Üretim Yönetimi \ 1-6
Nil Kula 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu I. ve II. Kitap Hükümleri Uyarınca Ticaret Hukuku kitabında Türk Ticaret Hukuku'nun asıl kaynağı olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun I. ve II. Kitap hükümleri ile güncel Yargıtay kararları ve başlıca ticaret hukuku doktrini çerçevesinde; Ticari İşletme, Tacir, Ticaret Sicili, Ticaret Unvanı ve İşletme Adı, Haksız Rekabet, Ticari Defterler, Cari Hesap ve Acentelik konuları incelenmiş, ilgili kanunun Ticaret Şirketlerine ilişkin genel hükümleri ile Anonim, Limited, Komandit ve Kollektif şirketlere dair özel hükümleri, işbu şirketlerin; nitelikleri ve kuruluşları, ortakları arasındaki ilişkiler, organları, üçüncü kişilerle olan ilişkileri ve sona ermeleri gibi alt başlıklar altında değerlendirilmiştir.
Esra Tarlan Demirbaş İtalya'da 17. yüzyılda ilk uygulama örnekleri görülen hayat sigortacılığı, 20. yüzyılın sonlarına doğru Türkiye'ye gelmiştir. Ülkemizde uygulanmaya başlanmasıyla birlikte, hayat sigortası poliçelerinin pazarlanması, hizmet pazarlaması için 1990'ların başında oldukça güncel bir konu olmuştur. Bahsi geçen yıllarda tüketicilerin hayat sigorta poliçesi ürününü seçerken karar verme yöntemlerini, poliçeleri seçme ve satın alma davranışlarını ve pazarda yeni görülen bu ürünle ilgili bilgi seviyelerini gösteren ampirik araştırma sonuçlarının da yer aldığı bu kitabın ilk bölümlerinde, hizmet pazarlaması ve sigorta hizmetlerinin pazarlanması konuları da detaylıca incelenmiştir. Kitabın, hizmet pazarlaması ve sigorta hizmetlerinin pazarlanması konularının yanı sıra hayat sigortacılığının yeni görülmeye başlanacağı az gelişmiş ve/veya orta alt gelişmiş ülkeler için de yol gösterici olacağı düşünülmektedir.
Life insurance products which emerged in Italy in the 17th century, appeared in Türkiye towards the end of the 20th century. Accordingly, the marketing of life insurance services became a hot topic for service marketing, in the early 1990's. Findings of the empirical research on consumers' decision-making process of life insurance services that was conducted in those years, take place in this book besides the conceptual study on the marketing of services and life insurance services. This book is not only a valuable source for the development of Turkish life insurance sector, but also a valuable guide for countries where life insurance products would emerge.
Ali Erhan Zalluhoğlu, Deniz Yalçıntaş, Didem Demir, Duygu Gür, Eda Yaşa Özeltürkay, Elif Üstündağlı Erten, Esra Akay, Hakan Okay, Hazal Ezgi Özbek, Mehmet Akif Çakırer, Meltem Canoglu, Murat Gülmez, N. Çiğdem Uluç, Nida Palabıyık, Saadet Sağtaş, Safa Kocademir, Sezen Bozyiğit, Suzan Oğuz, Tuğçe Ezgi Soyaltın, Zeki Yüksekbilgili Kariyerine satıcı olarak başlamış ve de hala zaman zaman kendini satıcı olarak tanımlamaktan gurur duyan biri olarak A'dan Z'ye Satış ve Satış Yönetimi kitabını çok kıymetli buluyorum. Satış, belli bir süreci takip ettiğinizde sonuçları öngörülebilir bir bilim olmasına rağmen, genellikle kişilerle ve kişilik özellikleri ile ilişkilendirilir. Böyle olunca da toplum nezdinde hep yanlış algılanır. İyi satıcı sizi kandırmaz, ihtiyacınız olmayanı yapmanız için sizi ikna etmez. İyi satıcı, ihtiyaç ile istek/arzu arasındaki farkı daha iyi anlayabilmenize ve de buna göre karar vermenize yardımcı olur. Zira iyi satıcı, bir kereye mahsus satış diye bir şey olmadığını, her satışın uzun dönem için yapılan bir güven yatırımı olduğunu çok iyi bilir. Umarım A'dan Z'ye Satış ve Satış Yönetimi kitabı Türkiye'de satışı bilim olarak tartışmaya başlamak ve de iyi satıcılar geliştirmek için yol gösterici olur.
Azmi Gümüşlüoğlu
Ferrero TIPA Bölge Direktörü & Türkiye Genel Müdürü

Kaliteli mal veya hizmet üretimi, satışta süreklilik ve stabilite için çok önemlidir. Ancak ondan daha önemlisi ürünü (mal veya hizmet) doğru söylem ve eylemlerle desteklemek, pazarlamaktır. Hatta bir ürün veya hizmetin alımı veya satımında beden dili kelimelerden daha etkindir diyebilirim. O sebeple A'dan Z'ye Satış ve Satış Yönetimi kitabında bir firma sahibinin, satışçının veya bir pazarlamacının bilmesi gereken her konuya eksiksiz ve usta kalemlerce yer verilmiş olduğu muhakkaktır.
Çetin Öztürk
Novi Medya Merkezi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

A'dan Z'ye Satış ve Satış Yönetimi kitabı, satış ve pazarlama alanına deneyimli ve uzman akademisyenlerin adeta imbikten süzerek derledikleri, tecrübe ve pratik bilgilerle bezenmiş harika bir başvuru kitabı olmuş. Ülkemizdeki bu alandaki akademik başvuru kaynağı boşluğunu doldurmaya katkı yapacak ve satış mesleğine ilgi duyan her yaştan gençlere ışık olacaktır.

Kemal Gül
Pladis – Ülker Gelişen Pazarlar Bölge Başkanı
A. Mohammed Abubakar, Aylin Atasoy, Benan Gök, Bülent Çizmeci, Cem Karayalçın, Deniz Zeren, Ebru Genç, Gülay Güler, Niyazi Gümüş, Osman Eminler, Özlem Şenlik, Remzi Reha Durucasu, Saadet Sağtaş, Selin Ögel Aydın, Süreyya Karsu Endüstri 4.0 olarak da ifade edilen bugünün dünyasında, dijital teknolojileri toplumsal ve iktisadi hayatın hemen hemen her noktasında görmekteyiz. Tedarikten üretime, insan kaynaklarından lojistiğe kadar pek çok işletme sürecinde olduğu gibi özellikle pazarlama, satış, dağıtım, tutundurma, halkla ilişkiler, marka ve itibar yönetimi, imaj gibi işletmenin müşteriye bakan yönleri yaşanan dijital dönüşümden en çok etkilenen süreçlerin başında gelmektedir. Bu süreçlerin akademik olarak değerlendirilmesi ise hem işletmeler hem de iktisadi yaşamın önemli figürlerinden biri olan aile işletmeleri için oldukça önemlidir. Bu nedenle alanında birbirinden değerli akademisyenler bir araya gelerek dijital dönüşümün pazarlama süreçlerine olan etkilerini aile işletmeleri özelinde değerlendirdikleri bu eseri siz değerli okuyucuların beğenisine ve istifadesine sunmuşlardır. İyi okumalar...
Serkan Deniz, Selva Staub, Mesut Çimen Altı sigma yaklaşımının 1980’li yıllara dayanan yakın bir geçmişi olmasına rağmen bugün farklı sektörlerde faaliyet gösteren büyük şirketlerce yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Yaklaşımın sağlık sektörüne girişi yavaş ve geç olmuştur; ancak dünya örnekleri incelendiğinde sağlık kuruluşlarının yaklaşım ile önemli kazanımlar elde ettiği görülmektedir. Sağlık harcamalarında ve maliyetlerde yaşanan artış, sağlık sektörü için önemli bir sorun haline gelmiştir. Bu durum, sunulan hizmetlerin verimli hâle getirilmesi, kaynakların doğru kullanılması, değişkenliğin ve israfın önlenmesi gibi çalışmaları önemli hâle getirmiştir. Bu noktada sektörün başvurabileceği önemli araçlardan biri de altı sigma yaklaşımıdır.
Bu kitap, sağlık hizmetlerinde altı sigma örneklerine yer veren ülkemizdeki ilk kaynaklardan biri olma niteliğindedir. Kitapta; altı sigma yaklaşımı ile ilgili genel bilgilere, yararlarına, uygulanmasındaki kritik başarı faktörlerine, uygulanma aşamalarına, kullandığı araç ve tekniklere ve yaklaşım ile sağlık sektöründe sağlanan başarı örneklerine yer verilmiştir. Kitap; öğrencilere, araştırmacılara, akademisyenlere, uygulayıcılara, yöneticilere, girişimcilere, sağlık ve kalite konusuna ilgi duyanlara yararlı olacaktır.
Osman Okka Türkiye’de sözel finansal yönetim konusunda yayınlar olmasına karşılık sayısal finansal yönetim konusunda büyük bir eksiklik yaşanmaktadır. Bu eksikliği bir ölçüde gidermek için hazırlanan bu çalışma 1.300’den fazla çözümlü problemi içermekte ve finansın firmada canlı olarak yaşanmasını sağlamaya çalışmaktadır. Günümüzde üniversitelerimizdeki finansal yönetim eğitiminin, işin gereği, sözel değil sayısal olması gerekir. Pedagojik açıdan firma faaliyetleri içerisine giremeyen, finansal olayları analiz edip değerlendiremeyen, finansal politikaların belirlenmesinde etkin olamayan bir finans eğitiminin yeterli olmadığı da açıktır. Bu kitabın amacı; öğrenciye ve okuyucuya basite indirgenmiş finansal problemlerin nasıl çözüleceğini göstermek ve ilgili konuda yeterli finans bilgisini vermektir. Kitaptaki teorik bilgilerin temel seviyede olması amaçlanmışken, oldukça ileri seviyede olması düşünülmüş ve kitapta teorik bilgi yoğunlaştırılmıştır. Kitabın ikinci amacı Finansal Yönetim Örnek Olayları kitabına bir hazırlık yapmaktır. Kitabın sonunda problemlere ağırlık verilmiş ve sorular çözüldükten sonra öğrencinin kendisini test etmesi için farklı yönlendirme soruları da sorulmuştur.
Arzu Uzun Kullanıcıların fiziksel varlıklardan operasyonel olarak beklentileri nerede ve nasıl kullanılmakta olduğuna bağlıdır. Güvenilirlik Esaslı Bakım (Reliability Centred Maintenance) (RCM), herhangi bir fiziksel varlığın mevcut çalışma koşullarında gerçekleştirmesi beklenen işlevlerin devamlılığını sağlamak amacıyla ne yapılması gerektiğinin belirlenmesi sürecidir. Diğer bir ifadeyle, çalışma durumundaki tesis ve donanımın bakım gereksinimlerini belirlemek için sistematik bir yaklaşımdır.
Bu kitapta, RCM eksenli modern bakım yaklaşımlarına yer verilmiştir.
Sheldon M. ROSS Sheldon Ross'un 5. Basımı, gerçek olguları çözümleme ve yorumlamak için bilgisayarlı benzetim çalışması yapacak aktüerleri, mühendisleri, bilgisayar bilimcilerini ve diğerlerini, uygulamaya yönelik yöntemlerle tanıştırmayı sürdürüyor.
Okuyucu, geniş bir alana yayılan sorunlara bu çözümleme sonuçlarını uygulamayı, etkin ve doğru çözümler elde ederek rasgele süreçlerin gelecekteki durumlarına ilişkin öngörüde bulunmayı öğreniyor.
Bu son basımda, denetim değişkenlerini de içeren değişke küçültme üzerine tümüyle yeni bilgiler ve bunların çekim çözümlemesi ile ilişkisi, şans oyunları, borsa gibi ilginç alanlarda beklenen getirinin tahmininde nasıl kullanılacağı sergilenmektedir. Bunlara ek olarak 5. Basım, Markov Zincirli Monte Carlo Yöntemler üzerine yeni bir bölüm içermekte ve kesikli rasgele değişken üretmede kullanılan değişik yöntemler sunmaktadır.
Bilgisayarın rasgele sayı ve bu rasgele sayıların zaman boyutunda evrilen rasgele bir sürecin davranışını üretmede nasıl kullanılacağını açıklayarak, Ross'un Benzetim 5. Basımı, modelinin geçerliliğini değerlendirme ve benzetim verilerinin çözümlenmesi için gerekli istatistik bilgilerini de sunmaktadır.

Kitap, Bilgisayar Bilimleri, Endüstri Mühendisliği, Yöneylem Araştırması, İstatistik, Matematik, Elektrik Mühendisliği ve İşletme gibi bir çok farklı bölümde Benzetim Dersi alan lisans ve lisansüstü öğrencilerinin gereksinimlerini karşılayacak biçimde kaleme alınmıştır.
Cem Işık Günümüzde kaynağını bilgiden alan ekonomiler “Bilgi Ekonomisi”, bu ekonomiyi benimseyen toplumlar ise “Bilgi Toplumu” olarak bilinmektedir. Bilgi, refahın kaynağı olmakla birlikte sahibine ekonomik güç katan çok önemli bir değerdir. Bu eser de bilgi ekonomilerinde rekabet üstünlüğü oluşturulmasına etki eden Ar-Ge, inovasyon ve patent kavramlarının ekonomik analizini içermektedir.
Birinci bölümde, bilgi ve bilgi ekonomisine ilişkin kavramlar teorik çerçevede irdelenmiş ve genel olarak Eski Yunan’dan günümüze kadar bilginin tanımı, gelişimi, türleri, değişimi ve yönetimi üzerinde durulmuştur. İkinci, üçüncü ve dördüncü bölümlerde ise bilgi ekonomilerinde rekabet üstünlüğü oluşturulmasına etki eden Ar-Ge, inovasyon ve patent ekonomik yönleriyle ele alınmıştır.
Kamer Ilgın Çakıroğlu Dijital teknolojilerin hızlı gelişimi ve sağladığı kolaylıklar, günümüzde yaşamın her alanında bu teknolojilerin kullanımını gitgide arttırmaktadır. Bu anlamda yeni teknolojilerin pazarlama alanında da değişime ve gelişime yol açması kaçınılmazdır. Pazar yerinde paydaşların aradıkları güven ortamı ve hızlı işlemlerin gerçekleşmesi yeni teknolojilerin beraberinde getirdiği birtakım özelliklerden olmakla birlikte özellikle bu noktada blok zinciri teknolojisi ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda blok zinciri teknolojisinin sunduğu otomasyon ve izlenebilirlik özellikleri pazarlama alanında işletmelerin yeni iş modellerini benimsemesini ve yeni pazarlama stratejileri geliştirmelerini sağlarken tüketicilerin işlemlerin bir parçası olduğu ve işletmeler ile etkileşim içerisinde bulunduğu bir sürece yol açmaktadır. Bu kapsamda Blok Zinciri Teknolojisi Pazarlama Yönlü Bir Yaklaşım kitabı ile blok zinciri teknolojisinin temel özelliklerinin anlaşılması hedeflenmekte; söz konusu teknolojinin sektörler bazında sunduğu faydalar, benimsenmesinde karşılaşılabilecek zorluklar, pazarlamadaki önemi, uluslararası ticaretteki kullanımı başta olmak üzere çeşitli başlıklar ele alınmaktadır.
Blok Zinciri Teknolojisi Pazarlama Yönlü Bir Yaklaşım kitabının tüm okuyuculara yararlı olması dileğiyle…
Nilay Başok Yurdakul

Pazarlama ve pazarlama iletişimi kavramı tanımı ve özellikleri, tarihsel gelişim süreci, bütünleşik pazarlama iletişiminin gelişim nedenleri, planlama modelleri, bütünleşik pazarlama iletişiminde stratejik yönetim ve ölçümleme sürecinin değerlendirilmesi çalışmada ele alınan konulardandır. Bu çalışma, pazarlama iletişiminde ölçümleme konusuna gerek akademik ve gerekse profesyonel anlamda ilgi duyan araştırmacı ve kullanıcılar için temel bir başvuru kaynağı olabilecek niteliktedir.

Kenneth E. Clow, Donald Baack, Yolu bir üniversite kütüphanesine düşen, bütünleşik pazarlama iletişimi, reklam, satış ve tüketici davranışları konusunda eli bu alandaki yabancı kaynaklara giden tüm okurların bildikleri meşhur bir kitap vardır: Bu, Pearson yayınevi tarafından çıkarılmış Integrated Advertising, Promotion and Marketing Communications kitabıdır. Şimdi bu kitap, 7. Basımının Türkçe çevirisi ile siz değerli okurlar için raflardaki yerini alıyor. Bugüne kadarki alan kitaplarından en temel farkı; her konunun detaylı, bir o kadar kolay ve derli toplu anlatımı, örnek olay ve görsel zenginliği, eğitici ve öğretici kimliğini yaratıcı şekilde sunması olarak sıralanabilir.
Rengârenk görselleri, her bir konuyu açıklayan örnek olayları, değerlendirme soruları ve eşsiz terimler sözlüğü bu alana ilgi duyan herkesi kitabın sihirli etkisi altına alacak güçtedir. Bu sihri, kitabı okumaya başlayan her okurun anlaması zor olmayacaktır. Bütünleşik pazarlama iletişimi, reklam, tutundurma, satış, dijitalleşme, sosyal medya, tüketici davranışı, yeni trendler ve yasal düzenlemeler üzerine siz soru sorun, kitap cevap versin...
Louis E. Boone & David E. Kurtz, Wıley Modern anlamda doğuşundan bugüne kadar işletmecilik alanında oldukça önemli değişimler yaşandı ve günümüzde de bu alan çok önemli bir bilim dalı hâline geldi. Önceki yıllarda yazılan kitapların içeriği ile bu kitabın içeriği karşılaştırıldığında aradaki fark daha net bir biçimde görülebilmektedir.
İşletmecilik, gelişen teknolojinin de yardımıyla oldukça farklı bir hâl almıştır. Artık işletmecilik yapabilmek için
bir binaya veya çok fazla personele sahip olmanız gerekmemektedir. Sanal ortamlar işletmecilere bu tip imkânları fazlasıyla sağlamaktadır. Kitapta, bu konuyla ilgili olarak pek çok örnek olay çalışması verilmiştir.
Kitap, günümüz işletmecilerine ve işletme öğrencilerine yol gösterici bir rehber niteliğinde olup pek çok güncel konuyu ele almaktadır.
Mevlüt TÜRK Yeşil pazarlama uygulamalarında, “ürünlerin çevreci özelliklerini abartarak pazarlamak” yerine (yeşil boyama), çevreci bir anlayışın bütünüyle benimsenerek uygulanması; tüketicilerde çevre bilincini geliştirici çabalara önem verilmesi; orta ve uzun vadede yeşil ürün talebinin büyümesine katkı sağlayacak ve firmalar da bundan yarar sağlayacaklardır. Diğer taraftan, toplumda bu şekilde çevre bilincinin gelişmesiyle, toplum hem kamunun hem de özel sektörün uygulamalarının denetçisi olacaktır. Yani örgütlü ve tepkili bir toplum olma yolunda daha hızlı mesafe alınması mümkün olacaktır. Yasaların uygulanması, kamu görevlilerinin ve denetçilerinin tutumuna ve insafına bırakılmamış olacak, sorunu içselleştiren bireyler ve toplum bu konudaki tepkilerini hemen ortaya koyacaktır. Çevreyi koruma ve geliştirme düşüncesi bir hayat tarzı haline gelecek ve tüketicilerin çevreyi kirletici davranışları da azalacaktır. Öte yandan, kirletenler karşılarında, yasalardan ve kamu görevlilerinden önce toplumu göreceklerdir. Ayrıca, “kirleten öder” kuralı çerçevesinde yapılan bazı pervasızlıkların da önüne geçilebilecektir. Tüketicinin satın alma davranışı ve oy kullanma hakkı sebebiyle, genel ve yerel yönetimlere ve firmalara karşı kullanabileceği çok önemli bir yaptırım gücü vardır. Bu gücün farkına varan herkes, onun çevresini kirletmemeye özen gösterecektir.
Bu çalışmada; çevrenin korunması ve geliştirilmesinde, sadece yasal düzenlemelerin ve kamu gücüne dayalı bir koruma anlayışının yeterli olmadığının; bunların yanı sıra toplumda çevre bilincinin geliştirilmesinin ve bu bağlamda da işletmelerin çevreye karşı sosyal sorumluluk bilinci ile hareket etmelerinin; ayrıca, pazarlama faaliyet ve uygulamalarında çevreci pazarlama anlayışı yoluyla, tüketicilerde çevre bilincinin gelişmesine katkı sağlamalarının önemi ve gerekliliği vurgulanmıştır.
Ahmet Tuğrul Tuğer Küresel iklim değişikliği, okyanusların asitlenmesi, kuraklık tehlikesi, doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin kaybı, dünyadaki bütün paydaşların çözümüne katkı yapması gereken ortak sorunlar arasındadır. Devletler, uluslararası örgütler ve işletmeler gibi tüketici olarak bireylerin de mevcut sorunların farkında olarak, gündelik hayatlarındaki davranışlarını gözden geçirmelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Yeryüzünde olumsuz etkileri daha da hızlı hissedilen ekolojik çöküşün önlenmesi, gelecek nesillerin düşünülerek tüketim kararlarının alınması tüketici bireyler için bir ahlaki zorunluluk olmuştur. Bu kapsamda, bireysel tüketicilerin çevresel hassasiyetlerinin, bireysel değerlerinin, ahlaki zorunluluklarının çevreci tüketim davranışına etkilerini incelemek önem taşımaktadır. Çevreci tüketim davranışı, kaynak tüketme esaslı olabilmesi nedeniyle çelişkili bir kavram olarak algılanabilir ancak tüketimin farklı aşamalarında toplumsal ve çevresel sürdürülebilirliği desteklemektedir. Dolayısıyla, çevreci tüketimin kapsamının ve sürdürülebilirlikle ilişkisinin anlaşılması önemlidir. Bireylerin ahlaki zorunluluk hislerini yansıtan bireysel normlar, farklı satın alma öncesi, sırası ve sonrasındaki kararlarında tüketicilerin çevreci tutumlarını ve davranışlarını olumlu etkileyebilmektedir. Bu aşamada, bireysel değerlerden başlayarak inançlara ve sonrasında normlara etki eden bir zincirin, çevre dostu davranışları daha etkili açıklayabileceğini öneren Değer-İnanç-Norm (D-İ-N) Teorisi, bireysel normların olumlu etkisinin kalıcı olabileceğini savunmaktadır. Bu kitapta, farklı çevreci tüketim davranışları gözden geçirilmiştir ve (D-İ-N) teorisi kapsamında, değerlerden başlayan bir bilişsel zincirle tetiklenen bireysel normların gündelik hayattaki çevreci tüketim davranışların üzerindeki etkisi üzerine olan bir araştırmaya yer verilmiştir.
Zübeyir Çelik, Aypar Uslu Tüketicilerin çevrim içi bilgi arama sürecinde, bilgi edinme araçlarından vlog ve blog temalı içeriklerin satın alma niyetine etkisine yönelik çalışmalar yapılmış olmasına rağmen bilgi teorisi, teknoloji kabul modeli ve akış teorisinin bütünleşik çerçevesini kullanan bir çalışma bulunmamaktadır. Bu doğrultuda, bilgi teorisi, teknoloji kabul modeli ve akış teorisinin bütünleşik çerçevesini kullanarak çevrim içi bilgi arama sürecinde bilgi edinme araçları olarak vlog ve blog’ların satın alma niyeti üzerindeki etkisini incelemek isteyen araştırmacılar için bu kitabın faydalı olacağı düşünülmektedir.
Mehtap Sümersan Köktürk, Emine Çobanoğlu, Taşkın Dirsehan Güçlü bir pazarlama yönetimi, bir firmanın finansal performansını artırır. Çünkü satışı kolaylaştırır. Günümüzde ise satış, platform değiştirerek bilgisayar ortamına geçmiş ve yeni iş kolları oluşturmuştur. Dolayısıyla, satış biçimleri de değişmiştir. Mağazalar İnternet’e taşınmış; dinamik, interaktif, 24 saat açık dükkânsız perakendecilik uygulamaları başlamıştır. Artık, çok daha düşük yatırımlarla girişimcilere yeni fırsatlar doğmaktadır.
Bu çalışma, gelecekte de potansiyeli yüksek görünen çevrimiçi satışa yönelecek girişimcilerin ihtiyaç duyacağı; arama motoru optimizasyonu, lojistik, vergilendirme, ödeme yöntemleri, sosyal medya, e-tüketici gibi konuları örnek olaylarla ele alarak ilgilenenlere bir alet çantası sunmaktadır.
Fatma Demirci Orel, Naz Demirkılıç Çocuklar, tüketici olarak alışverişte kullanacakları bilgi ve davranışları sosyalleşme süreci içinde öğrenirler. Bu süreç, küçük yaşlarda başlar ve ömür boyu devam eder. Çocukların tüketici rolü kazanmasında ebeveynlik tarzı ve medyanın etkisi yadsınamaz.
Çocuklarının tüketim davranışlarını çocuk yetiştirme tarzlarına göre belirleyen ebeveynler, aynı zamanda onların etkisi altında kalarak satın alma davranışı gerçekleştirirler. Bu etki daha çok çocukların usandırıcı davranışları ile ebeveynlerini baskı altına almaları şeklinde ortaya çıkar. Bezdirme gücü olarak nitelendirilen bu gücün gelişmesinde, ebeveynlik tarzlarının yanı sıra çocukların medyada yer alan gıda reklamlarına maruz kalma durumu da önemli yer tutar. Reklamların etkisiyle özellikle küçük yaştaki çocukların endüstriyel gıdalara yönelik satın alma taleplerinde ebeveynleri üzerinde bezdirme gücünü kullanmaları yaygın görülen bir davranıştır. Ne yazık ki bu baskı altında kalan ebeveynlerin satın aldıkları gıdaların tüketimi, çocukluk çağı obezite problemine davetiye çıkarmaktadır. Bu problemin çözümüne katkı sağlamak meselenin sosyal boyutuyla ilgilenmeyi de gerektirir.
Bu kitapta, çocukların tüketici olarak sosyalleşme süreci endüstriyel gıdalar bakımından incelenmiş, bu gıdaların talebine yönelik geliştirilen bezdirme gücünde ebeveynlik tarzları ve medyanın rolü ebeveyn ara buluculuğu ile ilişkilendirilmiştir.
Seda Taş Günümüzde tüketimin toplumsal ilişkiler üzerindeki belirleyiciliği artmaktadır. Bu durum tüketici gruplarını ve davranışlarını çeşitlendirmektedir. Hiç şüphesiz ki bu gruplardan biri de çocuklardır. Kâr artırma hedefinde olan tüketim kültürü çocukları yeni tüketiciler olarak üreticilerin hedef kitlesi hâline getirmektedir. Üretici firmalar, tüketim mekânlarında çocuklara yönelik tüketim ürünlerine daha çok yer vermektedir. Bununla birlikte çocuk modası ve çocuklara yönelik pazarlama stratejileri önem kazanmakta, çocukların istek ve ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla pek çok araştırma yapılmaktadır.
Çocuklar, geleceğin tüketicileri olarak birer yetişkin olduklarında çocuklarına kazandıracakları satın alma alışkanlıkları ile tüketim döngüsünün devam etmesini sağlayacaklardır. Bu nedenle yeni oluşan çocuk pazarı ve çocukların pazardaki durumu her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Çocuklar yeni tüketim davranışlarıyla birlikte yeni roller edinmektedir. Edinilen bu yeni roller çocuğu, çocukluğu, çocukluk kültürünü yani çocukların dünyasını değiştirmektedir.
Bu kitapta, çocukların tüketici bireyler hâline gelip gelmedikleri sorusuna yanıt aranmaktadır. Bu doğrultuda çocukların tüketim sosyalleşmesi aile, arkadaş grubu, kitle iletişim araçları ve boş zaman değerlendirme gibi sosyalleşme araçları gözetilerek değerlendirilmektedir. Çocukların tüketim toplumsallaşması sürecinde hangi tüketim değer ve davranışlarını edindikleri incelenerek çocukların dünyasındaki değişmeler yine onların gözünden ortaya konulmaktadır.
Barbara G. Tabachnick, Linda S. Fidell Çok Değişkenli İstatistiklerin Kullanımı kitabı, 1200 sayfadan fazla ve 18 bölümde orta ve ileri düzeyde ihtiyaç duyulabilecek istatistiksel analizleri içermektedir. Kitabın bölümlerinden 12'si teknik bölümdür (Çoklu Regresyon, Kanonik Korelasyon, Kovaryans Analizi, Çok Değişkenli Varyans ve Kovaryans Analizleri, Ayrıştırıcı Analiz, Temel Bileşenler Analizi/Faktör Analizi, Lojistik Regresyon, Sağkalım/Başarısızlık Analizi, Yapısal Eşitlik Modellemesi, Çok Düzeyli Doğrusal Modelleme, Çok Yönlü Frekans Analizi ve Zaman-Serileri Analizi).
Kitaptaki istatistiksel analizler; iki istatistik paket programı (IBM SPSS 19. sürüm ve SAS 9.2. sürüm) söz dizimleri, menü seçenekleri ve program çıktıları üzerinden örneklendirilmiştir. Ancak, bu programların Türkçe sürümleri bulunmadığından, okuyucunun bu bölümleri takibi biraz daha müşkül olacaktır. Okuma ve kullanım kolaylığı sağlamak amacıyla IBM SPSS ve SAS menü seçenekleri ve söz dizimleri İngilizce olarak bırakılırken; çıktı örnekleri Türkçe'ye çevrilmiştir.
Kitabın bölümlerinin iskelet yapısı şu şekildedir: Kullanılan istatistiklerin hangi tür araştırma sorularına cevap verebileceği, kullanılan istatistiğin kuramsal ve pratik sınırlılıkları, tekniğin temel matematiksel yapısı, küçük bir veri seti üzerinde örnek çözümler, istatistiksel paket programların kapsanan teknikte nasıl kullanılacağı ve sonuçları bilimsel dergi formatında rapor etme örneği.
Orta ve ileri düzey istatistikleri kapsamasına rağmen kitap, uygulamaya yönelik yazılmasından dolayı, orta düzey istatistik bilgisine sahip okuyucu tarafından rahatlıkla takip edilebilecek bir yapıdadır.
İstatistik alanının temel eserlerinden olan kitap istatistiklerin kullanımına pratik bir yaklaşım sergilediğinden özellikle sosyal bilimler, fen bilimleri ve sağlık bilimleri başta olmak üzere birçok alanda yüksek lisans ve doktora programında en çok tercih edilen eserlerdendir. Ülkemizde de bu alandaki büyük bir boşluğu dolduracağı umulmaktadır.
Ahmet Sel, Gülay Demir, Hüseyin Haste, Rahim Arslan, Salt Bardakçı İşletmeler ve yöneticiler, günlük hayat içerisinde personel seçimi, makine seçimi, tedarikçi seçimi, malzeme seçimi vb. konularda birçok kez karar verme problemleri ile karşılaşmaktadırlar. Birden fazla kritere sahip olan çeşitli alternatifler arasından yapılacak olan seçim işlemlerinde karara etki eden en önemli faktör, söz konusu kriterlerin alternatif üzerindeki önem derecelerinin belirlenmesidir. Her bir kriterin farklı önem düzeyine sahip olması sebebiyle, alternatifler arasında yapılacak seçim kararının sıralaması da bu kriterlerin ağırlıklarına bağlı olarak değişmektedir. Çok kriterli karar verme yöntemlerinin uygulanmasında kriterlerin alternatif üzerindeki önem derecelerine göre ağırlıklandırılması işlemi bu sebeple önemli bir yere sahiptir.
Kitapta, çok kriterli karar verme problemlerinde dikkate alınan kriterlerin ağırlıklandırılmasında kullanılan ve literatürdeki çalışmalarda yaygın olarak yer alan SWARA, ENTROPY, CILOS, IDOCRIW, DEMATEL, SIMOS, CRITIC, LBWA, SMART ve ROC yöntemleri ayrı birer bölüm olarak ele alınmış, her bir yöntemin kullanım amacına, diğer kriter ağırlıklandırma yöntemlerine göre üstün ve zayıf yönlerine ve teorik uygulama adımlarına yer verilmiştir. Ayrıca her bir yöntemin uygulama adımları örnek problemler üzerinde ayrıntılı olarak gösterilmiş, çözümü Microsoft Excel programında yapılabilen örnek problemlerin Excel programındaki çözümleri de ayrıca okuyucuya sunulmuştur.
Kitabın, çok kriterli karar verme alanında bilimsel araştırmalar yapan araştırmacılara ve lisansüstü düzeyde öğrenim gören öğrencilere yol gösterici bir eser olacağı düşünülmektedir.
Arif Yıldız, Burak Leblebicioğlu, Gülsüm Vezir Oğuz, İlknur Bilgen, İnci Erdoğan Tarakçı, Kazım Kılınç, Meysure Evren Çelik Sütiçer, Pınar Bacaksız, Ramazan Aslan, Sadık Çalışkan, Sema Mercanoğlu Erin, Vahap Önen, Yavuz Akçi Bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı, müşterinin her zamankinden daha değerli görüldüğü bu dönemde, uygun pazarlama anlayışının benimsenmesi ve uygulanması büyük önem arz etmektedir. Günümüz pazarlama dünyasında her geçen gün yeni anlayışların ortaya çıkması, araştırmacıların da bu yaklaşım ve anlayışları yakından takip etmesini gerekli kılmaktadır.
Kitabın hazırlanma nedeni; işletme yöneticilerinin, pazarlama elemanlarının, araştırmacıların ve ilgili diğer paydaşların yararlanabilecekleri, günümüz yeni pazarlama yaklaşımları hakkında bilgi edinebilecekleri bir kaynak oluşturmaktır. Bu kitap; Doç. Dr. Yavuz AKÇİ editörlüğünde hazırlanmış olan “Değişen Pazarlama Anlayışı: Yeni Pazarlama Yaklaşımları” kitabının devamı niteliğindedir. Bir önceki kitapta ele alınan 13 farklı pazarlama anlayışının ardından, yine birbirinden önemli 13 farklı pazarlama anlayışı ve konusuna bu kitapta yer verilmiştir. Bu kapsamda; İslami pazarlama, içsel pazarlama, sinsi pazarlama, sosyal medya pazarlaması, ağ pazarlama, holistik pazarlama, sürdürülebilir pazarlama, influencer pazarlama, mobil pazarlama, izinli pazarlama, pazarlama 4.0, pazarlama araştırmalarında etnografi, pazarlama-lojistik bütünleşmesi, kitapta kapsamlı olarak ele alınan bölümleri oluşturmaktadır.
Türkiye'nin farklı üniversitelerinde görev yapan, alanında uzman birçok akademisyenin, deneyim ve bilgilerinin kaleme aldığı bu çalışmayı okurlarıyla buluşturmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyor, keyifli okumalar diliyoruz.
Nilgün Bülbül Toplumların eğitime bağlı olarak değişimi, teknolojinin ve iletişim imkânlarının gelişimi ve küreselleşme gibi faktörlere bağlı olarak pazarlama anlayışı, karması ve fonksiyonları 1800'lü yıllardan günümüze kadar önemli değişimler yaşamıştır. Bu önemli gelişmelerden birisi de deneyimsel pazarlamadır. Bu eserin amacı, zincir kahve mağazaları örneği ile deneyimsel pazarlamanın müşteri sadakati üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda zincir kahve mağazalarında müşterilerin yaşadıkları pazarlama deneyimlerine ilişkin tutumları ve deneyimsel pazarlamanın müşteri sadakati üzerine etkisi incelenmeye çalışılmıştır.
Eser, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; pazarlama, pazarlamanın önemi, temel fonksiyonları, pazarlama anlayışında yaşanan gelişmeler, deneyim kavramı ve müşteri deneyiminin aşamaları hakkında bilgiler sunularak deneyimsel pazarlamanın kavramsal çerçevesi verilmiştir. İkinci bölümde; müşteri sadakatinin tanımı, amacı ve önemi, faydaları, düzeyleri, modelleri, müşteri sadakatine etki eden faktörler ile deneyimsel pazarlamanın müşteri sadakatine etkisi hakkında bilgiler verilmiştir.
Üçüncü bölümde ise deneyimsel pazarlamanın müşteri sadakatine etkisinin belirlenmesi üzerine zincir kahve mağazaları uygulamasına yer verilmiştir. Sonuç ve öneriler bölümüyle eser sonlandırılmıştır.
Murat Yorulmaz Ulaştırma modlarından deniz ulaştırması, özellikleri gereği uluslararası pazarları birbirine bağlayan, ulaştırma maliyeti açısından en düşük ve büyük hacimli yükler ile sanayi hammaddesini oluşturan çok büyük miktarlardaki yüklerin tek seferde, bir yerden diğer bir yere taşınması olanağını sağlaması bakımından alternatifi olamayan bir ulaştırma türüdür. Bu kapsamda deniz ulaştırması, lojistiğin gelişmesinde önemli katkılar sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. Deniz ulaştırması, denizyoluyla yüklerin limanlar arasında taşınması ve elleçlenmesi sürecini kapsarken, deniz ulaştırma lojistiği, lojistik temel hedeflerine ulaşmaya yönelik olarak, düşük maliyet, akışkanlığı sağlama ve değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, deniz ulaştırmasında yük ve buna ilişkin bilgi akışının kapıdan kapıya taşımacılık kapsamında planlanması, uygulanması ve yönetilmesidir. Lojistik sürece entegre olmuş deniz ulaştırması, etkin lojistik akışı sağlamakla birlikte deniz ulaştırma lojistiği kavramını ortaya çıkartmıştır. Deniz ulaştırma lojistiği, deniz ulaştırmasının ve lojistiğin hedeflerinin ortak noktada birleşmesiyle kavramsallaştırılmış ve özellikle küresel lojistik sektörü aktörlerinin dikkatini çeken bir konu haline gelmiştir.
Bu kitapta denizde, iç sularda veya okyanusta yapılan tüm denizyolu taşımacılığı faaliyetlerini kapsaması, diğer ulaştırma modlarına entegre olabilmesi ve lojistik hedeflerle uyum sağlaması nedeniyle, bu kavramları içerisine alan deniz ulaştırma lojistiği, ulaştırmaya lojistik bakış açısıyla incelenmiştir. Kitapta deniz ulaştırma lojistiği kapsamında, lojistik faaliyetler, ulaştırma lojistiği, lojistik merkezler, lojistik entegrasyon, deniz ulaştırma lojistik hizmet yetenekleri ve detaylı literatür ele alınmıştır. Kitap, deniz ulaştırma lojistiği ile ilgili ülkemizde yayınlanan kapsamlı ilk Türkçe eser olması nedeniyle önemli bir yere sahiptir.
Michael ten Hompel, Thorsten Schmidt, Springer 1958'de doğan Prof. Dr. Michael ten Hompel, Elektrik Mühendisliği Bölümünü tamamlayarak Aachen RWTH'de Teknik Enformatik konusuna yoğunlaştı ve daha sonra Witten/Herdecke Üniversitesinden Doktora derecesi alarak mezun oldu. Mesleki kariyerine Dortmund Üniversitesi Ulaştırma ve Depolama Kürsüsü ve Fraunhofer Enstitüsünde Ulaştırma Teknolojisi ve Ürün Dağıtımı alanında bilim adamı olarak başladı. 1989-1991'de bilgisayar sistemleri ve ağları geliştiren IGS GmbH & Co. KG'de (Aachen) Dortmund şube müdürü olarak çalıştı. Prof. Ten Hompel, aynı zamanda 1988'de bugün Almanya'nın lojistik alanında en başarılı şirketlerinden biri olup, üretim ve lojistik yönetimine yönelik yazılım geliştiren GamBit GmbH'yi kurdu. 2000'de yönetim kurulundan istifa ederek, Fraunhofer Enstitüsünde Malzeme Akışı ve Lojistik Müdürü oldu (2005'ten bu yana genel müdür). Ayrıca yine bu bölümde, Malzeme Akış Sistemleri Bölüm Müdürü olarak da görev yapmıştır. Bunun yanı sıra, Dortmund Üniversitesi Ulaştırma ve Depolama Komisyonunun da başkanıdır.
Dr. Thorsten Schmidt (M.S.) Dortmund Üniversitesi Makine Mühendisliği ve Georgia Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Hâlen malzeme akışı ve lojistik konusunda kurum içi malzeme akış sistemleri tasarımı ve teknolojisi alanına yoğunlaşarak, Fraunhofer Enstitüsünde Makine ve Sistemler Bölümüne başkanlık etmektedir.
Çağdaş depo ve dağıtım sistemleri, yoğun katma değerli olarak çalışan tedarik zincirleri boyunca son derece karmaşık ağlar oluşturarak zaman, maliyet ve kalite ile ilgili çeşitli gereksinimleri karşılamak zorundadır. Oysaki, bu sistemlerin verimli bir şekilde işletilmesinden sorumlu herkes için süreklilik arz eden birçok zorluklar mevcuttur. Bilgisayar ve kontrol teknolojilerindeki gelişmeler, bu alanda yeni yönetim ve kontrol sistemlerini (Depo Yönetim Sistemleri, WMS - Warehouse Management Systems) sunsa da, yüksek karmaşıklık seviyesi sebebiyle kullanıcılar tarafından bu tür sistemleri kullanmak çoğunlukla karışık ve zor bulunmaktadır. Çok çeşitli sistem gereksinimleri ve ilgili çözümleri nedeniyle WMS tasarımı, seçilmesi ve işletilmesi, kapsamlı teknik bilgiler ile birlikte deneyim gerektirir. Sistemin başarısını ya da başarısızlığını belirleyecek olan ölçütler göz önüne alındığında, uygulanması gerekli olan pek çok unsur vardır. Bu kitap, temel bilgileri içermekte olup hem potansiyeli hem de risk ve stratejilerini inceleyerek okuyucuya olası çözümlerle ilgili genel bir bakış açısı sağlar ve beraberinde okuyucunun doğru tercih yapmasına yardımcı olur. Böylece depo yönetim sistemlerinin seçilmesi ve belirlenmesinden sorumlu olan kişiler için detaylı bir karşılaştırma temeli oluşturmak oldukça kolaylaşacaktır. Ayrıca bu konuyla ilgili bilgi sahibi olmak isteyen lojistik bölümü öğrencileri ile konuya ilgi duyan başlangıç seviyesindeki kişiler için temel bir altyapı ilave olarak verilmektedir.

Kitabımız, temel bilgileri göz ardı etmeden, özel teknik bilgileri kapsayacak şekilde uygulama ile ilgilidir. Daha iyi bir anlama için gerekli temel süreç ve teknolojiler, ayrıntılı olarak tanımlanmaktadır. Bunların yanı sıra kitap, mevcut gelişmelerle ilgili sorunlara ve sınırlara işaret etmek ve WMS yapısı ve tasarımı ile ilgili güncel yaklaşımları sunmak suretiyle sistem geliştiricilerine yeni fikirler de vermektedir. Açık Kaynak Kodlu bir program olan “my WMS”den alınan, basit ama işlevsel ve iyi belgelendirilmiş bir yazılım, ek olarak sunulmuştur. Simülasyon ortamı sayesinde bu yazılım, platformdan bağımsız olarak ve herhangi bir şifre bilgisi koşulu olmaksızın standart kişisel bilgisayarlarda rahatlıkla çalıştırılabilir. Bu sayede, WMS'nin çalışma şekli, işlevlerini ve faydalarını da görselleştirmek mümkün olabilecektir.
M. Hakan Keskin Bu kitap hem akademisyen hem de profesyonel lojistikçiler için bir rehber olma iddiası taşıyor. Çağdaş tedarik zincirlerinde küresel lojistik operasyonlarda depoların ve depolama faaliyetlerinin önemini, Amazon, Goodyear gibi markaların kullandığı küçük bir kasaba büyüklüğündeki devasa depolardan, küçük ölçekli bir dağıtım deposuna kadar birçok depo örneği desteğinde anlatıyor. Blok zincir, BigData, 3 boyutlu yazıcılar, karanlık depolar gibi çağdaş teknolojilerle şekillenmekte olan yakın geleceğin tedarik zincirlerinde depoların yeni misyonları hakkında öngörüler içeriyor. Bu nedenle, lojistik ile ilgilenenlerin mutlaka kütüphanesinde bulunması gerekiyor. Buna ilave olarak, Lojistik (Yönetimi), Endüstri, Uluslararası Ticaret, İşletme Bölümlerinde verilen depolama (depo yönetimi) derslerinde temel kaynak olarak kullanılabilecek bir çalışma. Her sayfası renkli ve iki dilli (İngilizce-Türkçe) olarak tasarlandı. İçinde çok sayıda fotoğraf ve şekil var. Ayrıca, Depolama (Depo) Yönetimi dersi verenlere dersin hazırlanmasına ve işlenmesine katkı sağlamak için kitabın sonuna Bologna sürecine uygun hazırlanmış ders izlencesi, araştırma soruları ve tartışma konuları eklendi.
A. Zafer Acar, Emre Çakmak Lojistik, işletmelere hız ve esneklik sağlamasının yanında önemli maliyet avantajları da yaratmaktadır. Coğrafi ve tarihî avantajlarına rağmen bu sektörden yeterince pay alamayan ülkemizde eksikliği hissedilen Türkçe kaynak ihtiyacına katkıda bulunma amacını taşıyan bu eser; lojistiğin en bilinen operasyon alanlarından birine parmak basarak depolama, malzeme elleçleme ve ambalajlama konularını incelemektedir. Eser, lojistik alanında yetişmekte olan gençler ve hâlihazırda lojistik sektöründe faaliyet gösteren tüm yönetici ve çalışanlar için faydalı bir el kitabı niteliğindedir.
Mehmet Karagül - Berfu İlter Dış ticaret işlemleri; kişiler açısından kariyerli bir meslek edinme, firmalar açısından ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilme, devletler için ise dinamik bir dış ticaret yapısına sahip olabilmek için son derece önemli bir faaliyet alanıdır.
Özellikle küreselleşmenin yoğun olarak yaşandığı günümüz koşullarında dış ticaret işlemlerinin önemi çok daha ön plana çıkmış durumdadır. Dış ticaret işlemleri hakkında, millî, milletlerarası ve karşı ülke hukuku olmak üzere birçok bilgiye sahip olmak günümüz şartlarında önemli bir ayrıcalıktır.
Bu kitap çalışmasının ilk bölümünde, dış ticaret konusunun teorik düzeyde ne olduğu, ikinci bölümde dış ticaret işlemlerinin uygulama kısmı, üçüncü bölümde de Türkiye’deki dış ticaret mevzuatı, son bölümde ise dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesi konuları ele alınmış ve değişik dış ticaret uygulamalarına göre farklı muhasebe kayıtları örneklerle incelenmiştir.
Aylin Talu Teknolojinin ve dijital dünyanın gereksinimlerine bağlı olarak günümüz pazarında işletmeler, tüketiciye ulaşabilmek için farklı marka stratejileri geliştirmekte ve bu süreçte markalara kişilik kazandırarak tüketici zihninde kalıcılık yaratmayı ve doğru algıyı oluşturmayı hedeflemektedirler. Bu kitapta; analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung tarafından geliştirilmiş edebiyattan sanata, toplum bilimlerinden eğitim bilimlerine kadar kullanılan arketip kavramının hikâye anlatıcılığı ile desteklenerek marka hikâyelerinin markalaşmadaki yeri gözlemlenmiştir. Ayrıca marka kurucu hikayeleri arketip kavramı ile birlikte hikâye anlatıcılığı özelinde ele alınmış ve bu çerçevede hikâye kuramcısı Christopher Booker'ın Yedi Temel Hikaye Örgüsü: Neden Hikâyeler Anlatırız temelinde incelenmiştir. Teknoloji dünyasında internete ve teknolojiye yatırım yapan marka hikâyeleri, Jennifer Aaker'ın marka kişilik ölçeğine alternatif olarak Mark ve Pearson tarafından Gustav Jung'un temel kuramlarına dayanarak geliştirilmiş on iki temel arketip modeline uyarlanarak incelenmiştir. Bir iletişim unsuru olan halkla ilişkiler ve edebiyat alanında yer alan hikâye anlatıcılığı harmanlanarak marka oluşumuna fayda sağlayabilecek bir hikâyeleştirme model önerisi ortaya konmuştur.
Behçet Yalın Özkara, Canberk Çetin, Emine Nihan Cici Karaboğa, Fatma Gül Bilginer Özsaatçı, Fatma İrem Konyalıoğlu, H. Halil Başer, Hayriye Nur Başyazıcıoğlu, Kazım Karaboğa, Nihan Tomris Küçün, Nisa Akın, Onur Öztürk, Senem Ergan Marka, işletmelerin tanınırlığının ve bilinirliğinin sağlaması amacıyla kullanılan bir öge iken pazarlamanın çehresinin değişmesi ile birlikte kazandığı kişilik ile işletmelere katma değer sağlayan ana unsur hâline gelmiştir. Günümüz teknolojik gelişmeleri, markaların dijital platformlarda tüketiciler ile tam zamanlı olarak online etkileşime geçme fırsatını sunmuştur. Dijital marka yönetimi; tüketici ile marka arasında dolaylı ve doğrudan etkileşime geçme politikalarının bir bileşimidir ve dijital ortamda marka bilinirliğinin arttırılmasına yönelik tüm faaliyetleri içermektedir. Bu kitapta, dijital uygulamaların pazarlama ve marka üzerindeki etkisi ve önemine ilişkin farklı perspektiflerden konular ele alınmıştır. Bu kitap ile marka literatürünün değişiminin anlatılması ve dijitalleşme serüveninde markalara yol gösterilmesi amaçlanmıştır.
Ali Akgün, Alper Tunga Alkan, Ayşe Akdam Peker, Ayşegül Paralı, Burcu Doğanalp, Derya Örün, Emel Celep, Esen Şahin, Esra Kabaklarlı, Esra Kızıloğlu, F. Kübra Aylan, Fatma Aydın, Gamze Şekeroğlu, Gökhan Akandere, Gözde Seval Ergün, Gülşah Kazak, Haldun Soydal, Hasan Sencer Peker, İpek Gürsoy, Kamil Ahat, M. Tahir Demirsel, Meltem Diktaş, Muammer Zerenler, Muhammed Turğut, Muharrem Gezer, Mustafa Serdar Acar, Namık Kemal Erdemir, Rumeysa Gevher, Sertaç Arı, Sümeyye Koç, Tuğçe Sancı, Uğur Erdoğan, V. Özlem Akgün, Yiğit Güven Literatürün çok hızlı değiştiği dijital dünyada, sürekli güncel kalmak, her dönem iş yapma kabiliyetimizi besleyen ana damarlardan biri. Elinizdeki bu kitap, dijital dünyaya farklı profesyonel ve akademik ehliyetleri ile anlam katanların ellerinde dijital dünyanın geldiği nokta ile güncelliği yakalamanızı sağlıyor.
İnci Abay Cansabuncu - Stratejist; İşin Geleceği, Ağ&Platform Stratejileri - Kurucu, GelecektekiSen
Bekir Sefa Köksu , Cihat Kartal, Deniz Yıldız, Doğu Kayışkan, E. Ebru Şentürk, Ebru Genç, Emine Nihan Cici Karaboğa, Halil Pak, Kübra Müge Çakaröz , M. Ferit Aydın, Mehmet Akif Çakırer, Murat Ayar, N. Çiğdem Uluç, Remzi Reha Durucasu, Resul Çelik, Tuğçe Ezgi Soyaltın, Ufuk Karadavut, Zeki Yüksekbilgili Bilimsel yaklaşımla yer yer muteber kaynaklardan alınan bilgilerle zenginleştirilmiş olarak bu bilgilerin kaynaklarının paylaşıldığı ve doğru kategorize edildiği bir kitabın, meraklıları ile buluşması sevinç verici. Kitap içerisinde henüz hayatımıza yeni giren canlı yayın ile pazarlama ve artırılmış gerçeklik stratejilerine yer verilmesi çok değerli. Dijital pazarlamayı anlatırken yasal düzenlemeler ve etik değerlerin paylaşılması atlanmamış. Hiçbir satış hedefinin, evrensel insani değerlerin daha üzerinde olmaması gerektiği açıklanmış. Bölüm sonlarında okuyucunun bir özet ile karşılaşması ve okuduklarını kısa sürede toparlaması çok faydalı olmuş; bölüm sonundaki sorular ise okudukları ile yetinmeyenler için yol gösterici nitelikte.
Bu kitabın; dijital pazarlamayı tüm yönleri ile anlamak, aynı zamanda pazarlama bilgilerini de güçlendirmek isteyen okuyucular için değerli bir başucu kaynağı olacağı kanaatindeyim.
Ömer ARIKAN
CEO, Tekrom Teknoloji
Dünya, Sanayi Devrimi'nden bu yana pek çok devinim, değişim ve dönüşüm geçirdi. Üretim faaliyetleri farklılaştı, üretilen ürünler farklılaştı. Bugün geldiğimiz noktayı bir asır önce tahmin etmek neredeyse imkânsızdı. Dünya çok hızlı bir şekilde değişti. Aslında değişmeyen tek şey, değişimin kendisi oldu. İhtiyaçlar ve ihtiyaçlara cevap verebilme olanağı giderek farklılaştı. Kalabalık pazarların yerini önce ekranlarımızın akışında beliren reklamlar aldı. Sonra hayatımıza internet girdi. İlk kıvılcımın bu denli bir etki yaratacağını kim bilebilirdi? Bilgisayar teknolojisi artık cebimize sığacak hâle geldi. Bu denli değişen ve dönüşen bilgi ve teknoloji çağında, üretilen ürün kadar ürünün pazarlanması da çok önemli bir hâl aldı. Bu koca evrende sesiniz duyulmuyorsa kapladığınız alan bir yağmur damlası kadar. Ekranlarımızı kaplayan bildirimlerin içinde yer edinmek ve dikkatimizi çekmek bile artık çok çok büyük bir meziyet. Bu çalışma, sınırları olmayan sanal dünyada yerinizi alabilmeniz için bir başucu kitabı. Bu kolektif titiz çalışmanın mimarı Mehmet Akif Çakırer'in ve tüm ekibin eline, gönlüne, kalemine sağlık.
Tülin Akın
Sosyal Girişimci, TABİT Bilişim ve İletişim Teknolojileri
Aycan Erdenir, Cenap Coşkun, Erdem Tatlı, Gözde Öymen, Hilal Özden Özdemir Çakır, Kezban Saki Yaltırak, Nihal Kocabay Şener, Pınar Karaca, R. Gülay Öztür, Suzan Moç, Zeynep Mine Alptekin İstanbul Ticaret Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Doktora Programında ders vermekte olan öğretim üyeleri ve sektörde aktif çalışmakta olan doktora programındaki öğrenciler ile hazırlanan “Dijital Pazarlama İletişiminde Yeni Kavramlar: Akademi Ne Söyler, Sektör Nasıl Uygular?” başlıklı bu değerli kitapta; bireysel sosyal sorumluluk, paylaşım ekonomisi, içerik pazarlaması, dijital hikâye anlatıcılığı, transmedya hikâye anlatıcılığı, hiper hedefli kişiselleştirilmiş dijital reklamcılık, programatik reklamcılık, yeniden hedefleme (retargeting), ses teknolojileri, tüketici elektroniği şovu (CES), paralel gerçeklik, giyilebilir teknoloji, nesnelerin interneti, adreslenebilir TV reklamcılığı, yapay zekâ teknolojisi, reklam engelleyiciler (adblockers) ve mikro video reklamlar gibi dijital pazarlama iletişimi çalışmalarındaki yeni kavramların açılımını hem akademik hem de sektörel çalışmalar perspektifinden bulabilmeniz mümkün. Her bir kavramın detaylı şekilde örnek kampanyalarla somut hâle getirilerek incelendiği kitapta, fütüristik yaklaşımlar ve terimler sözlüğü de bulunmaktadır.
Bugün uygulamalarını gördüğümüz ve gelecekte daha yoğun kullanılacağı öngörülen bu kavramların akademik ve sektörel çalışmalar için önemli bir referans kaynağı olacağı düşünülmektedir. Dijital pazarlama iletişimindeki yenilikleri takip edenlerin ilgiyle okuyacağı bu kitabın tüm öğrencilere, akademisyenlere ve sektör temsilcilerine faydalı olması dileğimizle...
Simon Kingsnorth Modern pazarlamacının ölçülebilir ve hesap verilebilir işletme başarısı için dijital medya ile stratejik düşünmeyi nasıl uygulayacağını öğrenmesi gerekir. Dijital Pazarlama Stratejisi kitabı mükemmel dijital pazarlama stratejinizi oluşturmanın her aşamasında size yön göstererek tam olarak bunları gerçekleştirmenizi sağlayacak temel unsurları kapsamakta. Kitap dijital pazarlamanın temel tekniklerinin ve platformlarının analizini içermektedir. Kitabın içerdiği konular: sosyal medya, içerik pazarlaması, arama motoru optimizasyonu, kullanıcı deneyimi, kişiselleştirme, görüntülü reklam ve müşteri ilişkileri yönetimidir. Planlama, işletmenin ana hedefleriyle bütünleştirme ve yöneticilere sunum da dahil olmak üzere uygulama boyutuna da kitapta değinilmektedir.
Simon Kingsnorth dijital pazarlama stratejisini en iyi örnek olaylarıyla, grafiklerle, kontrol listeleriyle ve özetlerle canlandırmaktadır. Kitap ayrıca:
• dijital pazarlama tekniklerinin genel işletme stratejisine nasıl bütünleştirileceğini ve karar vericilerden onay almak için stratejinizi onlara nasıl sunacağınızı göstermekte
• gerçek dünyadan Nestle, Hertz, Adidas, Google, Amazon ve çok sayıda diğer işletmelerden örnek olayları ve analizleri içermektedir. Bunları inceleyerek en iyi uygulamaları görebilir ve kendi dijital stratejinizi geliştirebilirsiniz.
• vizyon temelli ve gerçek zamanlı planlama, içerik pazarlama planlaması, sunum biçimleri ve daha başka modelleri ve ipuçlarını da içermekte ki bunlar işletmelerin belirli işletme ihtiyaçlarına uyacak strateji ve teknikleri uygulayabilmesini mümkün kılacaktır.
Sınırlandırıcı her duruma uyan bir model sunmaktansa kitap, farklı işletme ihtiyaçlarına göre kendi stratejinizi geliştirebilmek için uyarlayabileceğiniz araçları size vermekte ve pazarlamaya bütünleşik ve bütüncül bir yaklaşımın nasıl daha büyük başarıya ulaştırdığını sergilemektedir.
Ali Karaman, Bilge Turp Gölbaşı, Canan Tiftik, Çağla Kaya İlhan, Hande Ayhan Gökcek, Mehmet Emin Begtimur, Onur Türker, Özge Turhan, Parisa Alizadehfanaeloo, Sema Mercanoğlu Erin 2000'li yıllarda hızla gelişim gösteren, 2020 yılının beraberinde getirdiği pandemi nedeniyle de işletmelerin sürdürülebilirliği açısından neredeyse şart olan dijitalleşme, bu kitabın ana fikrini ve temelini oluşturmaktadır. Pandemi sebebiyle dijitalleşmenin önemi, yadsınamayacak derecede artmıştır. İşletmelerin değişen bu sürece hızla adapte olmaları büyük önem arz etmektedir.
Bu eser, dijitalleşme ortak başlığı altında yönetim, pazarlama ve medya konularında uzman akademisyenler tarafından kaleme alınmıştır. Kitap, 10 bölümden oluşmakta olup dijitalleşme konusunda 3 alanı aynı anda kapsayan ilk bilimsel kitaptır. Bu anlamda, bu alanlara ilgi duyan herkese hitap etmektedir.
İç ve dış müşterilerin değerinin her zamankinden daha fazla olduğu pandemi döneminde dijitalleşme, bütün sektörlerde kaçınılmaz bir gereklilik olarak hız kazanmıştır. Bu bağlamda bu eser, dijitalleşme penceresinden, İstanbul Gelişim Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesinin uzmanlık dalı Yönetim, Pazarlama ve Medya olan öğretim üyeleri tarafından kaleme alınmıştır. Kitapta, DİJİTAL YÖNETİM bölümü altında, dijital işletme yönetimi geniş bir açıdan ele alınmış, tedarik zincirinin dijitalleşmesine değinilmiş ve dijitalleşmenin birçok dönüşümü beraberinde getirmesi ile beraber bireylerin örgütsel yaşamdaki yalnızlığı incelenmiştir. Eserde, DİJİTAL PAZARLAMA başlığı altında öncelikle dijital pazarlamanın geçmişten günümüze kadar uzanan tarihi hakkında geniş kapsamlı bilgilendirme yapılmış, dijital markalaşma, dijital ve geleneksel marka güveni karşılaştırması, dijital pazarlamanın 2020 yılında en etkili stratejilerinden biri olan etkileyici (influencer) pazarlama ve dijital ticarette güncel inovasyonlar, konuları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Kitabın son bölümü olan DİJİTAL MEDYA başlığı altında medyanın geçmişten günümüze değişen yapısı hakkında detaylı bilgiler verilmiş ve dijital dünyada, itibarın nasıl elde edileceği ve yönetimi üzerinde durulmuştur.
İstanbul Gelişim Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesinin alanında uzman akademisyenlerinin deneyim ve bilgilerini kaleme aldıkları bu çalışmayı, bilim dünyası ve değerli okurlarla buluşturmanın mutluluğunu paylaşıyor ve devamlı gelişen dijital dünyada yer edinmeyi temenni ediyoruz.
Mehmet Sağlam Pazarlama yöneticilerinin, dijitalleşen tüketici ihtiyaçlarını karşılama, dijital müşteriyi yönetme ve yeni teknolojileri benimseme ihtiyacının olduğu ve dijital yeteneklerde ustalaşmanın sağladığı sonuçların şaşırtıcı olabileceğinin farkında oldukları yeni dünya düzeninde, pazarlama faaliyetlerinin dijitalleşme temelinde yeniden düşünülmesi kaçınılmazdır. Büyük soru: dijitalleşmenin ortaya çıkardığı muazzam fırsat alanından yararlanmak için dijital pazarlamaya ve dijitalleşme temelinde pazarlama faaliyetlerini değerlendirmeye nasıl yaklaşılacağı sorusudur. Bu sorulara cevap vermeye yönelik hazırlanan bu kitap çalışmasında pazarlama karması başta olmak üzere pazarlamanın farklı alanları için dijitalleşmenin yarattığı yeni gerçekliklere, radikal değişimlere, nasıl yönetilmesi gerektiğine ve güncel dijital pazarlama uygulamalarına yer verilmiştir.
 Yapay Zekâ Çağında Pazarlama
 Dijital Ticaretin Yenilikleri ve Etkileri
 Dijitalleşme Temelinde Mobil Pazarlama Uygulamaları
 Pazarlamada Büyük Veri
 Dijitalleşme ve Markalar: Dünden Bugüne İnternette Markalaşma Süreci ve Pazarlamadaki Yansımaları
 Dijital Fiyatlandırma
 Dijital Dünyada Yeniden Şekillenen Tüketici Kavramı: Dijital Tüketici
 Dijital Pazarlamanın Yükselen Trendi: Yeniden Pazarlama
 Dijital İçerik Pazarlaması
 Dijitalleşmeyle Gelişen E-Perakendecilik ve Omnichannel Yaklaşımı
 Dijitalleşen Pazarlamada Web Sitesinin Önemi
 Dijital Pazarlama İletişim Yaklaşımları
 Dijital Pazarlamada Veri Analitiği ve İş Zekâsı
 Fijital (Phygital) Pazarlama
Fikret Yaman Reklam, işletmeler açısından satış yapabilme, tüketici açısından ise satın alma kararı verebilme yönünden önem taşımaktadır. Günümüzde artan rekabet şartları dikkate alındığında rakiplerinden farklı olmayı isteyen işletmeler, bu farklılığı reklam ile sağlayabilmektedirler.
Kitapta, geçmişten günümüze gerek geleneksel reklam türleri gerekse yeni reklam türleri yer almaktadır. Yetmiş dört başlık altında incelenen bu reklam türlerinde işletmeler, farklı reklam stratejilerinin neler olabildiğini görürken lisansüstü eğitim alan ve reklam üzerine çalışma yapmak isteyen öğrencilerin de farklı reklam türlerini görmeleri ve çalışmalarını bu türlerden biri üzerine şekillendirmeleri, kitabın sağlayacağı katkıların başında gelmektedir. Ayrıca kitapta yer alan reklam türlerini merak eden sektör temsilcileri için de kitabın faydalı olabileceği düşünülmektedir.
Emel Celep, Esen Şahin, Kamil Ahat, Meltem Diktaş, Ömer Kaya, Ömer Küçüködük, Özlem Akgün Sinestezi, bir duyu organının uyarılmasıyla beraber istemsiz ve otomatik biçimde bir diğer duyunun daha uyarılması olarak açıklanmakta olan nörolojik ve psikolojik temelli bir fenomendir. Somut olanlar üzerinden felsefeye yeni bir başlangıç yaptırmak iddiasıyla ortaya çıkan, fenomenolojinin kurucusu Alman filozof Hussler‘a göre, “Fenomoloji görünüşlerin bilimidir. Dünya göründüğü şekli ile algılanır ve de görünüşler onları gözleyen özneye bağlıdır.” Diğer taraftan “kendini algı nesnesine yansıtmak” olarak tanımlanan özdeşleyim (einfühlung) kavramını fenomenolojik estetik teorileri arasına sokan ünlü Alman filozof Theodor Lipps “öznenin nesnede duyumsadığı şey yaşamın kendisidir” sözü ile psikolojik ve felsefi açıdan disiplinlerarası birçok araştırmaya ilham kaynağı olmuştur. Sinestezi araştırmaları da objenin görünüşünden yola çıkarak duyusal deneyime ilişkin teori geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen disiplinlerarası pazarlama araştırmalarına konu olmaktadır. Çünkü ticari bir ürün olarak metanın değerlendirilmesi ancak duyulardan gelenler ile bunlara verilen tepkilerin analiz edilmesi ile mümkün görülmektedir.
Elif Yılmaz This book aims to enlighten marketers and academicians in digital storytelling by adopting an interdisciplinary approach that is based on both literature and marketing.
The book includes the literature reviews in literature and marketing, the findings of the reviews, the evaluation of these findings with marketing professionals such as storytellers and digital marketing agencies, analysis of the evaluations with customers, and in conclusion, determination and explanation of the digital storytelling and its elements.
This book is highly recommended for brands and e-commerce/trade companies that aim to build emotional connections with their customers on digital platforms, create brand loyalty and increase sales performance.
Ahmet Deniz, Başak M. Berberoğlugil, Bilsen Bilgili, Elvan Özaydın, Fatih Güzel, Gönül Gül Ekşi, Muhammed Yunus Sevinç, Muzaffer Bimay, Nur Kuban Torun, Özge Yalçıner Ercoşkun, Sabiha Kılıç, Selin Yüksel, Semahat Burcu Avcı, Semih Serkant Aktuğ, Serdar Çakan, Sinem Sönmez Basit ya da karmaşık her teknolojinin ardılını destekleyen, oluşumunu sağlayan süreçler ve süreçlerin yönetimini gerçekleştiren devrim niteliğinde fikirler söz konusudur. Bu yenilik dolu devrimsel fikirler, üretilen teknolojik araçlarla hayatımızı sadece kolaylaştırmaz aynı zamanda yaşam dinamiklerimize yeni alışkanlıklar, yeni davranışlar getirir.
Her yeni teknoloji yeni alışkanlık, yeni davranış yaratırken geleceğin teknolojilerini ve olası yeni davranışları da şekillendirmeye başlar. Ekonomik devrim olarak nitelendirdiğimiz blockchain teknolojisi de kodlama sürecinde, işleyişinde, ağ yönetiminde birbirinden bağımsız düğümlerin güven ve denetim bağıyla oluşturduğu zincirdir. Potansiyel olarak devrim niteliğinde görülebilecek blockchain bağımsız düğümlerin bağımlılığının evrensel ekonomik adı olarak nitelendirilebilir.
William Boyes, Michael Melvin Gündelik yaşamımızın her anında ve her alanında aldığımız kararlar ile bu kararların yansıması olan davranışlar, farkında olsak da olmasak da ekonomi biliminin temel ilkesini oluşturan fayda-maliyet analizine dayanmaktadır. Her birimiz birer ekonomik karar birimi olarak, ekonominin işleyişinden etkilenmekte ve davranışlarımızla ekonomiye aynı zamanda yön vermekteyiz. Dolayısıyla, yaşadığımız dünyayı algılayabilmemiz ve davranışlarımızı uygun biçimde güncelleyebilmemiz için, ekonominin işleyişini doğru biçimde anlamamız gerekmektedir. Günümüzde küreselleşme olgusunun hız kazanmasıyla birlikte, ekonomilerin işleyişi ulusal sınırların ötesine geçmiş ve makroekonomik politika analizlerinin uluslararası bağlantılar kurulmaksızın yapılması büyük ölçüde olanaksız hâle gelmiştir. Bu bağlamda, ekonomik karar birimlerinin (hanehalkları, firmalar, devlet ve dış dünya) mikro düzeyde aldıkları kararların makroekonomik büyüklükleri belirleme sürecinin de uluslararası etkiler dikkate alınarak, global bir anlayışla açıklanması gerçek yaşamı daha iyi anlamamız açısından bir zorunluluğa dönüşmüştür. William Boyes ile Michael Melvin'in Ekonominin Temelleri başlığıylaTürkçe iktisat yazınına kazandırılan Fundamentals of Economics isimli kitabı, bir bilim dalı olarak ekonomiyi veya iktisatı öğrenmeye yeni başlayan öğrencilere, global bir dünyada yaşanan güncel gelişmeleri algılamalarını sağlayacak temel bilgilerin ve analiz yöntemlerinin öğretilmesini amaçlamaktadır. Kitapta, karmaşık görünen teorik konular gerçek yaşamdan verilen güncel örnekler yardımıyla somutlaştırılmakta ve bu şekilde, öğrencilerin iktisatı gündelik yaşamlarının bir parçası olarak algılayabilme ve anlama yeteneklerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır.
Kitap dört kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda, piyasa ekonomisinin temel kavramları tanıtılmakta ve etkin bir kaynak dağıtım mekanizması olarak piyasa ekonomisinin işleyişi, temel iki unsur olan, arz ve talep analizi çerçevesinde açıklanmaktadır. Kitabın ikinci kısmında, firma, tüketici ve devlet olmak üzere üç temel ekonomik karar biriminin davranışlarını belirleyen ve değiştiren faktörler açıklanarak, makroekonominin mikroekonomik temelleri ortaya konulmaktadır. Üçüncü kısımda, ilk olarak uluslararası (dış) ticarete açık bir ekonomide makroekonomik performansın temel göstergeleri olan üretim, fiyatların genel düzeyi ve ödemeler dengesine ilişkin ölçümler açıklanmakta; makroekonomik nihai hedeflerden sapma durumlarını ifade eden enflasyon ve işsizlik problemleri analiz edilmekte ve mikro iktisadi kararların bütüncül sonuçlarını temsil eden toplam arz-toplam talep analizi ayrıntılı olarak incelenmektedir. Bu kısımda ayrıca, maliye ve para politikalarının temel nitelikleri açıklanmaktadır. Dördüncü ve son kısımda, dışa açık bir ekonomide para politikası belirlenme ve uygulanma süreçleri, makroekonomik politikaların enflasyon-üretim ilişkisine etkileri ile uluslararası ticaret politikaları incelenmekte ve küreselleşme tartışmaları finansal krizler çerçevesinde ortaya konulmaktadır.
Makroekonominin mikro temellerinin kolaylaştırıcı yöntemlerle ve somut örneklerle açıklandığı Ekonominin Temelleri isimli kitabın ayırt edici bir diğer özelliği, her bölümde öğrencilerin öğrendiklerini sınama ve pekiştirme amacına yönelik olarak hazırlanmış küçük sınavların yer almasıdır. Bu şekilde, öğrencilerin bir sonraki konuya sağlam bilgilerle geçiş yapmaları amaçlanmaktadır.
Pınar Tokal Gelişen teknolojiye paralel olarak artan veri işleme ihtiyacı ile birlikte karmaşık simülasyonların yapılması ve gelişmiş yapay zekâ teknolojilerinin kullanılarak temel kriterlere dayalı olarak geleceğe dönük öngörümleme modellemelerinin gerçekleştirilmesi mümkün hâle gelmiştir. Bu modellemelerin gerçekleştirilmesini sağlayan önemli bir uygulama alanı ise “yapay sinir ağları”dır. Normallik, doğrusallık gibi bir takım varsayımlara bağlı kalmayan ağlar, bu esneklikleri ile geleneksel yöntemlere tercih edilmektedir. Özellikle gürültü verisi ve karmaşık modelleri incelemek için son derece kullanışlı olan yapay sinir ağları, sosyal bilimler alanındaki veri analizlerinde kullanışlı bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer yandan, değişen tüketici profili, satın alma davranışlarını ve alışkanlıklarını fazlasıyla etkilemiştir. Bunun sonucunda, yeni pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarına göre belirlenen stratejilerden oluşan modern pazarlamacılık anlayışı çerçevesinde yapay sinir ağları ve lojit model gibi güçlü analiz yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Online gazete tüketicilerinin tercihlerine yönelik çıkarsamalarda bulunan bu çalışmanın, başta akademisyenler olmak üzere lisansüstü öğrencilerine, pazarlama ile ilgili kişilerin yanı sıra basın sektörüne ve konuya ilgi duyanlara faydalı olacağını düşünmekteyiz.
Emre Bilgin Sarı Endüstri 4.0, Teknoloji ve Üretim Yönetimi kitabı dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde imalat sanayinin tarih boyunca gelişimi ele alınmaktadır. Sanayi Devrimi öncesi dönemden başlanarak, Birinci, İkinci ve Üçüncü Sanayi Devrimleri ve gelişim süreçleri incelenmekte, Dördüncü Sanayi Devrimi'nin önceki sanayi devrimlerinden farklılıkları ortaya çıkarılmaktadır. Kitabın
ikinci bölümünde, Endüstri 4.0, teknoloji ve üretim yönetimi harmanlanmaktadır. Endüstri 4.0 teknolojileri ve üretim yönetiminde kullanım alanları, sağladıkları katkılar ve uygulamaları açıklanmaktadır. Kitabın üçüncü bölümünde, üretim işletmeleri için uygulamaya alınan dijital ve teknolojik araçların etkilerini ve katkılarını belirleyebilecekleri bir Endüstri 4.0 Olgunluk Modeli geliştirilmektedir. Bir tür ölçme-yönetme aracı olan bu model ile işletmelerin Endüstri 4.0 konusunda mevcut durum analizi yapmaları, güçlü ve zayıf yönlerini belirlemeleri hedeflenmektedir. Çalışmanın son bölümünde ise geliştirilen Endüstri 4.0 Olgunluk Modeli uygulaması gerçekleştirilmektedir. Endüstriyel uygulama örneği ile Endüstri 4.0 olgunluk endeksi belirlenmektedir. Geliştirilen model kapsamında üç yıl boyunca Oluşum – Gelişim – Dönüşüm aşamalarında kaydedilen ilerlemede gelişim detayları modelin boyutları bazında açıklanmaktadır. Ayrıca uygulama örneğinde Endüstri 4.0 kapsamında hayata geçirilen ve planlanan projeler, kalite, maliyet, iş güvenliği, ergonomi, katma değer yaratma açılarından ele alınmaktadır.
Endüstri 4.0, Teknoloji ve Üretim Yönetimi kitabı, uygulamaya yönelik bir kitap olarak, Endüstri 4.0 uygulamalarına ilgi duyan okuyucular için teknoloji ve üretim yönetiminin kuvvetli bağını hatırlatmaya odaklanırken, Endüstri 4.0 uygulamalarına başlayan, projelendiren veya hayata geçiren işletme yöneticileri için bir öz değerlendirme imkânı tanıyarak, çalışmalarında ilerleme sağlamalarına rehberlik etmeyi hedeflemektedir.
Asena Boztaş, Aydın Bağdat, Aydın Yılmazer, Aykut Yılmaz, Ayten Yılmaz Yalçıner, Dilşad Türkmenoğlu Köse, Emine Balcı, Furkan Akdemir, Hale Biricikoğlu, Hatice Gül Önder, Hatice Sarıaltın, İsmail Ermağan, İsmail Koç, Mustafa Yılmaz, Nermin Ceren Türkmen, Selma Kılıç Kırılmaz, Semih Erdoğdu, Serpil Çiğdem, Tarık Yolcu, Yunus Turhan, Yusuf Arslan Amerikalı düşünür Warren G. Bennis, 1991 yılında, geleceğin fabrikasını şöyle tarif etmektedir:
“Geleceğin fabrikasında yalnızca iki adet canlı olacaktır: Bunlar bir köpek ve bir insandır. Geleceğin fabrikasında insanın görevi, fabrikadaki köpeği beslemektir. Köpeğin görevi ise insanın fabrikadaki makinelere yaklaşmasını engellemektir.”
Gelecekte robotların, akıllı fabrikaların vazgeçilmez çalışanları olacağı düşünülmektedir. Bugün kesin olan şu ki robot ve insan etkileşimli bir geleceğin ütopik mi dispotik mi olacağını görmek için çok beklemeyeceğiz. Zira dünya hızla değişmekte, dijitalleşme, insanın olduğu her yere daha fazla sirayet etmektedir. Ekonomiler, endüstriler, fabrikalar, üretim biçimleri değişmektedir. Yeni iş modelleri, çalışma biçimleri ve işgücü profilleri ortaya çıkmaktadır. Kamu ve özel sektörlerden akademi ve sivil topluma kadar tüm alanlarda değişim yaşanmaktadır. Kurumlar, anlayışlar, yaklaşımlar ve tabii ki özünde insan değişmekte, yeni tüketim biçimleri ve yaşam kodları ortaya çıkmaktadır. Bu değişimin itici gücü, birçoklarının dünya üzerinde ilk sanayi devriminin getirdiği değişimden daha güçlü bir etkisinin olmasını öngördüğü Dördüncü Sanayi Devrimi veya Endüstri 4.0'dır.
Endüstri 4.0; siber-fiziksel sistemler, nesnelerin interneti, bulut bilişim, yapay zekâ ve akıllı fabrikanın oluşturulması dâhil olmak üzere üretim teknolojilerindeki otomasyon ve veri alışverişi araçlarını temsil etmektedir. Siber-fiziksel sistemlere odaklanarak sanal ve fiziksel dünya arasında bir köprü kurmakta, makinelerin “gerçek” dünyası ile internetin “sanal” dünyası arasındaki sınırı giderek bulanıklaştırmaktadır. Endüstri 4.0'ı daha insancıl bir yaklaşımla dengeleyen Toplum 5.0 ise “Süper Akıllı Toplum” inşası niyetiyle şekillendirilen yeni bir toplumsal düzeni tanımlamaktadır. Zira Endüstri 4.0 uygulamalarının başarılı bir biçimde gerçekleşebilmesi için dijital dönüşümün toplumsal dönüşüm boyutunu yönetecek yaratıcı ve nitelikli topluma gereksinim duyulmaktadır.
Bu kitap, bir yandan Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 ile ilgili kavramsal bir çerçeve sunarken öte yandan bu iki yaklaşımın çeşitli alanlardaki etkilerini birçok farklı disiplinlerden meslektaşlarımızın bakış açısı ile ele almıştır. Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0'ın etkilerinin eğitimden ticarete, ekonomiden turizme, güvenlikten yönetim sistemlerine kadar çok geniş bir yelpazede incelendiği eser, akademisyenlere, öğrencilere ve bu konulara ilgi duyan herkese kaynak oluşturmasının yanı sıra çeşitli sektörlerdeki uygulayıcılara da yön gösterici olmayı hedeflemektedir.
Nezihe Figen Balta Tüketim ürünleri pazarlarında olduğu gibi bu pazarlarda da işletmeler, hedeflerine ulaşmak, varlıklarını sürdürmek ve her şeyden önce karlılığa ulaşmak için etkin pazarlama yöntemlerini ve stratejilerini uygulamak zorundadırlar. Bu durum Endüstriyel ( örgütsel ) pazarların, gelişen teknoloji, rekabet, ekonomi ve bütünüyle düşünce sistemlerinin etkisi altında öneminin artmasına yol açmıştır. Bu çalışma da bu pazarları ve bu pazarlarda uygulanan pazarlama ilke, yöntem, strateji ve anlayışlarını tanımlamaya yöneliktir. Bu tanımlama sekiz bölüm altında; endüstriyel pazarlamanın yapısı, müşteri davranışı, pazarlama araştırması ve pazarlama bilgi sistemi, pazar bölümleme, pazarlarda ürün geliştirme, ürün ve fiyat yönetimi, dağıtım tedarik zinciri yönetimi ve endüstriyel tutundurma konuları kapsamı içerisinde değerlendirilmektedir.
Aladdin Şamilov Entropi, informasyon teorisi, entropi optimizasyon yöntemleri, tarafımızdan önerilmiş Genelleştirilmiş Entropi Optimizasyon Yöntemleri ve Varyasyon Hesap'a ait gereken bilgileri içeren bu kitap istatistik, ekonomi, matematik, fizik ve diğer bölümlerin lisans ve doktora öğrencileri için mümkün olduğu kadar kolay anlaşılabilir şekilde yazılmıştır. Kitaptan çeşitli bilim dallarında çalışan araştırmacılar yararlanarak, kendi başarılarını önemli bir şekilde artırabilirler.
Serkan Gün Gerek tüketiciler gerek ise işletmeler için oldukça fazla kazanımları olan dijital ortamın önemi, küreselleşmenin artmasıyla birlikte giderek artmaktadır. Enformasyon kaynakları olan internetin gelişmesi ile birlikte her geçen gün internet kullanıcısının arttığı görülmektedir. Bu sayılarla orantılı olarak elektronik pazarlama ve online alışveriş de gelişmektedir. İnternet kullanımındaki bu artışla beraber geleneksel satış teknikleri online ortama dönüşerek işletmelere, ürünlerini bu platformlar aracılığıyla birçok kesime aynı anda ulaştırma fırsatı sunmuştur. Özellikle işletmelerin kısa vadede büyük kitlelere ulaşabilmesini sağlayan bir yol olan elektronik ortamlar, tüketiciler için de oldukça çekici bir alışveriş yöntemidir. Online alışverişin sağladığı en büyük faydalardan birisi her zaman ulaşılabilir olmasıdır. İstenilen herhangi bir anda sanal mağazalar gezilebilir, alışveriş yapılabilir. Bu oldukça önemli bir avantajdır. İşte tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde kitabın önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Birçok alanda güncel konularla derlenen kitabın, başta öğrenciler olmak üzere hem ticaret sektörü girişimcilerine hem de benzer çalışmalara kaynaklık etmesi açısından akademisyenlere faydalı olacağı düşünülmektedir.
Mahmut Tekin - Muammer Zerenler Büyüyerek güçlenmeyi amaç edinen işletmeler; canlı bir varlık gibi, değişen rekabet ortamında yaşamını sürdürerek ayakta kalabilmek için esnek bir biçimde yeniden yapılanmak zorundadırlar. Önce ayakta kalarak yaşamlarını devam ettirmeyi daha sonra da büyüyerek daha güçlü ve başarılı olmayı hedefleyen işletmeler için değişim, hayatta kalmanın ve başarılı olmanın temel koşullarından birisi haline gelmiştir. İşletmelerin esnek bir yapıda olabilmesi de çevresel değişime uyum sağlayabilmesinde stratejik bir öneme sahip etkin değişim yönetimi uygulamalarına, iş, süreç ve faaliyetlerinin esnek bir yapıya bürünmesine ve stratejik karar ve planlarının zamanında etkin bir biçimde uygulanabilmesine bağlıdır.
Bu çalışma; günümüzde değişen rekabet ortamına uyum sağlayabilmenin kritik aracı olan “esneklik” anahtarının, işletmelerin tüm birimlerinde yapılandırılarak daha rekabetçi ve yenilikçi olabilmesinin ve daha fazla yaşayabilmesinin unsurlarını içermektedir.
Eserin, konuya ilgi duyan iş dünyasının değerli yöneticileri ve çalışanlarına, akademisyenlere ve öğrencilere yararlı olması düşünülmektedir.

İÇİNDEKİLER

BİR REKABET ARACI OLARAK ESNEKLİK VE ESNEK İŞLETMELER
Küresel Rekabet Ortamı
Bilgi Çağı ve Bilgi Toplumu
Bilgi Yönetimi
Bilgi Ekonomisi
Rekabet Stratejileri
Esnek İşletme

ESNEK İŞLETMENİN YÖNETSEL BOYUTU
Değişim Yönetimi
Organizasyonel Esneklik
Stratejik Esneklik
Pazarlama Esnekliği
Finansal Esneklik
İnsan Kaynakları Yönetimi ve Esneklik
Esnek Çalışma Süreleri

ESNEK İŞLETMENİN TEKNOLOJİ BOYUTU
Üretim Kavramı
Teknoloji – Üretim İlişkisi
Kriz Dönemlerinde Üretim
İleri Üretim Teknolojileri
Yönetim Teknolojileri
Toplam Kalite Yönetimi
Malzeme İhtiyaç Planlaması (MİP), Üretim Kaynakları Planlaması (ÜKP) ve İşletme Kaynakları Planlaması (İKP)
Tam Zamanında Üretim
Bilgisayar Destekli Süreç Planlama
Optimize Edilmiş Üretim Teknolojileri
Üretim Teknolojileri
Bilgisayar Destekli Tasarım
Bilgisayar Destekli Üretim
Robotlar
Otomatik Malzeme Taşıma
Grup Teknolojisi (Hücresel Üretim)
Yalın Üretim
Yalın Düşünce
Yalın Düşüncenin Unsurları
Yalın Yönetim
Yalın Üretim Sistemi
Yalın üretim sisteminin amaçları
Yalın Üretim Sisteminin Özellikleri
Tepkisel üretim
Çevik üretim
Modüler üretim
Modüler Üretim Sisteminin Yapısı
Modüler Üretim Sisteminin Özellikleri
Modüler Üretim Sisteminin İşletmelere Sağladığı Katkılar
İleri Üretim Teknolojilerinin Önemi 1
İleri Üretim Teknolojilerinin İşletmelere Sağladığı Faydalar

ESNEK İŞLETMEDE SÜREÇ YÖNETİMİ
Süreç Kavramı
Süreç Performansının Ölçülmesi
Üretim Sürecinin Belirlenmesi
Üretim Sistemlerinin Performansının Ölçümü
Katma Değer Etkinlik Analizleri
Üretim Süreç Esnekliğinin Belirlenmesine İlişkin Performans Göstergeleri
İç Müşteri (Çalışanlar)
Müşteri Memnuniyetinin Ölçülmesi
Tedarikçi Performansı Ölçümü 1
Performans Yönetimi ve Balanced Scorecard Yaklaşımı (Dengelenmiş Performans Ölçüm Sistemi)

ESNEK İŞLETMENİN ÜRETİM BOYUTU:ESNEK ÜRETİM SİSTEMLERİ
Esneklik Tanımları
Kriz Dönemlerinde İşletmelerde Esnekliğin Önemi
Esnek Üretim Sistemleri
Esnek Üretim Sistemlerinin Tarihsel Gelişimi
Bir Sistem Olarak Esnek Üretim
Esnek Üretim Sistemlerinde Bilgi İletimi
Esnek Üretim Sistemlerinin Organizasyonu
Esnek Üretim Sistemlerinin Unsurları ve İşleyişi
Sayısal Kontrollü Tezgahlar
Otomatik Malzeme Taşıma Sistemleri
Bilgisayarlı Kontrol Sistemleri
Otomatik Kontrol ve Depolama Sistemleri
Esnek Üretim Sistemlerinin Özellikleri
Üretim Süreci Esnekliği
Kriz Dönemlerinde Üretim Süreç Esnekliğinin Önemi
Esnek Üretim Sistemlerinin Avantaj ve Dezavantajları
Esnek Üretim Sistemlerindeki Gelişmeler ve Gelecekteki Beklentiler

Yasemin Yavuz, Filiz Çalışkan Temeli graf teorisine dayanan Petri ağları, dinamik kesikli-olay sistemlerin tasarımı, analizi ve kontrolünde kullanılan grafiksel ve matematiksel bir modelleme tekniğidir. Petri ağları, incelenen sistemlerin hem davranışsal hem de yapısal analizinde kullanılabilmektedir. Karmaşık yapıdaki kesikli-olay sistemleri etkin bir şekilde modelleyebilme ve analiz edebilme kabiliyeti nedeniyle Petri ağları çok geniş bir uygulama alanına sahiptir. Yüksek düzeyde otomasyona sahip olan esnek üretim sistemleri de Petri ağlarının yaygın olarak kullanıldığı alanlardan birini oluşturmaktadır. Petri ağları ile kilitlenme analizini kapsamlı bir şekilde ele alan kitapta, esnek üretim sistemlerinin kilitlenmesiz çizelgelenmesi amacıyla Petri ağlarındaki yapısal ögelere dayanan sezgisel bir çözüm yaklaşımı sunulmuştur.
Üretim sistemlerinin yanı sıra çeşitli disiplinlerde de yaygın olarak kullanılan bir yöntem olmasına rağmen Petri ağları konusunda yazılmış Türkçe kaynakların çok az sayıda olduğu görülmektedir. Kitapta Petri ağlarına geniş bir şekilde yer verilerek bu alanda Türkçe literatüre katkı sağlanması da amaçlanmıştır. Petri ağlarının bileşenleri, davranışsal özellikleri, yapısal ögeleri, modelleme yapıları, çizelgeleme ve kilitlenme analizini çok sayıda örnek üzerinde kapsamlı bir şekilde inceleyen bu kitabın ilgili alanda önemli bir boşluğu doldurması beklenmektedir. Üretim sistemlerinin modellenmesi ve analizi, esnek üretim sistemleri, üretim planlama ve çizelgeleme konularında çalışan araştırmacıların da bu kitaptan büyük ölçüde yararlanabileceği düşünülmektedir.
Esengül Salihoğlu, Hamdi Karakaş, Hamdi Karakaş, Mustafa Işkın, Nadira Seyıdova, Şebnem Özdemir, Şükran Karaca, Yavuz Acungil Sürdürülebilirlik, en genel anlamda, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden bugünkü ihtiyaçların karşılanmasını ifade etmektedir. Sürdürülebilirlik kavramı, ekolojik, ekonomik ve toplumsal boyutları bir arada barındıran bütüncül bir bakış açısıyla hem bireylerin hem de toplumların en temel konularından biri olmaya devam edecektir. Günümüz dünyasında sivil toplumun, uluslararası kuruluşların, iş dünyasının ve hükûmetlerin gündeminde çok önemli bir yer kaplayan sürdürülebilirlik kavramı, hemen hemen gündelik hayatın her alanında karşımıza çıkmakta ve farklı disiplinler tarafından ele alınmaktadır. Bu kapsamda kitap; sürdürülebilirlik alanında çalışan akademisyenlerin, bu alanda önemli olduğunu düşündükleri noktaları net bir şekilde ifade etme gereksinimlerinden ortaya çıkmıştır. Bu kitapta, sürdürülebilirlik kavramı sekiz farklı disiplin bazında ele alınmıştır. Sürdürülebilir Kalkınma, Sürdürülebilirlik ve Yeşil Ekonominin Gelişimi, Sürdürülebilirlik ve Çevre, Sürdürülebilirlik ve Çevre Eğitimi Uygulamaları, Sürdürülebilir Pazarlama, Sürdürülebilirlik İletişimi, Sürdürülebilir Turizm, Sürdürülebilirlik ve Kentsel Gelişme bölümleri kitapta yer almaktadır. Farklı Disiplinlerde Sürdürülebilirlik kitabı farklı branşlarda olup; sürdürülebilirlik alanıyla ilgilenen akademisyenlerimize ve öğrencilerimize faydalı olmayı hedeflemektedir.