Pozitif Psikoterapi \ 1-1
Sibel Karamaraş “Söyle bana eğer söyleyebilirsen nedir cesaret?”
Milattan önce ortaya atılan bu soru, yıllar boyunca bitmeyecek argümanların başlangıç noktası olmuştur. Bugün hâlen cesaret üzerine tartışmaya devam ediyor, araştırmalar ve deneylerle cesareti anlamaya ve hatta ölçmeye çalışıyor, farklı tanımları eleştirip yeni önermeler getiriyor ve fakat hâlâ net bir tanım üzerinde anlaşamıyoruz.
Bir tarafta hiçbir silahın işlemediği Nemea aslanını öldüren Herkül'ün cesareti varken diğer tarafta yüzme bilmediği hâlde korkmadan havuza atlayan çocukları görüyoruz; bir tarafta at üstünde savaşa giden kahramanlar, diğer tarafta yüzlerce insanın ölümüne neden olan teröristler; bir tarafta başkalarının yanında kendini açmanın ve ağlamanın cesareti, diğer tarafta cesur olabilmek için beyindeki bir bölgeyi aktive etmeyen çalışan bilim insanları…

Bu kitap, her birimizin içinde gizli olan cesaretin tanımını aramak ve belki de başka tanımlar oluşturmak adına psikoloji bilimini temel alarak günlük hayattan mitolojiye, filmlerden felsefeye kadar geniş bir perspektifle cesareti ele alıyor ve cesaretin yaşamımızı nasıl etkilediğini, kendimizi ve başkalarını değerlendirmelerimizde ve hatta davranışlarımızda nasıl bir pusula rolünde olduğunu inceliyor.
Betül Kürüm Yıldırım, Büşra Emül Yldız, Deniz Erök Özkapu, Hatice Vildan Karacabey ,Makbule Kalı Soyer, Mücahit Yılmaztürk, Sümeyye Eliz Burhan Her insanın özgün oluşu, onun iyilik hâlini yükseltmesine yönelik verilecek psikolojik yardım sürecinde özgün yol ve tekniklerin kullanılmasını gerektirmektedir. Terapötik süreçte yaratıcılığı kullanmak, danışanın duygusal güçlüklerini anlamlandırması ve yeni keşifler yapmasına katkı sunacaktır. Bu kitap; ruh sağlığı alanında çalışan psikiyatrist, psikolog, psikolojik danışman ve diğer meslek elemanları ve öğrencileri hayal gücü ve yeniliğin birleştiği bir alana adım atmaya ve pratiklerini zenginleştirmeye davet etmektedir. Kitap, altı farklı terapi ekolünün içindeki yaratıcı potansiyeli vurgulayarak on bir yaratıcı tekniğin bu kuramlarda kullanımına yönelik bir kılavuz niteliğindedir.
Richard G. Erskine, Janet P. Moursund, Rebecca L. Trautmann, Routledge Bu kitapta, İntegratif Terapinin nasıl yapıldığı uygulamalı vakalarla gösterilmekte ve örnek çalışmalardan sonra terapi süreci ve terapistin müdehaleleri ile ilgili analizler yapılmaktadır. Bir terapist olarak hangi ekolü uygularsanız uygulayın, Empatinin Ötesi’nden çok yararlanacağınızı umuyoruz.
Terapinin işlevi; durağan örüntü şablonunu, öz savunmaya yönelik temas bozulmasını ve sınırlandırılmış farkındalığı tersine çevirmektir. Terapistin var olma nedeni, danışanı gittikçe içsel ve dışsal olarak daha temaslı olmaya, durağanlaşmış şablon ve şemaları çözmeye ve farkındalık dışına itilmiş benlik parçalarını geri kazanmaya çağıracak bir ilişki sağlamakır. Elinizdeki kitabın, bu yolda terapistlere rehber olacağına inanıyoruz.
İ. Volkan Gülüm, Gonca Soygüt Pekak Günümüzde sayısı giderek artan ve belli bir kuramsal alt yapıya dayanan veya birbirinden türetilen bir çok psikoterapi yaklaşımı doğmaktadır. Ancak hangi psikoterapi yaklaşımının diğerinden üstün olduğu henüz çözülememiştir. Yine de bazı terapistlerin diğer uygulamacılara göre daha etkili olduğu araştırmalarla gözler önüne serilmektedir. Psikoterapi yaklaşımlarını ana iki başlığa ayırdığımızda teknik yönelim ve ilişkisel yönelim olarak konumlandırabiliriz. Kitabın içerik yapısında ilişkisel bir psikoterapi yaklaşımı sunulmakta ve bu yönelimin arka planı tarihsel araştırmalarla desteklenmektedir. İki ana yapıya sahip olan bu kitabın ilk bölümünde terapötik ittifak ile ilgili nitel araştırmaların bilgileri sunulmaktadır. İkinci bölümde ise ilk bölümde bahsi geçen zengin çalışmaların bilgileri doğrultusunda uygulama örnekleri incelenmektedir. Ülkemizdeki psikoterapistlerin ilişkisel yönelim ve yaklaşımlarının incelendiği, terapi seansları arasındaki süreçlerin gözden geçirildiği, görüşmeler içerisindeki tıkanma anlarında kullandıkları tekniklerin incelendiği bir dizi psikoterapi araştırması yürütülerek hazırlanan bu kitap içeriği Türkiye’nin ilklerinden olma özelliğini taşımaktadır.
Alişan Burak Yaşar, Altan Eşsizoğlu, Anıl Gündüz, Arzu Erkan Yüce, Asena Yurtsever, E. Başak Usta Gündüz, Emre Konuk, Emre Sargın, Gonca Soygüt Pekak, Görkem Gökçelioğlu, K. Fatih Yavuz, Kadir Özdel, Levent Sütçigil, M. Hakan Türkçapar, Önder Kavakcı, Şahabettin Çetin, Şenel Karaman, Zeynep Zat Psikolojik sorunlara yaklaşımda psikoterapiler, Freud'dan itibaren büyük yol kat etti. Psikanaliz, nesnel olarak ciddi bir devrimsel gelişmenin ilk işaretiydi. Gözler uzun süre onun üzerindeydi ve kendi dışına da taşarak başka alanları etkileyen bir rol oynadı. Dinamik bir süreç olan yaşam; mevcut kuramın, onun kavramlarının ve yönteminin sınırlarını zorluyordu ve farklı kuramcılar, çeşitli yaklaşımlarla psikodinamik terapileri ortaya çıkardı. Farklı ihtiyaçlar için işlevsel, kullanışlı ve insanın hem karmaşıklığına hem de sadeliğine uygun başka yaklaşımlar da kendini dayatmaya başladı. İşte bu noktada yeni gelişmelerin şafağı ufukta beliriyordu. Davranışçı ve bilişsel yaklaşımların buluşmasıyla olgunlaşan Bilişsel Davranışçı Terapi ve dalları, ülkemizde 1990'lı yıllardan itibaren alanda çalışan uzmanlar tarafından hızla kavranmaya başladı. Bir kurama ve bilimsel yönteme dayanan konuşmanın, sözcüklerin, metaforların ve düşüncenin, meselelere bakışta, davranış ve karar verme süreçlerinde beyni ilaçlardaki kimyasal moleküllere benzeyen şekilde etkileyen işleve sahip olduğu, deneysel çalışmalarla kanıtlandı. Anlamlı ve zengin bir yaşam sürmemize engel olan birtakım içsel yaşantılarımızın önümüze çıkmasında Kabul ve Kararlılık Terapisi, insanı eyleme geçmeye davet etmesi ve engelleri aşmayı sağlayacak yöntemler sunması bakımından kat edilen yolda yeni bir duraktı. İnsanların hayatlarında tekrar eden zorlukların temel yapılarını ortaya koyan ve yaşantısal tekniklerle bu şikâyetlere müdahale eden Şema Terapi ve düşünceler hakkındaki düşüncelerin sorunları kronikleştirmekteki etkisine yoğunlaşarak buralara müdahale eden Metakognitif Terapi, yine bu yolculuğun diğer önemli aşamaları oldu. Tüm bunlarla birlikte travmaların yani olumsuz yaşantı ve psikolojik tehditlerin psikolojik etkilerinin azaltılması veya ortadan kaldırılması için anılarla çalışan EMDR Terapisi de bugün sık kullanılan, bilimsel olarak etkileri araştırmalarla gösterilmiş bir diğer psikoterapi yöntemi olarak karşımıza çıktı.
Günümüzün sık kullanılan, bilimsel olarak etkisi kanıtlanmış ve kanıt değeri yüksek psikoterapi yöntemlerini ele alan bu kitap; çağdaş yöntemler hakkında bilgi vermenin, onların nasıl çalıştığını anlatmanın ötesinde karşılaştırmalı bir psikoloji tarihi olarak da okunmaya değer. Bu bakımdan sadece uzmanlar için değil psikoloji dünyasındaki güncel gelişmelere merak duyanlar için de zengin bir içeriğe sahip olan ve kolay okunabilen ancak bir o kadar da derinlikli bir eser niteliğindedir.
Emrah Maraşo
Bilim ve Ütopya Genel Yayın Yönetmeni
James Morrison İlk Görüşme kitabı, ruh sağlığı alanında çalışan uygulamacıların ve çalışmaya aday olan öğrencilerin eğitimlerinde önemli bir yere sahiptir. Yurt dışında yaygın olarak kullanılan bu kitabın Türkçeye çevrilmesinin psikoloji alanına önemli katkılar sağlayacağını umuyoruz. Özellikle, ülkemizde ruh sağlığı alanında artan ihtiyaç göz önüne alındığında, alanda çalışan tüm meslek gruplarına hitap eden bu kitabın uygulamacıların mesleki bilgi ve becerilerini arttırmada kullanabilecekleri güçlü bir kaynak olacağını düşünüyoruz.
Bu kitap; uzun uğraşlar, araştırmalar ve mesleki deneyimler sonucunda yazılmış ve sürekli olarak güncellenmekte olan The First Interview’in en son basımının çevirisidir. Kitap, teknik bilgileri anlaşılır bir biçimde sunması ve bunu yaparken de örneklerle desteklemesi bakımından değerli ve önemlidir.
Psikoloji alanında çalışan tüm uzmanlar ve uzman adaylarına ufuk açıcı ve yararlı bir kaynak sunmuş olmayı umuyor ve kitabın yazarı Morrison’un da dediği gibi “keyifli” ilk görüşmeler yapmanın imkânsız olmadığının deneyimlenmesini diliyoruz.
Richard G. Erskine, Janet P. Moursund Richard Erskine İntegratif Psikoterapi Kuramı’nı geliştirirken İnsancı Kuram’dan, Gestalt’ten, Psikanaliz’den, Transaksiyonel Analiz’den, fizyolojik yaklaşımdan ve daha pek çok yaklaşımdan öğrendiklerinin sentezini yaparak çok işlevsel bir kuram oluşturdu.
Terapi seanslarından çok değerli vaka seçkileri ile hazırlanan 12 bölümden oluşan “İntegratif Psikoterapi Uygulamaları” kitabı; klinik psikologlara, psikiyatristlere, psikolojik danışmanlara, psikologlara, bu alanlarda eğitim alan öğrencilere rehber olacak ve onların aracılığı ile danışanlarının yollarını aydınlatacak.
Ahmet Katılmış, Cahide Kayış, Halil Ekşi, Koray Onur, Köksal Muç, Mehtap Koldaş, Serdar Erdem Karşılaştırmalı Değerler Eğitimi: Uygulama Örnekleri ile Farklı Kültürlerde Değerler Eğitimi isimli bu kitap, farklı ülkelerin eğitim sistemlerini ve kültürel bağlamlarını inceleyerek değerler eğitimi alanında farkındalığı artıran türünün yegâne kaynağıdır.
Kitap; Türkiye, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Brezilya, Çin, Finlandiya, Fransa, Güney Afrika Cumhuriyeti, Hindistan, İngiltere, İran, İsrail, Japonya ve Rusya gibi çeşitli ülkelerdeki değerler eğitimi uygulamalarını detaylı bir şekilde ele almaktadır. Her bölümde, ilgili ülkenin eğitim sisteminin tarihsel arka planı ve o dönemlerdeki değerler eğitimi uygulamaları incelendikten sonra günümüze kadar uzanan süreçte ülkenin nasıl değiştiği ve değerler eğitimi alanında ne tür gelişmeler yaşadığı irdelenmektedir.
Kitapta, farklı kültürel ve sosyal yapıların değerler eğitimine etkisinin derinlemesine anlaşılmasına katkı sunan bu yaklaşımla birlikte öğretmenlerin rolüne de odaklanılmaktadır. Böylelikle okuyucular, çeşitli ülkelerdeki değerler eğitimine dair gerçek hayat örneklerine dayanan etkinlikleri ve senaryoları inceleyerek farklı yaklaşımları daha iyi kavrayabileceklerdir.
Okuyucusuna, farklı ülkelerdeki değerler eğitimi uygulamalarını aynı zamanda derinlemesine deneyimleme ve anlama fırsatı sunan kitabın her bir bölümü, o ülkenin eğitim sistemi ve toplumsal yapılarına odaklanarak değerlerin nasıl şekillendiği ve kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığı hakkında berrak bir resim çizmektedir. Bu sayede değerler eğitiminin sadece bireyleri değil aynı zamanda toplumları nasıl etkilediğinin de anlaşılmasına katkı sunmaktadır.
Kitap; değerler eğitimi alanında çalışan eğitimciler, öğretmenler ve eğitim yöneticilerinin yanı sıra kültürel çeşitlilikle ilgilenen araştırmacılar, öğrenciler ve eğitim politika yapıcıları için vazgeçilmez bir rehber olma iddiasındadır.
Beril Zeynep Hacıosman, Berk Efe Altınal, Didem Dilge Yıldırım, Elif Çarpar, Elif Güneri Yöyen, Elif Mutlu, Esra Akcan, Fatih Bal, Fatma Biçer, Gizem Selcan Arslandoğdu, Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, Hasan Sezeroğlu, İlhan Bozkurt, Kahraman Güler, Merve Çalık, Mesut Yavuz, Nuşin Bilgin, Ömer Akgül, Onur Okan Demirci, Pelin Hazer, Rıdvan Üney, Sevcan Karakoç Demirkaya, Tuncay Barut Bu kitap; günümüzde en yaygın şekilde karşılaşılan vaka örneklerine yönelik klinik psikolojide kullanılan psikoterapi yöntemlerini güncel açıklamalarıyla sunmaktadır.
Kitap; psikoloji, psikolojik danışma ve rehberlik, aile danışmanlığı ve benzeri alanlarda çalışan ve psikoterapi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için geniş bir bilgi yelpazesini içermektedir. Danışman ya da terapiste; danışan veya hasta için yapılması gereken etkili teknikleri tanı ve tedavi ile birlikte ele alarak yol gösteren bu eser, terapi sürecini okuyucuya somut işlemlerle nitelikli bir şekilde sunmaktadır.
Terapi yöntemleri, hikâyeleştirilmeden, doğrudan ve etkili yöntem ve uygulama örnekleriyle detaylı bir şekilde verilmektedir. Bu sayede okuyucu, psikoterapi yöntemlerinin uygulanma aşamalarında nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda bilgi sahibi olmaktadır.
Her bir psikolog, psikoterapist; danışan karşısında “Ne yapabilirim?” sorusunun cevabını somut olarak bu eserde bulacak ve bu eser ile eğitim seminerlerinde zaman harcamadan ev ya da kütüphane ortamında klinik psikolojide kullanılan psikoterapi yöntemlerini öğrenme imkânına sahip olacaktır.
İsa Ceylan İnsanın; sağlıklı, dengeli, güvende ve mutlu bir biçimde yaşamını sürdürebilmesi için “biyopsikososyal ihtiyaçları”nın asgari düzeyde karşılanması gerekir. Maneviyat da insanın varoluşunu şekillendiren söz konusu bedensel, zihinsel ve sosyal boyutlarından ayrı düşünülemez. Çünkü maneviyat hem bu boyutlara kaynaklık ve rehberlik etmektedir hem de onların ahenkle işleyebilmesini sağlayan bir konumdadır. Manevi kaynaklar yaşamın amacını keşfetmek, sonsuzluğu arzulamak, vicdanın rehberliğinde hareket etmek, sorumluluk almak, başarmak gibi varoluşsal ihtiyaçların giderilememesinden kaynaklı krizlerin açtığı boşluğu doldurma ve anlamı yeniden keşfetme konusunda koruyucu/önleyici bir işlev görür. Manevi kaynaklar bireylerin içsel güçlerini beslemelerine yardımcı olur, umudunu canlı tutar, güçlenme ve iyileşme potansiyelini artırır.
Bu çalışmada sunulan “Manevi Temelli Psikososyal Değişim Modeli (MADEM)” holistik ve eklektik bir yaklaşıma sahiptir. Değer odaklılık, psikososyal destek ihtiyaçları, maneviyatın bağlamı, dinî kaynakların kullanımı, aile birlikteliğini güçlendirme, sosyal etkiler ve ilişkiler ağını dikkate alma, bilinçlilik ve farkındalık ile otantiklik gibi zengin bir içeriğe sahiptir. Modelin güçlü yanlarının “mevcut eksiklikleri giderme, yenilikçi yaklaşımlar sunma, kolay uygulanabilirlik ve değerlendirilmeye uygun olma, politika önerileri getirmeye elverişli olma, etki ve sonuç ölçümü yapma ile çeşitli bakış açılarını içerme” gibi faktörler olduğu söylenebilir.
MADEM Modeli, madde bağımlısı bireyler başta olmak üzere dinî/manevi kaynakları ve inanç sistemlerini aktif bir biçimde yaşamlarında kullanmayı arzulayan; yaşamlarının tüm yönlerinde bütüncül bir değişim sağlama ihtiyacı duyan bireyler ve gruplar için tasarlanmıştır. Bu çalışmanın din psikolojisi, maneviyat psikolojisi, bağımlılık psikolojisi, sosyal hizmet, hemşirelik gibi alanlarda yapılabilecek çalışmalar için bir başlangıç olması dileğiyle…
Ali Eryılmaz Günümüzde, bireylerin sorunlarının yanında onların yetenekleri ve güçlü yanları üzerinde duran psikoterapi yaklaşımlarına ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir. Bu yöntemlerden biri de pozitif psikoterapidir. Pozitif psikoterapi, Peseschkian tarafından kavramsallaştırılan ve kuramsallaştırılan bir psikoterapi modelidir ve olumluya odaklanan, içerisinde eklektik yaklaşımları barındırabilen, analitik psikoterapilere dayanan kültürlerarası bir yaklaşım olarak tanımlanabilir. Pozitif psikoterapinin temel kavramları ve ilkeleri, insan imgesine dayandırılmıştır. Pozitif psikoterapiye göre insan, çeşitli yeteneklere sahip bir varlıktır. Pozitif psikoterapi, bireylerin davranışlarının bütününün psikopatolojik olmadığını savunur. Pozitif psikoterapi yaklaşımına göre bireyler, gelişim süreçlerinde çeşitli basamaklardan ilerleyerek geçerler.
Psikoterapi sürecinde; danışanların yetenekleri, çatışmayla başa çıkma kaynakları, model boyutları, etkileşim süreçleri, temel çatışmaları, anahtar çatışmaları ve gerçek çatışmaları incelenir. Böylece danışanların çatışmaları çözümlenir. Çatışmayla başa çıkma kaynakları genişletilir. Psikoterapi sürecinde bireyin semptomları ile yetenekler arasında ilişki kurulurken öte yandan bireyin işlevselliğini ortaya çıkaran yeteneklerin neler olduğu üzerinde de durulur. Bu yöntem; danışanı ve çevresindekileri, var olan problemlerle daha etkin yollarla uğraşmaya hazırlar.
Pozitif Psikoterapi Modeli, hem nicel hem de nitel anlamda danışanları inceleme olanağı sunan bir psikoterapi modelidir. Bu modelle, gerek deneysel gerek ilişkisel gerekse nitel boyutta pek çok bilimsel araştırmanın yapıldığı görülmektedir. Tüm bu çalışmalar, pozitif psikoterapi yaklaşımının; önleyici, geliştirici ve çare bulucu bir yöntem olarak Türk kültüründe de kullanılabileceğini göstermektedir.
Deneyimlerden ve bilimsel literatürden edinilen bilgilerden sentezlenerek yazılan “Meta Teori: Bir Gelişim ve Psikoterapi Kuramı Olarak Pozitif Psikoterapi” kitabından; pek çok alanda ruh sağlığı hizmeti sunan (psikologlar, psikiyatristler, psikolojik danışmanlar, psikiyatri hemşireleri ve sosyal hizmet uzmanları vb.) kişiler; ayrıca insan gelişimini pozitif psikoterapi açısından incelemek ve kendi kendine yardım etmek isteyen herkes yararlanabilir. Kitabı okuyanların, kitaptan faydalanması umudu ve dileğiyle...

Ali Murat Alparslan, Seher Yastıoğlu, Mehmet Ali Taş Pragmatizm akımının önerdiği yolda yürüyerek oluşturulan bu eser, doğrudan sahanın sesine kulak vererek sistematik bir derleme ile sunulan, günümüz yöneticilerinin çalışanlarını nasıl mutlu edebileceklerine dair açık bir reçete niteliğindedir. Bu reçete; işyeri mutluluğunun ne anlama geldiği, çalışanları mutlu ve mutsuz eden yönetici davranışları, çalışanları mutlu eden geri bildirimlerin özellikleri ve doğrudan geribildirim söylemleri (kelime ve cümleler) ve arzu edilen yönetici erdemlerine dair 2000 kişinin üzerinde yapılan ve keşifsel nitelik taşıyan araştırmalar ile oluşturulmuştur. Bu yüzden sahadaki yöneticilere katkısı oldukça güncel gerçekler üzerinedir. Bu çalışmanın oldukça önemli bir katkısı da çalışan mutluluğu/ıyi oluşu üzerine araştırma yapan/yapmayı düşünen araştırmacılaradır. Keşifsel bir bakış açısına sahip olan araştırmalarımız; önemli boyutlandırmalar, modellemeler ve isimlendirmeler oluşturmuştur. Tüm bu bulgular, nicel araştırmalarla; nice yeni modellemelere, ölçek geliştirme çalışmalarına ve teorik zeminlere altyapı niteliğindedir.
Bu yüzden eserin güncel olarak sahanın nabzı ile, teorik bir zemin dahilinde, sistematik boyutlandırmalar üretmesi, hem sahaya hem de akademik araştırmalara somut katkılar sunmaktadır. Mutluluğun performanstan öte insan için, insanlık için üretilmesi ve paylaşılması dileği ile...
Azmi Çağlar, Besra Taş, Eda Nur Kocaman, Latife Kabaklı Çimen, Mahmut Çeliker, Mehmet Avcı, Semra Bulut, Ülkü Tosun, Yakup İme Kitapta, günümüz ailelerinin en çok ihtiyaç duyduğu pozitif bakış açısına dikkat çekilmiştir. Son dönemlerde birçok ailede problemlerin çözümsüzlüğünün bilgi eksikliğinden kaynaklandığı gözlemlenmektedir.
Bu bilgi eksiklikleri, insanları problemlerin çözümü olarak problemi kestirip atma gibi düşüncelere sevk eder ve boşanma düşüncesiyle karşı karşıya getirir.
Yaşanılan şeylerin olumlu taraflarına odaklanmanın, süreci olumlu yöne götürdüğü gerçeği pozitif psikolojinin en büyük kazanımıdır.
Nitekim Rogger, Maslow ve diğer hümanist kuramcılar, insanın özünün iyi olduğu gerçeğini kuramlarının merkezine koyarlar.
Ailelerde yaşanılan problemlerin kaynağına inildiğinde birçoğunun iletişim, koşulsuz kabul ve aile bireylerin yaşadıklarını nasıl yorumlamaları gerektiği ile ilgili olduğu görülür.
Kitapta, pozitif ve mutlu aile yapısının temelinin; olumlu iletişim tarzı, koşulsuz kabul ve aile bireylerinin yaşadıklarını nasıl yorumlaması ile ilişkili olduğuna dikkat çekilmiştir ve yaşanılanların olumlu yorumlanmasının süreci olumluya götüreceğinin altı çizilmiştir.
Cyndie Spiegel İyileşmek, yaşamak, sevmek ve bu vahşi, çılgın dünyada olmanız gereken kişi olabilme yolunda ihtiyaç duyduğunuz deneyimler, bu kitapta sizi bekliyor. Bu sayfalarda, hayatınızı mümkün olan en iyi şekilde yaşayabilmeniz için karanlığın içindeki ışığı görme yeteneğinize doğrudan seslenen güçlü kodlar bulabilirsiniz.
Yürek hoplatan bu geniş olasılıklar dünyasında beynimiz, nörolojik olarak, iyi ve yolunda giden şeyler yerine yolunda gitmeyenleri aramak üzere yapılanmıştır.
“BEYİN, TANIDIK OLANA YÖNELİR.”
Her gün bu kitaptaki yazılardan bir tanesini okuyarak zihninizin, her bir olumsuz deneyime tutunan bir yapıdan umudu, cesareti, dayanıklılığı ve olasılığı kucaklayan bir yapıya doğru istikrarlı bir şekilde geçişini destekleyebilirsiniz. Üstelik bunu yaparken beyninizin yeni durumlara uyum sağlama yeteneği olan plastisite özelliğini de harekete geçirmiş olacaksınız.
BİR YIL BOYUNCA
HER YENİ GÜNE
İLHAM
BİLGELİK
ve CESARETLE…
Besra Taş, Efendi Yavaşoğlu, Emel Genç , Fahrünnisa Erdem, Hasan Kütük , Nadire Gülçin Yıldız, Ülkü Tosun, Yeliz Aksu Evli çiftlerin evlilikte yaşadıkları birçok şey, kendi düşünce yapıları, bakış açıları ve olayları yorumlama biçimleriyle yakından ilişkilidir. Gerçekçi bir şekilde yaşanılanları değerlendirmeye başlamak için evlilik hayatında olan bitenleri pozitif bir bakış açısı ile ele almak elzemdir.
Kitapta, pozitif düşünce yapısına sahip olmanın tecrübe edilen süreci olumlu sonuçlandırabileceğine dikkat çekilmiştir. Mutlu olmanın sırrı, bakış açımızda gizlidir. Yaşadıklarımızı olumlu düşünce yapısıyla ve pozitif bakış açısıyla karşıladığımızda, elde edeceğimiz sonuçlar da pozitif olacaktır.
Evlilik müessesede zaman zaman anlaşmazlıklar ve sorunlar yaşanılabilir ve bazı hatalı davranışlar ortaya çıkabilir. Fakat önemli olan, evli çiftlerin bu hataları birbirleriyle özdeşleştirmemeleridir.
Nitekim böylesi bir özdeşleştirmeden kaçınıldığı takdirde hatalı davranışların sebep oldukları problemler hakkında konuşmak ve çözüm yolları geliştirmek daha kolay olacaktır. Çünkü insan özünde iyidir; bu gerçek gözardı edilmemelidir!
Kitabın temel hedefi, evlilikte yaşanılan problemlerin nasıl olumlu yöne çekileceğinin altını çizmektir.
Aslı Kartol, Ayşegül Erçevik, Başaran Gençdoğan, Cem Malakcıoğlu, Ceyhun H. Mehmedov Sumgayit, Elif Çimşir, Emre Gürkan, F. Dilek Tel, Gamze Ülker Tümlü, İlhan Bozkurt, İsmail Yelpaze, Kamale Bahazar Salamova, Musa Yıldırım, Mustafa Atak, Mustafa Subaşı, Nurlaila Effendy, Özlem Şener, Sefa Bulut, Thseen Nazir, Tuğba Seda Çolak, Umut Kermen, Yunus Altundağ Pozitif psikoloji, psikoloji akımları içerisinde en son ortaya çıkan yaklaşımdır. Bu biraz da toplumların ve insanların yaşadığı sosyo-kültürel değişime paralel olarak gelişmiştir. Geçen yüzyılın başında ortaya çıkan psikoloji bilimi daha çok olumsuz davranışlara ve patolojilere odaklanırken, bu yüzyılın başlarında ortaya çıkan pozitif psikoloji insanı bir bütün olarak görerek insandaki olumlu yanları görmenin de insan gelişimi ve sağlığı için gerekli olduğuna odaklanmıştır. Psikolojinin konusu sadece olumsuzlukları tanımak ve onları anlamak değil, aynı zamanda bireydeki olumlu özellikler, güçlü yanlar ve insanı insan yapan değerleri de tanımak ve anlamaktır.
İlk olarak Amerika'da ortaya çıkan pozitif psikoloji, kısa sürede tüm dünyada kabul görmüştür. Aslında pozitif psikolojinin kavramlarına bakıldığı zaman bunların yaşamın içinden geldiği ve tüm kültürlerde ortak olduğu görülebilir. O nedenle de pozitif psikoloji pek çok alana uygulanabilir olmuştur. Bu kitapta da popüler olan bu konuların yaşamda karşılaştığımız farklı durum ve alanlara nasıl uygulandığını göreceksiniz. Bu kitabın; psikologların, psikolojik danışmanların, psikiyatristlerin, sosyal hizmet uzmanlarının, ruh sağlığı alanında çalışan uzananların ve insanlarla çalışan tüm meslek gruplarındaki bireylerin okuyup yararlanabileceği bir kitap olması amaçlanmıştır. Bunun da ötesinde kendi duygularını, düşüncelerini ve değerlerini keşfetmek isteyen bireylerin de zevkle okuyabileceği bir kitaptır.
Akıcı ve basit bir dille yazılan kitapta, örnekler verilmekte ve alternatif kitap önerilerinde bulunulmaktadır. Bu nedenle kitap, lisans ve yüksek lisans seviyesinde ders kitabı ya da yardımcı kaynak olarak da kullanılabilecek bir içeriğe sahiptir.
Kate HEFFERON, Ilona BONIWELL, Mc Grew Hill ‘İyi yaşam nedir?’, ‘Mutluluk nedir?’ ve ‘İyilik hâli nedir?’ soruları tüm insanlık tarihi boyunca cevabı aranan sorular olmuştur. Bu konuda başta felsefeciler olmak üzere, teologlar, psikologlar ve daha pek çok bilim dalından araştırmacılar ilk çağlardan itibaren sayısız görüş ve tezler ortaya koymuşlardır. Buna rağmen, bugün bile bu konular hâlâ bir muammadır. Pozitif psikoloji yaklaşımı, bu sorulara cevap arayan, psikoloji biliminin çatısı altındaki en yeni yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.
Pozitif psikoloji akımı, ruh sağlığı ile ilgili sorunları yok saymamakla beraber, insanların olumlu yönlerine ve güçlü özelliklerine odaklanmayı görev olarak benimsemiştir. Bu bağlamda, mutluluk, iyimserlik, umut, psikolojik dayanıklılık, psikolojik iyi oluş, yaşam kalitesi, yaşamın anlamı, travma sonrası gelişim, duygular, affedicilik, yaşam amaçları belirleme, pozitif yaşlanma, empati, minnettarlık, özgecilik, aşk ve benzeri pek çok konu pozitif psikolojinin araştırma konularını oluşturmaktadır. Pozitif psikoloji, bu konulardaki çalışmalarını bilimsel esaslara dayalı olarak sürdürmektedir.
Bu kitapta, pozitif psikoloji ile ilgili en son araştırmaların ve bilimsel bulguların bir sentezine ulaşma imkânına sahip olacaksınız. Genel olarak kitapta, hayatı yaşanabilir ve değerli kılan şeylerin neler olduğu ile ilgili çarpıcı bilgilere ulaşabileceksiniz.
Tuğba Bozkaya Yeni dünya düzeninde, manevi krizlerle boğuşan insanlığa yardım edebilecek olan bizim kök değerler ve erdemlerimizdir. Bu konuda özellikle çocukların ve gençlerin yetiştirilmesinde manevi danışmanlık ile desteklenen bir din eğitimi anlayışı faydalı olacaktır.
Din eğitimi ve manevi danışmanlık çalışmalarına değerler ve erdemler noktasında yeni bir bakış açısı getirme çabalarında pozitif psikolojinin önemli katkısı vardır. Pozitif psikolojinin erdemleri insan hayatının bir parçası kılarak gerçek mutluluğu yakalama ve güçlü bir karakter inşa etme çabası, din eğitimi ve manevi danışmanlık çalışmalarına yeni bir bakış açısı sunmaktadır.
Bu kitabın teorik kısmında; öncelikle pozitif psikoloji, manevi danışmanlık ve din eğitimi alanı ile pozitif psikolojinin karakter güçlerinden olan affetme, cesaret ve azim erdemleri incelenmiştir. Çalışmanın uygulama kısmında 30 üniversite öğrencisi ile 6 hafta süreyle “pozitif psikoloji bağlamında din eğitimi temelli geliştirilen manevi danışmanlık ve rehberlik çalışması” yürütülmüştür. Elde edilen veriler, pozitif psikolojinin manevi danışmanlık ve din eğitimi alanında etkinliği açısından istatistiki olarak değerlendirilmiştir.
Bu kitap; manevi danışmanlık ve din eğitimi ile uğraşan tüm danışmanlar ve eğitimciler için yeni bir model sunma özelliği taşımaktadır. Kitapta var olan ve pozitif psikoloji, manevi danışmanlık ve din eğitimi yöntemlerinden faydalanılarak hazırlanan uygulamalar danışmanlık alanında yeni metotlar arayan danışmanlara yeni bir bakış açısı sunması açısından önemlidir.
Aylin Demirli Yıldız, Canan Koç, Didem Kepir-Savoly, Emre Oruç, Fidan Korkut Owen, Gizem Sarıgül, Hasan Atak, Hicran Çetin Gündüz, İpek Günver, İrem Yola, Naile Bilgili, Pınar Dursun, Rana Özen Kutanis, Selcen Akuysal Aydoğan, Sinem Tarhan, Sinem Tarhan, Zeynep Kızıl “Pozitif Psikoloji Bağlamında Umut: Hedefe giden yolda sınırları aşmak” kitabımız, kendini gerçekleştirmenin peşinde olan çoğunluk için bir kaynak ve yol haritası olması hedefi ile hazırlanmıştır. Zira, tüm olumsuz şartlar içinde bile bir yol bulma, hedefler koyabilme ve bu hedeflerden vazgeçmemenin gerektirdiği dinamikleri çözümlemek hem bireylerin hem toplumların iyi oluşunu artıran önemli bir paradigma değişimi anlamına gelmektedir. Bu yeni bakış açısına uygun olarak pozitif psikoloji bağlamında ele alınan Snyder’in Umut Kuramı tüm yönleri ile kitapta yer almıştır. Bu bağlamda, yurtdışı literatür ile Türkiye’deki çalışmalar bir araya getirilmiştir.
Böylece, dünyada ve Türkiye’de umut alanında yapılan çalışmalar ve umudu ölçmek için kullanılan yollar başta olmak üzere, farklı gelişim dönemlerinde umut, öz yeterlik, iyimserlik, iyi oluş, psikolojik sağlamlık gibi kavramlarla umut ilişkisi, kariyer danışmanlığı, stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu gibi alanlarda umudun rolü, bilişsel davranışçı terapilerde umut, ve okulda, sınıfta ve örgüt içi oluşumlarda umudun rolünü içeren kapsamlı bir çalışma ortaya çıkmıştır. Araştırmacı ve uygulamacıların “umut” kavramını hem kişisel hem de mesleki gelişimlerinde etkin kullanımları adına özümsemelerinde ve içselleştirmelerinde etkili bir rehber olması amaçlanmıştır.

Averil Leimon, Gladeana McMahon Hayatınızın her alanında tüm potansiyelinizi fark etmek için pozitif psikoloji ilkelerini kullanın.

Neden bazı insanlar diğerlerine göre daha başarılı ve mutlu olurlar? Bunun anahtarı düşünme yollarında saklıdır. Pozitif psikoloji bilimini keşfedin. Bu bilimin ilke ve teorilerini kendiniz ve çevreniz için daha iyi bir yaşam sağlamak amacıyla nasıl uygulayabileceğinizi öğrenin. Bu pratik rehber, güçlü yanlarınızı fark etmek, düşünce yapınızı geliştirmek, zor duygularla etkili bir şekilde başa çıkmanızı sağlamak ve sonuç olarak sizi daha başarılı, mutlu ve sağlıklı bir hayata ulaştırmak için gerekli tüm beceri ve stratejileri öğretir.

Pozitif psikolojinin temel kavramları ile ilgilenmeye başlayın! Bilimin köklerini ve ortaya çıkan araştırma alanlarını keşfedin, pozitif olmanın ne demek olduğunu ve bunu başarmak için düşünme biçiminizi nasıl değiştirebileceğinizi anlayın.
Her zaman olumlu tarafından bakın! Pozitif psikolojinin sizin için ne yapabileceğini, günlük yaşamınıza değer katmak için basit stratejileri nasıl uygulayabileceğinizi ve daha yüksek mutluluk, sağlık ve doyuma nasıl erişebileceğinizi keşfedin.
Pozitif psikolojinin gücünü çalışma, dinlenme ve eğlenme zamanlarınıza uyarlayın! Nasıl mutlu ve uzun süreli ilişkiler kurabileceğinizi keşfedin, pozitif ebeveynlik için basit stratejileri kullanın ve kariyerinizden, meslektaşlarınızdan veya çalışanlarınızdan en iyi şekilde faydalanın.
Pozitif psikolojiyi yaşamınıza uyarlayın! Kendi kişisel mutluluk programınızı oluşturun ve hem kendiniz hem de çevrenizdekiler için daha iyi bir gelecek yaratmak adına uzun vadeli pozitif değişiklikler yapın.

Kitabı açın ve
• Pozitif psikoloji alanındaki en yeni araştırmaları,
• Zor zamanlar ve güçlü duygularla etkili bir şekilde baş edebilme stratejilerini,
• “An”ı yaşamaya yönelik uzman tavsiyeleri,
• Bir amaçla yaşamak ve dünyaya izinizi bırakmakla ilgili rehberliği,
• Pozitif iletişim kurarak mutlu ilişkiler oluşturmaya dair ipuçlarını,
• Sizi gerçekten neyin mutlu ettiğini keşfetme yollarını,
• Güçlü yanlarınızı kullanmanın özgün yollarını,
• Olumluluk yaratmak için kullanılabilecek en etkili aktiviteleri öğrenin.
Menderes Kandemir Pozitif psikoloji, insan doğasını ve birey davranışlarını tanımlamaya, insan davranışlarının hastalıklı ve olumsuz yönlerinin ana kaynağını ortaya çıkarmakla meşgul olan psikolojiye bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Psikolojinin yeni çocuğu olarak ifade edilebileceği söylenen pozitif psikoloji, bireylerin olumsuz ve sorunlu yanlarından çok olumlu ve güçlü özelliklerine, aynı zamanda erdemlerine odaklanan bir yaklaşım izlemiştir. Bundan dolayı geleneksel psikolojinin kullanmış olduğu hastalık modeline karşılık olarak sağlık modelini temel almıştır.
Dünyanın hızla değişen ekonomik, toplumsal, siyasi ve kültürel yapısı insanların hayata dair bakış açılarını ve beklentilerini büyük ölçüde etkilemektedir. Dünya tüm canlılar için bir yaşam barınağıdır, bu barınağı da değerli kılan insandır. İnsanın bu zamanda ayakta kalabileceği tek yer bu gezegendir. Hepimiz, üzerinde yaşadığımız bu gezegeni koruma ve gözetme sorumluluğuna sahip bireyleriz. Bizler yaşadığımız sürece hayata daha pozitif bakabilmeyi, başarılı ve mutlu olmak için pozitif düşüncenin ne kadar gerekli olduğunu bilen, zihnimizin, bedenimizin ve ruhumuzun negatif düşüncelerle istila edilmesine izin vermeyen güçlü kişileriz. Bizler, hem kendimiz hem çevremiz hem de koca evren için daha pozitif olmamız gerektiğini bilen mutluluğu kendi içimizde üreten varlıklarız.
Ali Eryılmaz Pozitif Psikoterapi, etkili psikoterapi yöntemlerinden biridir. Bu psikoterapi yaklaşımının, oldukça fazla uygulamaya olanak tanıyan kavramları bulunmaktadır. İşte bu kavramların uygulama süreçlerinde nasıl kullanılacağına yönelik bir uygulama kitabına ihtiyaç vardır. Literatürde bu konuda teorik kitapların olmasına karşın uygulama kitabının olmadığı görülmektedir. Öncelikle Pozitif Psikoterapi’ye dayalı uygulamalarda bulunan bireyler için sadece kuramsal değil aynı zamanda içerisinde uygulamaların da yer aldığı kitaplara ihtiyaç vardır. Sonuç olarak danışanlarına psikolojik destek sunan ruh sağlığı profesyonellerinin, psikoterapi uygulamalarını somutlaştıran araçlara duydukları ihtiyaçlardan yola çıkarak Pozitif Psikoterapi temelli bir uygulama kitabına ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyacı karşılamak adına kaleme alınan bu kitap; pek çok alanda ruh sağlığı hizmeti sunanlara (psikologlar, psikiyatristler, psikolojik danışmanlar, psikiyatri hemşireleri ve sosyal hizmet uzmanları vb.) faydalı olacak bir içeriğe sahiptir. Ayrıca kendi kendine yardım etmek isteyen herkes de bu kitaptan yararlanabilir. Kitabı okuyanların, kitaptan faydalanması umudu ve dileğiyle!
Ivan Kirillov Pozitif Psikoterapi, 1960’ların sonlarında Prof. Dr. Nossrat Peseschkian ve çalışma arkadaşları tarafından Almanya’da geliştirilmiş bir kuramdır. Peseschkian, 1933’de İran’da doğmuş, tıp eğitimini de Almanya’da tamamlamıştır. Daha sonra buraya yerleşerek 2010 yılında vefatına kadar çalışmalarını sürdürmüştür. Kendi kültürler arası durumu, kültürler arası bir bakış açısına ilgi duymasına yol açmıştır. İran ve Almanya’nın farklı kültürlerinde; birçok davranış şekli, alışkanlık ve tavırların birbirinden tamamen farklı değerlendirildiklerine tanık olmuştur. Bu bakış açısı, Doğu’nun bilgeliği ile Batı’nın psikoterapötik bilgisini harmanlayarak kültürler arası bir kuram geliştirmesine yol açmıştır.
Peseschkian, yaptığı çalışmalarda ruhsal gelişim ve kişiler arası çatışmalarda bir dizi tekrarlanan davranış normlarının önemini görmüştür. Bu normları, birbiriyle ilişkisi olan kavramlar içinde birleştirerek çatışmaların odak noktasını belirleyebilmek için bir araya getirmiş ve bunları gerçek yetenekler olarak adlandırmıştır.
Bu kitapta Dr. Ivan Kirillov; gerçek yeteneklerin ne anlama geldiğini, altında hangi kavramların olduğunu, duygularımızın aslında neyi ifade ettiğini çok net bir şekilde anlatıyor.
Herkesin anlayabileceği, kendinden bir şey bulabileceği bu kitap, pozitif psikoterapi temel ve ileri eğitimlerini alan uzmanlar için de bir başucu kitabı olmaya aday…
Maksim Goncharov Herkes, çatışmaların nasıl yaratılacağını bilir ancak bunları nasıl çözeceğini bilemez. Çatışma olgusu, psikodinamik psikoterapinin merkezî bir kavramıdır. Bu, çok insani bir olgudur. Çatışma, bir kavga ya da skandal değil bir değerler çatışmasıdır, arzulanan şey ile olan şey arasındaki bir boşluktur. Bu durum, psikoloji için o kadar önemli bir olgudur ki tüm çelişkilerimizi, zorluklarımızı ve sorunlarımızı açıklayabilir. Ve doktorlara yapılan ziyaretlerin %90'ından fazlasının stresle ilgili olduğu düşünüldüğünde çatışmaları anlamak, çok daha önemli bir hâle gelir.
Çatışmalardan kaçınılamaz. Aslında tüm hayatımız çatışmalardan kaçınmakla değil onları yönetmekle ilgilidir. Çatışmaları anlamak, her insan için, özellikle de bunu profesyonel bir faaliyet olarak gerçekleştiren insanlar için önemlidir. Bunlara örnek olarak doktorlar, psikiyatristler, psikoterapistler, psikologlar, koçlar, öğretmenler, eğitimciler, yöneticiler, ebeveynler sayılabilir.
Yetmişli yıllarda Nossrat Peseschkian tarafından bize verilen pozitif psikoterapi, zor şeyler hakkında konuşmanın ve gizli olanı ortaya çıkarmanın ne kadar basit bir şekilde mümkün olabileceğine dair mükemmel bir örnektir. İnsanlığın, Nossrat Peseshkian'ın dünya psikoterapi ve psikolojisine katkısını henüz tam olarak takdir edilememiştir.
Yaşam kalitemizin ve sağlık düzeyimizin arkasında, her şeyden önce psikolojik yeterlilik yatmaktadır. İnsan, biyolojik olmaktan çok psikolojik bir varlıktır. Pozitif Psikoterapide Çatışma Mekanizmaları kitabı, hepimizin psikolojik yetkinliğini artırmamıza, çatışmaları ve etkileşimlerini tanımayı, kavramsallaştırmayı ve başkalarına basitçe açıklamayı öğrenmemize yardımcı olacak bir girişimdir.
Ahmet Akın, Fatih Usta, Mehmet Emin Turan, Neslihan Arıcı, Recep Uysal, Nihan Çitemel, İbrahim Taş Güncel psikolojik kavramlar kitabını oluştururken son yıllarda ortaya çıkmış ve daha önceki kaynak kitaplarda yer almamış yeni kavramları keyifli bir anlatımla tanımlamaya çalıştık. Güncel kavramları tanımlarken bu kavramların tarihsel gelişimine, hangi kavramlarla ilişkili olduğuna, daha önceden yapılan araştırmalara değinerek teorik altyapısını inceledik. Ayrıca kitapta yer alan kavramların ölçülebilir olmasına dikkat ettik. Daha önceden yayınladığımız Psikolojide Kullanılan Güncel Ölçme Araçları: 1-2-3 adlı kitabımızı inceleyerek bu kitapta yer alan kavramların ölçme araçlarını bulabilirsiniz. Sonuç olarak yaklaşık beş senelik bir çalışmanın ve azimli bir ekibin ürünü olan bu kitabın, güncel psikolojik kavramların anlaşılmasına yardımcı olacağını, yeni araştırmalar hakkında fikir vereceğini ve yapılacak araştırmaların teorik altyapısının tasarlanmasına katkı sağlayacağını umuyoruz.
Öznur Gülen Ertosun 2010 yılından sonra popülerlik kazanmaya başlayan ve duygusal dayanıklılık, umut, iyimserlik, öz etkinlik kapasitelerinin sinerjik bütününü ifade eden (pozitif) psikolojik sermaye, literatürde olduğu gibi iş dünyasında da ilgi çekmeye başlayan bir kavram hâline gelmiştir. Ekonomik, beşeri ve sosyal sermayeden sonra sermaye kavramını bir adım daha öteye taşıyan psikolojik sermaye bireysel ve örgütsel kazanımlarda ampirik olarak ispatlanmış olumlu etkiye sahiptir. Bunu yanısıra zekâ, kişilik gibi bireysel özelliklerden farklı olarak eğitim geliştirme çalışmaları ile daha üst seviyelere taşınması mümkün olması bu kavramı özellikle insan kaynakları alanında önemli bir değişken hâline getirmiştir.
Popüler kişisel gelişim çalışmalarından farklı olarak, Luthans ve çalışma arkadaşlarının tasarladığı ortalama 2 saatlik eğitimlerle bile geliştirilebilir olduğu bilimsel olarak kabul görmüştür. Bu çalışma kapsamında verilen eğitimler, metodolojik açıdan güçlü ve kontrollü deneysel tasarımlarla test edilmiş; bulgular açısından uluslararası çalışmalar ile paralel sonuçlara ulaşılmıştır.
Bu kitabın amacı, size bu akademik yolculuğu anlatmanın yanı sıra ampirik olarak pozitif psikolojik sermayenin etkileşim içinde olduğu önemli değişkenler hakkında da öneriler sunmaktır.
Kitap, içerik ve anlatım itibariyle lisans ve üstü düzeyde öğrencileri hedef almakla beraber iş hayatından da ilgili kişilerin faydalanabileceği şekilde tasarlanmıştır.
Hasan TAN Psikolojik yardım İlişkileri, danışmaya gelen problemli danışanla danışman arasındaki ilk ilişkilerden itibaren bu yardım ilişkilerinin tamamen bitimine kadar olan sürecin etraflıca açıklanmasını yapan bir eserdir. Kitapta, ilk psikolojik danışma oturumu ve sonraki oturumların biçimleri, ulaşılmaya çalışılan amaçları ve teknikleri üzerinde durulmaktadır. Konuşturma teknikleri ve her tekniğin psikolojik nitelikleri ele alınmıştır. Psikolojik danışma süreci içinde danışanla yüz yüze gelmenin değişik yaklaşım teknikleri açıklanmıştır. Danışanla danışman arasında kurulan bu psikolojik ilişkilerin sonlandırılmasının önemi ve teknikleri incelenmiştir.
Bu eser, esas itibariyle üniversitelerde bu alanda eğitim görenlerin kullanabileceği bir ders kitabı olarak hazırlanmıştır. Aynı zamanda eğitim kurumlarında ya da benzeri alanlarda bu çeşit yardım ilişkilerinde bulunanlar için yardımcı bir kaynak olabilir.
Başak Öksüzler, Ceren Gökdağ, Elçin Yorulmaz, Ezgi Göcek Yorulmaz, Gamze Gültekin, Gülay Dirik, Melikenaz Yalçın, Nesibe Olgun Kaval, Nimet Serap Görgü-Akçay, Özge Erarslan, Pelin Bintaş Zörer, Seda Sapmaz Yurtsever, Seda Tokgünaydın Arıtürk, Sedef Tulum-Akbulut, Servet Kaçar Başaran, Sıla Derin, Umut Çıvgın, Zeynep Erdoğan Yıldırım Psikoterapi, geçmişten bu yana gizemini koruyan dikkat çekici bir alandır. Klinik psikologlar başta olmak üzere psikiyatri, sosyal hizmetler, psikiyatri hemşireliği, psikolojik danışmanlık ve rehberlik gibi birçok meslek dalının ilgi alanına giren bu alan ile ilgili uzun yıllardır pek çok farklı görüş öne sürülmüş ve hararetli tartışmalara yol açmıştır; hatta bu konuda bugüne kadar milyonlarca bilimsel çalışma yürütülmüştür. Büyük ihtimalle psikoterapi alanındaki bu hareketlilik önümüzdeki yıllarda da devam edecektir.
Günümüz dünyasında gelişmeler çok hızlı yaşanmaktadır; bu değişimden psikoterapi alanı da payını almaktadır. Artık sadece divana uzanıp çocukluğunu anlatma algısının ötesinde psikoterapi alanı, artık farklı türdeki tartışmaları ve değişimleri olanca canlılığıyla yaşamakta ve yansıtmaktadır. Bu kitap ile dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleşen bu tartışmaları, klinik psikologların gözünden bir çatı altında toplamak hedeflenmiştir. Kitapta psikoterapi alanındaki güncel bilimsel araştırma yöntemleri başta olmak üzere teknolojinin ve internetin psikoterapiye yansımalarına, anormalin ötesine geçerek olumluya odaklanan pozitif klinik psikolojiye, sağlık kuruluşlarında uygulanan psikoterapi müdahalelerine, hangi psikoterapi yaklaşımının hangi durumlarda etkili olduğuna, herhangi bir uzmana gereksinim duymadan uygulanan kendine yardım araçlarına kadar zengin içerikte farklı konulara dair açıklamalar ve son dönem bilimsel araştırmalardan örnekler bulabilirsiniz. Psikoterapi ile ilgili gelişmeleri takip eden, bu alana dair güncel konuları öğrenmeye istekli ve meraklı kişiler için hazırlanan “Psikoterapide Güncel Konular” kitabı, hem mesleki hem de kişisel yaşamınız için başlangıç niteliğinde önemli bir kaynak olacaktır.
Artı Enstitü, Berk Can Ünsal, Berkay Köse, Beyza Ünal, Deniz Canel Çınarbaş, Deniz Yılmaz Zambak, Didem Türe Şakar, Dilara Hasdemir, Dolunay Cemre Durmuş, Ekin Doğa Kozak, Esra Angın, Gizem Çeviker, Güler Beril Kumpasoğlu, İdil Uğurluoğlu, Kutlu Kağan Türkarslan, Merve Cesur Atintaş, Ozan Can Selçuk, Pelşin Ülgen Kurtul, Semanur Güneş Çakmak, Sevi Gizem Zeybek Çoğunluk gruptan olan bireyler için geliştirilmiş bir terapi yaklaşımı, azınlık grup üyelerine otomatik olarak iyi gelmez. Azınlık kimliği gibi konular psikoterapinin konusudur; kimliği oluşturan cinsiyet, yaş, coğrafi konum (kişinin nereli olduğu veya nerede yaşadığı), etnik köken, cinsel yönelim, engellilik, dinî inanç gibi grup seviyesi değişkenler, psikoterapi sürecinin verimli ilerlemesi için önemlidir. Bu değişkenlerin kültüre duyarlı bir şekilde ele alınmadığı psikoterapi uygulamaları, iyileştirici olmaktan ziyade baskıcı ve ayrımcı olur. Kitap, bu varsayımları temel alarak yazılmıştır.
Kültüre duyarlı psikoterapi ve kültürel yeterlilik, özellikle yabancı alanyazında üzerinde durulan kavramlar olup yurt dışındaki meslek grupları ve akreditasyon birimleri tarafından psikoterapinin ve psikoterapi eğitiminin temel taşları arasında anılmaktadırlar. Türkiye'de, son zamanlarda bu konuda artan bir farkındalık görülse de gereken önemin henüz verilmediği söylenebilir. Özellikle klinik psikoloji alanında, kültürel yeterliliğin psikoterapinin temel yeterliliklerinden biri hâline gelmesi için konuyla ilgili lisansüstü seviyede verilen derslerin arttırılması ihtiyacı öngörülmüştür. Bu kitap projesi de böyle bir ders neticesinde ortaya çıkmıştır. Psikoterapide kültürel konuları ele alan Türkçe bir kitabın eksikliğinin farkında olmam nedeniyle geçmişte dersi alan öğrencileri, projelerini kitap bölümüne dönüştürmeye davet ettim. Bu kitabın bir başlangıç olmasını, psikoterapide kültürel konuları ele alan kitapların, derslerin ve mesleki standartların üretilmesine ve geliştirilmesine yol açmasını diliyorum.

Asude Malkoç, Aykut Bora, Ayşe Irkörücü Küçük, Çiğdem Yavuz Güler, Dilaram Billur Çelik Örnek, Elif Ulu Ercan, Esef Ercüment Yerlikaya, Ferah Çekici, Gökçen Duymaz, Hande Gündoğan, Meltem Aslan Gördesli, Mustafa Alperen Kurşuncu, Semra Uçar, Şule Baştemur, Zeynep Aydın Sünbül Bu kitap, ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlar için bir rehber niteliğindedir. Geleneksel ve çağdaş kuramların yer aldığı on altı bölümden oluşan kitapta her kuram, kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Bu kuramlar, Psikanalitik Terapi, Adleryan Terapi, Bağlanma Temelli Terapiler, Birey Merkezli Terapi, Bilişsel Terapi, Akılcı-Duygusal-Davranışçı Terapi (ADDT), Gestalt Terapi, Transaksiyonel Analiz (TA), Yapısal Aile Terapisi, Bowen Aile Terapisi, Satir Dönüşümsel Sistemik Terapi, Çözüm Odaklı Terapi, Öyküsel Terapi, Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), Feminist Terapi ve Dışavurumcu Sanat Terapisi olarak sıralanmıştır. Okuyucuya okuma kolaylığı sağlaması açısından kitapta konular adım adım işlenmiş ve geniş bir perspektiften sunulmuştur. Her bir bölüm, kuramcının hayatı ile başlamış; kuramın temel felsefesi, temel kavramları, terapinin amaçları, terapinin ilkeleri, terapist ve danışanın rolü, terapinin aşamaları ve terapi teknikleri ile devam etmiştir. Terapi tekniklerinin hemen ardından hem ruh sağlığı alanında eğitim gören öğrencilerin hem de alan uzmanlarının yararlanabileceği vaka örnekleri verilmiştir. Keyifle okuyacağınızı umduğumuz kitabımızın alana katkı sunması dileğiyle…
Mehmet Eskin Bu kitapta, her bireyin günlük yaşamda karşılaşılabileceği sorunların çözümünde kullanabileceği yöntem ve stratejiler aktarılmaktadır. Kitapta önerilen yöntem ve stratejilerin, ancak bireyin sorunlarını çözmeye yönelik motivasyonunu ile uygulamaya daha etkili bir şekilde geçirilebileceği hatırlatılmaktadır.
Bahar Bahtiyar-Saygan, Burçin Akın Sarı, Ece Ceren Akkaya, Elis Güngör, Gülçin Akbaş, Gülden Sayılan, Gülten Ünal, İlknur Dilekler Aldemir, Leman Korkmaz, Münevver Rana Karlı, Pelin Gül, Suzan Ceylan-Batur Kırk yılı aşkın süredir psikolojinin önde gelen yaklaşımlarından biri olarak varlığını sürdüren sosyal biliş, sosyal dünyaya dair bilgimizin nasıl oluştuğunu ve bu bilgiyi insanların davranışlarını yorumlama, tahmin etme veya hatırlama süreçlerinde nasıl kullandığımızı inceleyen bir alt alandır. Bu bakımdan sosyal biliş, sadece kendi iç dünyamızı değil aynı zamanda başkalarının düşüncelerini, davranışlarını ve duygularını anlama yolculuğumuzun kapılarını aralar.
Bu kitap, sosyal bilişin çok yönlü yapısını aydınlatmayı amaçlayan bir kaynak olarak tasarlanmıştır. Sosyal bilişin temellerinden başlayarak evrimsel kökenlerine kadar uzanmakta ve konuyu gelişimsel bakış açısından değerlendirmektedir. Aynı zamanda, sosyal bilişin insan psikolojisi ile olan dinamik ilişkisini ele alırken bireyin benlik algısı, kişilik, dil, kültür ve siyaset gibi alanlarla nasıl etkileşimde bulunduğunu incelemektedir. Ayrıca klinik psikolojideki pratik uygulamaları da bu alanda çalışan uzmanlar için bir kaynak sunmaktadır.
Sosyal biliş kavramının farklı bağlamlarda ve disiplinlerde ele alındığı bu kitap, sadece alanda çalışan araştırmacılar için değil, aynı zamanda konuya ilgi duyan genel bir okuyucu kitlesi için de anlaşılır ve bilgilendirici olacak şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca kapsamlı bir terimler sözlüğü içeren bu kitabın, sosyal biliş kavramına ilişkin Türkçe yazılmış kaynak ihtiyacını karşılayan bir yayın olması hedeflenmektedir.
Ahmet Yıldırım Pozitif psikoloji sorunlara değil, bireyin daha kaliteli bir yaşam geçirmesi, kendi yeteneklerini keşfetmesi ve geliştirmesi için teşvik etmesi nedeniyle alana farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Bir bakıma yüzlerce yıl öncesinden Mevlana Celalettin Rumi'nin “Gül düşünür gülistan, diken düşünür dikenlik olursun.” sözlerini, Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre'nin “insanın özünü anlama”ya dair düşünceleri teyit edilmektedir. Son yıllarda pozitif psikolojik sermaye ile ilgili çeşitli düzeylerde ve ilişkili değişkenlerin değerlendirildiği çalışmalar yürütülmektedir.
Sosyal devletin görünmez kahramanları olan Sosyal Hizmet Uzmanları zaman zaman olumsuz ve zor koşullar altında özveriyle sosyal hizmet sunmakta ve hizmet verdikleri bireylerle iletişimlerini sürdürmeye ve iş performanslarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar.
Bu kitap, hiç kuşkusuz meşakkatli ancak önemli bir toplumsal misyon dâhilinde çalışan sosyal hizmet uzmanlarının duygusal kaynaklarının tükenmesi ile ortaya çıkan ve işlerine duyarsızlaşmaları, başarı hislerinin azalmasıyla kendini gösteren tükenmişliklerinin üzerinde pozitif psikolojik sermayenin etkisini incelemektedir.
Araştırma sonuçları, pozitif psikolojik sermaye unsurlarının çalışanlar açısından geliştirilmesinin elzem olduğunu ve bir özveri mesleğinin çalışanları olarak sosyal hizmet uzmanlarının çalışma şartlarına bağlı tükenmişlik sendromuna girmelerini engelleyebileceğini göstermektedir.
Buse Yavuz, Deniz Gezer, Elif Çelet Özenli, Hande Kırhan, Havva Nur Kan, İdil Biriken, Nilhan Algan, Utku Çetin, Yudum Söylemez Pandemi ve depremlerle birlikte bireylerin ve ilişkilerin psikolojik iyilik hâllerinin bireysel faktörlerin ötesinde; bağlı oldukları daha geniş sistemlerden ne denli etkilendiğine şahitlik etmiş olduk. Fakat aynı zamanda, bireylerin güçlü yanlarının ve kurdukları sağlıklı ilişkilerin de bu geniş sistemleri etkilediğini hatırlamak bizlere umut oldu. Elinizdeki kitabı tam da bu umutlarla, farklı ekollerle ve gruplarla çalışan psikoterapistlere, sistemik düşünceyi ve bu düşüncenin uygulama alanı olan çift ve aile terapisinin farklı yaklaşımlarını kendi çalışmalarına entegre edebilmelerine yardımcı bir kaynak olarak hazırladık.
İlk bölümde okuyucuya genel bir çerçeve sunarak etik, terapötik ittifak, terapistin kimliği ve ilişkiyi kapsamak konularını; ikinci bölümde ise sistemle çalışırken bilinçli farkındalık, zihinselleştirme, sanat ve yazı gibi tekniklerin kullanımını ve üzerine pek kaynak olmayan bireylerle sistemik terapi konusuna odaklandık. Bu kitapta, psikoterapi alanına ilgi duyan ve kendisini geliştirmek isteyen her okuyucunun ilgisini çekebilecek bilgileri de kolay anlaşılır bir dille harmanladık.
Doç. Dr. Yudum Söylemez

İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Yudum Söylemez ve öğrencileri tarafından hazırlanan “Terapi Odasına Sistemik Bakış” adlı kitap, özellikle ülkemiz psikoterapi yazını ve daha genel olarak psikoloji yazınına önemli bir katkı sunuyor. Bu kitapta ele alınan konular çift ve aile terapisi alanında olduğu kadar; daha genel olarak psikoterapi alanında son 50 yılı kapsayan bir sürede öne çıkan bazı yaklaşımları yansıtmakta. Bu yaklaşımların ortak özelliği de kitabın adının yansıttığı gibi, ele alınan konunun gerek bireye gerekse aileye sistemik bir bakış açısını sergilemesi.
Prof. Dr. Güler Okman Fişek
Aylin Demirli Yıldız, Betül Gülcan Çakmak, Büşra Ünverdi, Engin Büyüköksüz, Feyza Coşkun, Figen Kasapoğlu, Gülşen Topal Özgen, Işıl Tekin, Kamile Gamze (Alçekiç) Yaman, Numan Turan, Nur Akbulut Kılıçoğlu, Orhan Yoncalık, Pınar Kütük Yılmaz, Selami Kardaş, Semra Uçar, Şeyma Güldal, Şükrü Can Özüak, Vildan Saruhan Ruh sağlığı alanında çalışanlar ve öğrenciler için önemli bir kaynak niteliğinde olan bu kitap, psikoterapi sürecinde kullanılan temel becerileri ve danışmanlık sürecini ele almakta ve ruh sağlığı çalışanlarının süreci daha verimli bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmaktadır. Ayrıca aileler, çiftler, çocuklar, ergenler, orta yaş grubu ve yaşlılarla çalışan ruh sağlığı çalışanları için de yol göstericidir. Kitap, bu gruplardan her biriyle çalışırken hem bu grupların gelişimsel özellikleri ve ortak duygusal süreçleri hakkında bilgi vermekte hem de ruh sağlığı çalışanlarının kullanabileceği özel teknikleri ve stratejileri ele almanın yanı sıra her bölümde ele aldığı vaka örneği ile süreci somutlaştırmayı kolaylaştırmaktadır.
Ali Cissey Usman, Andres Ostria Espinoza, Aslı Kartol, Bagus Riyono, Canan Çetinkanat, Diane Montgomery, Elizabeth Anne Albright, Hafize Şule Albayrak, Ishaq Ibrahim Hajiyousouf, Mustafa Subaşı, Nadia Guadalupe Cañadas, Oğuzhan Taşdemir, Özlem Şener, Sefa Bulut, Sevde Düzgüner, Susana Prapunoto, Yener Özen, Zeynep Turhan Psikoloji bilimi, başlangıçta bireylerin sahip oldukları problemlere odaklanmış ve bu problemlerin altında yatan nedenleri araştırmıştır. Problemin nedenine odaklanmak bazen işe yararken bazen kişiyi anlam veremediği bir kısır döngüye sürükleyip problemin daha derinine sürüklenmesine yol açabilmektedir. Bu noktada pozitif psikoloji, son yıllarda bu kanıyı çürüterek birçok çalışmaya konu olmuş ve probleme odaklanmanın doğru bir yaklaşım olmadığı savını oluşturmuştur. Pozitif psikoloji problemden uzaklaşarak bireylerin güçlü yönlerine odaklanmış, bu güçlü yönlerin problemlerin üstesinden gelebileceği düşüncesini geliştirmiştir. Pozitif psikoloji odağı bireyin yapamadıkları yerine yapabilirliklerine çevirerek insanın içinde var olan iyiye, güzele, gelişime açık yanları ön plana çıkararak aslında insanın probleminden çok daha büyük bir varlık olduğunu vurgulamıştır.
Bu kitap, sizlerin gizil kalmış güçleri ve kaynaklarını ortaya çıkaracak; kendinize, çevrenize ve en önemlisi problemlerinize karşı bakış açınızı değiştirecek bir yolculuğa çıkaracaktır. İnsanın öncelikle kendiyle barışık olması ve kendini tanımasının oldukça önemli olduğunu biliyoruz. Kendi kapasitesinin ve yapabilirliklerinin farkında olan bir birey, problemlerini daha sağlıklı yollarla çözmeye çalışıp daha sağlıklı kararlar verebilecektir. Kendini tanıyan birey, başkalarını daha iyi tanıyıp onlara daha empatik bir düzeyde yaklaşabilir.
Bu kitapta, pozitif psikolojinin günlük hayata yansımalarını göreceksiniz. Farklı alanlarda pozitif psikolojinin uygulama şekilleri hakkında bilgi edineceksiniz. Farklı ülkelerden alanında uzman yazarların bilgi birikimini aktarmasıyla oluşturulan bir kitapla bilginin nasıl evrensel olduğuna bir kez daha şahit olacaksınız. Okunması kolay, anlaşılır ve akıcı olup günlük bir dille yazılan bu kitap, hem bilimsel hem de ders kitabı niteliği taşımaktadır. Okuyucunun kendisinden bir şeyler bulacağı, günlük hayatına aktarabileceği bilgilerle donatılan bu kitapta yazarların kendi çalışma alanıyla ilgili uzman görüşleri ile birlikte pozitif psikolojiye dair ayrıntılı bir bakış açısına sahip olacaksınız. Güncel uygulamaları içinde barındıran bu kitabın klinik ve eğitim alanında bir baş ucu kitabı niteliği taşıyacağı düşünülmektedir.


Alex M. Wood, Judith Johnson Bu derleme kitabın amacı, pozitif psikoloji alanında ortaya çıkan sorunları, kavramları ve fikirleri klinik psikoloji alanıyla ilişkilendirmektir. Kitap, bu hedefi tatmin edici olmanın çok üstünde bir şekilde gerçekleştiriyor.
Michael F. Scheier
Profesör, Psikoloji Bölümü Başkanı, Carnegie Mellon Üniversitesi, Eski Başkan ve
Üstün Bilimsel Katkı Ödülü sahibi (Bölüm 38, Sağlık Psikolojisi), Amerikan Psikoloji Derneği
Doğamızın ikiliğini anlamamız için bizi cesaretlendiren mükemmel ve düşündürücü bir kitap. Bu kitap hem pozitif psikolojinin hem de klinik psikolojinin sınırlarını genişletirken aynı zamanda ikisinin anlamlı ve eyleme dönüştürülebilir yollarla nasıl bütünleştirilebileceğini de gösteriyor.
Lea Waters,
Gerry Higgins Pozitif Psikoloji Kürsüsü, Direktör, Pozitif Psikoloji Merkezi,
Melbourne Lisansüstü Eğitim Fakültesi, Melbourne Üniversitesi
Alex Wood'la entelektüel olarak tartıştığımızı bilen hiç kimse, bu çok dengeli kitaba coşkulu bir onay verdiğime şaşırmamalıdır. Pozitif psikolojinin öncü şüphecilerinden biri olarak ben, Alex ile pozitif psikolojinin alanın geri kalanıyla bütünleştirilip birleştirilemeyeceği konusunda hemfikir değildik. Ancak onun haklı olduğu ve benim yanıldığım kanıtlandı, çünkü satış gücü değil ama pozitif psikolojiye kendini adamış bilim adamları bu kitapla onun mükemmel önerilerine kulak verdiler.
James C. Coyne
Davranışsal Onkoloji Programı Direktörü, Psikoloji Profesörü, Psikiyatri Bölümü,
Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi
Richard G. Erskine Pek çoğumuz çocukken ebeveynlerden ve bakımverenlerden gelen komutlara karşı kendimizi korumak için bazı kararlar aldık, daha sonraki yaşantılarla da bu kararlar güçlendi ve bizler hiç farkına varmadan hayatlarımızı yönetmeye başladı. Yıllar sona bile bizler birer yetişkin olarak hayatımızı sürdürürken, aslında çocukken aldığımız o büyük kararlarla yaşamın içinde olduğumuzu fark edemiyoruz.
Geçmişte kalmış bazı yaşantılar, bitirilmemiş işler farkındalığımızın dışında bizi yönetmeye devam eder. Geçmişte kalmış bu yaşantıların etkisinden kendimizi kurtarır ve bitirilmemiş işleri çözümlersek özerk olarak hareket etme şansını yakalayabiliriz. Ulaşılacak çok derin farkındalıklarla içgörümüz gelişir. Yeniden bir karar verirsek, hayatımızı yeniden şekillendirme ve bugünkü koşullara göre düzenleme şansını yakalayabiliriz. İşte o zaman geçmişte yaşananları, bugünkü koşulların analizi ile değerlendirip bugün kullanabileceğimiz deneyimlere dönüştürme şansını yaklarız.
Bu kitap, bizlere hayatımızı etkileyen çocukluk kararlarına ve yaşam kurgularımıza bakma şansını sunuyor. 13 farklı yazarın farklı teorik sunumları ve 13 farklı vaka ile yaşam senaryonuzun nasıl oluştuğuna ilişkin izleri bu kitapta bulabilirsiniz.
Yaşamınızın derinliklerini keşfetme serüvenini yaşayabilmenizi ve mutlu ve güzel bir hayat sürdürmenizi dilerim.