Eczacılık \ 1-1
Cansu Vatansever Yaşamın en eski formu olan mikroorganizmalar farklı yollarla insanlara bulaşabilmekte ve bazen hayatı tehdit edebilen boyutlarda hastalıklara yol açmaktadır. Bununla birlikte bulaşıcı hastalıklar dünya çapında salgınlara neden olarak yaşamı durma noktasına getirebilmektedir.
Solunum yolu, sindirim yolu, aracı bir organizma gibi farklı yollarla bulaşabilen bulaşıcı hastalıklar oldukça çeşitlidir. “50 Soruda Bulaşıcı Hastalıklar” kitabında çok sayıda olan bulaşıcı hastalıklar arasından en sık karşılaşılan bulaşıcı hastalıklar anlatılmıştır.
Bulaşıcı hastalıklarda en önemli konularından biri korunmadır.
Bu hastalıkların meydana gelmesinde bulaş yolları başta olmak üzere çeşitli bilgilere sahip olunması korunmayı daha mümkün hale getirmektedir. Buradan yola çıkılarak ‘50 Soruda Bulaşıcı Hastalıklar’ kitabı gerek birey gerekse toplum sağlığı açısından bilinç ve farkındalık oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır.
Nilay Aksoy Toplum eczacıları, küresel sorumluluklarını yerine getirebilmek, çeşitli halk sağlığı hizmetlerini sağlamak ve hastalıkların yönetimine katkı sunabilmek için geleneksel ilaç dağıtım rollerinin ötesine geçmelidir.
Bu sorumlulukların etkili bir şekilde yerine getirilebilmesi için eczacıların yüksek derecede eğitime sahip ve farmasötik bakım konusunda yetkin olmaları sağlanmalıdır. Oysaki, eczacılık eğitimi sırasında edinilen teorik bilgiler ile eczacılık mesleğinin pratik uygulaması arasında bir boşluk mevcuttur. Bu eksiklik nedeniyle eczacılık eğitimi alan öğrenciler veya yeni mezun eczacılarda bilgilerine güvenememe sorunu ortaya çıkmaktadır.
Bu kitap da eczacılara, hastalarının tıbbi durumlarını anlayıp farmasötik bakım ihtiyaçlarını belirlemelerine yardımcı olacak bilgileri ve basit sağlık sorunlarını çözmek için sıklıkla eczaneye başvuran hastalara ilişkin eğitici senaryoları kapsamaktadır. Ayrıca doktorların hastalarına reçete edebileceği potansiyel tedavi seçenekleri, eczacıların önerebileceği ilaç dışı tedavi yaklaşımları ve hasta danışmanlığı sırasında vurgulanması gereken önemli hususlar hakkında genel bir bakış da sunmaktadır.
Hastane veya toplum eczanelerinden uyarlanmış 25 farklı olgu setinden oluşan bu kaynağın hem eczacılık öğrencileri hem de mesleğini icra eden eczacılar için değerli bir başucu kitabı olacağına inanıyorum.
Derya Duran Sağlığımız için vitaminlere ve minerallere ihtiyacımız vardır. Bu besin maddeleri yiyeceklerde doğal olarak bulunur. Ancak, yoğun yaşantımız düzenli olarak dengeli bir beslenmeye devam etmeyi zorlaştırmaktadır. Günlük aktivitelerimiz hububat, meyve, sebze ve diğer ürünlerden yeterince tüketmemize genellikle engel olmaktadır. Her gün alınan multivitamin ve mineral desteği, ihtiyacımız olan bütün besin maddelerini almamızı sağlamayabilir. Buna ek olarak vücudun ihtiyacı olan antioksidan maddeleri de günlük olarak yeterli miktarda alamamaktayız. Bunun için, fonksiyonel gıdalar ve bu gıdalardan elde edilen besin takviyeleri ile gerekli besin maddelerinin bir kısmı takviye edilebilmektedir.
Deve dikeni, içerdiği silimarin adı bir grup flavolignanın bulunmasıyla; kabak ise kukurbitasin adı verilen bileşiklerle birçok fitofarmasötik maddeler barındırmakta ve ülkemiz topraklarında kolaylıkla yetişebilmektedir. Silimarin, besin desteklerinin yanı sıral karaciğer rahatsızlıklarında; kukurbitasin ise sinüzit tedavisinde kullanılmaktadır.
Bu kitapta, hammadde olarak kolaylıkla temin edilen bu bitkilerden gerekli olan validasyon, standardizasyon ve formülasyon çalışmalarının sonucunda laboratuvar ölçekli üretilen farmasötik ürünler ele alınmıştır.
Ahmet Akıcı, Ahmet Topuzoğlu, Berna Terzioğlu Bebitoğlu, Çağatay Nuhoğlu, Elif Oğuz, Gürkan Sert, Hilal İlbars, Kemal Tekeşin, M. Fatih Önsüz, Özlem Sarıkaya, Seyhan Hıdıroğlu, Volkan Aydın, Zafer Gören Toplumsal düzeyde ilaç kullanımlarını ve etkilerini araştıran klinik farmakoloji ve epidemiyolojinin kesiştiği noktada ilaç etkilerini ve ilaç kullanımını epidemiyolojik prensiplerle incelemeye çalışan farmakoepidemiyoloji alanında özellikle araştırmacılara yol gösterici nitelikte olması amacıyla hazırlanan "Farmakoepidemiyoloji" kitabı, mezuniyet öncesi ve sonrası dönemde tüm hekimlerin, eczacıların ve ilaçla ilgili çalışan herkesin bu alandaki gereksinimlerini karşılayacağına inanmaktayız.
Ayşe Çakır Gündoğdu, Canan Eroğlu Güneş, Cansu Özbayer, Cansu Özbayer, Cemile Merve Seymen, Ceyda Çolakoğlu, Ceyhan Hacıoğlu, Ecir Ali Çakmak, Emine Yağcı, Emrah Tümer, Ercan Kurar, Ertan Kanbur, Ezgi Kar, Faruk Saydam, Fatih Kar, Gamze Güney Eskiler, Gülşah Çeçener, Hülyam Kurt, Işıl Ezgi Eryılmaz, İrfan Değirmenci, Mahmut Özdemir, Merve Deniz Değirmenci, Miriş Dikmen, Muammer Yılmaz, Neslihan Meriç, Özlem Sağlam Uçar, Rumeysa Özyurt, Sinan Değirmenci, Ünal Egeli Kanserin genetik bir hastalık olduğunun kabul edilmesi ile birlikte bilim insanları genetik ve moleküler açıdan kanseri araştırmaya devam etmektedirler. Hücre bölünmesi ve proliferasyonu ile ilgili moleküler mekanizmaların açıklığa kavuşturulması ve hücredeki moleküler yolakların öğrenilmesi ile kanser tedavisinde hedef alınacak moleküler yapılar üzerinde daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.
“Kanser Genetiği ve Moleküler Biyolojisi” kitabının; bu alanda araştırma yapacak bilim insanları ile Tıp, Moleküler Biyoloji ve Genetik, Biyoloji, Biyokimya, Eczacılık ve Veterinerlik gibi bölümlerde eğitim gören öğrencilerimizin yararlanacağı, güncel bilgiler içeren yararlı bir kaynak olacağını umuyoruz. Kitapta; kanser epidemiyolojisi, karsinogenez, kanserde moleküler hedefler ve sinyal yolakları, kanser genetiği ve sitogenetiği, kanserleşmeden sorumlu olan genler, hücresel yaşlanma ve kanser ilişkisi, hücre ölüm mekanizmaları ve kanser, kanser hücrelerinin özellikleri, kanser türleri, anjiyogenez, metastaz, immünite, plastisite, kanser kök hücreleri, biyobelirteçler, iyon kanalları ve kanser ilişkisi ile kanserde çoklu ilaç dirençliliği gibi konular ele alınmıştır.
Betül Yıldırım Çavak, Çağrı Gümüşkaptan, Elif Günalan, Elvan Yılmaz Akyüz, Esra Albayrak, Hayrettin Mutlu, Mehtap Aydın, Melek Yüce, Murat Doğan, Öykü Altınok, Samet Özdemir, Sena Kesik, Şahin Yeşildağ, Tuba Günebak, Vesile Adıgüzel Kara mürver (Sambucus nigra L.), dünyanın birçok bölgesinde yetiştirilen ve halk arasında çeşitli hastalıkların tedavisinde yüzyıllardır yaygın olarak kullanılan bir bitkidir. Meyvesi karbonhidratlar, amino asitler, yağ asitleri, vitaminler, mineraller, organik asitler ve flavonoidler gibi besin ögeleri ve biyoaktif bileşenlerce zengindir. Son yıllarda yapılan araştırmalar bu bileşenlerin antioksidan, antiinflamatuvar, antiviral, antibakteriyel, immünomodülatör, antiobezitik, antidiyabetik, antikanser ve antidepresan etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Terapötik etkilerinin bu denli yoğun olması, bir gıda olarak da tüketilen mürver meyvesi içeriğinin ticari bir ürün olarak çeşitli formlarda üretimine neden olmuştur. Ancak mürver üzerine yapılan araştırmaların birçoğu in vitro analizler ve deneysel modellerle tasarlanan çalışmalardan ibarettir. Bu durum, kara mürverin takviye bir besin maddesi olarak kullanımında etkinlik ve güvenilirlik tespitini zorlaştırmaktadır.
Bu eserde; kara mürver bitkisinin genel özellikleri ve yetiştirilme koşulları, farmasötik bir ajan olarak çeşitli formları, biyoaktif bileşenleri ve terapötik özellikleriyle sağlıkta ve hastalıkta takviye edici bir gıda olarak kullanım kapasitesi, alanında uzman akademisyenler ve bilim insanları tarafından güncel literatürel araştırmalar ışığında incelenmiş ve alandaki eksikliği gidermek düşüncesiyle bilim dünyasının hizmetine sunulmuştur.
Aygin Bayraktar-Ekincioğlu, Betül Okuyan, Burcu Kelleci Çakır, Cansu Göncüoğlu, Elif Aras Atik, Emre Kara, Eyüp Can Polat, Fatma Nisa Ballı, Hatice İkra Dumlu, İnci Güner, İzgi Bayraktar, Kamer Tecen Yücel, Melda Bahap Kara, Mesut Sancar, Nadir Yalçın, Nazlıcan Uçar Yaman, Nesligül Özdemir Ayduran, Nilay Aksoy, Nora Samuelyan, Nursel Sürmelioğlu, Oğuzhan Fırat, Pınar Bakır Ekinci, S. Kutay Demirkan, Yeliz Şahin, Zekiye Yılmaz, Zeynep Sayın, Zeynep Ülkü Gün İlaç uzmanı olarak klinik eczacıların; hasta bakımında, kronik hastalıkların tedavisinde ve koruyucu sağlık hizmetlerinde yer alarak ilaç danışmanlığı hizmeti sunmalarının, hedeflenen klinik, ekonomik ve hasta sonuçları üzerine olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Ülkemizde ise klinik eczacılık yeni bir bilim alanı olup alana dair kapsamlı bir ulusal kaynak kitap bulunmamaktadır. Bu kitap; klinik eczacılığın ülkemizde daha iyi tanımlanması ve klinik eczacının sorumluluklarının daha iyi belirlenmesi, hasta odaklı eczacılık hizmetlerinin geliştirilmesi ve sürdürülmesi için gerekli olan tüm bilimsel bilgi ve yöntemleri kapsayacak şekilde güncel bir kaynak olarak tasarlanmıştır.
Kitap; klinik eczacılık eğitimi, uygulamaları (ilaç inceleme hizmeti, ilaç uzlaşısı hizmeti, antibiyotik yönetim programı, farmasötik bakım, hasta eğitim teknikleri, tedaviye uyum, eczacılıkta dijital sağlık hizmetleri, koruyucu sağlık hizmetleri, ilaç danışmanlığı hizmeti gibi) ve araştırma tekniklerine göre ayırılmış toplam 3 ünite ve 30 bölümden oluşmaktadır. Ayrıca kitapta, hizmet sonuçlarının değerlendirilmesi ve bu hizmetleri sunarken eczacıların bilgi ve becerilerini artırmaya yönelik olarak kanıta dayalı tıp, teoriye dayalı hizmet geliştirme ve yerleştirme ve farmakoekonomik analizlerle ilgili bilgilere de yer verilmiştir. Kitabın her bir bölümü, klinik eczacılık hizmetlerinin geliştirilmesi ve yürütülmesinde yol gösterecek tanımları, akış şemaları ve örnekleri içerecek şekilde yapılandırılmıştır.
Bu kitabın hedef kitlesi, başta eczacılık fakültesi lisans ve klinik eczacılık lisansüstü ve uzmanlık öğrencileri olmak üzere hastanelerde ya da kendi eczanesinde çalışan eczacılar, ilacın reçetelendiği ve uygulandığı klinik ortamlarda çalışan tüm klinik eczacılardır.
Oğuz Tan Dünya Sağlık Örgütü, 2014’te, Türkiye’de her 10 kişiden birinin antidepresan ilaç kullandığını hesaplamıştı. Ülkemizde 2008’den 2020’ye kadar antidepresan tüketimi yüzde 176 oranında arttı. Son birkaç yıldaki yükseliş bile çarpıcıdır: Antidepresan satışı 2019’da 50 milyon kutuyken 2020’de 55 milyon kutuya, 2021’de 60 milyon kutuya yaklaştı.
Giderek daha fazla sayıda insan, psikiyatriste gidiyor, ruh sağlığını iyileştiren bir maddeye ihtiyaç duyuyor. Söz konusu ilaçlar hakkındaki sorular, zihinleri kurcalamaya devam ediyor. Neyi, ne ölçüde düzeltiyorlar? Bağımlılık yapıyorlar mı? Beyne zarar veriyorlar mı? Ne kadar süre kullanmak gerek? Ömür boyu kullananlar var, neden?
Bu eser, psikiyatride kullanılan bütün ilaçları, herkesin anlayabileceği bir dille ama bilimsel perspektiften taviz vermeden inceliyor.
Kitapta, ilaç dışı biyolojik yaklaşımlara da bir bölüm ayrılmış ve elektrikle (elektrokonvülsif tedavi), manyetik alanlar yaratarak (transkranyal manyetik uyarım) veya ışıkla (fototerapi) tedavi gibi örneklere yer verilmiştir.
Kitap; bunun da ötesinde, beynin, o muazzam organın işleyişine hayranlık duyan, kimyasal/bitkisel/fiziksel müdahalelerin zihin işlevlerini nasıl değiştirdiğini öğrenmek isteyen her yaş ve meslekten meraklı okuyucuyu tatmin etmeye çalışıyor.
M.Nedim Çiçek, Cüneyt Uzunlar Tıp değişen bir bilim dalıdır. Bu nedenle yedinci basımını hazırladığımız “Recete Tedavi El Kitabı’’ adlı bu eseri okurlarımızın isteği üzerine tekrar hazırladık. Yazar olarak tüm meslektaşlarımız bölümlerini güncelleyerek son halini vermiştir. Son halini verirken tüm kaynaklar gözden geçirilmiş olup yayına hazırlanmıştır. Kitaba; akupunktur, fitoterapi ve güncel olan Korona (Kovid-19) virüs konusu ve aşı bilgilerini de ilave ettik. Diğer bölümler güncelleştirilip yeni bilgiler ışığında tekrar yazılmıştır. Kitabın tüm pratisyen hekimlere, aile hekimlerine ve stajyerlere hayırlı olmasını dileriz.
Ayça Şolt Kırca, Ayfer Eser, Ayşegül Şimşek, Elif Dağlı, Ezgi Şahin, Fatma Akbulak, Gülay Rathfisch, Halime Aydemir, Hatice Acar Bektaş, Neriman Güdücü, Nurdilan Şener, Reyhan Aydın Doğan, Rojjin Mamuk, Saadet Yazıcı, Sebahat Hüseyinoğlu, Seçil Hür, Sefa Karaman, Serap Öztürk Altınayak, Sevda Korkut Öksüz, Suzi Özdemir, Tuba Kızılkaya, Yasemin Aydın Kartal Son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de “tamamlayıcı tıp uygulamaları” ve bu alanda yapılan çalışmalar hızla artmaktadır.
Sağlık alanında hizmet sunan ve bakımdan sorumlu olan meslektaşlarımızın çok önemli sorumlulukları vardır. Meslektaşlarımızdan; bakım verirken bilimsel kanıtları kullanmaları, güncel bilgileri takip etmeleri ve yapacakları çalışma sonuçlarını bakıma aktarmaları beklenmektedir.
Bu sorumlulukların bilincinde olan meslektaşlarımız yeni kanıtlar elde etmek için tamamlayıcı tıp uygulamaları başta olmak üzere birçok alanda çalışmalar yapmakta ve mesleklerinin veri tabanlarının gelişmesine katkı sağlamaktadırlar.
Ancak tamamlayıcı tıp uygulamaları konusunda yapılmış yasal düzenlemeler, bu alanda yapacağımız çalışmaların izinleri konusunda zorlanmamıza neden olmaktadır. Sağlık alanında yeri ve önemi çok iyi bilinen tamamlayıcı tıp uygulamaları konusunda meslektaşlarımızın çalışmalarına dikkat çekmek, aynı zamanda yapacaklarına ışık tutmak amacıyla bu kitabı oluşturmak istedik.
Okurlarına ve alan yazına faydalı olması dileğiyle…
Ayşegül Bayramoğlu, Ayşegül Savci, Ayşegül Unutkan, Bahar Çelik, Burcu Yüksel, Büşra Arık, Çiğdem Ökten, Deniz Akkaya, Derya Şayır, Didem Çevik, Dilek Doruk Kondakcı, Emel Cihan, Emel Elem, Emel Sezici, Emine Güdek Seferoğlu, Esra Karabulut, Figen Vural, Güller Şahin, Halime Uğur, Havva Gezgin Yazıcı, İmran Boylu Gülek, Kevser Karacabay, Lütfiye Akkurt, Melike Ertem, Mustafa Karataş, Nalan Bostan Akmeşe, Nigar Çelik, Sercan Mansuroğlu, Sevinç Tüysüz, Sultan Güçlü, Veli Şahnalı İletişim, her türlü insan ilişkisinin kalbinde yer alan, yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Her birey onur ve saygı ile muamele görmeyi hak etmektedir. Bu gerçekten hareketle ortaya çıkan terapötik iletişim, sağlık hizmetlerinin sunum/kalitesini yükseltmede ve hasta/danışan memnuniyetini artırmada kullanılabilecek kişisel alan, mahremiyet, gizlilik ve güven ortamının sağlandığı, bilginin şefkatle buluştuğu, etkili ve empatik bir iletişim yöntemidir. Sağlık profesyonellerinin hasta/danışanlarını değerlendirirken hasta/danışan ve yakınları ile nasıl iletişim kurmaları gerektiğini bilmeleri; iletişim kurdukları bireylerin de kendilerine ait değerleri ve duyguları olan birer insan olduğunun farkına varabilmeleri açısından çok önemlidir. Bu kitap, sağlık profesyonellerinin ve geleceğin sağlık çalışanları olan öğrencilerin hasta/danışanlarına bütüncül bakış açısı ile yaklaşarak terapötik iletişim becerilerini geliştirmeleri için rehber olacaktır.
Hasan Baydar Türkiye, tıbbi ve aromatik bitkiler bakımından eşine az rastlanır bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Endemik türler başta olmak üzere Türkiye bitkilerinin tıbbi ve aromatik değeri çok yüksektir. Bu nedenle Anadolu florası, geleneksel tıp uygulamaları ve modern tıp bilimi için çok zengin bir etnobotanik araştırma kaynağıdır. Üstelik ilaç, aroma, parfüm, kozmetik, baharat, fonksiyonel gıda ve doğal boya gibi yükte hafif pahada ağır endüstriyel ürünlerin etkin maddeleri tıbbi ve aromatik bitkilerden elde edilmektedir.
Bu kitap, tıbbi ve aromatik bitkiler üzerinde öğrenim gören öğrencilerin, araştırma yapan bilim insanlarının ve konuya merak duyan bireylerin son yılların kuşkusuz en ilgi çekici alanı olan tıbbi ve aromatik bitkileri daha iyi tanımalarına, daha çok anlamalarına, daha derin araştırmalarına ve nihayet onlardan daha fazla yarar sağlamalarına yardımcı olmak amacıyla bilimsel bulgular ve akademik kaideler ışığında hazırlanmıştır.
Kitapta; tıbbi ve aromatik bitkilerin geçmişten günümüze kadar serüveni, geleneksel tıp uygulamalarında tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı, damıtma ve ekstraksiyon yöntemleri, bitkisel ilaçlar ve fitoterapi, uçucu yağlar ve aromaterapi, parfümeri ve parfüm bitkileri, baharatlar ve baharat bitkileri, alkaloitler ve keyif bitkileri, bitkisel boyalar ve boya bitkileri, tıbbi ve aromatik bitkilerin üretim ve çoğaltım yöntemleri, yetiştiriciliği ve ıslahı gibi hemen her konu çizelgeler, grafikler, resimler ve şekiller eşliğinde detaylı olarak anlatılmıştır.
Bu kitaptan öğreneceğiniz bilgilerle tarlanızda, bahçenizde veya seranızda tıbbi ve aromatik bitkileri yetiştirebilir, ürünlerinizden günlük hayatınızı daha sağlıklı ve daha kaliteli kılmak için herbal çaylar, baharatlar ve doğal boyalar ile tentür, krem, merhem, şurup, şerbet ve macun gibi tıbbi preperatlar üretebilir, damıtma yaparak saf esans yağları ve aromatik sular, ekstraksiyon yaparak parfüm ve kozmetik özütleri elde edebilirsiniz.
Enver Yazar, Bünyamin Traş, Muammer Elmas Veteriner İlaç Rehberi Tedavi El Kitabı, gözden geçirilmiş baskısı ile yeni konular ve jenerikler ilave edilerek hazırlanmıştır.
Öğrencilik döneminde ve mezun olduktan hemen sonraki dönemden başlayarak bir başucu kitabı olarak kullanabileceğiniz formatta hazırlanmıştır.
Kitaba ayrıca üretim ruhsatı alınmış ama henüz üretimi yapılmamış ilaç isimleri ile ülkemizde satışa sunulmayan jeneriklerde ilave edilmiştir.