek Gençtanırım Kurt, Emine Durmuş, Emir Tufan Çaykuş, Fatma Dilek Tel, Mehmet Ertuğrul Uçar, Mustafa Eşkisu, Özlem Çakmak Tolan, Seval Kızıldağ Şahin, Tansu Mutlu Çaykuş, Zekeriya Çam Günümüzde PDR lisans programlarında seçmeli ders olarak yer verilen Okulda Ruh Sağlığı, geçmişte öğretmen okullarında ve öğretmen yetiştiren bütün eğitim kurumlarında zorunlu ders olarak okutulmuştur. Bu da ruh sağlığının korunmasında ve geliştirilmesinde okulun rolünü göstermektedir.
Okulda Ruh Sağlığı kitabının her bölümünün, kendi alanında uzmanlaşmış, o konuyla ilgili araştırmaları ve yayınları olan geniş bir akademik kadro tarafından yazılmış olması takdire değer. Bu konuların Okulda Ruh Sağlığı seçmeli dersinin içeriğiyle örtüşmesi de ayrıca belirtilmesi gereken bir diğer husus. Genel olarak bireyin ruh sağlığını etkileyen faktörler ve özellikle de okul ortamında ruh sağlığını etkileyebilecek durumlar bu kitapta ayrı başlıklar hâlinde “okuyucu dostu” bir yaklaşımla ele alınmıştır. Öğrencilere ve alanda çalışan uzmanlara yararlı olacağını umuyorum.
Kitabın yazarlarından birçoğu ile yollarımızın önce öğrenci-öğretim üyesi olarak daha sonra meslektaşlarım olarak kesişmiş olması benim için bir onur ve ayrı bir mutluluk kaynağı. Her birinin ne kadar titiz ve özverili çalıştıklarına bizzat tanık oldum. Bu yazar ekibinin böyle iyi bir iş çıkarmış olması benim için hiç şaşırtıcı olmadı. Okuyucuların da benzer düşüncelerle kitabı okuyacaklarından eminim.
Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş
Ahmet Togay, Dilek Gençtanırım Kurt, Dünya Baz, Ekrem Sedat Şahin, Emine Feyza Aktaş, İrem Şahin Yoluk, Melike Koçyiğit Özyiğit, Muharrem Koç, Nilüfer Ş. Özabacı, Osman Zorbaz, Özge Can Aran, Özlem Ulaş Kılıç, Selen Demirtaş Zorbaz, Seval Kızıldağ Şahin, Sümeyye Derin, Zerrin Bölükbaşı Macit Okulun eğitim hayatındaki yeri ve önemi hala içinde olduğumuz COVID 19 pandemisi sürecinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Okulların fiziki binalardan çok daha fazlası olduğu hem öğretmenler ve öğrenciler hem de ebeveynler tarafından iyice fark edilmiştir. Ayrıca değişen toplum ve günümüz koşulları öğrencilerin duygusal, sosyal, akademik olmak üzere birçok alandaki ihtiyaçlarını farklılaştırmış ve değiştirmiştir. Böylece okullarda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin de değişen günün ve toplumun koşullarına uygun olabilecek şekilde güncellenmesi ve düzenlenmesi gerekliliği doğmuştur. Bu kitabın okullarda çalışan psikolojik danışmanlar için bir rehber ve öğretmenler için “ortak bir rehberlik anlayışı” kazandırma konusunda etkili olabilecek bir kaynak, aynı zamanda üniversitelerde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans programlarında ve öğretmenlik programlarında öğrenim gören öğretmen adayları için yararlı bir kılavuz olacağı düşünülmektedir. Kitapta okul psikolojik danışmanlığı ve rehberliği alanının gelişimi, okul psikolojik danışmanlarının yeni rol ve işlevleri ve hizmet alanları, öğrencilerin güncel rehberlik ihtiyaçlarını ele alan konular, okul psikolojik danışmanlığı mesleğinin gelecekteki durumu ele alınmaktadır.
Ahmet Şirin, Ali Karababa, Bülent Dilmaç, Çiğdem Demir Çelebi, Durmuş Ümmet, Halil Ekşi, İlkay Demir, K. Gamze Alçekiç Yaman, Marilena Z. Leana Taşcılar, Mustafa Otrar, Müge Yüksel, Nur Demirbaş Çelik, Şeyma Arslan, Tuncay Akıncı, Volkan Avşar, Zehra Eminoğlu Okullarda Rehberlik ve Psikolojik Danışma kitabı, psikolojik danışman ve öğretmen adayları hedef kitleyi oluşturacak şekilde hazırlanmıştır. Toplumlarda yaşanan psikolojik, sosyal ve ekonomik değişikliklerin, toplumu oluşturan bireyleri de etkisi altına alması kaçınılmazdır. Bu süreç, okullardaki öğrenci davranışlarını da etkileyebilir. Okullarda çalışan psikolojik danışman ve öğretmenlerimizin, öğrencilerde ve yaşadıkları sorunlarda oluşan farklılıkları iyi gözlemleyip bu doğrultuda önlemler alabilecek beceriye sahip olmaları beklenmektedir. Eğitimin ayrılmaz bir parçası olan öğrenci kişilik hizmetleri bağlamında okullarda düzenli bir şekilde planlanabilecek pek çok çalışma bu kitap aracılığıyla mümkün olabilir. Eğitim ortamına uyum ve eğitsel sorunlar ile öğrencileri geleceğe hazırlama rolünü üstlenen okullarımızda mesleki yönlendirme çalışmalarına ilişkin içerik de bu ihtiyacı karşılar niteliktedir.
Ayrıca kitap, içerik ve konuların ele alınış biçimi açısından psikolojik danışman ve rehber öğretmen adayları için de kaynak vasfını taşımaktadır.
Ayşegül Özsolak, A. Dolunay Sarıca, Ömer Karaman, Selen Demirtaş Zorbaz, Seval Kızıldağ Şahin, Asiye Parlak Rakap, Elif Ulu Ercan, Hatice Epli, Melda M. Erbaş, Meltem Dursun Bilgin, Nergis Canbulat, Semra Uçar, Şule Baştemur, Kemal Özbolat, Mehmet Nurullah Akkurt, Hanife Kahraman, Muhammed Musab Aslan, Umut Haydar Coşkun Bu kitap, okullarda sunulan ruh sağlığı hizmetlerine yönelik rehber niteliğinde destekleyici bir kaynaktır. Pandemi dönemi ve sonrası okullarda ruh sağlığı hizmetlerine duyulan ihtiyaçlar dikkate alındığında sunulan hizmetin kapsamı ve niteliği daha da öne çıkmaktadır. Bu ihtiyaç da göz önünde bulundurularak okullarda ruh sağlığını etkileyen faktörler ve sorumluluklara, okullarda sunulan ruh sağlığı yaklaşımlarına, okullarda çocuk ve ergenlerle psikolojik danışmaya, okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise, yükseköğretim dönemlerinde ruh sağlığı hizmetlerine, özel eğitime ihtiyaç duyan ve dezavantajlı bireylerde ruh sağlığı hizmetine, okul ve aile ikliminde riskli durumlara ve kriz durumlarında ruh sağlığı hizmetine, okullarda kültüre duyarlı ruh sağlığı hizmetine, pandemi ve sonrası okullarda ruh sağlığı hizmetine, okullarda sunulan ruh sağlığı hizmeti bağlamında etik ve hukuk konularına yer verilmiştir. Her bir bölümde bölümün doğasına da bağlı olarak öğrenme hedeflerine, yer yer vaka örneklerine, gelişim dönemi bilgilerine, öğrenme sürecini aktif kılabilecek paylaşımlara yer verilmiştir. Okullarda çalışan meslek profesyonellerine, okullarda çalışmayı hedefleyen ruh sağlığı hizmeti sunmaya aday bireylere ve ruh sağlığına ilgi duyan tüm bireylere temel bir başvuru kaynağı oluşturması dileğiyle…
Aykut Günlü, Ayşe Gök Uslu, Binaz Bozkur, Birsen Şahan, Erdal Hamarta, Faika Şanal Karahan, Firdevs Savi Çakar, İzzet Parmaksız, Rukiye Konuk Er, Selim Gündoğan, Suat Kılıçarslan, Tuncay Oral, Yasemin Yavuzer, Yasin Yılmaz Okullarda sık karşılaşılan problemlerin anlaşılması, müdahale yöntemlerinin geliştirilmesi ve ruh sağlığının iyileştirilmesi konusu önemli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü ruh sağlığı yerinde olan bireyler, kendileri ve çevreleriyle uyum içerisindedirler. Okul yaşamı içinde karşılaşılan problemlerin tanımlanması ve müdahale süreçlerinin anlaşılması için kullanılabilecek olan bu kitap, on iki bölümden oluşmaktadır. Kitabın birinci bölümünde okullarda ruh sağlığının genel tanımına yer verilmiştir. İkinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde ruh sağlığını etkileyen faktörlere; üçüncü bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan akademik problemlere; dördüncü bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan sosyal ve duygusal problemlere; beşinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan yeme bozukluklarına; altıncı bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan dijital problemlere; yedinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan davranışsal problemlere; sekizinci bölümde özel eğitimde ruh sağlığına; dokuzuncu bölümde okullarda ruh sağlığını korumada yönetici, eğitimci, uzman ve aile rollerine; onuncu bölümde okullarda ruh sağlığı ve konsültasyon uygulamalarına; on birinci bölümde okulda kriz ve krize müdahale sürecine; on ikinci bölümde okul temelli önleme müdahalelerine yer verilmiştir. Bu kitap; okul psikolojik danışmanları, psikoloji öğrencileri, psikolojik danışma ve rehberlik öğrencileri, ruh sağlığı çalışanları ve tüm eğitimciler için kaynak kitap olarak katkı sağlayacaktır.
Maggie Kline Travma döngüsünü durdurun, yıkıcı davranışları ele alın ve sınıfınızda nörobilim temelli bir yaklaşımla güvenli ve besleyici bir okul ortamı yaratın.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 32 milyondan fazla çocuk, travma semptomlarından muzdariptir. Bazıları, ihmal, istismar, kayıp gibi olumsuz çocukluk çağı deneyimleri (ACE) yaşarken bazıları, tıbbi travma ya da sosyal adaletsizlik gibi durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Toksik travmatik stres, hem beynin hem de bedenin yapısını ve işlevlerini şekillendirmekte ve bu da kaygı, hiperaktivite, agresyon, kapanma, dışa vurma gibi duygu ve davranışlar ile öğrenmeyi engellemekte ve sınıfta kaos ortamı oluşmasına neden olmaktadır.
Aile terapisti, travma uzmanı, okul psikoloğu ve eski bir öğretmen olan Maggie Kline, travma kaynaklı davranışları tanımanızı ve bu davranışları tersine çevirmeniz için bütün beyin ve kalp merkezli araçlar sunarak öğrencilerinizin desteklenmiş ve güvende hissetmelerini sağlıyor. Kendine özgü yol haritası, aşağıda yer alan konuları öğrendikçe tüm okulu saran olumlu sonuçlar elde etmenize yardımcı olacaktır:
• Travmanın bilişsel, duygusal ve davranışsal zorluklara yol açarak çocukların beynini nasıl etkilediği,
• Tepkiselliği yeniden düzenlemek için kanıta dayalı somatik, ilişkisel ve bilinçli farkındalık müdahaleleri,
• Empati, iş birliği ve ait olmayı destekleyecek şekilde K-12 sınıflarının nasıl düzenleneceği,
• Farklı geçmişlere sahip çocukların kendilerini güvende, değerli ve iyi hissetmeleri için sosyal eşitlik uygulamaları,
• Doğal ve insan kaynaklı felaketlerin ardından esnek dayanıklılığı geri kazanmaya yönelik somut adımlar.
Gülşen Filazoğlu Çokluk Orak hücre anemili olmak günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyebilecek pek çok sıkıntıya neden olabilmektedir. Bu nedenle, tedavi yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik olmalıdır. Kendi kendine yönetim müdahaleleri, semptomları hafifletmek ve daha iyi yaşam kalitesi elde etmek için etkili başa çıkma stratejilerinin edinilmesini veya geliştirilmesini teşvik eder.
Kronik bir hastalıkla günlük olarak başa çıkmayı öğrenmek ve kendi kendine yardım etmek artık kronik hastalıkların psiko-eğitim yönetiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu kitabın yazılmasında temel amaç, orak hücreli kişilerin Orak Hücre Hastalığı ile yaşamayı ve ağrı krizini yönetme yetilerini arttırmaktır. Kitap orak hücre anemisini yönetme ve onunla başa çıkma gücünüzü geliştirme, ağrı krizleri için etkili başa çıkma stratejilerini ve orak hücre anemisinin sizi nasıl etkilediğine dair anlayışınızı geliştirme konusunda bir rehber niteliği taşımaktadır.
PETER SENGE, NELDA CAMBRON, McCABE, TIMOTHY LUCAS, BRAYAN SMITH, JANIS DUTTON, ART KLEINER Öğrenen okulun getirdiği teorik bilgiler ile karşı karşıya kalan eğitimciler, öğrenme disiplinlerini hayata geçirmek için kollarını sıvadıklarında şu sorular ile yüzleşmektedirler:
“İlk etapta ne yapmamız gerekir?
Kendi kadromuz içerisinde sistematik farkındalık veya kişisel ustalık anlayışını nasıl yaratırız?
Öğrenme disiplinleri deneyimi, öğrenciler için denemeye değer mi?
Bu beceri ve uygulamaları, mevcut müfredatımıza ve bize empoze edilen tüm değişikliklere nasıl entegre ederiz?
Ne tür bir öğrenen sınıf ya da okul yaratmak istediğimizi nasıl anlarız?
Dışarıdan gelen baskılara karşı ne yaparız?
Nasıl başlarız?
Nereden başlarız?”
Benzer sorulara cevap bulmak isteyenler için şunları söyleyebiliriz:
Hiçbir kitap bu soruları eksiksiz olarak yanıtlayamaz. Ancak elinizdeki bu kitap, uygulanabilir ve etkin yöntemler sunabilir. Çeşitli devlet okulları, özel okullar, eğitim bölgeleri, yüksekokullar ve üniversitelerdeki eğitimcilerin deneyimlerine ve araştırmalarına dayanan stratejiler bu kitapta bulunmaktadır. Ve size, kendi stratejinizi nasıl geliştireceğinizi gösterebilir. Ebeveynler, öğretmenler, eğitim yöneticileri, uzmanlar, politikacılar ve öğrenciler öğrenen bir okul oluşturmak için birlikte hareket edebilecekleri bir rehber olarak bu kitaptan yararlanabilirler.
Örgütsel öğrenmenin yöntem ve araçlarını benimseyen ve bunların altında yatan teorileri anlamaya çalışanlar, değişim için daha önceden fark edemedikleri kadar çok kaldıraca sahip olduklarını ve nasıl bir değişim istediklerini daha iyi anlıyorlar. Son derece zor; fakat çok önemli bir görevle karşı karşıyayız. Gitgide karmaşık hale gelen bir dünyada yaşayacak öğrencilere hizmet edecek okullar üzerinde yeniden düşünmek için bu kitap bir başlangıç olabilir.
Yararlı olması dileği ile…
Alan Pritchard - Routledge Çoğu öğretmen, çocukların öğrenmelerinin ilerleme kaydetmesi için fırsatlar sunma konusunda yetenekli olsa da genellikle bu süreçte arka planda yer alan teoriyi tam olarak anlamamaktadır. Öğretmenler, günümüzde öğrenme süreci ve bireysel öğrenme tercihleri hakkında bilinenlerin içyüzünü anlayarak bilginin, kavramların ve becerilerin etkili bir şekilde edinimini sağlayacak durum ve yaşantılar oluşturma konusunda daha donanımlıdırlar.
Öğrenme Yolları günümüzde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır ve tamamen güncellenmiştir. Öğrenmenin gerçekleştiği, öğretmenlerin öğretim ve planlamalarında kullanabilecekleri yolların, yöntemlerin iç yüzünün daha iyi anlaşılması sağlanmaya çalışılmaktadır. Aşağıdakiler bu kapsamda değerlendirilmektedir:
öğrenmeye genel bir bakış
davranışçılık ve teorinin temelleri
bilişsel ve yapılandırmacı öğrenme
çoklu zeka kuramı
öğrenme stilleri
öğrenme güçlükleri
nöropsikolojinin etkisi
teorinin uygulamayla ilişkisi
Öğretmen adayları, öğretmenler ve çeşitli nedenlerle öğrenme ile ilişkisi olan tüm ilgililer için yazılmış olan Öğrenme Yolları, daha ileri düzeyde çalışmalar yapmayı amaçlayan ve konuya giriş ihtiyacı hisseden öğrenciler için değerli bir başlangıç görevi görür.

Alan Pritchard; Warwick Üniversitesi, Warwick Eğitim Enstitüsünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Matthew H. Olson, B. R. Hergenhahn, Pearson Öğrenmenin Kuramları kitabının yazarları Matthew H. Olson ve B. R. Hergenhahn tüm kuramlar hakkında çok fazla kaynak tarayarak, çok değerli seçkiler yaparak bu eseri alandaki öğrenci ve akademisyenlere sunmuşlardır.
Bu kitap, ABD ve diğer ülkelerde öğrenme alanında en değerli kitaplardan biri olarak kabul görmektedir. Eserde, öğrenme psikolojisi ve kuramları hakkında ülkemizde şimdiye kadar çevrilmiş ve yazılmış kitaplardan çok farklı bir bakış sunulmakta ve çok üst düzeyde analizler yapılmaktadır. Her bölümde, öğrenmenin temel kuramları açıklanırken bölümün sonunda kuramın öğrenme alanına getirdiği katkılar ve kuramla ilgili eleştiriler hatta zaman zaman kuramcının kendi kuramına yönelik eleştirileri de sunulmaktadır. Ayrıca, hemen akabinde her kurama farklı katkılar sağlayan diğer kişilerin görüşlerine de yer verilmektedir.
Yalnız eski kuramlara değil, öğrenmeye daha farklı bakışlar getiren yeni yaklaşımlara da bu kitapta yer verilmiştir.
Öğrenmenin Kuramları kitabı, öğrenme alanında büyük bir boşluğu dolduracak ve eğitim fakültelerinin bütün bölümlerinde lisans öğrencileri için; psikoloji bölümlerinde hem lisans, hem yüksek lisans, hem de doktora öğrencilerinin eğitimleri sırasında yararlanabilecekleri en temel kaynaklardan biri olacaktır.
Robert F. DeVellis, Sage Kişilik örüntülerini belirlemek, var oluşundan bu yana psikolojinin uğraşları arasında olmuştur. Başlangıçta zekâyı değerlendirmeye yönelik ortaya çıkan psikolojik testler, günümüzde sadece psikolojinin değil sağlık, sosyal ve eğitim bilimleri gibi birbirinden oldukça farklı alanlarda çalışan uzmanların da odağında yer almaktadır. Bu sebeple de Türkçede ölçek geliştirmeyi anlatan eserlerin var olması önem taşımaktadır. Yurt dışında ölçek geliştirmeyi anlatan önemli isimlerden olan Robert F. DeVellis, Ölçek Geliştirme: Kuram ve Uygulamalar kitabını onlarca yılın deneyimiyle geliştirmiştir. Özellikle psikolojik testlere yönelik ABD’de merkezlenen, uluslararası akademik ve uygulayıcı uzman çevresinde otorite olarak kabul gören, sağlık ve kişilik psikolojisi alanında ölçme araçlarını geliştiren, uygulayan ve dağıtan kurumlardaki deneyimleri, ölçek geliştirmede adım adım referans çerçevesi geliştirilmesine katkı sağlamıştır. Bu yüzdendir ki Türkçeye çevrildiği zamanda kitaba yapılan uluslararası atıf sayısı yaklaşık olarak on bindir. Böylece günümüzde birbirinden oldukça uzak coğrafyalarda, pek çok farklı disiplinde ölçek geliştirme amacıyla çalışmalar yürüten uzmanların başucu kaynağı niteliğini korumaktadır.
Ölçek geliştirme, adım adım ve her adımının iyi planlanması gereken bir iştir. Kitap, ölçek geliştirmeyi en temel düzeyden şu an hâlihazırda klasik test kuramı ve modern test kuramının en ileri düzey olarak kabul edilen işlemlerine kadar getirmektedir. Temel ölçek geliştirme süreçlerinin yanında, ölçek geliştirme sonrasında ölçeğin taşıması gereken kullanışlılık, geçerlik ve güvenirlik kanıtlarının nasıl aranacağına yönelik ipuçları sunan kitap, ayrıca yapısal eşitlik modellemeleri ve madde tepki kuramı hakkında da kapsamlı, aydınlatıcı bilgiler sunmaktadır. Kitap, ölçek geliştirme sürecinde kuramsal temelin önemini detaylı bir şekilde anlatarak tipik hataların önüne geçme konusunda detaylı bilgiler içermektedir. Bu güçlü özellikleriyle, ölçek geliştirmeyi kolay, anlaşılır ve zevkli bir süreç hâline getirmektedir.
Ahmet Erkasap, Beliz Ülgen, Çağrı Acarol, Emel Güler Yılmaz, Esra Atilla Bal, Gözde Yılmaz, Hatice Toruntay, Mehmet Sağlam, Murat Yolsal, Nurgül Keleş Tayşir, Türker Tuğsal Çağdaş yönetim yaklaşımlarını takip eden, uygulayan tüm örgütlerde; en değerli varlık olarak gösterilen insanın bilgisi, yetenekleri ve tecrübesinin yanı sıra duygularının da dikkate alınması ve bu duyguların doğru algılanıp yönetilmesi, örgütlerin varlıklarını başarıyla sürdürmelerinde son derece etkilidir.
“Örgüt Yönetiminde Duygular” kitabında, hem iş hayatına hem de akademik hayata katkı sağlamak ve duygular konusunda farkındalık yaratabilmek amaçlarıyla yönetim sürecinde ortaya çıkabilecek duygulara ilişkin bilgiler, okuyucularla paylaşılmaktadır.
Henry MINTZBERG, Pearson Örgütler ve Yapıları, örgüt ve yönetim politikası alanında klasik eserler arasında gösterilmekte olup en temel kaynaklardan biridir. Yazarı Henry Mintzberg, Harvard Business Review tarafından dünyanın en etkili 50 yönetim düşünürü arasında gösterilmektedir. Bu eser, alanda akademik çalışmalar yapacaklar için bir başvuru kaynağı niteliğindedir. Kitap, ayrıca örgütleri analiz etmede çok faydalı analitik inceleme araçları sunmaktadır. Türkçede yönetim, liderlik ve örgütsel davranış alanında birçok kaynak yayımlanmış ve çevrilmiş olmasına karşın bu çalışmalar, ya teorik bir perspektiften yoksun ya da tamamen pratik uygulamalara odaklanmaktadır. Bu kitap, hem teorik bilgiye ihtiyaç duyanlar hem de pratik olarak örgütlerin nasıl çalıştığını anlamak isteyen herkese yeterince kavramsal ve teknik bilgi sağlamaktadır. Kitap, örgüt ve yönetimi yeni öğrenmeye başlayanlarla, kendini bu konuda yeterli hissedenlere ve kendini akademik olarak oldukça yetkin hissedenlere de okudukça farklı bakış açıları kazandırabilecek bir kaynaktır. Örgüt ve yönetim alanında Türkçe yayımlanan en önemli birkaç kaynak arasında rahatlıkla gösterilebilir çünkü bu alanda önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır.
Bu kitap, örgüt yapısının çözümlenmesi üzerine derin bir teorik bilgi içermekte olup söz konusu yapılara ait bilgileri oldukça yalın bir şekilde, çizimler, şekiller, akışlar ve örneklerle anlatmaktadır. Yazar, bu kitapta örgütlere yönelik basit yapı, makine bürokrasisi, profesyonel bürokrasi, bölümlenmiş biçim, esnek yapı ve sonuç beşgeni olarak adlandırılan farklı türdeki yapılardan bahsetmektedir. Buna ek olarak bu örgüt yapıları arasında farklı ihtiyaç ve baskılar altında ortaya çıkabilecek melez yapıları da açıklamaktadır. Bu kitap, söz konusu yapıları koordinasyon mekanizmaları, iletişim sistemleri, uzmanlaşma, davranışın biçimlenmesi, eğitim ve doktrinleme, birimlerin oluşumu, birimlerin büyüklüğü, karar, planlama ve kontrol mekanizmaları aracılığıyla; örgütün yaşı, büyüklüğü, çevresi gibi durumsal faktörler bağlamında detaylı bir biçimde açıklamaktadır. Bu açıdan özellikle işletme, kamu yönetimi, eğitim yönetimi, endüstri mühendisliği, sağlık idaresi, insan kaynakları alanlarında yararlı olabilecek bir kaynaktır. Kısaca organizasyonlar ile ilgili her alanda; kamu ve özel sektör çalışanları, akademisyenler, lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim alan öğrenciler, yaşadıkları toplumda yer alan kurumların yapısı ve işleyişini merak eden ve anlamak isteyen kişiler için faydalı olabilecek bir eserdir.
“Örgütlerin Yapılanması konusundaki kitabımın Türkçeye çevrilmiş olmasına çok memnun oldum. Türkiye gibi enerjisi yüksek bir ülkede bu konunun canlı olduğunu bilmek çok güzel.”
Henry Mintzberg
Cleghorn Yönetim Profesörü
McGill Üniversitesi
Ali Murat Alparslan, Ayşegül Karaeminoğulları, Eylem Şimşek, Fulya Aydınlı Kulak, Gürkan Akdağ, Güven Ordun,Hakkı Aktaş, Murat Yaşlıoğlu, Murat Yeşiltaş, Nil Selenay Erden, Özcan Zorlu, Pelin Kanten, Selahattin Kanten Faaliyet alanı ne olursa olsun tüm örgütlerde yönetim uğraşının en önemli boyutlarından birisi şüphesiz “insandır”. İnsanın örgütsel yaşamdaki vazgeçilemez konumu ile birlikte, insan davranışlarının tüm süreçler ve sonuçlar üzerindeki etkileri doğrultusunda yönetim biliminin ilgi alanı gün geçtikçe genişlemektedir. Örgütsel yaşamda etkili olan insan davranışlarının tanımlanması ve belirli değişkenlerle olan ilişkilerinin açıklanması üzerine gerçekleştirilen çalışmaların sonucunda giderek gelişen örgütsel davranış yazını, araştırmacı ve uygulamacılara önemli açılımlar sunmaktadır. Günümüz çalışma yaşamında önem kazanan pozitif ve negatif yönlü davranışları bir bütün olarak ele alma düşüncesinden yola çıkarak hazırlanan kitabımız; farklı üniversitelerde görev yapan bir grup öğretim üyesinin ortak çalışmasının ürünüdür. Örgütlerde Davranışın Aydınlık ve Karanlık Yüzü isimli bu eser, güncel ve geniş içeriğiyle uygulamacılara, araştırmacılara ve öğrencilere mesleki katkılar sağlamayı amaçlamaktadır.
Gary Yukl Bir lideri etkili lider yapan nedir?
Örgütlerde Liderlik, liderlik konusundaki temel kuramları ve araştırmaları incelemekte, etkili liderlik hakkında neler öğrendiğimizi ve bildiğimizi gözden geçirmektedir. Kuram ve uygulama arasında sağlanan bu denge, kitabı liderliğe ilişkin zor sorulara verilen teorik cevaplardan fazlasını isteyen öğrenciler ve yöneticiler için cazip ve faydalı kılmaktadır.
S. Alexander Haslam Sosyal kimlik yaklaşımının örgütsel alana yeni (ama) tam zamanında bir uygulaması. Sonuç olarak çok çeşitli disiplinlerde çok sayıda amaca hizmet eden eğlenceli ve çığır açan bir kitap. Sadece okunması gerekenler listesine girmesini umabilirim.
Psychology in Society
Kitap, sosyal psikologların örgütsel alanda büyük bir etki yaratma potansiyeline sahip olduğunu zarif bir dille bizlere gösteriyor. Çok faydalı ve bilgilendirici bir okuma, güzel bir entegrasyon örneği.
European Bulletin of Social Psychology
Haslam'ın kitabının başlıca değeri, örgütlerdeki sosyal kimliklenmenin yordayıcıları, düzenleyicileri ve bunun sonucunda ortaya çıkan unsurlara ilişkin ilk kapsamlı genel bakışı sunmasıdır. Kuramın kıyaslanabileceği bir (başka) çerçeve yok... Bu kitabı beğeniyor ve buna ihtiyaç olduğuna inanıyoruz.
European Journal of Organizational Psychology
Alex Haslam'ın en çok satan orijinal metninin tamamen gözden geçirilmiş ve güncellenmiş bu basımı, ilk basımın ilgi çekici tarzını koruyor ve örgütsel psikolojideki ana konuların kapsamlı incelemelerini ve eleştirilerini sunuyor, yanında çok daha fazlası ile.
Bu ikinci basımın temel özellikleri şunlardır:
Stres değerlendirmesi, sosyal destek, başa çıkma ve tükenmişlik gibi oldukça güncel konuları ele alan örgütsel stres üzerine yeni bir bölüm.
Kitabı öğrenciler için daha erişilebilir hâle getiren yeni biçim ve tasarım.
Çok çeşitli pedagojik özellikler; her bölümün sonunda daha uzun okuma listesi, kapsamlı sosyal kimlik sözlükleri, sosyal psikolojik ve örgütsel terimler.
Salih Güney Salih GÜNEY, BİRECİK'te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Birecik'te tamamladı. Birecik Lisesini birincilikle (Ed. Bölümünü) bitirdi. 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi, Sosyoloji Bölümünü bitirdi. Kuleli Askeri Lisesinde Sosyoloji ve Mantık dersleri veren Güney, 1986-1987'de İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi Davranış Bilimleri Anabilim Dalında yüksek lisans eğitimine başladı ve Ekim 1987'de bitirdi. Şubat 1988'de doktora programına başladı ve Kasım 1990'da doktor unvanını aldı. 1991 yılında Kara Harp Okuluna tayin oldu. 1995 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Yabancı Dil Kursunu bitirdi. 2003 yılı atamalarında Eğitim Yöneticisi ve Öğretmen Yetiştirme Okulu Öğretim Başkanı oldu. 2005 atamalarında Kara Harp Okulu Temel Bilimler Bölümünde Sosyal Dersler Anabilim Dalı Başkanı oldu. 24/09/2007 tarihinden itibaren İstanbul Aydın Üniversitesi İşletme Bölümünde Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalında tam zamanlı öğretim üyesi olarak yeni görevine başladı. Kara Harp Okulunda Davranış Bilimleri ve İletişim Teorisi, Polis Akademisinde Adalet Psikolojisi, Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksekokulunda Problem Çözme Teknikleri, Jandarma Eğitim Okulları Komutanlığında Davranış Bilimleri ve Halkla İlişkiler, GATA Hemşirelik Meslek Yüksekokulunda Sosyolojiye Giriş, GATA Sağlık Astsubay Meslek Yüksekokulunda Davranış Bilimleri, Hacettepe Üniversitesi Vakfında, Motivasyon, Liderlik ve İletişim derslerini de vermiş olan GÜNEY, 1997 yılında doçent oldu. İş kazaları, motivasyon, liderlik, yönetim, örgüt kültürü, insan psikolojisi, stres ve başa çıkma yöntemleri, iletişim, kişilik, iş tatmini, duygusal zekâ, yönetim psikolojisi, toplam kalite ve kriz yönetimi, girişimcilik alanlarında makaleleri yayımlanmıştır.
Halen İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİnde Davranış Bilimleri, Örgütsel Davranış ve Değişim Yönetimi, İşletmeye Giriş, İnsan Kaynakları, Tüketici Davranışları, Müzakere Teknikleri derslerini vermeye devam etmektedir.

KİTAPLARI
1. Davranış Bilimleri ve Yönetim Psikolojisi Terimler Sözlüğü, Ankara, 1998.
2. Davranış Bilimleri Açısından Atatürk'ün Liderliği, Ocak Yayınevi, Ankara, 1999.
3. Davranış Bilimleri, Nobel Yayınevi, Ankara, 2000.
4. Yönetim ve Organizasyon El Kitabı, Nobel Yayınevi, Ankara, 2000.
5. Yönetim ve Organizasyon, Nobel Yayınevi, Ankara, 2001.
6. Yönetim Tarzımıza ve Davranışlarımıza
Yön Veren Özlü Sözler, Siyasal Yayınevi, Ankara, 2002.
7. Açıklamalı Yönetim-Organizasyon ve
Örgütsel Davranış Terimler Sözlüğü, Siyasal Yayınevi, Ankara, 2004.
8. Sosyal Psikoloji, Nobel Yayınevi, Ankara, 2009.
9. Örgütsel Davranış, Nobel Yayınevi, Ankara, 2011.
Steven L. McShane - Mary Ann Von Glinow, McGraw Hill Türkçe yazında “Örgütsel Davranış” alanında eserler olmakla birlikte; disiplinler arası anlatım ve güncel örnekler ile birlikte teori ve pratiği bütünsel bir şekilde sunan çalışmaya pek de rastlanmamaktadır. Prof. Dr. Steven L. Shane ile Prof. Dr. Mary Ann Von Glinow`un Örgütsel Davranış kitabı; bölümlerin düzenlenmesi, anlatım biçimi, klasik ve güncel kavram ve kuramlar, bunların günlük çalışma hayatına nasıl yansıdığına dair örnekler, okuyucuyu içeriğe hazırlayan soru ve kazanımlar ile birlikte Türkçe yazına önemli bir katkı sağlayacaktır. “Örgütsel Davranış” disiplinini; bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin çalışma hayatına etkileri, takım çalışması, uluslararası araştırmalar, örnek olaylar, güncel örnekler ve tartışmalar ile ele alan bu kitabın hem akademisyenlere hem lisans ve lisansüstü öğrencilere hem de merak eden herkese faydalı olması dileğiyle…
Raisa Arvinen-Muondo, Stephen Perkins Örgütsel Davranış (ÖD) ve İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY)çalışmaları arasında dikkate değer oranda ortak bilgi birikimi mevcut, ancak buna rağmen ÖD ve İKY genellikle çok farklı disiplinler olarak ele alınıyor. Her iki alandaki uzmanlardan oluşan bir ekip tarafından yazılan bu Örgütsel Davranış kitabı, okuyucunun çalışma ve organizasyon dünyasındaki deneyimleriyle ÖD'yi ilişkilendirmesine yardımcı olarak bu boşluğu kapatıyor ve ayrıca bu kurumlarda istihdamla ilgili ilişkilerin nasıl yönetildiğini sorgulamaya yönlendiriyor. ÖD ardındaki teori ve uygulamaları inceleyen bu kitap, hem kültürler arası ve hem de farklı kültürlere ait perspektiflerine vurgu yaparak yönetim çalışmalarındaki aşağıdaki temel alanları kapsıyor:
• Çeşitlilik
• Kurumsal yönetişim
• Liderlik
• Takımların yönetimi
• Yetenek yönetimi
• Performans yönetimi
• Motivasyon
• Etik
• Kültür
• Yaratıcılık ve İnovasyon
• Değişim
Azize Ergeneli Örgütsel davranış, örgütlerin etkili bir biçimde yönetilebilmesi için örgütte görev alan kişilerin gerek birey olarak gerekse grup üyesi olarak davranışlarını anlamaktır. Davranışları ve sebeplerini anlamak, yöneticilere bireylerin gelecekteki davranışlarını tahmin etmek, onları örgütün hedefleri doğrultusunda yönlendirebilmek ve kontrol edebilmek imkânını vermesi sebebiyle önemlidir. Bu kitap, yönetici adayı olan kişiler için hem teorik bilgi sunmak hem de pratikte yapılabileceklere ilişkin yol göstermek üzere yazılmış ancak tamamen tükenmiş olan Örgüt ve İnsan isimli kitabın geliştirilmesi ile hazırlanmıştır.
Bu amaçla, kitap iki kısımdan oluşmaktadır: Örgüt ve birey. Örgüt kısmında örgüt tanımı yapılarak bir sosyo-teknik sistem olarak örgütün tanımlanmasını gerektiren çalışmalara yer verilmiş, örgüt, çevre ve teknoloji ile örgüt yapısı arasındaki etkileşimden ve bunun çalışan bireylerle ilişkilerinden söz edilmiştir.
Birey kısmında ise öncelikle, örgütte çalışan biri olarak kişiyi özel yapan bireysel farklılıklar ele alınmıştır. Bireyin kişilik özelliklerinin oluşumu ve bunu etkileyen unsurlar, kişiliği üzerinde önemli bir etkisi olan öğrenme süreci, öğrendiklerinin tutumları üzerindeki etkisi ve bunların algılamasını nasıl şekillendirdiği, nihayetinde davranışlarına nelerin sebep olduğu açıklanmaya çalışılmıştır.
Birey bir grup üyesi olarak tek başına olduğundan daha farklı davranabilmektedir. Örgütlerde çalışanlar en az bir iş grubu içinde yer almak zorunda olduklarından, bireyin grup içindeki davranışları anlatılmaya çalışılmış böylece yönetici olacak kişilere grup üyesi olarak bireyleri nasıl yönetmeleri gerektiğine ilişkin teorik ve pratik bilgiler verilmiştir. Bu kısımda yönetici adaylarına sağlıklı bir iletişim kurmak, çalışanları doğru biçimde motive edebilmek, onlara etkili bir biçimde liderlik etmek, yaşadıkları çatışmaların ve stresin nedenlerini anlatmak ve bununla nasıl baş edebileceklerine ilişkin bilgiler aktarılmaya çalışılmıştır.
Stephan Robbins, Timothy A. Judge Çalışma ve iş yaşamıyla ilgili olan, bu konularda bilgisini artırmak, konulara bakış açısını genişletmek ve uygulamalarını analiz edip geliştirmek isteyen herkesin yararlanabileceği bu kitap, dört ana başlık altında toplanmıştır. Giriş başlıklı birinci bölümde, "örgütsel davranış" kavramı genel hatlarıyla ele alınmış; ilgili olduğu diğer alanlar ile ilişkisi irdelenirken, aynı zamanda kavramıı bekleyen zorluklar ve fırsatlara yer verilmiştir. İkinci bölüm, birey konusuna odaklanmıştır. Davranışın oluşmasında etkili olan algılar, duygular, tutumlar, kişilik ve değerler ile öğrenme ve motivasyon gibi bireysel süreçler ele alınarak konular derinlemesine incelenmiştir. Üçüncü bölüm ise grubun birey davranışına olan etkisi ve grup davranışlarına ayrılmıştır. İletişim, liderlik, çatışma ile güç ve politikalar bu bölümde incelenmiştir. Dördüncü ve son bölüm olan örgüt sistemi bölümünde ise örgüt yapısının temelleri, örgüt kültürü, insan kaynakları politikaları ve uygulamaları ile örgütsel değişim ve stres konuları işlenmiştir.
Kapsamlı örnek olaylarla zenginleştirilen kitap, her bölümde yer alan uygulama soruları, konuyla ilgili güncel yazılar, uygulamalar ve örnek olaylar ile farklı görüşlere yer veren kıyaslama yazılarını içermektedir.
Uluslararası uygulamaların da yer aldığı bu kapsamlı kitap, hem öğrencilere hem de konuyla ilgili herkese yararlı bir kaynak olacaktır.
Ahmet Burhan Cakıcı, Daimi Kocak, Edib Ali Pehlivanlı, Elif Alar Erkal, Fatma Merve Kuşoğlu, Gokhan Kerse, Mesut Soyalın, Muhammet Ali Celebi, Mustafa Babadağ, Seda Kızıl, Serkan Naktiyok, Taner Dalgın, Ulku Hilal Celik, Zişan Duygu Alioğulları Bu kitapta; Örgütsel Destek, Psikolojik Sermaye, İşe Bağlanma, Örgütsel Özdeşleşme, Örgütsel Bilgelik, Öğrenilmiş Güçlülük, Çalışan Sesliliği, İş Yeri Maneviyatı, İşe Gömülmüşlük, İş Yerinde Mutluluk, Örgütsel Erdemlilik, İş Yeri Arkadaşlığı ve Örgütsel Affedicilik konuları ele alınmış ve bu kavramların ne anlama geldiği, hangi teoriler bağlamında açıklanabileceği, boyutları, öncüllerinin ve ardıllarının neler olduğu ve bu kavramlarla ilgili geliştirilen ölçeklerin neler olduğu derinlemesine incelenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda kitabın; bu alanda araştırma yapmayı planlayan araştırmacılara, bu konulara ilgi duyan kişilere ve iş yaşamının içinde yer alarak bu davranışları gözlemleyen ve bu davranışları daha iyi anlamak isteyen yöneticilere ve çalışanlara kılavuz niteliğinde bir kaynak olması amaçlanmaktadır.
Ahmet Kaya, Arzu Uğurlu Kara, Cahit Çağlın, Edip Doğan, Emine Karakaplan Özer, Erman Kılınç, Ferhat Uğurlu, Fuat Korkmazer, Gökhan Kenek, İbrahim Yalçın, İnan Kaynak, Kadir Aktaş, Mehtap Çakmak Barsbay, Meral Çalış Duman, Metin Işık, Metin Söylemez, Mevlüt Karadağ, Mustafa Doruk Mutlu, Nursel Tokgöz, Osman Benk, Vedat Almalı Bu kitapta, klasik bir örgütsel davranış kitabında yer alan konulara ulaşamayacağınız konusunda sizleri uyarmalıyız çünkü bu eserin amacı alanyazında daha önce çokça ele alınan konuları tekrarlamak değildir. Tam aksine örgütsel davranışın pek de anılmayan karanlık yüzüne ışık tutmaktır. Kitabın bu şekilde tasarlanmasının nedeni ise organizasyonlarda liderlik, güç, motivasyon, örgüt kültürü gibi konuların önemi kadar ayrımcılık, sessizlik, sinizm, dedikodu, intikam, zorbalık ve yalnızlık gibi konuların yıkıcı etkisinin de ne kadar önemli olabileceğine dikkat çekmektir. Bir diğer nedeni ise basmakalıp bir şekilde verimliliğe odaklanıp “sözde” insan davranışlarını odağa alan, özde ise organizasyonların verimliliğini merkeze alan yaklaşımlara bir alternatif oluşturabilmektir.
Stephen P. Robbins, Timothy A. Judge Bir filozof “Çözebileceğin düğümü kesme.” der.
Bu kitap, işletme adını verdiğimiz örgütlerin etkin ve verimli bir şekilde amaçlarına ulaşabilmesi için gerekli üretim faktörleri içinde yer alan en önemli kaynak olan insan kaynağının iyi yönetilmesi,
ilişkilerin düğüm olmadan, olduğunda da kesmeden, kırmadan nasıl daha iyi hâle getirilebileceği konusunda
yöneticilere rehber olmayı
amaçlamaktadır.
İlknur Özalp Türetgen İş stresi, Örgütsel Psikolojinin temel konularından biri olmakla birlikte, bu alandaki araştırmaların bir kısmına dair pek çok eleştiri yöneltilmiştir. Söz konusu eleştirilerden biri de iş stresinin ölçümüne yönelik­tir; mevcut ölçüm araçlarının geçerlikleri, kapsamları ve ölçüm yöntemleri açısından sınırlılığa sahip olduğu vurgulanmıştır. İş Stresi Bataryası, Türkiye’de bu eksiklikleri gidermeyi hedeflemiş bir ölçüm aracıdır ve içinde stres kaynakları, bireysel, durumsal ve zorlanma değişkenlerinin yer aldığı 14 ölçeği barındırmaktadır. Bu kitabın amacı ise bu bataryadaki örgütsel tutum ve algıları ele alan 7 ölçeği tanıtmak ve uygulamacılara yönelik bir el kitabı sunmaktır.
Bu kitapta, bu ölçeklerin tanıtılmasının yanı sıra iş stresi alanındaki temel teorilerle stresin yol açtığı zorlanmalardan ve iş stresi sürecinde rol oynayan örgütsel bazı değişkenlerden söz edilerek alana dair güncel bilgilerin kısa bir derlemesi de yapılmıştır. Ardından İş Stresi Bataryası’nın geliştiril­mesi için yürütülen iki araştırmaya yer verilerek ölçeklerin geliştirilme süreci ve elde edilen psikometrik bulgular özetlenmiştir. Bu araçların araştırmacı ve uygulamacılar tarafından kullanılmasının iş stresi alanındaki araştırmaları zenginleştirmesi ve örgütsel müdahalelerin geliştirilmesi için fayda sağlaması umulmaktadır.
Ayşen Temel Eğinli, Bektaş Sarı, Berkant Yılmaz, Burcu Yaman Akyar, Didem Özşenler, Erdem Geçit, Murat Çelik, Nahit Erdem Köker, Nevzat İnan, Özen Okat, Sevgi Akça Güleş, Zöhre Akyol Tüketmek nedir? Tüketimin kendine özgü psikolojik dinamikleri nelerdir? Tüketim davranışlarının psikolojik temellerini açıklamada hangi kuramlar yol gösterici olabilir? Tüketim davranışı ve karar süreçleri ile ilgili güncel tartışmalar nelerdir? Tüketerek mutlu olmak mümkün müdür? Tüketme eyleminin psikolojik tetikleyicileri ve bu eylemden etkilenen psikolojik süreçler nelerdir? Bu soruların yanıtları, tüketme eylemini anlamak ve bu eyleme yön vermek isteyen pek çok kişi ve kurum için oldukça değerlidir. Bu kitabın temel amacı; pazarlama iletişimi çalışmalarına yön veren tüketim süreçlerini psikolojik dinamikleriyle açıklayarak tüketme eylemini, nedenleri ve nasılları ile birlikte derinlemesine ele almak, okuyucuya gerek teorik altyapısıyla gerekse de güncel tartışmalar çerçevesinde zengin bir içerik sunmaktır.
Ayça Ferda Kansu İnsanın ölçme gayreti neredeyse insanlık tarihi kadar eski. Pozitif bilimlerde daha mümkün görünse de ölçme işi; ağırlıklı olarak duygu gibi, düşünceler gibi kavramsal boyutlarda çalışılan alanlar için oldukça güç. En özet haliyle siyaset ve psikolojinin kesiştiği kavşak noktası olarak tanımlayabileceğimiz politik psikoloji alanında ise, hem duyguları hem düşünceleri ele almak kaçınılmaz bir zorunluluk. Siyaset kimileri için gereksiz bir uğraş iken, kimileri için hayatın oldukça duygu uyandıran bir alanı ve onun psikolojik boyutu, gerek uygulayıcılarını gerekse "hiç ilgim yok", "apolitikim" diyen sokaktaki bireyi, farkında olsun ya da olmasın, elbette sarmalıyor. Elinizdeki bu çalışma ülkemizde yapılmış politik psikoloji araştırmalarının ilklerinden. "Politik düşüncelerimiz ölçülebilir mi, kararlarımızı neye göre veriyoruz, karar verme stillerimizin mekanizması nasıl çalışır ve bunlar siyasal seçimlerimizle ne tür bir etkileşim içindedir" sorularına yanıt arayan bu kitapla; teorisi ve sahadan verileriyle, psikolojinin en genç dallarından biri olan politik psikolojiyle tanışacaksınız.
Burak Özer, Dilvin Özen, Fatih Sami Özakyol, Fırat Kaya, Gaffar Türkoğlu, İbrahim Uğraş, Meryem Kartal, Şerif Ali Batmaz Siyaset bilimi ve psikoloji disiplinlerini birleştiren politik psikoloji alanının önemli konularını özgün bakış açılarıyla ele alan bu kitap; politik psikolojinin tarihinden grup psikolojisine, milliyetçiliğin psikolojisinden duygunun psikolojisine, ırkçılığın psikolojisinden terörizm psikolojisine, liderlik analizlerinden siyasal tutum ve davranışlara kadar geniş bir yelpazede konulara odaklanarak okuyuculara zengin bir içerik sunmaktadır.
Kitap; siyaset bilimi, kamu yönetimi ve uluslararası ilişkiler alanlarında lisans ve lisansüstü programlarda öğrenim gören öğrenciler için değerli bir kaynak olmanın yanı sıra politik psikolojiye duyulan genel ilgiyi ve merakı paylaşan tüm araştırmacılara rehberlik edecek nitelikte bir başvuru kitabı olarak okuyucularını politik psikoloji alanındaki yenilikçi düşüncelerle buluşturarak disiplin içinde yeni ufuklar açmayı amaçlamaktadır.


Anton Antonov Simeonov, Arda Dilmaç, Betül Aydınyüz, Erol Göka, Esra Özsüer, F. Sevinç Göral Alkan, Funda Ersoy, Murat Beyazyüz, Murat Cingöz, Mücahit Gültekin, Sajma Ademovic, Selçuk Demirkılınç, Selin Erkul, Şenol Kantarcı, Tarık Oğuzlu, Yusuf Kenan Polat Uluslararası İlişkiler disiplini, devletlerarası ilişkilerle ilgilendiği gibi Psikoloji de doğal olarak insan/insanlar, toplum/toplumlar arasındaki ilişkilere odaklanmıştır. Bu iki disiplin arasındaki esas fark, ontolojiktir yani araştırmalarındaki “odak noktası”dır. Daha doğrusu Uluslararası İlişkiler genelde “ulus-devlet” olgusuna odaklıyken, Psikoloji'nin ilgi alanında başrolü “birey” (insan) oynamaktadır. Ancak Uluslararası İlişkiler ve Psikoloji arasındaki “ayrım çizgisi” henüz kesin bir şekilde çizilmediği için bu iki disiplin birbirlerinden ilham alabilmektedir. Bunun en büyük belirtisi bazı Uluslararası İlişkiler disiplini aydınları tarafından bir devletin dış politikası incelenirken ulusal liderlerin rollerini – gerek icraat gerekse söylem analizi bağlamında- analiz etmesi ve bazı psikologların gerek sosyal grupları gerekse onları bağlayan veya ayıran zihinsel, duygusal veya davranışsal faktörlere odaklanmasıdır. Bu bağlamda Politik Psikoloji'nin esas amacı, politika ve psikoloji alanları arasında etkileşimin incelenmesi ile birlikte psikolojinin politika olgusu üzerindeki etkisinin tahakkuk etmesi şeklinde özetlenebilir. Dolayısıyla henüz yeni gelişen ve disiplinler arası niteliği ile uluslararası ilişkilerdeki olgu ve olaylara farklı bir perspektif sunan Politik Psikoloji, Dış Politika Analizi için önemli kavramsal ve yöntemsel çerçeve oluşturma potansiyeline sahip yeni bir disiplinler arası alan olarak kendisini göstermeye başlamıştır.
Neticede insan ilişkilerinde psikolojik unsurların rolü nasıl yadsınamaz ise öznesi insan olan devletlerin de gerek birbirleriyle olan ilişkilerinde gerekse yürütmüş oldukları dış politikalarında psikolojik unsurların rolü de azımsanamaz. Kaldı ki azımsanmamalı da. Türkiye'nin dış politikasını divana yatıran “POLİTİK PSİKOLOJİ BOYUTUYLA TÜRK DIŞ POLİTİKASI” başlıklı çalışma da buna odaklanmıştır.
Tuğba Bozkaya Yeni dünya düzeninde, manevi krizlerle boğuşan insanlığa yardım edebilecek olan bizim kök değerler ve erdemlerimizdir. Bu konuda özellikle çocukların ve gençlerin yetiştirilmesinde manevi danışmanlık ile desteklenen bir din eğitimi anlayışı faydalı olacaktır.
Din eğitimi ve manevi danışmanlık çalışmalarına değerler ve erdemler noktasında yeni bir bakış açısı getirme çabalarında pozitif psikolojinin önemli katkısı vardır. Pozitif psikolojinin erdemleri insan hayatının bir parçası kılarak gerçek mutluluğu yakalama ve güçlü bir karakter inşa etme çabası, din eğitimi ve manevi danışmanlık çalışmalarına yeni bir bakış açısı sunmaktadır.
Bu kitabın teorik kısmında; öncelikle pozitif psikoloji, manevi danışmanlık ve din eğitimi alanı ile pozitif psikolojinin karakter güçlerinden olan affetme, cesaret ve azim erdemleri incelenmiştir. Çalışmanın uygulama kısmında 30 üniversite öğrencisi ile 6 hafta süreyle “pozitif psikoloji bağlamında din eğitimi temelli geliştirilen manevi danışmanlık ve rehberlik çalışması” yürütülmüştür. Elde edilen veriler, pozitif psikolojinin manevi danışmanlık ve din eğitimi alanında etkinliği açısından istatistiki olarak değerlendirilmiştir.
Bu kitap; manevi danışmanlık ve din eğitimi ile uğraşan tüm danışmanlar ve eğitimciler için yeni bir model sunma özelliği taşımaktadır. Kitapta var olan ve pozitif psikoloji, manevi danışmanlık ve din eğitimi yöntemlerinden faydalanılarak hazırlanan uygulamalar danışmanlık alanında yeni metotlar arayan danışmanlara yeni bir bakış açısı sunması açısından önemlidir.
Menderes Kandemir Pozitif psikoloji, insan doğasını ve birey davranışlarını tanımlamaya, insan davranışlarının hastalıklı ve olumsuz yönlerinin ana kaynağını ortaya çıkarmakla meşgul olan psikolojiye bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Psikolojinin yeni çocuğu olarak ifade edilebileceği söylenen pozitif psikoloji, bireylerin olumsuz ve sorunlu yanlarından çok olumlu ve güçlü özelliklerine, aynı zamanda erdemlerine odaklanan bir yaklaşım izlemiştir. Bundan dolayı geleneksel psikolojinin kullanmış olduğu hastalık modeline karşılık olarak sağlık modelini temel almıştır.
Dünyanın hızla değişen ekonomik, toplumsal, siyasi ve kültürel yapısı insanların hayata dair bakış açılarını ve beklentilerini büyük ölçüde etkilemektedir. Dünya tüm canlılar için bir yaşam barınağıdır, bu barınağı da değerli kılan insandır. İnsanın bu zamanda ayakta kalabileceği tek yer bu gezegendir. Hepimiz, üzerinde yaşadığımız bu gezegeni koruma ve gözetme sorumluluğuna sahip bireyleriz. Bizler yaşadığımız sürece hayata daha pozitif bakabilmeyi, başarılı ve mutlu olmak için pozitif düşüncenin ne kadar gerekli olduğunu bilen, zihnimizin, bedenimizin ve ruhumuzun negatif düşüncelerle istila edilmesine izin vermeyen güçlü kişileriz. Bizler, hem kendimiz hem çevremiz hem de koca evren için daha pozitif olmamız gerektiğini bilen mutluluğu kendi içimizde üreten varlıklarız.
Tarık Tuncay, Aziz Şeker, Işıl Bulut, Merve Deniz Pak, Ayşe Burcu Tunca, Cengiz Özbesler, Ferda Karadağ, Melike Tekindal, Abdulbaki Artık, Dilay Eldoğan Eken, Sezin Aydoğ Gürkan, Melek Durukan, Ferda Karadağ, Mehmet Can Aktan, Ayla Kahil, Okan Cem Çırakoğlu, Seda Attepe Özden, Arşaluys Kayır, Merve Deniz Pak, Ebru Akgün Çıtak, Yılmaz Görmez, Filiz Demiröz, Zekiye Çetinkaya Duman, Kerime Bademli, Didem Hekimoğlu Tunceli, Sinan Akçay, Gülsüm Ançel, Gonca Polat, Cihan Aslan, Arzu İçağasıoğlu Çoban, Melek Zubaroğlu Yanardağ, Zafer Uzun, Meltem Oral Günümüzde; dünyada ve ülkemizde pek çok insan farklı nedenlerden dolayı ruh sağlığı sorunlarıyla mücadele etmektedir. Ruh sağlığı; fizyolojik, sosyal, kültürel, ekonomik ve politik yönleriyle bireyler, aileler ve toplumlar üzerinde çok boyutlu etkileri olan bir kavramdır. Son yıllarda sağlığa ilişkin bütüncül yaklaşım, ruh sağlığı alanındaki çalışmaların öne çıkmasına yol açmıştır. İdeal olan, bu çalışmaların disiplinler arası bir temelde ele alınmasıdır. Psikiyatrik sosyal hizmet; ruh sağlığı sorunları yaşayan bireylerin ve ailelerinin yaşadıkları sorunların azaltılması bağlamında onları güçlendirmeyi, sosyal işlevselliklerini artırmayı ve toplum içinde aktif rol almaları için mücadele etmeyi amaçlamaktadır. Bu kitap, ruh sağlığı alanını disiplinler arası bir temelde ele almakta, ancak psikiyatrik sosyal hizmetin dünyadaki ve ülkemizdeki uygulamalarına özel bir vurgu yapmaktadır.
Kitabın ruh sağlığı alanında çalışan farklı disiplinlerdeki profesyoneller başta olmak üzere akademisyenler, lisans ve lisansüstü öğrencilere yol göstereceğine inanılmaktadır.
Yasemin Çölgeçen Psikiyatrik sosyal hizmet ,bireyin düşünüş ve davranışında meydana gelen anomaliye bağlı sosyal boyutta yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine odaklanır. Sosyal alandaki bir problem, biyolojik ve psikolojik sahayı da etkileyecektir ki sağlığın temini/muhafazası için en az biyolojik ve psikolojik sağlık kadar önemlidir. Hastaların iyilik hâllerinin sağlanması bütüncül yaklaşımla mümkündür. Dolayısıyla gerekli insani hizmetlerin temini için disiplinler arası iş birliği şarttır. Ama bu ilke ihlal edilip psikiyatride kliniğin yanı sıra sosyal hizmet takdiminin de genellikle tıp hekiminin inhisarında zannı, alana sınır ve kısıt getirmiş; tedavi/destek gerektiren bireylerin psikolojik/sosyal iyilik hâllerinin göz ardı edilmesi gibi istenmedik neticeler doğurmuştur.
Ruh sağlığı hizmetleri üç ayrı alanda gerçekleştirilir: koruyucu, tedavi ve rehabilite edici.
Gayretimiz; sayılan alanlardaki psikiyatri uygulamalarını, sürecin parçası olan sosyal çalışmacıları, sorunları/çözümleri irdelemeye yöneliktir. İşin bilimsel boyutuyla ilgilenenlere, öğrencilere yönelik hazırlanan bu eserin alana, sorunlara ve çözümlere bütüncül bakışıyla bir boşluğu doldurması umuduyla…
Uğur Özdemir Psikiyatrik Sosyal Hizmet: Kuramsal Çerçeve – Rol ve İşlevler – Uygulama – Analiz adlı kitap, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Hizmet Anabilim Dalında tamamlanan doktora tezinin bir ürünü olarak yayın hayatında bulunmaktadır. Türkiye’de ilk kez bir sosyal hizmet alanının, var olan duruma müdahale edilmeden tüm sistem elemanlarıyla ve ülke genelinde ele alınması açısından önemli olduğu düşünülen bu çalışma, aynı zamanda psikiyatri alanında da sosyal hizmet mesleği doğrultusunda ilk doktora çalışması özelliği taşımaktadır.
Psikiyatri alanı; benzer pek çok meslek ve disiplin gibi sosyal hizmet meslek ve disiplini için de, merak edilen, ilgi gösterilen özel bir çalışma alanı olarak görülmektedir. Sosyal hizmet mesleğinin meslekleşme sürecinde de çok yakın çalıştığı, etkilendiği alanlardan bir olan psikiyatri, sosyal hizmet uzmanlarının ruh sağlığı alanı dışında da varoluş süreçlerinde katkıları olmuş bir alan olma özelliğini hâlâ sürdürmektedir. Bu özellikleri nedeniyle psikiyatrik sosyal hizmetin; sadece ülkemizde değil hemen hemen tüm dünyada sosyal hizmet meslek elemanlarının çalışmak istedikleri, çalıştıklarında katkı ve katılımlarının önemsendiği, çok iyi sonuçlara ulaşılan bir sosyal hizmet çalışma alanı olduğu özellikle belirtilmelidir.
Kitap, bir araştırma kitabı olmakla birlikte, psikiyatrik sosyal hizmet alanına ilişkin kuramsal bakış, sosyal hizmet mesleğinin psikiyatri alanındaki rol ve işlevleri, psikiyatri alanında sosyal hizmet mesleğinin uygulaması ve Türkiye’de psikiyatri alanında sosyal hizmet mesleğinin bugünkü işlevselliğini; sosyal hizmet uzmanlarının çalıştığı psikiyatri tedavi kurumları, sosyal hizmet uzmanları ve uygulamaları ile bu kurumlarda çalışan diğer meslek elemanlarının sosyal hizmet mesleği, sosyal hizmet uzmanı ve uygulamalarına yönelik görüşleri çerçevesinde analiz sonuçları ile açıklamaktadır.
Oğuz Tan Dünya Sağlık Örgütü, 2014’te, Türkiye’de her 10 kişiden birinin antidepresan ilaç kullandığını hesaplamıştı. Ülkemizde 2008’den 2020’ye kadar antidepresan tüketimi yüzde 176 oranında arttı. Son birkaç yıldaki yükseliş bile çarpıcıdır: Antidepresan satışı 2019’da 50 milyon kutuyken 2020’de 55 milyon kutuya, 2021’de 60 milyon kutuya yaklaştı.
Giderek daha fazla sayıda insan, psikiyatriste gidiyor, ruh sağlığını iyileştiren bir maddeye ihtiyaç duyuyor. Söz konusu ilaçlar hakkındaki sorular, zihinleri kurcalamaya devam ediyor. Neyi, ne ölçüde düzeltiyorlar? Bağımlılık yapıyorlar mı? Beyne zarar veriyorlar mı? Ne kadar süre kullanmak gerek? Ömür boyu kullananlar var, neden?
Bu eser, psikiyatride kullanılan bütün ilaçları, herkesin anlayabileceği bir dille ama bilimsel perspektiften taviz vermeden inceliyor.
Kitapta, ilaç dışı biyolojik yaklaşımlara da bir bölüm ayrılmış ve elektrikle (elektrokonvülsif tedavi), manyetik alanlar yaratarak (transkranyal manyetik uyarım) veya ışıkla (fototerapi) tedavi gibi örneklere yer verilmiştir.
Kitap; bunun da ötesinde, beynin, o muazzam organın işleyişine hayranlık duyan, kimyasal/bitkisel/fiziksel müdahalelerin zihin işlevlerini nasıl değiştirdiğini öğrenmek isteyen her yaş ve meslekten meraklı okuyucuyu tatmin etmeye çalışıyor.
Aydın Bayad, Bilal Afşin, Deniz Işıker Bedir, Devrim Kalkan, Ekin Emiral, Ercan Şen, Ezgi Ildırım, Halime Ünver-Aba, Hüseyin Çakal, M. Siyabend Kaya, Meryem Şahin, Selin Tekin, Simge Şişman Bal, Şakir Yılmaz, Yasemin Gülsüm Acar Psikolojinin ilgi alanına giren konular insanlık tarihinin başından beri var olsa da, psikoloji son 150 yıldır bir bilim olarak kabul edilmiştir. Türkiye'de ve dünyada popüler bir bilim olan psikolojinin büyük ilgi görmesi, bu alanla ilgili eserlerin de ilgi görmesini sağlamıştır. Bu kitap, bir yönüyle bir tarih kitabı olsa da aslında klasik bir tarih kitabı olma iddiasında değildir. Daha ziyade psikolojide var olan ekollerin tarihsel bağlamını, bu ekollerin ortaya çıktığı dönemle olan bağlarını ve bu ekolleri var eden bilim insanlarının hayatlarını da dâhil ederek anlatmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken hem ilgili dönemin önemli teorisyenlerine hem de dönemin şartlarına ve ruhuna atıfta bulunmaktadır.
Bu kitapta, psikolojinin felsefi temellerine ve felsefeden ayrılıp bağımsız bir bilim olma yolculuğuna değinilmiş olmakla birlikte aslında bir modern psikoloji tarihi anlatısı vardır. Psikoloji tarihi alanında yazılmış Türkçe eser açığını kapatma iddiasında olan bu kitapta, hem güncel konuları içeren hem de ders kitabı formatında öğrencilerin de ilgisini çeken bir anlatı inşa etmek amaçlanmıştır.
Lisa M. Vaughn “Bu kitap kültürel psikolojinin günümüzde ne anlama geldiğinin temelini ortaya koymaktadır. İyi kurulmuş psikoloji kuramlarını çok kültürlü bir bakış açısıyla incelemekte ve bu kuramların tarihsel olarak farklı kültürel arka planları nasıl olup da dikkate almadıklarına dair eleştiriler yöneltmektedir. İçinde bulunduğumuz çeşitlilikler dünyasında Vaughan’ın kitabı gibi kitaplar akranlarımızı anlamamıza yardımcı olmak ve hepimizin yararına bir gelecek kurmak için gereklidir”.
Leonard A. Jason, PhD. Psikoloji Profesörü, DePaul Üniversitesi; Toplum Araştırmaları Merkezi Müdürü

Toplumun giderek artan küreselleşmesi; iletişim, işyeri, sağlık bakımı ve eğitimde sosyal, dilsel, dinsel ve diğer kültürel farklılıkların yanlış anlaşılması potansiyelini arttırabilecek kaymalara neden olmaktadır. Psikoloji ve Kültür'ün bu ikinci baskısı, psikolojinin kültürel boyutlarına ve gündelik ortamlarda uygulanmasına güncel bir genel bakış sağlamaktadır.
Vaughn, düşünme ve davranışın sosyokültürel bağlamdan nasıl etkilendiğinin betimlemesini sunmaktadır. Odak noktalar; kültürün temeli, psikoloji ve kültürde araştırma, kimlik insan gelişimi, kültürler arası etkileşimler ve temel psikolojik süreçlerdir. Metin; kültürün toplumsal cinsiyet, din, sosyo-ekonomik durum gibi sosyal boyutlarını içeren daha geniş bir tanımını ele almakta ve kültürler arası ilişkileri, kültürler arası iletişimi ve eğitim, örgütler, ilişkiler ve sağlıkta kültürel yetkinliği geliştirmek üzere pratik modeller göstermektedir. Okuyucu dostu tarzda yazılmış olan metin, kültür içeriğini hayata geçirmek üzere çeşitli kültürlerden sayısız örneklerle geniş bir konu yelpazesini kapsamaktadır.
Kitap, sadece kültürel konularla ilgili psikologların ve ilişkili disiplinlerden akademisyenlerin değil aynı zamanda kültürel alçakgönüllülük, küreselleşme, çoklu kimlikler, sosyal ekolojik süreçler, göç, kültürlenme ve bunlarla ilişkili konulara dair sorular hakkında bilgi arayan daha genel bir okuyucu kitlesinin de ilgisini çekebilecek şekilde psikoloji ve kültürde disiplin aşırı bir içeriğe sahiptir.
Ahmet Akın, Ümran Akın, Banu Yıldız, Fatih Usta, Taner Demir, Nihan Çitemel, Eyüp Çelik, Serhat Arslan, Mehmet Emin Turan, Recep Uysal, İbrahim Demirci, Halime Güngör Güncel psikolojik kavramlar kitabını oluştururken son yıllarda ortaya çıkmış ve daha önceki kaynak kitaplarda yer almamış yeni kavramları keyifli bir anlatımla tanımlamaya çalıştık. Güncel kavramları tanımlarken bu kavramların tarihsel gelişimine, hangi kavramlarla ilişkili olduğuna, daha önceden yapılan araştırmalara değinerek teorik altyapısını inceledik. Ayrıca kitapta yer alan kavramların ölçülebilir olmasına dikkat ettik. Daha önceden yayınladığımız Psikolojide Kullanılan Güncel Ölçme Araçları: 1-2-3 adlı kitabımızı inceleyerek bu kitapta yer alan kavramların ölçme araçlarını bulabilirsiniz. Sonuç olarak yaklaşık beş senelik bir çalışmanın ve azimli bir ekibin ürünü olan bu kitabın, güncel psikolojik kavramların anlaşılmasına yardımcı olacağını, yeni araştırmalar hakkında fikir vereceğini ve yapılacak araştırmaların teorik altyapısının tasarlanmasına katkı sağlayacağını umuyoruz.
Halime Güngör, Erkan Turan, Banu Yıldız, Mehmet Emin Turan, Merve Kaya, Mustafa Ercengiz, Mustafa Savcı, Tuğba Yılmaz Bingöl, Aydın Söylemez Güncel psikolojik kavramlar kitabını oluştururken son yıllarda ortaya çıkmış ve daha önceki kaynak kitaplarda yer almamış yeni kavramları keyifli bir anlatımla tanımlamaya çalıştık. Güncel kavramları tanımlarken bu kavramların tarihsel gelişimine, hangi kavramlarla ilişkili olduğuna, daha önceden yapılan araştırmalara değinerek teorik altyapısını inceledik. Ayrıca kitapta yer alan kavramların ölçülebilir olmasına dikkat ettik. Daha önceden yayınladığımız Psikolojide Kullanılan Güncel Ölçme Araçları: 1-2-3 adlı kitabımızı inceleyerek bu kitapta yer alan kavramların ölçme araçlarını bulabilirsiniz. Sonuç olarak yaklaşık beş senelik bir çalışmanın ve azimli bir ekibin ürünü olan bu kitabın, güncel psikolojik kavramların anlaşılmasına yardımcı olacağını, yeni araştırmalar hakkında fikir vereceğini ve yapılacak araştırmaların teorik altyapısının tasarlanmasına katkı sağlayacağını umuyoruz.
Nursel TELMAN, Levent ÖNEN, Mürşide ÖZGELDİ İş yaşamında iş sağlığı ve güvenliği konusu özellikle bunun insan boyutu, günümüzde ön planda olan konulardan biridir. İş yaşamının insan boyutu herkesi ilgilendiriyor. İş, dediğimiz zaman, her ortamda her konumda, yaşadığımız çevre içinde el attığımız her aktivite içinde, bulunduğumuz çevre ve düşünebileceğimiz veya düşünemeyeceğimiz boyutlarda içinde bulunduğumuz veya bulunabileceğimiz her çevre şartları nedeniyle herkesi ilgilendiren bir konudur.
İş sağlığı ve güvenliği, İnsanın beyin yapısının kimyasal boyutunu, çalışma sistemini, her bölgesini , düşünce boyutunda ulaşabileceği her yerini ilgilendiriyor. Bu bağlamda baktığımız zaman iş sağlığı ve güvenliği herkesi her zaman, her ortamda, her koşulda, her organizasyonda yakından etki alanı içine alabiliyor.
İş sağlığı ve iş güvenliği kapsamı itibariyle, insanı birey olarak, iş ortamının bir elemanı olarak, bir ülke vatandaşı olarak ve geleceğin örneklemini oluşturması nedeniyle, globalleşen dünyada herkesin herkesle ilgi alanı içinde yakından ilgilendiriyor.
Bu Kitap okunduğu zaman görülecektir ki, insanı ilgilendiren veya insanın olduğu her yeri ilgilendiren iş sağlığı ve iş güvenliği kadar kapsamlı hiçbir alan yoktur. Alanın deneyimli bir uzmanı olarak, varlık olarak insanın gelişmişlik düzeyi, sahip olacağı bu alan bilgileri çerçevesinde yaşamın her noktasındaki davranışları, bakış açısı, değer yargıları, düşünce biçimi, dikkat potansiyeli , örnek olma özelliği insanı insan yapan varlığına pozitif etkisi olacağının altını çizmek isterim.