İktisat \ 2-7
Erdem Bağcı Yirmi birinci yüzyılın ekonomik zorluklarının başında, teknoloji, iletişim ve ulaşım imkânlarının geldiği düzeye bağlı olarak rekabetin yoğunlaşması ve ülkelerin birbirine olan bağımlılığının artması gelmektedir. Doğal olarak, ülkelerin ulusal ekonomik sorunları uluslararası ekonomik sorunlardan bağımsız düşünülememektedir.
Bu kitap, Türkiye örneği üzerinden dışa bağımlılığın makroekonomik sonuçlarını ele almaktadır. Öncelikle, dışa bağımlılık teorik açıdan işlenmeye çalışılmış, ardından Türkiye ekonomisinin dışa olan bağımlılık durumu, dış ticaret ve üretim verileri üzerinden yapılan hesaplamalarla incelenmiştir. Bununla birlikte, literatür incelemesiyle dışa olan bağımlılığın istihdam, gelir dağılımı adaletsizliği, cari işlemler dengesi, ekonomik büyüme ve kalkınma üzerindeki etkileri sunulmuştur.
Bu kitap, bir ekonomide dışa bağımlılık azaltılmadan uygulanmak üzere hazırlanan ekonomik politikaların hedeflenen makroekonomik sonuçları sağlamasının mümkün olmayacağını belirtmekte ve dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik öneriler sunmaktadır.
Abdülmecit Yıldırım, Aslı Özpolat, Burçak Gündal, Emin Efecan Aktaş, Ercan Yaşar, Ferda Nakıpoğlu Özsoy, Guray Akalin, Hikmet Gülçin Beken, İlyas Okumuş, Mehmet Akif Destek, Murat Tekbaş, Pınar Hayloğlu, Sercan Aydın, Sinan Erdoğan, Uğur Korkut Pata, Yunus Karaömer Economic development is a sophisticated process that covers economic, social, political, and cultural progress and focuses on raising human well-being. Therefore, it has many components such as economic growth, health, education, income distribution, institutional progress, financial development so forth. From this point of view, several contemporary issues in economic development have been investigated in this book. Within this regard, it aims to provide both empirical and theoretical contributions to the existing literature. Each chapter of the book has been written by scholars who are experts in their fields, and their findings provide significant information and empirical proofs for policymakers. Moreover, it may provide deep insights for graduate students and scholars studying economic development, and it contains information and analysis to be taught in postgraduate courses and to be used in postgraduate papers.
Esengül Salihoğlu Esengül Salihoğlu tarafından 2018 yılında yayınlanan “Merkez Bankası Para Politikaları ve Elektronik Para İlişkisi: Türkiye Uygulaması” başlıklı doktora tezi, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ve internetin yaygınlaşması ışığında para kavramını ele alıyor ve bu çerçevede zengin bir içerik sunuyor.
FINTECH İstanbul, 01 Mayıs 2019 tarihli haberi
Kitabın ilk bölümünde; geniş perspektifte para kavramı, paranın özellikleri, fonksiyonları, tarihsel gelişimi ve elektronik para türleri hakkında bilgi verilmiştir. Elektronik para türleri dar kapsamlı elektronik para ve dijital para alt başlıklarında gruplandırılmıştır. Dijital para ise merkez bankaları dijital para birimleri ile bağımsız dijital para birimleri şeklinde ayrışmaktadır.
İkinci bölümde; bağımsız dijital para birimlerinin ilki olan Bitcoin'in ekosistemi, BlokZincir ile Dağıtık Defter-i Kebir teknolojilerinin tarihsel arka planındaki teknolojik ve ekonomik gelişmeler hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca bağımsız dijital para birimleri için merkezi otoritelerin düzenleme ve denetleme konusunda attığı adımlar incelenmiştir.
Üçüncü bölümde; para arzı ve para talebi analizi ile para politikasındaki teorik düzlem hakkında genel bilgilendirme yapılmıştır. Bağımsız dijital para birimlerinin cari para sistemine olası etkileri, senyoraj geliri ve finansal istikrar boyutunda incelenmiş ve bu etkiler gerek para politikası duyuruları gerek yasal otoritelerin yaptıkları açıklamalar düzeyinde tartışılmıştır. Makroekonomik göstergelerin bağımsız dijital para birimlerine etkileri de ayrı bir başlıkta değerlendirilmiştir. Bölümde son olarak merkez bankalarının kendi dijital paralarını üretmek yolundaki girişimleri incelenmiştir.
Bağımsız dijital para birimlerinin ve özellikle Bitcoin'in küresel kullanıcı tabanı günden güne genişlemekte ve çevrilebildiği itibari para birimlerinin sayısı artış göstermektedir. Bununla birlikte Bitcoin ve altcoinlerin geleceğinin önünde ciddi engeller bulunmaktadır. Dijital paranın potansiyel geleceğini bahsedilen engelleri aşabilme kabiliyetleri, hükümetlerin alacağı düzenleyici ve denetleyici yöndeki kararlar, dijital para ekosistemindeki aktörlerin davranışları, hangi para türünün destekleneceği ve tüm bu etkenlerin bağımsız dijital para birimlerine etkileri şekillendirecektir.
Kitabın elektronik para, dijital para, Bitcoin, altcoin, merkez bankası para politikaları konularıyla ilgilenenlere yararlı olması dileğiyle.
Ahmet Fatih Gürbüz, Kemal Eyüboğlu, Merve Kır, Nisa Alparslan, Nurgül Erdal, Saffet Akdağ, Serbinaz Yıldız, Serkan Şahin, Sinem Eyüboğlu, Süphan Nasır Ekonomik aktivitenin temelinde bilginin ve bilgi teknolojilerinin yer aldığı bir ekonomik model olan Bilgi Çağı Ekonomisi, geleneksel sanayi ekonomilerinden farklı olarak bilginin üretimi, depolanması, iletilmesi ve kullanımına odaklanmaktadır. Teknolojik ilerlemeler ve toplumların hemen her alanda gerçekleşen değişimlere uyum sağlaması, yeni ekonomi modelinin gelişim sürecini hızlandırmaktadır. Bilgi Çağı Ekonomisi'nin bir diğer önemli unsuru ise veri ekonomisidir. Büyük veri analitiği, yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi teknolojiler, şirketlerin ve devletlerin büyük miktarda veriyi analiz ederek stratejik kararlar almalarını sağlamaktadır. Bu durum, rekabet avantajı elde etmek adına bilgiye dayalı bir ekonominin oluşmasını desteklemekte ve hızlı dijitalleşme ve bilgi ekonomisinin getirdiği yeni fırsatlar sunmaktadır.
Dijitalleşme perspektifinde geleceğin dünyasındaki dönüşümü şimdiden anlamak önem arz etmektedir. Başta hanehalkı olmak üzere ekonomik ajanların birçoğu için gelecek stratejilerinde köklü değişimlerin meydana geleceği açıktır. Söz konusu perspektiften hareketle bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Dijital İşletme, Yönetim ve Ekonomi Kongresi (ICDBME2023), 8-10 Eylül 2023 tarihlerinde Tarsus Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi ev sahipliğinde hibrit (yüz yüze ve online) olarak gerçekleştirilmiştir. Bu kitapta yer alan bölümler, ICDBME2023'te özet olarak sunulan ve kör hakemlik sürecinden geçen bildirilerin tam metinlerinden oluşmaktadır.
Miraç Çeven Elinizdeki bu kitap lonca tarihini bütüncül bir bakış açısı ile anlayıp kavrama arayışının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Konu incelenirken lonca kurumlarının ilk ortaya çıkışından modern çağa kadar olan dönemdeki ortak özellikleri ve ortaya çıkış nedenleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ticaret tarihi kadar eski olan bu kurumlar aileden devraldıkları vefakâr ruhu, özel ve belirli gayelere dönüştürmüşlerdir.
Sadece ticaret ile alakalı kurumların değil, aynı zamanda diplomatik kurumların, polis teşkilatının, hayır kurumlarının belediyelerin ve hatta eğitim kurumlarının ilk hali olan loncaların tarihinin izinden giderken uzun mesafeli ticaretin zorluklarını aşmaya antik dönem medeniyetlerin dehasına, antik dönemdeki ticaretin yaygınlığına şahit olurken; bir yandan da iklimin ekonomi üzerindeki etkilerini ve Roma'nın yıkılmasına olan etkisine; göçebe toplulukların yerleşik hayata geçerken kendi yönetim sistemlerini ve metotlarını nasıl Batı toplumlarına nakşettiklerine şahit olacaksınız. Ticaret yoluyla sadece mal ve hizmetlerin değil aynı zamanda kültürlerin de taşındığına dair malumat sahibi olacaksınız. Tarihsel bir arka plan olarak Sümer ile Mısır arasındaki uzun mesafeli ticaretten, Orta Asya göçebe kavimlerinden, İpek ve Baharat yolu ticaretinden, inançların yayılma serüvenine ve kültürel geçişkenliğe kadar birçok bilgi bu anlama serüveninde sizi beklemekte...
Ali Uğur Öztürk, Burak Hergüner, Burcu Gediz Oral, Burcu Güvenek, Ceyda Ünal, Dilan Çankal, Doğan Uysal, Erdal Şen, Ethem Duygulu, Faik Bilgili, Fatma Mesutgil, Ferhan Sayın, Gökhan Kaplan, Gülçin Güreşçi, Hüseyin Tuna, Kerim Özgün Bolak, Kumru Türköz, Mustafa Bilik, Mücahide Küçüksucu, Nour El Hoda Tarabah, Orkun Çelik, Oytun Boran Sezgin, Özge Erdölek Kozal, Özlem Güleryüz, Özlem Sayılır, R. Funda Barbaros, Ruhan Aşkın Uzel, Sevda Kuşkaya, Sevilay Konya, Sümeyra Evren, Tunç Soyer, Ufuk Serdar Akalın, Utku Utkulu, Yaşar Uysal, Yılmaz Gökşen, Zeynep Karaçor Bu kitap, gezegenimiz kaynaklarının ve atık sindirme kapasitesinin sınırlı olmasından kaynaklanan sorunlara yönelik karanlık tespitlerin yanı sıra aydınlık öneriler de içerdiğinden, gece ve gündüz gibi zıtlıklarıyla hayatı yaşatmaktadır. Gezegenimizin sınırlı kaynak potansiyeline sahip olması ve gün geçtikçe karşılayabileceğinden çok daha fazlasının talep edilmesi nedeniyle “Al-Yap-Tüket-At” (Take-Make-Consume-Dispose) şeklinde işleyen Doğrusal Ekonomi (Linear Economy) Modeli'nin artık günümüzde geçerliliğini yitirdiğine; sürdürülebilir üretim ve tüketim ile geri dönüşüm süreçleri temelinde yükselen Döngüsel Ekonomi (Circular Economy) Modeli'nin ise ivme kazandığına tanıklık etmekteyiz.
Makro düzeyde, ekonomik büyümenin tüketimden ayrıklaştırılması; mezo düzeyde doğal çevre ve bölgesel kalkınmanın teşviki; mikro düzeyde ise daha temiz üretim için kaynakların verimli kullanılmasının amaçlandığı çok boyutlu bir paradigma olan Döngüsel Ekonomi, disiplinlerarası araştırma ve iş birliklerini mümkün kılmakta ve gerektirmektedir. Üretim ve tüketim süreçlerinin çevre üzerindeki negatif dışsallıklarını mümkün olduğunca azaltmayı hedefleyen Döngüsel Ekonomi; üretim süreçlerinde kıt kaynakların verimli kullanılmasına, oluşan atıkların geri dönüşümüyle ham madde maliyetlerinde minimizasyona, yeniden üretimle ürünlerin yaşam dönemlerinin uzamasına ve paylaşılarak faydasının arttırılması gibi çok çeşitli esaslara dayanmaktadır. Her bir boyutun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi sağlıklı, akılcı, kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınma için önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Döngüsel Ekonomi alanında son yıllarda artan araştırmaların yanı sıra ulusal literatürde yokluğu hissedilen bir edit kitap boşluğunun doldurulmasının amaçlandığı eserimizde, konu akışına göre sıralanmış ve alanında uzman akademisyenler tarafından kaleme alınan yirmi iki bölüm bulunmaktadır. Eser; lisans ve lisansüstü öğrencilerinin yanı sıra disiplinlerarası bir yaklaşım olan Döngüsel Ekonomi konusuna ilgi duyan tüm araştırmacılar ve okuyucular için de faydalı bir referans kaynaktır.
Ahmet Ekrem Kaya Döviz kurunu etkileyen çok sayıda değişkende meydana gelen dalgalanmalar döviz piyasasında dengesizliğe neden olabilmektedir. Söz konusu dengesizliğin bir ölçüsü olarak kullanılan Döviz Piyasası Baskısı endeksi hem döviz krizlerinin bir göstergesi hem de para politikası için bir referans olarak kabul ediliyor. Bu doğrultuda akademik çalışmalar para politikasının Döviz Piyasası Baskısı'nı sönümlendirme etkisini ve Döviz Piyasası Baskısı'nın belirleyicilerini inceleyen iki temel alanda yoğunlaşıyor. Bu kitap özellikle gelişen piyasa ekonomileri için önem taşıyan Döviz Piyasası Baskısı'nı her iki yönüyle de ele alıyor. İlk olarak para politikası tutumunun Döviz Piyasası Baskısı üzerinde yol açacağı etki Türkiye, BRICS ve Doğu Avrupa ülkeleri için inceleniyor. Ayrıca Döviz Piyasası Baskısı'nın belirleyicileri Türkiye ve Doğu Avrupa ülkeleri için karşılaştırmalı olarak ve güncel bir yaklaşımla analiz ediliyor.
Erdem Bulut Üretimi ve üreticiyi yönlendirme araçlarından biri tarımsal desteklerdir. Fakat üreticilerin piyasa sinyallerinden ziyade tarımsal destekleri referans alması, arz fazlasına neden olmaktadır. Bu durum, özellikle az gelişmiş ülkeler için dezavantaj oluşturmaktadır. Zira dış ticaret hadlerinin ülke aleyhine dönmesiyle birlikte üretici gelirleri ve ihracat kazançları önemli derece azalmaktadır. Bu nedenle, arz fazlasının neden olduğu olumsuz etkiden kaçınmak isteyen ülkeler ilk olarak korumacı politikalara yönelmektedir. Korumacı politikaların sonucu ise daha az dış ticaret ve küresel anlamda refah kaybıdır.
Tarımsal desteklerin küresel ticaret üzerindeki olumsuz etkilerini göz önünde bulunduran DTÖ, tarımsal desteklerin üretimden bağımsız olarak verilmesini talep etmektedir. Bu kapsamda, özellikle gelişmiş ülkeler tarımsal desteklerin niteliğinde önemli değişikliklere gitmiştir. Türkiye ise 2000'li yılların başından itibaren fark ödemesi destekleri ile alan bazlı doğrudan desteklere ağırlık vermiştir. Nihai amaç, tarımsal desteklerin üretim üzerindeki etkisinin sınırlandırılmasıdır.
Günümüzün önemli tartışma konularından biri tarımsal desteklerin üretimden bağımsız olup olmadığıdır. Nitekim bu kitabın odak noktasını da tarımsal desteklerin üretim etkisi oluşturmaktadır. Bu kapsamda ilk olarak tarımsal desteklerin kavramsal ve kuramsal çerçevesi ele alınmıştır. Bir sonraki aşamada, Türkiye'de verilen tarımsal desteklerin niteliğine ve niceliğine yönelik açıklamalar yapılmıştır. Son olarak ise Türkiye'nin vermekte olduğu tarımsal desteklerin bağımsızlık derecesi ekonometrik olarak analiz edilmiştir.
Berna Hızarcı Beşer, Cansın Kemal Can, Didem Rodoplu Şahin, Figen Büyükakın, Fikriye Ceren Bostancı, Hamdi Emeç, Hilal Armağan Rufaioğlu, Hüseyin Doğan, Masoud Sheikhi, Mehmet Çağrı Gözen, Mustafa Kemal Beşer, Nilgün Acar Balaylar, Onur Pirinç, Ömer Diler, Sedanur Demir, Sena Dönmez, Sultan Gedik Göçer, Şenay Üçdoğruk Birecikli, Yüksel Bayraktar “Dünden Bugüne Ekonomi Yazıları” kitap serimizin beşinci kitabı ECOEI Yayınlarının kitabı olarak okuyucunun karşısına çıkmaktadır. Bu kitap nitelikli ve özgün çalışmaların bir araya getirilip derlenmesiyle oluşturulmuştur. Kitapta yer alan çalışmalar hakem kurulunun denetiminden geçtikten sonra kitapta yer almaya hak kazanmıştır. Akademisyenlerin ve araştırmacıların bilimsel çalışmalarını yaparken faydalanabilecekleri ve onlara yardımcı olabilecek ulusal bir kaynak olması amacıyla basılan kitabımıza www.ecoei.org sitesinde yer alan kütüphanemizden ulaşılabilmektedir. Dünden Bugüne İktisat Yazıları kitabımızın beşincisinin iktisat alanında araştırma yapan genç iktisatçılara, iktisat konularına meraklı olan okuyuculara faydalı olmasını ve yeni ufuklar açmasını diliyoruz. Kitabın teknik bir kitap olması okuyucunun ortalama iktisat bilgisine ihtiyaç hissedilmesine neden olacaktır. Ancak bu teknik boyut akademik çalışmalarını yapan okuyucularımız açısından değerli bir kaynak kitap olmasını ümit ediyoruz.
Ahmet Dağ, Ahmet G. Aydeniz, Ali Koçak, Aylin Tan, Ayşe Nur Tan, Berrin Sarıtunç, Burhanettin Zengin, Fatih Odabaş, Filiz Çevik, Füsun Çelebi Boz, Hilal Kişioğlu, İsmail Koç, Lütfi Mustafa Şen, Mustafa Çevrimkaya, Nihat Durak, Ömür Alyakut, Tuğba Örs Onur, Tülay Polat Üzümcü, Ümmühan Mutlu, Yeliz Karadeniz, Yusuf Kotan Küreselleşmenin tüm dünyada ekonomik ve sosyal gelişimini sağlayamaması, günümüzde bölgelerin öneminin giderek artmasına yol açmıştır. Küreselleşmenin görece faydası bağlamında düşündüğümüzde “sürdürülebilir ekonomik kalkınma” ve “yükselen yaşam standartları” dünya coğrafyasında her noktaya aynı düzeyde dokunmamış, bu nedenle “bölgesel kalkınma motivasyonları” önem kazanmış, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde bölgeler arasındaki dengesizlikleri giderebilmek amacıyla bölgelere yönelik ekonomik ve sosyal politikalar ön plana çıkmaya başlamıştır.
Bölgelerin artan önemi sebebiyle literatürde bu alanda yapılan çalışmaların sayısı artmış, bölgelerin avantajları ve dezavantajları daha fazla tartışılır hâle gelmiştir. Bu bağlamda Sakarya'nın Sapanca ilçesini düşündüğümüzde burası öncelikle tarımla geçinen bir bölge iken hem demir yolu hem de kara yolunun bölgeden geçmesi ilçeyi önemli bir cazibe merkezi hâline getirmiş ve COVID-19 pandemisi ile beraber bu ivme hız kazanarak bölgenin geçim kaynağının tarım sektöründen turizm sektörüne doğru evrilmesine yol açmıştır. Son dönemlerde bölgeye gelen kişi sayısının artmasıyla birlikte bölgedeki yatırımların turizm sektörüne kaydığı ve bungalov işletmeciliğinin ön plana çıktığı görülmektedir.
Kitap çalışmamızla bölgenin; tarihsel süreci ele alınmış, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi-değişimi incelenmiş, kendine has ekonomik yapısı, gelişme düzeyi ve dinamikleri ortaya koyulmuş ve bu bağlamda yerel yöneticilere, politika yapıcılara, bölgesel kalkınma ajanlarına ve yatırımcılara yol göstermek amaçlanmıştır.
Mehmet Karagül Küreselleşmenin yoğunlaştığı günümüz koşullarında millî ekonomik sorunları, küresel tehdit ve fırsatları dikkate almadan; küresel meseleleri de millî problemleri yerinde çözmeden, hâlledebilmek mümkün gözükmemektedir.
Ayrıca, ülkelerin kalkınması bağlamında iktisat teorisinin yeniden sorgulanması çerçevesinde sosyal bir disiplin olan iktisadın genel geçerliliğinin olmayışı, her milleti döneminin ve şartlarının gereği olan bağımsız iktisat politikalarını oluşturmaya zorlamaktadır.
Bu anlamda sermaye olgusunun, kapital temelli bir düşünce yerine insan merkezli bir anlayışla yeniden yorumlanması zorunluluğu göz ardı edilmemelidir.
İlgili kaygılarla kaleme alınan bu kitapta, dünyanın kahir ekseriyetine hâkim
olan azgelişmişlik ve yoksulluk problemlerinin çözümü için alışılmışın dışındaki iktisadi yaklaşımları ve çözüm önerilerini bulmanız mümkündür.
“İnsan kapitale değil, kapital insana hizmet ettiği vakit, dünyada barış ve refah gerçekleşecektir.”
M.K.
Tahsin Bakırtaş Tüm bireyler, anne karnından başlayıp ölümlerine kadar geçen tüm ömürlerinde sağlık hizmeti alırlar. Bu nedenle sağlık ekonomisi bireylerin yaşamında önemli bir olgudur. Bireyin yaşam süresi, yaşam kalitesi, sağlık ekonomisi odaklı oluşmaktadır.
Bireyler, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için genellikle sağlık bağlamında kıt kaynak girdisine gereksinim duyarlar. Böylece uzun ve sağlıklı yaşam kısmen bir ekonomik sorun hâline gelir. Bu bağlamda sağlık ekonomisi, sağlık hizmetlerinin sunumu ve finansmanı ile kişisel sağlığa katkıda bulunan diğer kişisel kararlar ve bu tür hizmetlerin rolüne yönelik ilgili konularla ilgilenmektedir. Dünyadaki herkes, her anlamda kişisel sağlık hizmetleri ve sağlık tarafından etkilenir. Bugün dünyayı etkisine alan ve yaşam biçimimizi değiştiren Covid-19 olgusu da sağlık alanının ne kadar önemli olduğunu tüm insanlara öğretmiştir.
Geleneksel öğretide sağlık ekonomisi neo klasik iktisadın bir uygulama alanı olarak görülmektedir. Günümüz dünyasında bu bakış açısı oldukça sığ kalmaktadır. Bu sığ bakış açısından kurtulmak için kitap sağlık ekonomisine farklı bir perspektif sunma amacı taşımaktadır. Bu nedenle bu kitap; dünyada ve Türkiye'de sağlık ekonomisini incelerken geleneksel bakış açısının yaklaşımlarını sunmanın yanında, Marksist bakış açısını da ortaya koyarak sağlık ekonomisini refah devleti ve sağlık sistemleri odaklı olarak ele almaktadır.
Tahsin Bakırtaş Dünyada yaşayan insanların çok az kısmı geniş evlerde konforlu bir yaşam sürerken çok önemli bir kısmı ise derme çatma evlerde karnını nasıl doyuracağının uğraşı içinde olup beslenme, barınma, sağlık ve eğitim gibi temel gereksinimlerini bile yeterli düzeyde ya da hiç karşılayamamaktadır. Bu nedenle dünyanın önemli bir nüfusu bugün bile okuma ya da yazmanın ne olduğunu bilmemekte, hastane yüzü görmeden ölmektedir. Dünyanın önemli işsiz kümesi bu tür insanlardan oluşmaktadırlar.
Bu gelir eşitsizliğini ortaya çıkaran temel unsurlar nelerdir? Dünyanın son 40 yılına egemen olan küresel boyutta büyüme olgusu, çevre ülkelerin kalkınma süreçlerini nasıl etkilemiştir? Küresel kalkınma odaklı gelişme çevre ülkelerdeki yoksunluğu, yoksulluğu, açlığı ve eşitsizliği ortadan kaldırabilir mi? Dünyanın eşitsiz gelişimi bir kader midir? Özgürlük ve eşitlik temelinde, insancıl, çevreyi koruyan, saldırgan olmayan, yoksulluğu, eşitsizliği salt imaj bozukluğu olarak algılamayan ve paydaşlarının tümünü kollayan küresel bir ekonomik kalkınma modeli olası mıdır? Bu sorunun yanıtı elbette olasıdır. 2008 sonrası dönemdeki bu tür arayışlar, yeni dünya düzenini oluşturmada önemli mihenk taşlarıdır. Yukarıdaki sorular ve soruların olası yanıtları küresel kalkınma odaklı analiz edilmelidir. Bugünün ulusötesi üretim, tüketim, ticaret, finans ve emek hareketlerinin yapısı ortaya konmalıdır. 21. YY’ın ekonomik olguları, yaşanan sorunları; 20. YY anlayışı çerçevesince algılanamaz ve oluşmuş politika önermeleri ile çözülemez. Bu nedenle ne Neo-liberal eksende modernleşme okulunun kalkınmaya bakışı ne de bağımlılık okulu ve yapısalcı bakış açısının olgu tanımlama odaklı yaklaşımları, 21. YY’da yaşanan kalkınma sorunlarını tek pencereden bakarak çözebilirler. Bu bağlamda kalkınma olgusuna bakışta yeni düşünlerin (ide) oluşturacağı kuramsal çatılara ve yeni politika önermelerine gereksinim vardır.
Bu kitap, geleneksel ekonomik kalkınma ya da kalkınma ekonomisi yaklaşımlarını içinde barındırmakla birlikte 21. YY ekonomik kalkınma olgusuna yeni konular ve yeni perspektifler de kazandırma uğraşı içindedir. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik strateji ve gelişmelerinde 1945 sonrası süreçte oluşan ekonomik uluslararası kurumların rolü oldukça etkindir. Ekonomik kalkınma olgusu incelenirken bu kurumların mutlaka analize dâhil edilmesi gerekir. Bu nedenle kitapta, bu kurumların yapısı, işleyişi vb. unsurlar ele alınmıştır. BM’nin ortaya koyduğu 2030 kalkınma hedefleri; hedef ve gerçekleşme odaklı bir bölüm olarak ele alınmıştır. Kalkınmanın uluslararası finans yapısı ve gelişmekte olan ülkelerin “Original Sin” sorununa özel önem atfedilmiştir. Diğer yandan toplumun orta sınıfı kalkınma olgusu olarak kitapta ele alınmıştır.
Kitap, akademik dünyaya; lisans, yüksek lisans ve doktora eğitiminde yararlı olabileceği gibi toplumun diğer kesimlerine de dünya ekonomisini biçimlendiren olgu ve olayların kavranmasında ve yorumlanmasında yol gösterici niteliktedir. Uzun bir sürecin getirdiği birikimlerin bir bütünü olarak ilk basımı 2014 yılında gerçekleşen kitabın bu yeni basımı; geçen zamandaki ekonomik değişiklikler, anlayıştaki farklılıklar ve yeni verilerle güncellenmiştir. Ekonomik Kalkınma kitabı; hem alanyazına hem lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimine katkı ve yarar sağlayacak hem de genel okura dünya ekonomisini biçimlendiren olgu ve olayları kavrama ve yorumlamada yol gösterici olacak niteliktedir.
Hasan Kazak, Bilge Afşar, Orhan Çeker, Osman Okka An integrated system, Islam consists of several subsystems. The economy has an important place in these sub-systems. In this respect, Islam also includes regulations on economic growth and development. Undoubtedly, the most important of these regulations is the zakat institution. Zakat was mentioned in many parts of Koran with the prayer, accepted as the pillar of religion in many places and an important message that zakat and prayer should not be separated was given.
The most known and prominent feature of the zakat institution is its contribution to the fair distribution of national income, which is an important indicator in terms of economic development. A lot of work has been written on this subject and this issue has been mentioned in almost every sermon of Islamic scholars. However, the zakat institution has much more significance and benefits in terms of economic growth and development process.
The main purpose of this study is to create a resource for the qualitative and quantitative studies that will be carried out, by revealing other contributions of zakat to economic growth and development, which are not in the foreground but are actually much more functional as well as its other well-known contribution to income distribution.
Arslan Zafer Gürler - Gülistan Erdal - H. Sibel Gülse Bal - Bekir Ayyıldız Ekonomi, aile yönetimini anlatan bir terim olmaktan çıkıp, bugün küçük büyük tüm ülkelerinin başlıca uğraşı konularından biri olmuştur. Kapsam ve etkinliği büyüyen ekonomik olguların baş döndürücü gelişmesinin yanında, doğa ve insan arasındaki ilişki giderek daha da açılmıştır. İnsanoğlu yanlışlığın farkına varmakta geç kalıp kalmadığını tartışmaktadır. Ekolojik ekonomi kitabı ise bu tartışmanın arenası görevi üstlenmiştir.
1972'de Smithsonian Castle'da Dennis Meadows liderliğindeki araştırmacılar, “Büyümenin Sınırları” isimli çığır açıcı bir rapor sundu. Bu çalışmadaki temel sav, nüfusun gezegenimizin doğal kaynaklarını ne zaman aşacağı sorunuydu. Sonuç; kaynak tükenmesindeki trendin devam etmesi durumunda gezegenimizin bize yetmeyeceği bu karanlık dönemin 100 yıl içinde gerçekleşeceği yönündeydi. 30'dan fazla dile çevrilen ve milyondan fazla satan bu kitaba karşın öngörülen felaket için hala çok az şey yapılmaktadır.
Bu kitap, Meadows’un deyimiyle, hiç kimsenin kazanamayacağı sıfır toplam teorisiyle sonuçlanacak bir süreci hazırlayan senaryonun, gerçeğe nasıl dönüşeceği ve felaketin nasıl önlenebileceği konusundaki kuramsal yaklaşımları ele almaktadır.
Ekolojik ekonomi kitabının hedef kitlesi, müfredatında ekonomi ve ekoloji olan tüm yükseköğrenim birimleridir. Ekolojik ekonomi kitabının içeriği ile Doğa Bilimleri ve Mühendislik Fakültelerinin bölümleri, Ziraat Fakülteleri, ekonomi eğitimi veren fakülte ve yüksekokullar için temel bir başvuru kaynağı olacağı düşünülmektedir.
Kurban Ünlüönen - Ahmet Tayfun Ekonomi kitabının hazırlık aşamasında; mesleki ve teknik eğitimin karakteristik özellikleri ile meslek yüksekokullarının öğrenci profili göz önüne alınarak planlama yapılmıştır. Bölüm başlıkları; ekonomi ile ilgili düşünceler ve temel kavramlar, bütün toplumların ortak ekonomik problemleri, talep, arz, piyasa ve piyasada fiyat oluşumu, devletin fiyatlara müdahalesi, tüketici dengesi, üretim ve üretici dengesi, firma dengesi, millî gelir, istihdam ve işsizlik, gelir dağılımı, para ve banka, dış ticaret, büyüme ve kalkınma konularını kapsamaktadır. Çalışma, meslek yüksekokulu öğrencilerinin yanı sıra fakültelerde de benzer derslerde kullanılabilecek içeriktedir.
Alper Aykut Ekinci, Aslı Selvi, Ayşe Nur Çiftçi, Barış Esen, Ceyda Akta, Derya Hekim, Eyyüp Ensari Şahin, Fatma Yıldız Şenol, Fırat Gündem, Filiz Eryılmaz, Gülsün Nakıboğlu, Hasan Ayrancı, Hülya Ünlü, İpek Özenir, Melahat Batu Ağırkaya, Murat Ozan Başkol, Samed Kurban, Senem Demirkıran, Şule Batbaylı, Şükrü Apaydın, Vildan Saba Aktop, Zeynep Aytaç Son yıllarda bir yandan ekonomik bir yandan da politik zorunluluklar özellikle gelişmekte olan ülkelerde yüksek büyüme seviyeleri ile birlikte dijital ekonominin de büyümesini teşvik edebilmek için teknolojik yeniliklerle birleşme eğilimi göstermektedir. Söz konusu bu büyümenin sürdürülebilir ve anlamlı olabilmesi için de dijital ekonomi ile ilgili meselelerin özel sektör tarafından stratejilendirilmesinin yanı sıra hükümetler tarafından yönlendirilmesi ve aynı zamanda da sivil toplum ve akademi tarafından da analiz edilmesi gerekmektedir. Fakat dijital ekonominin kavramları, tanımları ve ölçüleri ile ilgili var olan eksiklikler söz konusu bu eylemleri en başından eksik ve yetersiz kılmaktadır. Bu eksikliği bir nebze de olsa giderebilmek adına bu kitapta dijital ekonominin hem farklı tanımları ve kavramları hem de önemli bileşenleri zaman içerisindeki gelişim evreleri de dikkate alınarak farklı perspektiflerden incelenmiştir.
Ali Bayrakdaroğlu, Çağatay Mirgen, Deniz Selçuk, Duygu Yılmaz, Emrah Eray Akça, Erdal Demir, Gülay Demir, Gülhan Deniz, Gülşah Şen Küçük, İlkay Noyan Yalman, Melih Burak Koca, Muhammet Burak Kılıç, Murat Belke, Nevzat Balıkçıoğlu, Öğretim Görevlisi, Özcan Işık, Özcan Işık, Selahattin Koç, Selçuk Kendirli, Seval Elden Ürgüp, Sevim Ergenoğlu, Süleyman Emir, Süleyman Şen, Süreyya Kovacı, Şerife Merve Koşaroğlu, Tahsin Karabulut, Tayfun Yılmaz, Tayfur Bayat, Tuba Gülcemal, Yunus Emre Birol, Yüksel Aydın, Zeynep Karaş Dijital dönüşümün ekonomi ve finans sektöründe sağladığı yeniliklerin değerlendirilmesi önemli konuların başında gelmektedir. Günümüzde ülkeler arasında artan ekonomik ilişkiler, finans sektörünü geliştiren yapıyı oluşturmaktadır. Farklı dönemlerde oluşan çeşitli dinamiklerin pek çok ülkeyi etkileyecek nitelik kazanması, zaman zaman ekonomik ve finansal gelişmeyi yavaşlatıcı etki yaptığı görülmektedir. Gelişen bu yapıda küresel trendlerin ekonomi ve finans teorisindeki yerinin anlaşılması, politika tedbirlerinde etkinlik sağlanması anlamında dikkatleri çekmektedir. Bu kapsamda dünya ekonomisi ve finans sektöründeki güncel gelişmeler, bu kitabın hazırlanmasında temel fikir noktası olmuştur. Teorik ve uygulamalı çalışmaların yer aldığı kitabımız iki ana kısımdan oluşmaktadır. Toplam 23 bölümün yer aldığı kitabımızda her bir bölüm, alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanmıştır. Bu kitabın, ekonomi ve finans alanında çalışan araştırmacılar ve öğrenciler için katkı sağlaması hedeflenmektedir.
Eda Ayvacık, Erdem Selman Develi, Cihan Yılmaz, Emir Atay, Selçuk Yalçın, Nazan Şahbaz Kılınç, Efe Can Kılınç, İlyas Kays İmamoğlu, Hüseyin Coşkun, Müge Sağlam Bezgin, Merve Arslan, Tacinur Akça Ekonomi ve finans alanında yaşanan gelişmeler, piyasaların sürekli olarak dinamik bir yapıda olmasını sağlamaktadır. Gerçekleşen küreselleşme sürecinde tüm sektörlerle birlikte ekonomide ve finansal piyasalarda da değişim yaşanmaktadır. Bu değişim, ekonomi ve finansal alanlarda arayışları tetiklemiştir. Farklı üniversitelerden çok sayıda değerli akademisyenin teorik ve ampirik çalışmalarını kapsayan. Ekonomi ve Finans Üzerine İncelemeler isimli bu kitap, multidisipliner bir bakış açısıyla ekonomi ve finans alanındaki çalışmaların derlenmesinden oluşmaktadır ve lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde yapılacak olan araştırma, tez vb. çalışmalara yol gösterici olması ve literatüre katkı sunması amacıyla okuyucuya sunulmuştur.
Utku Altunöz Birçoğumuz, TÜİK enflasyon rakamlarını açıkladığında açıklamanın bizim yaşamımızla, gerçeklerimizle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını biliriz. Bununla beraber açıklanan bu rakamlar, iktisat bilimi açısından doğru rakamlardır. Ya da işsizlik rakamlarının beklenenden çok düşük çıktığı ülkemizde gerçekten de rakamlar, açıklanan seviyede olsa da bu rakamların içinde iş bulamayıp yılarak iş aramaktan vazgeçenlerin olmadığından birçoğumuz bihaberiz. İhracatımız rekor seviyelere çıktı denildiğinde seviniriz ama ithalatımızın bunun çok daha üzerinde olduğunu es geçeriz. Ekonomiyi devamlı büyüterek işsizliğin azalacağını, yatırımların artacağını, cari açığın düşeceğini düşünürüz de bunların gerçekleşmediğini gördüğümüz hâlde büyümenin büyüsü ile görmezden geliriz. Büyümemizle gururlanırız ama büyümenin kaynaklarına fazla da bakmayız. İşimize geldiği gibi hesaplama yöntemlerini, ürün sepetlerini değiştirir ve sihirli değnek değmişçesine ekonomiyi toz pembeye çeviririz.
İşte bu kitap, bu olaylar silsilesinin neticesinde kaleme alındı. Bu kitap; ekonomi biliminde çelişki ve çeşitliliği, iktisadi düşüncelerin evrimini ve bu düşüncelerin toplumları nasıl şekillendirdiğini inceleyerek okuyucuya, ekonominin kendi içindeki çatışmaları ve paradoksları daha iyi anlama olanağı sunmayı amaçlamaktadır. Böylece “Ekonomi, aynı konuda farklı görüşleri savunan kişilerin Nobel ödülü kazandığı tek bilim dalıdır.” sözünün gerçekliğini de gözler önüne sermektedir.
Ali Şimşek, Alibey Kudar, Aydın Gürbüz, Ayşe Çoban, Ayşe Güneş, Berna Turak Kaplan, Bilal Özden, Duygu Arslantürk Çöllü, Emine Nihan Cici Karaboğa, Emre Nalçacıgil, Emre Yardımcı, Ercan Küçükeşmen, Esra Kabaklarlı, Güven Çaprak, Hazal Tüküç, Koray Yıldırım, Mehmet Güven, Mehmet Kaplan, Murat Yılmaz, Orhan Çoban, Özgür Özdemir, Perihan Hazel Kaya, Pınar Erdoğan, Sevilay Konya, Sinem Demiroğlu, Suzan Urgan, Şükrü Sürücü, Ufuk Ünlü, Yasemin Telli Üçler, Yücel Ayrıçay, Zeynep Karaçor Ekonomi, Finans ve İşletme Yönetimi Alanında Güncel Gelişmeler-I başlığını taşıyan bu kitap, 15-17 Ekim 2020 tarihleri arasından online olarak Konya’da düzenlenen Uluslararası katılımlı Ekonomi Araştırmaları ve Finansal Piyasalar Kongresi’nde (IERFM) sunulan ve editör incelemesi sonrası yayınlanması uygun görülen çalışmalardan oluşmaktadır. Kitap, toplamda 22 bölümden oluşmaktadır. Söz konusu bölümler ekonomi, finans ve işletme yönetimi alanında çalışan akademisyenler, piyasa profesyonelleri ve finans medyasında görev yapanlar tarafından hazırlanmıştır. Her bir bölümde; ele alınan konuya ilişkin son gelişmeler paylaşılmış, tartışılmış, yeni çalışmalara motivasyon kaynağı olacak değerlendirmeler yapılmış ve böylelikle ilgili literatüre katkı sağlanmaya çalışılmıştır.
Gelecekte yapılması öngörülen IERFM kongrelerinde de benzer şekilde editör incelemeleri sonrası uygun görülen çalışmaların kitap bölümü olarak yayınlanması düşünülmektedir. Halihazırdaki bu kitap çalışmasında ekonomi, finans ve işletme yönetimi alanındaki güncel gelişmelerin bilimsel bir düzlemde analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda kitabın bilime ve bilimle uğraşan insanların akademik çalışmalarına artı katma değer sağlaması ümit edilmektedir.
Ayşe Güneş, Berna Tura Kaplan, Buket Altınöz, Canan Şentürk, Cihat Köksal, Elçin Gülbahar, Ercan Küçükeşmen, Erdem Selman Develi, Esra Bulut, Esra Kabaklarlı, Gökhan Sönmezler, Hacı Ahmet Karadaş, İsmail Orçun Gündüz, Kenan İlarslan, Mehmet Kaplan, Neslihan Arslan, Nil Sirel Öztürk, Serdar Alnıpak, Sevilay Konya, Şerife Kuyun, Yasemin Telli Üçle Ekonomi, Finans ve İşletme Yönetimi Alanında Güncel Gelişmeler-II başlığını taşıyan bu kitap, 14-15 Ekim 2021 tarihleri arasından online olarak düzenlenen Uluslararası Katılımlı Ekonomi Araştırmaları ve Finansal Piyasalar Kongresinde (IERFM) sunulan ve editör incelemesi sonrası yayınlanması uygun görülen çalışmalardan oluşan kitaptır. Serinin ikinci kitabı, toplamda 17 bölümden oluşmaktadır. Söz konusu bölümler ekonomi, finans ve işletme yönetimi alanında çalışan akademisyenler, piyasa profesyonelleri ve finans medyasında görev yapanlar tarafından kaleme alınmıştır. Her bir bölümde ele alınan konuya ilişkin son gelişmeler paylaşılmış, tartışılmış, yeni çalışmalara motivasyon kaynağı olacak değerlendirmeler yapılmıştır. Böylelikle ilgili literatüre çok yönlü bir katkı sunması amaçlanmıştır.
Abdurrahman Gümrah, Adnan Çelik, Ahmet Tanç, Ali Petek, Arzu Şahin, Aysun Özen, Ayşe Özge Artekin, Ayşen Bakkaloğlu, Bahadır Uysal, Bilge Afşar, Burcu Yengil Bülbül, Canan Şentürk, Esra Kabaklarlı, Gökçe Bahar Gürbüzer, Hasan Kazak, İlgi Baysan, İlkut Elif Kandil Göker, İlkut Elif Kandil Göker, Mehmet Ali Türkmenoğlu, Mine Üzümcüoğlu, Murat Polat, Osman Okka, Rabia Aktaş Şenkardeşler, Seda Yalçınkaya, Serdar Alnıpak, Sevilay Konya, Şeyda Gizem Ünal Ekonomi, Finans ve İşletme Yönetimi Alanında Güncel Gelişmeler - III başlığını taşıyan bu kitap, 12-14 Mayıs 2022 tarihleri arasından Konya'da düzenlenen Uluslararası Katılımlı Ekonomi Araştırmaları ve Finansal Piyasalar Kongresinde (IERFM) sunulan ve editör incelemesi sonrası yayımlanması uygun görülen çalışmalardan oluşmaktadır. Serisinin üçüncü kitabı olan eser, toplamda 17 bölümden oluşmaktadır. Söz konusu bölümler; ekonomi, finans ve işletme yönetimi alanında çalışan akademisyenler, piyasa profesyonelleri ve finans medyasında görev yapanlar tarafından kaleme alınmıştır. Her bir bölümde ele alınan konuya ilişkin son gelişmeler paylaşılmış, tartışılmış, yeni çalışmalara motivasyon kaynağı olarak değerlendirmeler yapılmıştır. Böylelikle ilgili literatüre katkı sunması amaçlanmıştır.
Gelecekte yapılacak IERFM kongrelerinde de benzer şekilde editör incelemeleri sonrası uygun görülen çalışmaların kitap bölümü olarak değerlendirilip kitap serisinin devam etmesi planlanmaktadır. Halihazırdaki bu kitap çalışmasında ekonomi, finans ve işletme yönetimi alanındaki güncel gelişmelerin bilimsel bir düzlemde analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda kitabın bilime ve bilimle uğraşan insanların akademik çalışmalarına artı katma değer sağlaması ümit edilmektedir.
Hasan Gürak Nobel Akademik Yayıncılık tarafından 2016 yılında yayınlanan ‘Ekonomik Büyüme ve Kalkınma’ başlıklı kitabın devamı niteliğinde olan bu kitap, ilkinde yer alan bilgileri daha kolay ve derinlemesine anlaşılır hâle getirebilmek amacıyla hazırlanmış ‘tamamlayıcı’ bilgiler içeren yazılardan oluşuyor.
Ekonomik Büyüme ve Kalkınma kitabında eksikliği hissedilen en önemli konulardan biri tarihsel süreçte büyüme ve kalkınmayla ilgili gelişmelerdi. İzlanda Biförs Üniversitesinden Francesco Macheda’nın Tarihsel Süreçte Ekonomik Gelişme başlıklı eseriyle bu eksiği giderebilmek amaçlanmıştır.
Diğer konular sırasıyla:
“Bilim-Kurgu” İktisat
'Emek-Emekçi' ve ‘Sermaye': İktisat Biliminde “Doğru Tanım” Sorunu-1
Sermaye (Kapital) Hakkında: İktisat Biliminde “Doğru Tanım” Sorunu-2
Tasarruf = Yatırım “Efsanesi”: İktisat Biliminde “Doğru Tanım” Sorunu-3
Orta Gelir Tuzağı (-mı?): “Tuzak” Varsa Bu Tuzağı Kuran Kim?
Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Küresel Beklentiler
Beyin Göçü
Keynes ve Büyüme
Hasan Gürak İktisat biliminde ana-akım büyüme kuramları genellikle Anglosakson kökenlidir. Ancak bu kuramlar “hayali” birtakım varsayımlarla gene, “hayali” birtakım iktisadi ilişkileri açıklamaktan öteye gitmemektedir. “Görünmez bir el” ve bu “görünmez sihirli elin arkasındaki ideolojik güç” söz konusu kuramların ve modellerin çağdaş ekonomik ilişkileri açıkladığına, iktisatçıların çoğunu ikna etmeyi başarmış görünüyor.
Ana-akımdan “farklı” görüşlere sahip olan Prof. Gürak, temel amacının iktisatta özgün görüşlerden oluşan bir “Türk Okulu” oluşturulmasına katkıda bulunmak olduğunu belirttikten sonra, öncelikle büyüme ile ilgili verimlilik ve daha önemlisi verimlilik artışı gibi anahtar kavramları tartışıyor. Genellikle çağdaş büyüme kuramları arasında yer alan Solow modeline, “Tarihsel Perspektif” ile ilgili bölümde yer veriyor ve şöyle bir gerekçe sunuyor: Büyümede teknolojik yeniliklerin kaynağını ve gelişim sürecini açıklamada yetersiz kalan bir kuramın yeri “çağdaş büyüme kuramları” olmamalıdır.
Ekonomik Büyüme ve Kalkınma başlıklı bu eserde, “içsel” büyüme kuramları “yeni yaklaşımlar” başlığı altında inceleniyor. Ancak yazar, yapılan katkıları tatmin edici bulmadığı için Türkiye'de ilk kez özgün bir alternatif bir büyüme kuramı sunuyor. Hem alternatif büyüme modelinde hem de kitabın genelinde dile getirdiği ve yaratıcı zihinsel emek kaynaklı teknolojik gelişme temelli verimlilik artışı yaklaşımı ile Prof. Gürak, kanımca ekonomik büyümeyi daha gerçekçi bir perspektiften değerlendirmektedir.
Bütünsel bir yorum getirmek gerekirse, Ekonomik Büyüme ve Kalkınma başlıklı bu eser; alanında öncü, farklı, yeni ve güçlü bir özelliğe sahiptir. Zengin, çok yönlü ve yeni tartışma ve araştırmalara da kaynaklık edebilecek bir potansiyel içermektedir.
Dr. Halit Suiçmez
İktisatçı - Yazar

Ekonomik Büyüme ve Kalkınma, Prof. Dr. Hasan Gürak, Nobel Yayınları, 2016
Hasan Gürak, ekonomi bilimine, teorilerine farklı ve eleştirel yaklaşımlarıyla tanınan bir akademisyen. Bununla birlikte faklı yaklaşım yapacağı ya da eleştireceği konuya doğrudan girmek yerine önce ele aldığı konu ya da teoriyi mevcut haliyle ortaya koyup sonra kendi tezlerini ve yaklaşımlarını açıklıyor. Bence işin doğru yöntemi de budur. Gürak, kitabında önce büyüme ve kalkınma ile ilgili temel kavramları açıklıyor. Sonra tarihsel bir çerçevede konuyu ele alıyor ve başlıca büyüme teorilerini inceliyor. Gürak’ın tezlerinden birisi ekonomi bilimindeki ana akım büyüme teorilerinin gerçek yaşamdan çoğu kez kopuk modeller üzerine kurulmuş ilişkileri açıkladığı görüşüne dayanıyor. Ki burada iddiasının doğru olduğunu kabul etmek gerekiyor. Kitabının ilerleyen bölümlerinde bu eleştirilere dayalı bir alternatif büyüme modeli üzerinde tezlerini geliştiriyor Hasan Gürak. Öteden beri yaptığı çağrıyı da tekrarlıyor ve Türk iktisatçılarını ekonomi alanında bir Türk Okulu geliştirmeye davet ediyor. Hasan Gürak’ın kitabı, insanı bir yandan büyüme teorileri konusunda bilgi tazelemeye bir yandan da alternatifler üzerinde düşünmeye davet eden önemli bir çalışma.
4 Şubat 2017 Cumartesi
Mahfi Eğilmez

"Gürak’ın kitabı ekonomik büyüme ve kalkınma kuramına ilham veren, uyarıcı ve iyi kaleme alınmış bir katkıdır."
Dr. Thomas Domjahn - "European Journal of Development Research"
Ahmet Deniz, Başak M. Berberoğlugil, Bilsen Bilgili, Elvan Özaydın, Fatih Güzel, Gönül Gül Ekşi, Muhammed Yunus Sevinç, Muzaffer Bimay, Nur Kuban Torun, Özge Yalçıner Ercoşkun, Sabiha Kılıç, Selin Yüksel, Semahat Burcu Avcı, Semih Serkant Aktuğ, Serdar Çakan, Sinem Sönmez Basit ya da karmaşık her teknolojinin ardılını destekleyen, oluşumunu sağlayan süreçler ve süreçlerin yönetimini gerçekleştiren devrim niteliğinde fikirler söz konusudur. Bu yenilik dolu devrimsel fikirler, üretilen teknolojik araçlarla hayatımızı sadece kolaylaştırmaz aynı zamanda yaşam dinamiklerimize yeni alışkanlıklar, yeni davranışlar getirir.
Her yeni teknoloji yeni alışkanlık, yeni davranış yaratırken geleceğin teknolojilerini ve olası yeni davranışları da şekillendirmeye başlar. Ekonomik devrim olarak nitelendirdiğimiz blockchain teknolojisi de kodlama sürecinde, işleyişinde, ağ yönetiminde birbirinden bağımsız düğümlerin güven ve denetim bağıyla oluşturduğu zincirdir. Potansiyel olarak devrim niteliğinde görülebilecek blockchain bağımsız düğümlerin bağımlılığının evrensel ekonomik adı olarak nitelendirilebilir.
Gülçin Güreşçi Pehlivan, Utku Utkulu Yirminci yüzyılın ikinci çeyreği hem küresel hem de bölgesel ekonomik entegrasyonlarda artışın gözlendiği yıllar olmuştur. 1960'lı yıllarda Avrupa Ekonomik Topluluğuna ve Avrupa Serbest Ticaret Bölgesine üye olan ülkeler yüksek düzeylerde büyüme hızlarına ulaşmışlardır. Bu durum, ekonomik entegrasyonların büyüme üzerinde önemli bir rolü olduğuna ilişkin bir inanca neden olmuş ve bu konu üzerinde iktisatçılar çalışmaya başlamışlardır.
Geleneksel Gümrük Birliği Teorisi'nde analizler tam rekabet varsayımı altında yapılmaktadır. 1980'li yıllarda ise ekonomik entegrasyonun dinamik etkileri eksik rekabet koşullarında analiz edilmeye başlanmıştır. Günümüzde ekonomik entegrasyonun büyüme etkilerinin analizi için İçsel Büyüme Teorilerinden yararlanılmaktadır. Ekonomik entegrasyonun büyüme etkisi fiziki sermaye, insan sermayesi ve bilgi teknolojisi üzerindeki etkileri nedeniyle önem taşımaktadır. Entegrasyon sonucunda aday ülkelerde kaynak dağılımında etkinliğin, sermayenin veriminin, bilgi birikiminin ve rekabetin artması gibi faktörler sayesinde uzun dönemde ekonomik büyüme üzerinde pozitif etkiler ortaya çıkmaktadır. Bu kitap, bu faktörler bağlamında entegrasyonun büyüme etkisini gerek teorik gerekse de ampirik açıdan incelemesi bakımından önem taşımaktadır. Avrupa Birliği ve Ekonomik Entegrasyon ve de büyüme derslerini alan lisans ve yüksek lisans öğrencileri açısından önemli bir yardımcı kitap niteliğindedir. Ayrıca ekonomik entegrasyonun büyüme etkisini inceleyen araştırmacılar açısından da geniş bir literatür taraması içermesi açısından çok faydalı olabilecek bir kitaptır.
Yelda Bugay Tekgül II. Dünya savaşı sonrası dünya ticaretinin gelişimi, faktör girdileri birbirine çok yakın ikame edilebilir malların aynı anda ihracat ve ithalatını kapsayan endüstri içi ticaret yönünde olmuştur. Ticaretteki engellerin azaltılması yoluyla ticaretin serbestleştirilmesine yönelik ikili ve çok taraflı anlaşmaların yaygınlaşması bir taraftan, üretimin küreselleşmesi diğer taraftan tek bir ülkede üretilen ürünlerden oluşan karşılıklı ticaretin niteliğini de değiştirmiştir. Bu gelişmelerin üçüncü bir eğilim ile eşzamanlı olarak gerçekleştiği söylenebilir; şimdi, ticaret yapılan mal türlerinde ve özellikle de ticaret ortakları arasında ticarete konu olan malların benzerliğinde daha fazla çeşitlilik görüyoruz. Teorik gelişmeler endüstriyel pazarlarda aksak rekabetin varlığının altını çizerken, özellikle ölçek ekonomilerini, ürün farklılaştırmasını ve tüketici tercihlerini göz önüne almaktadır.

Dünyada gözlenen gelişmeler, bölgesel ekonomik birleşmelere doğru bir eğilimin olduğu yönündedir. Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Birliği (NAFTA) ekonomik entegrasyonun en iyi bilinen iki örneği konumundadır. Bu bölgesel ticaret birleşmelerinden dolayı, dünya ticareti artarak ticaret blokları halini almaktadır. Serbest ticaret anlaşmaları ya da diğer farklı ekonomik birleşme anlaşmalarının bu bölgedeki tüm ülkelere fayda sağlayacağı düşünülmektedir. Bu durumda Türkiye'nin bu oluşumun dışında kalması beklenemez. Bu eğilimi takiben, Türkiye'nin AB ülkeleri ile olan ticaretini izlemek henüz aday konumunda olan Türkiye için aydınlatıcı olacaktır.
Volkan Aslan, Ramazan Kılıç İktisat biliminde ekonomik özgürlük kavramı, iktisadi ilerlemenin temel bileşenlerinden olan kaynakların seçimi, iş dünyasında rekabetin, ticari serbestliğin ve mülkiyet haklarının güvence altına alınması gibi unsurların bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Yüksek ekonomik özgürlük seviyesi ile liberalleştirilmiş piyasalar, uzun vadeli sermaye akışlarını çekerek beşerî sermayenin etkin kullanılmasını ve verimlilikteki artış ile iktisadi büyümenin gerçeklemesini sağlamıştır. Ekonomik özgürlükler, yatırım ortamını yansıtan önemli kurumsal bir gösterge olduğu gibi kaynakların verimli bir şekilde tahsis edilmesine de yardımcı olmuştur. Bu çalışma, ekonomik özgürlüklerin yabancı doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımları üzerindeki toplam etkisini ampirik kanıtlarla ortaya koyarak ilgili literatüre katkı sağlamayı amaçlamıştır.
Zeyneb Hafsa Orhan Kavram olarak 1930larda ortaya çıkan İslam ekonomisi/iktisadı, 1970'lerden sonra teorik olarak da gelişmeye başlamış ve akademik bir çalışma alanı haline gelmiştir. Elinizdeki eser, ekonomiye dair temel mikro ve makro konuların bu yeni çalışma alanındaki konumlarını hem teorik hem
pratik anlamda ortaya koyma amacını taşımaktadır. Bu kapsamda metodoloji, politik ekonomi sistemleri, devlet-piyasa ilişkileri, maliye ve para politikası, tüketici ve üretici analizi, kurumlar gibi konular yer almaktadır. Konu gidişatı ve bölümlendirme açısından İslam ekonomisine giriş
niteliğinde bir dönemlik bir ders kitabı olarak okutulmaya uygun şekilde yapılandırılmış bu kitap aynı zamanda konuya ilgi duyan herkes için ağır bir akademik dili olmaması sebebiyle de tercih edilebilirdir. İktisat Yayınları tarafından bugüne değin basılan ilgili çeviri eserler yanında Türkçe yazılmış özgün bir eser olarak alana katkı yapması temennisiyle...
William Boyes, Michael Melvin Gündelik yaşamımızın her anında ve her alanında aldığımız kararlar ile bu kararların yansıması olan davranışlar, farkında olsak da olmasak da ekonomi biliminin temel ilkesini oluşturan fayda-maliyet analizine dayanmaktadır. Her birimiz birer ekonomik karar birimi olarak, ekonominin işleyişinden etkilenmekte ve davranışlarımızla ekonomiye aynı zamanda yön vermekteyiz. Dolayısıyla, yaşadığımız dünyayı algılayabilmemiz ve davranışlarımızı uygun biçimde güncelleyebilmemiz için, ekonominin işleyişini doğru biçimde anlamamız gerekmektedir. Günümüzde küreselleşme olgusunun hız kazanmasıyla birlikte, ekonomilerin işleyişi ulusal sınırların ötesine geçmiş ve makroekonomik politika analizlerinin uluslararası bağlantılar kurulmaksızın yapılması büyük ölçüde olanaksız hâle gelmiştir. Bu bağlamda, ekonomik karar birimlerinin (hanehalkları, firmalar, devlet ve dış dünya) mikro düzeyde aldıkları kararların makroekonomik büyüklükleri belirleme sürecinin de uluslararası etkiler dikkate alınarak, global bir anlayışla açıklanması gerçek yaşamı daha iyi anlamamız açısından bir zorunluluğa dönüşmüştür. William Boyes ile Michael Melvin'in Ekonominin Temelleri başlığıylaTürkçe iktisat yazınına kazandırılan Fundamentals of Economics isimli kitabı, bir bilim dalı olarak ekonomiyi veya iktisatı öğrenmeye yeni başlayan öğrencilere, global bir dünyada yaşanan güncel gelişmeleri algılamalarını sağlayacak temel bilgilerin ve analiz yöntemlerinin öğretilmesini amaçlamaktadır. Kitapta, karmaşık görünen teorik konular gerçek yaşamdan verilen güncel örnekler yardımıyla somutlaştırılmakta ve bu şekilde, öğrencilerin iktisatı gündelik yaşamlarının bir parçası olarak algılayabilme ve anlama yeteneklerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır.
Kitap dört kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda, piyasa ekonomisinin temel kavramları tanıtılmakta ve etkin bir kaynak dağıtım mekanizması olarak piyasa ekonomisinin işleyişi, temel iki unsur olan, arz ve talep analizi çerçevesinde açıklanmaktadır. Kitabın ikinci kısmında, firma, tüketici ve devlet olmak üzere üç temel ekonomik karar biriminin davranışlarını belirleyen ve değiştiren faktörler açıklanarak, makroekonominin mikroekonomik temelleri ortaya konulmaktadır. Üçüncü kısımda, ilk olarak uluslararası (dış) ticarete açık bir ekonomide makroekonomik performansın temel göstergeleri olan üretim, fiyatların genel düzeyi ve ödemeler dengesine ilişkin ölçümler açıklanmakta; makroekonomik nihai hedeflerden sapma durumlarını ifade eden enflasyon ve işsizlik problemleri analiz edilmekte ve mikro iktisadi kararların bütüncül sonuçlarını temsil eden toplam arz-toplam talep analizi ayrıntılı olarak incelenmektedir. Bu kısımda ayrıca, maliye ve para politikalarının temel nitelikleri açıklanmaktadır. Dördüncü ve son kısımda, dışa açık bir ekonomide para politikası belirlenme ve uygulanma süreçleri, makroekonomik politikaların enflasyon-üretim ilişkisine etkileri ile uluslararası ticaret politikaları incelenmekte ve küreselleşme tartışmaları finansal krizler çerçevesinde ortaya konulmaktadır.
Makroekonominin mikro temellerinin kolaylaştırıcı yöntemlerle ve somut örneklerle açıklandığı Ekonominin Temelleri isimli kitabın ayırt edici bir diğer özelliği, her bölümde öğrencilerin öğrendiklerini sınama ve pekiştirme amacına yönelik olarak hazırlanmış küçük sınavların yer almasıdır. Bu şekilde, öğrencilerin bir sonraki konuya sağlam bilgilerle geçiş yapmaları amaçlanmaktadır.
Seif I. Tag el Din Son yıllarda İslam iktisadı literatüründe kayda değer bir artış gözlenmektedir. Buna rağmen İslam iktisadını, ekonomi öğrencilerine standart bir şekilde sunacak güvenilir bir ders kitabına yönelik ihtiyaç devam etmektedir. Yeni kurulan her disiplinde bu, aşılması gereken zorluklardan biri olmaktadır. Fakat metodoloji ile ilgili konuların hâlen göz korkutucu birer problem olarak görüldüğü İslam iktisadında, bu durum daha da zor bir iş olmaktadır. Ekonominin Temelleri: Ahlaki Bir Yaklaşım, bu ihtiyaca yönelik bir girişimdir.
Bu eser, İslam İktisadı alanına yaptığı katkılardan dolayı 2015 yılında İslam Kalkınma Bankası tarafından kendisine İslam İktisat Ödülü verilen, Seif İbrahim Tag el-Din'in 2001-2007 yılları arasında Loughborough Üniversitesi'ne bağlı Markfield Yüksek Öğretim Enstitüsü'ndeki (MI H E) İslam İktisadı dersininin geliştirilmesi ve öğretilmesi sürecinde elde edilen deneyimlerinin bir neticesidir. Eser, iktisat ile ahlak arasındaki mesafe büyüdükçe modern iktisadın yoksullaştığı tezi etrafında şekillenmektedir. Metin boyunca teknikten ziyade prensipler üzerinde durulmaktadır. Yazarın da belirttiği üzere "ahlaki politika", kitabın metodolojisini yakalayan ana terimdir. Kitap, İslam iktisadını, iktisat teorisinde salt bir heterodoksiden ziyade ekonomi politiğin ahlaki niteliği ile ilgili bir ekonomi bilimi olarak gündeme getiren türünün ilk kitabıdır.
Gülçin Kaya İnceiplik 20. yüzyılın son çeyreğine damgasını vuran sınırlı devlet anlayışı, hem yerelde hem de küreselde kâr amacı gütmeyen sektörün müthiş bir gelişim göstermesine sebep olmuştur. Bu gelişme; içinde bulunduğumuz yeni çağın getirdiği birtakım yeniliklerle birlikte günümüzde yalnızca sosyal ve politik alanda değil sektör kuruluşlarının sayıları, gelirleri, harcamaları, çalışanları da olmak üzere tüm finansman yapısında hızlı bir değişim yarattı. Nitekim son 20 yıldır sektörle ilgili yapılan araştırmalar ve birçok teknik rapor, iktisadi literatürde ve profesyonel alanda sektörün ne kadar önemli bir noktaya geldiğini gözler önüne seriyor. Öte yandan tüm bu çalışmalar, sektörün ekonomik değeri konusunda oldukça güçlü iddialar içermesine rağmen ülke ekonomilerini gerçekte ne yönde ne kadar etkilediğini ele almamaktadır. Bu eser, ortaya koyduğu özgün ve kapsamlı bir iktisadi çalışma ile sektör kuruluşlarının ulusal ekonomilerdeki değerinin doğru anlaşılmasında önemli rol oynayacaktır. Kâr amacı gütmeyen sektörün ülkemizde ve küreselde, nitelikli ve sürdürülebilir bir gelişim göstermesine katkı sağlayacak bu kitap, hem politika uygulayıcılara hem de bu alandaki araştırmacılara yol gösterici olacaktır.
Kurban Ünlüönen - Ahmet Tayfun Bu kitap iktisat bölümleri dışında okutulan genel ekonomi, ekonomiye giriş ve ekonomi gibi derslere kaynak olması amacıyla hazırlanmıştır. Öğrencilere ve ekonomiye ilgi duyanlara temel ekonomik kavramları sade bir dille anlatmayı amaçlayan kitap on dört bölümden oluşmaktadır. Bölümler, ekonomik düşüncelerin tarihi gelişimi ve ekonomi ile ilgili kavramlar, ekonominin temel sorunları, talep ve talep esnekliği, arz ve arz esnekliği, piyasa ve fiyat oluşumu, tüketici dengesi, üretim ve üretici dengesi, tam rekabet ve aksak rekabet piyasalarında firma dengesi, millî gelir, istihdam ve işsizlik, gelir dağılımı, para ve banka, dış ticaret, büyüme ve kalkınma konularını kapsamaktadır. Ayrıca her bölüm başında bölümün hedefleri verilmiş, bölüm sonlarında ise konuların anlaşılıp anlaşılmadığını ölçmek için değerlendirme sorularına ve çoktan seçmeli sorulara yer verilmiştir.
Bradley R. Schiller, Karen Gebhardt “Sonsuz İstekler, Sınırlı Kaynaklar …”
Sınırlı kaynaklar ile en iyiyi elde etme çabası insanlığın varoluşundan itibaren çözülmesi beklenen temel bir soru(n)dur. Bu arayışa verilen tüm yanıtlar iktisadi sorunu oluşturmaktadır.
Bu kitap, iktisadi sorunun merkezinde yer alan “Ne?”, “Nasıl?”, “Kim için?” sorularına cevap arayarak başlamakta, temel mikroekonomi ve makroekonomi konularının günümüz örnekleriyle, okuyucuların teori ve gerçek arasındaki bağlantıyı doğru kavramalarını amaçlamaktadır. Konu anlatımlarının grafikler, görseller ve yan bilgi notları ile zenginleştirilmesi hedeflenmiştir. Her bölüm sonunda Tartışma Soruları ve Problemler başlıkları altında okuyucunun gerek bilgiye gerekse konuya hâkimiyeti sınanmaktadır. Yine her bölüm sonunda Özet ve Hatırlanması Gereken Terimler başlığı altında okuyucuda konunun tekrarı ve kalıcılığı amaçlanmıştır.
William H. Aitken Emeklilik Fonlama ve Değerlendirmesine Problem Çözümü Yaklaşımı öncelikle standart maliyetler ve aktüeryal yükümlülüklerin belirlenmesine odaklanarak emeklilik planlarının matematiğine bir giriş sunmaktadır. Kitap çok sayıda çözümlü örnek, tartışma sorusu ve sayısal bölüm sonu alıştırmaları içermektedir.
Esra Kabaklarlı 2016 yılında, Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu’nun ana teması olan Endüstri 4.0, “Dördüncü Sanayi Devrimi” anlamına gelmektedir. Endüstri 4.0, imalat sanayinde üretimin katma değer yaratılan her aşamasında ve tedarik zincirinde meydana gelen gelişmeleri tanımlamaktadır. Dünya’da yaygın olarak kullanılan terim ilk kez Almanya’nın yüksek teknolojili imalat sanayi stratejisi için kullanılmıştır. “Nesnelerin İnterneti” ya da “Endüstriyel İnternet” terimleri de Endüstri 4.0 tanımını ifade etmektedir. Geleneksel üretim metotları ve imalat yöntemleri zamanla farklı evreler izleyerek dijital dönüşümü gerçekleştirmiştir. Alman Ekonomi Profesörü Klaus Schwab’a göre son sanayi devrimi, önümüzdeki yıllarda iş yapış ve yaşama şekillerimizi temelden değiştirecektir. Yale Üniversitesi Ekonomi Profesörü, 2013 Nobel Ödüllü Robert J. Shiller “Yangın sigortası yaptırmak için evinizin yanmasını bekleyemezsiniz. Biz de Dördüncü Sanayi Devrimi’ne hazırlanmak için toplumumuzun kökten altüst olmasını bekleyemeyiz.” sözüyle ülkeler için Endüstri 4.0 treninin kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğunu vurgulamıştır.
Mustafa Büte Düşünme yetisi bizlere bahşedilmiş bir mucizedir. Her birimiz bu potansiyele doğuştan sahibizdir. Ancak, düşüncelerimiz kendi haline bırakıldığında benmerkezci, ön yargılı, çarpıtılmış, kısmi, bilgisiz, tamamen taraflı ve adaletsizdir. İlginç olan şey ise, bu durumun neredeyse hiç farkında olmamamızdır. Gerçekte iyi bir düşünme sürecinden; problem odaklı olma, derinlemesine analiz etme, mantık kullanma, akıl yürütme ve rasyonelliğe yaklaşma gibi fonksiyonlar beklenir. Zira hayatımızın, ürettiklerimizin, yaptıklarımızın ya da inşa ettiklerimizin kalitesi tamamen düşüncelerimizin kalitesine bağlıdır. Sıradan düşünme hem ekonomik olarak hem de hayatın kalitesi açısından oldukça masraflıdır. Bununla birlikte bir usta ya da bilge gibi düşünmek çok kolay değildir. Bazı temel düşünme becerileri ve oldukça güdülenmiş bir çaba gerektirir. Öte yandan, nefes aldığımız sürece hemen her yerde sürekli olarak inançlarımızı şekillendirmek, desteğimizi alabilmek, bizi herhangi bir şeyi satın almaya ya da yapmaya ikna etmek için tasarlanmış mesaj bombardımanlarına maruz kalırız. Kritik düşünme becerilerine sahip değilsek, her an daha üst düzeyde düşünebilen birileri tarafından manipüle edilebilir, aldatılabilir ya da mağduriyet yaşayabiliriz. Kısaca; işimizi, benliğimizi, kişiliğimizi, özgürlüğümüzü, inançlarımızı, menfaatlerimizi, yaşam kalitemizi, haklarımızı, sınırlarımızı ve varlığımızı; özetle her şeyimizi koruyabilmemiz için kritik düşünme becerilerini kendimizde yerleştirmeye ihtiyacımız vardır. Bu kitabın, kendi düşüncelerini kontrol altına almak, isabetli kararlar almak, problemlerini etkili bir şekilde çözmek ve düşünce kalitesini artırmak suretiyle tüm yaşamında mucizevi değişimler yapmak isteyen ev hanımından CEO'ya kadar herkese; özellikle öğrenci, öğretmen, yönetici, akademisyen, hemşire, doktor, avukat, iş insanı, girişimci, politikacı ve medya mensuplarına çok faydası olacağına dair inancımız tamdır.
Arslan Zafer Gürler, Dilek Bostan Budak, Bekir Ayyıldız, Esra Kaplan Enerji, evrende birçok farklı formlar alarak sürekli var olmuştur. Bu çok boyutlu ve oldukça karmaşık olguyu ekonomik bir bakış açısından analiz etmenin zorluğu ise yadsınamaz. Son elli yılda, insanlığın daha çok gereksinim duyduğu enerji giderek önemi artırmış, ekolojik ve ekonomik araştırmaların da kapsamına giren disiplinlerarası bir nitelik kazanmıştır. Buna karşın Türkiye'de bu kapsamda yazılmış akademik eserler çok sayıda değildir.
Bu kitap, ekonominin arz ve talep kuvvetlerinden yola çıkarak teknik ve bilimsel koşullar paralelinde enerji kaynaklarının analizini içermektedir. Bu bağlamda çağdaş enerji konuları dünya ve Türkiye örneklerinden yola çıkarak gerek çevresel gerekse politik etkiler ele alarak incelenmeye çalışılmıştır.
Kitap, lisans ve lisansüstü düzeydeki enerji ekonomisi ile ilgili öğrenci ve öğreticiler için disiplinlerarası bir bakış açısı ile hazırlanmış, güncel bilgilerle desteklenmiş bir başvuru kaynağıdır. Okuyucularımıza, enerjinin çok boyutlu labirentinde ekonominin feneriyle yol göstermek amacıyla hazırladığımız bu eserin yararlı olmasını dileriz.
Efe Can Kılınç, Fuat Sekmen, H. Bayram Işık, Haşmet Gökırmak, M. Gökhan Özdemir, Murat Kürkcü, Nazan Şahbaz Kılınç, Nihat Işık, Onur Bilgin, Özgür Engeloğlu, Suat Serhat Yılmaz, Şükrü Apaydın On iki farklı yazar tarafından yazılan ve on bölümden oluşan bu kitap, enerji ekonomisine yönelik çeşitli konular hakkında yapılan araştırmaları içermektedir. Son dönemlerin revaçta olan konusu yenilenebilir enerjinin finansal gelişme, çevre, tarım, inovasyon ile ilişkileri ve üretim-tüketim durumu hakkındaki analizlerini içeren bölümler başta olmak üzere kitapta ayrıca enerji bağımlılığı-demokrasi ilişkisinin, kirlilik sığınağı hipotezinin, iklim değişikliğinin etkilerinin, enerji tüketimi-yoksulluk ilişkisinin ve petrol ile doğalgaz piyasalarının analizine yönelik araştırmaları içeren bölümler de mevcuttur. Enerji ekonomisine farklı açılardan yaklaşımları içeren bu kitapta hem ekonometrik analiz tekniklerinden faydalanılmış hem de derinlemesine iktisadi analizler yapılmıştır. Enerji ekonomisi hakkında çalışmalar yapan akademisyenlerin yanı sıra konu konuya ilgisi olan ekonomi okuryazarlarına da hitap edeceği düşünülen kitabın okurlarına yeni perspektifler sunacağı ümit edilmektedir.
Ahmet Gökçe Akpolat, Tahsin Bakırtaş Türkiye ekonomisi enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülke olmasının yanında cari açığının en önemli kalemini enerji açığı oluşturmaktadır. Dolayısıyla, ulusal üretimin en temel girdilerinden olan enerji girdisinin fiyatlarındaki şokların ve enerji ile ilişkili diğer şokların makroekonomik değişkenler üzerindeki etkilerinin incelenmesi önem arz etmektedir.
Bu kitap, enerji şoklarının makroekonomik etkilerini analiz etme amacı taşıyan bir genel denge modeli ortaya koymaktadır. Geliştirilen bu genel denge modeli yoluyla enerji şoklarının ve enerji ile ilişkili şokların üretim, tüketim, istihdam, reel ücretler, enflasyon, faiz, döviz kuru ve hanehalkı ve firmaların enerji talebi gibi makroekonomik değişkenler üzerindeki etkileri incelenmektedir. Bundan dolayı, konuyla ilgilenen iktisatçılar ve politika yapıcılar açısından aydınlatıcı olacağı düşünülmektedir.
Kitabın teknik yönünün ağır basmasına karşın, kitabın ekler kısmında ilgili denklemlerin nasıl türetildiği detaylı bir biçimde anlatılmıştır. Bu şekilde kitabın öğrenci dostu ve daha ileri düzey çalışmalar için yol gösterici olması amaçlanmaktadır.
Alaattin Kızıltan, Hami Ünlü, Hüseyin Coşkun, Kübra Bozma, Mehmet Ali Ceyhan, Mehmet Bulut, Mehmet Nazikgül, Mevra Tosuncuk, Miraç İlyas Kıvanç, Muhammed Enes Kan, Muhammet Yüksel, Ömer Ceyhun Apak, Ömer Faruk Gültekin, Özcan Karatay, Özlem Yılmaz, Ünal Gülhan, Vildan Yavuz Gerek dünya ölçeğinde gerek ülkeler ve yerel ölçekte ekonomik kaygıların ve bunlara bağlı sorunların gün geçtikçe arttığı bir dönemi deneyimliyoruz. Henüz atlatılmaya çalışılan bir salgın sürecinin yanında üretimde tedarik zincirlerinde yaşanan aksamalar, enerji arzı ve maliyetlerindeki siyasi ve ekonomik açmazlar, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel gıda arzına getirdiği ilave yükler gibi birçok sorundan kaynaklanan yaşam maliyetinin giderek artması, gelişmiş ekonomiler de dâhil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde temel gereksinimlerin bile karşılanmasını güçleştiren bir sonuçla yüzleşmemize neden oldu. Bu durum doğal olarak kıtlık, açlık, yokluk ve yoksulluk gibi kavramları bir kez daha güçlü bir biçimde gündeme taşımaktadır.
Yoksulluk bu kavramlar içerisinde çok boyutlu yapısı itibarıyla sosyal bilimler alanında, üzerinde tam anlamıyla uzlaşı sağlanamayan kavramlardan birisidir. Bu nedenle kitabımızda yoksulluk olgusu, bütüncül bir yaklaşım tarzı benimsenerek farklı bakış açıları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Buna göre ekonomi, maliye, finans, çalışma ekonomisi, işletme, eğitim, kamu yönetimi ve turizm alanlarında yoksulluk ilintili çalışmalar kaleme alınmıştır.
Ali Cem Öztürk, Aybala Ertekin, Ayşe Nur Balcılar, B. Tunga Yılmaz, Begüm Erçevik Sönmez, Bengi Yanık İlhan, Binali Kılıç, Burcu Berke, Burcu Yavuz Tiftikçigil, Ela Özkan, Erdal Alancıoğlu, Esra Yüksel Acı, Ferhat Pehlivanoğlu, Funda H. Sezgin, Gülseren Aydın, Hilal Kuvvetli Yavaş, Kerem Alkin, Nihal Kalaycı Oflaz, Nursel Aydıner Avşar, Rana Atabay Kuşçu, Selma Kocakuşak, Sevcan Çağlayan, Tuba Bozaykut, Yasemin Çiçekçisoy Kaya, Yusuf Bayraktutan, Zeynep Narman, Ayşen Altun Ada, Nilüfer Dalkılıç, Özgür Kızıltoprak , Gökhan Özer Birleşmiş Milletler, sürdürülebilir kalkınmayı, “bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılayan kalkınma süreci” olarak tanımlamaktadır. Fakat uzun zamandır gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden büyük ödünler vermekteyiz. Çevreyi ön plana almayan, salt ekonomik büyüme odaklı üretim anlayışının sonuçlarını ağır bir şekilde ödemeye başladık bile.
2020 yılı başında insanlık kendini büyük bir sağlık krizinin içinde buldu. Salgının 2020'de insani gelişme üzerinde oldukça önemli sonuçları oldu. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın 1990'da İnsani Gelişme Raporu'nu başlatmasından bu yana ilk kez 2020'de, insani gelişme endeksi düştü ve son otuz yılda elde edilen bazı kazanımlar önemli ölçüde aşındı. İnsani Gelişme Endeksi'nde salgının neden olduğu düşüş, büyük ölçüde endeksin temel bileşenleri olan sağlık, eğitim ve gelir üzerindeki olumsuz etkilerden kaynaklanmaktadır. 2020 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu'na göre Covid-19'un özellikle Amaç 1- Yoksulluğa son, Amaç 2- Açlığa son, Amaç 3- Sağlık ve kaliteli yaşam, Amaç 8- İnsan onuruna yakışır iş ve ekonomik büyüme ve Amaç 10- Eşitsizliklerin azaltılması üzerinde son derece olumsuz etkileri olmuştur.
2,7 milyondan fazla insan, Covid-19 ile ilişkili sağlık sorunlarından hayatını kaybetti. Virüsün yayılmasını engellemek için okulların kapatılması nedeniyle eğitimin kalitesi düştü. Özellikle az gelişmiş ülkelerde okula gidemeyen çocuklar, temel besin maddelerinden mahrum kaldılar. Dahası, salgının bir sonucu olarak dünya, 1929 Büyük Buhranı'ndan bu yana küresel ölçekte en geniş üretim daralmasını yaşadı. Salgın, gelir grupları arasındaki fırsat eşitsizliğini daha da derinleştirdi.
Günümüzde insanlık, tüm dünyayı etkisi altına alan üç önemli dalganın etkisi altındadır: Birinci dalga, içinde bulunduğumuz sağlık krizi, onun arkasında bizleri bekleyen ekonomik durgunluk ve onun da arkasında en büyük sorunu teşkil eden iklim krizi. Yaşanılan bu çok boyutlu krizin en büyük sebeplerinden biri, çevreyi ön plana almayan ekonomik büyüme odaklı doğrusal üretim ve tüketim anlayışımızdır.
Tüm bu süreç2015 yılında kabul edilen ve 2016 yılında uygulamaya konulan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın (SKA) önemini gözler önüne sermiştir. Yaşanan bölgesel ve küresel ölçekli krizlerin sıklığının artmasıyla birlikte ülkeler, kapsayıcı kalkınma, sürdürülebilir kalkınma, yeşil toparlanma, yeşil düzen ve döngüsel ekonomiye yönelik politika uygulamalarını hızlandırmışlardır. Yeşil ekonomik dönüşüm olarak adlandırabileceğimiz bu süreç, birçok ülkenin en önemli gündem maddesi hâline gelmiştir. Özellikle Avrupa Birliği, 2019 yılında kamuoyuna açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı ile yeni bir küresel büyüme ve kalkınma stratejisinin de başlangıcını yapmıştır.
Bu çerçevede kalkınma iktisadı alanında çalışan bir grup akademisyen ve uzman ile bir araya gelerek evrensel bir çağrı niteliğinde olan SKA’lara yönelik bir katkı vermek istedik. Çalışmaya 19 kurumdan 34 araştırmacı katıldı. Çalışmada, her bölümde SKA’lar farklı açılardan ele alındı. Kitapta bir bütünlük elde edebilmek amacıyla SKA ve hedefleri, araştırmacılar tarafından tek tek tanıtıldı ve bu hedeflere ilişkin tablolar konuyla ilgili resmî internet sitelerinden elde edildi.
Muhittin Kaplan İslam iktisadının temel kurum ve meselelerinin ele alındığı kitaplardan oluşan Cep Kitapları dizisinin sekizinci kitabı olan bu eserde, fayda konusu teorik bir derinlikten ziyade her seviyeden insanın kolaylıkla anlayacağı bir içerikte anlatılmaya çalışılmıştır. Kitap, fayda kavramının modern iktisat ve İslam iktisadı teorisindeki anlamını, rolünü ve önemini kavramın zaman içerisinde geçirdiği değişimi dikkate alarak incelemektedir. Bu doğrultuda, kitap dört bölüm olarak organize edilmiştir. Birinci bölümde; faydanın, malların insan ihtiyaçlarını karşılama özelliği olarak tanımlandığı yaklaşım ele alınmıştır. İkinci bölümde; faydanın, mal-hizmet tüketiminden elde edilen doyum, haz, mutluluk olarak tanımlandığı yaklaşım yani "faydaya kardinal yaklaşım" incelenmiştir. Üçüncü bölümde; fayda kavramına ilişkin modern yaklaşım, faydanın tüketici tercihlerini sıralamanın bir yolu olarak analize dâhil edildiği "faydaya ordinat yaklaşım" açıklanmıştır. Dördüncü bölümde ise İslam ekonomisinde fayda kavramının çerçevesi çizilmiş ve ana akım iktisattan farkları açıklanmıştır.
Erdi Bayram, Ezgi Babayiğit Sunay, Fatih Mehmet Sancak, Göksel Karaş, Lale Yakupoğlu, M. Banu Durukan, Merve Perçin, Özer Özçelik, Semra Taşpunar Altuntaş, Süleyman Emre Özcan, Tolga Çağlayansudur, Tuna Can Güleç, Umut Burak Geyikçi This book covers all topics related to financial markets. Financial Markets and Institutions offers a distinct analysis of the risks faced by investors and savers interacting through financial institutions and financial markets. It also introduces strategies that can be adopted to control and manage risks. Each chapter is further enriched by providing topical coverage in Turkey context, followed by questions and mini-cases at selected chapters. Each chapter first gives an overiew and identifies learning objectives. Furthermore, we make abundant use of graphs and tables to give relevant people a comprehensive overview of the Turkey financial system.
This textbook's strong market focus and superior pedagogy are combined with a complete digital solution to help students achieve higher outcomes in the course. Combining theory, data and policy, this successful book examines and explains financial markets, financial infrastructures, financial institutions and the challenges of financial supervision and competition policy.
Financial Institutions are described in detail, as are the operation of the key markets, including the equity, bond, money, commodity and derivatives markets. Turkey's regulatory instutitions and strategies are described as well. This book also highlights the latest developments in Turkey's financial banking industry. The authors examine recent developments, among them the introduction of new laws.
Financial Markets and Institutions is an accessible book for both undergraduate and graduate students of Finance, Economics and Business Administration, financial managers, academicians and other interested in the financial sector. We wish this book will be useful to all students and those interested in finance.
Marcia Millon Cornett Troy A. Adair, Jr. John Nofsinger, McGrawHill Okuyucunun finansa karşı ilgisini artırmaya yönelik olan bu kitapta konular oldukça basit, güncel ve teknolojik bir şekilde kaleme alınmıştır.
Kitabın hedef kitlesi öncelikli olarak ön lisans, lisans ve yüksek lisans seviyesindeki öğrencilerdir. Bununla birlikte, her meslek sahibinin ve her düzeydeki yöneticinin daha etkin karar almasında yardımcı olacak ve okuyucunun finansal bilgi düzeyinin artıracak bilgiler de kitabın içinde yer almaktadır.
Bu kitabı diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden bir kaçı; karmaşık konuların pratik örnekleri verilerek anlaşılabilir hale getirilmesi, güncel terminoloji ve özellikle güncel teknolojinin kullanılması sayılabilir.
Teorik bilgilerin dışında pratik bilgilerinin de artırabilmesi için Matematik Antrenörü, Bakış Açıları, İş Uygulamaları, Etkileşimli Örnekler, Kısa Sınav bölümlerinin eklenmesi kitaba zengin bir içerik kazandırmasının yanı sıra anlaşılabilirliliğini de artırmıştır. Bölüm sonlarında yer alan oldukça fazla ve farklı soru çeşitleri ve cevapları ile kitap, diğer finans kitaplarından önemli derecede farklılaşmaktadır.
Konuyla ilgili çalışma yapan herkese faydalı olması dileklerimizle.
Mehmet Saraç Bilimler arasında nispeten genç sayılabilecek spesifik bir alan olan finansın teorik sorgulaması yapılırken aslında onun temeli olan neoklasik iktisat ve belki daha da ötesinde neoklasik iktisadın dayandığı dünya görüşü ve insan algısı da sorgulanmış olmaktadır. Bu yapılırken aslında bilginin kaynağı, bilim metodolojisi, Aydınlanma sürecinin bu meselelere nasıl bir yön verdiği ve bundan sonra bilimsel bilgi kavramının geleceğine dair görüşler de belli ölçüde tartışmaya dâhil edilmiş olmaktadır.
Bugün konvansiyonel iktisadın ve bu anlayıştan türeyen finans disiplininin sorgulanan en temel noktası: iktisat ve finans anlayışının epistemolojisinin ve dayandığı varsayımlarının, insan ve varoluş gerçeğini tam olarak kavrayamadığıdır. Bu nedenle modernite sonrası insanlık, krizlerle boğuşmakta, sürdürülebilir bir ekonomik sistemi kuramamakta ve adil bir refah dağılımından mahrum kalmaktadır. Bu kitap, gerek bilimsel bir çalışma alanı olarak finans teorisine gerekse uygulama yönüyle küresel finansal sistemine yönelik özellikle krizlerden sonra daha da belirgin hâle gelen tartışmaları, eleştirel görüşleri, yeni eğilimleri ve yeni paradigma arayışlarını ele almaktadır.
Zeyneb Hafsa Orhan Hacimli finansal yönetim kitaplarının ilk kısmında işlenen konuların ayrı bir şekilde Finansa Giriş adı altında toplandığı bu kitapta, finansa dair temel teorik bilgiler sade bir dille aktarılmaya çalışılmıştır. Bunun yanı sıra teorilerden hareketle uygulama örnekleri, konularla ilgili olarak dünyadan ve Türkiye'den güncel bilgiler ile katılım finansı ve davranışsal finans gibi alternatif bakış açılarından ilave bilgiler de paylaşılmaktadır. Bu hâliyle bu kitap, bir dönemlik bir ders kitabı gibi okutulmaya münasip olduğu gibi finansa dair giriş niteliğinde bilgi edinmek isteyen her seviyeden insana hitap edebilecek bir şekilde hazırlanmıştır.