Spor Bilimleri \ 1-5
Davut Atılgan, Demet Çakır Kalem, Elifnur Pınarlı, Erdal Alkış, Fatih Harun Turhan, Fevzi Horzum, Gizem Gümüş, Göksel Yıkmış, Mert Seis, Onur Öztürk, Pero Duygu Dumangöz, Recep Cengiz, Sebahattin Devecioğlu, Talha Murathan, Tuğrul Akşar, Ünsal Altınışık, Veysel Küçük, Yunus Emre Karakaya, Yusuf Sacit Yılmaz Türkiye'nin en sevilen ve tutkulu spor dallarından biri olan futbol, köklü bir geçmişe sahiptir. İşte bu önemli tarihî süreci mercek altına alan “100. Yılında Türk Futbolu" adlı bu kitap, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bir grup bilim insanı ve araştırmacı tarafından Türk futbolunun köklü geçmişinden günümüze uzanan hikâyesi ile birlikte futbolseverlere bir yolculuk sunmaktadır.
"100. Yılında Türk Futbolu" kitabı, sadece futbol tarihine değil Türk futbolunun içinde geçtiği dönemlere tanıklık ederek futbolun ülkemizdeki gelişimini anlamak için aynı zamanda toplumsal, kültürel, eğitim ve ekonomik değişimlere de ışık tutmaktadır.
Kitap; Türk futbolunun gelişimi ve dönüşümü ile birlikte alt başlıklarda Türk futbolunun tarihi, yönetim ve organizasyon yapısı, ekonomisi, finansı ve pazarlaması, eğitimi, medyası, Türk futbolunda kadının görünümüne ışık tutarken Türk futbolu ile ilgili güncel konulara değinerek, Türk futboluna özgü problemleri tespit ederek geleceğe özgü çözüm önerileri sunmaktadır.
Sadece futbolseverlerin değil genel okuyucuların da keyifle okuyacağı bu kitap, Cumhuriyetimizim ve Türk futbolunun 100. yılı anısına özgü hazırlanmıştır.
Hakan Tan Fonksiyonel Hareket Görüntüleme (FHG), bir bireyin temel hareket modellerini değerlendirmeye izin veren bir tarama sistemidir. FHG, mobilite ve stabilite dengesi gerektiren yedi temel hareket modelinden oluşur. Bu araştırma, 15-19 yaş aralığındaki futbolcuların Fonksiyonel Hareket Görüntüleme (FHG) skorlarından elde edilen değerlerin hem şut performansları hem de patlayıcı kuvvetleri ile olan ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Propriyoseptif ve kinestetik farkındalık ilkelerine dayalı olarak temel hareketleri taramak,Temel hareket modellerini normal hâle getirmek veya daha iyi bir hareket kabiliyeti için düzeltici egzersizleri sistematik olarak kullanarak program tasarımına yardımcı olmak, İstatistiksel gözlem için derecelendirme ve sıralama hareketine izin verecek şekilde işlevsel bir hareket temelinin oluşturması açısından önemlidir.
Murat Erdoğan Sağlıklı ve uzun bir ömür için sağlıklı yaşam yöntemlerini benimsemek ve hayat boyu egzersiz alışkanlığını geliştirmek vazgeçilmez önem taşımaktadır. Özellikle metabolizma hızının yavaşlamaya başladığı 40’lı yaşlarda fiziksel aktivite çalışmaları, bireye sağlıklı yaşam adına çok değerli katkılar sunmaktadır.
Bu çalışmamız, günümüz dünyasında sıkça görülen hareketsiz yaşamdan kurtulmak için bireylerin fiziksel aktivitesini artırmasının önemini vurgulamak, böylelikle bireylerin sağlıklı yaşam davranışlarını sergilemesiyle birlikte yaşam kalitelerini artırmalarına bilimsel rehberlik sunabilmek amacıyla kaleme alınmıştır.
Tıbbın babası olarak anılan Hipokrat’ın da söylediği gibi “Sadece gıdalarımız bizi sağlıklı insan yapmaz, sağlıklı olmak için hareket de şarttır.”... Biz de bu sözün bilimsel geçerliliğini ana prensip olarak benimseyerek, ‘’40 Yaş Üzeri Egzersiz Rehberi‘’ kitabımızın, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için fiziksel aktivite alışkanlığını kazanmak isteyen bireylerin aktivite programlarını bilimsel olarak uygulamaları ve yaptıkları aktivitelerden daha fazla verim alabilmeleriyle birlikte fiziksel aktivite ve egzersizin sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olma yolunda toplumsal bilinçlendirmeye katkısı olabilmesinden mutluluk duyacağız.
Muhammed Fatih Bilici Sportif aktivitenin hormon salınımı ve çeşitli biyokimyasal değişkenler üzerindeki etkisinin araştırılması günümüzde spor fizyolojisinin önemli bir konusunu oluşturmaktadır. Son yıllarda sportif aktivitelere kadın katılımının artması, kadın sporcularla ilgili yapılan bilimsel çalışma sayısının da artmasına yol açmıştır.
Egzersiz, bazı kan parametreleri ve hormon düzeyleri üzerinde kalıcı bir etki bırakmaktadır. Bu etkilerin anlaşılması sporcuların fizyolojik gelişimlerinin belirlenmesi açısından oldukça önemlidir. Egzersize bağlı olarak organizmanın işlevinin değişmesine neden olan faktörler spor biliminin ilgi alanında yer almış ve bu konularla ilgili sporcu ve sedanterler üzerinde çeşitli çalışmalar yapılmıştır.
Ergenlik döneminin fiziksel ve ruhsal gelişimi vücuttaki bazı hormon ve biyokimyasal maddelerin salınımının artması ya da azalması ile ilgilidir. Antrenman ve egzersiz, vücuttaki bazı hormon ve biyokimyasal değişkenlerin istirahat seviyelerinin artmasına ya da azalmasına etki etmektedir. Bununla birlikte adolesan dönemdeki fiziksel ve ruhsal gelişimin tetiklediği biyokimyasal ve hormonal değişimler ve sportif aktivitenin etkisiyle değişen biyokimyasal ve hormonal salınımının birlikte ele alınması, adolesan dönemdeki kadın sporcuların fizyolojilerinin anlaşılması açısından oldukça önemlidir.
Bu kitapta adolesan dönemdeki kadın sporcuların yapmış oldukları düzenli egzersiz ve fiziksel aktivitenin bazı hormon ve biyokimyasal parametrelerin istirahat düzeyleri üzerindeki etkileri incelenmiştir.
Jean Whitehead, Hamish Telfer, John Lambert, Routledge Doğası gereği sporun, çocuk ve gençlerin karakter gelişiminde önemli olduğu düşünülmektedir. Spor ahlakı konusundaki güncel araştırmalar, “iyi” spor davranışlarının ve değerlerinin çocuk ve gençlere erken yaşlardan itibaren kazandırılması ve geliştirmesi gerekliliğini savunmaktadır. Dünyadaki birçok ülkede önemli ölçüde zaman ve kaynak harcanarak çocukların spora ve fiziksel aktiviteye katılmaları sağlanmaktadır çünkü sporun, çocukları ve gençleri şekillendiren ve geliştiren doğal bir etkiye sahip olduğu kabul edilmektedir.
“Altyapı Sporlarında ve Beden Eğitiminde Değerler” kitabı spordaki değer kavramına, spor yoluyla değerler eğitimine ve spora ait tutum ve motivasyonlara ilişkin deneysel ve kuramsal anlamda farklı yaklaşımlar getiren bir kitaptır. Bu kitap, başta İngiltere olmak üzere dünyanın belirli ülkelerinde ve kültürlerinde bu konularda son yıllarda yapılan çalışma sonuçlarına yer vermektedir ve oldukça güncel bilgiler içermektedir. Ülkemizde ise sporda ve beden eğitimde değerler konusunda çok fazla çalışmaya rastlanmamaktadır. Bu kitap, Türkiye'de beden eğitimi ve spordaki değerler konusunda yapılacak çalışmalara kaynak oluşturacak ve derslerde kullanılacak temel bir eser olma niteliğine sahiptir.
Bahar Odabaş Özgür Kas kontraksiyonu sırasında laktat oluşumu ilk olarak 1907’ de tanımlanmıştır. Daha sonra kan laktat konsantrasyon artışı ile respiratuar gaz değişimi arasındaki olası ilişki 1924’ te tanımlanmıştır. O günden sonra birçok yayın egzersizin aerobik ve anaerobik glikolisise dayalı mekanizmalarını açıklamıştır. 1964’ te Wasserman ve McLlroy baskın olarak oksidatiften anaerobik yola geçişi ifade eden Anaerobik Eşik terimini ortaya koymuşlardır. Takip eden yıllarda AE, dayanıklılık performansı, yorgunluk ve respiratuar gaz değişimi arasındaki ilişkiler ortaya konmuş ve bu parametreler spor bilimleri için hayati önem kazanmıştır.
Mehmet İhsan Çakıroğlu Günümüzde, sportif başarının temel ön koşulu bilimselliktir. Bilindiği gibi spor bilimi ve teknolojisinden yararlanma düzeyi hem bireysel bazda hem de ülkeler bazında sportif başarıyı belirlemektedir.
Öncelikle antrenör ve sporcular olmak üzere sportif performansla ilgilenen herkes, sportif performans bilimi olan “antrenman bilgisi” üzerinde gereğince durmalıdır. Sportif performansın en iyi şekilde sağlanması, korunması ve ulaşılmış performans sınırlarının geliştirilmesi, antrenman bilgisinin alanını oluşturur. Sportif performansla ilgili teorik, sistematik ve pratik bilgiler içeren antrenman bilgisinin genel sistematiği kavranmadıkça ondan yeterince yararlanılamaz.
Bu kaynağı hazırlarken strateji; antrenman bilgisinin genel sistematiğini antrenör ve sporcular için en iyi şekilde analiz etmekti. Bu amaçla kaynağın içeriksel organizasyonuna özel bir önem verilmiştir.
Bu çalışmamızın başta antrenör ve sporcular olmak üzere, bu alanda eğitim gören öğrencilere, alan eğitmenlerine ve sportif performansla ilgilenen herkese; teorik ve pratik alanda yardımcı olacağı kanaatindeyiz.
Ferrin İlbay Yalnız, Onur Oral Spor, vücudun metabolik dengesi ve fizyolojik kapasitesini geliştirerek, bu kapasiteyi koruyan ve devam ettiren bir aktivitedir. Spor yapmanın öncelikli amacının sağlıklı yaşamak olduğu kabul edildiği için spor yaşantımızda antrenman bilgisi ve sporcu sağlığı konularının yeterli düzeyde biliniyor olması önem taşıyacaktır.
Bu kitap, sporcu veya spora yeni başlamak isteyen bireylerin sahip olmaları gereken temel antrenman ve sağlık bilgileri kazanabilmeleri amacı dikkate alınarak hazırlanmış ve spor dallarındaki farklı etki, fizyolojik mekanizmalar kapsamında güncel bilgilerle okuyucuya aktarılmak üzere tasarlanmıştır.
Bu çalışmada, egzersiz başarısını etkileyen öncül faktörlerden olan antrenman bilgisi ve sporcu sağlığı konularının sportif performansın optimize edilmesindeki kritik rolünün vurgulanmasına gayret gösterildi.
Geniş halk kitlelerini sporla buluşturmayı, spor ve sağlık adına toplumsal bilinçlenmeyi geliştirmeyi amaçlayan bu kitabın toplum sağlığına katkıda bulunması dileğiyle...
Figen Şahin Modern spor, yönetim alanından tutun da sağlık, ekonomi, psikoloji, sosyoloji, tarih vb. birçok multidisipliner alanla etkileşim ve iş birliği içinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Dünyada ve ülkemizde spor bilimleri alanında yapılan araştırma ve yayınların sayısı hızla artmaktadır. Özellikle spor alanında bibliyografik çalışmalara önem verilmesi, eserlerin bir araya getirilmesi, bu alandaki eksikliklerin giderilmesine yardımcı olacaktır. Bilimsel nitelikli bu yayınların araştırmacılara rehber olması, geçmişte yapılan yayınların bibliyografik şekilde bir araya getirilmesinin spor bilimlerinin gelişmesine önemli katkı sunacağı düşünülmektedir.
Biz de bu çalışmamızda, antrenman bilimleri alanında bugüne kadar yapılmış binlerce bilimsel makale, kitap, bildiri, yüksek lisans tezi ve doktora tezini bibliyografik biçimde bir araya getirip araştırmacıların hizmetine sunmakla birlikte antrenman bilimleri alanındaki bu eserleri arşivlemiş olduk.
Spor bilimleri alanındaki çalışmaların bibliyografik şekilde bir araya getirilmesi, araştırmacıların ulaşmak istedikleri eserlere hem çevrim içi hem de basılı olarak kolayca erişebilme olanaklarını artırmaktadır.
Bu çalışmanın genç araştırmacılara ve spor bilicilerine rehber olmasını temenni ediyoruz.
Uğur Dündar Spor bilimleri alanındaki gelişmelerin sporsal performansa yansımasının günümüzde daha da istenilir hale gelmesi, spor alanıyla uğraşan spor bilimciler açısından mutluluk veren bir gelişmedir. Bu gelişmeyi sürekli kılmanın en önemli ve doğru yolu; spor kulüplerinde yer alan uygulatıcıların spor bilimleri açısından yeterliliğe ulaşmış kişilerden oluşması gereğinin yanı sıra yapılan her bilimsel çalışmanın her türlü ön yargıdan uzak olarak, öncelikle spor alanında başarı ve verimi arttırmayı hedeflemesinden geçmektedir. Ülkemizde eksikliği hissedilmesine karşın giderek artan spor bilimi yayınları da bu amacın karşılanmasında uygulayıcılara rehber olmaktadır.
Antrenman Teorisi kitabı böyle bir eksikliği gidermek ve spor bilimlerine bilimsel yöntem alanında katkılarda bulunmak, spor bilimcilerine ve öğrencilerine daha büyük mutluluklar yaşatmak amacıyla hazırlanmıştır.
Ahmet Mor Sporun dünyanın en popüler etkinliklerinden biri olması ve antrenman programlarından dolayı antrenörlerin ve sporcuların oldukça yoğun, yorucu ve zorlu maç periyotları geçirmeleri, sporu yüksek seviyede fiziksel ve zihinsel performans gerektiren bir etkinlik ve meslek hâline getirmiştir. Üst düzey sporcular genellikle antrenmanlar arasında çok fazla dinlenme olanağı tanımayan antrenman periyotlamalarına maruz kaldıkları için bu sporcuların performanslarında değişimler ortaya çıkmaktadır. Performansta görülen bu istikrarsızlığın başlıca sebeplerinden biri de beslenme gereksiniminin sporcu tarafından yeterince karşılanamamasıdır. Beslenme, antrenörlerin ve sporcuların hedeflerine ulaşma sürecindeki önemli ögelerden biri olmasının yanında, antrenman periyotlamalarında da önemli bir rol oynamaktadır. Antrenman öncesi, esnası ve sonrası uygun besinlerin alınması sporcunun besin ihtiyacını büyük ölçüde karşılayabilmektedir. Ancak zorlu ve yoğun maç trafiğinde sporcuların artan besin gereksinimini doğal besinlerle karşılaması pek de mümkün olmayabilir. Bu sebeple, bu yoğun dönemlerde sporcuların performansını artırıp optimum seviyede tutmak için doğal suplementler de kullanılmaktadır. Fakat besin takviyeleri hiçbir zaman tek başlarına yeterli değildir ve günlük beslenmeye ilave olarak tüketilmelidir. Antrenör ve sporcular besin takviyesi kullanımından olumlu sonuçlar almak istiyorsa dengeli ve düzenli beslenmeye dikkat etmeli, antrenman ve beslenme ilişkisini iyi planlayıp disiplinli bir şekilde uygulamalıdır. Antrenör ve sporculara sunulan bu kitap; sürekli gelişen spor bilimleri ve onun en önemli araştırma konularından biri olan sporcu beslenmesi, besin takviyesi kullanımı ve bu ögelerin sportif performansa olan etkilerini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.
Celal Gençoğlu Günümüzde her disiplinden sportif yarışmaların rekabet ortamı zorlaşmakta ve buna bağlı olarak başarıya giden anahtar etkenler de detaylı olarak irdelenmektedir. Gerek alt yapıdan sporcu olmanın ilk adımlarında gerekse üst düzey performans aşamasındaki atletlerde antrenörlerin rolü ve etkisi kabul edilmektedir. Peki, antrenörler nasıl eğitilmelidir? Hangi ilkeler temelinde antrenörlük yapmalıdır? Sporcu ilişkilerinde nelere dikkat etmelidir? Bu kitap; temel kavramlardan başlayarak antrenörlerin sporcular, aileler, yöneticiler ve spor camiasındaki diğer paydaşlar ile kurması gereken ilişki bütününü ele almaktadır. Sportif performansı etkileyen motivasyon, liderlik ve grup dinamikleri kavramlarını güncel bilimsel yayınları temel alarak derleyen bu eser, hem spor bilimleri alanında lisans ve lisansüstü eğitim alan öğrencilere hem de eğitici ve alandaki aktif antrenörlere pratik bilgiler sağlayacaktır.
Gökhan Acar, Barbaros Serdar Erdoğan Antrenörlük Etiği ve Sporda Çocuk Koruma kitabının bu genişletilmiş ikinci basımı, spor alanında çocukların güvenliği ve etik değerlerin önemini vurgulayan kapsamlı bir kaynak olarak okuyuculara sunulmaktadır. Son yıllarda artan farkındalıkla birlikte sporda çocuk koruma ve etik konuları, antrenörlerin, sporcuların ve ailelerin gündeminde önemli bir yere sahip olmuştur. Bu kitap; sporda çocuk haklarının korunması, antrenörlerin etik sorumlulukları ve çocuk istismarını önleme stratejileri üzerine detaylı bir perspektif sunmaktadır.
İlk bölümde; antrenörlük etiği, çocuk hakları ve hukukuyla birlikte antrenörlerin sahip olması gereken değerler ve çocukların sağlıklı gelişimine katkı sağlayacak yöntemler anlatılmaktadır. İkinci bölümde ise çocuk istismarına karşı koruma yaklaşımları, çocuk koruma programları ve bu alanda kitle iletişim araçlarının rolü gibi konular detaylıca işlenmiştir.
Kitap, hem sporda alanında görev alan profesyoneller için rehber hem de çocukların spor ortamında güvenliğini sağlamaya yönelik temel bir kaynak olmayı hedeflemektedir.
M. Serdar Terekli Antrenörlük felsefesi, nasıl antrenörlük yapacağınıza rehberlik etmek için önemli bir araçtır. Takip etmeniz gereken hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için izleyeceğiniz yaklaşım hakkında size net bir rehberlik sağlar. Etkili, tutarlı kararlar vermenize ve değerlerinize bağlı kalarak antrenörlük yapmanıza yardımcı olur. Takımınızın nasıl oynamasını istediğinizi bilmek, antrenmanlarda ve bir sezon boyunca öğretmek istediğiniz içeriği nasıl yapılandıracağınız konusunda daha net bir bakış açısı sağlar. Antrenörlük felsefeniz ile bireysel ve ekip olarak hangi hedeflere ulaşmak istediğiniz konusunda daha net bir fikre sahip olacaksınız. Bir takıma antrenörlük yapmak, şimdiye kadar deneyeceğiniz en zorlu ve ödüllendirici mesleklerden biridir. Yol boyunca, kızgınlıktan coşkuya ve üzüntüden sevinçlere kadar çok çeşitli duygular yaşayacaksınız. Müsabakadan bir başka müsabakaya ve sezondan sezona iniş ve çıkışların ötesinde oyuncularınızın hem sportif hem de “saha dışı” yaşamlarındaki gelişiminde etkili bir rol oynama fırsatına sahip olacaksınız. Bir grup birey yerine gerçekten bir takıma antrenörlük yapmak istiyorsanız, etkili bir değer sistemi ile hazırlanmış gerçek bir antrenörlük felsefesine sahip olmalısınız. Sadece her bir oyuncuyu geliştirmeye değil takımı bir bütün olarak geliştirmeye odaklanın. Oyuncularınızın sezon boyunca öğrendikleri tek şey sportif beceriler ve oyunlarsa hayatlarında gerçekten bir etki yaratmak için altın bir fırsatı kaçırmış olacaksınız. İyi bir antrenörün rolünün sadece antrenmanları organize etmekten ve sporcuları yönetmekten çok daha fazlası olduğunu sakın unutmayın.
Fatih Mehmet Uğurlu Spor, sosyal bir ortamdır. Sporcu ve antrenör arasındaki ilişki, sporcuların psikososyal, fiziksel gelişimleri açısından oldukça önemlidir. Olumlu iletişim süreçlerinin geçtiği, olumlu ilişkilerin kurulduğu ortamda oluşan bir antrenör-sporcu ilişkisi, sporcu motivasyonunu, sporcu doyumunu artırmakla birlikte sporculara becerilerini geliştirmek için de uygun ortam sağlamaktadır. Antrenörün iletişimi, kişilik özelliği farklı olsa da önemli olan sporcularla iletişimin güçlü olmasıdır.
Sporcunun yoğun antrenman programlarına katılması, antrenörün isteklerini yapması ve tüm müsabaka boyunca arkadaşları ile uyumlu bir şekilde müsabakayı belirli bir performans seviyesinde tamamlayabilmesi, antrenör ve sporcu arasındaki farklı bir özelliğin olması gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bu özellik sporcu ve antrenör açısından “iletişim becerisi” olarak belirlenmiştir. Çünkü sporcu ne kadar üst düzey bir sporcu olsa da veya antrenör ne kadar bilgili olsa da karşılıklı olarak verimli bir iletişim bağı kurulmadığında sporcu istenileni yapamayacak, antrenör ise bilgilerini ve deneyimlerini sporcuya aktaramayacaktır.
Antrenörler, sporcularının performanslarını arttırmak ve daha verimli antrenmanlar yapmalarını sağlamak için daha etkili iletişim kurmaları gerekmektedir. Kitabın tüm antrenörlere faydalı olması umut edilmektedir.

Gökhan ÇALIŞKAN, Mehmet GÖRAL “Günümüzde insanlar, başlarında sıradan bir yönetici değil, vizyonu ile organizasyonu ileriye götürebilecek, insanlara bir misyonla farklı bir gelecek sunabilecek liderlerle çalışmayı arzulamaktadırlar. Aileler çocuklarını sadece bir öğretmene değil, liderliği ile de öne çıkan bir öğretmene emanet etmek istemektedirler. Sporcular ya da kulüp yöneticileri, sıradan bir antrenöre değil, kulüp ve sporcular için ilham verici hedefler koyabilecek, sporcuların kapasitelerini keşfederek, takımdaki yetenekleri doğru yönetebilecek, performaslarını optimum seviyeye çıkarabilecek lider antrenörlerle çalışmayı arzulamaktadırlar.”
‘Antrenörün liderliği', hem akademik hem de mesleki alanda okuyucularına bu açıdan büyük fayda sağlayacak bilgiler sunar. Kitabın içeriği genel olarak antrenörlük, liderlik ve performans kavramlarını kapsayan üç bölüm hâlinde hazırlanmıştır. Birinci bölümde antrenörlük mesleği, tanım ve kavramlar çerçevesinde yeni gelişmeleri yansıtacak şeklide güncellenmiştir. İkinci bölümde, liderlik kavramı kendi disiplininin içerisinde geniş ve kapsamlı bir şekilde ele alınarak, kavramın gerçek manası kuramlar ve yaklaşımlar ile yeni gelişmelerle birlikte açıklanmıştır. Üçüncü bölümde ise antrenörün liderliğini zenginleştirecek, başarıya ulaşmasında önemli ipuçları içeren bilgileri sunulmuştur.
Bu alandaki mevcut kaynakların yanı sıra kitap, antrenörün liderliğini otoriter, demokratik gibi dar kavramların dışına taşıyarak dünya liderlik literatürü ile antrenörün liderliğini bağdaştırma başarısını gösterir. Ayrıca son dönemde dünyanın en popüler, en başarılı antrenörlerinin özellikleri hakkında bilgiler sunmakla birlikte karizmatik antrenör kavramını bilimsel literatüre kazandırmanın gururunu yaşar.
Metin Demir Atletizmin bütün yaş gruplarında, vücut eğitimi için amaca en uygun spor olma özelliğinin yanında, sağlıklı bir vücut, irade ve karakter eğitimi ile iyi insan özelliklerinin kazandırılmasına, vücut fonksiyonlarının optimal düzeye gelmesine ve dolayısıyla da insan organizmasını en iyi şekilde gelişmesine yardım etmesi özellikleri onu spor branşları içinde ve eğitiminde temel spor dalı konumuna getirmektedir. Bu konum, beraberinde akademik çalışmaları ve uzman incelemelerini de gerektirmektedir. Atletizmin bu denli gerekli ve önemli bir konu olması ve bu alanda akademik çalışmalara ihtiyaç duyulması bu çalışmanın yapılış gayesini oluşturur. Çalışma, konunun önemine uygun olarak atletizmle ilgili başarılı bir çalışma için sırasıyla koşular, atlamalar, atmalar ve antrenman bölümleri altında teorik, fizyolojik, psikolojik, teknik, taktik ve motorik bilgileri sunmaktadır. Çalışma atletizm sporuna kaynakça olacak niteliktedir.
Ali Demirci “Atletizm Öğretimi” adı altında yayımlanan bu kitap, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerine ve her kademedeki atletizm öğreticilerine yardımcı bir kaynak sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Branşların teknik açıklamaları ve araç gereçle ilgili verilerde gelinen en son noktadan yola çıkılarak hazırlanan kitapta; branşlar, atletizmin sınıflanması çerçevesinde ele alınmış olup branşlara yönelik genel bilgilerden sonra branşın teknik açıklamalarına, teknik açıklamaları takiben ilgili branşın öğretimine yer verilmiştir.
Branşlara yönelik öğretim dizgesinde yer alan uygulama örnekleri ders ortamları göz önüne alınarak geliştirilmiştir. Performans sporcularına yönelik atletizm öğretimi esas alınmamıştır. Öğretim sırası, hiç bilmeyene nasıl öğretilirden yola çıkılarak şekillendirilmiştir. Bu yönüyle; atletizmi ders olarak okutan öğretim kurumlarındaki öğretme işiyle uğraşanlara atletizmin nasıl öğretileceğine yönelik öğretim modelleri sunulmaktadır. Öğretim basamakları kolaydan zora, basitten karmaşığa, parçalardan bütüne varmaya yönelik bir yol izlemektedir. Her basamak için farklı şekillerde ortaya konulan uygulama örnekleri vazgeçilmez kalıplar değillerdir elbette. Her öğretici öğretim yaptığı ortamın koşullarına göre basamaklara kendi bilgi, beceri ve deneyimlerine dayalı uygulama örneklerini uyarlayabilir. Uygulama örnekleri içindeki araçların boyları, yükseklikleri, ağırlıkları, koşulan mesafelerdeki şiddet, kapsam, çalışma yoğunluğu, dinlenme gibi ögeler üzerinde oynanarak her yaş grubundakilere uyarlanabilir.
Hülya YELTEPE ERCAN Bağımlılık bir beyin hastalığıdır ve tedavisi, hasta için olduğu kadar ailesi ve yakınları için de oldukça zor ve sabır isteyen bir süreçtir. Süreç içerisindeki en ufak hata beraberinde nüks riskini getirir. Nüks, bütün çabaların boşa gitmesi ve en başa dönülmesi demektir. Bu sebeple, bağımlılık tedavisi sadece hastanın bağımlılık yapan maddeden arınmasını değil aynı zamanda onun maddesiz bir yaşama hazırlanmasını ve bu yaşam karşısındaki endişe, kaygı, korku ve çaresizliğiyle başa çıkabilme becerilerinin öğretilmesini de hedeflemelidir.
Egzersizin madde bağımlılığı tedavisine dâhil edilmesi fikrinin temelini, egzersiz bağımlılığının bu pozitif yapısı ile sıklıkla bağımlılıkla birlikte görülen ve nüks riskini artıran kaygı ve depresyonun iyileştirilmesindeki rolü oluşturur. Bağımlılıklar bazen birbirleri ile yer değiştirebilmektedir. Pozitif bir bağımlılık olarak görülen egzersiz bağımlılığının, alkol ve madde bağımlılığı tedavisine eklenmesi ile benzer mekanizmalara sahip olan bu bağımlılıkların yer değiştirebileceği düşünülmektedir.
Bu kitabın amacı, bağımlılık ve tedavisi hakkında ayrıntılı bilgiler vermek, egzersizin bağımlılığı iyileştirici bir etkisi olduğu konusunda iddialarda bulunmak ve okuyucuyu bu konuda yönlendirmek değildir. Bu kitabın amacı, zor bir süreç olan bağımlılık tedavisine ek olarak uygulanabilecek ve hastaların maddesiz yaşama geçişlerini kolaylaştırmaya, kaygı, depresyon ve düşük yaşam kalitesi gibi sorunlar sebebiyle ortaya çıkan nüks riskini azaltmaya yardım edecek bir ek terapi seçeneği olarak egzersizin yararlarından bahsetmektir.
Özgür Nalbant Basketbol, yoğun bilgi tüketiminin olduğu ve bilgi çağı olarak adlandırılan asrımızda popülaritesi diğer spor dallarına göre hızla gelişen evrensel bir spordur. Bu doğrultuda hazırlamış olduğum bu kitap, basketbol severleri bilgilendirmeye dayalı spor, eğitim ve kültür kitabıdır. Basketbol ile ilgili bilinmesi gereken temel, özel ve genel konular özetle ve anlaşılır bir ifadeyle verilmeye çalışılmıştır.
Genç antrenörler, spor yaparken eğlenmesini istediğimiz çocuklarımız ve gençlerimiz bu kitapla hem basketbolu hem de kendilerini değerlendirme fırsatı bulabileceklerdir. Bu kitabın bilinçli, disiplinli ve eğlenceli bir çalışmanın faydalı bir parçası olacağına inanıyorum. Bu kitap ayrıca, basketbola yeni başlamış ya da başlayacak çocuklarımıza basketbol sporunu tanıtıcı ve sevdirici bilgiler de sunmaktadır. Bilinmelidir ki bilgi geçmişten gelen ve geleceğe doğru akan bir nehirdir.
Ulaş Kaplan Bu kitap; basketbola yeni başlayan oyuncuların ve yeni antrenörlerin faydalanacağı bir bilgi kaynağıdır. Drill kitabının içinde, günümüz basketbol antrenmanlarında kullanılan çalışmalar mevcuttur. Bu drilller basketbol antrenmanlarında uygulanmış ve başarı ile sonuçlanmıştır. Basketbol drill el kitabının antrenör arkadaşlarımın beklentilerini karşılayacağını düşünmekteyim.
Uğur Dündar Yetişmekte olan genç basketbolcularımızın antrenman bilimine olan ilgileri, uygulamaya aktarılması mecburiyetini doğurmakta, bunu sonucunda da basketbolda beceri düzeyinde artışın gerçekleşmesi beklenir olmaktadır. Kondisyonel yetilerin geliştirilmesinde takım ve sporculara yardımcı olabilmek, beceri düzeyinde beklenen artışlara yönlendirici olabilmek gayesiyle hazırlanan Basketbolda Kondisyon kitabında; basketbol için uygunluk, kondisyon ilkeleri esneklik hareketleri, sporsal verim unsurları, drillerin kullanılma teknikleri ve antrenman planlaması konuları bol miktarda alıştırmalarıyla birlikte işlenmiştir. Çalışma, beden eğitimi öğretmenleri, altyapı antrenörleri ve akademisyenler için önemli bir kaynaktır.
Hikmet Aracı Bu kitap genel anlamda ilköğretim 1, 2, 3, 4 ve 5. sınıflar beden eğitimi dersi için hazırlanan programları içermektedir. İlköğretim birinci kademede beden eğitimi derslerinde yapılan çalışmalar 1. sınıftan 5. sınıfa kadar kademeli ve çoktan seçmeli olarak pratik bir şekilde anlatılmıştır. 1’den 3. sınıfa kadar işlenilen düzen alıştırmaları, koşular, atlama ve atmalar, sıralanma, yürüme, sekme ve sıçramalar, yuvarlanma ve dayanmalı aşmalar, kaldırma ve taşımalar, tırmanmalar, asılma ve sallanmalar, denge alıştırmaları, top alıştırmaları ve şarkılı oyun konuları çocukların temel motorik özelliklerini geliştirici ve pekiştirici şekilde, konulara özel eğitsel oyun açıklamalarıyla basamaklandırılarak işlenmiştir. 4. ve 5. sınıflarda işlenmeye başlayan branşlar atletizm, cimnastik, basketbol, voleybol, hentbol, futbol, halk oyunları ve masa tenisi konuları sistemli olarak öğretilmeye çalışılmıştır. Kitapta çocuklara; hareket, beceri, denge ve koordinasyon gibi özellikleri kazanma, ayrıca spor dallarıyla ilgili grupla oynama ve işbirliği yapma, çabuk karar verebilme ve dostça oynayabilme gibi yetilerin kazandırılması amaçlanmıştır.
Bilal Çoban, Alparslan Ünveren, Oğuzhan Zirek İlköğretim çağındaki çocukların bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimlerinde spor ve oyunun önemli düzeyde etkisinin olduğu şüphesizdir. Çocuklarımızın genel eğitiminin yanında, spor bilincinin verilmesi ve bedeni gelişimlerini sağlamada sınıf öğretmenlerine önemli görevler düşmektedir. Eğitim fakültelerinde ders olarak okutulan "Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi" dersi ile öğretmenlerimizin spor yaptırma becerilerini ve bilgilerini geliştirmek amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, alanda ilk ve tek kaynak olarak hazırlanmış olan bu kitabımızın sınıf öğretmenliği okuyan öğrencilere ve sınıf öğretmenlerine oldukça faydalı olacağı, kanaatimizcedir.
Ali Niyazi İnal İnsanlığın var oluşuyla birlikte bedensel davranışlar sergilemesi yaradılışının gereğidir. Bedenen sağlıklı insanların zihinsel ve ruhsal açıdan daha güçlü olduğu bilimsel gerçeğinin farkına erken varan toplumlar, beden eğitimi ve spor alanında toplumu eğitebilecek kadrolara ihtiyaç duymuşlardır.
Ülkemizde de bu kadroların eğitilmesi amacıyla üniversitelerimizin büyük bir bölümünde “Beden Eğitimi ve Spor Yük­sek­okul­ları” ile “Beden Eğitimi ve Spor Bölüm­le­ri” açılmıştır.
Adı geçen okullarımızda ön lisans, lisans ve yüksek lisans programlarında yer alan “Beden Eğitimi ve Spor Bilimine Giriş” isimli dersin içeriğine uygun olarak hazırlamış olduğum, aynı isimli yardımcı ders kitabımın altıncı basımı daha da gelişti­rilmiş olarak gerçek­leş­tirilmiştir.
Derse giren değerli meslektaşlarım ile dersi ön lisans, lisans ve yüksek lisans programlarında alan genç arkadaş­larımın bu alan­daki ihtiyaçlarına cevap verebilmek umuduyla…
Ali Demirci Beden eğitimi ve spor öğretiminde, öğretme-öğrenme sürecinin temel yapı taşlarından biri de araç gereç ve materyallerdir. Araç gereç ve materyaller öğretme-öğrenme sürecini desteklemek, öğrenmeyi daha kalıcı hâle getirmek, kazanımlara ulaşmayı kolaylaştırmak ve etkinliklerin içeriğini zenginleştirerek öğrenci ilgi ve tutumunu artırmak amacıyla sürece katılırlar.
Eğitim fakültelerinde olduğu gibi beden eğitimi ve spor yüksekokullarında da “Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı” dersi bulunmaktadır. Bu ders için hazırlanan kaynak kitapların tamamına yakını daha çok kuramsal alana dönük teknoloji araç gereçlerinin kullanımına yönelik olarak hazırlanmışlardır. Araç gereç ve materyal tasarımı ile ilgili bölümler ise beden eğitimi ve spor öğretiminin hareket eğitimi alanını çok fazla ilgilendirmemekte, sadece rehberlik etme düzeyi ile sınırlı kalmaktadır. “Beden Eğitimi ve Spor Öğretiminde Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı” başlığı ile hazırlanan bu kitap, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerine kaynak kitap oluşturulurken beden eğitimi öğretmenlerine araç gereç seçimi ile materyal tasarlama, geliştirme ve kullanımı konularında seçenekler sunulmaktadır.
Ayşe Önal, Gülten Hergüner Okul öncesi ve ilkokul dönemindeki çocuklara hareket etme alışkanlığı kazandırmak; beden eğitimi ve sporu yaşam biçimi hâline getirmek; fiziksel, bilişsel ve duyuşsal alanlarda gelişim sağlamak; çocukların sosyalleşmelerine yardımcı olmak; spor altyapısı oluşturmak ve sporda başarılı nesiller yetiştirmek için beden eğitimi derslerinde ve sporda oyunun kullanılmasına öncelik verilmelidir. Ayrıca motor gelişim ve değer gelişimleri için kritik öneme sahip bu dönemde öğrencilere hareket eğitimi, oyun ve değerlerle ilgili eğitimlerin bilinçli, planlı, yeterli ve doğru şekilde verilmesi gerekmektedir.
Geleceğimizin umudu olan çocuklarımızı yetiştirmedeki önemli rolü düşünüldüğünde, İlkokul kademesinde, güncel ismi “beden eğitimi ve oyun” olan dersi, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin yürütmesinin verimliliği artırıp artırmayacağı sorusunu akla getirmektedir. Kitabımız, bu soruya cevap bulmak için hazırlanmıştır. Bu bağlamda öğrencilerin bazı motorik, antropometrik özellikleri ile değer gelişimleri kapsamlı şekilde incelenerek beden eğitimi ve spor öğretmeni ve sınıf öğretmenlerinin bu gelişim alanlarına etkisi ortaya konmuştur.
Kitapta, dersin içeriğine, yıllık ve günlük plan örneklerine; fiziksel etkinlik kartlarına; motor gelişim, temel motorik özellikler, bunların ölçüm yöntemlerinden olan Eurofit test bataryası ile ilgili bilgilere ve öğrencilerin değer gelişimlerini ölçen Türkçe uyarlaması yeniden yapılmış Sporcu/Öğrenci Değer Ölçeği'ne ulaşabileceksiniz.
Ayrıca bu dersi branş öğretmeninin işlemesinin gündemde olduğu şu dönemde, bu alanda yapılan ilk deneysel çalışma olan kitabın konuya kaynak ve rehber olacağı düşünülmektedir.
Abdullah Gümüşay İstihdam, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en temel problemlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Değişen piyasa koşulları spor sektöründeki istihdam durumunu doğrudan etkilemektedir. Globalleşme ve hızlı teknolojik değişiklikler, iş piyasasındaki yönetim anlayışını da büyük ölçüde etkilemektedir. Bunun sonucunda örgütler çevreleriyle olan ilişkilerinin yanında, çalışanlarıyla olan ilişkilerini de yeniden düzenlemeye başladı. Son yıllarda iş alanlarındaki daralmalar, örgütlerdeki değişiklikler, yeniden yapılanma (iş alanlarının farklılaşması) süreçleri, işveren ve çalışan açısından hassas ve önemli bir konu hâline gelmiştir. İş piyasasında meydana gelen bu değişim, farklı kavramları beraberinde getirerek, iş dünyasının istihdam anlayışını da etkilemeye başlamıştır. Genel anlamda ortaya çıkan piyasadaki bu değişim süreci literatüre ''İstihdam Edilebilirlik'' kavramının girmesine neden olmuştur. Yeni ekonomik düzen içerisinde, artık hiçbir ülkede yaşam boyu iş garantisi kalmamış, yaşam boyu eğitim ve istihdam edilebilirlik kavramları geçerlilik kazanmıştır. Belli bir alandan mezun olan öğrencilerin sayısının fazla olması, bireylerin işe başlama sürecini geciktirmektedir. Bireylerin iş piyasasında ihtiyaç duydukları ilgiyi görüp görmeyecekleri, arzu edilen yaratıcılık ve becerilerinin düzeyleri, zihinsel gelişimlerinin hangi seviyede olduğu ve bunlar için bir diplomanın yeterli olup olmadığı konusunda birçok tartışma yapılmaktadır. BESYO'lar farklı bölümleriyle BES'in gelişimine katkı sağlarken, çeşitli problemleri beraberinde getirmiştir. Söz konusu problemlerin başında ise özellikle öğretmenlik bölümü dışındaki bölümlerden mezun olan ya da olacak BESYO mezunlarının istihdam sorunu gelmektedir. Genel olarak literatüre baktığımızda, öğrencilerin istihdamı ile ilgili pek çok çalışma yapılmasına rağmen çalışmamızın, BESYO'ların farklı bölümlerinde öğrenim gören öğrencileri kapsaması ve birçok parametre açısından değerlendirmesi göz önüne alındığında, öğrencilerin mezun olmadan önce kariyerlerinin ve gelişimlerinin iyileştirilmesi noktasında, spor bilimine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Zehra Certel Ülkemizde beden eğitimi derslerinin daha çok yarışmacı ve bireysel hedef yapısına göre işlendiği gözlenmektedir. Ancak daha fazla bedensel gelişime, yüksek seviyede olumlu sosyal katılıma fırsat veren ve aynı zamanda öğrencilerin eleştirel düşünme ve yaratıcılık becerilerinin de gelişimine yardımcı olacak çağdaş yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. İşbirlikli öğrenmenin, öğrencinin duygusal, sosyal, bilişsel ve psikomotor öğrenme ürünleri üzerinde olumlu etkileri çeşitli alanlarda ve düzeylerde yapılmış çalışmalarla saptanmıştır. Bu kitabın beden eğitimi ve spor uygulamalarına farklı bir bakış açısı getirip, öğretmenlerin işbirliğine dayalı öğrenme yönteminin kullanımına yönelik olumlu tutumlarının gelişmesine katkı sağlayacağı umulmaktadır.
İbrahim Can Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve antrenman yöntemlerinde güncel yaklaşımlar sayesinde sporcuların kondisyonel özelliklerinde büyük artışlar meydana gelmekte, takım ve bireysel sporlardaki mücadeleler daha yüksek yoğunluklarda yapılmaktadır. Ülkemizde, sportif performans için oldukça önemli olan ve geliştirilmesinin gerekli olduğu ifade edilen anaerobik performansın kapsamlı bir şekilde incelendiği herhangi bir çalışma mevcut değildir. Alanında ilk sayılabilecek bu kitap hem anaerobik performansın fizyolojisi hem spor branşlarındaki önemi hem de değerlendirilmesine yönelik spor bilimlerindeki araştırmacılara, kondisyonerlere, öğrencilere ve antrenman bilimleri alanlarında kendilerini geliştirmek isteyen herkesin yararlanabileceği bir kaynak niteliği taşımaktadır.
Aslıhan Arslangörür, Ayşe Nilay Kantar, Birol Şimşek, Cihad Şahin, Tekmil Sezen Soyal, Yağmur Öztürk Futbolun en büyük paydaşı, futbolun fedakâr ve cefakâr taraftar gruplarıdır. Futbolun marka değerini, seyir zevkini artıran en önemli faktör taraftardır. Bir stadyumda otuz bin kırk bin kişinin izlediği bir maçı, bir de boş tribünlere karşı oynanan başka bir futbol maçını hayal edin. Herkesin vereceği cevap bellidir: Evet, futbol güzel bir oyun, ancak bu oyunu güzelleştiren dolu tribünlerdir. Üstelik tribünleri dolduran taraftar gruplarının ayrı ayrı birer hikâyeleri vardır. Kimi taraftar grupları zamanında işçi sınıfını temsil etmiş, kendince ezilmişliğe tribünlerde başkaldırmış, sporun, futbolun gücü ile sesini duyurmaya çalışmış kimi taraftar grupları ise aristokrasiyi temsil eden bir bakış açısını ortaya koymuşlardır.
Kitabının editörü olarak, futbolu, taraftarlığı daima bir tutku olarak gördüm ve bu tutkunun yarattığı dünya üzerindeki diğer taraftar gruplarının oluşum hikâyelerini sizlerle de paylaşmak istedim. Kitap bu açıdan hem spor bilimleri açısından akademik bir kaynak hem de okurken bilgilendirici bir kitap olma özelliği taşımaktadır.
Mustafa Buyuruk, Mustafa Karayol Boş zaman tutumu ve sağlıklı yaşam biçimi davranışının araştırılması günümüzde önemli konu başlıkları arasında yer almaktadır. Günden güne gelişen teknolojik imkânlar ve modernleşen dünya ile yaşam konforumuz ve standartlarımız bizlere daha fazla boş zaman imkânı sunmuştur. Günlük hayatta yapmak zorunda olduğumuz iş ve işleyişlerin dışında hayatımızın kalan kısımlarını devam ettirebilmek için boş zamanları daha kaliteli ve verimli kullanılması gerekmektedir. Böylelikle; mutlu, huzurlu, sosyal, fiziksel ve zihinsel iyileşme, stresten uzak durma vb. gibi kavramların önemini yaşantımızda daha net gözlemleyebiliriz. Dünya Sağlık Örgütüne göre sağlık, "Sadece bir hastalığın ya da herhangi bir sakatlığın yokluğu değil, hem fiziksel ve zihinsel hem de sosyal refahın iyi olmasıdır". Sağlıklı yaşamın en önemli koşullarından birinin de spor ve düzenli egzersizler olduğunun da unutulmaması gerekmektedir. Boş zaman tutumu ve sağlıklı yaşam biçimi davranışının günümüzde önemli bir noktaya gelmesi bu kitabın kaleme alınma amacını oluşturmaktadır. Kitapta, üniversite öğrencilerinin boş zaman tutumu ile sağlıklı yaşam biçimi davranışının bazı değişkenler açısından farklılık gösterip göstermediğine bakılmıştır.
Özgür Dinçer Spor dallarında hız çok önemli yer tutmakta ve bu hızı sağlayan kasları da bilindiği gibi sinirler innerve etmektedir. Sinirlerin ileti hızları sporcunun hızını etkileyeceğinden bu noktada önem kazanmaktadır. Sürekli kullanmaya bağlı olarak zamanla anatomik yapılarda sadece sinirler değil, temel yapı taşı olan kemiklerin bile hasarlara uğradığı söylenebilir. Bu anlamda birçok spor branşında sinir ileti hızı ve EMG ölçümleri yapılarak yaralanma ve antrenman süreçlerine pozitif katkılar sunulabilir. Gelecekte yapılacak çalışmalara ışık tutması açısından örnek bir araştırma ve kitap olması amacı ile akademik çalışmalar yapan arkadaşlarımıza yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
Murat Aygün 19. yüzyılın ortalarında dünyada, son yıllarda Türkiye'de tanınırlığı artan buz hokeyi sporu; kuvvet, dayanıklılık, çeviklik, hız, refleks ve denge kontrolünü bir arada bulunduran, dünyanın en hızlı takım sporlarından biridir. Toplumda var olan spor algısı sayesinde, fiziksel ve ruhsal açıdan daha iyi olabilmek amacıyla bireylerin spora yöneldikleri bilinmektedir. Spora yönelmede temel eylem olan istek, duygu ve güven kavramları spor içerisinde önemli rol oynamaktadır. Oyun sırasında ani karar verebilme, bakış açısı, oyun ve oyuncu kontrolü, takım ruhu ve yönetim gibi etmenler bireyde liderlik kavramının ortaya çıkmasında önemlidir. Bu kitap, beden eğitimi ve spor, spor yönetimi ve spor psikolojisi kavramlarının geçtiği
alanlarda, çeşitli demografik değişkenler doğrultusunda buz hokeyi sporcularında duygusal zekâ ve liderlik özelliklerini incelerken, bu özelliklerin kendine güven üzerine olan etkisini ortaya koyma amacını taşımaktadır.
Müge Akyıldız Munusturlar, Metin Argan Stebbins (1982) yıllar süren araştırmaları sonucunda boş zaman aktivitelerini, ciddi ve kayıtsız olmak üzere iki farklı kategoride ele almıştır. Ciddi ve kayıtsız boş zaman teorisi, sosyolojik temeller üzerine kurulan ve birçok alanda incelenen bir konu hâline gelmiştir. Ciddi ve kayıtsız boş zamana katılımı etkileyen faktörler; ciddi boş zamanı kayıtsız boş zamandan ayıran temel özellikler, boş zaman katılımının tatmin ve memnuniyet üzerine etkileri gibi birçok konuda futbol, yüzme, dans, dağcılık, satranç, sosyal medya kullanımı, tekvando, golf, alkol tüketimi, kumar oynama, seyahat etme, kitap okuma gibi birçok aktiviteyle ilişkilendirilerek ele alınmıştır.
Bu kitap, kişilik özelliklerinin ciddi ve kayıtsız boş zaman aktivitelerine katılımdaki rolünün ciddi ve kayıtsız boş zaman katılımının boş zaman tatmini ve yaşam tatmini üzerine etkileri ortaya konularak alanda kariyer yapmak isteyen öğrenciler, alan uzmanları ve araştırmacılar, boş zaman katılımcıları ve boş zaman ürünü üretip pazarlayan kurum ve kuruluşlara fayda sağlamak, rekreasyon alanına katkıda bulunmak ve boş zaman araştırmacılarının bilgi ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tasarlanmıştır.
Ayşe Atalay Kadının toplumsal eşitlik savaşımı, insanlık tarihi boyunca verilmiş nice savaşımların nice karşı koyuşların da tarihidir. Kadın; barışın, sevginin ve harmoninin hüküm sürdüğü anaerkil düzenin yerini ataerkil dünya görüşünün almasıyla dinsel, siyasal ve ekonomik dayatmalarla karşı karşıya kalmış; başlı başına bir birey, kişilik olarak görülmemiş; bedenine, ruhuna ve aklına yönelik katı toplumsal, geleneksel kısıtlamalarla, yasaklarla, aşağılanma ve baskıyla mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Kadının bu özgürlük savaşımı, içinde yer aldığı toplumun ve çağın özelliklerine, dünyayı kavrayış biçimine göre değişkenlik göstermekle birlikte hep daha ileriye, daha çok eşitliğe ve özgürlüğe yelken açmıştır. Çağımızda artık hemen hemen tüm toplumlar kadın haklarına verdikleri değer ve onlara eşitlik savaşımında tanıdıkları fırsatlar göz önüne alınarak sınıflandırılmakta, kadının özgür ve eşit olmadığı toplumlar gelişmemiş ya da az gelişmiş ülkeler kategorisinde yer almaktadır.
Kadın sadece politik katılımda ve medeni haklarda erkekten aşağı görülmekle kalmamış; sporda da ikinci sınıf muamelesi görmüş, toplumdaki işlevi neslin devamında oynadığı rol ve annelik olarak sınırlandırılmıştır. Kadın sporu da bu görüşler çerçevesinde ele alınmış; sporun kadını erkekleştireceği, onun nazik ve kırılgan yapısına aykırı düştüğü ve kadınsı zarafeti yok ettiği savı öne sürülmüştür. Ne var ki siyasal rejimler, kadındaki bu gizil gücü kendi ideolojileri, dünya görüşleri doğrultusunda spor konusunda da perçinlemek istemişler; bu olgu, Hitler Almanya'sında görüldüğü gibi güçlü, sağlıklı nesiller yetiştirmede kadın sporunun faşizan dünya görüşü doğrultusunda araçsallaştırılmasını da beraberinde getirmiştir.
Doç. Dr. Ayşe Atalay, bu kitabında insanlık tarihinin geçirdiği aşamaları ilk çağlardan itibaren ele almakta , kadın hareketlerini spor ve kadın bağlamında incelemekte ve Eski Türkler, Orta Çağ, Osmanlı, Hitler Almanya'sı ve Genç Türkiye toplumunun kadın hakları ve spor çerçevesinde panoramasını çizerek kadının spor yapmak konusunda karşılaştığı dirençlerin, bir toplumun sosyolojik ve siyasal yapısından ayrı düşünülmeyeceğini ortaya sermektedir.
Sefer Ada, Ayla Taşkıran Hâlihazırda içinde bulunduğumuz eğitim sisteminin gereği olarak okullar ve öğretmenler; öğrencilerini en donanımlı şekilde yetiştirme, faydalı ve sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırma idealindedirler. Eğitim sistemi öğrencileri yalnız bilişsel alanda değil ruh ve beden sağlığının geliştirilmesi ve korunması anlamında da desteklemelidir. Bu anlamda Beden Eğitimi dersleri, içerikleri ve programları son derece önem arz etmektedir.
Bu kitapta, çeşitli boyutları ile Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi Programlarını ele alarak kitaptan faydalanmak isteyen eğitimci ve öğrencilerimize bir bakış açısı sunmaya çalıştık. Kitabımız sekiz bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler içerisinde beden eğitiminin önemi, temel faydaları, sporun önemi ve beden eğitimi ve sporun okullarda bir ders olarak okutulmasının gerekçelerine, etkili öğrenme ve öğretimi gerçekleştirmek amacıyla alanla ilgili kuram ve modellere, beden eğitimi ve sporda uygulanan çeşitli öğretim metot ve tekniklere, öğretimi gerçekleştirmekle birinci derecede sorumlu olan öğretmenlerin bilgi-beceri-tutum vb. alanlarda gerekli teorik ve uygulama ile ilgili donanımı konusundaki yeterlilik alanlarının çeşitli düzeylerde performans göstergeleri ile birlikte ifade edilmesine, öğrencilerin gelişim evrelerine, çeşitli yaş kategorilerine göre beden eğitimi uygulamalarına ve eğitim basamaklarına göre beden eğitimi ve spor programlarına yer verilmiştir. Bilindiği gibi kültürel anlamda; her coğrafi bölge ve her okul birbirinden farklı yapılara sahiptir. Bu gerekçeler göz önüne alındığında iyi bir eğitimin verilmesi iyi bir planlama ve programla mümkündür. Kitabımızda yer alan bilgiler doğrultusunda, çeşitli eğitim basamaklarında beden eğitimi öğretmeni olarak çalışan/çalışacak olan öğretmenlere katkı sağlayacağını umuyoruz.
İyi bir “Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni” olmak hedefinde iseniz bu kitap sizlere rehberlik anlamında iyi bir kaynak olacaktır.
Canan Gülbin Eskiyecek Bu kitapta; dünyanın en popüler ikinci takım sporu olarak kabul edilen çim hokeyi branşında sıklıkla kullanılan şut atışlarının teknikleri hakkında bilgilere yer verilmiş ve elit düzeydeki çim hokeyi oyuncularının hedefli ve hedefsiz olarak uyguladıkları vuruşlar biyomekaniksel açıdan incelenmiştir.
Bu kapsamda kitapta yer alan bilgiler, antrenör ve eğitmenlerin fikir edinebilmelerinin yanı sıra sporcuların vuruş sırasındaki şut tekniklerinin düzeltilmesi ile birlikte daha iyi bir performans geliştirebilmelerine ve farklı bakış açıları sunarak mevcut performanslarını iyileştirebilmelerine katkıda bulunacaktır.
Özgür Nalbant Geçmişten günümüze oyun; genç, yaşlı, sedanter, sporcu ve özellikle de çocuklar için kendilerini ifade edebilme yolu olmuştur. Çoğunluğu çocuk olan oyuncular birçok oyunda fiziksel olarak aktif olmalarının yanı sıra duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimlerini de desteklemiş olurlar. Çocuğun oynadığı her oyun bir tecrübedir. Elde ettiği birikimlerini kendisini geliştirmek için kullanır. Gelişim olması için öğrenmesi, öğrenmesi için kavraması ve kavraması için de keşfetmesi gerekir. Bu keşif yolculuğu. bilinenden bazen bilinmeyene ve bilinçaltından dışarıya aktarım şeklinde olur. Çocuk için önemli olan oyunun zihninde yarattığı etkidir. Oyunda çocuk çevreyle iletişim kurar, insanları inceler, olayları yorumlamaya ve anlamaya çalışır.
Daha zeki olarak nitelendirdiğimiz günümüz çocukları günlerinin büyük bir kısmını dijital dünyada geçirmektedirler. Ancak çocukların doğal ortamlarda, okullarda, park ve bahçelerde oyun oynamaları gerekmektedir. Bu kitap sizlere pek çok yaş grubu için küçük örneklemeler sunmaktadır. Sizlere uyan oyunları çocuğunuzla oynayabilirsiniz. Ayrıca eğitimciler de bu kitap içerisinde faydalanabilecekleri farklı oyunlar bulabilirler. Bu kitaptaki oyunları farklı ortamlarda, küçük değişikliklerle hem çocuklarınızla oynayabilir hem de öğrencilerinize oynatabilirsiniz.
Sedat Muratlı Bütün spor dallarında sporcuların her aşamada istenilen biçimde yetiştirilmesi, eğitilmesi ancak bilimsel temellere dayalı ve bir sistem içerisinde yetiştirilen bilinçli antrenörlerle mümkün olacaktır.
Bu kitap; ülkemizde ve birçok yabancı ülkede uygulanan antrenör eğitim programlarını inceleyerek, antrenör eğitiminin temel ilkelerini sunmayı amaç edinmiştir.
Türk sporuna katkı getirmesi dileğiyle…
Serkan Volkan Sarı Gençlerin 21. yüzyılda sahip olmalarını en çok önemsediğimiz konuların başında kendilerini tanımaları, yetenek ve becerilerini keşfedebilmeleri geliyor. Bu noktada özellikle gençlik çağı içerisinde sosyal sportif ve sanatsal alanlarda kendilerine başarılı olacakları, performanslarını sergileyecekleri ortamlar hazırlanmasına ihtiyaç duyarlar. Anne babaların bu yönlendirmeyi yaparken okulla ve çocukların kulüpleri ile kurdukları iletişim oldukça önemlidir. Çocuğun potansiyelini tanımak, kulübü ve beklentilerini bilmek ve bu paralelde anne baba tutumu sergileyebilmek, çocuğun kariyeri ve başarısı açısından çok değerlidir. başarılı bir sporcu kariyeri, kendini tanıyan sporcu, sporcusunu tanıyan kulüp, bu iki birimle güçlü iletişime sahip ebeveyn tutumlarıyla ortaya çıkabilecektir. Bu kitap tam da bu noktada bir spor psikolojik danışmanı olan yazarın bizzat saha deneyimlerimden yola çıkarak hazırladığı, anne babalara yol gösterecek önemli önemli bir rehber niteliği taşımaktadır.





Özgür Nalbant, İsmail Temürçi Cimnastik; fiziksel, sosyal, bilişsel ve psikomotor gelişimi destekleyen temel spor dallarından birisidir. Bu nedenle spor dalında istenen esneklik, kuvvet, koordinasyon, sürat, çeviklik ve dayanıklılık gibi biyomotor özellikleri içerisinde barındırır. Çocuk yaşlarda erken katılımın gerektiği bir spor dalı olan cimnastikle duruş ve dengenin yanı sıra disiplin, paylaşım ve zihinsel odaklanma da sağlanır. Bu kazanımlar, çocukların içinde bulundukları yaş grubunun gelişimini de destekler.
Kendini yetiştirmiş genç cimnastik antrenörleri ve eğitmenleri, bu spor dalının en önemli parçalarıdır. Antrenörler çocuklara yaklaşımı iyi bilmeli, psikolojilerini anlamalı ve bu sporu sevdirmelidirler. Bunun için iyi bir felsefik yaklaşım ve iletişim gereklidir.
Dünya şampiyonalarında ve olimpiyatlarda yarışmak ve madalya kazanmak için gerekli kondisyonel çalışmaların yanında devamlılık, hedef belirleme, azim ve adanmışlık gibi yaklaşımlar da gereklidir. Bu bağlamda çocukların sadece rekabetçi anlayışla ne kadar başarılı olacaklarıyla ilgilenen değil sporcu ve insan olarak genel gelişimlerini de destekleyen antrenörlere ihtiyaçları vardır. Bu yüzden özellikle yeni antrenörlerin bu sporun inceliklerini bilmeleri, bilimsel olarak gelişmeleri takip etmeleri ve çocukla çocuk olmaları gerekir.
Yetiştirdiğimiz yeni nesil antrenörler için hazırlanan bu kitap, onlara aynı zamanda farklı bilgi ve bakış açıları da sağlayacaktır.
Faruk Yamaner, Güner Çiçek, Murat Çalbıyık, Rabia Hürrem Özdurak Sıngın, Tuba Denizci Oyun, çocukların gelişim dönemleri boyunca tarihin her evresinde anahtar bir rol üstlenmiştir. Bu anahtarın çocuğun iç dünyasını dış dünyasına açan çok önemli bir değere sahip olduğu birçok bilim insanı tarafından ispatlanmış ve oyunun gelişim üzerine etkisi koşulsuz olarak kabul edilmiştir. Doğru tasarlanmamış oyunlar, çocuğun ilgisini kısa bir süre çekmek ve eğlendirmek dışında ne yazık ki gelişimsel açıdan çocuğa bir fayda sağlamamakta, aksine çocuğun gelişimine engel teşkil etmekte ve genellikle dikkat dağınıklığı, ilgisizlik, motivasyon düşüklüğü, karşı olma durumu dediğimiz istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır. 21. yüzyıl becerileri olarak adlandırdığımız yaratıcılık, iş birliği, iletişim, problem çözme ve eleştirel düşünme becerileri her ne kadar doğru tasarlanmış oyun yöntemleri ile sağlansa da oyun; çocukların bu çağda doğuştan kullanmaya yatkın oldukları mobil araçlar, tablet, bilgisayar, giyilebilir teknolojiler ile zenginleştirilerek yeniden tasarlanmalıdır. Bu kitapta; oyunun çocukların psikomotor gelişimine etkisi ve gelişen teknolojiler ile desteklenmesi, fiziksel egzersizin oyunlaştırılmasına değinilmiş, alanda kabul gören bilgilere farklı bir bakış açısı sunulmaya çalışılmıştır.
Özden Tepeköylü Öztürk Eğitim sistemimizin genel amaçları doğrultusunda çocuk ve gençlerimizin bütünsel olarak sağlıklı, yapıcı, yaratıcı ve verimli bireyler olarak yetişmesi için her bir ders ve ders dışı etkinliğin nasıl planlandığı önemlidir. Ders içi müfredatın içeriği öğrenciler için standart bir yapıyı temsil ederken ders dışı etkinlikler programın esnek yönünü oluşturur. Bu nedenle ders dışı etkinlikler ve bu kapsamdaki eğitim çalışmaları öğrencilerin gereksinimlerine göre planlanmalı, ilgilerine göre seçim özgürlüğü sunmalıdır. Bu kitapta tanıtılan sporla ilgili oyunlar bütün oyuncuların en yüksek düzeyde oyuna veya sportif etkinliğe aktif katılımını sağlayan, merak uyandıran, güvenli ortamlar sağlayan, eğlenceli etkinliklerdir. Sporla ilgili oyunlar sayesinde okul sporculuğu bazında fiziksel uygunluğa sahip olmayan, yetersiz olan ya da ilgisi ve ihtiyacı bu yönde olmayan öğrenciler fiziksel aktivite ve spora teşvik edilebilir, yetenekli öğrenciler keşfedilebilir. Spor geçmişi ve yeteneği ileri düzeyde olan bir öğrenciyle, özel gereksinimli öğrencilerin aynı oyun içerisinde oynamasına imkân sağlayabilir.
Bu kitap; öğretmen, antrenör, eğitimciler veya eğitimci adaylarına örnek sporla ilgili oyun uygulamaları sunmanın yanı sıra anahtar ögeleri kullanarak bir oyunu grubun ve/veya bireylerin ilgi, ihtiyaç ve özelliklerine göre tekrar kurgulamada rehber niteliği taşımaktadır. İçeriğindeki uygulama iyi bir oyun gözleminin nasıl yapıldığını anlatarak oyun boyunca sadece öğrencileri değil eğitimciyi de aktif tutmakta ve öğrencilerin motivasyonunu arttırmaktadır.
Zekihan Hazar Bir dünya düşünün; bilinmezliğin içinde süresiz sınırsız kayboluşun yaşandığı bir dünya… Benliğin ve gerçek dünyaya ait ne varsa her şeyin unutulduğu bir kayboluş… Düşüncelerin, duyguların, davranışların esir olduğu, aklın ve mantığın işlemez hâle geldiği bir kayboluş… Bir tutulma… Bir bağımlılık…
Öyle bir dünya ki gündelik hayatta kanun ve kuralların hiçe sayıldığı, insan öldürmenin, gaspçılığın, zorbalığın, hırsızlığın, tacizin, tecavüzün para ve statü kazandırdığı, kısacası bütün olumsuz davranışların ödüllendirildiği bir dünya… Bu dünyalarda kendini bulan ve gerçek dünyada kendini kaybeden çocuklar…
Seslerin, efektlerin ve aksiyonun her türlüsünün baş döndürdüğü bir dünya... Oysaki bütün bunları yaşarken bir koltuğa saatlerce mahkûm olmak, hareketin sadece parmaklarla sınırlı kalması, bu sınırlılığın beraberindeki sınırsız yeme içme ve her geçen gün obezler dünyasına katılan yeni çocuklar…
İnsan bedeninin kutsallığını yitirdiği, inanç ve değerlerin yok sayıldığı, pornografinin özendirildiği ve İslam düşmanlığının körüklendiği bir dünya… Nihayetinde ise bu kutsallara düşman kılınan çocuklar…
Ve başka bir dünya var ki zihnin, bedenin, duyguların gerçek manada karşılığını bulduğu, yaradılışın gereği olan fiziksel hareketlilik ve spor ile zihinsel, bedensel ve psikososyal sağlığın kazanıldığı bir dünya… Bedenin insanlaştırıldığı, ahlak ve erdemin temel yapı taşlarını oluşturduğu, arkadaşlığın, yardımlaşmanın, paylaşmanın, saygının, kısacası iyi insanın inşa edildiği bir dünya… Dijital oyunlarda kaybolan çocukluğun yeniden bulunduğu gerçek bir dünya… Gerçek dünyanın farkına varmanın ve hayata tutunmanın yegâne yolu SPOR.
Günümüz dünyasında çocukları çepeçevre kuşatmış olan dijital oyunların yaratabileceği olumsuz etkiler ve bu etkilerle başa çıkmada fiziksel aktivite ve sporun rolünü bilimsel araştırmalar ışığında ele alarak eğitimciler ve ebeveynlere rehber olabilmesi dileğiyle…
Spor, hayata tutunmanın bir dalıdır…
Cemal Güler Günümüzde işletmelerin rekabet avantajı sağlamaları ve hedef kitleleri ile bağ kurabilmeleri için dijital teknoloji ve sosyal medya pazarlaması vazgeçilmez bir rol oynamaktadır. Bu kapsamlı eser, sizlerin dijital dünyada güçlü bir şekilde yol almanıza ve başarıya ulaşmanıza rehberlik edecektir. İleri düzey algoritmalar, yapay zekâ ve hızla gelişen dijital araçlar, yaşam tarzımızı kökten değiştirmektedir. Dijital çağda teknolojiye yetişmek bir seçenek değil bir zorunluluk hâline gelmiştir. Dijital teknoloji sadece bilgiye erişmekten ziyade yenilikçi çözümler üretmemizi sağlamaktadır. Dijital teknolojiyi araç olarak görmekten öte yaşam tarzı olarak benimsemeliyiz. Benzer şekilde sosyal medya pazarlamasının markaların hikâyelerini milyonlarca insanla paylaşması, bağlantı kurması ve topluluklar oluşturma gücü sınırları zorlamaktadır. Bu dinamik alan, sadece ürün ve hizmetlerin pazarlanmasını değil duygusal bağlar kurarak samimi ilişkileri dijital platformlar aracılığıyla mümkün kılmaktadır. Sosyal medya pazarlaması bir iletişim sanatıdır. Bağlantı kurarak bireyleri etkilemek ve topluluk oluşturmak geleceği şekillendirmektir. Dijital dönüşümün öncüsü olmak ve dijital dünyada var olmak istiyorsak geleceği şimdi keşfetmeliyiz. Bu keşif yolculuğu için ilk adımı attınız. Şimdi bu bilgi hazinesinden yararlanmaya ve kendi dijital yolculuğunuzda ilerlemeye hazır mısınız?
Emin Ergen, Haydar Demirel, Rüştü Güner, Hüsrev Turnagöl, Sevil Başoğlu, A. Murat Zergeroğlu, Bülent Ülkar, Tahir Hazır, Şenay Akın Bu eser; beden eğitimi ve spor, spor bilimleri ile egzersiz fizyolojisinin yer aldığı müfredat programlarına bir kaynak ve ders kitabı olacak şekilde hazırlanmıştır. Konu başlıkları itibariyle iskelet kasları ve egzersiz, hareket, enerji oluşumu, egzersizde solunum ve dolaşım sistemi uyumu, beslenme, sportif performans, sporda doping, sporda ergojenik yardım, dayanıklılık ve sürat antrenmanlarının fizyolojik temelleri, değişik koşullarda egzersiz, kadın ve spor konuları ile ölçüm yöntemleri bilimsel olarak anlatılmıştır. Bir ders yarıyılı içinde okutulabilecek şekilde, üniteler hâlinde egzersiz fizyolojisinin ana başlıklarının açıklandığı kitap; başta beden eğitimi öğretmenleri olmak üzere spor öğretmenlerinin, antrenörlerin ve insan hareketleriyle ilgili tüm meslek gruplarının yararlanacağı şekilde hazırlanmıştır.
William C. BEAM, Gene M. ADAMS, McGraw-Hill Egzersiz Fizyolojisi Laboratuvar kılavuzunun altıncı baskısı Egzersiz Fizyolojisi alanına ilgi duyan öğretim elemanları ve öğrencilerin pratik laboratuvar deneyimleri için kapsamlı bir kaynaktır. Kılavuz, kas gücü, anaerobik ve aerobik uygunluk, dolaşım ve solunum işlevleri, esneklik ve beden kompozisyonunun ölçümü ve değerlendirilmesi, konularında bilgiler vermektedir. Her bölüm, ölçüm yöntemleriyle ilgili temel ayrıntıları, güncel yayınlanmış karşılaştırılabilir verileri, sonuçlar ve tartışma bölümlerini içeren bir araştırma formatında yazılmıştır. Her bölümün sonunda laboratuvar ödev formları doldurularak bölümle ilgili bilgilerin gözden geçirilmesini ve kavranmasını sağlayacaktır. Laboratuvar sonuç formları öğrencileri toplanan verileri hesaplama ve değerlendirme konusunda yönlendirecektir. Egzersiz fizyolojisi laboratuvarı kılavuzu, laboratuvar dışında bir ders kitabı olarak da kullanılabilir.
Bu kılavuz laboratuvar deneyimleriyle aynı zamanda egzersiz fizyolojisi dersi için yardımcı bir ders kitabı olarak da faydalı olabilecektir.
Sonuç olarak, kondisyonel özelliklerin ölçümü ve değerlendirilmesi ve antrenman reçetesi ile diğer kinesiyoloji dersleri için de yararlı bir başvuru kaynağıdır. Bu laboratuvar kılavuzu fizyoloji alanında laboratuvar ve alan testleri deneyimlerini, temel ölçme ve değerlendirme becerilerini, öğretmek için temel öğrenme prensiplerine göre tasarlanmıştır.
Hülya Yeltepe İlerleyen teknoloji sebebiyle azalan fiziksel aktivite ve bunun sonucunda ortaya çıkan obezite, tansiyon, kolesterol ve kardiyovasküler gibi fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra stres, kaygı bozuklukları, depresyon gibi zihinsel rahatsızlıklar da son zamanlarda çok sık ve yaygın olarak görülmektedir. Dünya çapındaki başlıca on iş görmezlik sebebinden beşini depresyon, alkol kullanım bozukluğu, şizofreni ve kompulsif bozukluklar gibi psikiyatrik bozuklukların oluşturduğu bilinmektedir.
Zihinsel rahatsızlıkların tedavi harcamalarının ekonomik boyutunun dünya çapında oldukça yüksek olduğu bilinmektedir. Bu sebeple zihinsel sağlık bozukluklarının tedavisinde, klinik hastalara rehabilitasyon süreçlerinin bir parçası olarak önerilecek, daha basit, yaratıcı ve sağlık masraflarının düşmesine yardımcı olacak az masraflı yeni stratejilere ihtiyaç olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Egzersiz, bu az masraflı ama etkili stratejilerden birisi olarak görülmektedir.
Yapılan araştırmalar fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzı ile fiziksel ve zihinsel sağlık arasında pozitif ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Egzersizin zihinsel sağlık ve yaşam kalitesi üzerindeki etkisi ve bu etkiyi elde etmek için nasıl, ne kadar, hangi şiddette ve ne sıklıkta egzersiz yapılması gerektiği hakkında merak ettiklerinizi bu kitapla anlaşılır bir şekilde bulacaksınız.