Uluslararası Ticaret ve Lojistik \ 2-3
Mine Yılmazer Ülkeler arasındaki küresel rekabette aktörler, satranç tahtasının etrafındaki bireyler gibi hep bir sonraki hamleyi planlamak zorunda kalmaktadır. Bu süreçte geleceği şekillendirebilenler ya da gelecekte nelerle karşılaşabileceğini öngörüp ona göre strateji belirleyenler başarıya ulaşabilmektedir. Günümüzde ülkeler arasındaki adaletsizliklerin giderek arttığı gerçeğini kabullenmeliyiz. Birçok olumsuz faktör nedeniyle yoksulluk bazı ülkelerin kaderleri haline gelirken, bazı ülkeler zengin, hatta çok daha zengin olmaya devam edecek midir? Acaba gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyüme ve sanayileşme çabaları sonuçsuz mu kalacaktır? Tabii ki böyle olmak zorunda değil. Küresel rekabette, ülke ekonomisindeki ve dünya piyasalarındaki fırsatları değerlendirebilen ülkeler başarılarını artırabilmektedir. Bir ülkenin sahip olduğu demografik yapı, sermaye birikimi, dış ticaret ve ekonominin sektörel dağılımı gibi büyüme dinamikleri, o ülkenin geleceğine yön veren fırsatları yaratmaktadır. Bu bağlamda uluslararası pazarlarda belli ölçülerde pay sahibi olabilmiş gelişen piyasa ekonomileri, diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha avantajlıdır. Çünkü bu ülkeler yurt içi tasarruf açığını yabancı yatırımlarla kapatabilen, dış ticaret hacmini yükselten, üretimde ve ihracatta teknolojik yenilikleri kullanabilen ülkelerdir. Bu kitapta ekonomik büyüme teorisindeki yaklaşımlar ele alınarak, Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişen piyasa ekonomilerinin günümüz küresel rekabet ortamındaki seçenekleri incelenmeye çalışılmıştır.Yrd. Doç. Dr. Mine YILMAZER, Celal Bayar Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu öğretim üyesidir.
Oya Aytemiz Seymen, Tamer Bolat Eser, uluslararası işletmecilik konusunu küresel bakış açısıyla incelemekte, bu konudaki yeni eğilim ve yaklaşımları içermektedir. Böylece işletme fonksiyonlarının genelde yapıldığı gibi birbirinden kopuk ayrı konular olarak ele alınması yerine belirli bir çıkış noktası etrafında odaklanmasına; konular arasında bağın daha iyi kurulması, yardımcı olmaktadır. Bu çerçevede çokuluslu işletmelerde yönetsel uygulamalar ve örgütsel davranış, insan kaynakları yönetimi, pazarlama ve halkla ilişkiler uygulamaları ve finansal küreselleşme konularındaki farklı bakış açıları ile çok uluslu işletmecilik ve küreselleşme alanına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Recai Coşkun, Ali Taş, Umut Sanem Çitçi Bu kitap, Türkiye'de boşluğu hissedilen küreselleşme ve uluslararası işletmecilik alanında temel bir eser olmayı amaçlıyor. Kitabın tasarımında öncelikle lisans, lisansüstü öğrenciler ile uygulayıcıların beklentilerinin karşılanması arzu edildi. İçeriği oluşturulurken hem temel konulara yer verildi hem de alandaki güncel gelişmelere değinildi. Anlatımda akışı bozmadan metin içlerine gerçek hayattan alınmış okuma parçaları yerleştirildi. Kullanılan dilin açık ve anlaşılabilir olmasına titizlik gösterildi. Kitapta çeviri kokan cümlelerin yer almamasına dikkat edildi.
Kitapta bir yandan küresel gelişmelere dikkat çekilirken diğer yandan yerel ve Türkiye eksenli bir bakış açısı benimsendi. Yerel ve ulusal olan anlaşılmadan uluslararası ve küresel olanın anlaşılması mümkün değildir. Örnekler verilirken, gerçek hayattan uygulamalar tartışılırken Türkiye ile ilgili olanlara ağırlık verildi. Çünkü artık Türkiye birçok alanda uluslararası ve küresel ölçekte işletmeye ev sahipliği yapıyor. Dahası, çok sayıda Türk şirketi küresel ölçekte faaliyetlerde bulunuyor, dünya genelinde tanınıyor.
Kitabın; alanın gelişimine katkı sunması, öncülük etmesi ve muhataplarının dünyayı daha iyi okumalarına yardımcı olması umut edilmektedir.
Selminaz Adıgüzel İnsanların sınırsız ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışan teknoloji ve buluşlar hep bir ihtiyacın ürünüdür. Lojistik süreçlerin dijitalleşmesi, optimizasyonu, lojistik 4.0 (dijital lojistik) ismiyle bugün anılsa da insan ihtiyaçları bitmediği sürece, yenilikler insan yaşamını kolaylaştırmaya devam edecek, yeni teknolojiler yeni isimlerle yer alacak.
Lojistik 4.0; erişim kolaylığı, hızlı bilgi işleme ve güvenlik gibi içinde yaşadığımız çağda, gittikçe önemli hâle gelen konuları tek bir çatı altında gerçekleştiriyor. Dijital teknoloji, şirketlerin yeni ağlarla birbirine bağlanmasını, tedarik zincirlerini otomatikleştirmeyi ve ulaşımın daha seri hâle gelmesini sağlıyor. Oluşturulan bu yeni ağların temel bileşenleri ise akıllı paletler, RFİD teknolojisi, barkod sistemi, konteynerler, depo yönetim sistemleri ve sürücüsüz taşıma sistemleridir.
Lojistik 4.0, teknoloji donanımlı bir işyerinde daha verimli ve güvenilir şekilde malzeme akışını hızlandırıp şirketlerin müşteriyle ve tedarikçiler, üreticiler ve toptancılar, ortakla, iç ve dış paydaşları ile hızlı bir şekilde çalışmasına imkân sağlıyor. Optik sensörler vasıtasıyla hangi rotanın kullanılacağı ve şartlara göre hangi görevlerin öncelikli olarak yapılması gerektiğini belirleyen akıllı ulaşım sistemlerine olanak tanıyor.
Lojistik 4.0; sürücüsüz araçlar, akıllı limanlar, akıllı kamyonlar, vb gibi ulaşımla ilgili teknolojileri, nesnelerin interneti ile insan faktörüne duyulan ihtiyacı azaltıyor gibi görünse de nitelikli iş gücüne ihtiyaç, her geçen gün artıyor. Çağın meslekleri, yetenekleri, teknoloji ile birlikte değişiyor. Sensörler ve IoT sayesinde; sıcaklık, eğim, ışık yoğunluğu gibi çeşitli değerler hakkında raporlar oluşturulabiliyor ve böylece bu veriler doğrultusunda tedarik zincirindeki süreç ve ürünlerin durumu net bir şekilde gözlemleniyor. Bu sayede, hangi yollarda, hangi ürünlerde kalite sorunları yaşandığı tespit edilip elde edilen veriler sonucunda tedarik sürecinin daha verimli işlemesi, ışık yoğunluğu tekrar ayarlanabiliyor. 21. yüzyılın teknolojisi, “Lojistik 4.0”, akıllı telefonlarla, tabletlerle, bilgisayarlarla, hayatımızı daha hızlı hâle getirerek, küresel dünyayı küçük bir köy hâline getiriyor.
M. Hakan Keskin ‘LOJİSTİK EL KİTABI’ isimli bu çalışma, beş kitaptan oluşan [Türkçe ve İngilizce] olarak tasarlanmış bir projenin, Türkçe versiyonunun dördüncü basımıdır. Elinizdeki bu çalışma, sırası ile lojistiğin akademik boyutunun ele alındığı ‘Lojistiğin Yapısökümü’, lojistiğin tarihsel boyutunun verildiği ‘Lojistiğin Arka Planı’, küresel pazarın dikte ettiği çetin rekabet koşullarında var olabilmek ve para kazanabilmek için bilinmesi gereken işletme lojistiğinin detaylarından bahseden ‘Kazandıran Lojistik: TZY’, var olduklarından beri sıra dışı başarılara imza atmalarına rağmen, yabancı kaynaklarda yer bulamayan Türklerin lojistik operasyonlarının ele alındığı ‘Türklerde ve Türkiye’de Lojistik’, her geçen gün artan bir ivmeyle küreselleşen ve ulus sınırlarını aşan lojistiğin detaylarını veren ‘Uluslararası Lojistik’olmak üzere beşTürkçe kitaptan oluşmaktadır.
Bu basımın hazırlanması sürecinde, diğer dördüne göre daha kapsamlı olan ‘Kazandıran Lojistik: TZY’ isimli üçüncü kitabın hacminin bu çalışmanın içine alınamayacak kadar artması nedeniyle, söz konusu kitap, NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK tarafından TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ’ başlığı ile ayrı bir kitap olarak yayınlanmıştır. El Kitabı ismi taşıyan çalışmada, lojistiğin en önemli bileşenlerinden birisi olan
tedarik zincirinden bir şekilde bahsedilmesi gerektiği düşünülerek, söz konusu kitaptaki bilgiler bu çalışmanın Üçüncü Bölümünde özetlenerek verilmiştir.
Kısaca ifade etmek gerekirse, ‘LOJİSTİK EL KİTABI’ isimli bu çalışma, TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ’ ile birbirini tamamlayan iki kitaptan oluşan, Türkiye özelinde, Türkçe ve İngilizce kaleme alınmış ders kitabı (textbook) ve temel kaynak niteliği taşıyan bir lojistik seti oluşturma projesinin bir parçasıdır. Tüm kitaplara, lojistik programlarında kullanılmak üzere [Bologna sürecine uygun 14 haftalık] bir ‘Ders
izlencesi’ (syllabus), her bölüm için hazırlanmış ‘Öğrenme Hedefleri’, ‘Araştırma ve Tartışma Konuları’ ile ‘Değerlendirme Soruları’ eklenmiştir. Ayrıca öğretim üyelerinin, ders anlatımlarında kolaylık sağlamak üzere hazırlanmış [PPT] yansılara ulaşmalarına imkân sağlanmıştır.
Adnan Eroğlu, Arzu Uğurlu Kara, Ayhan Demirci, Aziz Yurttaş, Burhan Atalık, Dilara Gökçen Akçay Paç, Gökçe Manavgat, Göksel Korkmaz, Güngör Karaca, Hakan Ömer Tunca, Hasan Boztoprak, Hüseyin Abuhanoğlu, İlkay Dinç Uyaroğlu, Kadir Aktaş, Karahan Kara, Kemal Eroğluer, Kenan Orçanlı, Levent Özdemir, Mehmet Ali Canbolat, Mehtap Çakmak Barsbay, Memduh Begenirbaş, Mevlüt Karadağ, Murat Görmen, Mustafa Bekmezci, Mustafa Kemal Topcu, Mustafa Polat, Nurgül İnan, Özkan Kantemir, Pınar Gürol, Rıza Bayrak, Rukiye Can Yalçın, Sercan Edinsel, Tolga Öz, Tuğrul Tekin Tunalılar, Volkan Ergül, Yalçın Tecimer, Yavuz Gazibey İnsanlığın yaşadığı her bir dönemin ruhu olduğu ve olayları şekillendirdiği ifade edilir. Buna zamanın ruhu denir. Zamanın ruhunun farkında olanlar, algılayanlar ve proaktif çözümler üretebilenler, mevcut ve gelecekteki sorunları çözmeye herkesten daha yakın olurken zamanın ruhunu yakalayamayanlar, geride kalır ve yok olurlar.
21'inci yüzyılda zamanın ruhu yoğunlukla “hız”, “ağ”, “teknoloji” ve “akış” kelimeleriyle ifade edilmektedir. Herşey teknolojiden nasibini almakta ve bir yerden bir yere hızla ve ağlar vasıtasıyla akmaktadır. Bir yerden bir yere akan sadece bilgi, ürün, hizmet veya para değildir; değerler ve insanlar bile zamanın ruhuna uygun olarak bir yerden diğerine akış hâlindedirler.
Bir mal ya da hizmetin üretilen yerden ihtiyaç olan yere akışı olarak tanımlanan lojistik akış sürecinde sadece insanların ihtiyaçları karşılanmakla kalınmamakta aynı zamanda ciddi anlamda istihdam da sağlanmaktadır. Lojistik endüstrisi çevresel koşullardan daha fazla etkilenmekte ve geliştirdiği devrim niteliğindeki yöntem, teknik ve usullerle dünyanın maruz kaldığı bu küresel akışı yönetmeye çalışmaktadır. Küresel akışın yönetilmesi sürecinde müşterilerin gereksinimleri de sürekli değişiklik göstermekte ve bu değişimi yönetebilmek için daha fazla uzgörü yeteneği ve çalışmaları gerektirmektedir.
Lojistik alandaki artan uzgörü ihtiyacını karşılamak amacıyla alanında uzman otuz beş bilim insanı bir araya gelmiş, disiplinlerarası ve farklı uzmanlık bakış açıları ile lojistiğin geleceğine ilişkin uzgörülerini Türk iş dünyası, lojistik sektörü profesyonelleri, akademisyenler, lojistik alanında öğrenim gören öğrenciler ve konuyla ilgili tüm insanlarla paylaşmak amacıyla “Lojistik Gelecek” adlı kitabı kaleme almışlardır. Eser dört kısım ve yirmi dokuz bölümden oluşmaktadır.
Bu eser, pandemi döneminde yurdumuz insanlarının ihtiyaçlarını karşılamak için zaman mevhumu gözetmeden ve canlarını ortaya koyarak emek sarf eden hayatta olan ve olmayan tüm sağlık ve lojistik çalışanlarına ithaf edilmiştir.
Mahmut Nevfel Elgün Bu kitap, son otuz yıldır sanayide görülen hızlı gelişmelerin beraberinde ham madde, yarı ve tam mamul ürün ve stoklarının akışını hızlandırıp geliştirmekte olan lojistik sektörünün global çapta büyümesini ve ülkemizin sosyokonomik durumuna etkisini konu almaktadır. Gelişmekte ve büyümekte olan lojistik sektörü, gerekli alt yapıya sahip olamadığı ve eksikliklerini tamamlayamadığı takdirde büyük emtia akışını kontrol etmekte zorlanmaktadır. Bu çalışmada gelişen, büyüyen ve sayılarının artması beklenen lojistik merkezlerinin işlem akışını kontrol etmeyi kolaylaştırmak için coğrafi açıdan konumlandırılmaları ve global anlamda donatılmaları açısından çeşitli alternatif çözümler üzerinde durulmuş ve bazı öneriler geliştirilmiştir. Bu kapsamda, Türkiye'de lojistik köylerin kuruluş yerlerinin belirlenmesi için bir model önerilerek uygulanmış, kuzey güney lojistik hattında bulunan yedi şehir için bir model denenmiş, sonuçları tablolar halinde sunularak tartışılmıştır. "Delphi Uzmanlık Uygulamalarıyla" yürütülen "Çok Kriterli Ağırlıklandırma" tekniği, ele alınan lokasyonların özelliklerini ve lojistik potansiyellerini ortaya koymada kabul edilebilir ve kıyaslanabilir bir model uygulaması olabileceği kanısına varılmıştır. Uluslararası anlamda lojistik köy uygulamaları göz önüne alınarak, Türkiye'nin durumu hakkında tespitler yapılmış, işleyen gelişme sürecinin güçlü ve zayıf yanları belirtilip, tartışılmıştır. Ülkemiz adına yaptığımız karşılaştırmada Mersin, Konya, Bilecik ve Eskişehir illeri öne çıkmış, Mersin'in uluslararası, diğerlerinin ise yerel lojistik fonksiyonelliği açısından daha uygun olduğu anlaşılmıştır. Bulgular ve ekonomik veriler sezgisel değerlendirmelere tabi tutulduğunda lojistik köylerin, ülkemiz için çok önemli ekonomik aktörler olduğu, mevcutların acilen geliştirilmesi, hatta ulusal ve uluslararası işlevde sayılarının arttırılması, söz konusu metodun ise yeni lojistik merkezlerin seçiminde güvenle kullanılabileceği kanaatine varılmıştır.
İhsan Aktaş Günümüzde uluslararası ticaretin daha verimli ve etkin yönetimini amaçlayan, küresel ticaretin kolaylaştırılması sistemi bir seçenekten çok bir zorunluluk hâline gelmiştir. Küresel ticaretin kolaylaştırılması, uluslararası ticaret işlemlerinde yaşanan prosedürlerin basitleştirilmesi, gümrük tarifelerinin düzenlenmesi, altyapı hizmet ve kalitesinin geliştirilmesi, mülkiyet haklarının korunması ve kamu kurumlarının sorgulanabilirliği gibi pek çok bileşenin gelişmesine bağlı olan bir sistemdir.
Bu kitapta; Dünya Bankası tarafından yayınlanan Lojistik Performans Endeksi ile Heritage Vakfı tarafından yayınlanan Ekonomik Özgürlük Endeksi verilerinin, küresel ticareti kolaylaştırmaya etkisini inceleyerek konunun yalnızca lojistik bakımından ya da yalnızca ekonomik özgürlük bakımından değerlendirilemeyecek nitelikte olduğunu, konunun bütünleyici yaklaşımla incelenmesi ve buna göre bir strateji geliştirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Kitap bu hâli ile küresel ticaretin kolaylaştırılması ve uluslararası ticaret hacminin arttırılması için uygulanması gereken konuları geniş bir perspektiften ele alarak iş dünyası, bilim ve akademik literatüre fayda sağlamayı amaçlamıştır.
M. Hakan KESKİN Elinizdeki kitap lojistikle ilgili tüm argümanlara değinen bir el kitabı olmayı hedeflemiştir.
Lojistik kavramının, geçmişi, değişimi ve bugün geldiği nokta ele alınmıştır.
Geçmişteki ve günümüzdeki önemli lojistik operasyonlardan seçilen örneklerle zenginleştirilmiştir.
Küreselleşme sürecinde belirleyici aktörlerin lojistik ile ilgili istatistikleri dikkate alınarak, lojistiğin geleceği ile ilgili bölgesel ve küresel değerlendirmeler ve öneriler yapılmıştır.
M. Oktay Alnıak Güvenli, hızlı, dakik, ucuz ve dengeli bir ulaştırma sisteminin oluşturulması ve sürdürülmesi ulaştırma politikalarının önceliğidir. Ulaştırma ve lojistik politikaları bu ihtiyaçlara göre şekillenmektedir. Ayrıca, serbestleştirme (liberalization), uyumlaştırma (harmonization), yasal-kurumsal serbestleştirme (deregulation) ve özelleştirme (privatization) kavramlarıyla özetlenebilecek birbiriyle ilişkili uygulamalar yeni politikaların kapsamındadır. Bu konularda dünyada uyum birliğine gidildiği görülmektedir.
Lojistik hizmetlerde taktik, teknik, idari konularda çağın gereği tedbirlerin alınması; Cumhuriyetin sağladığı güven ile alt yapı ve sinyalizasyon hizmetlerinin esaslı bir şekilde geliştirilmesi, karayolu, demir yolu, deniz yolu, hava yolu ulaştırma hizmetlerinin, filolarının ve ulaşım ağlarının hız, kalite ve güvenlik bağlamında modernizasyonu önem kazanmıştır. Bu konularda yazılım, donanım ve yetişmiş insan gücü ile başarı sağlanabilir.
Lojistik uygulamaların yasal çerçevesini belirleyen ulusal ve uluslararası sözleşmelerin (konvansiyon), kanunların, yönetmeliklerin, örnek olayların ve makalelerin yer aldığı bu kitabın; lojistik sektöründe çalışanlara, akademisyenlere ve öğrencilere faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Bu kitabın hazırlanmasına katkı sağlayanların, ülkemizin lojistik sektöründe başarılı bir ekip oluşturduğu düşünülmektedir. Bu duygularımızla kitabın hazırlanmasına emeği geçenlere ve kitaba ilgi gösteren okurlarımıza teşekkür ederiz.
Ramazan Erturgut Bu eser, yazarın lojistik alanında yaklaşık 21 yıllık çalışma deneyimi yanında yurtdışında bulunduğu süre zarfında yaptığı araştırmalar sonucu ortaya çıkan, kıvamlı bir bilgi birikimini ortaya koymayı amaçlamıştır. Kitapta, Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi ile ilgili kavram, ilke ve karakteristikler, sistematik bir akışla sunulmuştur. Bununla birlikte, Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetiminin yol alımını etkileyen güncel konular ile araştırmalara yön veren yeni eğilimlerin sınıflandırılmasına ilgi duyulmuştur. Bu kitap ayrıca bilimsel bir disiplin olarak Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetiminin diğer disiplinler ile ilişkilerini, çoğunluğu bu alanda önde gelen bilimsel dergilerden yapılan atıflar ile destekleyerek sınıflandırmakta, bu suretle ulusal yazında eksikliği hissedilen bir boşluğu doldurmaya katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Kitap muhteviyatında, işletme ve kurum ölçeğindeki lojistik faaliyetler, kapsamlı bir içerik ile sunulmuş, ayrıca global normlu lojistik yönetimi, lojistik strateji, lojistik performans yönetimi, lojistik eğitimi, lojistik ve tedarik zincirinin yapısal problemleri ile Türkiye'de Lojistik Yönetimi konuları ayrı birer bölüm olarak ele alınmıştır. Çalışmada ayrıca, konu ile ilgilenenlerin istifadesine sunulmak üzere her iki alanda da temel terimleri içeren, “Açıklamalı Lojistik ve Uluslararası Ticaret Terimleri Sözlüğü” ile “Incoterms 2010” eklentilerine yer verilmiştir. Bu yönüyle eserin, Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi ile ilişkili, eğiten ve eğitilenler ile alandaki bilimci ve uygulamacılar için de kaynak bir eser olabileceği değerlendirilmektedir.
Bu kitabın yazımı sırasında yazar, TÜBİTAK tarafından BİDEP 2219 Programı kapsamında desteklenmiştir.
A. Zafer Acar, A. Murat Köseoğlu Tedarik zinciri içindeki ürün hareketleri günümüzde hem işletmeler açısından hem de ülkelerin ticaret hacmi açısından oldukça hayati bir öneme sahiptir. Bu öneminin yanında tedarik zinciri kavramını kavrayabilmek ve akademik açıdan inceleyebilmek için çok disiplinli bir bakış açısına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çok yönlülük şüphesiz literatürdeki yayınlara da yansımaktadır. Ancak zaman zaman özellikle lojistik kavramları ile birbirine karıştırıldığı görülmektedir.
Bu kitap ise lojistiği tedarik zincirinin bir parçası olarak ele almaktadır. Bu çerçevede konular lojistik yönetiminden tedarik zincirine doğru hem lojistik hem de tedarik zinciri yönetimi sürecinin temel fonksiyonlarını içermektedir. Kitabın planı birçok yazar ve akademisyen tarafından büyük bir kabul görmüş olan Tedarik Zincir Operasyonları Referans Modeli'ne (SCOR) dayanmaktadır. SCOR modeline bağlı olarak kitap altı temel kısıma ayrılmıştır. Birinci kısım, lojistik ve tedarik zinciri yönetimi kavramlarını ve birbirleriyle olan ilişkilerini içermektedir. İkinci kısım, planlama; üçüncü kısım, tedarik ve satın alma; dördüncü kısım, üretim operasyonları; beşinci kısım, dağıtım konularına ayrılmıştır. Son bölüm ise alanda gündemde bulunan diğer önemli konulara ayrılmıştır.
Volkan Demir İşletmelerin lojistik hizmetlere talepleri gün geçtikçe artmakta, bu da işletmeleri lojistik faaliyetlerin maliyetlerinin hesaplanması ve yönetimi konusunda girişimlerde bulunmaya itmektedir. Girişimler uyarınca gerçekleşen lojistik yönetim sistemi uygulamalarında mamul aşamasından tüketim noktasına kadar planlama, yönetim, uygulama ve etkinlik kontrolü süreçlerinde bütünlük sağlanmaya çalışılmaktadır. Faaliyet tabanlı maliyetleme ile de bütünleştirici lojistik süreçlerinin performansı ve maliyetleri daha sağlıklı ölçülerek yönetimin karar verme fonksiyonuna katkıda bulunulmaktadır.


Lojistik Yönetim Sisteminde Maliyet Hesaplaması kitabı da bu kapsamda, lojistik yönetim sisteminin faaliyetlerini esas alarak faaliyet tabanlı maliyetleme modeli kurmaya çalışmaktadır. Bu doğrultuda çalışma; lojistik ile ilgili kavramsal açıklamalar, lojistik sistemi, tam zamanında üretim-yönetim felsefesi-kurumsal kaynak planlaması ve lojistik bağıntısı, lojistik yönetim sistemi maliyetlerinin hesaplanmasında faaliyet tabanlı maliyetleme ve son olarak da lojistik maliyetlerinin hesaplanmasına ilişkin uygulama başlıklarından oluşmaktadır. Konu ile ilgilenen herkese yarar sağlayacaktır.
Candide Çulhaloğlu Uludağ, Filiz Mutlu Yıldırım, Gizem Temelcan, Gonca Reyhan Akkartal, Hülya Başeğmez, Osman Özdemir, Tutku Tuncalı Yaman Küreselleşen dünya ekonomisinde her geçen gün önemi artan lojistik ve ilişkili aktiviteler, hayatın her alanını kapsadığı gibi disiplinler arası entegrasyonunu da her geçen gün arttırmaktadır. Firmaların yönetsel ve finansal anlamda rekabet avantajı sağlamasında anahtar bir rolü olan lojistik ile küresel ticarette uygulanan aktiviteler hayatın her alanını kapsayan bütün disiplinlerle doğrudan veya dolaylı olarak ilgilidir. Lojistik sektörüne yönelen ilgi, 2019 sonunda başlayan küresel salgının tüm dünyada kendini hissettirmesiyle hızlı bir yükseliş trendi yakalamayı başarmıştır.
Lojistiğin yönetim, pazarlama, bilgi teknolojileri, optimizasyon, bulanık mantık ve karar teknikleri gibi farklı alanlarla ilgisini teorik ve uygulamalı olarak ele aldığımız bu kitapta İşletmecilik Açısından Sürdürülebilirlik, Lojistik Operasyonlarda Uygulanan Güncel Bilgi Teknolojileri, Pazarlama Lojistiği, Lojistik Sistemlerde Optimizasyon Teknikleri, Çok Kriterli Karar Yöntemlerinin Lojistik Yönetimindeki Yeri, Bulanık Yaklaşımın Lojistikte Kullanımı ve son olarak Lojistik Yönetiminde Moora Tabanlı Kurumsal Sürdürülebilirlik Yaklaşımı ile Yeşil Tedarikçilerin Seçimi konu başlıkları ele alınmıştır.
Güncel bir bakış açısıyla hazırlanan bu kitabın alanda çalışan akademisyenlere, öğrencilerimize ve konu ile ilgili yeni yaklaşımları takip etmek isteyen tüm okurlarımıza ışık tutacağını umuyoruz.
Ahmet Alper Sayın, Alper Gedik, Emel Gelmez, Gokhan Akandere, Hande Eren, Huseyin Kocarslan, Kemal Kamacı, Mehtap Ozturk, Muammer Zerenler, Nurcan Deniz, Oğuzhan Yavuz, Resul Ozturk, Safa Kulahlı, Seda Hezer, Vural Cağlıyan, Yakup Kara, Yelda İnanc Hoş, Yuksel Değirmencioğlu Demiralay Günümüz dünyasında teknolojideki gelişim ile birlikte rekabetin şiddetlenmesi bütün işletme süreçlerinde dönüşüme neden olmuştur. Bu süreçte işletmelerin faaliyetlerini gerçekleştirirken lojistik süreçlerde başarılı olmaları giderek önemini artırmaktadır. Birçok sektörle karşılaştırıldığında lojistik sektörü çok daha dinamik bir yapıya sahip olduğundan işletmeler tarafından rekabet üstünlüğü sağlamak amacıyla yeni stratejiler geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır. Özellikle son yıllarda lojistik sektöründeki değişimler modern dünyayla sektörü uyumlu hâle getirmeye zorlamaktadır. Buradan hareketle çevreye duyarlı üretim sistemleri, sürdürülebilirlik, teknolojik gelişimler, e-ticaretteki dönüşümler, toplumsal fayda gibi kavramlar lojistik sektörü açısından üzerinde durulması gereken konular olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu kitap, lojistikte güncel konuların detaylı bir şekilde incelenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Bu kapsamda çalışmamızda “Akıllı Lojistik”, “Lojistikte Açıklanabilir Yapay Zekâ”, “Omni Kanal Lojistik”, “Otonom Lojistik”, “Supergrid Lojistik”, “Paylaşım Ekonomisi Lojistiği”, “Adil ve Sorumlu Lojistik”, “Yenilenebilir Enerji Lojistiği”, “Helal Lojistik”, “Soğuk Zincir Lojistiği”, “Yeşil Lojistik”, “Şehir Lojistiği” ve “Afet Lojistiği” konu başlıkları kavramsal açıdan detaylı bir şekilde incelenmiştir.
Hasan Özgür Yarmalı Lojistik, günümüz dünyasında popülaritesini git gide artırmaktadır. Gerek iş dünyası gerekse üniversiteler, bu alana hiç yadsınamayacak şekilde yatırımlar yapmaktadır. Özellikle ülkemizde son 10 yıl içinde lojistik ile ilgili birçok önemli gelişme yaşanmaktadır. Artık taşımacılık firmaları kendilerini lojistik firması olarak adlandırmakta, “Dış Ticaret Müdürleri” kartvizitlerini “Lojistik Müdürü” olarak değiştirmekte, üniversiteler de lojistik bölümleri açmaktadır. Seminerler, konferanslar, paneller düzenlenmekte; kitaplar, makaleler yazılmakta, tezler hazırlanmakta, çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bu yapılanların hepsi; mevzuat, operasyonel süreçler gibi konularda olmaktadır.
Üniversitede ilgili bölümlerde okuyan öğrencilerin, sektörde çalışan ve bu sektörde pazarlama konusunda kariyer hedefleyenlerin rehber olarak kullanması amacıyla oluşturulan eserde, her lojistik pazarlamacısının bilmesi gereken lojistik, pazarlama ve uluslararası ticaret konularına ilişkin temel bilgilere dikkat çekilmektedir. Esas itibariyle üzerinde durulan noktalar ise “lojistik pazarlamacısında olması gereken özellikler” ve “lojistikte pazarlama için yapılması gerekenler”dir. Ek'ler kısmında ise, lojistik sektöründe bulundukları konum itibariyle işin ehli olan değerli meslek adamlarının görüşleri yer almaktadır.
Hayriye Atik - Oğuzhan Türker Bu çalışma günümüzde gittikçe karmaşıklaşan ve genişleyen dış ticaret olgusunu açıklamak amacıyla geliştirilen yeni dış ticaret (modern dış ticaret) kuramlarını teorik ve uygulamalı analizler çerçevesinde ele almayı amaçlamaktadır.
Hem gelişmekte olan ülkelerin büyüme ve kalkınmasında hem de gelişmiş ekonomilerin küreselleşmeyi kendi lehlerine çevirmelerinde dış ticaret önemli bir araçtır. Dolayısıyla, günümüzde dış ticareti açıklamak amacıyla geliştirilen modern kuramların incelenmesi ve anlaşılması önem taşımaktadır. Ne var ki, Türkçe literatürde modern dış ticaret kuramları, uluslararası iktisat kitapları içinde bir bölüm ya da alt bölüm şeklinde ele alınmış, kuramlarla ilgili detaylı açıklamaların yer aldığı kitaplar sayıca yetersiz kalmıştır. Oysa, Türkiye gibi sanayileşmesini ve gelişmesini henüz tamamlayamamış bir ülkede, dış ticaretin büyüme ve kalkınma sürecinde rol oynayabilmesi için dış ticaret kuramlarının yeterli düzeyde açıklanması ve anlaşılması gerekmektedir.
Bu anlayış çerçevesinde hazırladığımız bu kitabın hem lisans hem de lisans üstü eğitim düzeylerinde okutulan dış ticaret ve uluslararası iktisat derslerinde önemli bir başvuru kitabı olması beklenmektedir. Kitaptan ikinci beklentimiz, dış ticaretle ilgilenen sanayici ve iş adamlarının dış ticaret kuramları ile ilgili bilgilerini genişletmelerine yardımcı olmaktır.
Aslıhan Çakıcı, Betül Ayça, Esma Deniz Yılmaz, Gökçe Çiçek Ceyhun, Gülay Coşkun Kasap, Gülşah Özdemir, H. Handan Öztemiz, Hakan Özcan, Halil Karlı, Hüseyin Can Çakıcı, İbrahim Uzpeder, Mehmet Tanyaş, Nihan Özkan, Nilüfer Rüzgar, Önder Ulu, Ramazan Yıldız, Sabire Yazıcı, Serkan Özdemir, Sevgi Sezer, Yunus Emre Sürmen 2000'li yıllarda sıkça duyulmaya başlayan lojistik kavramı, Covid-19 süreciyle birlikte ekonomi, politika, dijitalleşme ve yönetim alanlarında kilit bir rol üstlenmiştir. Lojistik, ürün, hizmet ve bilgi akışının başlangıç noktasından tüketildiği son noktaya kadar etkin ve verimli planlanması, uygulanması ve kontrolü olarak tanımlanır. Uluslararası lojistik, taşıma, depolama, envanter yönetimi, gümrük süreçleri, ambalajlama, sigortalama ve talep yönetimi gibi hizmetleri kapsar. Bu hizmetlerden birindeki aksama, uluslararası ticareti sekteye uğratabilir. Ayrıca uluslararası lojistik, küresel ticaret ve uluslararası ilişkilerde önemlidir. Son yıllarda teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme, akıllı depo sistemleri, bilişim sistemleri ve drone taşımacılığı gibi yeniliklerle lojistiğin önemini artırmıştır. Bu süreçte tedarik zinciri yönetimi ve nitelikli iş gücünün önemi nedeniyle insan kaynakları yönetimi de kritik rol oynamaktadır.
Rasoul Naghili Hokmabadi, Solmaz Eini Türkiye ve iran arasında günlük hacmi 50 milyon dolara varan petrol taşımacılığı hem türkiye hem iran ekonomisinin kalkınmasında önemli bir etken olmakla birlikte sınır bölgelerini iktisadi faaliyetlerinin artmasına da yol açmıştır. İki ülke arasında olan bu gelir kaynağının kaybedilmemesi için bazı girişimler yapılmalıdır.
Elinizdeki bu çalışmada orta doğu’daki bütün transit rotaların tanıtımı ile birlikte rotaların; özelliklerini, olumlu ve olumsuz yönlerini incelenmesi yapılmaktadır. Ayrıca araştırmamızın sonunda türkiye-iran hattıyla diğerleri kıyaslanıp bu hattın geliştirilmesi ile ilgili bazı önerilere yer verilmektedir.
Kenan AYDIN Perakende sektörü, Türkiye’deki sosyo-ekonomik gelişmelere bağlı olarak özellikle 1980’li yılların ortalarından itibaren belirli bir ivme kazanmış ve bugün ABD ve AB perakendeciliği ile boy ölçüşebilecek duruma gelmiştir. Perakendeciliğin gelişim sürecinde bazı temel olgulara vurgu yapmak yerinde olacaktır:
• Türkiye’de başlangıçta süpermarket, hipermarket ve AVM’lerin gelişimi ön planda iken, son yıllarda indirimli mağazalar (discount stores) daha popüler olmuş; departmanlı (bölümlü) mağazalar ya yok olmuş ya da boyut değiştirerek bağımsız mağaza yerine AVM’lerde konuşlanmışlardır.
• Yabancı sermayenin pazara girişi yanında yerel perakendeciler de önemli bir konuma gelmişlerdir. Toplam perakende pazarı içerisinde organize perakende yanında geleneksel perakendeciler hâlâ önemli bir paya sahiptirler.
• Dünya’da ve Türkiye’de toplam perakende satışlar içerisinde e-ticaretin payı hızlı bir biçimde artmaktadır. 2020 yılında dünyada e-ticaretin payının % 14.60 olacağı tahmin edilmektedir.
• Geleneksel tek kanallı perakendecilik, tüketici ihtiyaçlarını karşılamakta yeterli olamamaktadır. Bu nedenle birbiriyle uyumlu çok kanallı (omnichannel) perakendecilik bir zorunluluk hâline gelmiştir.
• Çin, 2013 yılında açıkladığı “Bir Kuşak Bir Yol” projesi ile yeni dönemde yeni bir düzen arayışı ile küresel stratejisini geliştirme peşindedir. Çin’in bu yeni stratejisi, dünyada ekonomik ve siyasi dengelerin yeniden kurulacağına işaret etmektedir. Proje, Asya’nın en doğusu ile Atlas Okyanusu'nun Avrupa kıyılarını birbirine bağlayacak olması yanında Türkiye'nin de dâhil olduğu 65 ülke ve 3 milyardan fazla nüfusu hedeflemektedir. Bu pazarlar, Başta Walmart ve Carrefour olmak üzere doyuma ulaşmış, ABD ve Batı’nın başlıca perakendecilerini harekete geçirmiştir.
• 2015 yılında Almanya tarafından ortaya konulan “Endüstri 4.0” ile Japonya'nın geliştirdiği “Toplum 5.0” yeni yaklaşımları öngörmektedir. Bu yeni yaklaşımlar, diğer sektörlerde olduğu gibi, perakende iş yapma biçimlerini de değiştirecektir. Perakende karar vericileri, tüketicilerin eğilim ve davranışlarını anlayabilmek için, yapay zekâ ve büyük veri analizi gibi konulara daha fazla önem vereceklerdir.
Ersin Sünbül Günümüz iş dünyasında proje lojistiği, karmaşık projelerin başarısında kilit bir rol oynamaktadır. “Proje Lojistiği” isimli bu kitap, teorik bilgileri ve pratik uygulamaları harmanlayarak, lojistik süreçlerinin etkin bir şekilde yönetilmesine yönelik kapsamlı bir rehber sunmaktadır. Öğrenciler, akademisyenler, profesyoneller ve araştırmacılar için vazgeçilmez bir kaynak olan bu eser, proje lojistiği ile ilgili en güncel bilgileri içerir.
Kitap, proje yönetimi süreçlerinden taşıma ve depolama yönetimine, sürdürülebilir lojistik stratejilerinden yenilikçi uygulamalara kadar geniş bir yelpazede detaylı bilgiler sunar. Lojistik alanında karşılaşılan zorluklara yönelik stratejik çözümlerle okuyuculara yeni bakış açıları kazandırmayı amaçlar. Ayrıca, enerji ve inşaat projelerinden afet lojistiğine kadar geniş kapsamlı vaka analizleriyle okuyucuların teoriyi pratiğe dönüştürmesine yardımcı olur.
Geniş literatür taramasıyla hazırlanan bu kitap, sadece akademik bir başvuru kaynağı olmakla kalmayıp, sektörde çalışan profesyoneller için de stratejik bir yol haritası niteliğindedir. “Proje Lojistiği”, projelerin her aşamasında lojistik yönetiminin nasıl daha verimli gerçekleştirilebileceğini keşfetmek isteyen herkes için ideal bir rehberdir.
Türker Ahi Endüstri çağını kaçırmış bir imparatorluğun yıkılmasının, ardından Türkiye'nin bugün geldiği noktada yaşadığı sorunların büyük kısmı, "ulaştırma sistemleri" entegrasyonunda yapılan hatalardan ve eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Bunu dikkate alırsak ulaştırma konusunun üzerinde ne kadar çok odaklanmamız gerektiği daha da önem kazanmaktadır.
Demiryollarının gelişimi; çağdaş medeniyet seviyesine giden yolda teknoloji, uygarlık, ekonomi, hizmet ve daha birçok sahada bizleri ileriye taşıyacak büyük bir adımdır. Oluşacak rekabet ortamıyla birlikte; taşımacılık maliyetinin düşmesini, demiryolu teknolojilerinin gelişmesini, diğer modlarla entegrasyon sağlayacak bir ulaştırma politikasının takip edilmesini ve her yere demiryolu ile ulaşabilme imkânının yaratılmasını diliyoruz. Devletimiz, bu sayede ulaştırma konusunda dünyada gıpta edilecek bir konuma gelecektir. İki yıllık bir çalışma ve senelerin birikimiyle kaleme alınan bu sözlüğün bu amaca hizmet etmesini umuyoruz.
Kitabımızda;
• Raylı sistemler ve intermodal lojistik sektöründe en çok kullanılan Türkçe terimlerin İngilizce karşılıklarını,
• İngilizce terimlerin Türkçe karşılıklarını,
• Eski Türkçe ve yabancı raylı sistem terimlerinin güncel karşılıklarını,
• Amerikan ve İngiliz terminolojisinde kullanılan farklı demiryolu deyimlerini
bulacaksınız.
Dilaver Tengilimoğlu, Vahit Yiğit Sağlık işletmelerinde insan kaynaklarına yapılan giderler dışında en büyük gider kalemini oluşturan malzeme, cihaz ve araç gereçlerin etkin bir şekilde yönetilmesi sağlık işletmeleri arasında rekabet avantajı sağlamada önemli hâle gelmiştir. Her türlü malzeme ve teknolojinin üreticiden kullanıcıya akışının yönetimini içeren tedarik zinciri yönetimi gelecekte daha da önemli hâle gelecektir. İstenen malzemelerin istenen zaman, miktar ve kalitede uygun fiyattan sağlanabilmesi tedarik zinciri içerisinde yer alan tüm partnerlar arasında iyi bir işbirliği ile çağdaş malzeme yönetim tekniklerinin kullanılması ile mümkün olmaktadır. Bu kitapta özellikle hastanelerde yöneticiler için eksikliği fazlasıyla hissedilen tedarik zinciri ve malzeme yönetiminin temel işlevleri yanı sıra tıbbi teknoloji yönetimi, malzeme güvenliği, malzeme bilgi sistemleri, malzeme yönetimde barkod, karekod, RFID ve ilaç yönetiminde PYXIS kullanımı, çekirdek kaynak yönetim sistemi, malzeme yönetiminde geri ödeme sistemleri, malzeme yönetimde performans yönetimi ve malzeme yönetiminde etik konuları ele alınmıştır.
Sade ve anlaşılabilir dille hazırlanmaya çalışılan kitabın, Sağlık Kurumları İşletmeciliği ve Yöneticiliği alanında eğitim alan yönetici adaylarının yanı sıra sağlık yöneticileri, sağlık araç gereç üreticileri, lojistik ve tedarik firma yöneticileri açısından da başvurulacak temel bir eser niteliğinde olduğu kanaatindeyiz.
Abdulcelil Gazioğlu, Ahmet Alper Sayın, Alper Doğan, Arzu Özmerdivanlı, Filiz Demir, Gökten Öngel, Halil İbrahim Çiçekdağı, Harun Çöpür, Hasan Sadık Tatlı, Hüseyin Kutbay, İkbal Karataşlı, İlhami Tuncer, İlker Kılıçman, Kemal Kamacı, Mehmet Cabir Akkoyunlu, Nezahat Ekici, Salih Yeşil, Serkan Ada, Sümeyra Ceyhan, Şebnem Ada, Tuba Akar, Yaprak Karadağ Duymazlar, Yusuf Er, Zeynep Demirci Çakıroğlu Covid-19 salgını artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yeni bir dünya düzeninin ortaya çıkmasına neden oldu. Salgının neden olduğu olumsuz koşullardan tüm dünya ekonomileri etkilenmiş, hemen hemen tüm sektörlerde iş süreçleri kesintiye ve/veya değişikliğe uğramış, insanların günlük yaşamları etkilenmiş ve tüketici tercihleri değişmiştir. Bütün bu olumsuzluklar yaşanırken normale dönüşün artık mümkün olmadığı bir ortamda, dijitalleşme ile şekillenen yeni bir düzen ortaya koyma çabası olarak “Yeni 'Dijital' Normal” kavramı gündemdeki yerini almaya başlamıştır.
Salgın dönemi ve son­rasında birçok alanda yaşanan ve hatta hızlanan dijitalleşmeye farklı açılardan bakılmasını sağlayarak yeni normalde dijitalleşmenin vazgeçilmez etkisini okur­larla paylaşmayı hedefleyen bu kitap, beş kısım ve on altı bölümden oluşmaktadır:
Kısım 1: Yönetim
Kısım 2: Muhasebe ve Finans
Kısım 3: Pazarlama ve Tedarik Zinciri
Kısım 4: Ekonomi
Kısım 5: Turizm ve Rekreasyon
W. C. Benton "Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi " kitabının üçüncü basımı, gelecek nesil profesyonellere yönelik olarak konu ile ilgili tüm güncel yöntemleri detaylı olarak açıklamaktadır. W. C. Benton'ın adım-adım yaklaşım metodu ile hem öğrenciler hem de profesyoneller analitik satınalma becerileri kazanabilmektedir. Kitaptaki gerçek vaka çalışmaları ve uygulamalarının amacı, açıklanan satınalma teorilerinin uygulamaya dönüştürülmesine yardımcı olmaktır. Mevcut konu başlıklarının bazıları; satınalma iş süreçleri, fiyat-maliyet analizleri, sağlık ve profesyonel hizmetler ile nakliye ve küresel satınalmalardır.
Stratejik Dış Kaynak Kullanımı (outsourcing) ile ilgili yeni bir bölüm bu basımda ilave edilmiştir. Çünkü bu konu, küreselleşme için temel yapı taşı olmaya hâlen hızla devam etmektedir.
Elektronik satınalma konusuna geniş bir yer verilmesinin nedeni, geleneksel dolaylı satınalma işlevinin artık çoğunlukla e-satınalmaya dönüşmesi ve bu şekilde önemli maliyet tasarrufları ile verimlilik artışı sağlanmasıdır.
Her bölüme eklenen beş adet şirket vakası, öğrenilen konuları pekiştirmek amacı ile ayrıca ilave edilmiştir.
Dr. Benton, satınalma yönetimi, envanter kontrol, tedarik zinciri yönetimi, kalite güvence ve malzeme yönetimi alanlarında yüzden fazla makale yayımlamıştır. Üretim ve işlemler yönetimi alanında 753 araştırmacı arasında kalite ve nicelik açısından birinci durumundadır. IBM, RCA, Frigidaire ve Amerika Ulaştırma Bakanlığında danışman olarak çalışmış ve ayrıca Fisher College İşletme Bölümü bünyesindeki Satınalma ve Tedarik Yönetimi Derneğini (PSMA) de kurmuştur.

Halim Yurdakul Bu kitap; günümüz iş yaşamının dinamik fonksiyonlarından biri olan satınalmanın kapsamlı bir anlatımının yanında uygulama esasları ve tekniklerini tanıtmakta, tüm endüstrilerdeki satınalma profesyonellerine ve ilgili süreçlerdeki çalışanlara, üniversitelerin ve meslek yüksek okullarının lojistik, tedarik zinciri, ticaret ve işletme yönetimi öğrencilerine satınalmanın prensiplerini öğrenmeleri için ulusal ve uluslararası seviyede bir altyapı hazırlamaktadır.
Kitap; satınalmanın kapsamını, tedarik zincirindeki yerini, pazarlık yöntemleri ve tedarikçi seçimi ile yönetimini, satınalma ile sözleşme ve stok ilişkisini, kalite yönetiminin satınalma fonksiyonunu tamamlayıcı etkisini ve sürdürülebilir bir satınalmanın gerekliliklerini örnek uygulama ve yaşanmış olaylarla birlikte anlatmakta, okuyucular için aynı zamanda satınalma departmanı ve prosedürlerinin yapılanması ve satınalma yöneticisi ve çalışanlarının hangi bilgi ve eğitime ve etik değerlere sahip olması gerektiği konularını da inceleme fırsatı sunmaktadır.
Ahmet Fatih Tahiroğlu, Ali İmran Tatlıbadem, Ali Rıza Kılıç, Ayşe Çoban, Burcu Yengil Bülbül, Ertuğrul Mıhçıoğlu, Harun Reşit Genç, İbrahim Tekin, Jale Bulu, M. Erkan Toksöz, Maide Betül Aksoy, Mehmet Ali Orhan, Mesut Selamoğlu, Mustafa Kurt, Orhan Çoban
Mehmet Doymuş Emission control measures are getting more stringent in the shipping industry in order to comply with United Nations’ global targets. LNG as a marine fuel is one of the viable alternative fuels for maritime transportation and it has a significant positive effect on air pollution as it provides complete removal of SOx and PM, reduction of NOx up to 85% and reduces CO2 emission by at least 20%.
This book provides deep insight into LNG as a marine fuel and proposes a model to develop an LNG bunkering supply chain while utilizing qualitative and quantitative research methods.
This book may be of interest to bunker suppliers, shipowners, port/terminal operators and policymakers as well as maritime professionals and students interested in the decarbonization of maritime transport.
Mehmet Karagül Elinizdeki kitabın hazırlanması aşamasında; oluşturulan ya da oluşturulacak yapay bir talebe cevap vermek yerine, gerçekten var olan bir ihtiyacı karşılama konusunda ciddi bir hassasiyet gösterildiğinden emin olmalısınız.

İktisadi kalkınma, her milletin hem hakkı hem de zorunlu olduğu bir süreçtir. Ancak bu alanda mevcut iktisat politikalarını uygulayarak hedefe ulaşabilmiş toplum sayısı bir hayli azdır.

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin uygulamakta oldukları; kârı ve sermaye birikimini amaç edinen mevcut iktisadi büyüme politikalarını, insan merkezli fayda ve refah artışını hedefleyen iktisadi kalkınma politikaları ile ikame etmelerinin, gerekçelerini bu kitapta bulmanız mümkündür.




“Ekonomi, ekonomik olaylarla açıklamayacak kadar kapsamlı bir bilimdir” M. K.
Ahmet Şahbaz Bu kitapta, 20. yüzyılda dünya ekonomisinde meydana gelen büyük değişimlerin Slovenya ekonomisi üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Zira bu yüzyılda yaşanan iki dünya savaşı ve 1929 Büyük Buhranı Yugoslav ekonomisini dolayısıyla Slovenya ekonomisini derinden etkilemiştir. Bu büyük olaylar, bir yandan devletlerin yönetim modellerinin diğer yandan da ekonomik sistemlerinin değişmesine neden olmuştur. Bu durum kitapta ayrıntılı olarak analiz edilmektedir.
Bu kitapta ayrıca, Yugoslavya ekonomisi detaylı bir şekilde incelenmektedir. Çünkü, Yugoslavya'nın kurulmasında ve yıkılmasında Slovenya'nın azımsanmayacak etkisi bulunmaktadır. Bu bağlamda Slovenya'yı doğru bir şekilde analiz edebilmek için sadece 1990 sonrasına odaklanmak büyük bir eksikliktir. Bu yüzden 1990 sonrası Slovenya ekonomisini daha iyi anlayabilmek için Yugoslav mirasını da göz önünde bulundurarak incelemek daha doğrudur. Açıkça belirtmek gerekirse, Slovenya'nın geçirdiği dönüşümler ve piyasa ekonomisine geçişteki başarısının sırrı, geçmişinde ya da Yugoslav mirasında gizlidir.
Kitapta, 20. yüzyılda Yugoslav ekonomisinin ve alt cumhuriyetlerinin makroekonomik durumları mukayeseli olarak incelenmektedir. Ayrıca, krallık döneminden sosyalizme geçiş süreci ve 1990 sonrası dönemde piyasa ekonomisine geçiş süreci derinlemesine analiz edilmektedir. Slovenya için Avrupa Birliği serüveni yeni olmamakla birlikte, piyasa ekonomisine geçiş sürecinde tam anlamıyla hayat bulmuştur. Bu bağlamda Slovenya'nın Avrupa Birliği'ne tam üyelik ve Avrupa Parasal Alanı'na katılım süreci ayrıntılı olarak incelenmektedir. Son olarak özellikle gelişmiş piyasaları daha derinden etkileyen 2008 Küresel Kriz ve 2010 yılında ortaya çıkan ve Avrupa Birliği'nin bütüncül yapısını tehdit eden Avrupa borç krizinin Slovenya ekonomisine etkileri analiz edilmektedir.
Cem Şen, Göksel Korkmaz, İrfan Akkoç, Kemal Eroğluer, Kenan Orçanlı, Korhan Arun, Levent Özdemir, Murat Görmen, Mustafa Bekmezci, Olcay Okun, Serhat Saylam, Suat Begeç, Yaşar Köse, Zafer Mehmet Fırat Günümüzde lojistik; çok aşamalı, hızlı değişen, birçok işletmeyi ve müşteriyi kapsayan, altyapı da dâhil süreçlerin tamamını kapsayan şebeke bir yapıdır. Lojistik yönetimi için bunların hepsinin sentezinden oluşan kavramsal bir bakış açısına sahip olmak gerektiğinden stratejik düzeyde yönetilmesi, sürdürülmesi ve uygun stratejilerin geliştirilmesi hayati derecede öncelik kazanmıştır. Dolayısıyla stratejik lojistik yönetiminde temel hedef, maliyet tasarrufu sağlamanın yanı sıra teknolojideki ve ekosistemdeki değişimi öngörerek öncü, yenilikçi bir özellik kazanacak lojistik yönetiminin planlanması, sistemsel bütünleşmesi ile müşterilerinin dâhil olduğu rekabet üstünlüğünün elde edilmesidir.
Stratejik lojistik yönetimi alanındaki eksikliği karşılamak amacıyla 14 bölüm olarak kaleme alınan Stratejik Lojistik Yönetimi kitabında; lojistik yönetiminin gelişimi ve önemi hakkında genel bilgiler, karar verme yöntemleri, yönetim ve lojistik ilişkisi, stratejik lojistik fonksiyonları, yeni bilişim teknolojilerinin sağlayacağı fırsatlar, mali ve insani unsurların lojistiğin stratejik açıdan yönetiminin etkinliği ve verimliliğini artırmadaki rolü konularına yer verilmiştir. Bu kapsamda söz konusu kavramlar ayrıntılı bir şekilde incelenerek okuyuculara, profesyonellere ve akademiye stratejik lojistik yönetimi alanına ilişkin yeni bakış açıları kazandırılması ve kavramsal bilgilerinin artırılması hedeflenmiştir.
A. Zafer Acar Çok değil bundan 20-25 yıl önce işletmelerin yönetim ofislerinde sözü dahi edilmeyen bir kavram olan lojistik, tedarik zinciri içinde oynadığı rol ile tedarikçi ve tesis yeri seçimiyle tedarik zincirinin tasarımına ve tedarikçilerle olan ilişkilere, doğru ürünlerin, doğru zamanda, doğru müşteriye, doğru şartlarda ve doğru maliyetlerde ulaşmasına katkı sağlayarak dağıtım operasyonlarına ve dolayısıyla işletmenin müşteri memnuniyetine, rota ve yük optimizasyonuyla işletmenin maliyetlerine ve stok yönetimiyle üretim fonksiyonuna etki ederek değer yaratan stratejik bir bileşendir. Dolayısıyla lojistik, günümüzde işletme stratejilerini reaktif olarak destekleyen bir fonksiyon olmaktan çıkarak işletmenin rekabet avantajı kazanmasında önemli rol oynayan stratejik bir yetenek alanı hâline gelmiştir.
Bu nedenle gerek bir işletmenin lojistik departmanının gerekse bir lojistik hizmet sağlayıcı firmanın yöneticisi olsun lojistik kavramıyla ilgili tüm yöneticiler strateji, stratejik yönetim ve lojistik stratejileri hakkında iyi düzeyde bilgi sahibi olmak ve lojistik çerçevesindeki stratejik uygulamaları işletme stratejileriyle uyumlandırmak zorundadırlar. Bu bağlamda lojistik fonksiyonuna stratejik bir bakış açısıyla yaklaşan bu eser, lisans ve lisansüstü seviyelerinde yer alan öğrenciler kadar şirketlerin lojistik departmanları ile lojistik firmalarının yöneticilerine de faydalı olacak bir başucu kitabı niteliğindedir.
Abdullah Korkmaz, Ahmet Akgün, Alper Özhan, Alperen Şahin, Arezoo Sadat Hedayati, Birivan Bayden, Burcu M. Çekmecelioğlu, Cem Hakan Öztunalı, Cemre Tamer, Ceyhan Bahadır Karataş, Enes Anık, Ertan Tamer, Ezel Cafrak, Fulden Djellal, Funda Ulusoy, Gamze Çakmakcı, Hakan Özsoy, Harun Kerçek, İlknur Benk, İrem Türkeri, Ömer Faruk Patan, Öykü Kılıç, Remzi Mehmet Dalgıç, Şevket Cenk Özengin, Zeynep Ok The very high initial costs in various areas put users at a loss in the long run when the system is not sustainable. In this respect, the importance of taking into account the maintenance costs is becoming an increasingly important issue in investments. Even if investments made without forward planning bring profits in the short term, the possible harms they can cause to the environment and people in the long run have only just begun to be discussed. The increase in awareness with globalization has also developed the sense of obligation to leave a better world to future generations. Sustainability, which is a very general concept, deals with different arguments in different fields. In the chapters of this book, the elements of sustainability are discussed in as many different areas as possible. It is aimed to shed light on the sustainability elements discussed for different occupational groups from social sciences to natural sciences.

Chapter Authors of the book:

Abdullah Korkmaz
Ahmet Akgün
Alper Özhan
Alperen Şahin
Arezoo Sadat Hedayati
Birivan Bayden
Burcu M. Çekmecelioğlu
Cem Hakan Öztunalı
Cemre Tamer
Ceyhan Bahadır Karataş
Enes Anık
Ertan Tamer
Ezel Cafrak
Fulden Djellal
Funda Ulusoy
Gamze Çakmakcı
Hakan Özsoy
Harun Kerçek
İlknur Benk
İrem Türkeri
Ömer Faruk Patan
Öykü Kılıç
Remzi Mehmet Dalgıç
Şevket Cenk Özengin
Zeynep Ok
İbrahim Akben, Bilal Mızrak Kentler, değişip geliştikçe kent hayatı da bu değişime ayak uydurarak farklılaşmaktadır. Bu gelişme ile eş zamanlı olarak kent sakinlerinin yeme-içme, barınma ve ulaşım gibi gereksinimlerinin karşılanması için bazı lojistik faaliyetler de gerçekleşmektedir. Kent içinde yük ve yolcu taşımacılığı, kentlerin önemli faaliyetlerinden biridir. Bu faaliyetlerin sayısı ve kapsamı genişledikçe bunlar zaman içerisinde büyüyen ve çözülmesi gereken bir problem hâaline gelmektedir.
Günümüz modern kentleri; kötü hava kalitesi, yeşil alanların eksikliği, aşırı nüfus yoğunluğu, betonlaşma, su kaynaklarının ve açık alanların yetersizliği gibi problemler ile karşı karşıyadır. Kentlerde, yük ve yolcu taşımacılığının durumunu iyileştirmek için sürdürülebilir kent lojistiği uygulamalarının vizyoner bir biçimde iyi planlaması gerekmektedir.
Kentsel lojistik, lojistiğin özel bir alanı olarak etkin bir şekilde kentlerde yaşamını sürdüren insanların hayat şartlarını kolaylaştırarak yaşam kalitesinin ve çevrenin sürdürülebilir bir şekilde belirli bir standartta olmasını hedeflemektedir. Kent lojistiğinin paydaşları olan kent sakinleri ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için iş birliğine dayalı bir yaklaşıma gereksinim duyulmaktadır.
Bu kitap, sürdürülebilir kent lojistiği alanındaki teorik bilgiler ve dünyadaki sürdürülebilir kent örnekleri ile bu alanda çalışan araştırmacılara akademik çalışmalar için önemli bir kaynak olmayı ve kentsel lojistik planlamacılarına ve uygulamacılarına bir perspektif kazandırmayı amaçlamaktadır.
Yalçın Altunkaynak Eğitimin kalitesini artıran en önemli faktörlerden birisi öğrenme ve öğretme sürecinin oluşturulması, bu sürecin işleyişi, dersle ilgili gerekli materyal ve kitapların bulunması ve bunlardan etkin bir şekilde yararlanılmasıdır.
Bu kitapta genel olarak Taşımacılık, Petrol Taşımacılığı ve Çeşitleri (Çeşitli Petrol Boru Hatlarının Tanımı); Tanker, Kamyon, Demir Yolu Taşımacılığı ve Güvenlik; Rafinerideki Tehlike Kaynaklarının Belirtilmesi (Rafineride Kullanılan Güvenlik Donanım Çeşitleri ve Kullanımı); Rafinerilerde Yangınla Mücadele, Kalite Kontrolü Örgütleri; Şirketin Yönetimi ve Örgütü İçerisinde Kalite Sağlamanın Önemi (Denetim Sistemleri); Müşteri Tatmini İçin Denetimin Doğası ve Kapsamı konuları ele alınmıştır.
Donald Waters “Tedarik zinciri riski yönetiminin önemli alanlarını kapsamlı bir şekilde kapsayan mükemmel bir kitap... Bu kitabı, akademisyenlerden uygulayıcılara kadar tedarik zinciri risk yönetimine ilgi duyan herkese şiddetle tavsiye ediyorum”.
Profesör Alen Waller, OBE, FCILT,
Birleşik Krallık Lojistik ve Taşımacılık Enstitüsü Başkanı
Etkili, sürdürülebilir tedarik zinciri ağları, herhangi bir organizasyonun başarısının ayrılmaz bir parçasıdır. Bununla birlikte, türbülans ve belirsizlikle dolu küresel, hızla gelişen bir ortamda tedarik zincirleri her zamankinden daha savunmasızdır.
İkinci basımına ulaşan Tedarik Zinciri Risk Yönetimi isimli bu kitap; riskin tedarik zincirleri üzerindeki artan etkisi, yönetimi ve etkilerinin nasıl azaltılacağı hakkında bilgi edinmek isteyen herkes için temel bir okumadır. Jargon içermeyen, erişilebilir bir dil kullanarak, trafik sıkışıklığından büyük çevresel felaketlere kadar değişen riskleri tartışarak hem aksamaların neden olabileceği olası etkileri hem de bunun için nasıl planlama yapılması gerektiğini tanımlar.
Bu pratik kitap:
• Risk ve tedarik zinciri yönetimi tanımlarını,
• Tedarik zincirlerini etkileyen mevcut eğilimleri,
• Tedarik zincirlerine yönelik çeşitli risklerin nasıl tanımlanacağı ve analiz edileceği konusunda ayrıntılı bir rehberliği,
• Risk yönetimi yaklaşımlarını ve uygulanması için gereken adımları,
• Esnek bir tedarik zincirinin nasıl oluşturulacağı ve en kötü durumda nasıl planlanacağı konusunda pratik tavsiyeleri,
• Afetler için ve afetlere müdahaleyi,
• BP petrol sızıntısı ve Şili maden felaketi gibi güncel vaka çalışmalarını
içermektedir.
Songül Aksoy Strateji uzun vadeli veya genel bir amaca ulaşmak için tasarlanmış eylem planıdır. Askeri bir terim olup kökeni Sun Tzu’ya kadar dayanmaktadır. Modern anlamda kullanımı 1980’li yıllara rastlamaktadır. İşletmeler son yıllarda artan rekabet ortamında pazarda fark yaratmak, kârlılıklarını arttırmak, teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmek vb. adına stratejilerini kurumsal anlamda ve iş yönetim stratejileri alanında geliştirmeye önem vermektedirler. Ancak işletmelerin özellikle yapılan araştırmalarda fonksiyonel stratejilerinden olan tedarik zinciri yönetim stratejileri alanında geliştirme yapamadığı saptanmıştır. Tedarik zinciri stratejilerinin belirlenmesi özellikle maliyetlerin azaltılması, müşteri deneyiminin arttırılması, inovatif yaklaşımların benimsenmesi veya kalite anlamında onların pazarda rekabetlerini etkin kılmalarını sağlayacaktır. İşletmeler bu faktörlerden sadece birinde rekabet etmeyi seçebilecekleri gibi birkaç faktörü de benimseyebilirler. Bu çalışmada ağaç bazlı panel endüstri sektöründe çok önemli bir konumu bulunan ve tedarik zinciri yönetimini benimsemiş ancak herhangi bir stratejik kararların veya projelerin oluşturulmadığı bir işletmede tedarik zinciri strateji belirleme çalışması yapılmıştır. Özellikle üst yönetimin belirlediği rekabet ve kurumsal stratejilerin fonksiyonel anlamda alt kademelere yayılmasında çok etkin bir model olan Hoshin Kanri modeli ana model, Dengelenmiş puan kartı ise stratejilerin dört boyutta dengelenebilmesi açısından da yardımcı model olarak kullanılmıştır. Böylece söz konusu işletmenin tedarik zinciri süreçleri analiz edilerek stratejileri belirlenmiştir.
Murat Kurnuç Rekabetin çığ gibi büyüdüğü günümüz piyasalarında işletmeler ayakta kalabilmek için pek çok yönteme başvurmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ve bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla birlikte çağa ayak uydurabilen işletmeler, diğerlerine göre daha fazla rekabet avantajına sahip olmaktadır. Rakip işletmelere göre rekabet avantajı sağlayabilen işletmelerin performansları ise elbette diğer işletmelere nazaran daha yüksek olacaktır. Bahsedilen bu hususlarda başarı sağlamanın yolu ise tedarik zinciri uygulamalarının doğru bir şekilde yönetilmesidir.
Bu kitapta, Türkiye'de faaliyette bulunan et ve et ürünleri üreten işletmelerin tedarik zinciri stratejilerinin bilgi paylaşımı ve rekabet avantajı üzerindeki etkisi ile bilgi paylaşımı ve rekabet avantajının tedarik zinciri performansı üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Ayrıca tedarik zinciri stratejilerinin tedarik zinciri performansı üzerindeki etkisinde bilgi paylaşımı ve rekabet avantajının aracı rolü olup olmadığı da çalışma kapsamında incelenmiştir. Ülkemizde et ve et ürünleri üreten işletmeler maalesef akademik çalışmalarda pek fazla yer bulamamıştır. Kitapta yer verilen konuların ve yapılan uygulama sonuçlarının ihmal edilen bu sektöre ve diğer üretim işletmelerine yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Faydalı olması ümidiyle.
Erdal Nebol Gereksinimimiz olan bütün mal ve hizmetlerin, gereksinimimiz olduğu anda yakınımızda hazır olmasını sağlayan işlemlerin tümü, Tedarik Zincirinin özünü oluşturur. Tedarik Zinciri, müşterileri, perakendeci ve toptancıları, üreticileri ve onların tedarikçilerini birbirine bağlayan bir ilişkiler ağı ve kişilerle kuruluşlar arasındaki düzenli, mal, para ve bilgi akışıdır.
Müşteriler; kendilerine daha uygun, daha iyi ve daha düşük maliyetli ürünler istemektedir. Mal ve hizmet sunucuları arasındaki rekabet de global boyutlara ulaşmıştır. Artık rekabette başarılı olabilmek için tedarik zinciri içinde yer alan kuruluşların koordineli ve etkin bir iş birliği kurmaları ve yürütmeleri bir zorunluluk hâline gelmiştir.
Bu kitap; ham maddeden son kullanıcıya uzanan tedarik zinciri içindeki işlemler ile bu işlemleri yerine getiren kuruluşların rollerini, çeşitli iş modelleri çerçevesinde incelemektedir. Ardından yerel ve küresel ölçekte tedarik zinciri üyeleri arasında entegrasyon kurulması üzerinde durmaktadır.
M. Hakan KESKİN Elinizdeki kitap, Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda Türkçe ve İngilizce iki kitap olacak şekilde tasarlanan projenin Türkçe versiyonudur. Bahsedilen projenin amacı, “Tedarik Zinciri Yönetimi” konusunda daha çok İngilizce veya birebir Türkçeye tercüme edilmiş kitapların kullanıldığı lojistik bölümlerine, Türkiye özelinde kaleme alınmış bir ders kitabı ve temel kaynak kazandırmaktır.
Bu nedenle çalışmanın içeriği, bir sömestirde kullanılacak şekilde 14 haftaya uyumlu olarak tasarlanmıştır. Öğretim üyelerine kolaylık sağlaması amacıyla, kitabın sonuna [Bologna sürecine uygun] bir ders izlencesi [syllabus] ayrıca her bölüme “Öğrenme Hedefleri”, “Tartışma ve Araştırma Konuları” ile “Değerlendirme Soruları” eklenmiştir.
Lojistik bölümlerinden mezun olan öğrencilerin öncelikle Türkiye’de istihdam edileceği öngörüsünden hareketle her bölümün içeriği, Anadolu gerçeklerine uygun alan örnekleri ve uygulamalarla zenginleştirilmiştir.
Tedarik zincirlerinin uluslararası doğası nedeniyle, ulusal seviyedeki örneklere çok uluslu şirketlerin ulus sınırlarını aşan küresel tedarik zinciri pratikleri ve uygulamaları da eklenmiştir.
Kitabın Türkçe ve İngilizce olarak iki lisanda hazırlanmasının nedeni, Türkiye’deki lojistik programların büyük bir çoğunluğunun İngilizce eğitim vermesidir. Böylece Türk ve [bu bölümlerde eğitim alanların çoğunluğu, geleceğini Türkiye’de şekillendirmeyi düşünen] yabancı uyruklu öğrencilerin ana dilinden farklı bir dilde ders alırken karşılaştıkları sorunların çözümüne ve lojistik jargonda farklı dillerde yaşanan karmaşanın aşılmasına, aynı konunun hem Türkçe hem İngilizce versiyonlarına erişebilmelerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
David Blanchard Şirketler her sene envanter yönetimine, dağıtımına, depolamaya ve taşımacılığa bir trilyon dolardan fazla para harcamaktalar. Bu maliyetleri yönetmek kimin görevi? Eğer bu kitabı okuyorsanız cevabı da bilmeniz gerekiyor- o sizsiniz -tedarik zinciri profesyoneli. Çalıştığınız yere bağlı olarak sorumluluklarınız değişebilir, fakat küresel pazarda tedarik zinciri oluşturmak ve sistemi kurmak her şirketin ortak amacıdır ve bu oldukça zor bir iştir.
Bu çalışmaya, tedarik zincirinizi "detaylı ve aktif' tutmak için yeni ve alakalı bölümler eklenmiştir ve tedarik zinciri yönetimi en iyi uygulamaları kitabı, "sınıfının en iyi" tedarik zincirini nasıl kurabileceğinizi, uzmanların başarıları ve başarısızlıklarından örnekler vererek anlatır. Yazar David Blanchard-Penton Media tedarik zinciri grubunun editörü, hem üye ve hem de gazeteci olarak benzersiz iki farklı bakış açısını sunmakta olup, üst yöneticilerin dünya standartlarında bir tedarik zincirini kurma konusunda düşündüklerini paylaşır.
Kitapta bol anekdotlar, röportajlar, vaka çalışmaları, araştırma ve analizler mevcut olup ayrıca kitap stratejik olarak üç bölüme ayrılır: 1. bölüm de farklı sanayi sektörlerinden "sınıfının en iyi" tedarik zincirini ve bunların performansını ölçmek için kanıtlanmış yöntemlerden örnekler vererek, kısaca tedarik zinciri anlatılır. 2. bölümde dünyaca ünlü şirketlerin kullandığı yöntemleri göstererek tedarik zincirinin ana süreci anlatılır. Son olarak 3. bölümde ise, ileri gelen şirketlerin büyük işletmeleri kurmak için kullandıkları strateji, çözüm ve ilgili teknolojileri anlatılır.
Sizde bu kitaptan faydalaranarak şirketinizin tedarik zincirini dünya standartlarına çıkartabilirsiniz.
Serdar Alnıpak Limanlar; kargo ve yolcuların deniz, demir ve kara yolları dâhil olmak üzere tüm ulaşım türleri ile dağıtımını kolaylaştıran önemli ulaşım merkezleri olarak hizmet etmektedir. Ülke ekonomisinin gelişiminde büyük roller oynayan limanlar, ulaştırma ve lojistik ağları içindeki düğümlerden biri olarak küresel ekonomiye entegrasyonda kilit taşlardandır. Günümüzde teknolojiye de bağlı olarak büyük değişimler yaşayan iş dünyasının bir parçası olarak limanlar, küresel lojistik ve ulaşım ağlarını desteklerken iç dinamiklerinde ve iş süreçlerinde revizyona gitmek durumundadır. 21. yüzyılda firmalar arası rekabet, küresel tedarik zincirlerindeki rekabete dönüşmüştür. Bu kitapta; son yıllarda ön plana çıkan, limanların ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlikleri için büyük önem taşıyan ve önemi hiçbir zaman azalmayacak olan ‘’liman-tedarik zinciri entegrasyonu’’, ‘’akıllı liman’’, ‘’Endüstri 4.0 ve getirdiği teknolojiler’’, ‘’liman inovasyonları’’, ‘’liman hizmet kalitesi’’, ‘’liman performansı’’, ‘’liman rekabet edebilirliği’’, ‘’liman verimliliği ve etkinliği’’ konularına yönelik geniş kapsamlı olarak akademik literatür incelenmiş ve bu konulara yönelik geliştirilen değerlendirme faktörleri, uygulamalar ve süreçler açıklanmıştır.
Sunil Chopra, Peter Meindl Tedarik zincirini ilgilendiren birçok konuyu hem teorik hem de vaka çalışmalarıyla ele alan kitabımız, bu alanda eğitim veren üniversitelerde okuyan öğrencilerin tedarik zincirini anlamalarına ve önemini kavramalarına faydalı olacaktır. Ayrıca sektörde çalışan yöneticilerin, şirketlerinin büyümesine sağlayacak stratejiler belirlerken önemli ipuçlarını görmelerine yardımcı olacaktır.
Türkiye gibi çok önemli bir coğrafi konuma sahip ülkede, şirketlerin strateji belirlerken Türkiye'yi ilgilendiren tedarik zincir ağları oluşturmalarını ümit ediyor ve bu kitabın buna yardımcı olacağına inanıyoruz.
Aziz Yurttaş, Mustafa Deste Tedarik zinciri yönetimi, işletmelerin ekonomik olarak güçlü rakiplerle mücadele edebilmeleri ve kendi çevreleri ile bütünleşebilmeleri için hayati öneme sahiptir. Bu kapsamda işletmeler, doğru yerde, doğru zamanda, doğru miktarda ve minimum maliyetle üretim yaparak müşteri memnuniyetini maksimize etmeyi hedeflemektedirler. Ancak işletmeler bu hedeflere ulaşmaya çalışırken tedarik sistemlerinde çeşitli risklerle karşılaşılabilmektedirler.
Bu kitapta, tedarik zincirlerine yönelik kavramsal bir çerçevenin sunulmasının yanı sıra konuyla ilgili kapsamlı bir literatür taramasına ve uygulamalı bir araştırmaya yer verilmiştir. Araştırma kapsamında tedarik zincirindeki risklerin, tedarik zincirinin bütünleşmesine ve performansına olan etkisi incelenmiştir.
Kitap; Türk iş dünyası, tedarik zinciri profesyonelleri, akademisyenler ve konuyla ilgili tüm insanlar için kaleme alınmıştır. Covid-19 salgın hastalığı döneminde zaman mefhumu gözetmeksizin mücadele veren sağlık çalışanları başta olmak üzere hayatta olan ve olmayan tüm emekçilere ithaf edilmiştir.
Eyüp Akçetin Lojistik gibi bilgi ve hizmet yoğun sektörlerde çalışanların, bilgi bakımın- dan çok donanımlı olması gerekmektedir. Lojistiğin pek çok sektörle olan bağ- lantısı, uluslararası alanlarda uzmanlaşmayı zorunlu hale getirmiştir. Tehlikeli maddelerin lojistik sürecinde, insan sağlığına ve çevreye yönelik oluşabilecek tehditler nedeni ile güncel bilgilere ve uluslararası mevzuata hâkimiyet açısın- dan şarttır. Bu çalışmada tehlikeli maddelerin nasıl taşındığı, nasıl elleçlendiği, nasıl istiflendiği, nasıl paketlendiği ve nasıl etiketlendiği ele alınmıştır. Ayrıca tehli- keli maddelerin küresel boyutta lojistiğinin nasıl yapıldığıda ele alınmıştır. Ko- nuya ilişkin Türkiye’deki bazı uzmanların öne sunmuş olduğu görüşler gözden geçirilmiştir. Güvenlik ve Kalite Değerlendirme Sistemini Türkiye’de uygulayan firmalar ile görüşülmüştür. Bu firmalar ile ortak bir çalışma yapılmış ve pratikteki uygu- lamalar birebir bu çalışmaya yansıtılmıştır. Son olarak, Türkiye’de tehlikeli madde lojistik sürecinin mevcut durumu gözden geçirilmiş ve Türkiye'de Güvenlik ve Kalite Değerlendirme Sistemi ile ilgili yapılacak çalışmalar için öneriler sunulmuştur. Bu eser, İstanbul Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitü- sü’nde 27.03.2012 tarihinde kabul edilen “Tehlikeli Madde Lojistiğinde Kalite Denetleme Sistemi ve Türkiye Örneği” isimli doktora tezimin geliştirilmesi, gözden geçirilmesi ve kaynaklarının güncellenmesi ile oluşturulumuştur. Kitabın yazımında teşviklerini esirgemeden destek olan; Gökbil Lojistik firmasının değerli ekibine teşekkürü bir borç bilirim. Bu vesile ile başta Sayın Kaan KULGA’ya, Sayın Cafer KURUÇAY’a, Sayın Murat YAŞAR’a, Sayın Murat TÜNERİR’e ve Gökbil Lojistiğin bütün çalışanlarına teşekkür ederim.
Sabri Öz Dünya için yeni bir dönem… Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Edebiyat dahi eski demde olmayacak. Öyle ya, artık toprağa inen buğdayın başak vermesi beklenmeyecek topraksız tarım sayesinde! “Allah'ın on pulu on kula” dağılırken dünkü paradigmaların ötesinde başka paradigmalar devreye girecek.
Bu kitapta; alanlarında uzman iş insanları ve akademisyenler, bu gidişin nereye doğru bir yön çizdiğini, teknolojik ve dijital dönüşümler ile mesleklerin sektörlerin ve nihayet ekonominin nasıl evrileceğini tartışarak okurlarına çok yönlü bir perspektif kazandırmayı hedeflemektedirler.
Kemal Kamacı, Murat Öz Bu kitap, hem ulusal hem de küresel ticarette önemi giderek artan tedarik zinciri ve lojistik süreçlerdeki teknolojik yenilikleri farklı bir bakış açısı ile ele almıştır. İşletmelerin karşı karşıya kaldıkları üstel teknolojik yeniliklere uyum süreçlerinin ve teknolojiye uyum süreçlerinin başarısındaki en önemli unsurlardan biri olarak gösterilen insan faktörünü birlikte değerlendirerek insan-teknoloji etkileşimine odaklanmıştır. Bu doğrultuda “İnsan-Teknoloji Etkileşimi Ölçeği” geliştirilerek literatüre katkı sunulmuştur. Ekonomik, sosyolojik ve teknolojik kalkınmaya destek olma temelinde, işletmelere ve bundan sonra yapılacak çalışmalara yol gösterici olmak kitabın nihai hedefidir.
Gül T. TEMUR, Berk AYVAZ, Bersam BOLAT Son yıllarda artan çevresel yaptırımların etkisiyle kamu ve özel kuruluşlar, içerisinde bulundukları tüm sistem ve süreçleri, ekonomik, çevresel ve sosyal amaçları bir arada sağlayan “sürdürülebilirlik” yaklaşımına uygun olarak yapılandırma çabası içerisine girmişlerdir. Sürdürülebilirlik anlayışını benimseyen firma yöneticileri ve bu konu ile ilgilenen araştırmacılar açısından, “zamanla eskiyerek kullanılamayacak hâle gelen veya yaşam döngüsünün özellikle son aşamalarında olan ürün ya da bileşenlerin nasıl yeniden değerlendirilebileceği” konusu, önemli bir problem olmaya başlamıştır. Bu nedenle, bir ürünün ya da bileşenin müşterilerden alınarak tekrar yeni müşterilere kazandırılması sürecindeki fiziksel akışla ilgili olan “tersine lojistik” kavramı, gerek iş dünyasında gerekse akademik alanda oldukça rağbet görmeye başlamıştır.

Elinizdeki bu kitap, “tersine lojistik” kavramına odaklanan ilk Türkçe kitap çalışması olup konu ile ilgilenen sektörel ve akademik aktörler için bir kılavuz niteliği taşımaktadır. Kitap üç ana bölüm ve değerlendirme bölümünden oluşmaktadır. İlk bölümde tersine lojistik kavramı üzerine genel bilgiler verilmiş, ikinci bölümde dünyada ve Türkiye'de tersine lojistiğin durumuna ilişkin örnekler aktarılmış, üçüncü bölümde ekonomik olarak en yüksek getiri sağlayan atık grubu olan elektronik atıkların “tersine lojistik” süreçlerine değinilmiştir. Değerlendirme bölümünde ise sektörel ve akademik kimi çözüm önerileri ve ihtiyaçlara dikkat çekilmiştir.
Ömer Faruk Derindağ The robust and rapid rise in Cross-Border E-Commerce on a global scale, render this distinction between Domestic and Cross-Border E-Commerce vaguer. Moreover, in most cases, global consumers' long-distance Cross-Border shopping experiences have become more seamless and facilitated than domestic E-Commerce practices.
Cross-Border E-Commerce will continue to be an integral part of international trade with its unconventional ecosystem, rules, and consumer profiles through the new digital economy and global supply chain transformation.
This book will illustrate a clearer picture of Cross-Border E-Commerce in all its dimensions and provide vigorous future insights for professionals, practitioners, and policymakers.
Gonca Reyhan Akkartal In the last decades, logistics and supply chain management have been the indispensable part of trade. By globalization, supply chains and logistic operations multiplied their importance. There have been many factors affecting logistics today. Not only the operational part but also the planning part has diversified areas. As a matter of fact technology helped the logistics industry too much. Although purchasing and many other transactions can be made via internet, goods must be delivery by the last mile. Finance, warehousing, procurement, management, organization, recycling and transportation of goods and services are parts of logistics and they have many sub-branches.