Kişisel Gelişim \ 2-4
Muhammed Şükrü Aydın İnsanlar arasındaki ilişkilerde dürüst olmak, başkalarına doğruyu söylemek her zaman ahlaki açıdan iyi bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Toplumu daha istendik tarafa yönlendirmek isteyen öykülerde, atasözlerinde ve dinî metinlerde yalan söyleme davranışının kötülüğü vurgulanmıştır. Ancak insanlar, küçük yaşlardan itibaren çeşitli nedenlerle yalan söylemeye başlamakta ve yalanın yelpazesi giderek çeşitlenmektedir. Bu durum, insanların yalan söylemeyi ne zaman uygun buldukları sorusunu da beraberinde getirmektedir. İşte bu kitapta da yalan türleri ve yalan söyleme nedenleri, çocukların hangi durumlarda yalanı daha makul karşıladıkları gibi konular gelişim psikolojisi bakış açısıyla ele alınmıştır. Aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına aktarmak istedikleri değerler, çocukların zihinsel durum anlayışları ve değer önceliklerinin yalanın uygun bulunmasıyla arasındaki bağlantılar üzerinde durulmuştur.
Jill Englebright FOX, Robert SCHIRRMACHER, Wadsworth Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabı, alanında uzman olan üniversite öğretim elemanları tarafından çevrilmiştir. Kitabımız çocuklarda sanat ve yaratıcılık alanında görülen boşluğun doldurulması ve doğru uygulamaları göstermesi açısından titizlikle hazırlanmıştır.
Kitap Yaratıcılık, Sanatçı Olarak Küçük Çocuklar: Gelişimsel Bir Bakış, Sanat ve Estetik, Sanat Deneyimleri Sağlamak, Rol ve Stratejiler olmak üzere beş üniteden ve 16 bölümden oluşmaktadır. Her bölüm eleştirel düşünmeyi teşvik eden, grup tartışmalarını destekleyen, okuyucuyu motive eden fotoğraflarla birlikte, farklı düşünceleri açığa çıkaran sorular içerir. Bölümlerin sonunda yer alan özet, anahtar sözcükler, önerilen etkinlikler ve gözden geçirme çalışmalarıyla okuyucunun öğrendiklerini uygulaması ve sorgulaması hedeflenmiştir.
Kitabın hedef kitlesi sadece öğrenci, öğretmen ya da akademisyenler değil, çocukları ile yaratıcı sanata ilgi duyan tüm yetişkinlerdir. Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabının ülkemiz çocuklarına, ailelerine ve eğitimcilerine faydalı olması en büyük dileğimizdir.
Gülten Ünal Yaratıcılık, kendimizle ve hayatımızla olan ilişkimizi ele alan çok yönlü bir kavramdır. Bu kitapta, yaratıcılığın kavramsal olarak nasıl bir konuma sahip olduğundan yaratıcı bireylerin ayırt edici özelliklerine, yaratıcılığın gelişiminden yaratıcı öğrenmeye kadar pek çok konuda bilgi sunulmaktadır. Ayrıca, kitapta yaratıcılığın sosyal yeterlik, bilişsel esneklik, dil, oyun, müzik gibi konularla ilişkisi ele alınmakta ve yaratıcı çocuk ve yaratıcı yetişkin olmaya giden yolda özellikle hangi değişkenlerin (duyarlılık, hayal kurma, tek başınalık, sezgi gibi) yaratıcı kapıyı araladığı incelenmektedir. Hiçbir zaman önemini ve güncelliğini kaybetmeyecek bir konu olan çocuklarda yaratıcılığın teşvik edilmesi ve yaratıcı fikirlerin desteklemesi ise kitabın bir diğer ilgi alanıdır.
Pelin DÜNDAR Kaliteli, zamanında ve uygun maliyetli sonuçlar elde edebilmenin yolu bütünün onu oluşturan parçalardan daha fazla anlam yüklü ve bir o kadar da değerli olduğunu idrak etmekten geçmektedir.
Bütünü temsil eden sinerji; nefes aldığımız her nokta da keza doğanın her kesitinde mevcuttur. Dikkatli yapılan gözlemlemeler, bileşenlerin, parçaların, unsurların hatta ve hatta canlıların birbirlerinden aldıkları güçle çok daha büyük oluşumlara zemin hazırlayabildikleri gerçeğini göstermektedir.
Çözümlerin Ortak Şifresi: Sinerji ismini verdiğim bu kitap; altı çizilen rasyonel gerçekliğe dikkatleri çekmek ve pek çok soruna çözüm getirme noktasında da sinerji olgusunun adeta ortak bir şifre vazifesi gördüğü gerçeğini, seçilen farklı konulara bağlı kavramlar ve örnekler paralelinde irdelemek gerekçesiyle yazılmıştır.
Belirlenen konuya ilişkin sinerji hususunda hassasiyet gösterilmesi gereken bazı noktalar da değişmekte hiç şüphesiz. Ancak bunları öğrenmek veya anımsamak için sayfaları çevirmek gerekmekte…
Elaine Iljon Foreman, Charles H. Elliott, Laura L. Smith Depresyonu yenebilirsiniz. Bu samimi ve güvenilir kaynak size değişiklikler yapabilmeniz için bazı stratejiler gösterir. Böylelikle huzura kavuşabilir, kendi yaşamınızın sorumluluğunu üstlenebilir veya sevdiğiniz birine yardım edebilirsiniz. Depresyonun Üstesinden Gelmek For Dummies ile semptomlarınızı gidermek ve depresyonunuzun nüks etmesini önlemek için terapilerdeki en güncel gelişmeleri keşfedeceksiniz. İlaçlar ve profesyonel yardım hakkında bilgi sahibi olacak, öz güveninizi yeniden kazanmanın ve iyi hissetmenin yollarını öğreneceksiniz.
Depresyonu keşfedin! Depresyonun tedavisinde kullanılan en iyi yollarla ilgili genel bir bakış açısı kazanın. Depresyonun çeşitli biçimleri arasındaki farklılıkları, yas ve depresyon ayrımını, kendi depresyonunuzun başına geçip sorumluluğunu almak için nasıl motive olacağınızı ve hangi profesyonel yardımın sizin için uygun olacağını öğrenin.
Depresyon tedavisinde bilişsel terapinin etkisini fark edin! Alışkanlık hâline getirdiğiniz belirli düşünce biçimlerinin depresyona olan katkısını anlayın. Kendiniz, dünyanız ve geleceğiniz hakkında nasıl gerçekçi değerlendirmeler yapabileceğinizi, mantık ve kanıtı baz alarak düşüncelerinizi nasıl incelemeye tabi tutabileceğinizi keşfedin.
Öz güveninizi ve neşenizi yeniden kazanın! Harekete geçmenizi sağlayacak sağlıklı kaynakları keşfedin. “Hiçbir şey yapmamacılık”tan uzaklaşıp hem zihinsel hem de fiziksel olarak canlanın.
İlişkisel zorluklarla başa çıkmayı öğrenin! Depresyonun ilişkisel tarafının farkına varın. Sağlıklı iletişim kurma biçimleri, kayıp ve yasla başa çıkma konularında bilgiler edinin.
Depresyon sonrası yaşam konusuna göz atın! Gelecekteki olası nükslerle başa çıkabilmek için pozitif psikolojinin ilkelerinden faydalanın. Amaç ve bağlılık duygularını temel alarak iyi olma hâlinizi arttıracak stratejileri keşfedin..

Depresyonu yenebilirsiniz. Bu samimi ve güvenilir kaynak size değişiklikler yapabilmeniz için bazı stratejiler gösterir. Böylelikle huzura kavuşabilir, kendi yaşamınızın sorumluluğunu üstlenebilir veya sevdiğiniz birine yardım edebilirsiniz. Depresyonun Üstesinden Gelmek For Dummies ile semptomlarınızı gidermek ve depresyonunuzun nüks etmesini önlemek için terapilerdeki en güncel gelişmeleri keşfedeceksiniz. İlaçlar ve profesyonel yardım hakkında bilgi sahibi olacak, öz güveninizi yeniden kazanmanın ve iyi hissetmenin yollarını öğreneceksiniz.
• Depresyonu keşfedin! Depresyonun tedavisinde kullanılan en iyi yollarla ilgili genel bir bakış açısı kazanın. Depresyonun çeşitli biçimleri arasındaki farklılıkları, yas ve depresyon ayrımını, kendi depresyonunuzun başına geçip sorumluluğunu almak için nasıl motive olacağınızı ve hangi profesyonel yardımın sizin için uygun olacağını öğrenin.
• Depresyon tedavisinde bilişsel terapinin etkisini fark edin! Alışkanlık hâline getirdiğiniz belirli düşünce biçimlerinin depresyona olan katkısını anlayın. Kendiniz, dünyanız ve geleceğiniz hakkında nasıl gerçekçi değerlendirmeler yapabileceğinizi, mantık ve kanıtı baz alarak düşüncelerinizi nasıl incelemeye tabi tutabileceğinizi keşfedin.
• Öz güveninizi ve neşenizi yeniden kazanın! Harekete geçmenizi sağlayacak sağlıklı kaynakları keşfedin. “Hiçbir şey yapmamacılık”tan uzaklaşıp hem zihinsel hem de fiziksel olarak canlanın.
• İlişkisel zorluklarla başa çıkmayı öğrenin! Depresyonun ilişkisel tarafının farkına varın. Sağlıklı iletişim kurma biçimleri, kayıp ve yasla başa çıkma konularında bilgiler edinin.
• Depresyon sonrası yaşam konusuna göz atın! Gelecekteki olası nükslerle başa çıkabilmek için pozitif psikolojinin ilkelerinden faydalanın. Amaç ve bağlılık duygularını temel alarak iyi olma hâlinizi arttıracak stratejileri keşfedin..
Kitabı açın ve
• Depresyonla aktif bir şekilde mücadele etmenin yollarını,
• Depresyonun ardında yatan algı ve düşünce sürecini,
• Bilinçli farkındalık ve pozitif psikoloji egzersizleriyle kendinizi daha iyi hissetme yöntemlerini,
• Depresyonda olan bir yakınınıza nasıl yardım edebileceğinizi,
• Kendiniz için en uygun tedavi yöntemini ve tamamlayıcı depresyon tedavilerini,
• İlişkilerinizi yeniden canlandırmak için kullanabileceğiniz stratejileri,
• Gelecekte depresyonun nüks etme riskini azaltmak için neler yapabileceğinizi,
• Bilişsel terapi ile depresif düşüncelerinizle nasıl başa çıkabileceğinizi öğrenin.
Figen Karaceylan Çakmakcı “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” (DEHB), bireyin sosyal yaşantısı, akademik hayatı ve aile içi ilişkilerini bozabilen nöropsikiyatrik bir hastalıktır. Tedavi edilmediği ve doğru müdahale edilmediği takdirde çocuğun geleceğini tamamen değiştirebilen bir hastalık olmasına rağmen doğru yaklaşım ve uygun müdahaleler sonucunda yüz güldürücü cevaplar hızlıca ortaya çıkmaya başlar.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi olarak çalıştığım 20 yıllık meslek hayatımda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğununun tedavisinde sadece ilaç tedavisinin yeterli olmadığını birçok kez deneyimledim. Aile içi tutumların, öğretmenin sınıf içi yapacağı müdahalelerin en az psikofarmakolojik tedavi kadar önemli olduğu gerçeği bende böyle bir kitap yazma motivasyonu oluşturdu.
Bu kitapla birlikte herkes tarafından duyulan, belki de günümüzün moda hastalığı olarak tanımlanan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu hakkındaki doğru bildiğimiz yanlışlar hakkında bilgilendirme yapmak amaçlanmıştır. Ayrıca, yanlış anlama ve ön yargılara neden olan DEHB ve öğrenme ilişkisi hakkında aile ve öğretmenlerimize doğru bilgiler ve ipuçları vererek hem DEHB olan çocukların anlaşılmasını sağlamak hem de aile ve öğretmenler için etkili davranış yönetimini güçlendirmek hedeflenmiştir.
Geleceğimiz olan çocukların ihtiyaçlarına uygun çözüm önerilerinin sunulduğu bu kitabın okuyan herkes için faydalı bir kaynak olması dileğiyle…
Hakan UŞAKLI Bu kitap dramayı; merak eden, etmeyen, hoşlanan ve hoşlanmayanlar için hazırlanmıştır. Gerek teorik bilgiler olsun, gerek araştırmalar ve gerekse uygulamalar titizlikle seçilerek drama katılımcıları ve uygulatıcıların beyenisine sunulmuştur.
Geniş kapsamlı kavram bilgisine yer verilen kitapta, drama üzerine yapılan yurt içi ve yurt dışı araştırmalara yer verilmiştir. Arkadaşlık, atılganlık ve benlik saygısı gibi ileri sosyal becerilerin ve kişiler arası iletişimin daha kolay öğretimi için dramanın kullanıldığı on sekiz oturumun dışında yetişkinler için hazırlanan üç oyun da kitaba dâhil edilmiştir. Anlaşılması kolay bilgiler ve uygulanabilir etkinliklerin yanında bazı terimler, sözlük kısmında açıklanmıştır.
Kısaca bu kaynak kitap; tüm drama dersleri veya oturumlarında rahaktlıkla kullanılabilecek, öğretmenlerin, liderlerin, öğrencilerin ve katılımcıların el kitabı olabilecek niteliktedir.
Ahu Baytok DRAMALI BİR MASAL’A BAŞLAMADAN ÖNCE YETİŞKİNLERE YOL HARİTASI

DRAMALI BİR MASAL; bugüne dek yazılmış, okuyucusu ve dinleyicisi olan masalların ötesinde bir kitap. Bu kitabı farklı kılan ise çocuğunuzun zihnen ve bedenen aktif olması; sizin de ona rehberlik etmenizdir. Yani bu masalı okuyan her okuyucu, hayal gücünü kullanarak kendi masalına yön verecektir.

DRAMALI BİR MASAL ile çocuklarınızla evinizde veya sınıfınızda drama etkinliği yapabileceksiniz. Drama tekniklerinin kullanıldığı bu masal kitabının başrol oyuncusunun “çocuğunuz” olduğunu unutmamalısınız.

DRAMALI BİR MASAL’a başlamadan önce ilk önemli adım, siz yetişkinlerin ön çalışma yaparak masalı içselleştirmenizdir. Böylece çocuğunuza yönergeleri verirken masala olan hâkimiyetiniz, onun kahramanla daha kolay özdeşim kurmasını ve masala yön vermesini kolaylaştıracaktır.

DRAMALI BİR MASAL’a başlarken diğer bir önemli adım ise çocuğunuza yönergeleri verirken açık, anlaşılır ve basit bir dil kullanmanızdır. Gerektiği takdirde yönergeleri daha ayrıntılı bir şekilde açıklayabilir ve ipuçları verebilirsiniz ama asla doğrudan fikir verilmemelidir. Amacımız, onların kendilerine özgü fikirler üreterek bu masalı tamamlamasıdır.

En önemlisi de uygulama sırasında çocukların öne sürdüğü basit gibi görünen öneri ve fikirler bile değerlendirilip onlara olumlu geri bildirim verilmesidir. Fikirleri çılgın ve saçma da olsa bu, onların düşünceleridir ve onların her düşüncesi bizim için çok ama çok değerlidir. İsterseniz yönergelerin içeriğini daha da genişletebilirsiniz. Kendinizden bir şeyler katmanız masalı daha eğlenceli hâle getirebilir.

Çocuklarımızın dünyadaki en iyi “OYUN UZMANLARI” olduğunu lütfen unutmayalım.
Duygu Akyüz Evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, çatışmalara maruz kalan her çocuğun bu durumdan olumsuz etkilenmediğini göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar, araştırmacıları, çocukları evlilik çatışmasının olumsuz etkilerinden koruyan faktörlerin neler olduğunu incelemeye yöneltmiştir. Bu doğrultuda öne sürülen çeşitli modeller zamanla birer teori hâlini almış ve evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkileri pek çok boyutuyla araştırılmıştır. Bu teorilerden biri olan duygusal güvenlik teorisi, evlilik çatışmasının çocukları hangi yollarla ve nasıl etkilediğini açıklamaya çalışır. Bu kitabın amacı, yaklaşık 20 yıldan fazla süredir çalışılan ancak ülkemiz için oldukça yeni olan duygusal güvenlik teorisini okuyucuya tanıtmaktır. Teori; farklı yaş grubundaki ergenlerde bağlanma, ebeveyn tutumu, ebeveyn ruh sağlığı ve kardeş ilişkisi bağlamında incelenmiştir. Kitabın; ebeveynlere, bu konuda çalışan uzmanlara, lisans ve lisansüstü eğitimi alan öğrencilere rehberlik edeceği düşünülmektedir.
Ellen Flanagan Burns “Sesim komik mi geliyor? Ya sunumumda hata yaparsam herkes bana güler mi? Yüzme seçmelerinde başarısız olursam ne olur? Çok utanacağım!”
Thomas her zaman biraz utangaçtır, ancak son zamanlarda gerginliği yapmak istediği şeylerin önüne geçmeye başlar. Bunun üzerine artık biriyle konuşma zamanının gelmiş olabileceğini fark eder. Thomas, ebeveynlerinin ve bir terapistin yardımıyla sosyal kaygının beynini nasıl etkilediğinin yanı sıra bununla başa çıkmak ve mücadele etmek için bazı günlük araçlar ve stratejiler öğrenir.
Doktora Elizabeth McCallum'un, sosyal kaygı ve onunla başa çıkmak için kullanabileceğiniz bilişsel-davranışçı stratejiler hakkında daha fazla bilgi içeren “Okurlar İçin Notlar”ını da kitabın sonunda bulabilirsiniz.
T. Gül Şendil Ebeveynler arasında yaşanan çatışmaların çocuklar için hangi durumlarda zarar verici ya da faydalı olacağı, cevaplanması gereken önemli bir sorudur. Bu alanda yapılan çalışmalar oldukça fazla bilgi birikimine yol açmıştır. Bu bilgiler ışığında, artık çocukların ebeveynler arasında yaşanan çatışmalardan sadece doğrudan değil dolaylı yollardan da etkilendiğini biliyoruz. Örneğin, evlilik çatışması ebeveyn uygulamalarını, ebeveyn çocuk bağlanmasını etkileyebilir ve bu durum çocuğun hem uyumunu hem de gelişimsel sonuçlarını etkileyebilir. Yine birbirleriyle anlaşamayan eşler bazen çocuklarını kendi taraflarına çekmek isteyebilir ki bu durum çocuğu, diğer ebeveynini karşısına alma riskiyle karşı karşıya getirebilir. Araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu bir başka bilgi de, çocukların çatışmadan nasıl etkileneceğinin, çatışmayı algılama biçimiyle ilişkili olduğudur. Bu noktada, aklımıza, çocukların çatışma algısı yaşa, cinsiyete, mizaca ya da önceki çatışma tecrübelerine göre değişir mi gibi birçok soru gelir.
A. Pınar Vural, Ayhan Öztürk, Belma Doğan Güngen, Cem Gökçen, Fatih Dağdelen, Gülis Kavadar, İdris Kaya, İsmet Melek, Murat Güntel, Pınar Karadeniz, Selenay Yücel, Sevda Dolapçıoğlu Eğitim alanında yaşanan değişimlerin hızlı yükselişi, öğrenme konuları üzerinde farklı disiplin bakış açılarına ihtiyaç duyulmasını ortaya çıkarmıştır. Değişim; anne-baba ve eğitimcilerin bazı konularda çözüm yolu bulmak için zorlanmalarına neden olmuştur. Ayrıca öğretmenler pandemi döneminden sonra öğrenme sorunlarının farklılaştığı üzerine görüş bildirmektedir. Tüm bu ihtiyaçlardan dolayı bu kitapta, farklı disiplinlerden gönüllü birçok uzman, bir araya gelerek eğitim konuları üzerine çözüm önerilerini, görüşlerini ve tecrübelerini sunmuşlardır. Kitap, öğrenme konuları içerisinde en çok ihtiyaç duyulan konuların neler olduğu üzerine öğretmen ve öğrencilerden görüş alınarak oluşturulan başlıkları kapsamaktadır. Kitabın amacı, bu öğrenme konularını birden fazla uzman hekim ve eğitimcinin iş birliği ile değerlendirmektir. Ayrıca eğitim fakülteleri öğretmenlik uygulamaları dersi için fayda sağlayabileceği düşünülmektedir. Anne, baba ve eğitimcilerin iyi nesil yetiştirme gücünü artırmak üzere yazılan bu kitabın “çocuklara” fayda sağlaması dileğiyle...
Ben Fincham ‘Refah konusundaki tartışmalar çoğu kez ahlakçı ben bilirimciliğe sürüklenir. Çokça ihmal edilen eğlence kavramının bu yüksek kavrayışlı analiziyse bir hoş geldin yanıtı sunar. Vakitlice, hoş bir kışkırtma.’
—Joe Hallgarten, Kraliyet Sanat, İmalat ve Ticaret Cemiyeti, İngiltere
‘Bu, “eğlence sosyolojisini” net bir biçimde telaffuz etmeye yönelen ilk kitap niteliğindedir [...] o, şu ana kadar sosyal hayatın görmezden gelinen bu alanına dair içtenlikle hayranlık uyandırıcı ve yenilikçi bir anlayış getirmiştir. Ayrıca eğlencenin yaşamlarımızda oynadığı merkezî rolü teslim etme ve önceden önemsizleştirilmiş olan bu olguya dair sosyolojik bir kavrayış geliştirme amacı bakımından açıkça başarılı olmuştur.’
—Ruth Woodfield, St. Andrews Üniversitesi, İngiltere
‘Fincham’ın analizi keşifsel olmakla beraber analitiktir de; kuramsal anlayışları, ampirik olarak zengin örneklerle ustalıkla bir araya getirmiştir.’
—Susie Scott, Sussex Üniversitesi, İngiltere
Eğlence nedir? Mutluluk veya zevkten hangi bakımdan farklıdır? Eğlendiğimizde eğlendiğimizi nasıl anlarız? Bu kitap, sorgulamadan kabul edilen bu toplumsal olgunun kapsamlı olarak sosyolojik açıklamasını yapmak bakımından bir ilktir. Fincham; çocukluktaki eğlence anılarımız, yetişkin olarak yaptığımız eğlence, işte sesi boğulmuş eğlence deneyimlerimiz ve yaşanmış eğlence deneyimlerimiz gibi konuları irdeler. İlk elden hikâyelerin yanı sıra eğlenceyi yorumlamak için yeni bir yaklaşımın kullanılması suretiyle, eğlencenin ciddiyetsiz veya önemsiz fakat aynı zamanda da mutlu yaşam için zaruri olarak görülmesi paradoksu ortaya koyulur. Kontrol, sınırı aşma ve eğlencede toplumsal ilişkilerin önceliği konularını ele alan Eğlence Sosyolojisi, nasıl eğlenmek istediğimiz ve yaptığımız eğlenceyi kimin belirlediği hususunda tartışma açmak niyetindedir.
Mustafa Büte Düşünme yetisi bizlere bahşedilmiş bir mucizedir. Her birimiz bu potansiyele doğuştan sahibizdir. Ancak, düşüncelerimiz kendi haline bırakıldığında benmerkezci, ön yargılı, çarpıtılmış, kısmi, bilgisiz, tamamen taraflı ve adaletsizdir. İlginç olan şey ise, bu durumun neredeyse hiç farkında olmamamızdır. Gerçekte iyi bir düşünme sürecinden; problem odaklı olma, derinlemesine analiz etme, mantık kullanma, akıl yürütme ve rasyonelliğe yaklaşma gibi fonksiyonlar beklenir. Zira hayatımızın, ürettiklerimizin, yaptıklarımızın ya da inşa ettiklerimizin kalitesi tamamen düşüncelerimizin kalitesine bağlıdır. Sıradan düşünme hem ekonomik olarak hem de hayatın kalitesi açısından oldukça masraflıdır. Bununla birlikte bir usta ya da bilge gibi düşünmek çok kolay değildir. Bazı temel düşünme becerileri ve oldukça güdülenmiş bir çaba gerektirir. Öte yandan, nefes aldığımız sürece hemen her yerde sürekli olarak inançlarımızı şekillendirmek, desteğimizi alabilmek, bizi herhangi bir şeyi satın almaya ya da yapmaya ikna etmek için tasarlanmış mesaj bombardımanlarına maruz kalırız. Kritik düşünme becerilerine sahip değilsek, her an daha üst düzeyde düşünebilen birileri tarafından manipüle edilebilir, aldatılabilir ya da mağduriyet yaşayabiliriz. Kısaca; işimizi, benliğimizi, kişiliğimizi, özgürlüğümüzü, inançlarımızı, menfaatlerimizi, yaşam kalitemizi, haklarımızı, sınırlarımızı ve varlığımızı; özetle her şeyimizi koruyabilmemiz için kritik düşünme becerilerini kendimizde yerleştirmeye ihtiyacımız vardır. Bu kitabın, kendi düşüncelerini kontrol altına almak, isabetli kararlar almak, problemlerini etkili bir şekilde çözmek ve düşünce kalitesini artırmak suretiyle tüm yaşamında mucizevi değişimler yapmak isteyen ev hanımından CEO'ya kadar herkese; özellikle öğrenci, öğretmen, yönetici, akademisyen, hemşire, doktor, avukat, iş insanı, girişimci, politikacı ve medya mensuplarına çok faydası olacağına dair inancımız tamdır.
M.Siyabend Kaya, Taşkın Yıldırım "Beni kimse anlamıyor!" mottosu, neredeyse her ergenin, üzerine basa basa vurguladığı bir mottodur. Peki ama gerçekte durum nedir? Bu bir ergen ben merkezciliğinin mi ifadesidir yoksa toplumsal bir gerçek midir? Ergenlik dönemi, stresli ve fırtınalı bir dönemdir. Bu fırtınalı dönemde ergenlere ihtiyaç duydukları desteği vermek, sağlıklı bir kişilik oluşumu için son derece önemlidir. İhtiyaç duyulan bu desteğin sağlanması ise en başından muhattabı olunan grubu ve bu grubun sorunlarını anlamaktan geçer. En temelde bu eser, ergenlerin bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmeleri için öncelikle anlaşılmaları gerektiği varsayımı üzerine kurulmuştur. Bu anlamda ergenlerin sorunlarının neler olduğu/olabileceği veliler, öğretmenler ve yine ergenlerin bakış açılarından incelenmiş, benzerlikler ve farklılıklar “doğrudan alıntılar” şeklinde verilmiştir.
Seda Erzi Bu kitap, ilişkileri bozma, yıpratma ya da istediğini elde etme amacıyla, çeşitli taktikleri (dedikodu çıkarma, dışlama vb.) kullanarak uygulanan ilişkisel saldırganlığı incelemektedir. Daha çok ergenlikle birlikte rastlamaya başladığımız “ilişkisel saldırganlık”, örtük yapısı bakımından diğer saldırganlık türlerine kıyasla daha az aşina olunan bir kavram olabilir. Dolayısıyla bu kitapta ilişkisel saldırganlığın nasıl ve neden oluştuğuna ilişkin sorular, yanıtlanmaya çalışılmıştır. Biyolojik açıklamalara, bireysel farklılıklara ve kişilik özelliklerine, ahlak gelişimi ile ilgili unsurlara ve aile, akranlar, arkadaşları içeren sosyalizasyon süreçlerine değinilerek, ergenlik ve yetişkinlik yıllarında ilişkisel saldırganlığın meydana gelişi anlatılmıştır. Bu kitabın, alanda öğrenim görmeye devam eden ya da tez çalışmaları yürüten öğrencilere, akademisyenlere, alanda çalışan rehberlik öğretmenlerine, ergenlerle ve yetişkinlerle çalışan terapistlere kısacası psikolojiye ilgi duyan, ilişkisel saldırganlığı merak eden ve anlamak isteyen herkese yönelik olmasına çalışılmıştır. İlişkisel saldırganlıkla bağlantılı olan diğer saldırganlık türlerine, aynı zamanda zorbalığa yer veren bu kitabın faydalı bir kaynak işlevi görmesi temenni edilmektedir.
Tarık Solmuş İşte bilimsel araştırma sonuçlarından özgün denemelere erkek ve “erkeklik"…
Kadınlardan hangi açılardan ve neden farklıyız?
Kimiz, neyiz, kendimizden ve hayattan ne istiyoruz?
Gerçekten aşık olabiliyor ya da ilişki kurabiliyor muyuz? Örneğin hep “durup dururken” mi terk ediliyoruz?
Neden en çok biz aldatırken aldatılmaya da en çok biz öfkeleniyoruz?
Her erkek sanıldığı hatta sanılmak istendiği gibi bir tecavüzcü müdür?
Neden bizden olmayana, bizim gibi düşünmeyene tahammül edemiyoruz?
Tüm duygularımızla, travmalarımızla, kişiliğimizle, kendimizden kaçışmacalarımızla, aslında içimizdeki aynalarla yüzleşmekten korkumuzla biz; erkekler ve erkekliğimiz…
Kendini, benliğini, kişiliğini, kimliğini arayan erkekliğimiz…
Büşra Şahan Aktan, Emine Ahmetoğlu, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Gökçen İlhan Ildız, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Çelik, Hilal İlknur Tunçeli, Merve Keser, Münevver Can Yaşar, Özgün Uyanık Aktulun, Şenay Bulut Pedük, Zeliha Yazıcı, Zeynep Kılıç, Zülifye Gül Ercan Erken çocukluk yılları; hızlı büyümenin, gelişmenin olduğu ve her gelişim alanında yaşam boyu sürecek öğrenmelerin gerçekleştiği ilk zamanlardır. Bu nedenle erken çocuklukta gelişimi anlamak, farklı gelişim alanlarında anne karnından itibaren insanın yaşam serüveninin ilk yıllarına yakından bakmayı sağlar. Bu da eğitimcilere, anne babalara ve eğitimci adaylarına çocukların neyi, neden, nasıl yaptıklarını anlamasında; çocuklara nasıl, ne şekilde, hangi yollarla destek olabileceklerine dair fikir geliştirmesinde; çocukları olduğu gibi kabul ederek kendi öğrenme potansiyelini en üst seviyesine çıkarmasında ona yardımcı olmalarının yollarını gösterir. Bu anlayışla bu kitap da erken çocukluk döneminde gelişimi, farklı gelişim alanları özelinde ve her bir gelişim alanının kuramsal alt yapısı ışığında incelemektedir.
Yıllar boyunca gelişimsel ilerlemeyi önemli gelişimsel özelliklere değinerek ifade eden bu kitap, gelişimi etkileyen unsurlara değinerek gelişim alanlarının birbirleri ile olan sıkı ilişkilerini de vurgulamaktadır. Tüm bunların nihayetinde kitap; gelişimin desteklenmesi için neler yapılabileceğine dair gelişim alanlarına özgü, çocukların kendi hızlarıyla öğrenmelerini gözeten ve öğrenme doğalarına müdahale etmeyen bir anlayışla, kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerinde yaşam eşlikçisi olabilmenin çeşitli örneklerini paylaşmaktadır.
Darlene Lancer Eş bağımlılık örüntülerini kırmaya yönelik güvenilir bir rehber
Eş bağımlılık döngüsü içinde takılıp kaldınız mı? Yalnız değilsiniz. Bu güvenilir ve hassas rehber içerisinde eş bağımlılığın belirtilerinin, nedenlerinin ve ilişki dinamiklerinin yanı sıra kesin bir şekilde iyileşmeyi sağlama yollarını keşfedeceksiniz. Eş bağımlılık örüntülerini kırmak ve hayatınızı geri kazanmak için şu andan daha uygun bir zaman olamaz.
• Eş bağımlılık ve iyileşme sürecinin temellerini keşfedin. Eş bağımlılığın ne olduğunu, eş bağımlılığın ve iyileşmenin aşamalarını, döngüyü kırmaya ve iyileşmeye başlamaya yönelik dört temel adımı öğrenin.
• Büyük bir atılım gerçekleştirin. Sizi nelerin eş bağımlı hâle getirdiğini keşfedin, yaralarınızı iyileştirin, kendinize özgü bir öz saygı ve sevgi geliştirmek için uğraşın.
• Diğer insanlarla olan ilişkilerinizi iyileştirin. Akışına bırakmayı, sınır çekmeyi, gerçekliği kabul etmeyi, etkili bir şekilde iletişim kurmayı, çatışmalarla başa çıkmayı ve geriye dönüş durumları ile mücadele etmeyi öğrenin.
• İyileşmenizi destekleyecek stratejileri keşfedin. Her şeye rağmen yolunuza devam etmeyi ve iyileşmeyi sürdürmeyi, mutluluğunuzun peşinden gitmeyi, ihtiyacınız olduğunda yardım almayı ve 12 Adım programı çerçevesinde başarılı bir şekilde ilerlemeyi öğrenin.
• Kendinizi sevmeyi öğrenin. Kendinizi sevmenin yollarını keşfedin, hedefinizden şaşmamak için pratik günlük hatırlatıcılardan faydalanın ve önceliği kendinize verin.
Kitabı açın ve
• Eş bağımlılık yelpazesinde nerede olduğunuzu
• Eş bağımlılığın ve iyileşme sürecinin aşamalarını
• Eş bağımlılığın ilişkilerinizi nasıl etkilediğini
• Kendinizin ya da başkalarının davranış veya bağımlılıklarını inkâr etme türlerini
• Yardım ve destek bulabileceğiniz yerleri
• Kendinize dair nasıl farkındalık geliştireceğinizi ve gerçek benliğinizi nasıl keşfedeceğinizi
• Kendinizi ifade etmeye ve sınır koymaya ilişkin önerileri öğrenin.
Recep TAYFUN Dünyanın diğer ucu ile iletişim kurabilen ve yaşananlardan anında haberdar olan insan, aynı binada oturan komşusunu tanımıyor olmasını doğal karşılamaktadır. Her gün yeni bir teknolojinin, insanlığın hizmetine sunulduğu günümüzde, yaşanan bu tür olumsuzluklar, etkili iletişimin üstlendiği rolün her zamankinden daha fazla ve artan bir biçimde önem kazandığını göstermektedir.
Anlatılanlar, son söz ya da kesin hükümler oluşturma iddiasından uzak, iletişim ve özellikle beden dili konusunda, her insanın sahip olduğu cevherin keşfine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Çevrenizdeki insanlarla iletişiminizde, olumlu ve farklı bir bakış açısına sahip olma yönünde yapacağı en ufak bir katkı, eserin amacına ulaşmasını sağlayacaktır.
Adem SOLAK, Enver SARI, Mahir ÖZKAN, Veysel SÖNMEZ
Kurtman Ersanlı, Melek Kalkan İnsan yaşamının önemli dönüm noktalarından olan evlilik, mutsuzluklarla sonlanmak için değil, birlikte varolmak için kurulmuyor mu? Amaçlanan sağlıklı varoluş ve mutluluğa ulaşmaya engel olan ne? Beklentilerimiz mi gerçekçi değil, yoksa amaca ulaşmak için izlenen yol ve yöntemlerde mi bir yanlışlık var? Ya da evlilik adı verilen birlikte varoluşa hazırlıkta mı?
Evliliklerin son yıllarda boşanmalarla sonuçlanması, bireylerin hem evlilik öncesinde hem de evlilik süresince desteklenmeye ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Bireylerin gelecekteki olası sorunlar için hazırlanması ve bu sorunlar anlamlı duruma gelmeden çözme becerilerinin öğrenilmesi, olumsuz sonuçlar yaşanmadan ilişkinin sürmesi ve geliştirilmesi için önemlidir. Bu kitap sorunların kaynakları ile başa çıkmada ve ailenin uyum düzeyini yükseltmede verilebilecek destek ve yardımla ilgili bilgi ve uygulanabilir bir eğitim programı sunulmaktadır. Kuramsal ve uygulamalı olarak evlilik ilişkilerini geliştirmeye yönelik hazırlanan bu kitabın, mutlu evlilikler oluşturulmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Hatice Yalçın Aile kurma kararınızı ve aile ortamınızı bu kitap ile zevkli ve unutulmaz hâle getiriyoruz.
Aile kurarken, eş seçerken nelere dikkat etmelisiniz? Eş adayı, dört dörtlük olmalı mı? Aile kurarken bağlanma duygusu önemli mi? Aile kuracağınız kişide hangi özellikler olmalı? İdeal kadın ve erkek modeli, nişanlılık ve düğün dönemi, evliliğin düşmanları, aile içinde yapılması ve yapılmaması gereken davranışlar, ailede mutluluğun sırları, üçlü ilişkiler, "öteki kadın" ya da "öteki erkek", boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisi, üvey anne-baba ve çocuk gibi konulara farklı bakış açısı kazanacaksınız.
Bu kitap ile daha aile kurarken yaşamınızda bilinçli kararlar almanızın kolaylaştığını görecek; mutluluğu keşfedecek, kendiniz ve aileniz için olumlu bir ortam oluşturarak zorluklarla başa çıkmayı öğreneceksiniz.
Elinizdeki bu rehber, unutulabilen yüzlerce detayı size hatırlatacak ve evliliğe, aileye dair her şeyin, hayalinizdeki gibi eksiksiz olmasını sağlayacak.
Bilinçli şekilde aile kurmaya ve mutlu bir evlilik sürdürmeye hazır mısınız?
Sağlam aile kurmanın sırları bu kitapta var.

Bülent Şen Bugün, toplumumuzda gerçekçi olmayan beklentilerle başlayan birçok evlilik bulunmaktadır. Toplumsal yaşamdaki değişikliklerle birlikte aile içi roller ve sorumluluklarda da değişiklikler olmaktadır. Bu nedenle günümüzde birçok aile, evlilik öncesi dönemden başlayarak danışmanlık hizmetlerine ihtiyaç duymaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki yükselişi önlenemeyen boşanma oranlarının azaltılması konusunda bugün en çok umut bağlanılan uygulamalardan birisi “Evlilik Öncesi Çift Eğitimi”dir. Küreselleşme, baş döndürücü teknolojik gelişmeler ve hızlı kentleşmenin olumsuzluklarından ülkemiz de payını almış ve güçlü aile yapısı sayesinde düşük olan boşanma oranları da hızla artmaya başlamıştır. Gelişmiş ülkelerde bu konuda çalan alarm zillerine kulaklarımızı tıkamayarak gerekli tedbirleri bugünden ve doğru uygulamalarla alınmasına katkıda bulunmak bilim insanının en önemli görevidir.
Hem bir akademisyen hem de uygulayıcı olan Yazarın bu kitabı; son zamanlarda gündemde olan ve birçok uzmanın ilgi alanına giren Aile Danışmanlığının, özellikle önleyici ve koruyucu çalışmalarında ihtiyaç duyulan önemli bir boşluğu; hem yurt dışı hem de yurt içi literatürü inceleyerek ve kendi uygulamalarını da ekleyerek; 600'den fazla kaynak gösterip, Aile Danışmanlığı ve meslek elemanı sertifikası alabilecek sosyal hizmet, psikoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, çocuk gelişimi, okul öncesi öğretmenliği, aile ve tüketici bilimleri, sosyoloji, tıp gibi alanlarda; gerek eğitim alan üniversite öğrencilerine, aile danışmanlığı eğitimi alan mezunlarına, gerekse bu alanda araştırma ve uygulama yapacak akademisyen ve uygulayıcılara rehber olacaktır.
Yazarın eğitimine katılan nişanlı çiftlerin aşağıdaki sözleri eğitimin faydası hakkında fikir vermektedir.
“Evlilik Öncesi Çift Eğitimi aileler için gerçekten önemli bir konu. Bu eğitimi aldığım için kendimi çok şanslı buluyorum. Nişanlıma ve çocuğuma nasıl davranmam gerektiğini evlendikten sonra da nişanlımla daha çok mutlu olacağımı anladım ve öğrendim. Nişanlıma daha önce söyleyemediğim şeyleri söylemeye başladım ve iletişimimizi güçlendirdim. Korkularım, tereddütlerim kalktı ortadan. Türkiye'nin her yerinde uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Teşekkürler.”
G. Ö. (kadın katılımcı)
“Modern dünyada yaşadığımız, gelişme ve değişme sürecinde bize rota oldu. Artık yürütmeye çalıştığımız bu geminin nerede su alacağını, nerede fırtınalarla karşılaşacağımızı daha iyi biliyoruz.”
C. Y. (erkek katılımcı)
Melis Seray Özden Yıldırım Günümüzde gelişen nüfusla beraber hızla artan evlenme oranlarının paralelinde, boşanma oranları da hızlı bir şekilde artmaktadır. Boşanma sebepleri arasında ilk başta gelen gerekçe olarak eşler arasındaki “şiddetli geçimsizlik” veya başka bir deyişle “çift uyumsuzluğu” görülmektedir. Evlilik ilişkisinin şekillenmesinde ve eşlerin uyum sağlamalarında belirleyici olan birçok faktör birbiriyle ilişki hâlindedir. Bu kitapta da mizaç özellikleri gibi önceden edinilmiş faktörler ile kendini toparlama gücü, ayrışma-bireyleşme, yetişkinlikte algılanan anne baba tutumları gibi sonradan kazanılmış faktörlerin birbiriyle ve çift uyumuyla ilişkisi daha geniş bir perspektiften çeşitli vaka örnekleriyle ele alınmış, aynı zamanda konuyla ilgili yapılmış bir çalışmanın sonuçlarına da yer verilmiştir.
Theo Koupelis Ana dalı bilim olmayanlar da göz önünde bulundurularak tasarlanmış olan Evreni Anlama Serüveni, Yedinci Baskı, astronomiye kapsamlı ve anlaşılabilir bir giriş sunmakta, öğrencileri Güneş sisteminden ötesine doğru heyecan verici bir yolculuğa çıkarmaktadır. Yazar, bu hızlı gelişen alandaki son gelişmeleri de dikkate alarak, astronomideki tarihi ve modern teorileri açıklamakta ve bilimin nasıl işlediğini açık bir dille ortaya koymaktadır. Yazarın öğrenci dostu yazım şekli ve temiz açıklamaları, öğrencilere önce Güneş sistemimizi ardından yıldızlar ve uzak galaksileri tanıtmaktadır. Pedagojik açıklamalar öğrencilere kritik düşünme ve temel sebep sonuç ilişkileri kurma konularında da motive etmektedir.


Yedinci Baskıda Yeni ya da Önemli Özellikler

 Her bölüme kritik düşünme ve problem çözme üzerine yeni alıştırmalar konmuştur.
 Anlaşılmayı arttırmak ve daha net olmak için matematiksel kısımlara örnek hesaplamalar konmuştur.
 Astronomideki son gelişmeler dikkate alınarak tüm kitapta yeni kısımlar eklenmiş var olan bazı kısımlar genişletilmiştir.


Öğrenci kaynakları

Starlinks isimli bir web sitesi http://physicalscience.jbpub.com/starlinks/7e konular ile ilgili, çalışma testleri, keşif linkleri, anime edilmiş kartlar, online terimler sözlüğü, bölümlerin ana konu başlıkları, astronomi olaylar takvimi ve takımyıldızlar rehberi gibi bölümler içermektedir. Bu web sitesi ayrıca Türkçeye çevirilmemiş olsa da konuyla ilgilenenler için önemli bir kaynak sunmaktadır.

Öğretim Görevlisi Kaynakları (Türkçeye Çevirilmemiştir)

 PowerPoint Ders Slide'ları
 PowerPoint Görüntü Bankası
 Test Bankası
 Öğretim Görevlisinin kılavuzu
 Animasyonlar ve daha fazlası
PDR DERNEĞİ PDR derneğinden konusunda uzman akademisyenlerce hazırlanan kitaptaki makalelerin konuları, birçok yetişkini, çocuklarla ilişkilerinde ne yapacaklarını bilmedikleri sorunlara ilişkin olarak aydınlatacaktır. Söz gelimi; yetişkinler ailede biri ölürse bu çocuklara nasıl iltilmeli, onlara ne demeli ya da çocukların tepkileri ne olur? Bir yerden başka bir yere taşınıldığında çocuklar ne yaşarlar ve onlara bu durum nasıl anlatılır? Hiperaktif çocuklarla nasıl ilişki kurulur? Çocuklarla olumlu iletişim nasıl kurulur ve çocuklara özsaygı nasıl kazandırılır? gibi cevaplanması hiç de kolay olmayan soruların cevapları bu kitapta yer almaktadır. Bu kitap, çok temel, çok yalın bilgileri içermesi sebebiyle; çocukla ilişkisi olan tüm yetişkinler, yetişkin öğrenciler için her zaman kullanabilecekleri bir el kitabıdır.
Zeynep Balcı Hayatınızda
bir mola yaratın,
kendinize nefes alma alanı açın. Çünkü “Yaşam
bu andan
ibaret!”
Ellen Galinsky “ÇOCUĞUMUN NASIL BİR İNSAN OLMASINI İSTİYORUM?”
Ebeveynlere sütten kesmeden tuvalet eğitimine, disiplinden beslenmeye kadar her konuda tavsiyelerde bulunan yüzlerce kitap vardır. Ancak bu kadar çok bilgiye rağmen, ebeveynler için çocuklarını nasıl iyi bir şekilde yetiştireceği ve potansiyellerine ulaşmalarını, yaşamdaki zorlukları üstlenmelerini, başkalarıyla iyi iletişim kurmalarını ve öğrenmek için istekli olmalarını sağlamalarına yardımcı olmaları konusunda çok az araştırmalara dayanan tavsiyeler bulunur. Ellen Galinsky'nin kendi çalışmalarıyla ve onlarca yıldan beri çocuk gelişimi ve sinirbilimleri alanlarındaki en seçkin araştırmacılarla yüzlerce kez konuşarak kariyerini adadığı “temel yaşam becerileri” vardır. Güzel olan şu ki, tüm ebeveynlerin bugün ve gelecekte çocuklarında bu becerileri geliştirmek adına yapabilecekleri basit günlük şeyler bulunur. Karşılığında para ödemeniz gerekmez ve başlamak için asla geç değildir.
Gelişen Zihin'de, Ellen Galinsky araştırmasını çocukların en çok ihtiyaç duyduğu yedi kritik alanda gruplamıştır: (1) odaklanma ve öz denetim; (2) bakış açısı alma; (3) iletişim; (4) bağlantılar kurma; (5) eleştirel düşünme; (6) zorlukların üstesinden gelme; (7) öz yönelimli katılımlı öğrenme. Bu becerilerin her biri için Galinsky, ebeveynlere araştırmaların neyi kanıtladığını gösterir ve onların, çocuklarında bu becerileri güçlendirmeleri için bugün başlayabilecekleri çok sayıda somut uygulama sunar. Bunlar çocukların yeni edindikleri beceriler değildir; bu becerilerin geliştirilmesi gerekir. Bunlar, çocuklara hedeflerine odaklanma yeteneği kazandıran, böylece daha kolay öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini aktarabilecekleri becerilerdir. Çocukları modern yaşamın baskılarına hazırlayan, şimdi ve yıllarca kullanacakları becerilerdir.
Gelişen Zihin çığır açan, ebeveynlere, çocuklara ihtiyaç duyacakları en önemli araçları kullanmayı öğreten kitaptır. Kitap, T. Berry Brazelton, M.D., David A. Hamburg, M.D., Adele Faber ve Judy Woodruff gibi düşünce liderleri tarafından da beğeni almıştır. Gelişen Zihin'in ebeveynlik literatüründe klasik olması kaçınılmazdır.
Lori A. Roggman, Lisa K. Boyce, Mark S. Innocenti Ebeveynler sıcak, duyarlı, cesaret verici ve iletişime açık olduklarında gelişimsel ebeveynliğin temel unsurları olan çocukların okula hazır bulunuşlukları sosyal yeterlilikleri ve ruh sağlığı için temel oluştururlar. Bu nedenle her erken çocukluk uzmanı, küçük çocuklarının gelişiminde önemli bir role sahip olan bakım verenler için bir gelişimsel ebeveynlik programı oluşturulmasında bu kapsamlı ve pratik rehbere ihtiyaç duyacaktır.
Ev ziyaretçileri ve diğer profesyoneller, bu kitaptan, gelişimsel ebeveynliği kolaylaştırmanın ABC’sini (destekleyici Tutumlar, olumlu Davranışlar ve program İçeriği) öğrenecekler ve aşağıdaki gibi uygulanması kolay stratejiler kazanacaklar:
• Pozitif ebeveyn-çocuk etkileşimini aktif olarak desteklemek,
• Ebeveynlerle işbirliği oluşturmak,
• Bir ailenin güçlü yönleri üzerinde çalışmak,
• Çocuk gelişimini ve ebeveynlik davranışlarını değerlendirmek için ölçümlemeleri ustaca kullanmak,
• Ebeveynlere çocuk gelişimi hakkında açık ve ilişkili bilgi sağlamak,
• Ailelerle çalışırken esnek, duyarlı ve kültürel olarak hassas kalmak.
Başarılı etkileşim örnekleri, diğer uygulayıcıların önerileri ve ipuçlarıyla dolu, araştırma tabanlı ve okuyucu dostu bu kitap; profesyonellere güçlü ebeveyn-çocuk ilişkileri, sağlıklı bir aile ortamı ve okula hazır bulunuşluk konusunda ebeveynlere nasıl destek olunacağının yolunu göstermektedir.
Claude Steiner - Muzaffer Şahin KİMSE MASUM DEĞİL:
Bu kitapta ülkeler arasında, politika arenasında, kurumlar arasında, eşler arasında, ebeveynler ve çocuklar arasında, kardeşler arasında, gelin kaynana arasında, öğretmen öğrenci, işçi patron, amir memur arasında her alanda oynanan güç oyunlarının nasıl oynandığına ilişkin örnekler göreceksiniz. Sıradan insanların (bizlerin) güç oyunlarına nasıl başvurduğunu, bizimle başkalarının nasıl güç oyunları oynadığını, güç oyunlarının yerine iş birliğinin nasıl konabileceğini herkesin anlayabileceği bir dille, örnek olaylarla sunulan bu kitaptan herkesin, hepimizin çok yararlanacağını düşünüyoruz.
Barış Bostancı, Benan Kurt Yılmaz, Buket Kılıç, Cansu Ceviz Doğrar, Cansu Erol, Ebru Tolay, Ela Burcu Uçel, Evrim Mayatürk Akyol, F. Nazlı Sayğan Yağız, Ferhat Ağçay, Füsun Toros, İlkay Güleryüz, K. Övgü Çakmak Otluoğlu, Nazlı Ayşe Ayyıldız Ünnü, Okan Ernur, Olca Sürgevil Dalkılıç, Oytun Boran Sezgin, Sahra Sayğan Tunçay, Yıldız Tenteriz GÜNCEL İK kitabı, insan kaynakları yönetimi alanı ile güncel ve farklı bakış açılarını bütünleştirme çabasının bir sonucudur. Klasik uygulamalardan elde edilen bilgi birikiminin yanında dijital çağa ve Covid-19 pandemisi gibi değişimlere ayak uydurabilmek için yeni yaklaşımları ele alan bu kitap; insan kaynakları yönetimi uygulamalarına pozitif, etik, eşit ve insancıl bir açıdan bakmaktadır. İnsan kaynakları yönetimi alanında kendilerini geliştirmek isteyen öğrenciler, akademisyenler ve uzmanların keyifle okuması dileğiyle...
Cem Malakcıoğlu Kişiler arası ilişkilerde sağlıklı bir devamlılık, karşılıklı gelişen güvene dayanır. Güven kazanmanın ve kazandırmanın başlıca yolu, karşı tarafa güven veren, diğer bir deyişle güvengen bir ilişki kurmaktır. Güvengenlik; karşısındakine üstünlük kurmaya kalkışmadan, kendisini ve diğerini zorlayan bir davranış içerisine girmeden, kişinin kendi duyguları, düşünceleri ve davranışları arasındaki bağlantıyı kurması ve bunu doğrudan ifade etmesidir. Güvengenlik, kişiler arası ilişkilerde ve iletişimde önemli bir yeri olan İngilizce “assertiveness” kavramının karşılığıdır. Kavram, Türkçeye ilk olarak “atılganlık” şeklinde çevrilmiştir. Daha sonraları ise “girişkenlik” kavramı ile anılmaya başlanmıştır. Özellikle insana yardım eden meslek elemanı yetiştiren tıp, diş hekimliği, hemşirelik, psikolojik danışma ve rehberlik, öğretmenlik, psikoloji, sosyal hizmetler, beslenme ve diyetetik vb. alanların kariyer gelişim süreçlerinde güvengenlik eğitimine yer verilmesi, o alanda hizmet veren ile hizmet alan arasında daha etkili bir iletişim kurulmasına katkı sağlayacaktır.
Güven Kazanma Kılavuzu, bir ihtiyaçtan doğdu. Sağlık hizmetleri için iletişimde güvengenlik (assertiveness in health communication) son yıllarda gittikçe önem kazanan bir konu hâline geldi. Güvengenlik ile ilgili bir rehber kitaba, bir başucu kaynağına ihtiyaç duyuluyordu. Güvengenliğin temelini oluşturan güven ihtiyacı, güven duygusu, ilişkilerde güven, benlik saygısı ve kendine güven, kitabın içeriğini oluşturan konulardır. Kitapta 20 adet güvengenlik senaryosu da bulunuyor. Güvengenliği gerçek yaşam olayları aracılığıyla anlatmanın en etkili yöntem olduğuna inanıldığından, kitabın son bölümü güvengenlik ile ilgili yaşantıların paylaşıldığı senaryolara ayrılmıştır. Bu senaryoların oluşmasında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünden değerli öğrencilerin katkıları vardır. Kitabın bu baskısına diğer güncellemelerin yanı sıra yeni geliştirilen Güvengenlik, Edilgenlik ve Saldırganlık Ölçekleri de eklenmiştir.
Bu kitap, aslında güven duygusunu önemseyen herkese hitap ediyor. Daha güvengen olmak için kendini geliştirmeyi hedefleyen herkes bu kitaptan yararlanabilir. Kendisine ve başkalarına daha fazla güvenmek isteyen, güven kazanmak-kazandırmak ihtiyacı duyanlara kitabın katkı sağlaması ve faydalı olması dileğiyle...
Şahin Kesici, Mehmet Ak, Elif Subaşı, Hatice İrem Özteke Kozan İnsan, gurbet olan dünyaya aşamalı bir yolculukla gelir. Ruh, önce dünyaya göre daha güvenli, sıcak, huzurlu bir yuva olan anne karnında misafir olur. Sonra gurbetlik hayatının çetin yolculuğu olan dünya hayatı başlar. Hatırlanmaz ama gizli bir sevdadır gelinen yer ve güvenli ilk durak. Bazen bilerek bazen farkında olmadan arayış devam eder. İnsanlar büyüdükçe, büyüdükleri yuvaya sığmazlar artık, kuşlar ve diğer canlılar gibi. Kendileri bir yuva kurmak zorunda kalır. Önceki yuvada öğrendiklerini modellerler, benzer yuvalar oluştururlar. Kimileri başarılı olur kimileri olamaz. Gerçek huzur ve mutluluk için belli bir yaştan sonra gidilecek bir yuva olmazsa olmaz. İnsanın kendisini güvende hissettiği, girince dinlendiği bir yerdir yuva. Dış dünyanın hengâmesini kapının önünde bırakmak, dışa ait ne varsa bedenden çıkarmak; ve ruhtan, huzuru, sıcaklığı, dinginliği, güveni, ait olmayı hissetmek ancak bir yuva ile olur. Ama maalesef günümüzde yuva kurmak, yuvada huzurlu olmak zorlaştı sanki. Benmerkezcilik sardı ruhumuzu, kapitalizmin kölesi olduk. Geçici konaklamalarda arar olduk o sıcak yuvayı. Özellikle yaş ilerledikçe göreceksiniz neye sahip olursanız olun yuva yoksa eksik olursunuz. Huzurlu bir evdeki çocukların yaşattığı duyguyu, evli iki aşığın yaşadığı bedensel ve ruhsal hazzı, birlikte olmanın huzurunu başka bir şeyde bulamazsınız ve eksik kalır hep.
Bu kitap; mutlu bir evlilik, huzurlu bir yuva için çiftlere, yaşanmış öykülerden yola çıkarak neler yapmaları neler yapmamaları gerektiğini, evlilik yaşamında çiftlerin psikolojik ve fizyolojik ihtiyaçlarını, sağlıklı bir iletişim ve cinsel hayatı aktarmak amaçlı hazırlanmıştır. Hayat yolunda yoldaş olabilmek için bilgilenmeniz amacıyla kitabımızın kılavuz olabilmesi dileğiyle.
Merle J. Crawford, Barbara Weber Etkili erken müdahale, erken müdahale hizmeti veren uzman, ailenin evinden ayrıldığında son bulmaz. Bu nedenle, her erken müdahalecinin; ebeveynlerin ve bakıcıların, küçük çocukların gelişimini desteklemede tutarlı ve aktif bir rol almalarına yardımcı olmaları için onları yönlendirebileceği araştırmaya dayalı stratejilerle dolu bu pratik kaynak kitaba ihtiyacı vardır. Çocukların doğuşundan 3 yaşına kadar altı temel gelişim alanına yönelik 80 beceriyi hedefleyen bu okuyucu dostu rehber; profesyonellere, ailelere ve bakıcılara yardımcı olmaları için onların günlük rutinlerine gömülü öğrenme fırsatlarını kullanacağı düzinelerce hazır fikir verir.
AİLELERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN:
• Market alışverişi, arabaya binme veya kitaplara bakma gibi yaygın rutinler ve etkinlikler sırasında BAHP hedefleri üzerinde çalışın.
• Çocuk gelişimini bilin ve çocukları için uygun beklentiler saptayın.
• Gelişimsel büyümeyi, ortak etkinlikler ve ailenin katılımını artıracak kritik becerileri destekleyin.
• Günlük materyalleri ve rutinleri güçlü yeni öğrenme fırsatlarına dönüştürün.
• Çocuklara gün boyunca yeni beceriler uygulamaları ve onları pekiştirmeleri için birçok fırsat verin.
Erken müdahale uzmanları, çocuğun gelişimini artıran, bağlanmayı güçlendiren ve gelişimsel gecikmeler yaşayan çocuklara aile yaşamına tam olarak katılmalarına yardımcı olacak stratejiler için bu kitaba defalarca dönecektir.

“Çalıştığım yerdeki her çalışana bir kopyasını vermeyi planlıyorum ... Erken müdahale alanını ileriye götürecek yararlı, pratik ve iyi yazılmış bir rehber.”
-Cherly D. Tierney, M.D., M.P.H., Penn State Hershey Children's Hospital

“Bu önemli kaynağın, her erken müdahale terapisti için sayfaları kıvrılmış arkadaş hâline gelmesi muhtemeldir.”
-David W. Hammer, M.A., CCC-SLP, President, Hammer Speech Products and Services, LLC; Manager,
Outpatient Speech and Language Services, Children's Hospital of Pittsburgh of UPMC

“Erken müdahale konusunda muazzam bir deneyime sahip yazarlardan iyi organize edilmiş ve bol bol örneklerle tanımlanmış mükemmel bir kaynak ...”
-Linda King Thomas, M.H.S., OTR/L, C/NDT, Director, Developmental Therapy Associates
Hakan Karataş “Eğer bir sorundan herkes şikayet ediyor ama müdahale etmiyorsa sorunun mutlaka birisinin işine yaradığını sakın aklınızdan çıkarmayın. Gerçek sorunun, konuşulan sorun olmadığını, aslında “o” birisi olduğunu unutmayın ve sorunu değil “o” birisini çözmeye çalışın.”

“İnsanın, konuşunca rahatladığı yanlış bir tespittir; konuştuğunda değil kendisini dinleyecek birini bulduğunda rahatlar insan! Zor günlerde başımızı yaslayacak bir omuzdan ziyade bizi dinleyecek bir çift kulağa ihtiyacımız var.”

“Sahip oldukça değil paylaştıkça birbirimizi tamamlarız ve sadece sahip olduklarımızla değil paylaşmadıklarımızla da imtihan ediliriz.”

“Kendisini tartışmaya açmayan hiç kimse, sınırlarının farkında olamaz, kendi sınırlarının farkında olmayanlar ise kendisini sınırlamaya başlar.”

“Bizi yeni bir şeye başlamaktan alıkoyan ve korkutan şey, yeni başlangıçların bilinmezliği ya da zorluğu değil eski alışkanlıkların konforu ve bağımlılığıdır.”

“Kendimizle ilgili sorgu kapımızı hiç açmayız, karşımızdakinin sorgu kapısına ise kilit dayanmaz.”

“Gölgesinden korkanlar, gölgesinden kurtulmayı denemedikçe hep gölgede kalırlar, ya kendilerinin ya da başkalarının gölgesinde...”

“Liderlik, herkesin size doğru bir adım atmasını sağlamaktır. Bireylerin her biri, size doğru bir adım attığında sadece size değil birbirlerine de yaklaşmış olurlar.”

“Her şeye sahip olmak isteyerek şımarttığımız nefsimizi, ancak her şeyi paylaşarak terbiye edebiliriz.”

“Mazeretler tembellerin en güçlü silahıdır. Ancak son kurşunu hep sahibi için saklar.”
Jon Duckett Avrupa Nükleer Araştırma Organizasyonu olan CERN çalışanı bilim insanı Tim Berners-Lee’nin 1990 yılında web dokümanı işaretleme dilini, yani HTML’yi, geliştirmesi ve hemen bir yıl sonra 1991’de aynı organizasyonunun WWW’yu kamuoyuna açıklaması ile halk arasında internet diye bilinen, dünya çapında birbirine bağlı bilgisayar ağları üzerinden iletişim başlamış oldu. Bugün, gelişmiş ülkelerde neredeyse ülke nüfusunun tamamı, tüm dünya nüfusunun ise yarısına yakını rahatlıkla internete erişebiliyor. Bu erişim sayesinde dünya artık ufak bir köy hâline dönüşmekte, yani, isteyen herkes dünyanın diğer bir ucuna sanal ortamında rahatlıkla erişebilmektedir. Bunun sonucu olarak da her dünya vatandaşına erişebilme ve iletişime geçme imkânı oluştu. Bu durum özellikle, ticaret dünyası için inanılmaz fırsatlar doğurmuş durumdadır. 2017 yılı itibariyle 2,17 trilyon ABD doları civarında olan e-ticaret hacminin 2018 yılı itibariyle 2,49 trilyon ABD dolarına çıkması bekleniyor.
Yalnızca bir örneğini verdiğimiz bu internete bağlılık durumunun, hayatımızın artık ayrılmaz bir parçası hâline geldiği, sayısız iş fırsatı doğurduğu ve çok sayıda yeni mesleğin ortaya çıkmasına neden olduğu artık aşikâr ve bu durumun artarak devam edeceği de kesin. Tüm bunlar ise basit bir web sayfası ile mümkün.
Web sayfası geliştirme dili olan HTML ve daha iyi bir sayfa tasarımı, sayısız renk seçimi ve yönetebilme kolaylığı sağlayan CSS, bu kitabın temel konularını içermektedir.
Aslıhan Örs Gevrekci, Bahar Bahtiyar Saygan, Didem Sevük, Dilay Eldoğan, Leman Korkmaz, Nesrin Hisli Şahin, Okan Cem Çırakoğlu • Hücre Düzeyinde Stres (Aslıhan Örs Gevrekci)
• Stresin Fizyolojisi: Ortası Karar (Nesrin Hisli Şahin)
• Çocukluk Döneminde Stres ve Bağlanma (Bahar Bahtiyar Saygan)
• Kişilik ve Stres (Dilay Eldoğan)
• Bir İletişim Tuzağı Olarak Stres (Okan Cem Çırakoğlu)
• Stres ve Psikopatoloji (Didem Sevük)
• Stres Kaynağı ve Stresten Koruyucu Faktör Olarak Sosyal Kimlik (Leman Korkmaz)
Aysel Çetinkaya Konvansiyonel gazetelerin hammaddesi olan kâğıdın giderek pahalı bir h^qle gelmesi ve internet kullanımının yaygınlaşması sebebiyle her geçen gün tirajların düşmesi, basın işletmelerini yeni uygulamalara yöneltmiştir. Okurların ve reklamverenlerin giderek çevrimiçi ortama kaydığını fark eden basın işletmeleri, çareyi yaşanan teknolojik gelişmelere uyum sağlamakta bulmuş ve çevrimiçi gazetelere olan yatırımlarını arttırmıştır. Medya endüstrisi içerisinde günden güne büyüme gösteren çevrimiçi gazeteciliği, günümüz ekonomik dinamiklerini ve üretim biçimlerini temel alarak açıklamak önem kazanmıştır. Rekabetin her geçen gün arttığı çevrimiçi gazete endüstrisinde, maliyetlerini karşılamak ve kâr etmek isteyen işletmeler, reklam alma yarışına girmiş ve reklamverenleri kendilerine çekebilecekleri yeni reklam modelleri sunmaya başlamışlardır. Çevrimiçi gazetelerin ekonomik dinamiklerinin kaleme alındığı bu kitabın alana katkı sağlaması ve yeni gelenlere kaynak olması umuduyla...
Demet Gürüz, Ayşen Temel Eğinli Anlamak için de anlatmak için de anlaşmak için de vazgeçemediğimiz bir şey iletişim… Anladıklarımızı, anlattıklarımızı, anlaşmalarımızı sürdüren ve yanıtlayan kaçamadığımız bir döngü… Bizden bize, bizden size, sizden bize, kısaca insandan insana sürekli giden ve gelen bir yürüyen merdiven… Yaşamın temel bir taşı iletişim…
İletişimsizlikten yakındığımız, iletişimin önemli olduğunu fark ettiğimiz bugünlerde toplumdaki tüm bireylere yol gösteren bir kitap… İletişim becerilerinin neler olduğunun öğrenilmesine katkıda bulunurken, aynı zamanda da kişilerin nerede hata yaptığını görebilmesine ışık tutuyor… Akıllara takılan şu sorulara yanıt oluyor:
Beni anlamıyorlar, kendimi anlatamıyorum, ne yapmalıyım?
Ben empati kurduğumu düşünüyorum, yoksa kurmuyor muyum?
Sürekli bir çatışma var aramızda, nasıl çözerim?
Grup çalışmalarında başarısızım, neden kendimi ifade edemiyorum?
Bir türlü ikna edemiyorum… Nasıl yapsam?
Ailede iletişim kopuk… Neden?
İş yerimde arkadaşlarımla iletişimim çok kötü, nasıl düzelir ki?
İyi bir dinleyici miyim?
Adem Levent, Ahmet Karakaya, Esra Kartal Soysal, Hakan Ertin, Kasım Kücükalp, Latif Karagöz, Lütfi Sunar, Metin Özdemir, Mevlüt Göl, Olkan Senemoğlu, Şaban Ali Düzgün İnsanın mahiyetine ilişkin tasavvurlar, tarih boyunca insani eylemlerin etik. politik ve metafizik yönelimlerini tayin etmiştir. Dolayısıyla ahlaki tercihlerden toplumsal örgütlenmelere, devlet düzenlerinden eğitim sistemlerine kadar ortaya çıkan birçok yapının, insanın ne olduğu sorusuna verilen cevabın doğrudan ya da dolaylı bir tezahürü olduğu söylenebilir. Bu sebeple insanın ne olduğu sorusu, her türden alem tasavvuru için merkezi bir mahiyet arz eder. Modernite. insanın mahiyetine dair klasik tasavvurları radikal bir şekilde dönüştürerek insanlık tarihindeki en önemli kırılmalardan birini ortaya çıkarmıştır. Bu sebeple modern döneme ilişkin doğru kavrayışa ulaşmanın bir yolu. insan tasavvurunun bu dönemde geçirdiği dönüşümleri tespit ve analiz etmekten geçer.
Bu kitapta ağırlıklı olarak insanın mahiyetine dair, modern Batı düşüncesindeki tartışmalar ele alınmakta; çeşitli ilmi disiplinlerin oluşumunda ve dönüşümünde bu alanlardaki farklı insan tanımlarının etkisi değerlendirilmektedir. Ayrıca kitap, modernlikle birlikte ortaya çıkan dönüşümlerin islam dünyasındaki insan tasavvurlarını nasıl etkilediği sorusuna cevap sağlayacak şekilde, çağdaş İslam düşüncesinde yer alan çeşitli tartışmalara da yer vermektedir. Bu sayede okuyucular, köklü bir biçimde değişen evren ve insan tasavvurunun eş düzeyli ve eş zamanlı etkilerini takip etme imkanı bulacaklardır.
Gizem Özkunduracı, Muhammed Serhat Semercioğlu, Taşkın Kılıç “İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.” der Montaigne.
Hepimizin ruhunun, iç dünyasının, duygularının veya bedeninin bilgiyle ama istendik, kullanılan, doğru ve anlaşılır bilgiyle dolması hepimizin yegâne amacıdır. Bu amaçla yazılan kitapta STRES kavramına dair iç dünyanıza dokunacak ve size yol gösterecek bilgiler ve uygulamalar bulmanız umut edilmektedir.
John R. Levine - Margaret Levine Young İnternete bağlanmanız mı gerekiyor?
İşte İnternete giden eğlenceli ve kolay yol haritanız!
İnternet ticaret, eğlence ve anlık iletişim merkezidir. Aynı zamanda çok hızlı değişen, dolayısıyla bir rehbere ihtiyac duyulan bir araçtır. İnternet for Dummies her türlü araçla İnternet bağlantısının kurulması, e-posta ve sosyal hesapların kurulumu, içerik arama ve paylaşımı ve çevrimiçi takılırken güvenli ve gizli kalmaya dair tavsiyeleriyle bu boşluğu dolduruyor.

İnternet nedir ağlardan oluşan bu harika ağla başa çıkın ve nasıl güvenli kalacağınızı ve gizliliğinizi nasıl koruyacağınızı görün
Giriş yapın tarayıcı yükleme, İnternet hizmet sağlayıcısı seçme, aracınızı yapılandırma ve webe girişle ilgili basit adımları takip edin
Tarayıcılarla tarama yapın Google Chrome gibi farklı tarama seçeneklerini deneyin
Takılın arkadaşlarla iletişim kurmak için bir e-posta hesabı açın, telefon ve video konferans seçeneklerinden yararlanın
Sosyalleşin Facebook ve Twitter hesapı açın ve sosyal medya dünyasını keşfedin
İhtiyacınız olan şeyi bulun en iyi arama sonuçlarını edinme, kişi bulma, güzel siteleri keşfetme ve alışveriş yapma yollarını keşfedin
İnternetin bir parçası olun: kendi yazınızı, fotograf ve videolarınızı çevrimiçi nasıl ekleyeceğinizi öğrenin

Kitabı açın ve
İnternet bağlantısı için basit tavsiyeyi
Çocuklar için güzel çevrimiçi şeyleri
Bilgisayar virüsleri ve
e-posta spamlarını önlemeyi
Wi-fi ağa bağlanmak için tüyoları
Önde gelen sosyal medya sitelerine katılmanın adımlarını
Bankacılık işlemleri, fatura ödemeleri ve çevrimiçi yatırım ile ilgili her şeyi
Blogda düşüncelerin paylaşılmasını
Fotoğraf paylaşılacak, müzik dinlenecek ve alışveriş yapılacak yerleri
Bağlantınızla ilgili problemleri gidermeye dair tüyoları inceleyin
Margaret A. Neale - Thomas Z. Lys Müzakere öğrenilebilir...
Stanford GSB Hocası Margaret A. Neale ile Northwestern Kellogg mezunu, IBM ve GE'de danışmanlık yapmış Thomas Z. Lys hem teorik hem de uygulamaya yönelik olarak müzakerenin inceliklerini bu kitapta vermektedir.
Pek çoğumuz iyi müzakere yapamadığımız için fırsatları ve/veya iyi imkânları kaçırmaktayız. Hatta huzurlu ve mutlu olmamızı sağlayacak pek çok imkânı kaybetmekteyiz.
Hâlbuki bu kitapta öğrenebileceğimiz müzakere yöntemleri ile kaybettiklerimizi kabullenmek yerine çok hızlı bir şekilde yaşamamızda fark yaratabilir ve değer oluşturabiliriz.
Müzakere ile doğru bir sosyal etkileşim sağlayarak öncelikli olarak kayıplarımızı, huzursuzluklarımızı ve mutsuzluklarımızı önleyebiliriz. Hatta süreç içinde çok önemli gündelik beceriler elde ederek daha büyük ve değerli uzlaşmalar sağlayabiliriz.
Müzakerenin gizli sırrı olarak bilinen empati ile psikolojik anlamda karşımızdaki kişileri daha iyi anlayarak ön yargıları aşmak mümkün olmaktadır. Bu sayede ihtiyaçları görmek uygulanabilir çözüm bulmada çok etkili olmaktadır. İşte bu kitap, bu sırrın çok daha uygulanabilir hâle gelmesinde önemli bir altyapı oluşturmaktadır.
Sosyal, ekonomik, kültürel, eğitsel, psikolojik, davranışsal ve teknolojik anlamda ‘İstediğine (Hatta Fazlasına) Sahip Ol’mak için ortak bir noktada buluşmak ve değer oluşturmak bu kitabın özünü oluşturmaktadır.
Sistemli ve stratejik olarak müzakere yöntemi geliştirilebilir... Bu sayede daha fazlasını elde etmek mümkün olabilir...
Başarıya giden yolda, müzakere ile mevcut durumlar değiştirilebilir, iyileştirilebilir ve taraflara değer kazandırılabilir...
Farkındalık sağlanarak fark oluşturulabilir. Karşılıklı güven oluşturulabilir. Yaşanan ortamda aranan mutluluk ve huzur sağlanabilir....
Ünsal Sığrı • Gerçek lider, mutlaka büyük işler başaran değil insanların büyük işler başarmasını sağlayan kişidir.
• Küçük insanlar, kişileri; normal insanlar, olayları; büyük insanlar, fikirleri.
• İstediğinizi elde edemediğiniz anda, elde ettiğiniz şey tecrübedir.
• Cevapların hepsini öğrendiğiniz zaman, sorular değişmiş olur.
• Kaynaklarınızı genişletemiyorsanız ufuklarınızı genişletin.
• İyi bir konuşma, gerektiği kadar ve kısa olmalıdır.
• Değişim, bir slogandan, bir cümleden ya da bir kitaptan dolayı gerçekleşmez, eylem ile gerçekleşir.
• Gözlerinizi hedefinizden ayırırsanız engelleri görmeye başlarsınız.
• Başarılı insanlar, problemleri kabullenir, onlara çözüm bulurlar. Başarısızlar, çözümleri kabullenir, problem bulurlar.
• Birisine güvenmiyorsanız onunla çalışmayın, çalışıyorsanız güvenin.
• Kendilerine ait hiçbir hayali olmayanlar, sizinkileri de göremezler.
• Ne zaman karşıma çok zor gözüken bir problem çıksa aklıma hep, kolay olmadan önce her şeyin ne kadar zor gözüktüğünü getiririm.
• Bir insanın sahip olabileceği en büyük hazine, tutkuyla yaptığı bir iş için para ödeniyor olmasıdır.
Afife Başak Ok, Aslı Göncü-Köse, Derya Karanfil , Dilara Çavdar, F. Pınar Acar , H. Canan Sümer, Meltem Düzgün, S. Arzu Wasti, Yonca Toker-Gültaş Nezaketsizlikten istismara, ayırımcılıktan cinsiyetçiliğe, cinsel tacizden kurumsallaşmış kötü muameleye… “İş hayatında kötü muamele” çok farklı biçimlerde karşımıza çıkabilmektedir. Bu kitapta, kötü muamelenin ülkemizde yaşanan farklı biçimleri ayrıntılı bir şekilde mercek altına alınırken bir yandan da nasıl önlenebileceği ve müdahale edilebileceğine ilişkin perspektiflere ışık tutulmaktadır. Kitap aynı zamanda sadece iş hayatında kötü muameleyi merak edenler için değil, aynı zamanda bir konunun nasıl etraflı, akademik titizlikle çalışılması gerektiğini öğrenmek isteyenler için de çok önemli bir referans niteliği taşımaktadır.
PROF. DR. G. CANAN ERGİN
Özyeğin Üniversitesi, Psikoloji Bölümü
Berna Turna KARA Can iş yaşamından o kadar bunalmıştı ki artık ne maaş verdiği personelleri, ne bir zamanlar azimle gittiği iş yeri umurundaydı.
Yeniden eski günlerine dönmesi, işinde mutlu olması mümkün müydü acaba?
Yine işe gitmenin zor geldiği anlardan birinde onu yeniden canlandıracak, tekrar “Can” olması için yol açacak kitabıyla tanıştı:
Siz,
Olamayacakları başarmış
Olumsuzluklara kulak tıkamış,
Azmetmiş
Sabretmiş
Çok çalışmış…
Az kazanmış, çok kazanmış…
Ama hep ayakta kalmış
Morali bozulsa da vazgeçmemiş
“Yapamazsın” diyenlere başarılarıyla yanıt vermiş,
'Meyve veren ağaç' olmayı kabullenmiş,
Kendileri gibi başkalarını da peşlerinden sürüklemiş,
Onlara ekmek kapısı açmış,
Meslek edindirmiş,
Yaratıcılığıyla mesleğine yenilikler katmış…
Değişim gerektiği zaman değişim,
Para gerektiği zaman para,
Bilgi gerektiği zaman bilgi,
Eleman gerektiği zaman eleman
İş gerektiği zaman iş
Hazırlamış, bulmuş…
İşini sevmiş
Siz…
Özgürlüğü seçmiş,
Kendi özgür yurdunun kralı / kraliçesi olmuş,
Başarının simgesi güzel insanlar…
Ya da
Gelecekteki versiyonlarını okuyanlar,
Sizlere anlatacaklarım var.
Koray Karabekiroğlu İyi düşünüp iyi yaşayalım, peki ama nasıl? “İyi düşün.” derken “Doğru düşün.”, “Derin düşün.”, “Sağlıklı düşün.”, “Titiz düşün.”, “Düşüncelerinin farkına var.”, “Düşüncelerini yönetmeye çaba göster.”, “Düşüncelerin seni esir almasın, sen düşüncelerine yön ver.” demek istiyorum. Bazen sadece iyi düşünmek yetmez. İyi hissetmek veya iyi olmak için profesyonel destek gerekebilir, biliyorum. Tamam da düşünmeden de olmaz. Önce bir “Düşünelim bakalım.” diyorum.
Düşünce sağlığımız yerinde olursa hemen her alanda sorun çözme becerimiz gelişir. Yaşamın her alanında -her an karşımıza çıkıp duran- sorunları doğru/net görebiliriz. Böylelikle daha sağlıklı/üretken/yapıcı çözümleri hayata geçirmek için donanım kazanmış oluruz. Hayatta daha fazla anlam bulabilir ya da ona daha fazla anlam katabiliriz. Ruh sağlığımızı daha iyi koruyabilir, daha iyi tedavi edebiliriz. Hem kendimizle (benle) hem de çevredekilerle (senle) daha barışık, uyumlu, bütünleşmiş olarak sıhhat ve muhabbetle yol alabiliriz…
Bu kitap, üç kitaptan oluşan bir kitap serisinin parçasıdır. Ruh, irade, düşünce sağlığı, felsefe ve psikiyatrinin kesiştiği alanda; Ben ve Sen isimli roman, Ben Kimim? Ruh ve İrade isimli felsefe denemesi ve İyi Düşün: Düşünce Sağlığı Yolunda isimli psikiyatri denemesi yer almaktadır. Üç kitap, birbirini tamamlayıcı olarak tasarlanmıştır.
“Sen çağı” bitmişti. “Ben çağı” da bitecek elbet. “Ben ve Sen çağı” başlasın o zaman…
Noreen WETTON, Peter CANSELL Benlik saygısı başka bir deyişle özsaygı ya da kendine saygı, kişinin kendisi ile ilgili düşünceleri, çevresindekilerin o kişi ile ilgili düşünceleri, her iki düşüncenin bileşkesi ve bu üç düşüncenin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.
Düşük ve yüksek benlik saygısı, insanlar arası ilişkilerde problem oluşturabilecek durumlara yol açmaktadır. Benlik saygısını ideal bir düzeye getirmek küçük yaşlarda öğrenilecek stratejilerle başarılabilir. Wetton ve Cansell, ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olacak teknikleri yıllarca denemiş ve bir araya getirerek bu kitapta toplamışlardır. İlköğretim öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının kaynak bir kitap olarak kullanabilecekleri bu eser, Türk Eğitim Bilimlerinde öncü Nobel Yayınları farkıyla ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmeleri için hazırlanmıştır.