Psikodrama ve Sanat Terapisi \ 1-1
Deniz Altınay Çocuk/bebek bir mucizedir. Onun üzerinde yaptığımız her etki, bu mucizeyi ya köreltir, hastalandırır ya da destekler, güçlendirir ve sağlıklı olarak büyütür. Yüzyılın en önemli grup psikoterapisi modeli olan Psikodrama Grup Psikoterapisi içindeki önemli alt alanlardan birisi olan ve bu kitapta etraflıca ele alınan Çocuk Psikodraması, Türkiye'de ilk kez İstanbul Psikodrama Enstitüsü Başkanı Deniz Altınay tarafından tanıtılmış ve uygulanmaya başlanmıştır ve eş zamanlı olarak eğitimleri düzenlenmiştir. Bugüne kadar çok sayıda uzman eğitim alarak bu konuda çalışmalara başlamıştır. Psikodrama Terapistleri kadar çocuklarla çalışan diğer uzmanlar için de bir başucu kitabı olan bu eser, konu hakkında doğru bilgi sahibi olmak isteyen ve çocuklara yaklaşmak için psikodramatik kuram ve felsefeyi öğrenmek isteyen ebeveynler için de faydalı olacaktır. Bu kitap ile birlikte aynı yazarın Psikodrama El Kitabı’nın da okunması tavsiye edilir.
Binnur Yeşilyaprak, Şule Çağlar Bu kitap; psikoterapi alanındaki uygulayıcıların ilgi ve dikkatle yöneldiği, “dışavurumcu yaklaşımlar” olarak nitelenen sanat terapileri ile alanın yaratıcı bir şekilde genişletilmesine katkı sağlama amacıyla hazırlanmıştır.
Eser, psikoterapi alanında Dans ve Hareket Terapisi’nin tanıtılması ve grup uygulamalarında kullanılmak üzere yararlanılması işlevine dönük olarak; kişisel gelişim, eğitim, sosyal hizmet, sağlık ve rehabilitasyon alanlarında çalışan profesyoneller için yapılabilecek etkinliklerin sistematik bir format biçiminde sunulduğu, “uygulama el kitabı” olarak tasarlanmıştır. Bu özelliği ile kitabın gerek koruyucu ve önleyici gerekse iyileştirici ve geliştirici psikolojik yardım veren uygulayıcılar için bir başvuru kaynağı olması beklenmektedir.
Halil Yavaş, Mine Karakaya Dijidrama, dijitalde yaratıcı drama fikrinin heyecanı ve salgın dönemindeki şartlara uyum sağlama çabası ile ortaya çıkmış bir oluşumdur. Dijitalleşen dünya ile birlikte uzaktan eğitim çalışmalarına katkı sağlamayı kendine amaç edinmiştir. Gelişen ve değişen dünyada teknolojik imkânların yaratıcı drama ile buluşmasını, dijital çemberlerde bir araya gelen gruplarda etkileşimin artmasını, uzaktan eğitimde yer alan kişilerin nesne olmaktan çok özne olmalarını ve yapılan çalışmaların içeriğinin zenginleşmesini amaçlamanın yanında eğlencenin getirdiği ortaklığı da hatırlamamızı sağlayacak bir kılavuz kitap olarak hazırlanmıştır.
Akran zorbalığında, neden olan risk faktörlerini ve problemin çözümünde etkili olan koruyucu faktörleri belirlemek önemlidir. Öğrenci deneyimlerinden yola çıkılarak geliştirilen müdahale programları; önleyici, geliştirici, iyileştirici amaçlarla uygulanmaktadır. Yaratıcı drama yönteminden de bu çalışmalarda faydalanılmaktadır. Yaparak yaşayarak kazanılan beceriler bu anlamda önemli görülmektedir. Yaratıcı drama etkinlikleri ile yapılan akran zorbalığı çalışmaları, katılımcıların iletişim ve sosyal becerilerini geliştirirken kişisel anlamda da empati düzeylerini artırmaktadır. Katılımcılar, canlandırma çalışmaları ile farklı rollere bürünerek; zorbalık yapan, zorbalığa maruz kalan ve bu duruma seyirci olan kişilerin duygu ve düşünce durumlarını fark eder. Bu farkındalığı hisseden katılımcılar, sorunun çözümünde önemli bir rol oynar. Okullarda yaşanan akran zorbalığı probleminin çözümüne katkı getireceği düşünülen bu kitabın, tüm eğitimci ve uzmanlara yeni bir bakış açısı kazandırması umut edilmektedir. ~
“Günün ihtiyaçlarına ayak uydurabilmiş değerli bir kaynak! Akran zorbalığı gibi önemli bir konuyu pandemi döneminde veya ondan bağımsız olarak her dönemde çevrim içi platformlarda da ele alabilmek ve yaratıcı dramanın gücünü çevrim içi ortamlarda da kullanabilmek için rehberlik edebilecek bu eseri alanyazınına kazandırdıkları için yazarları tebrik ederim. Bu kitapla, dijital platformlara aşina bir jenerasyona psikolojik hizmet götürebilmek için örnek uygulamalar sunulurken sade bir dille yazılmış pratik bir kaynak ortaya çıkartılmıştır.”

Prof. Dr. Nagihan Oğuz Duran
Hakan UŞAKLI Bu kitap dramayı; merak eden, etmeyen, hoşlanan ve hoşlanmayanlar için hazırlanmıştır. Gerek teorik bilgiler olsun, gerek araştırmalar ve gerekse uygulamalar titizlikle seçilerek drama katılımcıları ve uygulatıcıların beyenisine sunulmuştur.
Geniş kapsamlı kavram bilgisine yer verilen kitapta, drama üzerine yapılan yurt içi ve yurt dışı araştırmalara yer verilmiştir. Arkadaşlık, atılganlık ve benlik saygısı gibi ileri sosyal becerilerin ve kişiler arası iletişimin daha kolay öğretimi için dramanın kullanıldığı on sekiz oturumun dışında yetişkinler için hazırlanan üç oyun da kitaba dâhil edilmiştir. Anlaşılması kolay bilgiler ve uygulanabilir etkinliklerin yanında bazı terimler, sözlük kısmında açıklanmıştır.
Kısaca bu kaynak kitap; tüm drama dersleri veya oturumlarında rahaktlıkla kullanılabilecek, öğretmenlerin, liderlerin, öğrencilerin ve katılımcıların el kitabı olabilecek niteliktedir.
İ. Volkan Gülüm, Gonca Soygüt Pekak Günümüzde sayısı giderek artan ve belli bir kuramsal alt yapıya dayanan veya birbirinden türetilen bir çok psikoterapi yaklaşımı doğmaktadır. Ancak hangi psikoterapi yaklaşımının diğerinden üstün olduğu henüz çözülememiştir. Yine de bazı terapistlerin diğer uygulamacılara göre daha etkili olduğu araştırmalarla gözler önüne serilmektedir. Psikoterapi yaklaşımlarını ana iki başlığa ayırdığımızda teknik yönelim ve ilişkisel yönelim olarak konumlandırabiliriz. Kitabın içerik yapısında ilişkisel bir psikoterapi yaklaşımı sunulmakta ve bu yönelimin arka planı tarihsel araştırmalarla desteklenmektedir. İki ana yapıya sahip olan bu kitabın ilk bölümünde terapötik ittifak ile ilgili nitel araştırmaların bilgileri sunulmaktadır. İkinci bölümde ise ilk bölümde bahsi geçen zengin çalışmaların bilgileri doğrultusunda uygulama örnekleri incelenmektedir. Ülkemizdeki psikoterapistlerin ilişkisel yönelim ve yaklaşımlarının incelendiği, terapi seansları arasındaki süreçlerin gözden geçirildiği, görüşmeler içerisindeki tıkanma anlarında kullandıkları tekniklerin incelendiği bir dizi psikoterapi araştırması yürütülerek hazırlanan bu kitap içeriği Türkiye’nin ilklerinden olma özelliğini taşımaktadır.
Alişan Burak Yaşar, Altan Eşsizoğlu, Anıl Gündüz, Arzu Erkan Yüce, Asena Yurtsever, E. Başak Usta Gündüz, Emre Konuk, Emre Sargın, Gonca Soygüt Pekak, Görkem Gökçelioğlu, K. Fatih Yavuz, Kadir Özdel, Levent Sütçigil, M. Hakan Türkçapar, Önder Kavakcı, Şahabettin Çetin, Şenel Karaman, Zeynep Zat Psikolojik sorunlara yaklaşımda psikoterapiler, Freud'dan itibaren büyük yol kat etti. Psikanaliz, nesnel olarak ciddi bir devrimsel gelişmenin ilk işaretiydi. Gözler uzun süre onun üzerindeydi ve kendi dışına da taşarak başka alanları etkileyen bir rol oynadı. Dinamik bir süreç olan yaşam; mevcut kuramın, onun kavramlarının ve yönteminin sınırlarını zorluyordu ve farklı kuramcılar, çeşitli yaklaşımlarla psikodinamik terapileri ortaya çıkardı. Farklı ihtiyaçlar için işlevsel, kullanışlı ve insanın hem karmaşıklığına hem de sadeliğine uygun başka yaklaşımlar da kendini dayatmaya başladı. İşte bu noktada yeni gelişmelerin şafağı ufukta beliriyordu. Davranışçı ve bilişsel yaklaşımların buluşmasıyla olgunlaşan Bilişsel Davranışçı Terapi ve dalları, ülkemizde 1990'lı yıllardan itibaren alanda çalışan uzmanlar tarafından hızla kavranmaya başladı. Bir kurama ve bilimsel yönteme dayanan konuşmanın, sözcüklerin, metaforların ve düşüncenin, meselelere bakışta, davranış ve karar verme süreçlerinde beyni ilaçlardaki kimyasal moleküllere benzeyen şekilde etkileyen işleve sahip olduğu, deneysel çalışmalarla kanıtlandı. Anlamlı ve zengin bir yaşam sürmemize engel olan birtakım içsel yaşantılarımızın önümüze çıkmasında Kabul ve Kararlılık Terapisi, insanı eyleme geçmeye davet etmesi ve engelleri aşmayı sağlayacak yöntemler sunması bakımından kat edilen yolda yeni bir duraktı. İnsanların hayatlarında tekrar eden zorlukların temel yapılarını ortaya koyan ve yaşantısal tekniklerle bu şikâyetlere müdahale eden Şema Terapi ve düşünceler hakkındaki düşüncelerin sorunları kronikleştirmekteki etkisine yoğunlaşarak buralara müdahale eden Metakognitif Terapi, yine bu yolculuğun diğer önemli aşamaları oldu. Tüm bunlarla birlikte travmaların yani olumsuz yaşantı ve psikolojik tehditlerin psikolojik etkilerinin azaltılması veya ortadan kaldırılması için anılarla çalışan EMDR Terapisi de bugün sık kullanılan, bilimsel olarak etkileri araştırmalarla gösterilmiş bir diğer psikoterapi yöntemi olarak karşımıza çıktı.
Günümüzün sık kullanılan, bilimsel olarak etkisi kanıtlanmış ve kanıt değeri yüksek psikoterapi yöntemlerini ele alan bu kitap; çağdaş yöntemler hakkında bilgi vermenin, onların nasıl çalıştığını anlatmanın ötesinde karşılaştırmalı bir psikoloji tarihi olarak da okunmaya değer. Bu bakımdan sadece uzmanlar için değil psikoloji dünyasındaki güncel gelişmelere merak duyanlar için de zengin bir içeriğe sahip olan ve kolay okunabilen ancak bir o kadar da derinlikli bir eser niteliğindedir.
Emrah Maraşo
Bilim ve Ütopya Genel Yayın Yönetmeni
Gerard Kaduson, Donna Cangelosi, Charles E. Schaefer Özgül sorunları olan çocukların ihtiyaç ve özellikleri birbirlerinden farklı olduğundan tedavi süreç ve müdahaleleri de değişiklik göstermektedir. Tek bir ölçü herkese uymayacağından danışanlara müdahale edilirken danışanların ihtiyaçları doğrultusunda uyarlamalar yapılması gerekmektedir. Bu doğrultuda farklı kuram ve tekniklerden yararlanılarak danışan için en uygun müdahale oluşturulmaktadır. İhtiyaç odaklı oyun terapisi -yeni olmasa da- son yıllarda popüler hâle gelmiştir. Özgül çocukluk sorunlarına yönelik ihtiyaç odaklı bir yaklaşım öneren bu kitabın ilk iki bölümünde ihtiyaç odaklı oyun terapisi yaklaşımının gerekçesi ve danışanın kapsamlı değerlendirilmesi yer almaktadır. Sonraki bölümlerde, sırasıyla; çocuklarda içselleştirilmiş bozukluklara (depresyon, korku ve fobi, obsesif kompulsif bozukluk, seçici konuşmazlık), stres ve travma tepkilerine (afet, terörizm ve diğer trajik olaylardan kurtulma, ebeveyn boşanması, cinsel istismara uğrama) dışsallaştırılmış bozukluklara (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, sorunlu cinsel davranış, saldırgan davranışlar) ve diğer bozukluklara (otizm, bağlanma bozukluğu ve okul davranış sorunları) yönelik vaka örnekleri ile birlikte tedavi uygulamaları yer almaktadır.
James Morrison İlk Görüşme kitabı, ruh sağlığı alanında çalışan uygulamacıların ve çalışmaya aday olan öğrencilerin eğitimlerinde önemli bir yere sahiptir. Yurt dışında yaygın olarak kullanılan bu kitabın Türkçeye çevrilmesinin psikoloji alanına önemli katkılar sağlayacağını umuyoruz. Özellikle, ülkemizde ruh sağlığı alanında artan ihtiyaç göz önüne alındığında, alanda çalışan tüm meslek gruplarına hitap eden bu kitabın uygulamacıların mesleki bilgi ve becerilerini arttırmada kullanabilecekleri güçlü bir kaynak olacağını düşünüyoruz.
Bu kitap; uzun uğraşlar, araştırmalar ve mesleki deneyimler sonucunda yazılmış ve sürekli olarak güncellenmekte olan The First Interview’in en son basımının çevirisidir. Kitap, teknik bilgileri anlaşılır bir biçimde sunması ve bunu yaparken de örneklerle desteklemesi bakımından değerli ve önemlidir.
Psikoloji alanında çalışan tüm uzmanlar ve uzman adaylarına ufuk açıcı ve yararlı bir kaynak sunmuş olmayı umuyor ve kitabın yazarı Morrison’un da dediği gibi “keyifli” ilk görüşmeler yapmanın imkânsız olmadığının deneyimlenmesini diliyoruz.
Beril Zeynep Hacıosman, Berk Efe Altınal, Didem Dilge Yıldırım, Elif Çarpar, Elif Güneri Yöyen, Elif Mutlu, Esra Akcan, Fatih Bal, Fatma Biçer, Gizem Selcan Arslandoğdu, Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, Hasan Sezeroğlu, İlhan Bozkurt, Kahraman Güler, Merve Çalık, Mesut Yavuz, Nuşin Bilgin, Ömer Akgül, Onur Okan Demirci, Pelin Hazer, Rıdvan Üney, Sevcan Karakoç Demirkaya, Tuncay Barut Bu kitap; günümüzde en yaygın şekilde karşılaşılan vaka örneklerine yönelik klinik psikolojide kullanılan psikoterapi yöntemlerini güncel açıklamalarıyla sunmaktadır.
Kitap; psikoloji, psikolojik danışma ve rehberlik, aile danışmanlığı ve benzeri alanlarda çalışan ve psikoterapi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için geniş bir bilgi yelpazesini içermektedir. Danışman ya da terapiste; danışan veya hasta için yapılması gereken etkili teknikleri tanı ve tedavi ile birlikte ele alarak yol gösteren bu eser, terapi sürecini okuyucuya somut işlemlerle nitelikli bir şekilde sunmaktadır.
Terapi yöntemleri, hikâyeleştirilmeden, doğrudan ve etkili yöntem ve uygulama örnekleriyle detaylı bir şekilde verilmektedir. Bu sayede okuyucu, psikoterapi yöntemlerinin uygulanma aşamalarında nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda bilgi sahibi olmaktadır.
Her bir psikolog, psikoterapist; danışan karşısında “Ne yapabilirim?” sorusunun cevabını somut olarak bu eserde bulacak ve bu eser ile eğitim seminerlerinde zaman harcamadan ev ya da kütüphane ortamında klinik psikolojide kullanılan psikoterapi yöntemlerini öğrenme imkânına sahip olacaktır.
Volkan Demir Ruhsal bozuklukların yanında diğer tıbbi hastalıklarda da kanıta dayalı bir terapi yöntemi olan sanat terapisine olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Ruh sağlığı uzmanlarının sanat terapisine yönelik artan ilgisi bu alanda yazılan eser sayısının artmasına ilişkin bir gereksinim doğurmuştur. Bu kitapta, yalnız sanat terapisinin teorik temelleri değil aynı zamanda uygulamalı olarak tekniklerin nasıl kullanılacağının bilgisi de sunulmaktadır. Kitapta, sanat terapisinin temel kavramları ele alındıktan sonra klinik pratikte en çok karşılaşılan ruhsal bozukluklardan depresyon, kaygı, özgül fobi, somatik belirti bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, travma ve şizofreni tedavisinde sanat terapisinin uygulanmasına ilişkin bilgilere yer verilmiştir. Her bölümde, yazar tarafından takip edilen olgulardan uyarlanan örnekler sunulmuştur. Teorik ve pratiğin harmanlandığı bu kitabın, danışanlarını anlamaya ve hayatlarına dokunmaya kendisini adamış, sanatın iyileştirici gücü ile onlara yardım etmek isteyen tüm ruh sağlığı profesyonellerine katkı sağlaması dileğiyle…
Erhan Akın, Oğuzhan Yıldırım, Aykut Narin Masalların Terapötik Gücü adlı kitap, masalın büyüleyici yönünü ve insan yaşamına sunduğu benzersiz katkıyı farklı bir disiplinden incelemeyi amaçlamaktadır. Masalın binlerce yıl öncesindeki konumu ile modern çağdaki görünümünü bir arada inceleyerek özellikle masalın terapötik süreçteki uygulamalarından söz etmektedir.
Bu kitap, barındırdığı farklı masallar aracılığıyla çocuk, ergen ve yetişkinlik dönemindeki bireylerle çalışan ruh sağlığı profesyonellerine bir rehber görevi görebilir. Bunun yanında öğrencilerinin ve çocuklarının dilsel, ruhsal, duygusal, sosyal ve zekâ gelişimine fayda sağlamak isteyen eğitimcilerin ve ebeveynlerin masalı etkin şekilde kullanmasına destek sunabilir.
Masal ve psikoloji gibi çok sayıda ortak özelliğe sahip olan farklı iki disiplinin bir arada incelendiği ilk kaynaklardan biri olan kitabın hem masal ve edebiyat hem de psikoloji ve dil eğitimi alanına önemli katkılar sunacağı öngörülmektedir.
Masallar, yalnızca çocukları uyutmak için değil aynı zamanda yetişkinleri uyandırmak görevini de görür. Tolstoy'un da söylediği gibi “Bir insanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir”.
Yaşamın zorluklarına karşı uyanık kalabilmek dileği ile…
Cennet Şafak Öztürk Menopoz, kadın yaşamının üreme işlevlerini yitirdiği bir zamanıdır ve birçok bedensel ve ruhsal değişikliği beraberinde getirmektedir. Son yıllarda menopoz belirtileriyle baş etmede psikolojik yaklaşımların ön plana çıktığı görülmektedir. Bu kitap, psikodramayı menopoz belirtileriyle baş etmede kullanılabilecek bir psikolojik yaklaşım olarak sunmak üzere hazırlanmıştır. Kitapta; menopoza, menopoz belirtilerine, bu belirtileri kadınların nasıl gördüğüne, menopozda kullanılan çok çeşitli tedavi yaklaşımlarına, psikoterapiye, grup psikoterapisi olan psikodramaya ve menopoz belirtileriyle baş etmede psikodramanın kullanımına dair konular yer almıştır. Okuyucular, kitabın son bölümünde bir grup menopozal kadın ile gerçekleştirilen psikodrama grup çalışmasından çeşitli oturum örnekleri bulabilirler. Tüm bu yönleriyle kitap, menopoz ve psikodramaya yeni bir bakış açısıyla bakmak isteyen profesyonel meslek elamanlarının, kadınların ve konuya meraklı kişilerin ilgisini çekecektir.
Paul HOLMES, Marcia KARP, Michael WATSON, Routledge Moreno'dan bu yana psikodrama nasıl gelişti?
Psikodramayı bu kadar etkili bir grup psikoterapisi yöntemi yapan nedir?
J. L. Moreno psikodramanın öncü figürüdür. Fikirleri ve uygulamaları tüm psikoterapi alanında büyük bir etki yaratmıştır. Moreno'dan Bu Yana Psikodrama'da, çoğu Moreno'nun kendisi tarafından eğitilmiş olan ve uluslararasında tanınmış bir çok psikodrama uygulayıcısı, Moreno'nun 1974'teki ölümünden beri psikodrama yöntemi ve teorisindeki yenilikleri tartışıyor. Bu güçlü grup psikoterapisinin anahtar kavramlarını açıklıyor, terapistler olarak bu fikirlerin kendi uygulamalarını nasıl geliştirdiğini ve esin kaynağı olduğunu anlatıyor. Bu kitap J. L. Moreno'nun grup psikoterapisinin gelişimindeki yerine yeniden bir değerlendirme sağlıyor. Tüm psikodramatistlerin, grup psikoterapistlerinin ve ruh sağlığı alanında çalışan diğer profesyonellerin ilgisini çekecektir.
Gérard Ducourneau Bakıma yönelik uygulamalar ve yardım ilişkisi arasındaki sınırda yer alan müzik terapisi, hastanelerde ve pek çok sağlık biriminde (pediatri, gerontoloji, anestezi, diş hekimliği, vb.) yaygınlaşmaktadır. Ayrıca, çeşitli ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan psikoterapötik bir yöntemdir. Bilimsel temellere dayalı bir disiplin olarak dünya çapında kabul görmesine katkıda bulunan ülkelerden birinin de Fransa olduğu göz önünde bulundurularak, bu alana yıllarını adamış olan Gérard Ducourneau'nun tarihsel kaynak ve profesyonel günlük niteliğindeki yapıtı, Türkçeye kazandırılmıştır. Sağlık uzmanlarının, terapistlerin, öğrencilerin, kısaca konuya ilgi ve merak besleyen herkesin yararlanabileceği bu kılavuz, ilk Türkçe baskısıyla karşınızda.
Ayşe Kaya Göktepe Tarihsel geçmişimize baktığımızda çeşitli toplulukların, benliğimizin en güçlü yanı olan duyguları ifade etmek için bir sanat formu olarak müziğe başvurdu­ğunu görmekteyiz. Müziğin dinî duyguların bir ifade biçimi olarak tercih edilmesi de karşımıza çıkan bir diğer durumdur. Yahudilik, Hristiyanlık dinlerinde ve çeşitli grupların (Süryani, Rum, Ermeni, Presbiteryen) dinî geleneklerinde müzikal uygu­lamalar göze çarparken İslam dini ve Türkiye özelinde beş vakit okunan ezan, hac ve umre ibadeti esnasında melodik ton ile söylenen tesbihat, Mevlevi tarikatının sema ayinleri, müziğin ve dinin günlük yaşamda iç içe geçmiş formlarına birer örnektir. Tolstoy'a göre ”Sanat, ne keyiftir ne avuntu ne de eğlence; sanat, yüce bir iştir. Sanat insan yaşamında bilinçli bilgiyi duygulara aktaran organdır”. Gerek kolektif dinî değerlerin taşıyıcısı olarak gerekse dinî tecrübe im­kânı sunması bakımından psikoloji ile iç içe geçmiş dinî müziğin insan psikolojisi üzerinde meydana getirdiği etkiler, merak uyandırıcı niteliktedir. Bu yüzden iç içe geçmiş olan din ve psikoloji ilişkisinden hareketle dinî içerikli müziğin uzun süreli bir müzik terapi çalışmasına konu edinilme­si, bu çalışmayı özgün kılan niteliklerden birisidir.
Bu çalışmada; müzik terapinin hem Avrupa'da hem de Türkiye'de gelişim tarihçesi, müzik terapide kullanılan yaklaşım ve modeller, müzik terapi yöntemleri ve uygulama prensipleri detaylı bir biçimde işlenmektedir. Literatürdeki güncel araştırma bulguları ışığında müzik terapinin etkileri ve kullanım alanları incelenmektedir. Ayrıca müzik terapi konusuna ilişkin geniş bilgiler sunmasının yanı sıra müzik terapi ve din ilişkisi ile dinî içerikli müzik terapi konusunda dünyada ve Türkiye'de yapılmış güncel araştırmalara yer verilmesi, bu çalışmayı özgün kılan niteliklerinden bir diğeridir.
Susan C. Gardstrom, James Hiller Bu kitap, Müzik terapinin dört ana yönteminden biri olan "doğaçlama"nın seçimi, planlanması ve uygulanmasıyla ilgili bazı prosedürel değerlendirmeleri ve kararları özetlemektedir. Bu prosedürel tavsiyeler, yazarların klinik müzik doğaçlamadaki eğitimlerine, onlarca yıllık klinik, öğretim ve danışmanlık deneyimleri ve profesyonel literatürde tarif edildiği gibi doğaçlama prosedürleri sentezlerine dayanmaktadır.
Eğitimdeki müzik terapistler, müzik terapi eğitim ve öğretim programlarında öğreten ve denetleyen kişiler ve klinik müzik doğaçlamadaki klinik uygulamalarına dâhil etmek isteyen müzik terapistler tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış olan bu kitap; müzik terapistlerinin, klinik uygulamada müziği bazen danışanın önceden belirlenmiş, müzikal olmayan amaçları başarmasına yönelik bir araç olarak ve diğer zamanlarda terapötik sorunların aydınlığa çıktığı ve daha ileri araştırıldığı bir ortam olarak kullanmak gibi çeşitli yönelimleri benimsediği gerçeğini dikkate alır. Her çalışma şekli, klinik müzik doğaçlama ile ilgili kendi prosedürel değerlendirmelerini ve kararlarını önerir.
Konuyla ilgili olanların gelişimlerinde katkısının olması, kanıta dayalı müzik terapi uygulamalarında yol göstermesi dileğiyle...
Kenneth E. Bruscia Müzik terapi kendine özgü metotları, terminolojisi, sınırları, çalışma alanları, eğitim programları, pratisyenleri, gereklilikleri, sorunları vb. bileşenleriyle başlı başına büyük bir disiplindir. Batı dünyasında profesyonel veya amatör merakın yönlendirmesiyle bu disiplinle karşılaşan pek çok kimsenin öncelikli olarak müzik terapinin tanımlanması aşamasında edindiği bir başvuru kaynağı olan bu kitap, 1970'lerden itibaren Bruscia'nın müzik terapiyi tanımlama arzusuyla çıktığı yolun bir sonucudur. Bu kitapta müzik terapiye ilişkin çok şey bulacaksınız; ancak hangi makamın ya da tonun hangi hastalığa iyi geldiği, insanların hangi müziği dinleyerek kanseri yeneceği, ya da hamilelerin hangi müzikleri dinlediklerinde bebeklerinin dahi olabileceği gibi soruların cevapları ne bu kitapta ne de müzik terapi disiplininde bulunur. Aksine bu kitap, vibroakustik terapi, tıpta veya terapide müziğin kullanımı, müzik eğitimi ve müzik terapi disiplini arasındaki farkları gösteren temel bir kaynaktır. Elinizdeki bu çalışma, çok disiplinli bir alan olan müzik terapiye giriş aşamasında en önemli eserlerden birisi olarak, dünyada satıldığı tüm ülkelerde olduğu şekliyle ülkemizde de hem doktorlar, hemşireler, psikolojik danışmanlar gibi sağlık çalışanlarına, hem müzik alanında çalışanlara, hem de konuya ilgi duyan herkese hitap eder. Böyle bir kitabı kaleme aldığı için Kenneth E. Bruscia'ya ne kadar teşekkür etsek azdır.
Fahri Sezer Ruhun gıdası olarak adlandırılan müzik, tarih boyunca fizyolojik ve psikolojik sorunların tedavisinde kullanılmış ve tedavi uygulamalarının merkezinde yer almıştır. Türk-İslam tarihinde de önemli bir tedavi yöntemi olarak benimsenen müzikten ve onun tedavi edici gücünden yararlanılmış, sağlık merkezleri inşa edilmiştir. Müzik, Türk-İslam tarihinde, yirminci yüzyıla kadar büyük önem verilerek tedavi amaçlı kullanılmış olmasına karşın son yüz yılda Türkiye'de layık olduğu değeri yeteri kadar görememiştir. Müzikle tedavi alanında dünyadaki çalışmalara yol göstermiş bilim adamlarını yetiştirmiş ve müzikle tedavinin uygulandığı hastaneler inşa etmiş bir bilimsel tecrübeye sahip olmamıza karşın yakın tarihimizde bu alana yeterli değerin verilememesi bu kitabın hazırlanmasında motive edici bir rol üstlenmiştir. Müziğin tedavi edici rolünün ve psikolojik etkilerinin, kullanılan teknik ve modellerin neler olduğunun anlatılmaya çalışıldığı bu kitap; rehberlik ve psikolojik danışma alanındaki uzmanlara, psikologlara, sağlık çalışanlarına faydalı olması temennisi ile hazırlanmıştır.

Ayçin Ezgi Önel, Ayla Kaya, Ayşegül İşler, Berhan Akdağ, Birgül Erdoğan, Cansu Güler, Didem Yüksel Yılmaz, Dilek Ergin, Dilek Zengin, Duygu Altuntaş, Duygu Karaaslan, Ece Mutlu Satıl, Emine Efe, Emine Zahide Özdemir, Ender Durualp, Esin Keskin, Esra Ardahan Akgül, Fahriye Pazarcıkcı, Fatma Taş Arslan, Figen Yardımcı, Gülçin Özalp Gerçeker, Gülsenay Taş Soylu, Hasret Yağmur Sevinç Akın, Hatice Yıldırım Sarı, İlknur Bektaş, Leyla Baysan Arabacı, Merve Aşkın Ceran, Merve Gümüş, Murat Bektaş, Naime Altay, Nesrin Şen Celasin, Nilay Kayhan, Nurdan Akçay Didişen, Pelin Pistav Akmeşe, Perihan Turhan Gürbüz, Pınar Doğan, Rüveyda Kurnaz, Seda Ardahan Sevgili, Seher Sarıkaya Karabudak, Selin Demirbağ, Serap Yıldırım, Sibel Küçükoğlu, Siğnem Anol, Şadiye Dur Çocukluk döneminde hastaneye yatmak, çocuk için hastane ortamı, tanımadığı insanlar, ne anlama geldiğini bilmediği ve bazen de canını acıtan uygulamalar nedeniyle korkutucu bir yaşam deneyimine dönüşebilir. Bu nedenle hastaneye yatışın olumsuz etkilerini azaltmak için çocuk ve ailenin bu sürece hazırlanması ve desteklenmesi önemlidir. Çocukla güvene dayalı bir ilişki kurmak, işlemler hakkında bilgilendirmek, duygularını ifade etmesine izin vermek, başa çıkma stratejilerini öğretmek ve desteklemek gerekir. Bu amaca ulaşabilmenin en temel yolu, çocukluğun yaşamsal bir parçası olan oyundur. Bebeklik döneminde göz teması, sesleri taklit etme ve gülümseme yoluyla başlayan oyun çocuk büyüdükçe gelişimini destekleyen becerileri öğrenmeye ve uygulamaya dönüşür. Oyun; motor, sosyal-duygusal, dil, biliş ve uyumlu davranış gibi çoklu gelişim alanlarını desteklemek için temeldir. “Terapötik Oyun” diğer bir adıyla “Tedavi Edici Oyun”; hastaneye yatan çocukların fiziksel ve psikolojik travmalarını gideren, hastane ortamına uyumunu sağlayan, tedavi veya girişimlere yönelik kendilerini ifade etmesini ve sağlık profesyonelleri tarafından değerlendirilmesini içeren, çocuğun pozitif baş etme stratejileri geliştirmesi için kullanılan bir oyun modelidir.
Bu kitap, oyunun terapötik gücünü çocuk ve ergen sağlığı bakımına entegre ederek gelişimsel açıdan duyarlı sağlık bakım uygulamalarını desteklemeye yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Multidisipliner bir yaklaşım kullanılan ve tüm içeriği ile size hastanede yatan çocuğa yaklaşımınızda oyunun gücünden nasıl yararlanacağınız konusunda rehberlik edecek kitabın, çocukların iyileşmesine katkıda bulunması dileğiyle...
Deniz Altınay Psikodrama Grup Psikoterapisi ve Sosyodrama Sistemi, yüzyılın en önemli psikoterapi kuramlarından birisi olarak tedavide, sanatta, eğitim sistemleri içinde ve hayatın her alanında alt alanlar yaratarak uzmanlaşmaya yönelmiştir. Psikodrama alanındaki önemli gelişmeleri etraflıca anlatmayı ve sergilemeyi amaçlayan bu kitap, nöropsikodrama, deprem ve benzeri afetler, duygusal travmalar, aile ve çiftler arasındaki sorunlar ve farklı gelişenlerin tedavisi gibi önemli bölümleri kapsamaktadır. Psikodramanın değişen karakteri ile ilgili David Kipper'ın makalesini ve ona cevaben Zerka Moreno'nun yazısını da kitapta bulabilirsiniz.
Her biri kendi alanında uzmanlıklarını geliştirip İstanbul Psikodrama Enstitüsü ve İstanbul Uluslararası Zerka Moreno Enstitüsü eğitimlerini tamamlayan yazarların katkılarıyla oluşan bu kitap, psikodramanın genişleyerek yayıldığı yaşam alanlarının kapılarını aralayan zengin bir kaynak olma niteliğindedir.
Şennur Günay Aksoy Psikodrama, bireylerin yaşadığı sorunları grup içinde sahneleyerek derin bir farkındalık ve dönüşüm sürecine girmelerini sağlayan güçlü bir terapi yöntemidir. Eğitici ve etkileyici bir psikodrama rehberi olan "Psikiyatri Hemşirelerinde Psikodrama Uygulaması" kitabı Dr. Psikolog Şennur Günay Aksoy tarafından kaleme alınmıştır.
Kitap, psikiyatri hemşireliği ve psikodrama hakkında genel ve tanımlayıcı bilgilerin yanında bir psikiyatri hastanesinde çalışan hemşirelerden oluşan grupla yapılan psikodrama uygulamasının tüm aşamalarını içermektedir. Psikodramanın temel prensiplerini anlamak isteyenler için kapsamlı bir kaynaktır.
Psikodramayı sadece bir terapi tekniği olarak değil aynı zamanda bir kişisel gelişim aracı olarak ele alan Aksoy, okuyucuları, dramatik rol oyunları, grup etkileşimi ve yaratıcı ifade teknikleri aracılığıyla içsel dünyalarına bir keşif yolculuğuna çıkmaya davet ediyor. Aksoy, psikodramanın insanların duygusal zenginleşmesine, kendilerini daha iyi anlamalarına ve ilişkilerini güçlendirmelerine nasıl yardımcı olduğunu açıklayarak bu terapi yöntemini grup katılımcılarının yaşamdan getirdikleri somut örneklerle destekliyor.
Yazar bu kitabı, üniversitelerde verilen Psikodrama derslerinde bir uygulama rehberi olabilmesi için kaleme almıştır. Kitap aynı zamanda, psikodramayı profesyonel olarak uygulamak isteyenlere pratik rehberlik sunuyor. Aksoy, psikodrama oturumlarını planlama, grup dinamikleri yönetme ve duygusal güvenliği sağlama konularında detaylı bilgiler sunarak bu alanda çalışanlara kılavuzluk ediyor.
Aksoy'un akıcı üslubu ve derinlemesine içgörüleri, bu kitabı sadece psikodramaya giriş yapmak isteyenler için değil aynı zamanda bu alanda deneyime sahip olanlar için de değerli bir kaynak hâline getiriyor. Bu kitap, psikodrama meraklılarına, derinlemesine çalışan bu terapi yöntemini anlamanın ve uygulamanın kapılarını aralıyor.
Yıldırım B. Doğan Tıp öğrencisi ve tıpta uzmanlık öğrencisinin eğitimi sırasında zorlandığı ya da zorlanacağını düşündüğü tek klinik dal psikiyatridir. Hasta ile iletişim kurma, hastaya nasıl sorarsa bilgi alabileceği ve hastayı nasıl muayene edeceği soruları onu zorlamaktadır. Mideyi çaydanlığa, kalbi pompaya benzeterek zihninde görsel bir şema oluşturarak beden işleyişini anlayabilmektedir. Psikiyatri alanında benzer bir zihinsel şema oluşturması olanaksızdır. Ona farklı gelebilecek yeni öğrenmelere gerek duymaktadır. Şöyle ki; hasta ile nasıl ilişki kuracağı nasıl konuşacağı ve nasıl muayene edeceği soruları önceden yanıtlansın ister.
Bu kitap, aranan yanıtları kapsayan bir çalışmanın ürünüdür. Kitabın yazarı tıp fakültesi öğretim üyesi, emekli bir ruh hekimidir. Çalıştığı kurumda tıp öğrencilerine ve uzmanlık öğrencilerine yıllarca hasta hekim ilişkisi, öyküleme ve muayene dersini vermiştir. Yayınevimizin hekimlerin hizmetine sunduğu bu kitap, alanında örneği sayıca az olanlardan biridir. Bu nedenle önemli bir boşluğu dolduracağı ümidini taşıyoruz.
Deniz Altınay Psikodrama Grup Psikoterapisi, yüzyılın en önemli psikoterapi kuramlarından ve sistemlerinden birisidir. Psikoterapinin yanı sıra eğitimde, iş dünyasında ve tiyatroda önemli uygulama alanları bulur. Bu kitap; Psikodrama Grup Psikoterapsi içinde kullanılan 450 ısınma oyunu, yardımcı teknikler ve çocuk psikodraması oyunları, süpervizyon teknikleri ve teknik analiz gibi geniş bir içeriği kapsamaktadır. Grup psikoterapistleri, çocuk ile çalışan uzmanlar, oyun terapistleri, psikolojik danışmanlar, öğretmenler kendi alanlarıyla sınırlı kalmak üzere bu tekniklerden yaygın olarak yararlanmakta, eğitim uzmanları okullarda ve şirketlerde ısınma çalışmaları için bu oyunlara başvurmaktadırlar. Rehberlik programları bu kitaptan alıntılar yapmaktadır. Yaşayarak, deneyimleyerek öğrenmenin hedeflendiği eylem metotları ile yapılan tüm çalışmalar için de yararlanılabilecek olan bu oyunlar içerisinde bir çok alt temaya odaklanmış farklı çalışmalar bulunmaktadır. İstanbul Psikodrama Enstitüsü Başkanı Deniz Altınay'ın bu kitabı, Psikodrama Terapistlerinin olduğu kadar alandaki tüm uzmanların el kitabı niteliğindedir.
Zerka T. Moreno, Leif Dag Blomkvist, Thomas Rützel, Routledge İnsanın sadece hasta olan yanıyla değil aynı zamanda ve belki daha fazla sağlıklı olan yanıyla da ilgilenen psikodrama, insana, her anını yeni bir gerçeklik kazandırarak yeniden yaratma cesareti, güveni ve becerisi sağlamaktadır. Her yeni anı yaratma serüveni dış nesnel gerçeklikten hareketle başlasa da J.L. Moreno'nun dâhiyane buluşu artı gerçeklik düzleminde oluşmaktadır. Artı gerçekliği deneyimleyen her insanın söylediği gibi "hayal bile edemediği hayallerini yaşama" olanağı sunan bu önemli kavramla ilgili ne yazık ki çok az yazılmıştır. Türkçemizde ise "Artı Gerçeklik ve İyileştirme Sanatı" bu konudaki ilk kitaptır.
Ayrıca "Artı Gerçeklik ve İyileştirme Sanatı"nda psikodramada temel olan "zaman ve ölüm", "mizah" gibi daha önce hemen hiç değinilmemiş ya da çok az değinilmiş pek çok konu yer almaktadır.
J.L. Moreno'nun, hem yaşam hem de çalışma arkadaşı olan Zerka T. Moreno, Zerka T. Moreno'nun öğrencisi Leif Dag Blomkvist ve onun öğrencisi Thomas Rützel'in yazdığı bu kitap, oldukça akıcı ve sürükleyici biçim ve içeriği ile sadece psikodramatistler değil aynı zamanda konuya ilgi duyan pek çok insan için başucu kaynak niteliğindedir.
Deniz Altınay Psikodrama Grup Psikoterapisi, Türkiye'de ve dünyada yüzyılın ön önemli ana akım psikoterapi ekollerinden birisidir. Üç kozmik olgudan -yaratıcılık, spontanite ve eylem- temel alan bu sistem an felsefesi ışığında bireyden topluma kadar geniş bir yelpazede uygulama alanı bulmaktadır. Tüm grup psikoterapistleri için bir el kitabı olan kapsamlı bu çalışma aynı zamanda alanı tanımak isteyen öğrenciler ve diğer uzmanlar için bir temel el kitabı niteliğindedir. Kitap, psikodramatik kuramlar, temel felsefeler, anahtar kavramlar, toplumsal müdahale biçimleri, travmalarla çalışma sistemleri gibi geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Grup psikoterapisi dışında eğitim, tiyatro ve iş dünyasına kadar uzanan zengin bir kullanım alanının kapılarını okuyucuya açmaktadır. Yaratıcı insanın spontan eylemlerinin anda kalarak ortaya çıkışı, ruh sağlığının ve geleceğe kalacak olanların süreçlerinin tanımıdır.
Deniz Şarlak • Günlük yaşamınızda hiç fark etmeden bazı tuzaklara nasıl ve neden düştüğünüz konusunda bilinçlenmek,
• Kendinizi tanımak ve bireysel gelişiminizi hızlandırmak,
• Geçmişin yüklerinden ve duygusal kirlerinden arınmak,
• Kişilik özelliklerinizi geliştirmek (Kişiliğinizdeki kuşkuculuk, çekingenlik, kontrolcülük, duygu denetimsizliği ve bağımlılık),
• Psikolojik kökenli bedensel yakınmalarınızdan kurtulmak,
• Anne baba rollerinizi yeniden gözden geçirmek,
• Eş ve evlilik çatışmalarını çözmek,
• İlişkilerinizi düzenlemek,
• Stresinizle başa çıkmak,
• İnsanları derinden anlamak ve etkin dinleme yeteneği kazanmak istiyorsanız psikodrama yolculuğuna yelken açmalısınız…
Marcia Karp - Paul Holmes - Kate Bradshaw Tauvon,Routlıdge Bu kitap; kendi duygularımızı yaşayabilme, yakınlaşabilme ve deneyimlerimizi yaşamlarımıza taşıyabilmemize yardım eden psikodrama hakkında yazılmış bir başucu kitabıdır.
Kitapla yolculuğunuza psikodramanın unsurları ve bir psikodrama oturumunun aşamalarını anlatan giriş bölümü ile başlarken, kendinizi Moreno'nun bu tedavi modelini ortaya koymasına yol açan etmenleri anlamaya ve “Bir hiç miyim, yoksa Tanrı mı?” gibi kışkırtıcı sorusunun somut olmayan anlamını kavramaya çalışırken bulacaksınız. Geçmişin değerlerini tanımak ve anlamak adına yeniden karşılaşmaların yaratıcılık ve spontanlıkla bağlantısına, ortak bilinç-bilinçdışı ile yaşadığımız dünyayı birlikte oluşturma sevdasına dalacaksınız. Psikodrama oturumunun ilk aşaması olan ısınmanın aslında hayatımızın her aşamasında olduğu gibi, drama sahnesinde de yüklendiğimiz, tuttuğumuz ya da fırlatıverdiğimiz şeyleri aydınlatan, görünmezi görünür kılan bir unsur olduğunu yakalayacaksınız. Sahneye çıkan başoyuncunun eşleme, rol değiştirme, ayna, iç konuşma gibi psikodrama teknikleriyle kendi dramasını canlandırırken, bir çocuğun büyümesi gibi giderek olgunlaştığına tanık olacaksınız. Tıpkı Zerka Moreno'nun yazdığı gibi okurken bu “esin kaynağı”na ısınacak, yeni şeyler öğrenecek ve birçok soru sormaya ve yeniden yeniden kendinizin farklı yönlerini sorgulamaya başlayacaksınız.
Bu kitap, konuyu bilmeyene bir başlangıç sağladığı gibi, konuya yakın olanlar için de bir esin kaynağı olmaktadır ve psikodrama dünyası için bir rehberdir.
Nalan Kalkan Oğuzhanoğlu Enstitümüz eğiticilerinin üstlenmiş olduğu ve çok sayıda psikodrama kitabının Türkçeye çevrilmesi sürecinde oluşan sözcük havuzu bu kitabın temelini oluşturmuştur. Psikodrama sınırları içinde açıklanma gereksinimi duyulan sözcükler, yorumlarıyla birlikte çözümlenmeye çalışılmış ve sayfalardaki yerini almıştır.
Bu sözlük, daha basılırken eskimeye yol alacaktır ama umarım yenilenme ve düzeltmelerle giderek daha kapsamlı temel bir kaynağa dönüşmeye öncülük edecektir.
Odise Vuçinas, Rumeysa Akgün Çocukluk çağlarımızda, gençlik dönemlerimizde, evliliğimizde, iş yaşantımızda, yaşlılık zamanlarımızda, okulda, mahallemizde hem günlük yaşantımızın hem de sorumluluklarımızın bize biçtiği roller nedeniyle pek çok deneyimi tecrübe ediyoruz ve her bir deneyim bizde olumlu veya olumsuz etkiler bırakıyor. Kimi zaman bilinçli olarak ve bazen de kontrol edemediğimiz bir biçimde farklı tercihlerin içine sürüklenebiliyoruz. Psikodrama işte bu olma hâllerinden doğan duygu durumları üzerinden iz sürerek içimize doğru seyahat etmenin bir yoludur.
Moreno'dan günümüze kadar kullanılan psikodrama, ülkemizde henüz hak ettiği yeri bulamamış olsa da günümüzde en etkili psikoterapi yöntemlerinden birisidir. Herkesin rahatça okuyabilmesini ve psikodramayı daha yakından tanıyabilmesini hedeflediğimiz bu kitap, dört bölümden oluşmaktadır.
İlk bölümde, psikodramanın tanımlanmasını, aşamalarını ve tekniklerini; ikinci bölümde, psikodrama türlerinden olan yaşantı grubunun nasıl oluştuğunu ve özelliklerini ele aldık. Kitabımızın üçüncü bölümünde, bir yaşantı grubunu deneyimleyen bireylerin yaşantı grubu süreçlerini ve onlarla yapılan görüşmelere ilişkin bilgilere yer verdik. Dördüncü bölümde ise yaşantı grubuna katılanların psikodramaya ilişkin deneyimlerine tanıklık edeceğiz.
Geminin rotasını kendimize çeviriyoruz sevgili okuyucular. Yelkenler fora!.
Zoran Djuric, Jasna Veljkovic ve Miomir Tomic Psikodrama - Yeni Başlayanlar İçin Bir Rehber kitabının dilimize kazandırılması, psikodramanın ülkemizde yol alışının önemli bir aşamasının müjdecisidir… Psikodramaya yeni başlayanlar için iyi bir rehber olan bu kitap, “Psikodrama nedir?” diyenler için somut bir cevap vermektedir.
Kitap, okurları Moreno'nun terim ve teknikleri geliştirdiği yıllarda dünyada neler olduğunu düşünmeye davet ediyor. Çünkü psikodramanın oluşma ve gelişmesi, iki büyük dünya savaşı sonrasında yıkımların onarılması döneminde gerçekleşmiştir.
Kitabın sadeliği, kısa bir metin içine temel kavramların sığdırılması ve bir çizgi roman şeklinde psikodrama seanslarının sunulması, kitaba bir başucu kitabı olma niteliği kazandırmaktadır.
Günümüzde ülkemizde ve dünyada süren yıkıcılığa karşı yapıcı bir güç oluşturma sürecinde faydalı olması dileğiyle…
Clark BAIM - Jorge BURMEISTER - Manuela MACIEL, Routledge Psikodrama, Jacob Levi Moreno tarafından, 21. yy’ın başlarında geliştirilmiş bir psikoterapi yöntemidir. Özellikle ilişkiler üzerine yaptığı vurgu ile psikiyatride öncü bir akım olmuştur. Psikanalize benzer şekilde psikodrama da sadece ruhsal bozukluklarla ilgilenmekle kalmaz, bireyin çocukluktan başlayan gelişim çizgisini izleyerek onun sağlığını konu eder. Özellikle yaratıcılığa yaptığı vurgu ile psikodrama neredeyse ayırt edici bir nitelik taşır. Bireylerin nasıl hasta olduklarından çok nasıl yaratıcı olup eski ve yeni sorunlarına yeni çözümler getirebilecekleri ile ilgilenir. Psikodrama normallikten çok bunun ötesindeki yaratıcılığı hedefler. Bir uzantısı olan sosyodrama ile de toplumsal dinamikleri araştırıp geliştirir.
Ülkemizde psikodrama eğitimi hareketi 1980'lerde Prof. Dr. Abdülkadir Özbek öncülüğünde Avrupalı meslektaşları ile iş birliği içinde başlamış ve gelişmiştir. 1990'larda mezunlar verilmeye başlanmıştır. Tarihin ilk şifa merkezleri olan Asklepion'ların en ünlülerinden olan Bergama Asklepion'u, her yıl mayıs ayında gerçekleşen Grup Psikoterapileri Kongresi aracılığıyla, yüzlerce psikodramatisti ve psikodrama öğrencisini buluştur-maktadır.
Psikodrama dünyanın pek çok ülkesinde binlerce uygulamacı tarafından uygulanmaktadır. Bu cildin editörleri alandaki son yenilikleri açıklamak ve araştırmak için sekiz Avrupa ülkesi, Güney Amerika, Avustralya, İsrail ve ABD’den yapılan katkıları bir araya getirmektedir. Bunlar, psikodramanın, psikoterapinin gelişimine nasıl katkıda bulunduğunu incelemekte, diğer terapilere belirgin etki yapmış olan psikodrama kavramlarını tanıtmaktadır. Bu kavramlar içinde, rol kuramını, karşılaştırmayı, ortak bilinç dışını, sosyal atomu, sosyometriyi, eylem araştırmasını, grup psikoterapisini, spontanlık ve yaratıcılık döngüsünü, oyunu, şimdi ve buradaki anın önemini ve ilişkili pek çok kavram ve tekniği sayabiliriz.
Bu kitap, psikodrama alanındaki öğrenci, uzman ve eğiticilerin; psikoterapi, danışmanlık, psikoloji ve psikiyatri alanlarındaki uzmanların oldukça ilgisini çekecektir.
Aysın Turpoğlu Çelik, Banu Akman, Bilun Armağan, Cumhur Amasyalı, Deniz Altınay, Ece Cengizalp Adanalı, Esra Bilik, Fulya Kuter, Harika Özel, Meral Yıldırım Keskin, Mine Baş Görgün, Neşe Karabekir, Seda Tatar, Şeref Algur, Tuba Ceritoğlu Çarpa Yüzyılın en önemli psikoterapi kuramlarından olan Psikodrama Grup Psikoterapisi alana büyük katkılar sağlamaktadır. Enstitü Başkanı Deniz Altınay’ın İstanbul Psikodrama Enstitüsünden mezun olan psikodrama terapistleri ile birlikte hazırladığı bu kitapta, çok farklı alanlarda psikodramanın nasıl bir yaklaşım ile uygulanabildiği ve ne denli başarılı sonuçlar alındığı gösterilmektedir. Tangodrama, Psikodramada Amputasyon Travması, Tasavvuf ve Psikodrama, Doğum Psikodraması, Psikodrama ve Aleksitimi, Psikodramada Obezite ve Genososyogram gibi çok çeşitli bölümlerin yer aldığı kitap, okuyucuyu zenginleştirecek niteliktedir. Bu kitap; alanda çalışan bireysel ve grup psikoterapisi uzmanlarına, çocuk yetiştiren anne babalara, iletişim bilimcilere, öğretmenlere ve okul yöneticilerine yönelik önemli bir kaynak niteliğindedir.
Hannes Krall, Jutta Fürst, Pierre Fontaine Psikoterapi ve eğitimdeki profesyonel gelişim ve öğrenme sürecinde süpervizyon temel bir rol oynar. Süpervizyonda yüksek kalite eğitimin can alıcı bir parçasıdır. Süpervizyon eğitilenleri desteklemek ve yönlendirmenin yanı sıra pratik ve teoride, teknik ve yöntemsel normlarda, etik meselelerde ve araştırma ve değerlendirmede güvenilir bir başvuru noktası olmalıdır. Bu yüzden bu kitabın ana hedefi farklı ülkelerde süpervizörlerle eğitilenler arasındaki psikodramada süpervizyon yöntemlerini paylaşma ve ileri tartışma ve gelişmeyi tetiklemektir.
Peter Felix KELLERMAN ‘Bu kitabı alın! Bu kitap,psikodrama üzerine, alanda az sayıda olan gerçek bilim adamlarından biri tarafından yazılmış mükemmel bir kitaptır. J.L Moreno’nun çalışmaları, Kellermann’ın çabalarıyla psikodramatik kurama ilişkin titiz ve özgün çözümlemelerle üretken bir biçimde açımlanmıştır. Kitabın içindeki Psikodrama Yöneticisi Uygulama Çizelgesi özellikle yararlı bir katkıdır…bu kitabı mutlaka alın.’
MarciaKarp,BPA Dergisi

Ustalıklı ve son derecede özgün içeriği ile, bu kitap yalnızca psikodrama terapisine derinlikli bir kavramsal alt yapı getirmekle kalmayıp, aynı zamanda Kellermann’ıpsikodramanın temelleri üzerinde düşünce üreten az sayıdaki özel ve değerli kişilerden biri olarak öne çıkaracaktır.
JonathanD.Moreno,Ph.D Önsöz’den
‘... bu kitap tanımlama ve uygulamada karşılaştıkları bağlamlar açısından, psikodramatistler ve benzer biçimde çalışan diğer psikoterapistler… genelde sanat terapistleri ve özelde drama terapistlerine yöneliktir.
SueJennings,Groupwork
Peter FelixKellermann, Ph.D., klinik psikolog ve psikodrama ve sosyodrama alanında uluslararası çalışan bir eğiticidir.Kendisi ASGPP üyesidir(Zeka T. Moreno Ödülü 1993) ve 1998-2000 yılları arasında lAGPpsikodrama biriminin başkanlığını yürütmüştür.Kendisi İsveç, Stokholm doğumludur ancak 1980’den beri İsrail, Kudüs’te yaşamaktadır.Psikodrama,sosyodrama ve bağlantılı konularda pek çok makalesi yanında Sosyodrama ve Kollektif Travma (2006) ve ortak editörü olduğu Travmadan Sağ Kalanlarla Psikodrama (2000) adlı kitapların yazarıdır.Kendisi İsrail’de Nazi’lerin yaptığı Musevi Katliamı mağdurları ve ailelerine yönelik bir sağaltım merkezi olan AMCHA’da 1996-2000 yılları arasında şef klinik psikolog ve 2001-2004 yılları arasında Yönetici Başkan olarak çalışmıştır.
Başak Öksüzler, Ceren Gökdağ, Elçin Yorulmaz, Ezgi Göcek Yorulmaz, Gamze Gültekin, Gülay Dirik, Melikenaz Yalçın, Nesibe Olgun Kaval, Nimet Serap Görgü-Akçay, Özge Erarslan, Pelin Bintaş Zörer, Seda Sapmaz Yurtsever, Seda Tokgünaydın Arıtürk, Sedef Tulum-Akbulut, Servet Kaçar Başaran, Sıla Derin, Umut Çıvgın, Zeynep Erdoğan Yıldırım Psikoterapi, geçmişten bu yana gizemini koruyan dikkat çekici bir alandır. Klinik psikologlar başta olmak üzere psikiyatri, sosyal hizmetler, psikiyatri hemşireliği, psikolojik danışmanlık ve rehberlik gibi birçok meslek dalının ilgi alanına giren bu alan ile ilgili uzun yıllardır pek çok farklı görüş öne sürülmüş ve hararetli tartışmalara yol açmıştır; hatta bu konuda bugüne kadar milyonlarca bilimsel çalışma yürütülmüştür. Büyük ihtimalle psikoterapi alanındaki bu hareketlilik önümüzdeki yıllarda da devam edecektir.
Günümüz dünyasında gelişmeler çok hızlı yaşanmaktadır; bu değişimden psikoterapi alanı da payını almaktadır. Artık sadece divana uzanıp çocukluğunu anlatma algısının ötesinde psikoterapi alanı, artık farklı türdeki tartışmaları ve değişimleri olanca canlılığıyla yaşamakta ve yansıtmaktadır. Bu kitap ile dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleşen bu tartışmaları, klinik psikologların gözünden bir çatı altında toplamak hedeflenmiştir. Kitapta psikoterapi alanındaki güncel bilimsel araştırma yöntemleri başta olmak üzere teknolojinin ve internetin psikoterapiye yansımalarına, anormalin ötesine geçerek olumluya odaklanan pozitif klinik psikolojiye, sağlık kuruluşlarında uygulanan psikoterapi müdahalelerine, hangi psikoterapi yaklaşımının hangi durumlarda etkili olduğuna, herhangi bir uzmana gereksinim duymadan uygulanan kendine yardım araçlarına kadar zengin içerikte farklı konulara dair açıklamalar ve son dönem bilimsel araştırmalardan örnekler bulabilirsiniz. Psikoterapi ile ilgili gelişmeleri takip eden, bu alana dair güncel konuları öğrenmeye istekli ve meraklı kişiler için hazırlanan “Psikoterapide Güncel Konular” kitabı, hem mesleki hem de kişisel yaşamınız için başlangıç niteliğinde önemli bir kaynak olacaktır.
Şule İzgi Şahin Yarına kim kalacak? Yaşamını anlamlı hâle getiren, kendi varoluşsal sorumluluğu içinde kendinden dünyaya yaratıcı bir iz bırakan, yarına kalacak. İşte Romandrama ile, romanların “söz”ünü Psikodrama’nın “eylem”i ile aynı çatı altında bütünleştiren kişiler, sıkıştıkları gündelik yaşam ritüelleri içinde koptukları varoluşlarına, kendileriyle kurdukları en değerli bağ olan içgörü kazanımı ile psikoterapötik iyileşme ve yaratıcı yazma cesareti ile dönerler ve yarına bir iz bırakırlar.
Yarına kalmak; insanlığın varoluşsal ve en temel teması olarak kısa yaşamı kalıcı ve anlamlı hâle getirme arzusundan güç alır ve şekillenir. Unutamadığımız romanlar, karakterler ya da sahneler vardır. Kiminde hayatın anlamını buluruz, kimini yeniden kaleme almak isteriz. Binbir Gece Masalları’nın gücü, Şehrazat'ın her akşam yeniden yarattığı öykülerindeki ustalıklı anlatıcılığından gelir. Ne kadar derin ve ne kadar psikolojik donanımımız varsa o kadar karşı tarafın yüreğinde bir yer ediniriz ve bir o kadar da kendi yüreğimizi fark ederiz ve kendi izimizi yarına bırakırız. Kişiler unutamadıkları romanlar aracılığıyla kendi hayatlarında aksayan, değiştirmek istedikleri ancak çok da farkına varmadıkları bir sürecin varlığını idrak ederler.
Romandrama; insana, psikolojiye, edebiyata ve hayata ait olan pek çok kavramı, romanlar ve psikodrama üzerinden birbirine bağlar.
Romandrama kuramının uygulama yöntemleri ile birlikte ele alındığı bu kitapta; Romandrama’nın temel aldığı psikoterapötik faktörler, kuramlar ve yöntemler, bireysel ve grup terapisindeki kullanım esasına dair geniş bir örneklem içinde ve yenilikçi bir anlayış çerçevesinde; psikoterapötik psikoloji okumaları ile kendi iç yolculuklarını yapmak isteyenlere, yaratıcı yazma teknikleri çerçevesinde kendi hikâyesini yazmayı amaçlayanlara, psikoloji alanında çalışan terapist, akademisyen, psikoloji öğrencileri ve alanda çalışan diğer meslek gruplarına yardımcı kaynak olarak sunulmaktadır.
Asude Malkoç, Aykut Bora, Ayşe Irkörücü Küçük, Çiğdem Yavuz Güler, Dilaram Billur Çelik Örnek, Elif Ulu Ercan, Esef Ercüment Yerlikaya, Ferah Çekici, Gökçen Duymaz, Hande Gündoğan, Meltem Aslan Gördesli, Mustafa Alperen Kurşuncu, Semra Uçar, Şule Baştemur, Zeynep Aydın Sünbül Bu kitap, ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlar için bir rehber niteliğindedir. Geleneksel ve çağdaş kuramların yer aldığı on altı bölümden oluşan kitapta her kuram, kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Bu kuramlar, Psikanalitik Terapi, Adleryan Terapi, Bağlanma Temelli Terapiler, Birey Merkezli Terapi, Bilişsel Terapi, Akılcı-Duygusal-Davranışçı Terapi (ADDT), Gestalt Terapi, Transaksiyonel Analiz (TA), Yapısal Aile Terapisi, Bowen Aile Terapisi, Satir Dönüşümsel Sistemik Terapi, Çözüm Odaklı Terapi, Öyküsel Terapi, Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), Feminist Terapi ve Dışavurumcu Sanat Terapisi olarak sıralanmıştır. Okuyucuya okuma kolaylığı sağlaması açısından kitapta konular adım adım işlenmiş ve geniş bir perspektiften sunulmuştur. Her bir bölüm, kuramcının hayatı ile başlamış; kuramın temel felsefesi, temel kavramları, terapinin amaçları, terapinin ilkeleri, terapist ve danışanın rolü, terapinin aşamaları ve terapi teknikleri ile devam etmiştir. Terapi tekniklerinin hemen ardından hem ruh sağlığı alanında eğitim gören öğrencilerin hem de alan uzmanlarının yararlanabileceği vaka örnekleri verilmiştir. Keyifle okuyacağınızı umduğumuz kitabımızın alana katkı sunması dileğiyle…
Ayşe Kaya Göktepe Sanat terapi, bilimsel araştırmalarla da kanıtlanmış, tedavi edici özelliği bulunan bir yöntemdir. Bu terapide kişinin farkındalık ve içgörü kazanması esastır. Buna ek olarak sanat terapi, kişilere duygusal yüklerinden arınmak için bir fırsat sunar. Kişiler, sanat terapi seansında deneyimledikleri tecrübeler yoluyla sosyal ilişkilerinde olumlu yönde dönüşüm yaşarlar. Tedavinin bir diğer güzel yanı ise kişinin büyüme sürecinde baskılanan sanatsal yeteneklerini ortaya çıkarabilir ve kişiler, terapiden sonra bir sanat dalında uzmanlaşabilirler. Uzmanlığı seçmeseler bile sanatı bir dışa vurum aracı olarak hayatlarında kullanmayı öğrenirler.
Eda Öz Çelikbaş Bu kitap Türkiye'de oldukça yeni ve gelişmekte olan sanat terapisi (art therapy) alanı için alternatif sunmayı amaçlamaktadır. Çalışmada sanat terapisi alanında 12 yıllık deneyimimle ulusal ve uluslararası müfredatımın temelini oluşturan kavramlara, ekollere ve de önemli isimlere yer verilmiştir. Bu çalışma, herhangi bir tedavi yöntemi sunmamaktadır. Sanat terapisi alanına ilgi duyanlara, uygulayıcılarına yol gösterebilmek açısından kendime özgü tasarladığım içerikle, özellikle Jungian (Yungyen) ekolde ve Dewey eğitim modelinde ilerleyen bir kitap olarak ortaya çıkmıştır.
Kitabın içindekiler kısmı, doktora sonrası Finlandiya (Oulu, Tampere, Helsinki ve Rovaniemi) ile İsveç (Lund, Stockholm) ülkelerinde ve şehirlerinde sanat terapileri araştırma süreçlerimde, ders verme ve uygulama gerçekleştirdiğim dönemlerimde oluşmuştur. 2018'den bu yana her yönüyle kitap içeriği değerlendirilerek 2023'te Türkiye'de hazırlanmıştır.
Şifalanarak kendinizi keşfedeceğiniz ve kendinizdeki dönüşüme şükredeceğiniz nice terapötik süreçlere…
Volkan Demir Son yıllarda, bireylerin ruh sağlığının korunması ve güçlendirilmesi amacıyla dışavurumcu bir yöntem olan sanat terapisine yönelik ilgi giderek artmaktadır. Sanat terapisi; sanatsal materyaller aracılığı ile danışanların giderilmemiş ihtiyaçlarını simgesel yolla gidermelerine ve bu sayede ruh sağlıklarını güçlendirmeye ve korumaya yardımcı olan klasik psikoterapi yöntemlerinin etkili bir alternatifidir.
Bu kitap; psikodinamik yaklaşım, adleryan yaklaşım, insancıl yaklaşım, varoluşçu yaklaşım, bilişsel davranışçı yaklaşım ve bilinçli farkındalık dâhil olmak üzere temel psikoloji kuramları bağlamında etkinliği sınanmış sanatla terapi uygulamalarını sunmaktadır. Kitap, yukarıda adı geçen yaklaşımların temel kavramlarına ilişkin vaka incelemeleri niteliğinde örnekler içermektedir. Kitapta yer alan bazı uygulamalar uzun yıllardır pratikte kullanılan uygulamalardır. Yazar tarafından bireysel ve grup terapilerinde kullanılmak üzere geliştirilen birçok uygulama ise ilk kez bu kitapta yer almaktadır.
Bu kitabın, sanat terapisi ve uygulamaları yoluyla bireylere yardım sunan, onları anlamaya ve hayatlarına dokunmaya kendini adamış, danışanlarının yolculuğuna eşlik eden tüm ruh sağlığı profesyonellerine katkı sağlaması dileğiyle…
Liudmila Lebedeva Liudmila Lebedeva
Pedagoji doktoru, profesör. Psikolojik ve psikoterapötik alanında akrediteli sanat terapisi uzmanı. Projektif sanat teknikleri dâhil olmak üzere Rusça ve yabancı dillerde 270'den fazla yayının yazarı. “Çiçek Ailesi Çiz”, “Balık Ailesi Çiz” ve “Art therapy–cleaning” gibi Rusya Federasyonu patentli test ve tekniklerin yazarı. Rusya’da ve yurt dışında eğitici sanat terapisi programlarının yazarı ve sunucusu, ulusal ve çok sayıda yabancı Sanat Terapisi Derneğinin fahri üyesi.

Değerli Okur!
Size, Rusya Federasyonu’nda 10. basımına ulaşan bir kitabı takdim ediyoruz. Yeniden düzenlenmiş ve önemli eklemeler yapılmış bu yeni basımdaki tekniklerin bazıları Rusya, Fransa, Bulgaristan, Türkiye, Kazakistan ve Moldova gibi bazı diğer ülkelerde de yayınlanmış tekniklerdir. Kitabın ilk basımı, 2006 yılında Saint Petersburg’ta Rech Yayınevi tarafından basılmıştır. Kitabın yazarı Liudmila Lebedeva ve asistanları Yulia Vladislavovna Nikonorova ve Natalya Anatolievna Tarakanova (Kuznetsova), 2007 yılında Psikoloji alanında düzenlenen “Altın Psiheya” adındaki ulusal yarışmada, “Psikoloji Alanında Yılın Projesi” ödülüne layık görülmüşlerdir. Aynı kitap, 2007 yılında Rusya Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından da ödüle layık görülmüştür.
Gülriz Akaroğlu Bebeklikten yetiskinlige giden 0-18 yas çocukluk dönemi; çocukların bütünsel gelisimini sekillendirmede ve gelecek için temel olusturmada kritik bir süreçtir. Bebeklikten itibaren yaratıcılıgı temel alan sanat etkinlikleri çocukların fiziksel, bilissel, sosyo-duygusal gelisimini bir bütün olarak destekler ve gelistirir. Müzik, dans, drama, görsel sanatlar, çocuk edebiyatı gibi sanat dalları; sosyal beceri gelistirme, yardımlasma, paylasma, empati kurma, duygu düzenleme, duygu durum kontrolü, özdenetim, kurallara uyma, yönergelere uyma, dikkat, odaklanma gibi pek çok alanda gelisim saglamaktadır. Bu kitap; basta çocuk gelisimi olmak üzere, resim ve müzik gibi farklı disiplin alanlarında çalısan akademisyenlerin arastırmaları sonucu olusmustur. Sanat egitiminde yaratıcılık, görsel kültürün önemi, çocugun çizgisel gelisim basamakları, Sanat egitiminde görsel algı, sanat egitimi baglamında yaratıcılık ve Rudol Steıner-Waldorf yaklasımı, görsel sanatlar egitiminde farklı malzeme kullanımının egitim sürecine katkıları, uygarlık tarihi dersine yönelik materyal gelistirmede gezi gözlem yönteminin etkileri, çocuk ve müzik egitimi, okulöncesi müzik egitiminde etkili ögrenme ve örnek etkinlikler, çocuk edebiyatı, drama egitimi ve özel gereksinimli çocuklarda sanatın egitimdeki yerini anlamak açısından önem tasımaktadır. Ailelere ve egitimcilere katkı saglaması dilegiyle...
A. Şebnem Soysal Acar, Sibel Coşkun Düzakın Klasik diye tanımlayabileceğimiz öğretim yöntem ve tekniklerini sanatın derinleştirici ve düşündürücü unsurlarıyla aşabilmek mümkün müdür?
Bu kitapta önerilen eğitim modeli tünelin sonundaki ışığa işaret ediyor. Bu eseri okuduğunuzda sanat terapistlerinin, çocuk ve gençleri nasıl ele aldığına, onlarla nasıl ilişki kurduğuna ve yön vermeden nasıl geliştiklerini gördüklerine ilişkin gerçek bir olgu ile karşılaşacaksınız. Aynı zamanda sanat terapistlerinin insan varlığına ilişkin algı ve temel varoluş felsefesini çalışma ortamına ve ilişkilerine nasıl yansıttıklarına tanıklık edeceksiniz. Sanatın ilişki ve iletişim için ne kadar güçlü ve uyarıcı bir alan açtığını fark edeceksiniz.
Nevin Eracar Sanatın dışa vurumcu gücü ruhsal onarım ve sağaltım için mükemmel bir fırsattır. Duygusal ifade gücü sanatın ve sanat unsurlarının psikoterapi alanında anlam bulmasına yol açmıştır. İnsan doğumla birlikte hem güzel ve keyifli yaşantılar biriktirir hem de acı veren travmatik olayların etkileri altındadır. Psikoterapide yer alan sanatla çalışma yolları, sözle dile gelmeyen, dışa vurulması kolay olmayan, hatta mümkün olmayan yaşantıların anlatılır ve anlaşılır olmasını kolaylaştırır. Bazen mırıldanmalar bazen elimizden dökülüveren ritmler bazen aklımıza takılan bir film sahnesi ya da bir şiirden dizeler… Bizi anlatır. İncitmeden, üzmeden…
Bu kitap öncelikle ruh sağlığı profesyonellerinin kuramsal bilgilere pratik uygulamalar eşliğinde ulaşabilecekleri kapsamda bir rehberdir. Müzik, resim, fotoğraf, sinema, tiyatro, edebiyat, heykel sanatından ve ustalardan örneklerle bireysel prikoterapi, grup psikoterapileri ve toplumsal projelerde sanatın kullanılabileceği yolları önermektedir.
Deniz Altınay Spontanite Tiyatrosu, önemli bir sahne sanatı olmasının yanı sıra Psikodrama Grup Psikoterapisi ve Sosyometri Sisteminin önemli bir terapötik parçasıdır. Yaşamın gerçek sahnelerinin sergilenmesini hedefleyen bir oluşumdur. Sanat, yaratıcılığın estetik ile ifade bulmuş biçimidir ve anaakım tiyatro sanatı performans sırasında yaratıcılıktan biraz mahrum kalmakta, her akşam aynı şeyi sergileyen oyuncular yaratmaktadır. Seyirciler spontanite tiyatrosunda aktif izleyen rolünü alırlar. Spontanite Tiyatrosu sahnesinde seyircilerin gerçek öyküleri, duyguları, çatışmaları yalnızca bir kez oynanır. Yaratıcılık anın içinde gerçekleşir ve herkes yaratıcıdır, herkes kendisinin sanatçısıdır. Kalıplaşmış olanın dışına çıkılır. Böylesine bir yapı bireylere gerçek buluşmaların kapısını aralar. Spontanite Tiyatrosu, içinde barındırdığı özel yapısı yardımıyla şirket ve okul eğitimlerinde son derece etkin olarak kullanılabilmektedir. Ayrıca Psikodrama Kuramı Sistemi ve Teknikleri de anaakım tiyatro sanatı içinde sahnelemede, mizansenin yaratılmasında, oyunun yorumlanmasında, dekor ve kostüm tasarımı gibi birçok konuda önemli bir araç olarak kullanılabilecek olan bir başka önemli alandır ve bu kitap içinde ele alınmıştır. İstanbul Psikodrama Enstitüsünün Başkanlığını yürütmekte olan Deniz Altınay'ın bu kitabının tiyatro sanatçılarının, öğrencilerinin, amatör sanatseverlerin ve konservatuvar ve üniversitelerdeki eğitim uzmanlarının bir başucu kaynağı olacağı kanısındayız.
Peter Felix KELLERMANN, M. Kate HUDGINS, Publisher “Kuram, modeller, kavramlar, teknikler, örnek olaylar ve tartışma bölümleriyle bir bilgi zenginliği sağlanmıştır. Bu çok iyi kaleme alınmış kitap, insan travmasını oldukça duyarlı ve akıllıca bir şekilde derinliğine ve genişliğine ele almaktadır. Travmatize insanlarla ve kültürlerle çalışan tüm klinisyenlere tüm kalbimle bu kitabı öneririm.”
Avustralya'da Psikoterapi


Doğal, sosyal, politik felaketlerin günlük yaşam gerçeği olduğu bir dünyada terapistlerden giderek artan bir şekilde yas, depresyon, bağımlılık, savaş travmaları, işkence, cinsel saldırıyı da içeren travma mağdurlarını iyileştirecek hızlı ve etkili yöntemler bulmaları istenmektedir. Bu kitaba katkıda bulunanlar, psikodramanın çok şiddetli travmaya uğramışlar da bile güvenli bir değişim oluşturmak için kullanılabileceğine ikna edici kanıtlar sunmakta ve kuşaklar boyu olası geçiş gösteren travma kalıplarındaki etkilerini tartışmaktadır.

Peter Felix Kellermann New York Moreno Enstitüsünden sertifikalı klinik psikologdur. İsrail'de ve tüm dünyada psikodrama öğretmektedir. Jessica Kingsley Yayıncılık tarafından basılmış Psikodramaya Odaklanmak kitabının yazarıdır.
M. K. Hudgkins ABD'de klinik psikolog ve psikodrama eğitimcisidir. Küresel toplumda travma mağdurlarına psikodrama aracılığı ile yardım etmek için kurulan Uluslararası İyileştirme Spirali Yardım Derneğinin yöneticisidir.
Nellie McCaslin Ülkemizde yaratıcı drama çalışmalarının olumlu etkisi hızla artmakta ve hem kişisel hem de bilimsel anlamda yaratıcı drama uygulamaları kuramsal ve uygulamalı boyutlarda gelişmeye devam etmektedir. Yaratıcı Drama alanının en önemli öncülerinden olan ve vefatından önce ülkemize gelerek drama çalışmaları yürütmüş olan Nellie McCaslin’in dramanın başyapıtlarından olan Creative Drama in the Classroom and Beyond kitabının dilimize çevrilmeden önce de Türkiye’de yaratıcı drama yönteminin kuramsal ve uygulama alanlarına etkisini birçok kitap ve atölye çalışmalarında görmüştük. Bir bütün olarak McCaslin’in bu kitabını kendi dilimizde okuyabilmek, onun çalışmalarımıza olan katkısını şüphesiz arttıracaktır. Oyunlardan ritim ve dansa, doğaçlamadan pandomime, kuklacılık ve maskelerden şiire, hikâye anlatıcılığından tiyatroya, öğretim yöntemi olarak geniş bir drama çalışma içeriğine sahip bu kitap, öğretim programlarında yaparak yaşayarak öğrenme yaklaşımlarını destekleyen bir yapıya sahip olması ve yaratıcı drama ile tiyatro ilişkisini ve farkını net bir şekilde ortaya koyması açısından da önemli bir yere sahip olacaktır. Ayrıca bu kitabın yaratıcı drama yönteminin eğitimde ve tiyatro alanlarında farklı ülkelerde karşımıza çıkan uygulama farklılıklarını ve alanla ilgili kavram karışıklığı olan durumları da aydınlatacağı söylenebilir.
Öğretmen ve öğrencilerin hayal güçlerinin ve ifade becerilerinin gelişimine katkı sunması beklenen bu kitapla öğretmenlere ve öğretmen adaylarına dramayı yöntem olarak sınıf içinde kullanmalarının ve öğrencilere pandomim, doğaçlama, canlandırma ve özel eğitimde dramanın kullanımı gibi çeşitli stratejilerin tanıtılmasının sağlanacağı düşünülmektedir. Diğer kitaplardan farklı olarak Sınıf İçinde ve Dışında Yaratıcı Drama kitabı dramanın öğretim yöntemi olma boyutunun yanı sıra bir sanat eğitimi alanı olması boyutuna da odaklanmaktadır. Bu çeşitlilik dolayısıyla kitabın başta drama eğitmenleri/liderleri, öğretmenler, öğretmen adayları, tiyatrocular, ebeveynler, çocuk eğitimcileri ve diğer tüm meslek grupları olmak üzere yaratıcı drama anlayışını kavramaya ve dramanın yaşamla birebir ilişkili olması nedeniyle, hayata karşı farklı, dinamik ve keyifli bakış açısı kazandırması açısından kişisel gelişim ve farkındalığa da katkı sağlayacağı düşünülmektedir. McCaslin’in kitabında şu hususlar yer almaktadır:
• Ortaokul, lise ve yetişkin eğitimi alanlarına yönelik geniş bir kapsam,
• Her bir bölümde kültürler arası içerik olarak çeşitlilik ve farklı kültürlerde drama örnekleri,
• Çocuklar için tiyatro örneklerine ilişkin çok kapsamlı bir kaynakçaya,
• Her bir bölüm sonunda, öğretim programlarında önerilen iş birlikli ve yansıtıcı öğrenmeyi destekleyecek Önerilen Görevler ve Günlük Yazma kısımları,
• Devlet okullarında gelişen okul sonrası ihtiyaçları yansıtan okul sonrası drama programı,
• Öğretmen adayları ve öğretmenler için faydalı olabilecek internet adresleri kaynakçası.
Asuman Bolkan İçimizdeki gizil gücü harekete geçirerek gerçeği algılamada daha etkili olma, kendimizi, başkalarını ve doğayı olduğu gibi kabul edebilme, kendiliğindenlik, sadelik ve doğallıkla (Maslow, 1970) yaşam becerileri sürecindeki kendini gerçekleştirme yolculuğuna çıktığımız bu kitapa;
Grup etkileşiminin oluşmasına katkı sağlayan ve kendini, duygularını tanıma ile bireyde farkındalık kazandıran psikodrama ısınma oyunları, grupla psikolojik danışma etkinlikleri ve alıştırmaları uygulanmıştır. Ayrıca bununla birlikte imajinasyon gevşeme egzersizleri meditasyon, rol oynama, davranışsal model alma, kendini geliştirme alıştırmaları, ayna, boş sandalye, kendi kendini pekiştirme ve bunun gibi çeşitli teknikler de kullanılmıştır.
Kişinin özellikle kendini tanıma ve yaşam becerilerini geliştirebilmesi ile kendini gerçekleştirebilme düzeyini artıcı nitelikte içeriklere yer verilmiştir. Bu aşamada boşanmış kadınların kendilerine ve çevrelerine karşı olumlu tutum sağlayacak etkili iletişim, uzlaşma ve problem çözme becerileri konuları dikkate alınmıştır. Ayrıca günümüzün en temel sorunlarından birisi olan stres ve yaşamla baş etmek, girişkenlik becerisinin geliştirilmesi ile sağlıklı kararlar alabilmek, yaratıcı, üretken davranışlar geliştirebilmeye katkı sunmak amaçlanmıştır. Duyguların yaşamımızdaki önemi, yaratıcı irade ile kimlik kazanmak, hak ve özgürlüklerle birlikte öz saygı ve öz güven çalışılmıştır. Ardından 'şimdi ve burada' farkındalığının arttırılması ile her bireyin bağımsız ve güçlü bir iradeye sahip olarak geleceğini yeniden planlayarak bireyselliğini kazanma olanağı verilerek yolculuk tamamlanmıştır.
Esra Bilik Yazar, Psikodramatist, Psikolog, Psikoterapist, Nörobilim Uzmanı Esra Bilik okuyucuya kendi derin sezgisiyle özel bir kapı aralıyor. An zamanın içinde kaybolduğunda önemli bir eksiklik olur ve fakat tüm An’lar farkındalıkla doyasıya yaşanıyorsa bu bir hazinedir. Sahip olduğumuz tek gerçek zaman olan An’ın gelecek ve geçmiş ile ilişkisi, çok tanıdık, içimizden karakterler üzerinden sorgulanıyor. Kitap, yetişkinler için kısa ve öğretici resimli bir öykü olsa da gençler ve çocuklar da ilham alabilirler. Keyifli okumalar dileriz.

“Zaman” oradaydı hep.
Ama kim, ne kadar görebildi?
Bazıları için henüz erkendi,
zamanı değildi…
Bazıları an'da olmayı bilemedi,
zaman yitip gitti.

Kimilerince koşar adımlarla ilerledi,
Kimilerine geçmek bilmedi.

Oysa vade dolmadan görülse ne iyiydi;
“Zaman” esasen herkesin kendisiydi.