Rekreasyon Yönetimi \ 1-1
Aytuğ Arslan, Simge Kömürcü Sarıbaş Elinizde tuttuğunuz bu kitap, sizleri bulunduğunuz mekândan alıp dünyanın farklı coğrafyalarındaki kentlere doğru sanal bir yolculuğa çıkarmak için yazılmıştır. Bu amaçla yurt dışında ziyaret edilen üç kent; iki bölüm hâlinde farklı yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. İlk başlık altında kentlerin coğrafi konumu, siyasi tarihi ve turizmi gibi genel bilgilere yer verilirken ikinci başlık gezi noktalarına ve deneyimlere ayrılmıştır. Bölümler, destinasyonlara yönelik kısa öneri ve uyarılarla tamamlanmıştır. Birer gezi yazısı olarak kaleme alınan bölümlerde açıklayıcı, öyküleyici ve betimleyici anlatım yollarına başvurulmuştur.
Bu kitapta şehirlerin tarihini, mimarisini, meydanlarını, el sanatlarını, mutfağını keşfedecek ve insanlarıyla tanışacaksınız. Bu seyahatlerin hepsi, tarihin farklı takvim yapraklarında gezilerini kaleme alan yazarlar tarafından gerçekleştirildi. Adımları geçmişte kaldı ama seyyahların zihinlerinde bu geziler birer kare, ses, tat, anı olarak yaşamaya devam ediyor. Eminiz ki sizler de daha ilk satırlarda kentlerin büyüsüne kapılıp onları görmek isteyeceksiniz. Bakalım, 35 rotadan en çok hangisini beğeneceksiniz?
Burak Düz, Burçin Boz, Bükre Aslan, Canan Tannsever, Çelebi, Çinuçen OKAT, Ercan Güler, Erkan Sezgin, Kürşad Sayın, Mehmet Emre Güler, Melih Özçalık, Nil Sonuç, Özge Çalhan, Özgür Sanbaş, Özlem Kışlalı, Pınar Işıldar, Piliz Dalkılıç Yılmaz, Selin İşevcan Ertamay, Serkan Çelik, Sevinç Güler Özçalık, Simge Kömürcü, Sonay Kaygalak, Uysal Yenipınar “Çok Gezenti “Şehirler ve İnsanlar” kitabımın ön sözünde de belirtmiştim; seyahat konusunda beni “uyandıran”; 2000'lerin başında St. Petersburg-Moskova arasında Volga üzerinde yol aldığım teknedeki, günlerce gördüklerinden şikâyet eden yaşlı hanımefendi olmuştu: “Volga'nın suyu çamurlu.” dedi, “Rus yemekleri fazla hamurlu.” dedi. Bunları dedi ama bir türlü gördüğünü “Zaten onlar orada var olanlar.” diye değerlendirip hanesine katmayı denemedi. Üzüldüm açıkçası. Seyahat için harcadığı zamanın ve parasının boşa gittiğini düşündüm. Seyahat denen şeyin amacının; gördüğüm ne varsa bilgilerime, benliğime, böylece karakterime katmak ve iyi-kötü ne görürsem göreyim onlardan farklı bir ben yaratmak olduğunu kavradım. O seyahati takip eden ve bugüne kadar gelen tüm seyahatlerimi böyle değerlendirmeye, yaşamaya ve bu bakış açısıyla anlatmaya başladım.
Bakmak bir saniye,
Görmek, hissettiklerin kadar sürer bence.”

Burak Akkul

Bu kitap sizleri bulunduğunuz mekândan alıp dünyanın farklı coğrafyalarındaki kentlere doğru sanal bir yolculuğa çıkarmak için yazılmıştır. Bu yolculuk, Türkiye'ye yakın coğrafyaların yanı sıra Fas, Güney Kore, Mısır, Hindistan, Tayland, Japonya gibi egzotik olarak görülen ülkelere olacaktır. Bu amaçla yurtdışında ziyaret edilen üç kent, iki bölüm hâlinde, farklı yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. İlk başlık altında kentlerin coğrafi konumu, siyasi tarihi ve turizmi gibi genel bilgilere yer verilirken ikinci başlık gezi noktalarına ve deneyimlere ayrılmıştır. Destinasyona yönelik kısa öneri ve uyarılarla yazılar tamamlanmıştır. Birer gezi yazısı olarak kaleme alınan yazılarda açıklayıcı, öyküleyici ve betimleyici anlatım yollarına başvurulmuştur. Bu kitapta; şehirlerin tarihini, mimarisini, meydanlarını, el sanatlarını, mutfağını keşfedecek ve insanlarıyla tanışacaksınız. Bu seyahatlerin hepsi tarihin farklı takvim yapraklarında gezilerini kaleme alan yazarlar tarafından gerçekleştirildi. Adımları geçmişte kaldı ama seyyahların zihinlerinde bu yolculuklar birer kare, ses, tat, anı olarak yaşamaya devam ediyor. Eminiz ki sizler de daha ilk satırlarda kentlerin büyüsüne kapılıp onları görmek isteyeceksiniz. Bakalım 68 rotadan en çok hangisini beğeneceksiniz?
Ali İhsan Uygun, Altan Demirel, Demet Erol, Eda Koçak, Emrullah Erul, Fatih Çavuşoğlu, Güney Çetinkaya, Kadir Faik Küçüktopuzlu, Mehmet Halit Akın, Nuran Akşit Aşık, Özge Büyük, Sezer Karasakal, Simge Kömürcü Sarıbaş, Ümit Gaberli, Yaşar Mert Demiral, Yenal Yağmur, Yunus Topsakal 2019 yılı sonlarına doğru Çin'in Hubei bölgesinin başkenti Vuhan'da ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin yarattığı kısıtlayıcı ortam, insanların hem açık hem de kapalı alanlardaki faaliyetlere katılımını neredeyse imkânsız hâle getirmiştir. İnsanlık için uzun sayılabilecek bir süredir sosyal faaliyetlerin durma noktasına gelmesi sorunu, geliştirilen aşıların olumlu sonuç vermesi ile büyük ölçüde aşılmıştır. İnsanların uzun süre aynı kapalı ortamda tek başlarına veya aileleriyle vakit geçirmek zorunda kalmaları, açık veya kapalı alan faaliyetlerine zaten var olan ilgiyi daha da arttırmıştır. Bu eserin amacı, alan yazındaki açık ve kapalı alan rekreasyonuna yönelik kapsamlı ve nitelikli eser boşluğunu doldurmaktır. Bu çalışmanın, farklı bakış açıları kazandırarak açık ve kapalı alan rekreasyonu konusunda bilgi sahibi olmak isteyen tüm unsurlara yardımcı ve alan yazına yeni bir pencere açmada öncü olmasını dileriz.
Ahmet Atasoy Akdeniz Bölgesi Atlası çok geniş hedefleri gerçekleştirmek amacıyla oluşturulmuştur. Atlasın içeriğinde fiziki ve beşeri haritalar bulunmaktadır. Atlasın fiziki haritaları bölgenin yükselti basamakları haritası, bölge illerinin fiziki haritası ile illerin ilçe fiziki haritalarından oluşmaktadır. Üç boyutlu olarak gösterilen büyük veya küçük ölçekli fiziki haritalar bölgenin dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip olduğunu gözler önüne sergilemektedir.
Döndü Can, Erdal Elmas, Hacer Çetin, Halil Sözlü, Latif Bolat, Naci Ünal, Nuri Gündoğdu, Osman Erkan Özaydın, Serpil Yalım Kaya, Sultan Eren, Sümeyye Erbaş, Uysal Yenipınar “Cennet de cehennem de senin içinde.” Amin Maalouf
İpek Yolu, yaklaşık 2000 yıl boyunca dünyanın dört bir yanındaki ulusları birbirine bağlayan ulaşım ve kültürel iletişim ağı olmuştur. Yaklaşık 6400 km’lik güzergâha sahip İpek Yolu’nda, Çin’den Anadolu’ya bir deve kervanı ancak bir buçuk yılda ulaşabilmektedir. İpek Yolu, günümüzde ticaret, turizm alanlarında yapılan yeni yatırımlarla tarihî ismiyle canlandırılmaya başlanmıştır. Türkiye coğrafi olarak tarihî İpek Yolu’nun tam ortasında yer aldığından o dönemde “Orta Kuşak” veya “Doğu Akdeniz Bölgesi” olarak isimlendirilmiştir. Mersin ili de İpek Yolu dönemine ait limanı, baharat, kahve, çay gibi içecekleri ile İpek Yolu’nun somut ve somut olmayan mirasına sahiptir. Mersin ilinin sahip olduğu söz konusu mirası ele alan bu kitap, geleceğin turizm türü hakkında farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır. Mersin ilinin az bilinen bir yönünü, Binbir Gece Masalları’na konu olan İpek Yolu dönemini keşfedeceksiniz. Kitap bölümleri, bilimsel verilere dayalı olarak hazırlanmış olsa da okurken Amin Maalouf’un “Doğu’nun Limanları” romanı tadını alacaksınız. Kitabın Mersin ilinin Turizm geleceğine katkı sunması dileğiyle...
Ayşe Nur Uslu, Azime Ferya Aktaş, Derya Toksöz, Elif Bak Ateş, Evrim Çeltek, Gizem Çapar, Gökhan Yılmaz, Gül Erkol Bayram, Hacer Çetin, Mehmet Yavuz Çetinkaya, Merve Gürge, Nil Sonuç, Osman Erkan Özaydın, Seda Çiçekli Ayyıldız, Seda Yetimoğlu, Serkan Aylan, Serpil Yalım Kaya, Sevda Birdir, Türkan Işık, Uysal Yenipınar, Yurdanur Yumuk, Zeynep Aslıgül Sarı Tarihî İpek Yolu, Çin sınırlarından Avrupa'ya kadar uzanan ulaşım, ticaret, iletişim, etkileşim ve kültür yolu olmuştur. Doğu'dan Batı'ya yolun geçtiği ülkeler, dünyadaki gelişmeleri izleyebilmiş, ticaret sayesinde de zenginleşmiştir. İpek Yolu ile ilgili yayınlar incelendiğinde genellikle siyasi, ekonomik ve ticari konulara yer verildiği; kültürel ve turizm alanındaki yayınların sınırlı olduğu görülmüştür. Bu eksikliği kısmen de olsa gidermek amacıyla 2021 yılında "Akdeniz İpek Yolu Kültürel Mirası - 1" isimli kitap, devamında ise "Anadolu İpek Yolu Kültürel Mirasları - 2" isimli bu kapsamlı kitap kaleme alınmıştır. Anadolu İpek Yolu kültürel miraslarının zenginliğini tanıtmak için daha fazla yayına ihtiyaç vardır. İpek Yolu, gelecekte turizm alanında en fazla ziyaret edilmesi öngörülen turizm rotalarından biridir. Bu amaçla Doğulu ve Batılı ülkeler, yatırımları ve tanıtımlarını İpek Yolu teması üzerine yoğunlaştırmaya başlamışlardır. Teknoloji ve haberleşmenin hızla geliştiği dünyada İpek Yolu önce ticaret sonra turizm alanında tekrar dünyanın gündemindeki yerini almıştır. Kitabın, Türkiye'nin İpek Yolu turizm miraslarının tanıtımına ve literatüre katkı sunacağı düşünülmektedir.
Ahmet Atasoy Bozyazı, Mersin’e bağlı ilçelerden biridir. Yörede geniş yer kaplayan Toros dağları kıyıdan itibaren birden yükselmektedir. Alp-Himalaya dağlık sistemin bir parçası olan Toros dağları genellikle kalkerli yapılardan oluşmaktadır. Yoğun tektonik hareketlerin etkisinden dolayı kalkerli yapılar çoğunlukla kırıklı ve çatlaklı bir yapı sistemine sahiptir. Kalkerli formasyonların yer yer 1000 m’ye ulaştığı bu yörede Dinar karstının çok güzel örnekleri gelişmiştir. Yeraltı ve yerüstü karst sisteminin yoğunlaştığı bu yörede ilginç yer yer şekilleri bulunmaktadır. Turistik potansiyeli bulunan bu şekiller arasında mağara, kanyon vadi, yer altı nehri, polye, uvala, çıkmaz vadi, doğal köprü gibi şekillerdir. Bozyazı’da tektonik hareketlerle oluşan ilginç şekiller de vardır. Özellikle naplı yapılar yörenin gizemini arttırmaktadır. İkisi Alanya biri de Bozkır’da olmak üç ayrı naplı yapı görülmektedir. Alanya ve Bozkır’dan dağların sürüklenerek Bozyazı’ya kadar gelmiş olması bilimsel bir mucizeyi oluşturmaktadır. Yine Bozyazı çevresinde dünyanın en eski kara parçası olan Godwana’ya ait parçalarının bulunması Bozyazı’ya sıra dışı bir özellik katmaktadır. Bozyazı denizaltı topografyası açısından da ilginç özelliklere sahiptir. Özellikle derine doğru katlar şeklinde görülen mağara katmanlarının her biri deniz canlılarına ev sahipliği yapmaktadır.
Ahmet Atasoy Ege Bölgesi Atlası çok geniş hedefleri gerçekleştirmek amacıyla oluşturulmuştur. Atlasın içeriğinde fiziki ve beşeri haritalar bulunmaktadır. Atlasın fiziki haritaları bölgenin yükselti basamakları haritası, bölge illerinin fiziki haritası ile illerin ilçe fiziki haritalarından oluşmaktadır. Üç boyutlu olarak gösterilen büyük veya küçük ölçekli fiziki haritalar bölgenin dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip olduğunu gözler önüne sergilemektedir.
Ben Fincham ‘Refah konusundaki tartışmalar çoğu kez ahlakçı ben bilirimciliğe sürüklenir. Çokça ihmal edilen eğlence kavramının bu yüksek kavrayışlı analiziyse bir hoş geldin yanıtı sunar. Vakitlice, hoş bir kışkırtma.’
—Joe Hallgarten, Kraliyet Sanat, İmalat ve Ticaret Cemiyeti, İngiltere
‘Bu, “eğlence sosyolojisini” net bir biçimde telaffuz etmeye yönelen ilk kitap niteliğindedir [...] o, şu ana kadar sosyal hayatın görmezden gelinen bu alanına dair içtenlikle hayranlık uyandırıcı ve yenilikçi bir anlayış getirmiştir. Ayrıca eğlencenin yaşamlarımızda oynadığı merkezî rolü teslim etme ve önceden önemsizleştirilmiş olan bu olguya dair sosyolojik bir kavrayış geliştirme amacı bakımından açıkça başarılı olmuştur.’
—Ruth Woodfield, St. Andrews Üniversitesi, İngiltere
‘Fincham’ın analizi keşifsel olmakla beraber analitiktir de; kuramsal anlayışları, ampirik olarak zengin örneklerle ustalıkla bir araya getirmiştir.’
—Susie Scott, Sussex Üniversitesi, İngiltere
Eğlence nedir? Mutluluk veya zevkten hangi bakımdan farklıdır? Eğlendiğimizde eğlendiğimizi nasıl anlarız? Bu kitap, sorgulamadan kabul edilen bu toplumsal olgunun kapsamlı olarak sosyolojik açıklamasını yapmak bakımından bir ilktir. Fincham; çocukluktaki eğlence anılarımız, yetişkin olarak yaptığımız eğlence, işte sesi boğulmuş eğlence deneyimlerimiz ve yaşanmış eğlence deneyimlerimiz gibi konuları irdeler. İlk elden hikâyelerin yanı sıra eğlenceyi yorumlamak için yeni bir yaklaşımın kullanılması suretiyle, eğlencenin ciddiyetsiz veya önemsiz fakat aynı zamanda da mutlu yaşam için zaruri olarak görülmesi paradoksu ortaya koyulur. Kontrol, sınırı aşma ve eğlencede toplumsal ilişkilerin önceliği konularını ele alan Eğlence Sosyolojisi, nasıl eğlenmek istediğimiz ve yaptığımız eğlenceyi kimin belirlediği hususunda tartışma açmak niyetindedir.
Burçin Kırlar Can, Ebru Günlü Küçükaltan, Eylin Babacan Aktaş, Nur Kulakoglu Dilek, Özgür Sarıbaş, S.Emre Dilek, Simge Kömürcü, Sonay Kaygalak Çelebi Kişisel zevk ve tercihlerimizin ahlaki yükü, turizm sektörü içerisinde esaret altında tutulan hayvanlara yönelik ahlaki yüke ağır mı basmaktadır? Turizmin, metalaştırdığı hayvanlara yönelik hiç mi ahlaki sorumluluğu bulunmamaktadır? Kitap, söz konusu sorulara ilişkin cevaplar ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu bağlamda, turizm sektöründe hayvanların metalaştırıldığı alanlar belirlenerek eleştirel bir tahlil yapılmaktadır. Turizm sektöründe hayvanların metalaştırılmasına karşı çıkarak mevcut durumun bir eleştirisini yapmak ve turizmin ahlaki sorumluluğunu tartışmaya açmak bu kitabın temel amaçlarıdır. Nitekim Gary L. Francione’nin de dediği gibi: “Hayvanlar sadece meta olarak görülmeye devam ettikleri sürece, onlara karşı uygulanan muamelelerde anlamlı farklılıklar gerçekleşmez”.
Abdullah Köseoğlu, Ali Şen, Ali Turan Bayram, Alper Kaya, Betül Korkmaz Orhan, Erkan Akgöz, Fatih Varol, Feryal Turan, Gözde Özdemir Uçgun, Hasan Evrim Arıcı, Hasan Suat Aksu, Hasan Tahsin Kavlak, Mehmet Demirel, Merve Öksüz, Mete Sezgin, Murat Akten, Mustafa Doğacan Sümer, Nagihan Çakmakoğlu Arıcı, Nazan Aktaş, S. Gül Güneş, Savaş Zafer Şahin, Seda Özdemir Akgül, Sırrı Cem Dinç, Sibel Akten, Şaban Kargiglioğlu, Ümit Sormaz, Zübeyde Aslankeser 1948 yılında, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile boş zaman, “evrensel bir insan hakkı” olarak tanınmıştır. Süreç içinde bu kavrama ilişkin atfedilen anlamlar ve yürütülen akademik çalışmalar, farklı ancak birbiri ile ilişkili konular üzerinden gelişme göstermiştir. Günümüzde ise konu ile yakından ilişkisi bulunan rekreasyon aktiviteleri, dengeli ve sağlıklı bir yaşamın temel unsuru olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla boş zaman, serbest zaman ve rekreasyon gibi birbirleri ile yakından ilişkili kavramların çeşitli uzmanlık alanlarının farklı perspektiflerinden ele alınması bir zorunluluk hâline gelmiştir.
Disiplinlerarası bakış açısıyla yaklaşık bir yılı aşkın sürede ortaya konan bu eser, rekreasyon kavramını sadece teorik kapsamda incelemekle sınırlı kalmayıp farklı birçok bilim alanı ile olan ilişkisini örnek olaylara da yer vererek ortaya koymaktadır. Bu kapsamda kitapta rekreasyon; turizm, çevre, pazarlama, yönetim, planlama, spor, yerel yönetimler, koruma, rehberlik, gönüllülük, sağlık, sosyoloji, kültür, gastronomi, teknoloji gibi çok geniş bir yelpazede ve farklı bilim alanlarının bakış açısıyla ele alınmıştır.
Kitabın; başta bilim dünyası, sektör çalışanları ve öğrenciler olmak üzere rekreasyon alanı ile ilgili tüm paydaşlara katkı sağlaması temennisiyle…
Abdulkadir Uyrun, Aslı Özge Özgen Çiğdemli, Beste Nisa Meriç, Dilek Atçı, H. Dilek Sevin, Hakan Murat Arslan, Hasan Tahsin Kavlak, Muhittin Evren, Ökkaş Arı, Özlem Altunöz, Sağbetullah Meriç, Seda İdikut Şahin, Sedat Şahin, Serkan Rol, Yasin Karaca Rekreasyon boş zaman aktivitelerini kapsayan bir olgu olmanın ötesinde sosyolojik etkileri olan faaliyetler bütünüdür. İnsanlarla iletişim kurma, yenilenme, dinlenme, sosyal imaj oluşturma ve kendini ifade etme gibi birçok yönü olan rekreasyon sosyolojik bir olgudur. Aynı zamanda insanların fiziksel gelişimine katkı sağlayan rekreasyonun, ekonomik gelişme üzerinde de olumlu etkileri bulunmaktadır.
Bu kitap, boş zaman ve serbest zaman faaliyetleri olarak da ifade edilen rekreasyonun sosyolojik perspektiften ele alındığı uzun soluklu bir çalışmanın ürünüdür. Rekreasyon sosyolojisi, alanda uzman olan araştırmacıların katkılarıyla 11 farklı açıdan ele alınarak değerlendirilmiştir. Bu kitabın öğrenmeye, araştırmaya, düşünmeye ve yazmaya heves eden herkese katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Adnan Öztürk, Alper Tutcu, Altan Demirel, Burhan Sevim, Cafer Şafak Eyel, Cengiz Demir, Çinuçen Okat, Demet Erol, Eda Koçak, Emrullah Erul, Engin Deniz Eriş, Gamze Yorulmazer, Güney Çetinkaya, Kadir Faik Küçüktopuzlu, Levent Yılmaz, Mehmet Bahar, Mehmet Emre Güler, Murad Alpaslan Kasalak, Mustafa Said Kocabıyık, Nedim Yüzbaşıoğlu, Nuran Akşit Aşık, Oğuz Doğan, Özge Yavaş Tez, Özgür Sarıbaş, Özgür Tez, Pınar Işıldar, Serkan Gün, Serkan Yorulmazer, Sezer Karasakal, Simge Kömürcü, Ümit Gaberli, Yağmur Can, Yenal Yağmur, Yunus Topsakal, Zafer Gündüz Bu kitabın yazılmasındaki amaç, sosyal bilimlerin yükselen bir araştırma alanı olan “rekreasyon” konusunda kapsamlı bir eserin bulunmaması ve mevcut kaynakların var olan ihtiyacı karşılayabilecek nitelikte olmamasıdır. Bu eserin özgünlüğü, yazar ekibinin başta turizm, rekreasyon ve spor alanları olmak üzere ekonomi, işletme, kamu yönetimi, şehir ve bölge planlamacılığı gibi çok farklı alanlarda uzmanlaşmış akademisyen ve araştırmacılardan oluşmasından ileri gelmektedir. Bu kitap, mevcut yazında bulunan belirli rekreasyon faaliyetleri özelinde tek yönlü bakış açısıyla yazılmış kitapların aksine birçok konu başlığına odaklanan çok yönlü bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Rekreasyon ile ilgili olabileceğini düşündüğümüz hemen hemen tüm konuları içeriğe dâhil etmeye çalıştığımız bu kitap, yaklaşık bir yıllık çalışmanın ürünüdür. Bu eserin, rekreasyon konusunda bilgi sahibi olmayı isteyen tüm unsurlara yardımcı olmasını ve farklı bakış açıları kazandırmasını dileriz.
Akyay Uygur, Gülden Karakaya, Neliz Çetiner, Özgür Çukurluöz, Zeynep Sıla Özşen Kitabımız rekreasyonla ilişkili çeşitli teorileri disiplinlerarası bir yaklaşımla ortaya koymaktadır. Rekreasyon istekli olarak yapılan etkinliklerde gereksinimleri karşılamak, bireysel ve sosyal fayda sağlamak, ilgi ve haz elde etmek doğrultusunda zihinsel ve fiziksel yenileme ve değişim sağlamak amacıyla yapılan örgütlü faaliyetlerdir. Rekreasyon disiplinlerarası yapısı nedeniyle spor, folklor, turizm, eğitsel oyun, sanat, çevre, drama, kültür, eğitim, sağlık, peyzaj mimari gibi alanlarla ilişkilidir. Bu nedenle çeşitli bakış açılarını yansıtan bazı teorilere yer verilmektedir. Bu teoriler gereksinimleri karşılama, tatmin sağlama, topluma ve bireye faydalı davranışlar gösterme ile ilgili değerleri ve sonuçları vurgulamaktadır.
Bu bağlamda kitabımız ilgili kamuoyu, akademisyenler ve öğrencilerin ilgi, merak, fayda ve gereksinimlerini karşılamaya dönük olarak hazırlanmıştır.
A. Esra Bölükbaşı Ertürk, Abdülkadir Çorbacı, Adnan Çetinkaya, Ahmet Ünver, Asuman Aysu, Aysu Şahintepe, Bengisu Şen, Cenk Murat Koçoğlu, Duran Cankül, Ecevit Sayılır, Elif Tuğba Yalaz, Eti Akyüz Levi, Fatih Mazlum, Fatma Kürüm Varolgüneş, Gülşen Dişli, Murat Aksu, Nagehan Sönmez Gök, Oğuz Diker, Onur Hazal Yeğenağa, Osman Ziyaettin Yağcı, Özlem Balcı Öztürk, Özlem Karakul, Rengin Zengel, Reşat Arıca, Sebahat Sinem Özyurt Ökten, Seda Mazlum, Selin Yıldız, Ş. Ebru Okuyucu, Tuba Bülbül Bahtiyar, Umut Devrim Tunca, Yeşim Onur
Ayşenur Akkaya, Cemal Ersin Silik, Dilaver Tengilimoğlu, Ebru Gözen, Esat Özata, Gözde Seval Ergün, Hakan Sert, İlker Çinbilgel, Mehmet Alparslan Küçük, Muhammet Cenk Birinci, Nurperihan Tosun, Özgür Yayla, Turhan Kebapçıoğlu Tarihi ve arkeolojik zenginlikleri, kültürü, bozulmamış doğası, iklimi, zengin biyolojik çeşitliliği ve daha nice güzellikleriyle dünyanın önemli turizm destinasyonlarından birisi olan Türkiye'de, sahip olunan olağanüstü değerlerin öne çıkarılarak; deniz, kum, güneş çerçevesinde yoğunlaşan turizm hareketlerinin, alternatif turizm yönünde güçlendirilmesi gerektiği inancıyla yazılan bu kitapta; Botanik Turizmi, Ornitoturizm, Balıkçılık Turizmi, Kırsal Turizm, İnanç Turizmi, Kültür Turizmi, Sağlık Turizmi, Spor Turizmi, Gastronomi Turizmi ve Kongre Turizmi bölümleri yer almaktadır. Alanında uzman öğretim üyelerinin hazırladığı kitabın; Türkiye'den keyifli ve görülmeye değer rotaların da verilmesiyle, hem turizm alanında eğitim alan fakülte ve yüksekokul öğrencileri hem de seyahat severler tarafından beğeniyle okunacağı düşünülmektedir.
Burak Başar, Emre Akoğul, Fatma Başar, Mahmut Barakazi, Muhammet Emin Erdoğan, Neslihan Serçeoğlu, Sait Sinan Atılgan, Samuray Hakan Bulut, Yusuf Bayraktar, Zühal Aksakallı Bayraktar UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Programı, UNESCO'nun 2004 yılında başlattığı, farklı bölgelerden şehirlerin yaratıcı endüstriler alanında bir araya geldiği bir girişimdir. Şehirler, özellikle tarihî ve kültürel geçmişleriyle yaratıcılıklarını keşfederken aynı zamanda UNESCO'nun kültürel çeşitlilik ideallerini de desteklemektelerdir.
Yaratıcı Şehirler Ağı, şehirlerin yönlendirileceği yedi tema etrafında şekillendirilmiştir. Bu temalar; edebiyat, film, müzik, zanaat ve halk sanatları, tasarım, gastronomi ve medya sanatları olarak belirlenmiştir. Hâlihazırda, Yaratıcı Şehirler Ağı'nın 295 üyesi bulunmaktadır.
Toplam sekiz yazarın katkıda bulunduğu bu eserin birinci bölümünde, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Programı tanıtılmış ve sürdürülebilir turizm ile ilişkilendirilmiştir. Sonraki bölümlerde, yedi temanın tamamına değinilmiş, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı kapsamında dünyadan ve Türkiye'den örneklerle mevcut yaratıcı şehirlerin ve gelecekte ağa katılacak şehirlerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasına yönelik bilgiler sunulmuştur.
Alaattin Başoda, Ali Koçak, Ayşen Acun Köksalanlar, Aytuğ Arslan, Betül Kodaş, Cem Yeşilyurt, Cemali Buzlukçu, Cenk Murat Koçoğlu, Cevdet Avcıkurt, Eda Hazarhun, Emine Şimşek Evren, Fatih Varol, Hülya Yeşilyurt, Kevser Çınar, Levent Selman Göktaş, Mehmet Sedat İpar, Melahat Yıldırım Saçılık, Meltem Altınay Özdemir, Necibe Şen, Nil Sonuç, Nuray Türker, Onur İçöz, Ozan Kaya, Özgür Sarıbaş, Özkan Süzer, Ramazan İnan, Samet Çevik, Savaş Evren, Sercan Yıldız, Simge Kömürcü Sarıbaş, Sonay Kaygalak Çelebi, Şaban Kargiglioğlu, Şerife Erol, Şule Kıycı, Taşkın Deniz, Yeşim Koba, Yiğit Sebahattin Bozkurt, Yurdanur Yumuk, Zafer Öter, Zeynep Çokal “Yavaş hareket” felsefesinin turizmdeki izdüşümü olarak ortaya çıkan yavaş turizm; seyahat için ayrılan süreyi artırma, derinlemesine keşif, yerel kültürle kaynaşma, kaliteli deneyim ve otantiklik ilkelerine dayalı bir seyahat şeklidir. Bu bağlamda, yavaş turizmin turizm faaliyetlerinin olumsuz çevresel, sosyal ve kültürel etkilerini önlemeyi ya da en aza indirmeyi amaçlayan bir seyahat şekli olduğu söylenebilir. Yavaş turizmin en somut gelişim göstergelerinden biri ise sayıları hızla artan “yavaş şehir” (cittaslow) etiketi uygulamasıdır. Bu etiket, turizm destinasyonlarına bir bakıma UNESCO Dünya Kültür Mirası etiketine benzer bir itibar sağlamaktadır. Türkiye genelinde “yavaş şehir” ilan edilen 21 bölge bulunmaktadır.
“Yavaş turizm” kavramı temelinde şekillendirilen bu kitapta, yavaş turizmle ilişkilendirilebilecek turizm türlerine ve seyahat trendlerine değinilmekte ve ülkemizin “yavaş şehir” statüsü kazanmış şehirleri ayrıntılı biçimde ele alınmaktadır. Elinizdeki Bu kitap; “yavaş turizm” alanında uzmanlaşmak isteyen araştırmacılara, turizmle ilgili alanlarda eğitim gören ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerine, bölgelerini turizm kanalıyla geliştirmek isteyen yerel yönetimlere ve sakin, telaşsız, dingin bir turizm anlayışına ilgi duyan tüm okurlara hitap etmektedir.