Osmanlı Tarihi \ 1-2
Abdullah Çakmak Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerce kutsal kabul edilen Kudüs şehri, M.Ö. 4000'li yıllara kadar uzanan kadim bir tarihe sahiptir. Bu dinlere mensup devletlerin Kudüs'teki farklı dönemlere ait hâkimiyetleri, şehirde üç dine ait kutsal mekânların oluşmasına zemin hazırlamıştır.
1517'de Osmanlı hâkimiyetine giren Kudüs'te devlet tarafından g...
Devamını Göster
Asım Yapıcı, Atik Aydın, Durmuş Arık, Higashitotsu Kutluk, İbrahim Emre Şamlıoğlu, Mehmet Çakırtaş, Musa Kazım Arıcan, Neslihan Arul Aksoy, Nobuo Misawa, Nurullah Sat, Selçuk Coşkun, Seyfettin Erşahin, Şevket Özcan Osmanlı Devleti’nin son döneminin önemli aydınlarından olan, seyyah, gazeteci, kadı ve âlim gibi pek çok sıfatla anılan Abdürreşid İbrahim (...
Devamını Göster
Tamara Talbot Rice Türkiye'de de Mehmet Fuat Köprülü ve öğrencileri DTCF'de 1940'lı yıllarda başlattıkları lisansüstü çalışmalarıyla Anadolu'daki Türk varlığı ve Selçuklu tarihi üzerine ciddi yayınlar yapmışlardır. Türk tarih tezini ilk olarak Selçuklu tarihi üzerinden savunmuşlardır. Onlara göre Türk tarihçiliğinin anahtarı Selçuklulardır. Bu yönden ba...
Devamını Göster
Hadi Belge Mora İsyanı, başlangıçta Rumların devlet kademelerinden hızla tasfiye edilmelerine neden olsa da Osmanlı idaresindeki Rum varlığını tamamen sonlandırmamıştır. Zira zaman içinde lisan becerilerine ve diplomasideki deneyimlerine ihtiyaç duyulan bazı güvenilir Rum ailelerin devlet hizmetine geri dönüşlerine imkân sağlayan uygun koşullar oluşmuşt...
Devamını Göster
Hilda Lostar XVIII. yüzyıl sonlarında Avrupa'nın Sanayi Devrimi’ne girmesi siyasal ve toplumsal engellemelere rağmen Osmanlı İmparatorluğu'nu da büyük ölçüde etkiler. Geniş bir tarihsel kaynak taraması yapılarak hazırlanan bu kitapta öncelikle XIX. yüzyılda saray ve çevresinde değişen sosyal hayat irdelenmiş, Sultan ll. Mahmud Dönemi'nde Yeniçeri Ocağı ...
Devamını Göster
Hakan Yıldız “…Askerlerimiz, helalleşmeye ve vedalaşmaya başladılar. Bir yandan da ağlayarak birbirlerine, 'Ey birader, birbirimizin ölüsünü kâfirde bırakmayalım. Sağ kalanlarımız, ailelerimize selam götürsün ve oğullarımızın gözlerinden öpsün!' diyorlardı. Yalnız kaldıklarında ise 'Ah Rabbim, sabah ne zaman olur?' diye sabırsızca söyleniyorlardı…”
“…Ar...
Devamını Göster
Hakan Yıldız 1711 Prut Seferi hakkında bir yeniçerinin tuttuğu bu günlük sayesinde belki de dönemin tarihçilerinin yazdığından fazlasını bilme imkânına sahibiz.
Yeniçeri Kâtibi Hasan, elli beş yıllık bir yeniçeri olarak son seferine çıkarken sadece işi gereği değil, tarihe kişisel bir tanıklık bırakmak için de kâğıda kaleme sarılmıştı.
Savaşın ilanından...
Devamını Göster
Hasan Yenidoğan Dünya tarihinde büyük bir öneme sahip olan Türklerin en büyük özelliklerinden biri, savaşçı olmalarıdır. Orta Çağ'ın meşhur tarihçilerinden biri olan Cûzcânî, XI. yüzyılda tarih sahnesine çıkan Büyük Selçukluların; Oğuz boyları içerisinde yiğitlik, savaşçılık, okçuluk ve kılıç kullanmada tüm Türkistân devletlerinin ordularından daha üstü...
Devamını Göster
Sedat Halitoğlu Bu kitap, Türkiye'nin yakın tarihinde çok önemli roller üstlenmiş haritacı bir Osmanlı paşasının saklı kalmış hayat hikâyesidir. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan torunlarında bulunan sandık dolusu evrakının günümüze intikalidir.
İstanbul Harp Akademisinden mezun olan Paşa, Osmanlı Devleti tarafından Almanya'ya staja gönder...
Devamını Göster
Mustafa Beyazıt, Şuayip Çelemoğlu, Alper Atıcı XII. yüzyıldan itibaren Denizli bölgesine yerleşen Türk boylarının izlerini, bugünlere bıraktıkları eserlerle takip etmek mümkündür. Bu izlerin önemli bir ögesi olan mezar taşları, bulundukları topraklar üzerinde yaşayan toplulukların geçmişleriyle bağlantı kurmalarını sağlayan birer tarihî vesikalardır. Me...
Devamını Göster
Murat Özden Uluç Yakın Türk tarihimiz, katıldığı savaşlarda verdiği mücadelelerle vatan uğruna canını feda eden adı, sanı unutulmuş birçok kahramanla doludur. Yüzbaşı İsmail Naci, Mustafa Kemal'in doğduğu topraklarda dünyaya gelmiş, onunla aynı dönemlerde Manastır Askerî İdadisi ve İstanbul Mekteb-i Harbiyey-i Şahane'sinden mezun olmuş, 1904'te Selan...
Devamını Göster
Fatma Uygur Osmanlı topraklarına önce seyyah sonra Fransız büyükelçisi olarak (1855-1860) gelen Edouard Antoine Thouvenel, Islahat Fermanı'nın hazırlanma sürecine Fransız tezinin fikir babası olarak katkı sağlamıştır. Bunun yanı sıra diğer diplomatlarla birlikte faaliyetlere bizzat iştirak ederek bir bakıma Fransa'nın Osmanlı nezdindeki nüfuzunu kayıt a...
Devamını Göster
Mehmet Değirmenci Anadolu toprakları tarih boyunca yoğun kitlesel göç hareketlerine ev sahipliği yapmıştır. Bu hareketliliğin en önemli unsuru coğrafi konumudur. Her ne kadar coğrafi konum, göçler açısından başat önem taşısa da, o coğrafyaya hâkim siyasi otoritenin göçe ve göçmene yaklaşımı da bir diğer ana belirleyici unsurdur. Göçe ilişkin yaklaşımlar...
Devamını Göster
Kurtuluş Öztürk Halil Hâlid Bey (1869-1931); akademisyen, gazeteci, parlamenter ve diplomat olarak yurt içi ve yurt dışında önemli vazifeler üstlenmiş çok yönlü bir Osmanlı entelektüelidir. Cambridge Üniversitesi’ndeki uzun hocalık deneyimi (1897- 1911), onu özellikle İngiliz ve Avrupa siyaseti konusunda döneminin en yetkin isimlerden biri haline getirm...
Devamını Göster
Murat Karataş

25 Nisan 1915 tarihinde İtilaf Devletleri’nin Çanakkale’ye çıkarma yaptıkları yerlerden biri olan Anadolu Yarımadası’ndaki Kumkale, bugün Çanakkale Savaşları’nın unutulmuş bir alanıdır; oysa burası, Türk ve Alman rütbelilerinin riski yüksek olarak değerlendirdikleri bir bölgedir. Hatta burada, Gelibolu Yarımadası’na nispeten daha fazla ku...

Devamını Göster
Mustafa Çakıcı Mali itibar, başkasının sermayesinden geçici olarak yararlanabilmek kabiliyetidir. İtibar üzerine kurulan borç senetlerini, servetin değişim vasıtası haline koyan işlemler, adı geçen senetlerin emre muharrer veya hamiline ait olmak üzere düzenlenmesi yöntemlerinin oluşturulmasıyla meydana gelmiştir. 20. yüzyıla kadar kullanılan ticarî sen...
Devamını Göster
Çağıl Sağun Girit, stratejik konumu nedeniyle fatihlerin dikkatini her yüzyılda üzerine çekmeyi başarmış Akdeniz'in en önemli adasından biridir. Girit, Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanması ile Yunan siyasetinin bir parçası hâline gelmiş ve bu durum, Girit'in XIX. yüzyılını âdeta isyanlar yüzyılı hâline getirmişti. Girit ayrıca büyük devletlerin konsol...
Devamını Göster
Ahmed Refik ‘Osmanlı târîhinde, fi’l-hakîka, pek karışık ve ‘âdetâ nefretle yâd edilecek devirler vardır; fakat hiçbiri bu zorbalar idâresine makîs değildir. Hüsn-i niyetle başlayan, neticede koca bir devletin izmihlâliyle nihayetlenen bu devir, ‘Osmanlı târîhinin en elîm safhasıdır. Hiçbir zamanda ‘Osmanlı milleti, kendi efrâdı tarafından bu derece zâl...
Devamını Göster
Ahmet Köç, Cihan Özgün, Fuat Uçar, M. Murat Öntuğ, Mehmet Temel, Okan Ceylan, Resul Yavuz, Selim Hilmi Özkan, Semih Çınar, Yücel Yiğit, Zeki Çevik O yeşil toprağın ey yüzler ağartan Karesi,
Şimdi binlerce şehidin kanayan makberesi.
Sana hasret kalan evladın için dünyada
Varsa kahrolmadan ârâm edecek yer neresi?

Hani gökkubbenin altında görülmüş mü eşin...
Devamını Göster
İsmail Şahin Türk milleti, bilinen tarihi içerisinde, karşılaştığı büyük sıkıntılar karşısında millî birlik ve beraberliğini her zaman koruyabilmiş, bu sayede tarihin hiçbir devresinde devletsiz kalmamıştır.
Birinci Dünya Savaşı sonunda galip devletlerin Ermeni ve Yunanlılar eliyle başlattıkları Türk milletini yok etme tehlikesi yaşanmıştır. Sakarya Mey...
Devamını Göster
Boğos Levon Zekiyan, Yıldız Deveci Bozkuş, Buğra Poyraz Bu eser, Osmanlı İmparatorluğu'nun XVII ve XVIII. yüzyıllardaki ekonomik dünyasını inceleyerek Osmanlı Ermenilerinin ve onların aracılığıyla dönemin küresel bağlantılarının ilişkilerini ortaya koymaktadır. Ermeni esnaf, tüccar, zanaatkâr ve entelektüel sınıfının ekonomi alanındaki faaliyetlerine od...
Devamını Göster
Ahmet Tetik, Gülcan Işık Birinci Dünya Harbinin cephelerinde savaşan Osmanlı Ordusunun, İngilizlere esir düşen askerlerinin tutulduğu Mısır’daki kamplardan birisi de Kahire yakınlarındaki “Tura Esir Kampı”. 1919 yılında harp sona ermiş ancak esirler henüz serbest kalamamışlardır.
Kampta, dünyadan kopmayan esir Türk subayları, dirençlerini korumak, bugü...
Devamını Göster
Cihat Tanış Mondros Mütarekesi’nin 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanmasının ardından İtilaf Devletleri’nin siyasi ve askeri müdahalelerinin başladığı işgal dönemine girilmiştir. İtilaf Devletleri, mütarekenin dördüncü maddesinde yer alan harp esirlerinin ve Ermenilerin teslimine ilişkin maddeyi kendilerince yorumlayarak başta İstanbul’dakiler olmak üzere O...
Devamını Göster
Hasan Karaköse Avrupa devletlerinin, başta Suriye olmak üzere diğer Arap bölgelerinde eğitim ve misyonerlik faaliyetleri ile yürüttükleri gizli, yıkıcı, sinsi faaliyetleri, bu devletlerin Orta Doğu’da siyasi güçlerinin artmasına yol açtı. XIX. yüzyılda Fransızların Katolikler içinde, Amerikalıların Protestanlar arasında, Rusların Ortadokslar ile başlat...
Devamını Göster
Abdurrahman İlhan, Arzu Erman, Bilal Karabulut, Doğacan Başaran, Elif Günal, Emre Ozan, H. Mustafa Eravcı, Kadir Ertaç Çelik, Mehmet Seyfettin Erol, Mücahide Nihal Engel, Naime Yüksel Kayaçağlayan, Nuri Salık, Sayim Türkman, Serpil Güdül Orta Doğu, tarih boyunca stratejik konumu ve küresel güçlerin siyasi ve iktisadi beklentileri sebebiyle, cazibesini h...
Devamını Göster
Dimitris Dimitropoulos, Filiz Yaşar, Orçun Nalezen, Sibel Kundakçı, Yasemin Demircan, Yasemin Demircan Ege Denizi, enginliğinde barındırdığı yüzlerce ada, adacık ve kayalıklarla haritada kapladığı alandan çok daha geniştir. Bu genişlik adalarında yaşayan topluluklar ve adaların sahne olduğu tarihsel gelişmelerle ilgilidir. Elinizdeki bu kitap, Ege Adala...
Devamını Göster
Ayhan Sekili Dünya üzerindeki ilk Kızılhaç Teşkilatı hangi devletten ve nasıl ortaya çıktı?
Yunanistan'da insani gayelerle kurulan Yunan Kızılhaç Teşkilatı masum muydu?
Millî Mücadele Dönemi'nde Yunan Kızılhaç Teşkilatının Anadolu'ya getirdiği sandıkların içerisinde ne vardı?
Tamamen tarafsız olduğu söylenen ve tüm gücüyle insanlığın menfaatine hizmet ...
Devamını Göster
Erol Canarslanlar, Volkan Marttin Elinizdeki bu eser, 2007 yılından bu günlere zorlu bir araştırma sürecinin ürünüdür.
Eskişehir'in yakın dönem tarihine bakıldığında göçlerin yadsınamaz bir etkisinin olduğu görülür. Bu göçlerin, küçük bir yerleşim yeri olan Eskişehir'i vilayet konumuna yükselttiği söylenebilir. Göçün etkisiyle kurulan dört yüze yüze ya...
Devamını Göster
Isam Salahuddin Al-Bayaty Osmanlı İmparatorluğu'nun geniş coğrafi dağılımında hiç kuşkusuz en önemli kurumsal oluşumların başında vakıflar gelmektedir. Vakıf kurumu, şehir tarihi ve sosyalkültürel yapı araştırmalarında önemli bir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kurumun araştırılması, ilgili bölge ve şehrin kuruluşu hakkında zengin bilgiler sunma...
Devamını Göster
Ahmet Kısa Nurettin Topçu, Türkiye'nin Maarif Davası adlı eserinde, “Mektep, ruha sunulacak iksirler halinde hakikatler üzerinde yapılan seçimle, alıcı gönüllerin birleştiği yerde vardır”, diyor ve ekliyor; “Felsefesi olmayan milletin mektebi olamaz.” Osmanlı modern eğitiminin eskisinden farklı olarak tedrisatı sevdirme, alıcı gönüllere hitap etme gibi ...
Devamını Göster
Haci Sarı Emek üzerinden değerlendirilen Osmanlı'nın modernleşme tecrübesi, üretim örgütlenmesi ve iş organizasyonunun dönüştürülmesi ihtiyacının bir neticesi olarak ortaya çıkmış olmakla birlikte Osmanlı insanının varlığı algılama ve anlamlandırma biçimi üzerinde de etkili olan bir süreçtir.
Osmanlı aydın zümresinin iktisadi, sosyal ve düşünsel bağlamd...
Devamını Göster
Zekeriya Bülbül Kitap hazırlanırken lisede tarih öğretmenliği yapacak olan öğretmen adayları dikkate alınmıştır. Tarih sadece siyasi olayların okutulduğu bir ders değildir. İncelemeye çalıştığımız devletin sosyal ve ekonomik yapısını da tanımamız gerekmektedir. Zaferleri kazanan ordunun arkasında mutlaka güçlü bir ekonomi bulunmaktadır. İyi bir teşkilat...
Devamını Göster
Hadi Belge Bugün Yunanistan'ın Halkidiki Yarımadası'nda bulunan ve hâlen özerk bir statüye sahip olan Athos Dağı gerek Hristiyanlık gerekse Bizans tarihi içinde özel bir yere sahiptir. Athos Dağı, Hristiyanlığın daha ilk asırlarından itibaren keşişler için muhteşem bir inziva mekânı olmuştur. X. asırda Bizans monastizminin simgesi ve Ortodoksluğun kutsa...
Devamını Göster
Mahmud Şevket Paşa Mahmut Şevket Paşa tarafından kaleme alınan, Bahriye Nezareti ressamı Hüseyin Hüsnü (Töngüz) Efendi tarafından resimlenen ve üç cilt, bir zeylden oluşan Osmanlı Teşkilât ve Kıyafet-i Askeriyesi adlı bu eser, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan başlayarak son dönemine kadar geçen süre içinde hem askerî teşkilâtını hem de neredeyse başka h...
Devamını Göster
Mustafa Can, Nejla Günay, Ramazan Erhan Güllü, S. Gül Akyılmaz, Tuğba Eray Biber Osmanlılar, eski dünya kıtaları olarak bilinen bir coğrafyada, dünyanın en uzun ömürlü devletlerinden birini kurup yönetmek suretiyle üç kıtada birlik ve bütünlüğünü korumayı başardı. Bu başarıyı sadece askerî güce dayandırmak yanlış bir yaklaşım olacaktır. Çünkü Osmanlı De...
Devamını Göster
Muhammed Emin Durmuş Mukâtaa kavramı, Osmanlı mali hukukunda olduğu gibi vakıf hukukunda da farklı hukuki sonuçlar doğuran uygulamaları ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu çalışmada ise esas olarak vakıf arsanın, üzerine karâr hakkı ve mülkiyeti şahsına ait olmak kaydıyla bina yapmak veya ağaç dikmek isteyen kimseye kiralanması anlamındaki mukâtaa uyg...
Devamını Göster
Şerife Eroğlu Memiş Bu kitap, hacıların çevrelerindeki insanlara aktardıkları her türlü tecrübe ve gözlemlerinin oluşum sürecini, Mekke ve Medine'de gerçekleştirdikleri dini ve dünyevi faaliyetlerini konu edinen hac eserlerini, hac literatürünün gelişmesi ve yaygınlaşması bağlamında kültürel dolaşıma önemli katkılar sağlayan araçlar olarak gündeme getir...
Devamını Göster
Abidin Çevik, Ali Eren Demir, Aslı Doğan, Emrah Doğan, Erkan Oflaz, Hayri Taci Yıldırım, Muhammet Ali Sağlam, Senem Civgin, Sidar Çınar, Şevket Alper Koç Osmanlı İmparatorluğu’nun son iki yüz yılı, deyim yerindeyse batı karşısında kaybettiği üstünlüğünü yeniden kazanma mücadelesi ile geçmiştir. İmparatorluk yönetici ve aydınları bu süreç boyunca geniş b...
Devamını Göster
Kürşad Emrah Yıldırım İnsanlık tarihi kadar eski bir kavram olan yönetim, başarmak istediğimiz her amaç için bize yol gösteren bir süreçtir. Bu sürecin doğru işletilmesi doğru hamleler yapmayı ve hedefe yaklaşmayı sağlar. Yönetimde önemli kavramlardan birisi öngörüdür. Geleceği tahmin edebilme yöneticinin hangi hamleleri yapması gerektiğini bilmesine ya...
Devamını Göster
Bekir Çelik Din, insanoğlunun yaşamında tarih boyunca var olmuştur. Siyaset ise toplumdan ayrılabilecek bir alan değildir ve bir yönüyle yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkiyi belirler.
İnsan üzerindeki otoritesi sebebiyle dinler de iktidar kavramıyla ilgilenmiş ve din-devlet ilişkileri kaçınılmaz bir olgu olmuştur. Dinler ya varlık nedenleriyle ya da...
Devamını Göster
Yavuz Unat Türkiye'de Osmanlı bilimi üzerine yapılan araştırmalar akademik olarak 1955'e kadar götürülse de henüz çok yenidir. Aşağı yukarı son 20 yıldır Osmanlı bilimi üzerine önemli çalışmalar yapılmış ve bu araştırmalarla Osmanlı bilimi hakkındaki genel kanılar yavaş yavaş değişmiştir. Özellikle Osmanlıların Batı'yı yeterince takip etmediği gibi sade...
Devamını Göster
Mustafa Alkan İslamın siyaset nazariyesine göre her şeyin üzerinde hükümran olan Allah'tır. Allah, hükümranlığını siyasi hususlarda doğrudan doğruya icra etmez. Bu işe insanları tevkil eder. Bu, onun büyüklüğü ile ilgilidir. Kâinattaki her şey onun karşısında son derece acz içindedir. Kur'an'da onun hükümranlığı hakkında pek çok hüküm vardır. Peygamber,...
Devamını Göster
Hakan Yıldız How much are we aware thet the secret of the Ottoman Empire's success in spreading three continents lies within the well-thought, planned and realized organizationsas as much as the valour and braveness?
Years long archive researches provides countless information for us to imagine this campaign organized in 1711 with its all.
...from the o...
Devamını Göster
Fatih Mehmet Eşki Birinci Dünya Savaşı Dönemi'nde Çarlık Rusya'nın birçok şehrinde faaliyet gösteren Rusça basın, 1914-1917 yılları arasında önemli görevler üstlenmiştir. Rusça basın, yoğun bir şekilde uygulanan askerî sansüre rağmen gazete ekleri ve ivedi sayılar vasıtasıyla propaganda faaliyetleri yürüterek savaş ortamını daha geniş bakış açısıyla gün...
Devamını Göster
Yaşar BEDİRHAN Hiçbir millet kurmuş olduğu medeniyeti, yalnızca kendi siyasi ve coğrafi hudutları içinde yaşatmak istemez. Her topluluğun mukadderatında, mevcut ve gelecek milletlerin nâm ve hesabına deruhte edilmiş müşterek bir hisse vardır.
Selçuklu sultanları için, insanlığın eski medeniyet merkezlerinden biri olan Kafkasların Türklüğe açılması, geli...
Devamını Göster
Mehmet Fatih Uysal Osmanlı padişahlarından Sultan II. Abdülhamid Han, devletin maddi ve manevi sıkıntılarının zirve yaptığı bir dönemde tahta geçmiştir (1876-1909). Abdülhamid Han, gerilemeye başlayan bir milleti ve siyasi yapıyı, tekrar eski gücüne kavuşturmak için canla başla mücadele etmiş müstesna bir devlet adamıdır.
Elinizdeki bu yayın, II. Abdülh...
Devamını Göster
Abdulhakim Koçin, Eyüp Ertüren Türkiye Cumhuriyeti tarihinin bir dönemine iz bırakan Şeyh Said hadisesinin üzerinden tam 95 yıl geçmiştir. TBMM arşivinde bulunan bu hadise ile ilgili mahkeme tutanakları, yakın zamana kadar kapalı kalmış; özel izin verilenler dışındaki araştırmacılar tarafından incelenememiştir.
Bu kitap, İstiklal Mahkemesi dosyaları ara...
Devamını Göster
Ufuk Adak This book examines the politics of punishment and the implementation of prison reform in the late Ottoman Empire, specifically focusing on the significant Eastern Mediterranean port cities of Istanbul, Izmir, and Salonica. Drawing from a wide array of primary sources, including the Ottoman Archives, Ottoman and British newspapers, penal codes,...
Devamını Göster
Yakup Özsaraç Para vakıfları, nakit para ile kurulan ve kendine özgü finansal sistemi ile 16. yüzyılda kabul görmüş, Osmanlı'ya has bir vakıf türüdür. Bu vakıfların günümüzde örneği olmasa da Osmanlı'dan miras aldığımız Türkiye coğrafyasının hemen her yerinde birçok para vakfı kurulmuştur. Bu vakıflar Diyanet gibi bir kurum yokken din adamlarının istih...
Devamını Göster