İşletme \ 2-24
Ali Bayrakdaroğlu, Aysel Gündoğdu, Bora Selçuk, Cüneyt Dirican, Dina Çakmur Yıldırtan, Fatma Dilvin Taşkın, Gürcan Avcı, Halime Temel Nalın, Selin Sarılı, Serhat Yüksel, Yusuf Dinç Bankacılık sistemi, ülke ekonomilerinin lokomotifi durumuna gelmiştir. Bankalar, kredi kanalı ve finansal aracılık işlevleri ile ekonomiye yadsınamaz katkılar sunmaktadır. Bu nedenle bu derece önemli bir yere sahip olan bankaların denetimi hayati niteliktedir. Yasal düzenlemelerde yaşanabilecek bir boşluk ya da uygulamadaki uyumsuzluk, ekonomiye ciddi zararlar verebilir. Küreselleşme ile birlikte bankaların uluslararası işlevi artmakta, teknoloji ile faaliyet alanları sürekli gelişmektedir. Yeni faaliyet alanları ile birlikte karşılaştıkların riskler de değişmekte olup buna bağlı olarak bankaların risk ölçüm teknikleri de gelişmektedir. Özellikle küresel kriz sonrasında gündeme gelen Basel 3 kriterleri, bankacılık alanında yeni arayışların devam edeceğini göstermektedir. Risklere ek olarak bankaların her açıdan artan bir rekabet ortamında olduğu görülmektedir. Sıkı bir mevzuat kapsamında faaliyet gösteren bankalar, kâr odaklı finansal performans kaygısı ile çok hızlı gelişen teknolojiye ayak uydurmak durumunda kalmaktadır. Özellikle dijital ve mobil bankacılık tarafında yaşanan gelişmeler bankaların maliyetlerini de arttırmaktadır. Buna karşın bankaların yeni nesil ürünler ile faaliyet alanını genişlettiği ve kârını arttırdığı anlaşılmaktadır. Oldukça dinamik bir sistem olan bankacılık sistemi, sürekli bir değişim ve gelişim içerisindedir. Bu nedenle finansal piyasaların en önemli ayağı olarak kabul edilen bankacılık alanındaki çalışmaların sürekli güncellenmesi gerekmektedir.
Çalışmamız, ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmelere göre bankacılığın temellerini incelemektedir. Çalışmamız on üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmamızda bankacılık sisteminin tüm temel konuları, tamamı akademisyen olan bankacılık alanında uzman bir ekip tarafından incelenmiştir. Bu anlamda eserin literatüre katkısının önemli düzeyde olacağı kanaatindeyim. “Küresel Kriz Sonrası Gelişmeler Işığında Bankacılığın Temelleri” ismini verdiğimiz kitabımız; üniversitelerde bankacılık, finans alanlarında lisans, yüksek lisans öğrencileri ile bu alanlardaki araştırmacıların bilgisine sunulmuştur.
Bülent Balkan Bankaları diğer şirketlerden ayıran en önemli fark, kendilerine verilen para toplama ayrıcalığıdır. Bu ayrıcalık, bankacılığı bir “güven müessesesi” hâline getirmektedir. Bir bankanın en büyük değeri, bilançosunda görünmeyen bir unsur olan “itibar”dır. Bir bankanın itibarı yasalara ve mevzuata uyumun yanında, paydaşları ve toplumla olan ilişkilerinde adalet, güvenilirlik, saygı ve hoşgörü, mesleki sorumluluk, sosyal sorumluluk gibi mesleki etik değerlere uymasında yatar. İtibarın yok olması veya zarar görmesi bir güven müessesesi olan bankalar açısından telafi edilemeyecek zararlara yol açar.
Bankalar artık kararlarını alırken kârlılığı tek ölçüt olarak alamazlar, dünyadaki gelişime koşut olarak etik değerlere uyum, sosyal sorumluluk konularındaki yükümlülüklerini de en az kârlılığı kadar karar alma mekanizmalarının içine taşımak zorundadırlar. Hatta daha da ileri giderek yalnızca kendi yaptıklarından sorumlu olmakla kalmayıp yatırım yaptıkları, finanse ettikleri veya mal ve hizmet sağlayıcısı olarak kullandıkları firma ve kuruluşların da davranışlarından sorumluluk hissetmeye başlamalıdırlar.
Bankacılıkta ortaya çıkan etik sorunlar; insan kaynakları temelli etik sorunlar, çıkar çatışmasından kaynaklanan etik sorunlar, müşteri ilişkilerinden kaynaklanan etik sorunlar, bankaların kendi arasındaki ilişkiler ile suç gelirlerinin aklanması bağlamındaki etik sorunlar olmak üzere dört ana başlık altında gruplandırılabilir.
Bu çalışmada yer alan anket çalışması ile Türk bankacılık sisteminin etik açıdan görünümü sektörü yakından tanıyan sektör çalışanlarının tanıklıklarıyla irdelenmiş, çalışanların sektör ve kendi bankaları hakkındaki etik uygulamalar konusundaki görüşleri belirlenmiştir.
Korkmaz Keskendir Bu kitap ile bankacılık işlemleri ve muhasebesi anlatılmıştır. Bankacılık uygulama işlemleri ülkemizde genel olarak sektörde öğrenilen bir meslek dalıdır.
Bunun için mesleğe yeni başlayan banka çalışanları ve üniversite öğrencilerimizin öğrenme süreçlerini kolaylaştırmak ve bankacılık alanıyla ilgili onlara farklı bakış açıları kazandırmak amaçlanmıştır.
Bu kitapta sadece teorik bilgiler değil yoğun bir şekilde bankacılık uygulaması işlem ve örnekleri anlatılmıştır. Bu doğrultuda banka muhasebesi, kredi işlemleri, temel bankacılık bilgileri ve banka şubelerinde yapılan karmaşık işlemler ele alınmış ve öğrencilerin anlayabileceği düzeyde anlatılmıştır.
Bu eser, bankacılıkla ilgilenen bütün bireyler için önemli bir kaynak olacaktır. Uzun bir süredir banka muhasebesi ve bankacılık uygulamalarını anlatan çok fazla eserin olmadığını söyleyebiliriz. Bu kitabın alanda oluşan bütün eksiklikleri gidereceğini düşünüyorum.
Ayrıca kitapta, toplamda 165 adet özgün soru bulunmaktadır.
Bu sorularla kitap; banka personellerine unvanda yükseleme sınavlarına, üniversite öğrencileri ise banka muhasebesi, bankacılıkta kredi işlemleri ve temel bankacılık işlemleri derslerine referans olacaktır.
Bu kitabın bankacılığa ilgi duyan herkese faydalı olması dileklerimle.
Mehmet Eren Günümüz dünyasında, değişen koşullara uygun doğru yaklaşımların belirlenmesi ve bu yaklaşımların pratik hayatta başarılı bir şekilde uygulanması büyük önem taşımaktadır. Bu düşünceden hareketle dünyayı, olayları, olguları, kurumları ve çalışanları daha iyi analiz etmeyi sağlayan yaklaşımlara ve bunları kullanarak mevcut uygulamaları yorumlayan çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.
Bankacılık sektörü, siber güvenlik açısından büyük risklerle karşı karşıyadır. Finansal kurumlar, müşteri bilgilerinin ve finansal bilgilerin yanı sıra para transferleri ve diğer işlemleri yöneten çevrimiçi platformlar sunarlar. Bu nedenle siber suçluların hedefi hâline gelmektedirler. Bankacılıkta kullanılan ödeme sistemleri, siber güvenliğin sağlanması gereken önemli yapılar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kitapta; bankacılık sektörü ödeme sistemleri, bu yapılarda meydana gelebilecek siber olaylar, bu kapsamda yer alan ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeler ele alınmaktadır. Siber güvenlik farkındalığına dikkat çekilerek bu yönde gerçekleşebilecek saldırı yöntemleri, sektörde yaşanan olaylar üzerinden analiz edilmektedir.
Hicabi Ersoy Bu kitabın ilk bölümünde bankaların finansal sistemdeki rolü ve önemi, bankaların faaliyetleri, banka parası yaratılması, bankacılık risklerinin yönetimi ve bankacılıkta piyasa rekabet modelleri hakkında bilgi verilmiştir.
İkinci bölümde seçilmiş ülke incelemeleri yapılmıştır. Bu kapsamda dünyanın en büyük ve birbirinden farklı bankacılık sistemlerine sahip İngiltere, Çin ve ABD bankacılık sektörleri incelenmiştir.
Üçüncü bölümde Türk bankacılık sisteminin tarihsel gelişimi ve uluslararası bankacılık düzenleme ve denetleme sistemleri karşısında mevcut durumu ortaya konulmuştur.
Dördüncü bölümde Türk bankacılık sisteminin performansı ve performans konusunda yapılan akademik çalışmalar hakkında bilgi verildikten sonra gelişmiş bankacılık sistemlerine sahip İngiltere, Çin, Fransa, Almanya, Japonya, İspanya ve İtalya bankacılık sistemleri performans kriterleri açısından Türkiye ile karşılaştırılmıştır.
Kitabın beşinci ve son bölümünde ise deregülasyon, inovasyon, küreselleşme olguları dikkate alınarak uluslararası düzenlemeler çerçevesinde bankacılığın geleceğine ilişkin bazı öngörülerde bulunulmuştur.
Araştırmacılara ve bankacılıkla ilgilenenlere yararlı olacağı ümit edilmektedir.
Mehmet TAKAN, Melek ACAR BOYACIOĞLU Ekonominin işleyişi içerisinde önemli bir yere sahip olan bankacılık sektörü, tasarrufları mevduat olarak toplayıp bunları müşterilerine kredi şeklinde kullandırmak gibi iki temel fonksiyona sahiptir. Bu fonksiyonları hayata geçirirken bankalar, hem sermaye birikimi sürecinin hızlanmasına katkı sağlamakta hem de para ve kredi politikalarının uygulanmasına destek vermektedir. Bunun yanı sıra baş döndürücü bir hızla gelişimini sürdürmekte olan teknoloji, yer küreyi bilgisayar ve iletişim ağlarıyla örerken, bunların ticari işlemlerde kullanılmaya başlanması, bankacılık sektörünün iktisadi hayattaki yerini vazgeçilmez bir konuma taşımaktadır.
Bu kitapta bankacılık, tarihsel süreç içerisindeki gelişiminden, üstlendiği fonksiyonlara, ticari hayatta faaliyetlerine başlamasından, taşıdığı risklere ve yönetimine kadar oldukça geniş bir yelpazede ele alınmakta ve okuyucuya bankacılıkla ilgili pek çok konuda bilgi sunulmaktadır.
Ozan Gülhan, Melike Aktaş Bozkurt Basel Bankacılık Komitesince ortaya konan Basel III düzenlemeleri hem kredi hem de likidite riskinin yönetilmesine ilişkin önemli yenilikler getirmektedir. Bu yeni düzenlemeler; bankaları, iş süreçlerini ve risk yönetimlerini aynı zamanda likidite yaratma kapasitelerini önemli ölçüde etkileyecek niteliktedir. Komite, likidite yönetiminin kalitesinin arttırılmasına yönelik olarak iki yeni oran ortaya koymuş, böylece kısa ve uzun vadede bankalarca likidite yönetimine yönelik daha iyi uygulamalar geliştirilmesini amaçlamıştır.
Basel Bankacılık Komitesinin “üçüncü yapısal blok” çerçevesinde piyasa disiplini ve kamuya açıklama kavramlarını ön plana çıkarması ile finansal piyasaların risk yönetimi kontrolünde, piyasa disiplini uygulama etkinliği akademik çalışmalarda tartışılmaya başlamıştır.
Bu kitapta ilk olarak Türk bankacılık sektörünün tarihi gelişimine ve genel finansal yapısına yer verilmiş; ikinci olarak likidite riski kapsamında uluslararası alanda uygulama alanı bulmuş yasal düzenlemeler açıklanmış, Türk bankacılık sektörü açısından söz konusu düzenlemelerde yer alan oranlar likidite analizi çerçevesinde finansal ve yasal likidite oranları, analiz edilmiştir incelenmiştir. Son olarak piyasa disiplini kavramı ele alınarak Türk bankacılık sektöründe piyasa disiplininin etkinliği açıklanmaya çalışılmıştır.
Ahmet Yarız Geleneksel toplumda tehlike, tehdit ve kayıp ile tanımlanan riskin anlamı, modern toplumda fırsat ve getiri potansiyelini de içerecek şekilde genişlemiş, riskten uzaklaşma ve riskten kaçınmanın egemen olduğu anlayış ise yerini riskin kontrol edilebilirliğine ve riskin yönetilebilirliğine bırakmıştır. Riskin yönetiminde, genellikle risklerin münferiden yönetimine yönelik teknikler kullanılırken, II. Dünya Savaşı'ndan sonra askeri güvenlik alanında ilk kez kullanılan ve bugün uzay teknolojisi, havacılık, güvenlik, büyük ölçekli inşaat projeleri, sağlık, finans ve bankacılık başta olmak üzere birçok sektörde yaygın uygulanan risk matrisi ise riskleri ve risk yönetim tekniklerini bir sistem anlayışıyla ele almaktadır.
Kitap beş bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde; risk tanımları, risk çeşitleri, risk kaynakları, risk teorisi, risk analizi, risk yönetimi ihtiyacı, risk yönetimi, risk yönetiminin gelişimi, risk yönetim süreci, risk yönetim teknikleri, matris ve risk matrisi ele alınmaktadır. İkinci bölümde; bankacılık sektöründe risk yönetiminin gelişimi, risk yönetimini etkileyen faktörler, risk yönetim otoriteleri, bankaların maruz kaldığı riskler, yönetim teknikleri ve risk matrisi ayrıntılı bir şekilde tartışılmaktadır. Üçüncü bölümde; Türk bankacılık sektörünün risk analizi 2001 yılından başlayan bir zaman diliminde gerçekleştirilmektedir. Ülkemizde yaşanan 2001 krizi sürecinde sistem dışına çıkarılan bankalardaki bankacılık riskleri ise sistematik bir anlayışla bu bölümde ele alınmaktadır. Dördüncü bölümde bir banka örneğinde risk yönetimi uygulama örneklerine yer verilmektedir. Beşinci bölümde ise kitabın adı ile uyumlu olarak bankacılık sektöründe risk matrisi tasarımı ve oluşturma süreci ayrıntılı ele alınmakta, risk matrisi uygulamasıyla bir sistem anlayışı içinde risk yönetim sistemlerinin bankalar ve dolayısıyla ülke ekonomileri açısından artan önemine de vurgu yapılmaktadır. Bu bölümün literatüre önemli bir katkı sağladığı düşünülmektedir.
Kitabın; risk, risk analizi, risk yönetimi, risk yönetim teknikleri ve risk yönetim sistemlerine ilgi duyan ve bu alanda çalışma yapan akademisyenler ile başta bankacılık olmak üzere risk yönetimi alanında çalışanlar için önemli bir ihtiyacı gidereceği düşünülmektedir.
Hatice Elanur Kaplan Riski önceden yönetmenin, gerçekleşmesini beklemekten çok daha iyi olduğunu söylemek mümkündür. Risk yönetimi; belirli bir riski belirlemek, analiz etmek ve ardından yanıt vermek için kullanılan bir ölçüdür. Risk yönetimi; bir organizasyonun günlük ve uzun vadeli işleyişinin dokusuna giren çok çeşitli riskleri planlamak, yönetmek, organize etmek ve kontrol etmek için proaktif stratejinin uygulanmasıdır.
Bankacılık risklerinin değerlendirilmesi, analizi ve yönetimi ile ilgili konulara kapsamlı bir bakış sağlamayı ve bankacılık alanında eğitim alanlara ve sektör çalışanlarına bir bakış açısı sunmayı amaçlayan bu çalışmanın çerçevesi, finansal risklerin farklı boyutlarını, bankacılık sektörü risk yönetiminin ana hatlarını vurgulamaktadır. Risk ve sermaye yönetimi ile ilgili teorik ve kavramsal çerçeve ile risk yönetimi, sermaye yeterliliği teknik ve standartlarının sade bir sunumla ve özet bir içerikte açıklanmasına özen gösterilmiştir.

Levent Sezal Bankalar, bir ülke ekonomisinde yerine getirdikleri çeşitli fonksiyonlarla çok önemli bir konuma sahiptirler. Kalkınmakta olan ülkelerin başlıca faaliyetlerini oluşturan sanayi yatırımlarının ve ihracata yönelik faaliyetlerin finansman talebini karşılayan bankalar, atıl durumlardaki tasarrufları ve diğer fonları, geniş ve çeşitli kaynak yaratma kapasiteleri sayesinde yatırımlarda ve ihracatta kullanılabilen uzun vadeli fonlara dönüştürebilirler.
Etkin bir iç denetim ve risk yönetim sistemi, banka yönetiminin en önemli unsuru ve aynı zamanda bankacılık faaliyetlerinin tam ve güvenli olarak sürdürülmesi için gerekli bir yapıdır. Güçlü bir iç denetim sistemi, bankanın amaçlarına ulaşılması, uzun dönemli kâr hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve güvenilir mali ve idari raporlamanın sürdürülmesi için gereklidir. İç denetim sistemi aynı zamanda, bankaların hem ilgili yasa ve yönetmeliklere hem de kendi politika ve yöntemlerine uyumlu olarak faaliyet göstermesine ve bankanın ticari itibarını olumsuz etkileyebilecek beklenmedik risklerin en aza indirilmesine yardımcı olur.
Bu kitap, para ticareti işi ile uğraşan bankalarda etkin olarak işleyen bir iç denetim ve risk yönetim sisteminde bulunması gereken unsurları incelemektedir. Bu unsurların nasıl olması gerektiği bankacılık faaliyet yapısı paralelinde irdelenmeye çalışılmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olmak isteyen lisans ve lisansüstü öğrenciler ile diğer araştırmacıların faydalanabileceği bir kaynak olarak tasarlanmıştır. Bu çalışmanın hem literatüre hem de uygulayıcılara faydalı olması dileğiyle...

Aslan ŞENDOĞDU Bankacı olmayı mı düşünüyorsunuz? Ya da Bankacılık sektöründe çalışan olarak iş performansınızı artırmak mı istiyorsunuz? Elinizdeki kitabı okuyarak mevcut bilgi dağarcığınızı daha da geliştirebilirsiniz. Siz de iş hayatının yoğunluğunu, Thomas Edison'un dediği gibi “Hayatımda bir gün bile çalışmak zorunda kalmadım, her şey eğlenceydi” şeklinde, keyifli bir yolculuk olarak duyumsayabilirsiniz.
A. Kadir Tuna Kurumsal yönetim, şirketin yönetimi ile yönetim kurulu, hissedarlar ve diğer pay sahipleri arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Özellikle son yıllarda artan şirket skandalları ve krizler, şirketlerin kurumsal yapılarına ilişkin sorunların daha fazla tartışılmaya başlanmasını sağlamıştır. Bu çerçevede İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, 1999 yılında üye ülkelerdeki şirketlere yol göstermesi amacıyla, Kurumsal Yönetim İlkeleri rehberini yayımlamıştır. Temelde halka açık şirketlere yönelik ilkelerden oluşan rehber zamanla tüm şirketleri ilgilendiren unsurları içermiştir.
Söz konusu ilkeler; adillik, sorumluluk, hesap verebilirlik ve şeffaflık unsurlarını içine alan hissedar haklarının korunması, yönetim kurulunun yapısı, paydaşlarla ilişkiler ve şeffaflık unsurlarından oluşmaktadır. Diğer taraftan, Basel Bankacılık Komitesi tarafından OECD ilkeleri referans alınarak 1999 yılında “Bankalarda Kurumsal Yönetim İlkeleri” yayımlanmıştır.
Bankalarda kurumsal yönetim, bankaların ekonomik sistemde üstlendikleri rol ve mevduat toplama imtiyazına sahip olmaları nedeniyle ayrı bir önem arz etmektedir. Bu nedenle Türk Bankacılık Sisteminde etkin kurumsal yönetimin uygulanması büyük önem taşımaktadır.
Bernard Roth, HarperBusiness Stanford Üniversitesindeki d.school kurucularından olan Bernard Roth, gerçekleşeceği konusunda umudumuzun olmadığı hedeflerimize ulaşmamız için bize, tasarımcı düşünme gücünü tanıtarak başarma alışkanlığını nasıl edinebileceğimizi anlatıyor.
Tek kelime ile bu kitap muhteşem.
Başarma Alışkanlığı, çağın gerektirdiği değişimi sağlamak için son zamanlarda kaleme alınan en yalın kitaplardan biri. Kolaylıkla ve sistemli bir şekilde değişimi ve dönüşümü sağlayarak kişideki kararlılığın ortaya çıkmasını hedefliyor ve başarıya giden yolun haritasını veriyor.
Sorunları, farklı bir strateji izleyerek yeni fikirlere dönüştürüyor; başarının, mutluluğun ve huzurun sürdürülebilir olmasını sağlayacak önemli bilgiler ve uygulamalar sunuyor.
Roth, hayatımızda farklı bir deneyim yaratıyor; tasarlanmış bir dizi tartışmayla, hikâye, öneri ve egzersizle başarı alışkanlığı oluşturuyor. Değişime ihtiyacı olan her bir kişinin, kurumun, yatırımcının ve girişimcinin rahatlıkla uygulayabileceği tasarım kaynakları sunuyor. Hepimizin içinde var olan, olumlu değişim için gereken gücü farkına vardırıp, uyandırmaya ve harekete geçirmeye yardımcı oluyor.
Bernard Roth, kendi içimizde oluşturduğumuz engelleri kaldırıp, kendimize güvenmemizi sağlıyor. Dikkatsizliklerimizi ve kayıplarımızı ortadan kaldıran metotlar öneriyor.
Mazeretleri bir tarafa koy...
Artık senin zamanın... Denemelisin... Yapmalısın...
İstediğin ne varsa vakit kaybetmeden harekete geç...
Başarılı, mutlu ve huzurlu ol... Haydi! Ne duruyorsun...
Atila Kılıçarslan Türk Ticaret Kanunu kapsamında faaliyet gösteren belediye şirketlerinin, ülkemizde günümüz finansal ve ekonomik yaşamındaki yeri yüksek boyutlara ulaşmıştır. Bu bağlamda belediye şirketlerinin dış denetimini yapan en üst denetim organı olan T.C. Sayıştay Başkanlığının bir mensubu olarak kaleme aldığım bu kitap; şirketlerin muhasebesine yönelik olarak temelden başlayan bir kurguyla tasarlanmıştır.
Bu kitap; okuyucunun tek başına muhasebeyi öğrenmesine ve uygulamasına yardımcı olacak, karışık muhasebe kayıtlarının içinden çıkılabilir ve kolay olduğunu okuyucuya gösterecektir. Kitabın tasarımında okuyucunun aklından geçen soruları anında cevaplayan bir yol izlenmiş ve okuyucunun karşısında canlı bir anlatım varmış gibi hissetmesini sağlayan anlatım tarzı benimsenmiştir.
Ayrıca T.C. Sayıştay Başkanlığının Denetçileri eliyle yapmış olduğu belediye şirketlerinin mali denetimi sonucunda, mali denetim raporlarında yer alan mali denetim bulguları tasnifli bir şekilde kitabın içerisine yerleştirilmiş ve bu yönüyle kitabın uygulamaya yönelik olarak ilk kez ele alınan bir eser olması sağlanmıştır.
Şimdiden siz değerli okuyucularımıza çok faydalı olacağına inanıyor ve teşekkür ediyoruz.
1980 Yozgat doğumlu olan Atila KILIÇARSLAN; Yozgat Anadolu Lisesinden mezun olmuştur. 2003 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümünü bitirmiştir. 2004-2006 yılları arasında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Uzmanı, 2006-2009 yılları arasında T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Kontrolörlüğü (Gümrük ve Ticaret Müfettişi) görevlerinde bulunmuştur. 2009 yılında Sayıştay Denetçisi olarak T.C. Sayıştay Başkanlığında göreve başlamış ve hâlen Başdenetçi olarak görev yapmaktadır.
Sheldon M. ROSS Sheldon Ross'un 5. Basımı, gerçek olguları çözümleme ve yorumlamak için bilgisayarlı benzetim çalışması yapacak aktüerleri, mühendisleri, bilgisayar bilimcilerini ve diğerlerini, uygulamaya yönelik yöntemlerle tanıştırmayı sürdürüyor.
Okuyucu, geniş bir alana yayılan sorunlara bu çözümleme sonuçlarını uygulamayı, etkin ve doğru çözümler elde ederek rasgele süreçlerin gelecekteki durumlarına ilişkin öngörüde bulunmayı öğreniyor.
Bu son basımda, denetim değişkenlerini de içeren değişke küçültme üzerine tümüyle yeni bilgiler ve bunların çekim çözümlemesi ile ilişkisi, şans oyunları, borsa gibi ilginç alanlarda beklenen getirinin tahmininde nasıl kullanılacağı sergilenmektedir. Bunlara ek olarak 5. Basım, Markov Zincirli Monte Carlo Yöntemler üzerine yeni bir bölüm içermekte ve kesikli rasgele değişken üretmede kullanılan değişik yöntemler sunmaktadır.
Bilgisayarın rasgele sayı ve bu rasgele sayıların zaman boyutunda evrilen rasgele bir sürecin davranışını üretmede nasıl kullanılacağını açıklayarak, Ross'un Benzetim 5. Basımı, modelinin geçerliliğini değerlendirme ve benzetim verilerinin çözümlenmesi için gerekli istatistik bilgilerini de sunmaktadır.

Kitap, Bilgisayar Bilimleri, Endüstri Mühendisliği, Yöneylem Araştırması, İstatistik, Matematik, Elektrik Mühendisliği ve İşletme gibi bir çok farklı bölümde Benzetim Dersi alan lisans ve lisansüstü öğrencilerinin gereksinimlerini karşılayacak biçimde kaleme alınmıştır.
Kamil Ahat, Muharrem Gezer İlk olarak 2011 yılında Hannover Fuarında internetin üretimde kullanılması sonucunda ortaya çıkacak yeniliklerin yeni bir sanayi devrimi niteliğinde olacağına dikkat çekilmesi ile birlikte ifade edilen ifade edilen endüstri 4.0 günümüzde kendisini her alanda göstermektedir. Fabrikalardaki makineler, bilgisayarlar, sensörler ve diğer entegre bilgisayar sistemleri birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunabilmekte ve insanlardan neredeyse tamamen bağımsız olarak kendi kendilerini koordine ve optimize ederek üretim yapabilir hale gelmişlerdir. Bu sayede üretim süresi, maliyetler, harcanan enerji miktarı düşerken, üretim miktarı ve kalitesi artmaktadır. Diğer taraftan üretilen ürünler, tıpkı üretildikleri makineler gibi sürekli internete bağlı bir şekilde, sensörler aracılığı ile bulundukları çevreyi incelerek gerektiğinde yine kendi yetenekleri ölçüsünde fiziksel tepki verebilme kabiliyetlerine kavuşabil¬mekte ve bunu yaparken dünya genelinde internete bağlı olan tüm diğer cihazlarla gerçek zamanlı olarak bilgi alışverişinde bulunabilmektedirler. Dördüncü Sanayi Devrimi’nin dijitalleşme karakteristiği ile birlikte daha fazla otomatikleştirme, siber fiziksel sistemler yapay zeka teknolojilerine giriş gibi yenilikleri ile toplumsal hayatın akışına büyük etki etmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde yap-boz’un bir diğer kritik parçasının 2016’da Japonya hükümeti tarafından tanıtılan “Akıllı Toplum 5.0” ile birlikte dünyaya açıklandığını anlamaktayız. Toplum 5.0 sadece imalat sektörü için değil, aynı zamanda tüm fiziksel ve sanal alanların entegrasyonu yardımıyla sosyal sorunları çözmeyi hedeflemiştir. Çünkü dördüncü sanayi devriminin getirdiği dijital dönüşümün insan odaklılık, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık unsurlarını içselleştirerek, entegre olabildiği oranda bir sonraki aşamaya yani beşinci sanayi devrimine evrileceği anlaşılmaktadır. Endüstri 4.0 ve ardından toplum 5.0 ile tanışmış olan dünya COVID-19 koşullarının zorlayıcı ikliminde insani değerlerin ve yaratıcılığın ne derece vazgeçilmez olduğunu yeniden deneyimlerken, üretenlerin ve tüketenlerin karşı karşıya geldikleri pazar koşullarını şekillendiren imalat sanayisi endüstri 5.0 ile tanışmaktadır. Ancak anlaşılmaktadır ki öğrenmeye, yeni bilgilere karşı geliştirilen direnç kısacası değişime direnç hiç bu kadar yıkıcı olmayacaktır.
Adem Öğüt 21. yüzyılda enformasyon ve yönetim teknolojilerinin insan kaynakları, organizasyon yapıları, yönetim sistemlerine yönelik dönüştürücü etkileri akademik ve pratik platformlarda tartışmaların ön sıralarında yer alıyor. Enformasyon teknolojilerinde yaşanan çarpıcı gelişmelerle birlikte, zihinsel etkinliklerin artık işletmelerde üst yönetimin tekelinden çıktığını ve aksine organizasyon çapında yaygınlaştırıldığını görüyoruz.
Kitapta bilgi yönetimi, küresel sistemde örgüt yapıları, yönetim modelleri, bilgi kalitesi, bilgi ekonomisi, hizmet kalitesi gibi yaygın başlıkların yanı sıra son yıllarda iş dünyasının ana gündem maddeleri arasında yer alan e-ticaret, veri madenciliği, inovasyon yönetimi, entelektüel sermaye, bilişimci girişimcilik, teknoloji yönetimi ve sanal yapılar konularına da derinlemesine yer verilmektedir.
Kitabın; yöneticilere, yönetici adayları olan öğrencilere ve akademisyenlere verinin bilgiye, bilginin yoruma, yorumun karara ve kararın eyleme dönüştürülmesi serüveninde faydalı olması umulmaktadır.
Cem Işık Günümüzde kaynağını bilgiden alan ekonomiler “Bilgi Ekonomisi”, bu ekonomiyi benimseyen toplumlar ise “Bilgi Toplumu” olarak bilinmektedir. Bilgi, refahın kaynağı olmakla birlikte sahibine ekonomik güç katan çok önemli bir değerdir. Bu eser de bilgi ekonomilerinde rekabet üstünlüğü oluşturulmasına etki eden Ar-Ge, inovasyon ve patent kavramlarının ekonomik analizini içermektedir.
Birinci bölümde, bilgi ve bilgi ekonomisine ilişkin kavramlar teorik çerçevede irdelenmiş ve genel olarak Eski Yunan’dan günümüze kadar bilginin tanımı, gelişimi, türleri, değişimi ve yönetimi üzerinde durulmuştur. İkinci, üçüncü ve dördüncü bölümlerde ise bilgi ekonomilerinde rekabet üstünlüğü oluşturulmasına etki eden Ar-Ge, inovasyon ve patent ekonomik yönleriyle ele alınmıştır.
Güven Ordun İnsanlar, doğadaki pek çok canlıya göre oldukça çelimsiz olmalarına rağmen zekâları ve ortaklaşa hareket etme becerileri sayesinde dünyada hâkimiyet kurmuşlar, doğanın tehdit ve tehlikelerine karşı çözümler geliştirerek bu çözümleri diğer nesillere aktararak varlıklarını devam ettirmeyi başarmışlardır. Zekâ, kısaca farkındalık ve adaptasyon becerisi olarak tanımlanabilir. Varlığını devam ettirip bilgi ve tecrübelerini diğer nesillere aktarmak isteyen işletmelerin de zeki aynı zamanda değişen koşullara ve ihtiyaçlara hızlı uyum sağlayabilmesi için çevik olması beklenmektedir.
Etkili bir yönetici bilişsel, duygusal, sosyal ve kültürel zekâya sahip olmalıdır. Bilişsel zekâ iş süreçlerinin, duygusal zekâ insan ilişkilerinin, sosyal zekâ görev ekiplerinin, kültürel zekâ ise küresel farklılıkların yönetimi için gereklidir. Etkili yöneticiler, işletmelerinin başarılarında önemli rol oynayabilirler ancak işletmeden ayrıldıklarında genellikle bilgi ve uzmanlıklarını da beraberlerinde götürürler, dolayısı ile uzmanlığın sonraki nesillere aktarılması mümkün olmayabilir. Bu durum da işletmenin etkililik, verimlilik ve özellikle sürdürülebilirlik konusunda sorunlar yaşamasına neden olur. Bu sorunlar, işletmenin küçülmesine hatta yok olmasına neden olabilir. Bu nedenle bilginin, uzmanlığın, sorun çözme becerilerinin diğerlerine ve genel olarak sisteme aktarılması gerekmektedir.
Bu doğrultuda kitabın birinci bölümünde, tarih boyu yönetim yaklaşımları ve bu yaklaşımların içinde insanın yeri açıklanmaktadır. Gelişen tüm teknoloji ve imkânlara rağmen bilginin elde edilmesinde, kullanılmasında ve transfer edilmesinde insan önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle ikinci bölümde, insan davranışının temelleri incelenmektedir. Üçüncü bölümde, işletme içindeki ekipler ve ekipler içindeki insan davranışları tanımlanmaktadır. Son bölüm zeki ve çevik işletme yapılarına, sistem ve süreçlerine, bu kapsamda insanların temel rol ve yükümlülüklerine odaklanmaktadır.
Veli Denizhan Kalkan Varlıkları ve eylemleriyle yaşamımızı kuşatmış bulunan günümüz organizasyonları, rekabet ortamında hayatta kalabilmek ve etkilerini sürdürebilmek için bilgi üretmek zorundadırlar. Örgüt içinde ve dışında gerçekleşen karmaşık etkileşimler sonucunda açığa çıkan örgütsel bilgi, kuruluşlarda yeniliğe kaynaklık edebilmekte ve zaman zaman örgüt için âdeta bir can simidi işlevi görebilmektedir. Bu çalışmada örgütlerde bilginin nasıl üretildiği, yeni örgütsel bilginin nasıl yaratıldığı üzerinde durulmaktadır. Bilgi üretimi işletmecilik, kamu yönetimi, strateji, örgüt bilimi, teknoloji ve yenilik yönetimi gibi birçok alanın ilgi sahası içinde yer almaktadır. Bilgi üretiminin daha iyi kavranması; örgütlerin, örgütlerdeki insan davranışının, yönetim süreçlerinin, çalışma ilişkilerinin, kısacası çağdaş yaşamın pek çok boyutunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
Raif Parlakkaya Muhasebede bilgisayar kullanımını konu edinen bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Muhasebede bilgisayar kullanımı ile ilgili bilgiler verilmiş, ikinci ve üçüncü bölümlerde ise LOGO ve ETA yazılımlarının uygulanması üzerinde durulmuştur.
Fahri Kurşunel - Mustafa Özkürkçüler Bu kitap Meslek Yüksek okullarında okutulmakta olan Bilgisayarlı Muhasebe I ve Bilgisayarlı Muhasebe II derslerinin kaynak ihtiyacını karşılamak amacıyla, bu derslerin müfredatı ile uyumlu olarak hazırlanmıştır. Bu kitapta ülkemizde yaygın kullanım alanı bulan LKS ve ETA programlarının uygulaması yer almaktadır. Kitabın hazırlanmasında öğrencilerin ve diğer kullanıcıların kendi kendilerine çalışabilmelerini mümkün kılacak şekilde bir yöntem takip edilmiştir.
Ali Şükrü Çetinkaya Çok yönlü ve çok paydaşlı bir süreç olan uluslararası ticaret işlemlerinin başarılı yönetilmesi etkin bilgi yönetimini gerekli kılmaktadır. Uluslararası ticaret işlemleri yönetim yazılımı olan Bikosoft Exporter Systems; firma ve ürün veri tabanı oluşturma, müşteri ilişkileri yönetimi, pazar araştırması, teklif hazırlama, satış ve pazarlama, üretim ve stok süreci takibi, ihracat-ithalat belgelerinin hatasız ve otomatik hazırlanması, teslim ve ödeme süreçlerinin yönetilmesi, satış sonrası garanti ve servis hizmetlerinin takibi, ülke bazında istihbarat bilgilerinin yönetilmesi, çok yönlü raporlar alınması ve nihayetinde işletmelerin kurumsal hafızalarının hep canlı kalması olanaklarını sağlamaktadır. Günümüz bilgi çağında uluslararası ticaret yapan firmalar ve bu ticarete aracılık eden aracı işletmeler için bilgisayarlı sistemler kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu kitapta, bilgisayarlı uluslararası ticaret işlemleri, bu alanda öncü olan Bikosoft Exporter Systems yazılımının kullanımı ile anlatılmaktadır.
Ramazan Şengül Devlet/yönetim faaliyetleri kamu gücü icra edilerek toplum adına yerine getirildiğinden vatandaşların ilgi alanındadır. Yönetsel faaliyetler içinde bulunulan dönemin hakim felsefesinin etkisi altında yürütülürler. Demokrasinin gelişimine paralel olarak günümüz bilgiiletişim çağında geleneksel yönetimin gizlilik anlayışı güçlü şekilde eleştirilmektedir. Bu süreçte kamu yönetimlerinin şeffaflaşması gereği daha vurgulu şekilde dile getirilirken şeffaflık üzerine kurulu yeni yönetim kültürü yükselen değer olmaktadır. Bu kapsamda çalışmamız, kamu yönetiminde geleneksel yönetim kültüründen yeni yönetim kültürüne geçiş sürecini şeffaflık bağlamında inceleme konusu yapmaktadır.
Adem Öğüt - Hasan Güleş - Ali Çetinkaya Çalışmada, turizm işletmelerinde yönetim süreci bağlamında stratejik, taktik ve operasyonel düzeyler enformatik bir bakış açısıyla analiz edilmektedir. Bunun yanında turizm işletmeleri kapsamında odaklanılan konaklama ve seyahat işletmelerinde yönetim süreci ve örgütlenme sorunları bilişim teknolojileri çerçevesinden irdelenmeye çalışılmaktadır. Dolayısıyla kitap, turizm sektörünün temelleri sayılan konaklama ve seyahat işletmelerinde yönetim sürecini sistem ve durumsallık yaklaşımları çerçevesinde enformatik bir bakış açısıyla inceleyen tümleşik bir araştırma niteliği taşımaktadır. Akademik çevre, sektör yöneticileri ve öğrenciler açısından yararlı bir başvuru eseri olması düşünülerek hazırlanmıştır.
Akyay Uygur Bu kitap, örgüt-işgören ilişkisini temel alan örgütsel bağlılık ve işe bağlılık konularını ayrıntılı ve kapsamlı olarak ele almaktadır. Örgütün rekabetçi koşullar altında başarıyla faaliyet göstermesinde örgütsel bağlılığı yüksek düzeyde işgörenlerin önemli katkısı bulunmaktadır. İşe bağlılık ise işgörenin, işine psikolojik olarak bağlanması olarak tanımlanabilir. İşgörenin örgütüne yönelik oluşturduğu duygusal bağ, inanç, özdeşleşme ve temel yaşam ilgisi oluşturma davranışı, her zaman geçerliliğini koruyan ve performans üzerinde önemli etkiye sahip olan bir durumdur.
Bu bağlamda örgütsel bağlılık kavramı, çeşitleri ve yaklaşımları ile işe bağlılık kavramını araştırma ile destekleyen bir içeriğe sahip olan kitap; başta akademisyenler ve öğrenciler olmak üzere ilgili kamuoyunun araştırma ve çalışmalarında fayda ve destek olacak şekilde ilgi ve bilimsel meraklarına sunulmuştur.
Ufuk Ay, Müjdat Özmen Üretilen gıdaların yaklaşık üçte birinin israf edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Şüphesiz bu israfın tek sorumlusu tüketiciler değildir. Tedarik, üretim, lojistik gibi pek çok farklı aşamalarda önemli miktarda gıda kaybının yaşandığı biliniyor. Fakat hanehalkı düzeyinde israf edilen gıda pek çok araştırmacının dikkatini çekmekte. Bunun en büyük sebeplerinden biri hanehalkı düzeyinde yani evlerde yapılan gıda israfının, gıda ile alakalı pek çok pratiğin, anlamın, söylemin, dinî inancın, kültürel değerlerin, materyalin, kabiliyetin ve piyasa, devlet gibi makro aktörlerin çeşitli düzenlemelerinin kesişim noktasında duruyor olduğu gerçeğidir.
İşte bu araştırma; gıda israfını tüketicinin kişisel, bilişsel ve psikolojik özellikleriyle açıklamaya çalışan baskın paradigmaya bir alternatif sunma amacını taşır. Gıda israfını tüketicinin sıradan, gündelik hayatına yerleştirir. Böylece tüketicinin gündelik hayatta karşılaştığı irili ufaklı pek çok aktörün pratikleri ve söylemleriyle etkileşimi neticesinde ortaya çıkan gıda israfına daha sosyolojik bir pencereden bakar.
Hasan Meral Neoklasik iktisadın temel varsayımlarından biri olan “ekonomik insan” yaklaşımına göre bireyler, emeklilik dönemleri için yeterli düzeyde tasarruf yapabilecek ve bu tasarrufları en doğru şekilde değerlendirebilecek kadar rasyoneldir. Ancak gerçek hayattaki sonuçlar göstermektedir ki bireyler kendi başlarına bırakıldıklarında uzun vadeli tasarruf yapmakta ve bunları yönetmekte zorlanmaktadır. Bireysel Emeklilik Otomatik Katılım Sistemi, bireyleri bu noktalarda desteklemek ve ulusal tasarruf düzeyini artırmak amacıyla tasarlanmış bir uygulamadır. Uygulama kapsamında çalışanlar Bireysel Emeklilik Sistemine otomatik olarak dâhil edilmekte ve gelecekleri için tasarruf yapmaya teşvik edilmektedir.
Bireysel Emeklilik Otomatik Katılım Sistemi Türkiye’de 2017 yılında hayata geçirilmiş ve toplamda 19 milyona yakın kişi BES kapsamına dâhil edilmiştir. Katılımcıların önemli bir kısmı sistemden ayrılmış ancak %30’u sistemde kalmaya devam etmiştir. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’deki Otomatik Katılım Sisteminin büyük bir gelişim alanı olduğu gözlenmektedir. Bu kitapta; Bireysel Emeklilik Otomatik Katılım Sisteminin genel esasları incelenmiş, dünya ülkelerindeki uygulamalar Türkiye ile karşılaştırılmış ve yeni dönemde geliştirilebilecek politika önerilerine yer verilmiştir.
İrfan ÇAĞLAR Değişim çağının en önemli eylemlerinden biri, değişimi doğru okuyabilmektir. Bunu yapabilen kişi, örgüt ya da toplumlar; bir taraftan ciddi anlamda kendilerini yenileme olanağını elde ederlerken, diğer taraftan da rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlamaktadırlar. Değişimi okumanın bir adım ötesi ise onun yönetimidir. Hayatta her şey yönetilebilir. Dinamikleri farklı (asimetrik) işleyen değişim olgusu dâhil. Burada önemli olan; doğru yerde, doğru zamanda, doğru şeylerin yapılmasıdır. Doğru şeylerin yapılması, değişimin doğru algılanmasına bağlıdır. Bu da ilgili taraflarda güçlü değişim algısı oluşturmakla mümkün olabilir.
Değişim algısı uzun erimli bir süreçtir. Bir günde oluşmadığı gibi, bir günde de değişmez. Aynı zamanda uzun süreli enformasyon çabaları ile oluşturulabilecek bir sonucu ifade eder. Çünkü değişimi taraflar kayıtsız şartsız ve hemen kabul etmezler. Alışkanlıklar, statükoculuk ve değişimi hayatın özgürlüğüne yönelik tehdit olarak kabul etme gibi hususlar, bu algının oluşumunu zorlaştırır. Böylece bu ve benzer sebeplerden dolayı değişime karşı direnç noktaları oluşur. Yukarıda da ifade edildiği üzere, değişim algısının oluşumu ve yönetimi sürecinin beklenen sonuçları üretmesi, ilgili sürecin etkin yönetimine ve doğru değişim algısına bağlıdır. Etkin değişim algısının üzerine inşa edilecek bir değişim yönetimi sürecinin, yanlış yapılmaması durumunda başarılı olma ihtimali artacaktır.
“Değişim ve Değişim Yönetimi” kitabı dikkatli bir şekilde okunursa kitabın değişimi yönetmenin ipuçlarını verdiği anlaşılacaktır. Kitabın konsepti; öncelikle temel kavramların açıklanması ve okuyucunun hafızasında detaylı değişim olgusunun oluşturulması, daha sonra çevresel etkiler bazında değişim-çevre ilişkisinin ele alınması ve farklı boyutlar (modernleşme değişim ilişkisi, postmodern ölçekte değişimin incelenmesi ve makro düzeyde değişim algısının ortaya konmaya çalışılması vb.) çerçevesinde değişimin yorumlanması üzerine inşa edilmiştir. Kitaptaki temel amaç; olumlu anlamda değişim algısı oluşturmak ve değişimin lehinde bir farkındalık meydana getirmektir. Ümit ederiz ki bu, gerçeklik kazanır.
Onur Önel Bir sabah işe mutsuz gidilirken kaleme alınmaya başlanan bu kitap, o mutsuzluğun sebeplerinin gerçekçi bir yaklaşım ile incelenmesi neticesinde ortaya çıkmıştır.
Özel sektör işletmelerinde oluşan işleyiş sorunları incelendiğinde, sorunların kurumsallaşamamaktan ve işletmelerin kilit pozisyonlarında erdemsiz insanların istihdam edilmesinden kaynaklandığı görülecektir.
Sorunların içinden çıkılamaz bir hâl alacağı aşamaya göz göre göre gelindiği bu durumda artan verimsizlik durdurulamayacak ve işletme geri dönüşü mümkün olmayan tehlikeli bir noktaya doğru hızla ilerleyecektir. Bu, işletme için bir kırılma noktası olacak, işletme bu aşamadan sonra ne yaparsa yapsın kötüye gidişatı durduramayacaktır. Kısır döngüye ve ardından girdaba dönüşecek olan bu durum, nihayetinde kurumun işleyişini yutacaktır.
Tüm bunlar yaşanırken gerçeğin karşısında olan her unsur şüphesiz ki bu kötüye gidişatın destekçisi olacaktır. Bu sebeple işletmelerin çoğu 2. ve 3. nesilleri göremeden kepenk kapatmaktadır.
Bu kitap, ısrarla denenmiş ve başarısız olunmuş yöntemleri içermez. Konuları yaşanmışlıklarla ilişkilendirir ve örneklendirir.
Olayları, onlara ayna tutarak tarif etmesi ve farkındalık arttıran mesajlar vermesi bu kitabın farkıdır. Bu mesajlar aynı zamanda çalışanların söylemek isteyip de bir türlü ifade edemedikleri ya da ifade etmelerine olanak tanınmamış düşünce ve hislerini yansıtır. Verilen mesajların, sunulan çözüm yöntemlerinin istisnasız hepsinin gerçekçi, uygulanabilir ve hakkaniyete uygun sonuçlar içermesi hedeflenmiştir.
Günün sonunda ise kazanan; kurumların varlık sebebi olan “erdemli insanlar” ve “dünden daha doğru işler yapmak isteyen firma sahipleri” olacaktır.
Yaşanan gerçek durumlardan ve deneyimlerden esinlenilerek kaleme alınan bu kitap; mevcut çalışanlara destek, iş hayatına yeni başlayacaklara kaynakça, üst yönetimlere ise bir çıkış yolu olacaktır.
Burcu Dinçergök Birleşme ve satın alma kararları; tarafların birbirleri hakkındaki bilgilerinin eksik olması, yapılan değerleme yanlışları ve yönetimin her zaman hissedarların lehine karar almaması, yönetimin bazı durumlarda kendine aşırı güvenli davranıp yanlış kararlar alabilmesi gibi pek çok nedenle özellikle alıcı firmalar açısından her zaman başarı ile sonuçlanmamaktadır.
Bu kitapta; birleşme ve satın alma işlemlerinin nedenleri, türleri, birleşme ve satın alma sürecinde izlenecek aşamaların neler olması gerektiği, başarısızlık nedenleri ve başarıyı artırabilmek için neler yapılabileceği açıklanmaktadır. Dünyada ve Türkiye'de birleşme ve satın almaların günümüze kadar geçirdiği süreçler okuyucuyu sıkmayacak şekilde ortaya konulmuştur. Kitapta, birleşme ve satın almalarda değerlemede en çok kullanılan yöntemler, değerleme yapılırken dikkat edilmesi gereken noktalara odaklanılarak açıklanmıştır.
Birleşme ve satın almaların temel nedenlerinden olan sinerji oluşturma ve kurumsal kontrolü ele geçirme nedeniyle ödenen yüksek primler, birleşmelerin alıcı firmalar açısından kayıpla sonuçlanmasında en önemli sebeplerden biri olarak gösterilmektedir. Kitap, sinerji değeri ve kontrol değerinin hesaplanmasında izlenecek adımlar üzerinde durmakta, ayrıca farklı motivasyonlara göre ne şekilde değerleme yapılması gerektiği konusunda yol göstermeyi hedeflemektedir. Kitapta birleşme ve satın almalarda ödeme yöntemleri, bu yöntemlerin taraflar üzerindeki olası etkileri açıklanmış ayrıca ülkemizde birleşme ve satın almalar konusundaki yasal düzenlemelere de yer verilmiştir.
Prypto Bitcoin piyasası potansiyel ile doludur ancak nasıl çalıştığının nüansları ve riskleri kavramak biraz zor olabilir. Bu bilgilendirici rehber her şeyi açıklıyor, böylece kripto para birimine güvenerek ticarete başlayabilirsiniz. Paranızın nereye gittiğini öğrenin, riskleri yönetin ve bugün bitcoine güvenin!
• Bitcoin nedir? Bitcoinin ne, neden ve nasıl olduğunu keşfedin ve piyasalarda para kazanmaya başlayın.
• Ona güvenin. Bir bitcoin cüzdanına el atın, adres oluşturun, özel anahtarınızı anlayın ve güvenliğin nasıl çalıştığını öğrenin.
• Ticarete başlayın. Bitcoini mal ve hizmetleri satın almak için nasıl kullanacağınızı öğrenin, faturaları ödeyin, çalışanlara ödeme yapın ve stoğunuz için dijital para kabul edin.
• Dijital varlığınızı koruyun. Bitcoini bilgisayar korsanlarına karşı koruyun, saldırılara ve çift harcamaya karşı uyanık olun ve bitcoininizi güvende tutun.
Kitabı açın ve
• Bitcoinin tam olarak nasıl kullanıldığını
• Bitcoini güvenli bir şekilde nasıl saklayacağınızı
• Şifreleme hakkında ne bilmeniz gerektiğini
• Ticaret ve kitle fonlamasının iç yüzünü
• Nasıl düzenlendiğini
• Nerede yasaklandığını
• Vergiler konusunda size yardım eden hizmetleri
• Bitcoinin artılarını ve eksilerini
• Onu kullanmanın on harika yolunu öğrenin.
Asuman ÖZDEMİR Sosyal bir varlık olan insan, her şart ve koşulda toplanma ihtiyacı duymuştur. Bu iletişimin sağlandığı en iyi yoldur. Yönetimin en temel süreçlerinden biri olan toplantılar, belli sonuçlara ulaşmak için iki veya daha fazla insanın arasındaki bilgi, görüş ve fikir alışverişi olarak tanımlanır. Toplantılar, ortaya çıkan sorunu çözmek, ihtiyaç duyulan uzmanlık bilgisine ulaşmak, herhangi bir konuda ilgilileri bilgilendirmek, toplu karar almak, sorumluluğu anonimleştirmek veya çalışanların moralini yükseltmek gibi çeşitli nedenlerle düzenlenir. Ancak bir toplantıda yaşanan en yoğun duygular: huzursuzluk, aşırı can sıkıntısı, bıkkınlık ve "ben neden burdayım", "bir an önce bitse de gitsek" düşüncesidir. Ancak, örgütlerin belirleyecekleri ilkelere bağlı olarak oluşturdukları toplantı kültürleri, verimli toplantılar için ilk adım olacaktır.

Verimli, başarılı toplantılar için, bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı bu çalışma; yönetici, çalışan, öğretici, öğrenenler için önemli bir kaynak olacaktır.
Ahmet Erkasap, Burcu Aydın Küçük, Cihat Kartal, Cumali Kılıç, Gözde Mert, İlker İbrahim Avşar, Kerem Kaptangil, Muhsin Halis, Mustafa Coşar, Nur Çağlar Çetinkaya, Recep Palamutoğlu, Serdar Çakan, Taylan Tutkunca, Ufuk Karadavut, Yağmur Yavuz, Yu-Feng L. Lee Businesses that use blockchain technology are undergoing a revolutionary transformation in data storage, digital transactions, and customer relationship management. This technology also represents a significant shift in business processes, with long-term implications for economic progress and sustainability. Blockchain technology provides numerous benefits to the parties because it allows transactions to be made in a decentralized and distributed structure without the use of intermediaries. In this regard, it is worthwhile to investigate the relationship of this technology with various fields. The implications of blockchain technology for innovative business processes and long-term sustainability, as well as how it leads to change, are examined in this book. In this book, we will learn about business processes, organizational structures, sustainable development effects, Industry 4.0 and its relationship with the product, government approaches, supply chains, behavioral advertising, data management, food cold chain management, dirty money relationships, and ethical considerations, among other things. The book, which examines the relationship of blockchain technology to various topics, provides valuable information for readers who are interested in the subject by touching on various aspects of technology, and it also explains what activities businesses can implement by implementing this technology.
Aylin Atasoy, Bilsen Bilgili, Bülent Akkoyun, Demet Özcan Biçici, Duygu Hıdıroğlu, Ebru Kasnak, Esin Ceylan Şaşmaz, Mesut Öztırak, Muhammet Girgin, Seçkin Doğan, Sibel Aybar, Sinem Sönmez, Tülay Yel, Vasfi Kahya Geçmişten günümüze değişim her dönemde yaşanmış olsa da algoritmik olarak son dönemdeki değişimin hızı ve zamanı geçmişe oranla hız olarak artmış, zaman olarak kısalmıştır. Bu açıdan değişim her alanı derinden etkilemektedir. Teknolojinin mevcut iş akış sistemlerine yeni bir bakış açısı kazandırması sebebiyle bilinen eski yöntemleri işlevsiz kılmaktadır. Her ne kadar Blockchain teknolojisini kripto paralar ile duymuş olsak da iki teknoloji arasında 15 yıla varan bir fark bulunmaktadır. Blockchain'in sistemsel özellikleri her alanda ilgi uyandırmıştır. Bankacılık, veri güvenliği, akıllı sözleşmeler, bulut teknolojileri, yapay zekâ ve birçok alanda yeniliğe sebep olmaktadır. Blockchain teknolojisi, üzerinde değişiklik yapılamaması ve buna bağlı olarak güvenilir teknolojisi sayesinde uygulanabildiği her alanda etki oluşturmaktadır. Merkezî bir sisteme sahip olmaması sebebiyle veri üzerinde tek bir kullanıcının değişiklik yapması mümkün olmamaktadır. Yapılan işlemlere bağlı olan tüm bilgisayarlardan ulaşmak mümkün olmasının yanında kime ait olduğu ve tarih gibi detayları da sunması şeffaf bir kayıt sistemini oluşturmaktadır.
Blockchain teknolojileri ile işletme fonksiyonları ve yönetim faaliyetleri daha güvenli ve iş süreçlerinin daha kolay yürütülebildiği bir hâl alacaktır. Stratejik kararlardaki güvensizlik sorununun ortadan kalkması fikrî, mülki ve sınai hakların korunmasında eskiye göre daha kolay olması önemli bir sorunun çözümüdür. Her türlü sürecin daha şeffaf hâle gelmesi yönetim ve işletmecilik için önemli bir adım niteliğindedir.

Ata Kahveci, Ebru Kasnak, Emine Ayhan, Fatoş Bulut, Güneş Topçu, Hüseyin Şenerol, İbrahim Arslan, İpek Özenir, Mehmet Aytekin, Mehmet Tolga Çakan, Nurçin Seymen Aksu, Özge Yalçıner Ercoşkun, Recep Palamutoğlu, Sabiha Kılıç, Seda Karagöz Zeren, Tuğçe Metin, Vasfi Kahya Bu kitap; blockchain teknolojilerini bölüm bölüm ve parça parça sektörel bazda ele almakta ve sektörel etkilerine odaklanmaktadır. Bu yönde kavramsal açıklamaları sektörler süzgecinden geçirmekte olan kitap; her bölümüyle ilgili sektörlere katkı vermekte ve gelecek çalışmalara ilham olmaktadır.
Agâh Başdeğirmen, Ahmet Cengiz Kar, Aydın Bağdat, Aydın Şenol, Aynur Acer, Bihter Karagöz Taşkın, Damla Yalçıner Çal, Dr. Fatih Güzel, Emre Kadir Özekenci, Gülsün Nakıboğlu, Hatice Doğukanlı, İpek Özenir, Jale Sağlar, Jale Sağlar, Mehmet Erdoğmuş, Özer Şen, Recep Palamutoğlu, Serkan Yücel, Sinan Çıkmak, Tülay Yel, Yusuf Işık Dünya ekonomisinin işleyişi ve işletmelerin iş yapış şekilleri üzerindeki büyük etkiye sahip teknolojilerden biri, blockchain (blokzincir) teknolojisidir. Henüz bir teknoloji için başlangıç aşamasında sayılsa bile şimdiden ticari hayattaki kullanımlarına yönelik değerlendirmeler yapılmakta ve gelecekte de yaygın olarak kullanılacağı öngörülmektedir. Blockchain teknolojisinde yapılan ticari işlemlerin güvenilirliği yüksektir, doğrulamalar için merkezî bir otoriteye ihtiyaç duymakta ve onaylanan veriler silinemez niteliktedir. Hemen her büyük teknolojik değişimde olduğu gibi, blockchain teknolojisinde de başarılı örnekler olduğu kadar, uygulama aşamalarını tamamlayamayan, kendisini bu yeni teknolojiye uyumlaştıramayan birçok kurum ve taraf da söz konusudur ve olmaya da devam edecektir. Bu bağlamda teknolojiyi, yapabileceklerini, mevcut iyi örnekleri ve olası riskleri bilmek, yola daha sağlam adımlarla çıkılmasını ve daha iyi sonuçlar alınmasını sağlayacaktır. Kitapta blockchain/blokzincir teknolojisinin işletme faaliyetlerine etkisi, tedarik zinciri, muhasebe, denetim ve finansal açıdan irdelenmektedir. İşletmelere yönelik farklı alanlardaki kullanımlara odaklanan ve her biri alanında uzman akademisyenler tarafından yapılan çalışma ve değerlendirmelerin yer aldığı kitabın okuyuculara yol göstereceğine ve bundan sonra yapılacak çalışmalara da ışık tutacağına inanılmaktadır.
Abdullah Ballı, Abdullah Mohammed, Abdullah Önden, Ahtesham Ali Baig, Ali Özarslan, Ali Tanış, Ali Uçucu, Anisa Mohammed, Arzu Uğurlu Kara, Ayça Avcı, Ayhan Aydoğdu, Ayşıl Zuhal Koç, Bahattin Gökhan Topal, Batuhan Cicikler, Bengisu Vural, Beste Alpaslan, Buket Atalay Aycan, Burcu Gökçe Yılmaz Akın, Büşra Ağan, Büşra Dündar, Cüneyt Dirican, Davut BoztaşÖğretim Üyesi, Ebru Sönmez Karapınar, Eda Nur Serçeoğlu, Egehan Özkan Alakaş, Elif Mutlu Erdoğan, Emre Savcı, Engin Yavuz, Erdem Erciyes, Ersin Sünbül, Esra Kumaş, Ethem Kılıç, Ezgi Gümüştekin, Fatih Canbaz, Fatih Kayhan, Gökhan Karabulut, Gülşen Kırpık, Hafso Mohamed Said, Hamide Özyürek, Hasibe Aysan, Huzeyfe Erkam Candan, Hülya Başeğmez, Hüseyin İkizler, Hüseyin Yurdakul, İhsan Erdem Kayral, İlayda Özkan, Mine Berra Doğaner, Muhammet Emin Dalmış, Murat Başal, Murat Fatih Tuna, Mustafa Kemal Topcu, Natalie Janti Fouad Khemesh, Nurgül İnan, Orçun Geçgel, Ozan Kaban, Özlem Aydın, Reyyan Rabia Deniz, Rıza Bayrak, Roberta Panzu Fako Diaka, Selin Çiftçi, Seray Kağıtçı, Sercan Edinsel, Serdar Çelik, Serkan Bürken, Sinan Babaçoğlu, Syed Ibrahim Bilal Majid, Şeyda Ok, Tolga Türköz, Tutku Tuncalı Yaman, Ünsal Sığrı, Yeşim Arslanoğlu, Yiğit Şener, Zehra Fırat, Zeynep Baysal, Zeynep Beyza Gül, Blok zincir teknolojisinin giderek artan etkisi ve önemi, dünya çapında büyük bir ilgi ve merak uyandırmaktadır. Bu ansiklopedi, blok zincirin derinliklerine inmenize yardımcı olacak kapsamlı bir kaynak sunarak, bu heyecan verici dijital inovasyonun temel kavramlarını ve uygulamalarını aydınlatmayı amaçlamaktadır.
Prof. Dr. Ünsal Sığrı
OSTİM Teknik Üniversitesi

Blok Zinciri Ansiklopedisi; daha akıllı, güvenli, şeffaf, ölçeklenebilir, merkeziyetçi olmayan ve akışkan iş örgütlenmesi ve işbirliklerinin kurulabildiği ağ toplumunu siber-fiziksel dijital ikizlerle inşa etmede kolaylaştırıcı role sahip blok zinciri teknolojilerini ve bu teknolojilere dayalı oluşturulan siber dünyayı anlamamızı kolaylaştıracak teknik, ekonomik, sosyal, örgütsel ve yönetsel kavramları Türkçe önerileriyle keşfetme yolculuğuna çıkarıyor. Alanında boşluk dolduracak bu esere emek veren tüm yazarları ve editörlerini kutluyorum.
Prof. Dr. Türksel Kaya Bensghir
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

Blok zincir teknolojisine küresel ölçekte artan ilgi konunun her alanda uygulanabilmesi için artarak devam eden olağanüstü bir heves ile birlikte evrilmektedir. Küçücük bir köy haline gelen gezegenimizde her ölçekte gerçekleşen tüm işlemlerin güvenilir, şeffaf ve kişilik haklarını ihlal etmeden kayıt altına alınması çok genel geçer bir ihtiyaç olarak bu teknolojinin motivasyonunu oluşturmaktadır. Olumlu ve olumsuz taraflarıyla küresel bir ihtiyacın giderilmesi için ortaya atılmış bu çığır açan teknolojiyi Türkiye okurları için kolay öğrenilebilir bir konu haline getirmeyi amaçlayan bu ansiklopedinin okuyucu ile buluşmasını önemsiyor, editör ve yazarlara teşekkürü bir borç biliyorum.
Prof. Dr. Ufuk Türen
OSTİM Teknik Üniversitesi
Ahmet Fatih Karakaya, Arda Sezen, Arzu Uğurlu Kara, Ayça Avcı, Büşra Solmaz Dündar, Dicle Naz İnal, Egehan Özkan Alakaş, Engin Yavuz, Erdem Erciyes, Erdoğan Güneş, Gizem Kuçak Toprak, Gökhan Karabulut, Göksel Korkmaz, Hamide Özyürek, Harun Ergen, Hasibe Aysan, İlkay Dinç Uyaroğlu, Kemal Eroğluer, Kevser Çeltik Şahlan, Levent Özdemir, Memduh Aslan, Muhammet Fatih Şengüllendi, Murat Süslü, Nurgül İnan, Sercan Edinsel, Serkan Ağar, Şeyda Ok, Tuğçe Çelik, Ünsal Sığrı, Zehra Fırat, Zeliha Şahin Çağlı İnsanın, dünyayı, daha yaşanabilir hâle getirme ve daha merkeziyetsiz yapılarla yönetme arayışı neticesinde çözüm olarak ifade edilebilecek "ortak aklı"geliştirmeye yönelik ihtiyaç, “Blok Zincir Çözüm Kümesi”ni doğurmuştur. Bu çözüm kümesinin sınırlarının neler olabileceğine ilişkin çalışmalar ise baş döndürücü bir yoğunlukta devam etmektedir. İnsanın yeryüzü yolculuğunda, her dönemde olduğu gibi bu dönemde de “zamanın ruhu”na ilişkin çözümler ve çözümlemeler, yine insanın zihinsel değerlendirme sisteminde sağaltılacak ve ortak çözüm kümesine ulaşılacaktır. İnsanlığın dünyadaki serüveninin bu aşamasında, “pratik uygulamalardan teoriye gidiş”, yoğun olarak yaşanmakta ve “merkeziyetsizlik” ortak aklının, coğrafyadan bağımsız çözümler üretebileceği iddiasında bulunmaktadır. Öyle ki geleneksel ulusal kimliğin yerini “merkeziyetsiz düşün akımları”nın alması ve “çok kimlikli merkeziyetsiz yapılar”ın oluşması, tahmin edilebilir bir gelişme olacaktır. Blok Zincir Dünyası, işte bu izdüşümün tam ortasında, disiplinler arası bir bakış açısıyla ortaya konan, farklı disiplinlerdeki onlarca bilim insanının bir araya gelerek oluşturdukları “ortak aklın” bir ürünüdür...”
Prof. Dr. Mustafa Polat
Abdullah Ballı, Abdullah Önden, Ali Kılıç, Aslı Dolu, Aslı Duman, Ayhan Aydoğdu, Buket Atalay Aycan, Burhan Atalık, Bülent Yılmaz, Çağatay Mirgen, Duygu Şirin, Ece Kır, Ersin Sünbül, Esra Kumaş, Ethem Kılıç, Filiz Bozağaç, Gülşen Kırpık, Gürol Baloğlu, Hamide Özyürek, Hüseyin İkizler, İhsan Erdem Kayral, Kaan Ramazan Çakalı, Melike Aktaş Bozkurt, Mert Aktaş, Murat Atik, Neslihan Turguttopbaş, Nuray Eser, Ozan Gülhan, Serdar Çelik, Süleyman Emir, Tacettin Sercan Pekin, Tolga Türköz, Zeynep Cındık "Blok Zincir ve Kripto Varlıklar kitabı, okuyuculara disiplinler arası bir bakış açısıyla yeni dünyanın kapılarını aralamayı amaçlayan bir çalışmadır. Blok zincir ve kripto varlık teknolojilerinin geniş kitleler tarafından henüz tam anlamıyla anlaşılmadığı bir aşamada gerek teknolojinin çalışma mantığını gerekse kripto varlıklar açısından öneminin herkesin anlayabileceği bir dilde ve sadelikte sunulması büyük önem taşımaktadır. Bu yaklaşımıyla bu kitap, blok zincir ve kripto varlıklar ile ilgilenen kişiler için ufuk açıcı bir niteliği üstlenirken daha önce bu teknolojilerle hiç tanışmamış kişiler açısından berraklaştırıcı ve önyargıları ortadan kaldıran bir misyon da yüklenmektedir. Bu çerçevede söz konusu teknolojilerin sadece teknik boyutlarını değil gerçek hayattaki izlerini de takip edecek şekilde farklı alanlardan pek çok yazarın katkılarıyla zenginleştirilmiş olan bu kitabın okuyuculara blok zincir ve kripto varlıklar dünyasını daha yakından tanıma fırsatı vereceğine inanıyorum".



Prof. Dr. Murat Yülek
OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü
Kamer Ilgın Çakıroğlu Dijital teknolojilerin hızlı gelişimi ve sağladığı kolaylıklar, günümüzde yaşamın her alanında bu teknolojilerin kullanımını gitgide arttırmaktadır. Bu anlamda yeni teknolojilerin pazarlama alanında da değişime ve gelişime yol açması kaçınılmazdır. Pazar yerinde paydaşların aradıkları güven ortamı ve hızlı işlemlerin gerçekleşmesi yeni teknolojilerin beraberinde getirdiği birtakım özelliklerden olmakla birlikte özellikle bu noktada blok zinciri teknolojisi ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda blok zinciri teknolojisinin sunduğu otomasyon ve izlenebilirlik özellikleri pazarlama alanında işletmelerin yeni iş modellerini benimsemesini ve yeni pazarlama stratejileri geliştirmelerini sağlarken tüketicilerin işlemlerin bir parçası olduğu ve işletmeler ile etkileşim içerisinde bulunduğu bir sürece yol açmaktadır. Bu kapsamda Blok Zinciri Teknolojisi Pazarlama Yönlü Bir Yaklaşım kitabı ile blok zinciri teknolojisinin temel özelliklerinin anlaşılması hedeflenmekte; söz konusu teknolojinin sektörler bazında sunduğu faydalar, benimsenmesinde karşılaşılabilecek zorluklar, pazarlamadaki önemi, uluslararası ticaretteki kullanımı başta olmak üzere çeşitli başlıklar ele alınmaktadır.
Blok Zinciri Teknolojisi Pazarlama Yönlü Bir Yaklaşım kitabının tüm okuyuculara yararlı olması dileğiyle…
Serdar Özalp Bünyesinde birçok işlem ve uygulamayı barındıran borsa, İslam iktisadı çalışmaları için önemlidir.
Nitekim bünyesinde pay, borçlanma araçları, vadeli işlem ve opsiyon, kıymetli madenler ve kıymetli taşlar piyasaları ile bu piyasalara ait birçok ürün ve sözleşmeyi barındırması bakımından borsa; İslam iktisadı çalışmaları için konu bakımından zengin bir yapıya sahiptir. Borsada uygulanan işlemler, hukukî bir zemine dayanmakla birlikte, bu işlemlerin uygulanışı, birçok fıkhî konuyu ve problemi beraberinde getirmektedir. Bu işlemlerden birisi olan açığa satış işlemi için de aynı durum söz konusudur. Çünkü açığa satış işlemi birçok fıkhî konuyu bünyesinde barındırmaktadır. Bu sebeple çalışmanın amacı, borsada yapılan açığa satış işleminin teknik uygulanışını ortaya koymak
ve fıkhî değerlendirmesini yapmaktır.
Kitap, açığa satış işleminin bir finansal ürün olarak fıkhî açıdan tahlile muhtaç yönlerine eğilmektedir. Bu bakımdan konuyu; araştırmanın konusu, amacı, önemi, yöntemi ve kaynaklarını içeren giriş kısmıyla birlikte üç bölümde incelemektedir. Birinci bölümde açığa satış işleminde karşılaşılabilecek çeşitli kavramlara yer verilmiş ve yine işlemin fıkhî olarak değerlendirilmesinde ortaya çıkan konulara kısaca temas edilmiştir. Araştırmanın ikinci bölümünde, açığa satış işlemi için yapılan tanımlar sınıflandırılarak ele alınmış ve ardından işlemin ayrıntılı uygulanışına, çeşitlerine ve piyasaya İktisadî açıdan etkilerine değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise fıkhî açıdan tespit edilen dört konu üzerinden
işlemin İslam hukuku açısından değerlendirilmesine yer verilmiştir.
Kitap, özellikle konunun fıkhî boyutunu ele alan Türkçe bir çalışmanın olmaması göz önüne alındığında Türkçe literatüre önemli bir katkı oluşturmaktadır.
Dilek Demirhan Risk analizi ve yönetimi konuları, belirsizliklerin hâkim olduğu günümüz dünya düzeninde, tüm yatırımcıları ve firmaları yakından ilgilendirmektedir. Etkin bir risk analizi ve yönetimi süreci öncelikle risklerin doğru bir şekilde tanımlanmasıyla başlamalıdır. Finans disiplini bu riskleri genellikle firmalar açısından ve menkul kıymet yatırımcıları açısından ele almaktadır. Menkul kıymetler, yatırımcılar için reel varlıklar üzerinde bir hak yaratmakta, dolayısıyla bir firmanın hisse senedine ilişkin risk o firmanın taşıdığı çeşitli riskleri yansıtmaktadır. Ancak bu riskin kaynaklarının tam olarak bilinmemesi hem firmalar hem yatırımcılar için risk kontrolünü zorlaştırmaktadır.
Bu noktadan hareketle bu kitap hem genel olarak risk kavramı hem de finans disiplininde risk ve getiri arasındaki ilişkileri ortaya koyan teorileri ele alarak bir kavramsal çerçeve ile imalat sektörü firmalarının hisse senetleri ile ilgili riskleri bileşenlerine ayıran bir çalışma içermektedir. Bu çalışmada sistematik ve sistematik olmayan risk bileşenleri risk haritaları çıkartılması yoluyla görselleştirilmiş ve yorumlanmıştır. Gerek kavramsal çerçevenin gerekse risk analizi yapılan bölümün finans alanında çalışan akademisyenler ve lisansüstü öğrenciler için faydalı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca kitapta firmalar ve yatırımcılar için risk analizi ve yönetimine yönelik öneriler ortaya konulmakta olup finansal piyasalarda işlem yapan yatırımcılar ve profesyonellerin de faydalanabileceği değerlendirmeler yer almaktadır.
Nihat Aytürk Kurumların ve işletmelerin örgütsel ve yönetsel altyapısını oluşturan bürolar ve bu bürolarda çalışanlar, o kurumun ve işletmenin temeli ve vitrinidir. Bu yüzden büro yöneticilerinin ve görevlilerinin bilgi ve becerisi, ürettikleri iş ve etkinlikler, o kurumun ve işletmenin başarısı açısından oldukça önemlidir.
Bu kitap; Meslek Yüksekokullarının Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı bölümleri için ders kitabı olarak hazırlanmış; aynı zamanda kamu kurumlarında ve işletmelerde çalışan büro müdürü, büro amiri, büro şefi, büro sorumlusu, büro memuru ve yönetici asistanlarının da büro yönetimi alanında bilgi ve becerilerini geliştirmeleri amaçlanmıştır.
Kitapta aşağıdaki konular ayrıntılı olarak örneklerle açıklanmıştır:
• Örgüt ve Yönetim
• Büro Yönetimi. Büro Türleri ve Büro Hizmetleri
• Çağdaş Büro Sistemleri (Mobil Bürolar. Sanal Bürolar vd.)
• Bürolarda Bilgisayar ve Bilişim Sistemleri
• Bürolarda Kullanılan Makine ve Malzemeler
• Büro Yönetimi Teknikleri (İş Planlama. İş Örgütleme. İş Düzenleme.
İş Basitleştirme. İş Verimini Yükseltme. İş Analizi. İş Tanımı. İş Etüdü.
İş Ölçme. İş Değerleme)
• Örgütlerde Ergonomik Teknikler. Yerleşme İlke ve Teknikleri
• Örgüt Şeması Çizme ve Form Geliştirme Teknikleri
• Kamuda Resmî Yazışma Kuralları (2015 Yönetmeliği) ve Protokol Yazıları
• İşletmelerde Yazışma Kuralları (İş Mektupları)
• Yazı ve Rapor Yazma Kuralları
• Dosyalama Sistemleri ve Dosya Planları
• Kurumsal ve Ulusal Arşiv Hizmetleri
• Büro Yöneticilerinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
• Büro Yönetiminde Ast-Üst İlişkileri ve Davranış Biçimleri
Nuran ÖZTÜRK BAŞPINAR, Ünver ÜNLÜ BAYRAMLI Rekabet ortamındaki örgüt yöneticileri, yoğun veri / bilgi akışı ve gereksinimi ile karşı karşıyadırlar. Örgütlerin başarıları, zamanlı ve doğru bilgi üretmeye bağlıdır. Günümüzde iş dünyasının en değerli varlığı olan bilginin yönetiminde bürolar temel merkezlerdir. İyi tasarlanan bir büro sistemi, en iyi bilgiyi, doğru bir şekilde, doğru zamanda, doğru kişilere ve en düşük maliyetle ulaştırarak verilecek kararların kalitesini yükseltir. Örgütteki faaliyetlerin etkinlik ve verimliliğini artırır.
Bürolarda bilgi üretme işlevini yerine getirmek amacıyla çeşitli kaynaklardan bilgiler toplanır, depolanır, gözden geçirilir, diğer bilgilerle karşılaştırılarak kontrol edilir, kullanım amacına göre düzenlenir, ilgili birimlere dağıtılır ve ihtiyaç duyan kişilerin kullanımına sunulur. Bu süreç esnasında büroda yapılan kayıt işleri bilgi sağlama işlevine yardımcı olur.
Büro Yönetimi kitabında; bilgi işleyen çağdaş bürolarda, büro yöneticilerinin ve büro elemanlarının verimliliğini ve performansını yükseltecek tüm konulara yer verilmektedir.
Hasan Tutar, Mehmet Altınöz Büro Yönetimi ve Sekreterlik Sözlüğü, ön lisans düzeyinde öğretim veren Meslek Yüksekokullarının Büro Yönetim ve Sekreterlik Programlarında okuyan öğrencilerin derslerinde başarılarına katkıda bulunma gibi bir amaçla ortaya çıktı.
Sözlüğün içeriği incelendiği zaman, özel olarak Büro Yönetim ve Sekreterlik Programı öğrencilerinin, genel olarak Yüksekokulların İktisadi ve İdari Programlarında okuyan tüm öğrencilere yardımcı olacağı görülecektir.
Büro Yönetimi ve Sekreterlik Sözlüğü aynı zamanda Kamu ve Özel Kesimde sekreterlik görevini yerine getirenlerin yanında, yazışma işiyle uğraşan herkese katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Nuran ÖZTÜRK BAŞPINAR Örnek Olay Analizi Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Programında belki de en önemli derstir. Gerçek iş yaşamında karşılaşılan veya karşılaşılması muhtemel sorunlar, programda dört yarıyıl boyunca alınan diğer tüm derslerdeki teorik bilgiler yardımı ile bu derste ele alınır, incelenir ve çözüm yolları önerilir. Örneklerle hangi durumda, nasıl davranmanın, konuyu nasıl ele almanın en iyi yaklaşım olduğu pekiştirilmeye çalışılır.
Bu kitaptaki örnek olaylar Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı konusunda mesleki eğitim alanların öğrendikleri kuramsal bilgileri gerçek iş yaşamından alınan örnek kesitler üzerinde tartışarak pekiştirme yapabilmelerini, eğitimleri boyunca edindikleri bilgiler üzerinde düşünmelerini, yorum yapmalarını sağlamak için hazırlanmıştır. Bunun yanı sıra çeşitli örgütlerde Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı alanında yaşananları gözler önüne sererek, öğrencilerin bu konuda düşünmelerini, tartışmalarını ve kendilerince çözümler üretmelerini, eldeki bilgilere dayanarak çözüm önerileri üretmelerini, bunları farklı düşünen kişilere karşı savunmalarını ve gerektiğinde başkalarının düşüncelerinden de yararlanarak yeni düşünceler oluşturmalarını sağlamak ve büro çalışanlarının yaptıkları hataları belirleyerek, tartışmak ve çözüm yolları geliştirmek amacıyla kaleme alınmıştır.
Nihat Aytürk Büro Yönetimi ve Yönetici Sekreterliği, kamusal ve özel bütün kurum ve kuruluşlarda çalışan yönetici sekreterleri ile büro yöneticilerinin bir el kitabı; fakülte ve yüksekokullarda okutulan Büro Yönetimi ve Sekreterlik dersleri için temel bir kaynaktır.
Kitap'ta, örgütlerde çağdaş büro yönetimi ilke ve teknikleri ile etkili büro yönetimi ve yönetici sekreterliği bilgi ve becerileri, örnekler ve örnek olaylarla uygulamaya yönelik biçimde ayrıntılı olarak açıklanmış ayrıca, sekreter adaylarının iş başvurularında ve iş görüşmelerinde dikkat etmeleri gereken hususlara, özellikle dilekçe ve öz geçmiş (CV) yazma kurallarına ve örneklerine de yer verilmiştir.
Bilmek gerekir ki; kamusal ve özel tüm kuruluşlarda başarılı her yöneticinin arkasında iyi bir yönetici sekreteri vardır. Çünkü, yönetici sekreteri yöneticiyi yöneten kişidir.
Halil İbrahim BÜLBÜL - Ramazan GÜRBÜZ Teknolojideki hızlı gelişmeler, doğal olarak, günlük yaşantımızı önemli ölçüde değiştirmektedir. İçinde bulunduğumuz iş hayatı da teknolojideki gelişmelerden etkilenmekte ve imkânlar ölçüsünde çalışma ortamlarında en yeni teknolojik ürünler kullanılmaktadır. Teknolojinin bürolarda kullanılması büroların işlevselliğini ve verimliliğini artırmaktadır. Kullanılan bu ürünleri tanıma ve kullanma bilgisi büro çalışanlarının başlıca görevidir. Bunu sağlamak için hazırlan kitap, tüm bu süreci içerecek biçimde bölümlere ayrılmış ve yine bu süreci kullanacak öğrenci ve uygulayıcıların kullanımına sunulmuştur.
Nilay Başok Yurdakul

Pazarlama ve pazarlama iletişimi kavramı tanımı ve özellikleri, tarihsel gelişim süreci, bütünleşik pazarlama iletişiminin gelişim nedenleri, planlama modelleri, bütünleşik pazarlama iletişiminde stratejik yönetim ve ölçümleme sürecinin değerlendirilmesi çalışmada ele alınan konulardandır. Bu çalışma, pazarlama iletişiminde ölçümleme konusuna gerek akademik ve gerekse profesyonel anlamda ilgi duyan araştırmacı ve kullanıcılar için temel bir başvuru kaynağı olabilecek niteliktedir.