Küreselleşme ve Uluslararası Siyaset \ 1-1
Sıla Turaç Baykara 21. Yüzyılda Türkiye-AB İlişkileri Yeni Çağın Eski Meseleleri, Türkiye-AB ilişkilerinde hem küresel hem bölgesel hem de ikili ilişkilerdeki genel sorunlara değinerek bu sorunlar çerçevesinde, ilişkilerin genel çerçevesini çizmeyi amaçlamaktadır. Kitabımızın, 21. yüzyılda Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin farklı boyutlarıyla ele alındığı ve meselenin tarihsel arka planına kısaca yer verilmek suretiyle güncel olaylar açısından değerlendirildiği bir çalışma olmasına çalıştık. Kitapta, 21. yüzyılda Türkiye ve AB arasındaki ilişkilere odaklanılırken sadece bölgesel ve küresel boyutla sınırlı kalınmayıp ilişkilerde inovasyon, enerji, tarım, siber güvenlik, eğitim gibi yeni çağın yeni meseleleri de irdelenmiştir.
Ayşe Gülce Uygun, Barış Sevinçli, Büşra Yılmaz, Cemre Pekcan, Cengiz Dinç, Cihan Günyel, Filiz Değer, Hakan Kıyıcı, Hatice Yazgan, Kamber Güler, Kyryll Sturmak, Mehmet Çağatay Abuşoğlu, Mehmet Emir, Merve Suna Özel Özcan, Murat Çemrek, Oğuzhan Mutluer, Samet Zenginoğlu Avrupa 2023 başlığını taşıyan bu kitapta, alanında uzman akademisyenler tarafından Avrupa Kıtası'na uluslararası ilişkiler disiplini bakış açısından mümkün olduğunca güncel ve bilimsel bir yaklaşım geliştirilmeye çalışılmıştır. Bölümlerde; iç gelişmelere, güncel siyasete, hukuk sistemlerine, göç konusuna, kıtanın küresel ve bölgesel stratejilerine, Rusya ile ilişkilere, Ukrayna Krizi'ne, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Kuzey Amerika, Çin, Türkiye, NATO ile ilişkilere ve terörizm konularına derinlemesine değinilmektedir.

Ahmet Yıldız, Ali Orhan, Altuğ Koç, Ayşe Yarar, Betül Mutlugün, Burak Gümüş, Emine Tahsin, Emre Saygın, Fatima Carolina Funes, Furkan Börü, Gazeteci Mehmet Beyhan, Gözde Somel, İbrahim Cihangir, İsmail Ermağan, Kıvanç Sağır, Kutlu Kayıran, Mehmet Necati Kutlu, Murad Haşimoğlu, Numan Hazar, Numan Hazar, Segâh Tekin, Selin Karana, Yaman Kepenç, Yaşar Pınar Özmen, Zeynep Kaplan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA 5?
21. yüzyılda Türkiye'nin çeşitli alanlarda artan gücü ve küresel alanda başat aktör olma istekliliği, Türk dış politikasına ivme kazandırmış ve küresel açılımlar politikasını beraberinde getirmiştir. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler (LAK) bölgesiyle gün geçtikçe gelişen ilişkileri de ülkenin çeşitli alanlarda artan güç kapasitesinin ve küresel etkinliğini görünür kılma noktasındaki istekliliğinin sonucudur.
Coğrafyamızda LAK bölgesine yönelik akademi alanının sınırlarını aşan ilginin kökenleri, 19. yüzyıla dayanmasına rağmen bölgenin Türkiye akademisinde “yerleşiklik” kazanmasına yönelik çabalar, 2000'li yıllarla birlikte daha hissedilir görünüyor. Bu hedefte ortaya konulan bu eser, spesifik konuları ile toplamda 29 çalışmadan oluşuyor, literatürde önemli bir açığı kapıyor ve birçok üniversitede ders kitabı namzedi olarak parıldıyor.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş insanları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.

Dünya Siyasetinde Latin Amerika 5 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. Latin Amerika Ülkeleriyle İlişkilerimiz: Bazı Tespitler ve Öneriler - Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu
2. Türkiye-Latin Amerika ve Karayipler İlişkileri ve Bölgesel Örgütler - Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Kaplan
3. Latı̇n Amerı̇ka'da Yabancı Yatırımlar: Türkı̇ye'nı̇n Pozı̇syonu ve Fırsatları - Dr. Öğr. Üyesi Emre Saygın
4. Türkı̇ye-Brezı̇lya İlı̇şkı̇lerı̇ - Doç. Dr. Segâh Tekin
5. Türkı̇ye-Meksı̇ka İlı̇şkı̇lerı̇ - Ayşe Yarar - Kıvanç Sağır
6. Türkiye-Arjantin İlişkileri - Doç. Dr. Emine Tahsin - Dr. Furkan Börü
7. Arjantı̇n ve Türkı̇ye: Stratejı̇k Bı̇r İlı̇şkı̇ ve Ortak Bı̇r Kader İçı̇n Fırsatlar - Fátima Carolina Funes
8. Türkı̇ye-Ş̧ı̇lı̇ İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Yaman Kepenç
9. Türkı̇ye-Peru İlı̇şkı̇lerı̇ - Ahmet Yıldız
10. Türkı̇ye-Venezuela İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana
11. Türkı̇ye-Kolombı̇ya İlı̇şkı̇lerı̇ - İbrahim Cihangir
12. Kolombı̇ya Gezı̇ Notları - Gazeteci Mehmet Beyhan
13. Türkı̇ye-Küba İlı̇şkı̇lerı̇nı̇n Dı̇namı̇klerı̇: Tarı̇hsel Arka Plan ve Güncel Gelı̇şmeler - Dr. Öğr. Üyesi Gözde Somel
14. Türkı̇ye-Guatemala İlı̇şkı̇lerı̇ - Arş. Gör. Dr. Altuğkoç
15. Türkı̇ye-Panama İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Betül Mutlugün
16. Türkı̇ye-Haı̇tıi İ̇lı̇şkı̇lerı̇ - Prof. Dr. Burak Gümüş - Prof. Dr. İsmail Ermağan
17. Türkı̇ye-Kosta Rı̇ka İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Pınar Özmen
18. Türkı̇ye-Bolı̇vya İlı̇şkı̇lerı̇ - Ali Orhan
19. Türkı̇ye-Uruguay İlı̇şkı̇lerı̇ - Kutlu Kayıran
20. Türkiye-El Salvador İlişkileri - Kıvanç Sağır
21. Türkiye-Paraguay İlişkileri - Murad Haşimoğlu
22. Sonuç Yerı̇ne: Türkı̇ye'nı̇n Latı̇n Amerı̇ka ve Karayı̇pler Bölgesi ̇İle İlı̇şkı̇lerı̇ - Numan Hazar
Cavit Emre Aytekin "Düzenler & Barışlar", uluslararası arabuluculuk, uluslararası düzen ve barış arayışları arasındaki ilişkiyi uzun dönemli bir bakış açısıyla ele almaktadır. Tarihsel sosyolojik yaklaşım doğrultusunda ayrıntılı vaka incelemeleri ve karşılaştırmalarına yer veren kitap, farklı tarihsel dönemlere uzanan dört önemli arabuluculuk sürecinin değerlendirmesini yapmaktadır. Avrupalı güçlerin 1897 Osmanlı-Yunanistan Savaşı'ndaki arabuluculuğundan Milletler Cemiyeti'nin 1924-1925 Musul anlaşmazlığına müdahil olmasına ve Bosna Savaşı ile Suriye krizindeki güncel arabuluculuk süreçlerine varan bu değerlendirmelerle "Düzenler & Barışlar", çatışma çözümü politikalarının sistemik değişim dönemlerinde barış ideolojilerinin korunması ve yeniden inşası üzerindeki etkisini ele almaktadır. Kitap birbirini takip eden bölümler boyunca uluslararası barışa yönelik alternatif düşüncelerin ideolojik temellerini, farklı konjonktürlerde kullanılan barış mekanizmaları ve arabuluculuk uygulamalarının dönüşümü ile ilişkilendirmektedir. Kitap, 19. yüzyıl Avrupa'sındaki kongre sistemi, Milletler Cemiyeti'nin idealist barış anlayışı, Soğuk Savaş sonrası liberal barış ideolojisi ve hegemonya sonrası ortaya çıkan alternatif barış konseptlerine odaklanarak, uluslararası düzenlerdeki tarihsel süreklilik ve kırılmaların, arabuluculuk diplomasisi üzerindeki etkilerini ortaya koymaktadır.
Çiğdem Çelik Demokrasiler ve otoriter rejmler arasındaki bir ince çizgide yürüyen karma rejimler, 21. yüzyıl siyasetinin en çarpıcı ve belirgin unsurlarından biri haline gelmiştir. Bu kitap, Türkiye ve Macaristan örnekleri üzerinden karma rejimlerin nasıl işlediğini ve hangi koşullar altında sürdürülebilir olduklarını derinlemesine analiz ediyor.
Karma rejimlerin istikrarını sağlayan ekonomik, siyasal ve toplumsal dinamiklerin ele alındığı bu çalışma, hem akademisyenler hem de siyaset bilimine ilgi duyan okuyucular için yeni bir bakış açısı sunuyor. Çalışma, karma rejimlerin istikrarını etkileyen hukukun üstünlüğü, seçimler ve parti sistemleri, meşruiyet stratejileri, ekonomik kalkınma, sivil toplum ve medya ile uluslararası entegrasyon gibi kritik değişkenleri kapsamlı bir şekilde analiz ediyor. Türkiye ve Macaristan'ın tarihsel, siyasal ve kültürel arka planlarına dayanan karşılaştırmalı inceleme, bu ülkelerin karma rejimlerini farklılıklar ve benzerlikler bağlamında kapsamlı bir şekilde ele almıştır.
Kitap, siyaset bilimi araştırmacılarına ve akademisyenlere, karma rejimlerin dinamiklerini anlamada güçlü bir model sunarken aynı zamanda gelecekte yapılacak çalışmalar için de bir temel oluşturmaktadır. Geliştirilen modelin farklı rejim tiplerinde nasıl uygulanabileceği, teorik çerçeve ve ampirik bulgularla desteklenerek sunulmaktadır. Bu yönüyle Karma Rejimlerde İstikrar, karma rejimler üzerine yapılacak daha kapsamlı araştırmalar için bir referans niteliği taşımaktadır.
Akademik dünya için bir başvuru kaynağı niteliğinde olan bu kitap, siyaset bilimi öğrencileri, araştırmacılar ve politika yapıcılar için karma rejimlerin sürdürülebilirliği ve istikrarını anlamada önemli bir katkı sunmaktadır.
Adem Özer, Ahmet Sapmaz, Alptekin Molla, Ayşegül Ketenci, Burak Şakir Şeker, Cihan Kazancıoğlu, Coşkun Soysal, Çağlar Özer, Doğan Şafak Polat, Elif Gürdal Limon, Emine Kılıçaslan, Emirhan Kaya, Emre Kalay, Enescan Lorci, Ferdi Güçyetmez, Gamze Helvacıköylü, Gökhan Alptekin, Gözde Mert, Hasan Mesut Önder, Hasret Çomak, Haşim Türker, Hulusi Ekber Kaya, Huriye Yıldırım Çinar, Hüseyin Çelik, Hüsmen Akdeniz, Kenan Toprak, Kıvılcım Erkan, Kübra Deren Tüdeş, M. Enes Arslan, Mehlika Özlem Ultan, Mesut Şöhret, Murat Koray, Murat Yorulmaz, Natalia Yevchenko, Neslihan Kuran, Oktay Küçükdeğirmenci, Onur Limon, Ozan Örmeci, Öncel Sencerman, Özdemir Akbal, Özgür Demirayak, Pelin Tekin Çelik, Sibel Kavuncu, Sina Kısacık, Tuba Taşlıcalı Koç, Tülay Yaylagül, Yunus Karaağaç "Küresel Aktörler ve Büyük Güç Rekabeti” günümüzde son derece karmaşık küresel ve bölgesel siyasi ve ekonomik ilişkileri derinlemesine inceleyen bir eserdir. Bu eser, küresel ve bölgesel aktörlerin rolünü, amacını ve büyük güçler arasındaki rekabetin derinliklerini keşfetmeye odaklanmıştır. Çeşitli bakış açılarıyla sunulan kitap bölümleri; ABD, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu gibi devletlerin çekişmelerini ve iş birliklerini anlamamıza yardımcı oluyor. Küresel ve bölgesel ekonominin yeni yönelimleri, askeri stratejilerin evrimi ve teknolojik yarışın etkileşimleri bu kitapta sizi bekliyor. Uluslararası kuruluşların küresel ve bölgesel rolü ile yeni dinamikleri inceleniyor. Okuyuculara zengin içerikli bir analiz sunuluyor. Kitap, güçlü bir analitik çerçeve sunmanın yanı sıra küresel ilişkilerin geleceğine yönelik yeni stratejik öngörülerde bulunuyor. Zengin ve güncel bilgi hazinesi ile kitap, okurlarına günümüzün hızla evrilen dünyasında bilinçli bir bakış açısına yer veriyor. Küresel aktörlerin ve büyük güçlerin gelecekteki etkileşimlerinin algılanmasına önemli katkı sağlıyor.

Selçuk Duman Uluslararası politikada; ekonomik, siyasi ve askerî riskin ötesinde çatışma riski barındıran Güney ve Doğu Çin Denizi, adım adım bir dünya savaşına doğru sürüklenilen sürecin merkezinde yer almaktadır. Özellikle Çin'de Şi Cinping'in, 2013 yılında Çin Halk Cumhuriyeti'nin başına geçmesi ile birlikte yayılmacı ve hegemonik bir çerçevede hareket etmeye başlaması, bölge ülkeleri ve bölge ile ilgisi olan ülkeler tarafından tarafından tepkiyle karşılanmakta ve mutlaka engellenmesi gereken bir durum olarak değerlendirilmektedir. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Birleşik Krallık, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Filipinler, Avustralya ve Tayvan gibi ülkeler, Çin'in bu hegomanik yaklaşımından rahatsızlık duydukları için ikili, üçlü ve çoklu ittifaklar oluşturarak bölgede tatbikatlar gerçekleştirmektedirler. Aslında gerek ABD gerekse AB, Çin'in sisteme entegre edilmesi konusunda uzun yıllardır ciddi uğraşlar vermişlerdir. Ancak Şi Cinping ile birlikte Çin; savunma harcamalarını, günümüzde 200 milyar doların üzerine çıkararak bu uğraşlarla ilgilenmediğini göstermiş, Güney ve Doğu Çin Denizi'nde tarihî arka planı esas alarak işgaller gerçekleştirmiş, askerî üsler kurmuş, suni adalar oluşturmuş, bölgeyi sürekli abluka altına alan girişimlerde bulunmuştur.
Biz de çalışmamızı, uluslararası ilişkiler bilim dalı çerçevesinde güncel kaynaklardan hareketle sahildar ülkeler ve ilgili ülkelerin jeopolitik yaklaşımlarını esas alarak planladık. Kitabımız, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, “Uluslararası Politika'da Güney Çin Denizi” başlığı ile jeostratejik ve uluslararası hukuk temelinde inceleme yaparak sahildar ülkeler ve ilgili ülkelerin jeopolitik yaklaşımlarını ortaya koyduk. İkinci bölümde Uluslararası Politika'da Doğu Çin Denizi başlığı ile jeostratejik ve jeopolitik bir inceleme sonucunda sahildar ve ilgili ülkelerinin iddialarını ayrıntılı bir şekilde aktardık. Amacımız, analitik bir yaklaşım ve özgün bir değerlendirme ile Güney ve Doğu Çin Denizi sorunu hakkında objektif bir bilgilendirme yapmaktır.
Seiji Nishihara Bu kitap; Avrupa Birliği'nin insanlık için yeni bir deney olan etnik, ulusal ve dinî sınırları aşan yeni bir değerler topluluğu yaratma çabasına odaklanmakta ve küresel kapitalizmin neden olduğu çelişkileri ve çözüm yollarını "idealler"i ve "gerçeklik"i gerçekçi bir şekilde kavrayarak keşfetmeye çalışmakta; aynı zamanda yazımı esnasında aniden ortaya çıkan yeni korona salgınının (Aralık 2019'da Çin'in Hubei eyaleti, Wuhan kentinde nedeni bilinmeyen bir zatürre salgını) yol açtığı çeşitli sorunlara da değinmektedir.
Kitap; içerisinde incelenen konularla bugüne kadar yapılan araştırmaların sonuçlarına dayanarak bu iki sorunun çözümü için bir yön sunmayı amaçlamaktadır. Çünkü bu iki sorunun ortak noktası, küresel kapitalizmin yol açtığı sorunlar olmalarıdır.
Şenol Alparslan Strateji kavramı genellikle askerî terminoloji dâhilinde bir kavram olarak algılansa da günümüzde uluslararası ilişkilerden kamu yönetimine, ekonomiden siyasete, hatta ticaretten spora kadar istisnasız her alanda yönetsel başarının âdeta bir anahtarı konumuna evrilmiştir. Kişilerin, kurumların ya da devletlerin karar verme ve çalışma sistematiğinde son derece önemli bir yer tutan strateji kavramı hâlen yeterince doğru ve etkin anlaşılamamış, dolayısıyla bu kavrama gereken ilgi ve önem de atfedilmemiştir.
Son yıllarda hemen hemen her alanda ve düzeyde eksikliği hissedilen stratejiyi anlama, strateji geliştirme ya da stratejik planlama gibi kişi, kurum veya devletlerin nihai başarısını doğrudan etkileyen düşünce sistematiğinin zihinlere nakşedilmesi ve bu konunun 21. yüzyıl eğitim öğretim sistemine entegrasyonu günümüzde bir gereklilik değil âdeta bir zorunluluk hâlini almış görünmektedir. Alan yazınında çok önemli bir eksikliği gidereceğine samimiyetle inandığımız bu kitabın yıllara sâri birikim, askerî ve akademik bilgi ve tecrübelerin sonucunda ortaya çıktığı unutulmamalıdır.
Millî güvenlik ve askerî strateji alanlarında uzun yıllar görev yapmış bir general ve bilim insanı olarak Dr. Şenol Alparslan, bu eserinde, stratejiye ilişkin kuramsal bilgiler de dâhil olmak üzere geniş bir perspektifte son derece lezzetli bir üslup kullanarak tarihî ve güncel örnekler eşliğinde görüşlerini ve birikimlerini okuyucuyla paylaşmaktadır. Bu eserin bir başvuru kitabı olarak başta silahlı kuvvetler mensupları, kamu ve özel sektör yöneticileri ve yönetici adayları olmak üzere konuya ilgi duyan her alandan okuyucuya ve araştırmacılara faydalı olmasını içtenlikle temenni ediyoruz.