Ebeveyn-Çocuk \ 1-2
İbrahim Ethem Özgüven Prof. Dr. İbrahim İthem Özgüven'in bu kitabı aile kavramını çok geniş bir şekilde ele almaktadır. Aile kavramının işleyişi ve içeriğini anlatmaktadır. Konu ile ilgili son yıllarda yapılmış araştırma ve yayınlara da yer veren bu kitaptan, alanla ilgili tüm meslek sahipleri ve öğrenciler,  yeni evlenecek ve evlenmiş çiftler ve ele aldığı temel konularıyla insan ilişkilerini geliştirmek isteyen herkes yararlanabilir.
Serap Akgün - Arzu Araz Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz Çatışma Çözümü Eğitim Programı, çocuklarımıza bazı sosyal becerileri kazandırarak, okullarımızda yaşanan şiddeti önleyebilmek amacıyla geliştirilmiştir. Programın hedefi ilköğretim öğrencilerine, yaşadıkları çatışmaları şiddete başvurmadan, yapıcı yollarla çözme becerisini kazandırmaktır. Program, çocukların bilişsel kapasiteleri ve psiko-sosyal gelişimleri göz önünde bulundurularak, uygulayıcının ağzından yapılandırılmıştır. Sınıftaki tüm öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen toplam 21 oturumda, çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Kitap, yazılı ya da görsel malzemelerin yer aldığı araç-gereç setini de içermektedir. Programın hedefine ulaşması; cesur, idealist ve yeniliklere açık öğretmenler aracılığıyla gerçekleşecektir.


İÇİNDEKİLER
Bölüm I ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ
Okullarda Şiddet
Saldırganlık
Duygular
Öfke
Empati
Çatışma Nedir?
Bölüm II ANLAŞMAZLIKLARIMIZI ÇÖZEBİLİRİZ EĞİTİM PROGRAMI
1. Oturum : Merhaba
2. Oturum : Duygularımız
3. Oturum : Yüzüm Duygularımın Aynası
4. Oturum : Farklı Durumlar Farklı Duygular
5. Oturum : Empati Kuruyorum
6. Oturum : Hepimiz Öfkelenebiliriz
7. Oturum : Sakin Ol… Gevşe
8. Oturum : Öfkemi Kontrol Ediyorum
9. Oturum : Sevgili Arkadaşım
10. Oturum : Birlikten Kuvvet Doğar
11. Oturum : Bazen Anlaşamayabiliriz
12. Oturum : Çözüm: Yapıcı Davranmak
13. Oturum : İkimiz de Kazanabiliriz
14. Oturum : Dinlemeyi Öğreniyorum
15. Oturum : Kendimi İfade Ediyorum
16. Oturum : Çözüm Yolları Üretiyoruz
17. Oturum : Yaşayarak Öğreniyorum
18. Oturum : Öğrendiklerimi Kullanıyorum
19. Oturum : Sataşma ile Başedebilirim
20. Oturum : Kaza mı Kasti mi?
21. Oturum : Evet, Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz

Aylin Aras, Ayşe Büşra İplikçi, Ayşen Maraş, Belgin Üstün Güllü, Beyza Ünal, Burcu Pınar Bulut, Derya Özbek Şimşek, Didem Türe, Ece Bekaroğlu, Elif Usta, Emine İnan, Gökçen Bulut, Hatice Işık, Huri Gül Bayram Gülaçtı, Muhammed Seyid Raşid Bağçivan, Nur Taluy, Tuğba Yılmaz, Yağmur Ar Karcı, Zulal Törenli Kaya Anne babalık deneyimini anlamlandırabilmek için disiplinler arası bir bakış açısıyla çalışılması gerekmektedir. Annelik ve babalık ile ilgili bilişsel süreçleri, duygu ve davranışları inceleyen psikoloji alanındaki çalışmalar da oldukça önem arz etmektedir. Kitap, bu alandaki farklı konuları güncel araştırmaların ışığında teorik ve pratik bilgilerle incelemektedir. Kitapta; bağlanma, doğum travması, anne duyarlığı, baba katılımının çocuk gelişimindeki etkisi, postpartum dönemde kaygı bozuklukları, babalarda doğum sonrası depresyon, zorlu başlayan annelik deneyimleri, annenin nesnesi olarak çocuk, ebeveynlik mükemmeliyetçiliği, annelikte beden imajı, annelikte suçluluk ve utanç, anne ve çocuk arasında simbiyotik ilişki, psikosomatik aileler, aile bağlamında toplumsal cinsiyet rolü gelişimi, farklılaşan ebeveyn yaklaşımları, nesiller arası annelik deneyimleri ve boşanma sürecinde anne baba olma deneyimleri gibi farklı konular ele alınmaktadır. “Anne Babalığa Psikolojik Bakış” kitabı psikoloji alanında çalışan uzmanlar için önemli bir başvuru kitabıdır. Eser, psikoloji bölümlerinde klinik psikoloji ve gelişim psikolojisi ana bilim dalındaki derslerde; psikolojik danışmanlık ve rehberlik, sosyal hizmet uzmanlığı gibi bölümlerde anne babalık ile ilgili açılan tüm seçmeli derslerde okutulabileceği gibi anne baba olan okuyucuların da ilgiyle takip edebileceği konuları içermektedir.
Abdulkadir Haktanır, Aslı Kartol, Bülent Dilmaç, Cem Gençoğlu, Durmuş Ümmet, Elif Nur Bozer Özsaraç, Hatice Yıldız Durak, Kamil Arif Kırkıç, Menşure Alkış Küçükaydın, Mustafa Sarıtepeci, Olcay Yılmaz, Sebahat Sevgi Uygur, Seher Esen, Selim Gündoğan, Serhat Arslan, Sinan Okur, Tolga Seki, Vedat Bakır, Yusuf Bayar, Yücel Gelişli, Zeynep Şimşir Gökalp Alanında büyük başarılar gösteren kişilerin her birinin kendine özgü bir hikâyesi vardır. Bu başarı hikâyelerinin ise birtakım ortak noktaları bulunmaktadır. Bu ortak noktaları bir araya getirerek matematiksel bir başarı formülü elde etmek mümkün olmasa da başarıya giden yolu kolaylaştıran unsurları belirlemek mümkündür. Bu doğrultuda, geçmişten günümüze filozoflar, bilim insanları ve politikacılar, başarıyı etkileyen faktörleri açığa çıkarmaya çalışmıştır.
Geçmiş yıllarda bireylerin, özellikle de öğrencilerin başarıya ulaşmasını sağlayan temel unsurların zekâ ve yetenek gibi bilişsel beceriler olduğu kabul edilmekteydi. Ancak son yıllarda eğitim bilimleri ve sosyal bilimlerdeki gelişmeler, zekâ ve yeteneğin başarıya ulaşmada yeterli olmadığını, birtakım bilişsel olmayan becerilere de ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymuştur. Hatta bazı araştırmacılar, duyuşsal faktörlerin başarıya ulaşmada zekâdan çok daha etkili olabileceğini iddia etmiştir.
Duyuşsal faktörler; motivasyondan öz disipline, mutluluktan duygusal zekâya, benlik saygısından empatiye kadar uzanan pek çok beceriyi kapsamaktadır. Bu beceriler öğrenilebilen ve öğretilebilen beceriler olduğu için başarıya giden yolu açan birer anahtar olarak düşünülebilir. Öğrencilerin başarının anahtarlarını elde edebilmesi için ailelere, öğretmenlere, araştırmacılara, yöneticilere ve politika yapıcılara birtakım görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu kitap, araştırmacılar olarak bu konudaki sorumluluklarımızı yerine getirmenin bir ürünüdür. Bu kitap aracılığı ile araştırmacıların, öğretmenlerin, öğretmen adaylarının ve ailelerin başarıyı etkileyen duyuşsal faktörler ile ilgili farkındalık kazanmaları ve birtakım bilgileri edinmeleri amaçlanmaktadır.


Sharon Perkins RN - Stefan Korn - Scott Lancaster - Eric Mooij Babalığın harika dünyasına hoş geldiniz! Bu heyecan verici bir andır ama bir parça ürkütücü de olabilir. Neyse ki neşe kaynağınız olacak miniğinizin sağlam bir koruyucusu ve bakıcısı olmak için ihtiyacınız olan her şeyi bu kitapta bulabilirsiniz. Baba olmak bir maceradır ve bu kitap bu macerayı en iyisi kılmanıza katkıda bulunacaktır.
Sharon Perkins, RN ağırlıklı olarak anne-çocuk sağlığı alanında 30 yıllık deneyime sahip lisanslı bir hemşire ve beş çocuğun da annesidir.
Stefan Korn bir baba ve Yeni Zelanda'da yaşayan bir internet girişimcisidir.
Scott Lancaster Kızına tam zamanlı olarak bakmıştır ve tam zamanlı ev babalığı konusunda deneyimlidir.
Eric Mooij dört çocuk babasıdır ve bir IT/proje yönetimi profesyonelidir.
Kitabı açın ve
• Evinizi bebek güvenli kılmayı
• İş-yaşam dengesini kurmayı
• Bebeğinizin ihtiyaçlarını planlamayı
• Ev babası olmayı
• Büyük derslerin aktarılmasını
• Çocuğunuzla bağlar kurmayı
• Çocuğunuzun gelişimine yardımcı olmayı
• İhtiyaç olduğunda yardım alabilmeyi inceleyin
Barbara Sher Benlik saygısı oyunları çocuklara duygusal, sosyal, fiziksel ve zihinsel olarak kendileri olabilmenin muhteşem bir şey olduğunu göstermektedir. Benlik Saygısı Oyunlarındaki eğlenceli ve özenle tasarlanmış etkinlikleri paylaşarak, çocuğunuzun olumlu duygularını destekleyebilir ve öğrenmeleri için kalıcı bir temel oluşturabilirsiniz.
Bir anne, öğretmen ve oyun terapisti olan Barbara Sher tarafından otuz yıllık deneyim ile geliştirilen 300 adet benlik saygısı oluşturan bu fikir koleksiyonu, bir ön hazırlık ya da materyal gerektirmez. Siz ve aileniz hemen hemen her yerde oyuncu sayısı önemli olmaksızın istediğiniz sayıda kişiyle bu oyunları oynayabilirsiniz. Öyleyse haydi gelin, rahatlayın ve eğlenceyi keşfedin.

ÖZEL BÖLÜMLER :
Güçlü yanlarınızı ve yeteneklerinizi bilmek
Günlük duygularınızı ve tepkilerinizi ifade etmek
Benzersiz olmaktan keyif almak-herkes gibi!
Arkadaşlık yoluyla ilişkiler geliştirmek ve başkalarına güvenmek
Vücudunuzun ve duyularınızın farkına vararak özgüven geliştirmek
Barbaros Yalçın, Mehmet Ak, Mehmet Kavaklı, Şahin Kesici Bağımlılık, her geçen gün büyüyen bir canavar gibi yaşamlarımızı etkilemekte. Bizim ailede olmaz, diyebilen yok. Bağımlılık türleri nelerdir? Sigara, alkol, madde ve internet bağımlılığı nasıl gelişir? Aile içini kontrol etseniz de okul, yurt, mahalle, arkadaşlar, kısaca çevreyi kontrol edebilmek güç. Önlenebilir mi? Evet. Nasıl? Çocuklarımızı nasıl koruyacağız, bize düşen görevler ne? İşte bunlar, birçok ebeveynin cevap aradığı sorular. Peki ebeveynler ne yapacaklar? Ne yapmayacaklar? Anne-babaların işte bu sorularına cevap oluşturabilecek, kriz durumlarında ebeveynlere rehberlik edebilecek bir eser ortaya koymaya çalıştık. Mesleki pratiğinde madde bağımlısı bireylerle çalışan farklı kulvardaki uzmanların madde bağımlılarına yönelik bir projede yollarının kesişmesi ile bu kitap fikri doğdu. Proje sürecince birçok madde bağımlısı ve ailesi ile görüşmeler yapıldı. İnternet bağımlısı bireylere destek sağlandı. Bilişsel davranışçı temelli grup ve bireysel terapi seansları yapıldı. Edinilen tecrübeler, bilimsel yayınların ve eserlerin incelenmesi ile süzgeçten geçirilerek, anlaşılır bir dille, rehberlik gayesi ile kitaplaştırıldı. Elinizde tuttuğunuz bu kitabın temel amacı, anne, baba ya da diğer aile bireylerinin sergilediği tutum ve davranışların çocuk ve gençlerin dünyasında şekillenen kendilik ve dış dünya algısı üzerindeki etkilerini ve bunların bağımlılık potansiyelini nasıl artırdığını ve bu süreçteki somut olayları ortaya koyarak siz anne ve babaların farkındalığını artırmaktır.
Serkan Volkan Sarı İçinde bulunduğumuz yüzyılda, bilginin değişim hızı hiç şüphesiz ki baş döndürücü boyutlara ulaşmış durumda. Bu değişimden en çok etkilenenlerin başında çocuk ve ergenler geliyor. Çocuk ve ergenlerin nasıl yetiştirileceği, yaşama nasıl hazırlanacağı gibi sorular da anne babaların en önemli gündemleri arasında yer alıyor. Bilimsel bir dayanağı olan kuşaklar sınıflamasında alfa ve z kuşağı çocuklarının ve ergenlerinin yetiştirilmesi sürecinde anne ve babaların son yıllarda yoğun bir bilgi bombardımanıyla karşılaştıkları görülmektedir. Gerek görsel gerek yazılı medyada ortaya çıkan ve kaynağı çoğunlukla belirli olmayan bilgilerin ebeveynlerin bu konuda bir karmaşa yaşamaları sonucunu doğurduğu anlaşılmaktadır.
Bu kitabın, alfa ve z kuşağı anne babalarının, içinde yaşadığımız hızlı değişen çağ bağlamında çocuklarını daha iyi tanımalarında ve onlara karşı tutum ve davranışlarını şekillendirmelerinde bir rehber olacağı düşünülmektedir.
Fatih Kılıçarslan Çocuk korunmaya, ilgiye ve sevgiye muhtaç bir varlıktır. Ailenin uygun tutumlarıyla çocuğun ruhsal ve davranışsal gelişimi sağlıklı yapılandırılabilir. Kişilik doğrudan doğruya anne babanın çocuğu ile karşılıklı kurduğu ilişkiden oluşmaktadır. Karakterin, kişiliğin oluşumunda; çocuk - ana baba etkileşimi sürecinde sevgi ve disiplin temel rol oynar. Çocuğun karakteri, çoğu kez ana babasının verdiği davranış özelliklerini yansıtır. Kendisine ve ailesine güvenen, benlik saygısı gelişmiş çocuklar başarısı yüksek olmaya aday çocuklardır. Özgüvenin oluşumu, çocuğunun bağımsızlaşma sürecinde ebeveynlerin sağlıklı iletişimiyle gerçekleşebilir. “Çocuğumu Nasıl Eğitmeliyim?”; ebeveynlerin çocuklarını eğitiminde, geleceğe ve hayata hazırlamada yararlı olduğuna inandığım bir eserdir.

İÇİNDEKİLER

Bölüm 1 AİLENİN İŞLEVLERİ
Bölüm 2 AİLE İÇİ İLETİŞİM
Bölüm 3 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Bölüm 4 AİLE İÇİ İLİŞKİLERDE İLETİŞİM ENGELİ
Bölüm 5 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Bölüm 6 MUTLU BİR AİLE KURMAK VE MUTLU ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK

Gürdal GÖRHAN İnsan yavrusunun en hızlı gelişim gösterdiği 0-6 yaş arası dönem ile ilgili bilgi sahibi olmak, anne baba olmanın ne kadar özel ve önemli olduğunun daha çok farkına varmamızı sağlayacaktır. Bilmek; heyecanı, mutluğu ve çocukla birlikte edinilen eşsiz deneyimin kalitesini de artıracaktır. Anne baba olmak her gün öğrenmektir.

Ah dönebilsem keşke
Beş yaşımın baharına.
Babamla top oynayıp
Annemle ip atlasam.
Ablamla kavga edip
Sonra hemen barışsam.
Kırmızı saçlı bebeği
Alın diye ağlasam.
Akşam şekerli sütüm
Yatağımın başucunda.
Annemin o hoş sesi
Masallar diyarında.
Herkes bana koşarken
Dünya da bana dönse.
Ah keşke!
Beş kırktan büyük olsa…
John W. Santrock Gelişim Psikolojisi alanında yazdığı ders kitapları, dünyadaki ve ülkemizdeki en iyi üniversitelerde okutulan John W. Santrock'un Child Development isimli kitabının 14. baskısının çevirisi olan bu kitap; öğrencilerin çocuk gelişiminin farklı yönleri arasındaki bağlantıları vurgulayan, kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olan, gelişimsel bağlantıları gerçek yaşamla ilişkilendiren ders materyaline sistematik ve bütüncül bir yaklaşım sağlamaktadır. Bu özellikleriyle kitap; psikoloji ve eğitim alanlarındaki lisans düzeyindeki öğrenciler için insan gelişiminin doğasını aktaran, hem klasik kuram ve araştırmalar hem de yakın zamandaki güncel araştırma ve tartışmaları içerecek şekilde ele alan önemli bir kaynaktır.
Çocuk Gelişimi kitabının her bölümünde yer alan başlıklar, okuyucular için işlevseldir:
Öğrencilerin çocuk gelişimi hakkında daha etkili bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olmak amacıyla, her bir ana bölümün sonunda, öğrencilerden bölümdeki ana konuları gözden geçirmelerini, bu konuları mevcut bilgilerle ilişkilendirmelerini ve yaşam boyunca kendi kişisel yolculuklarıyla öğrendiklerini ilişkilendirmelerini isteyen Gözden Geçir, Bağlantı Kur ve Yansıt başlıkları yer almaktadır. Ayrıca, Araştırmayla Bağlantı, çocuk gelişimi alanındaki araştırmaların nasıl yürütüldüğünü ve disiplin anlayışını nasıl etkilediğini gösteren bir çalışma veya programı tanımlar. Bunun yanı sıra her bölümün kenar boşluklarında birden çok kez görülen Gelişimsel Bağlantı, öğrencileri konunun önceki, güncel veya sonraki bir bölümde tartışıldığı yere yönlendirir. Bu özellik, gelişim boyunca olan ilişkileri ve biyolojik, bilişsel ve sosyoduygusal süreçler arasındaki bağlantıları vurgular. Kitap, öğrencilerin araştırma ve gelişimsel bağlantılar kurmalarına yardımcı olmakla beraber tartışılan kavramlar ve gerçek dünya arasındaki önemli bağlantıları da gösterir. Bu baskıda, gerçek hayattaki bağlantılar, bölüm vinyetinde, Çocuk Yetiştirmeyle Bağlantı, Farklılıklarla Bağlantı ve Mesleklerle Bağlantı'da açıkça yapılmıştır.
“Çocuk Gelişimi” kitabının bu mevcut baskısında, Çocuk Gelişiminin Doğası; Biyolojik Süreçler, Fiziksel Gelişim ve Algısal Gelişim; Biliş ve Dil; Sosyoduygusal Gelişim; Gelişimin Sosyal Bağlamları başlıkları altında yer alan 17 bölümün her biri, çocuk gelişimi alanının önde gelen uzmanlarının detaylı değerlendirmeleri ve önerileri doğrultusunda yenilenmiş ve güncel örneklerle zenginleştirilmiştir.
İsa Özkan, Özlem Okyay, Pelin Ülker Atav, Seda Sakarya, Yağmur Başaran, Zeynep Seda Çavuş, Zeynep Topcu Bilir, Zuhal Begde Çocukla çalışacak meslek elemanlarının 0-6 yaş çocuğunun gelişim alanları hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve alanda iyi yetiştirilmiş olmaları gerekmektedir. Çocuk Gelişimi I-II kitabı öncelikle çocuk gelişimi ön lisans programında okuyan öğrenciler için ders kitabı niteliğinde hazırlanmıştır. Ayrıca çocuk gelişimi lisans ve okul öncesi öğretmenliği bölümlerinde okuyan öğrenciler için de kaynak kitap olarak kullanılabilir. Kitap, çocuk gelişimi dersinin birinci ve ikinci eğitim öğretim döneminde işlenen konuların tümünü kapsadığından Çocuk Gelişimi I-II ismiyle sunulmuştur. Kitapta; çocuğun bilişsel, dil, fiziksel, motor, kişilik, sosyal duygusal, ahlak ve cinsel gelişim alanlarının açıklandığı 8 bölüm bulunmaktadır. Bu bölümlerde, gelişim alanları tüm boyutlarıyla ve gelişim kuramcılarının görüşleriyle ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır.
Tarık Solmuş Bir çizgi ya da animasyon filmin iki özelliği olmalıdır. Bir yandan çocukların zihinsel, duygusal, sosyal, ahlaki, dil ya da vicdan gelişimlerine katkıda bulunurken bir yandan da onlara hiçbir zarar vermemelidir, saldırganlığa ve suç işlemeye yöneltmemelidir, özendirici olmamalıdır.
Kitabın bu genişletilmiş ve güncellenmiş 2. basımında da yine yukarıdaki kriterler dikkate alınarak 478 çizgi film ve 344 animasyon film incelenmiştir. Bu incelemenin sonucunda da tüm bu filmler içerdikleri psikolojik özelliklere göre “Yararlı / Eğitici / Öğretici”, “Zararlı / Sakıncalı” ve “Ne Yararlı Ne de Zararlı” olmak üzere 3 kategoriye ayrılmışlardır. Çocukların gelişimi açısından ne olumlu ne de olumsuz bir etkisi olmayan filmler “Ne Yararlı Ne Zararlı” kategorisinde değerlendirilmiştir. Örneğin, o sabah kendisine bir parça zaman ayırmak isteyen bir annenin 2.5 yaşındaki kızını ya da 7 yaşındaki oğlunu TV karşısına oturtup herhangi bir endişe, şüphe, korku da yaşamadan izlettirebileceği filmlerdir. Kuşkusuz ki ideal olanı; çocuklara hep “Yararlı / Eğitici / Öğretici” çizgi ya da animasyon filmler izlettirip “Zararlı / Sakıncalı” olanlarından da uzak tutmaktır.
Betül Aydın Bebeklik, çocukluk ve ergenlik yılları bilişsel, sosyal ve motor gelişiminin yoğun olduğu dönemlerdir.
Bu kitap, söz konusu dönemleri gelişimsel açıdan ele alarak bireyin bio-psiko-sosyal gelişimindeki temel ve kritik noktaları vurgulamaktadır.
Anne baba ve çocuk etkileşimi, çocuk istismarı, çocuğun sosyal gelişimi ve ahlak gelişimi ayrıntılı olarak incelenmektedir.
Ergenlik ve genel gelişim özelliklerinin yanı sıra ergenlik yıllarında yaşanabilen sorunları temelden etkileyecek hususlar üzerinde durulmuştur. Ergenlikte öfke ve başa çıkma süresi ile depresif duygulanım, depresyon ve intihar olgusu ile ilgili püf noktalarına temas edilmiştir.
Ayrıca, ailelere bu yaşam dönemlerindeki çocukları ile nitelikli iletişim ve birlikteliği yeşertici öneriler sunulmuştur.
Alev Önder, Asude Balaban Dağal, Ayşenur Duran, Büşra Şahan Aktan, Cerrahpaşa, Elçin Gölbaşı, Fahretdin Hasan Adagideli, Gülşen İlçi Küsmüş, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Yılmaz, Hülya Gülay Ogelman, Müge Yüksel, Neslihan Yaman Yaşam, anne karnından itibaren başlayan bir yolculuktur. Her insan, yaşamı boyunca olumlu ya da olumsuz birçok durumla karşı karşıya kalır. Psikolojik dayanıklılığı üst düzeyde olan insanlar, sorunlar ve stresli durumlar karşısında güçlü, sabırlı, soğukkanlı ve problemi çözmeye odaklı, mücadeleci bir duruş sergileyebilir. Psikolojik dayanıklılık, birçok beceri, davranış ve yeterlik gibi yaşamın ilk yıllarında gelişmeye başlar. Çocukluktaki psikolojik dayanıklılık kavramı, bu kitap bağlamında çok yönlü bir bakış açısı ile ele alınmıştır.
Esra Gül Koçyiğit Gelişim, insanın beden yapısının, duygusal ve zihinsel özellikler bakımından düzenli bir biçimde değişmesi ve istenen görevleri yapabilecek bir duruma gelmesidir. İnsan gelişiminin biyolojik açıdan amacı, diğer canlılarda olduğu gibi kendi yaşamını ve tür olarak kendi soyunu sürdürmektir. Ruhsal açıdan ise birey, benliğini bulmaya, içinde bulunduğu çevre ve kültüre uyum sağlamaya ve kişiliğini geliştirmeye çalışarak mutlu olmayı hedefler.
Gelişim alanları birbirinden bağımsız düşünülemez. Fiziksel, psikomotor, sosyal ve duygusal gelişim alanlarının her biri bir diğeriyle ilişkilidir ve çevre tarafından desteklenmesi önemlidir. Gelişim alanlarının desteklenmesi çeşitli oyun, etkinlik ve faaliyetler aracılığıyla sağlanabilir.
Bu kitabın amacı da öncelikle teorik düzlemde okuyuculara bireyin gelişimi ve gelişim alanları ile ilgili bilgi vermek ve bahsedilen gelişim alanlarını destekleyecek oyun ve etkinlik örnekleri sunmaktır.
Zeynep Kızıltepe Öz güvenli çocuk nasıl yetiştirilir? Öz güven nasıl geliştirilir? Çocuklarımıza öz güveni nasıl öğretebiliriz? Çocuğumuz okul hayatında başarısızlıkla karşılaştığında, bunu kendi başına yenebilmesi, öz güveninin zarar görmemesi için biz neler yapabiliriz? Kendine güvenen bir birey yetiştirmede anne ve babaya düşen görevler nelerdir? Kendine güvenen, kendi kendine yeten, lider çocuk yetiştirmenin temel ilkeleri nelerdir? Tüm bu soruların cevabını, değerli bilim insanları kendi uzmanlıkları çerçevesinde kitabımızda tartıştılar; bilgilerini bizimle paylaştılar.
Kitabımızın konuları arasında; öz güvenin ailede ve okulda nasıl ve ne şartlarda geliştiği; çocuklarımıza öz güveni dengeli olarak kazandırmak için neler yapmamız gerektiği ve çocuklar arasında görülen öz güven farklılıklarının sebepleri bulunmaktadır. Buna ek olarak, kitabımızda öz güven konusuna genel bir bakışla birlikte, okul öncesi dönemde öz güven, spor ile öz güven ilişkisi, öz güven ve farkandalığı , öz güven ve eleştirel düşünce, sanat ve matematikte öz güven, öz güven ile iyi oluş arasındaki bağ ve son olarak öz güven fazlası ayrıntılar, örnekler ve ailelere tavsiyelerle birlikte yer almaktadır.
Muhammed Şükrü Aydın İnsanlar arasındaki ilişkilerde dürüst olmak, başkalarına doğruyu söylemek her zaman ahlaki açıdan iyi bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Toplumu daha istendik tarafa yönlendirmek isteyen öykülerde, atasözlerinde ve dinî metinlerde yalan söyleme davranışının kötülüğü vurgulanmıştır. Ancak insanlar, küçük yaşlardan itibaren çeşitli nedenlerle yalan söylemeye başlamakta ve yalanın yelpazesi giderek çeşitlenmektedir. Bu durum, insanların yalan söylemeyi ne zaman uygun buldukları sorusunu da beraberinde getirmektedir. İşte bu kitapta da yalan türleri ve yalan söyleme nedenleri, çocukların hangi durumlarda yalanı daha makul karşıladıkları gibi konular gelişim psikolojisi bakış açısıyla ele alınmıştır. Aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına aktarmak istedikleri değerler, çocukların zihinsel durum anlayışları ve değer önceliklerinin yalanın uygun bulunmasıyla arasındaki bağlantılar üzerinde durulmuştur.
Jill Englebright FOX, Robert SCHIRRMACHER, Wadsworth Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabı, alanında uzman olan üniversite öğretim elemanları tarafından çevrilmiştir. Kitabımız çocuklarda sanat ve yaratıcılık alanında görülen boşluğun doldurulması ve doğru uygulamaları göstermesi açısından titizlikle hazırlanmıştır.
Kitap Yaratıcılık, Sanatçı Olarak Küçük Çocuklar: Gelişimsel Bir Bakış, Sanat ve Estetik, Sanat Deneyimleri Sağlamak, Rol ve Stratejiler olmak üzere beş üniteden ve 16 bölümden oluşmaktadır. Her bölüm eleştirel düşünmeyi teşvik eden, grup tartışmalarını destekleyen, okuyucuyu motive eden fotoğraflarla birlikte, farklı düşünceleri açığa çıkaran sorular içerir. Bölümlerin sonunda yer alan özet, anahtar sözcükler, önerilen etkinlikler ve gözden geçirme çalışmalarıyla okuyucunun öğrendiklerini uygulaması ve sorgulaması hedeflenmiştir.
Kitabın hedef kitlesi sadece öğrenci, öğretmen ya da akademisyenler değil, çocukları ile yaratıcı sanata ilgi duyan tüm yetişkinlerdir. Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabının ülkemiz çocuklarına, ailelerine ve eğitimcilerine faydalı olması en büyük dileğimizdir.
Gülten Ünal Yaratıcılık, kendimizle ve hayatımızla olan ilişkimizi ele alan çok yönlü bir kavramdır. Bu kitapta, yaratıcılığın kavramsal olarak nasıl bir konuma sahip olduğundan yaratıcı bireylerin ayırt edici özelliklerine, yaratıcılığın gelişiminden yaratıcı öğrenmeye kadar pek çok konuda bilgi sunulmaktadır. Ayrıca, kitapta yaratıcılığın sosyal yeterlik, bilişsel esneklik, dil, oyun, müzik gibi konularla ilişkisi ele alınmakta ve yaratıcı çocuk ve yaratıcı yetişkin olmaya giden yolda özellikle hangi değişkenlerin (duyarlılık, hayal kurma, tek başınalık, sezgi gibi) yaratıcı kapıyı araladığı incelenmektedir. Hiçbir zaman önemini ve güncelliğini kaybetmeyecek bir konu olan çocuklarda yaratıcılığın teşvik edilmesi ve yaratıcı fikirlerin desteklemesi ise kitabın bir diğer ilgi alanıdır.
Figen Karaceylan Çakmakcı “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” (DEHB), bireyin sosyal yaşantısı, akademik hayatı ve aile içi ilişkilerini bozabilen nöropsikiyatrik bir hastalıktır. Tedavi edilmediği ve doğru müdahale edilmediği takdirde çocuğun geleceğini tamamen değiştirebilen bir hastalık olmasına rağmen doğru yaklaşım ve uygun müdahaleler sonucunda yüz güldürücü cevaplar hızlıca ortaya çıkmaya başlar.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi olarak çalıştığım 20 yıllık meslek hayatımda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğununun tedavisinde sadece ilaç tedavisinin yeterli olmadığını birçok kez deneyimledim. Aile içi tutumların, öğretmenin sınıf içi yapacağı müdahalelerin en az psikofarmakolojik tedavi kadar önemli olduğu gerçeği bende böyle bir kitap yazma motivasyonu oluşturdu.
Bu kitapla birlikte herkes tarafından duyulan, belki de günümüzün moda hastalığı olarak tanımlanan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu hakkındaki doğru bildiğimiz yanlışlar hakkında bilgilendirme yapmak amaçlanmıştır. Ayrıca, yanlış anlama ve ön yargılara neden olan DEHB ve öğrenme ilişkisi hakkında aile ve öğretmenlerimize doğru bilgiler ve ipuçları vererek hem DEHB olan çocukların anlaşılmasını sağlamak hem de aile ve öğretmenler için etkili davranış yönetimini güçlendirmek hedeflenmiştir.
Geleceğimiz olan çocukların ihtiyaçlarına uygun çözüm önerilerinin sunulduğu bu kitabın okuyan herkes için faydalı bir kaynak olması dileğiyle…
Ahu Baytok DRAMALI BİR MASAL’A BAŞLAMADAN ÖNCE YETİŞKİNLERE YOL HARİTASI

DRAMALI BİR MASAL; bugüne dek yazılmış, okuyucusu ve dinleyicisi olan masalların ötesinde bir kitap. Bu kitabı farklı kılan ise çocuğunuzun zihnen ve bedenen aktif olması; sizin de ona rehberlik etmenizdir. Yani bu masalı okuyan her okuyucu, hayal gücünü kullanarak kendi masalına yön verecektir.

DRAMALI BİR MASAL ile çocuklarınızla evinizde veya sınıfınızda drama etkinliği yapabileceksiniz. Drama tekniklerinin kullanıldığı bu masal kitabının başrol oyuncusunun “çocuğunuz” olduğunu unutmamalısınız.

DRAMALI BİR MASAL’a başlamadan önce ilk önemli adım, siz yetişkinlerin ön çalışma yaparak masalı içselleştirmenizdir. Böylece çocuğunuza yönergeleri verirken masala olan hâkimiyetiniz, onun kahramanla daha kolay özdeşim kurmasını ve masala yön vermesini kolaylaştıracaktır.

DRAMALI BİR MASAL’a başlarken diğer bir önemli adım ise çocuğunuza yönergeleri verirken açık, anlaşılır ve basit bir dil kullanmanızdır. Gerektiği takdirde yönergeleri daha ayrıntılı bir şekilde açıklayabilir ve ipuçları verebilirsiniz ama asla doğrudan fikir verilmemelidir. Amacımız, onların kendilerine özgü fikirler üreterek bu masalı tamamlamasıdır.

En önemlisi de uygulama sırasında çocukların öne sürdüğü basit gibi görünen öneri ve fikirler bile değerlendirilip onlara olumlu geri bildirim verilmesidir. Fikirleri çılgın ve saçma da olsa bu, onların düşünceleridir ve onların her düşüncesi bizim için çok ama çok değerlidir. İsterseniz yönergelerin içeriğini daha da genişletebilirsiniz. Kendinizden bir şeyler katmanız masalı daha eğlenceli hâle getirebilir.

Çocuklarımızın dünyadaki en iyi “OYUN UZMANLARI” olduğunu lütfen unutmayalım.
Duygu Akyüz Evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, çatışmalara maruz kalan her çocuğun bu durumdan olumsuz etkilenmediğini göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar, araştırmacıları, çocukları evlilik çatışmasının olumsuz etkilerinden koruyan faktörlerin neler olduğunu incelemeye yöneltmiştir. Bu doğrultuda öne sürülen çeşitli modeller zamanla birer teori hâlini almış ve evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkileri pek çok boyutuyla araştırılmıştır. Bu teorilerden biri olan duygusal güvenlik teorisi, evlilik çatışmasının çocukları hangi yollarla ve nasıl etkilediğini açıklamaya çalışır. Bu kitabın amacı, yaklaşık 20 yıldan fazla süredir çalışılan ancak ülkemiz için oldukça yeni olan duygusal güvenlik teorisini okuyucuya tanıtmaktır. Teori; farklı yaş grubundaki ergenlerde bağlanma, ebeveyn tutumu, ebeveyn ruh sağlığı ve kardeş ilişkisi bağlamında incelenmiştir. Kitabın; ebeveynlere, bu konuda çalışan uzmanlara, lisans ve lisansüstü eğitimi alan öğrencilere rehberlik edeceği düşünülmektedir.
Ellen Flanagan Burns “Sesim komik mi geliyor? Ya sunumumda hata yaparsam herkes bana güler mi? Yüzme seçmelerinde başarısız olursam ne olur? Çok utanacağım!”
Thomas her zaman biraz utangaçtır, ancak son zamanlarda gerginliği yapmak istediği şeylerin önüne geçmeye başlar. Bunun üzerine artık biriyle konuşma zamanının gelmiş olabileceğini fark eder. Thomas, ebeveynlerinin ve bir terapistin yardımıyla sosyal kaygının beynini nasıl etkilediğinin yanı sıra bununla başa çıkmak ve mücadele etmek için bazı günlük araçlar ve stratejiler öğrenir.
Doktora Elizabeth McCallum'un, sosyal kaygı ve onunla başa çıkmak için kullanabileceğiniz bilişsel-davranışçı stratejiler hakkında daha fazla bilgi içeren “Okurlar İçin Notlar”ını da kitabın sonunda bulabilirsiniz.
T. Gül Şendil Ebeveynler arasında yaşanan çatışmaların çocuklar için hangi durumlarda zarar verici ya da faydalı olacağı, cevaplanması gereken önemli bir sorudur. Bu alanda yapılan çalışmalar oldukça fazla bilgi birikimine yol açmıştır. Bu bilgiler ışığında, artık çocukların ebeveynler arasında yaşanan çatışmalardan sadece doğrudan değil dolaylı yollardan da etkilendiğini biliyoruz. Örneğin, evlilik çatışması ebeveyn uygulamalarını, ebeveyn çocuk bağlanmasını etkileyebilir ve bu durum çocuğun hem uyumunu hem de gelişimsel sonuçlarını etkileyebilir. Yine birbirleriyle anlaşamayan eşler bazen çocuklarını kendi taraflarına çekmek isteyebilir ki bu durum çocuğu, diğer ebeveynini karşısına alma riskiyle karşı karşıya getirebilir. Araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu bir başka bilgi de, çocukların çatışmadan nasıl etkileneceğinin, çatışmayı algılama biçimiyle ilişkili olduğudur. Bu noktada, aklımıza, çocukların çatışma algısı yaşa, cinsiyete, mizaca ya da önceki çatışma tecrübelerine göre değişir mi gibi birçok soru gelir.
A. Pınar Vural, Ayhan Öztürk, Belma Doğan Güngen, Cem Gökçen, Fatih Dağdelen, Gülis Kavadar, İdris Kaya, İsmet Melek, Murat Güntel, Pınar Karadeniz, Selenay Yücel, Sevda Dolapçıoğlu Eğitim alanında yaşanan değişimlerin hızlı yükselişi, öğrenme konuları üzerinde farklı disiplin bakış açılarına ihtiyaç duyulmasını ortaya çıkarmıştır. Değişim; anne-baba ve eğitimcilerin bazı konularda çözüm yolu bulmak için zorlanmalarına neden olmuştur. Ayrıca öğretmenler pandemi döneminden sonra öğrenme sorunlarının farklılaştığı üzerine görüş bildirmektedir. Tüm bu ihtiyaçlardan dolayı bu kitapta, farklı disiplinlerden gönüllü birçok uzman, bir araya gelerek eğitim konuları üzerine çözüm önerilerini, görüşlerini ve tecrübelerini sunmuşlardır. Kitap, öğrenme konuları içerisinde en çok ihtiyaç duyulan konuların neler olduğu üzerine öğretmen ve öğrencilerden görüş alınarak oluşturulan başlıkları kapsamaktadır. Kitabın amacı, bu öğrenme konularını birden fazla uzman hekim ve eğitimcinin iş birliği ile değerlendirmektir. Ayrıca eğitim fakülteleri öğretmenlik uygulamaları dersi için fayda sağlayabileceği düşünülmektedir. Anne, baba ve eğitimcilerin iyi nesil yetiştirme gücünü artırmak üzere yazılan bu kitabın “çocuklara” fayda sağlaması dileğiyle...
M.Siyabend Kaya, Taşkın Yıldırım "Beni kimse anlamıyor!" mottosu, neredeyse her ergenin, üzerine basa basa vurguladığı bir mottodur. Peki ama gerçekte durum nedir? Bu bir ergen ben merkezciliğinin mi ifadesidir yoksa toplumsal bir gerçek midir? Ergenlik dönemi, stresli ve fırtınalı bir dönemdir. Bu fırtınalı dönemde ergenlere ihtiyaç duydukları desteği vermek, sağlıklı bir kişilik oluşumu için son derece önemlidir. İhtiyaç duyulan bu desteğin sağlanması ise en başından muhattabı olunan grubu ve bu grubun sorunlarını anlamaktan geçer. En temelde bu eser, ergenlerin bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmeleri için öncelikle anlaşılmaları gerektiği varsayımı üzerine kurulmuştur. Bu anlamda ergenlerin sorunlarının neler olduğu/olabileceği veliler, öğretmenler ve yine ergenlerin bakış açılarından incelenmiş, benzerlikler ve farklılıklar “doğrudan alıntılar” şeklinde verilmiştir.
Büşra Şahan Aktan, Emine Ahmetoğlu, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Gökçen İlhan Ildız, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Çelik, Hilal İlknur Tunçeli, Merve Keser, Münevver Can Yaşar, Özgün Uyanık Aktulun, Şenay Bulut Pedük, Zeliha Yazıcı, Zeynep Kılıç, Zülifye Gül Ercan Erken çocukluk yılları; hızlı büyümenin, gelişmenin olduğu ve her gelişim alanında yaşam boyu sürecek öğrenmelerin gerçekleştiği ilk zamanlardır. Bu nedenle erken çocuklukta gelişimi anlamak, farklı gelişim alanlarında anne karnından itibaren insanın yaşam serüveninin ilk yıllarına yakından bakmayı sağlar. Bu da eğitimcilere, anne babalara ve eğitimci adaylarına çocukların neyi, neden, nasıl yaptıklarını anlamasında; çocuklara nasıl, ne şekilde, hangi yollarla destek olabileceklerine dair fikir geliştirmesinde; çocukları olduğu gibi kabul ederek kendi öğrenme potansiyelini en üst seviyesine çıkarmasında ona yardımcı olmalarının yollarını gösterir. Bu anlayışla bu kitap da erken çocukluk döneminde gelişimi, farklı gelişim alanları özelinde ve her bir gelişim alanının kuramsal alt yapısı ışığında incelemektedir.
Yıllar boyunca gelişimsel ilerlemeyi önemli gelişimsel özelliklere değinerek ifade eden bu kitap, gelişimi etkileyen unsurlara değinerek gelişim alanlarının birbirleri ile olan sıkı ilişkilerini de vurgulamaktadır. Tüm bunların nihayetinde kitap; gelişimin desteklenmesi için neler yapılabileceğine dair gelişim alanlarına özgü, çocukların kendi hızlarıyla öğrenmelerini gözeten ve öğrenme doğalarına müdahale etmeyen bir anlayışla, kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerinde yaşam eşlikçisi olabilmenin çeşitli örneklerini paylaşmaktadır.
Adem SOLAK, Enver SARI, Mahir ÖZKAN, Veysel SÖNMEZ
PDR DERNEĞİ PDR derneğinden konusunda uzman akademisyenlerce hazırlanan kitaptaki makalelerin konuları, birçok yetişkini, çocuklarla ilişkilerinde ne yapacaklarını bilmedikleri sorunlara ilişkin olarak aydınlatacaktır. Söz gelimi; yetişkinler ailede biri ölürse bu çocuklara nasıl iltilmeli, onlara ne demeli ya da çocukların tepkileri ne olur? Bir yerden başka bir yere taşınıldığında çocuklar ne yaşarlar ve onlara bu durum nasıl anlatılır? Hiperaktif çocuklarla nasıl ilişki kurulur? Çocuklarla olumlu iletişim nasıl kurulur ve çocuklara özsaygı nasıl kazandırılır? gibi cevaplanması hiç de kolay olmayan soruların cevapları bu kitapta yer almaktadır. Bu kitap, çok temel, çok yalın bilgileri içermesi sebebiyle; çocukla ilişkisi olan tüm yetişkinler, yetişkin öğrenciler için her zaman kullanabilecekleri bir el kitabıdır.
Ellen Galinsky “ÇOCUĞUMUN NASIL BİR İNSAN OLMASINI İSTİYORUM?”
Ebeveynlere sütten kesmeden tuvalet eğitimine, disiplinden beslenmeye kadar her konuda tavsiyelerde bulunan yüzlerce kitap vardır. Ancak bu kadar çok bilgiye rağmen, ebeveynler için çocuklarını nasıl iyi bir şekilde yetiştireceği ve potansiyellerine ulaşmalarını, yaşamdaki zorlukları üstlenmelerini, başkalarıyla iyi iletişim kurmalarını ve öğrenmek için istekli olmalarını sağlamalarına yardımcı olmaları konusunda çok az araştırmalara dayanan tavsiyeler bulunur. Ellen Galinsky'nin kendi çalışmalarıyla ve onlarca yıldan beri çocuk gelişimi ve sinirbilimleri alanlarındaki en seçkin araştırmacılarla yüzlerce kez konuşarak kariyerini adadığı “temel yaşam becerileri” vardır. Güzel olan şu ki, tüm ebeveynlerin bugün ve gelecekte çocuklarında bu becerileri geliştirmek adına yapabilecekleri basit günlük şeyler bulunur. Karşılığında para ödemeniz gerekmez ve başlamak için asla geç değildir.
Gelişen Zihin'de, Ellen Galinsky araştırmasını çocukların en çok ihtiyaç duyduğu yedi kritik alanda gruplamıştır: (1) odaklanma ve öz denetim; (2) bakış açısı alma; (3) iletişim; (4) bağlantılar kurma; (5) eleştirel düşünme; (6) zorlukların üstesinden gelme; (7) öz yönelimli katılımlı öğrenme. Bu becerilerin her biri için Galinsky, ebeveynlere araştırmaların neyi kanıtladığını gösterir ve onların, çocuklarında bu becerileri güçlendirmeleri için bugün başlayabilecekleri çok sayıda somut uygulama sunar. Bunlar çocukların yeni edindikleri beceriler değildir; bu becerilerin geliştirilmesi gerekir. Bunlar, çocuklara hedeflerine odaklanma yeteneği kazandıran, böylece daha kolay öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini aktarabilecekleri becerilerdir. Çocukları modern yaşamın baskılarına hazırlayan, şimdi ve yıllarca kullanacakları becerilerdir.
Gelişen Zihin çığır açan, ebeveynlere, çocuklara ihtiyaç duyacakları en önemli araçları kullanmayı öğreten kitaptır. Kitap, T. Berry Brazelton, M.D., David A. Hamburg, M.D., Adele Faber ve Judy Woodruff gibi düşünce liderleri tarafından da beğeni almıştır. Gelişen Zihin'in ebeveynlik literatüründe klasik olması kaçınılmazdır.
Lori A. Roggman, Lisa K. Boyce, Mark S. Innocenti Ebeveynler sıcak, duyarlı, cesaret verici ve iletişime açık olduklarında gelişimsel ebeveynliğin temel unsurları olan çocukların okula hazır bulunuşlukları sosyal yeterlilikleri ve ruh sağlığı için temel oluştururlar. Bu nedenle her erken çocukluk uzmanı, küçük çocuklarının gelişiminde önemli bir role sahip olan bakım verenler için bir gelişimsel ebeveynlik programı oluşturulmasında bu kapsamlı ve pratik rehbere ihtiyaç duyacaktır.
Ev ziyaretçileri ve diğer profesyoneller, bu kitaptan, gelişimsel ebeveynliği kolaylaştırmanın ABC’sini (destekleyici Tutumlar, olumlu Davranışlar ve program İçeriği) öğrenecekler ve aşağıdaki gibi uygulanması kolay stratejiler kazanacaklar:
• Pozitif ebeveyn-çocuk etkileşimini aktif olarak desteklemek,
• Ebeveynlerle işbirliği oluşturmak,
• Bir ailenin güçlü yönleri üzerinde çalışmak,
• Çocuk gelişimini ve ebeveynlik davranışlarını değerlendirmek için ölçümlemeleri ustaca kullanmak,
• Ebeveynlere çocuk gelişimi hakkında açık ve ilişkili bilgi sağlamak,
• Ailelerle çalışırken esnek, duyarlı ve kültürel olarak hassas kalmak.
Başarılı etkileşim örnekleri, diğer uygulayıcıların önerileri ve ipuçlarıyla dolu, araştırma tabanlı ve okuyucu dostu bu kitap; profesyonellere güçlü ebeveyn-çocuk ilişkileri, sağlıklı bir aile ortamı ve okula hazır bulunuşluk konusunda ebeveynlere nasıl destek olunacağının yolunu göstermektedir.
Claude Steiner - Muzaffer Şahin KİMSE MASUM DEĞİL:
Bu kitapta ülkeler arasında, politika arenasında, kurumlar arasında, eşler arasında, ebeveynler ve çocuklar arasında, kardeşler arasında, gelin kaynana arasında, öğretmen öğrenci, işçi patron, amir memur arasında her alanda oynanan güç oyunlarının nasıl oynandığına ilişkin örnekler göreceksiniz. Sıradan insanların (bizlerin) güç oyunlarına nasıl başvurduğunu, bizimle başkalarının nasıl güç oyunları oynadığını, güç oyunlarının yerine iş birliğinin nasıl konabileceğini herkesin anlayabileceği bir dille, örnek olaylarla sunulan bu kitaptan herkesin, hepimizin çok yararlanacağını düşünüyoruz.
Merle J. Crawford, Barbara Weber Etkili erken müdahale, erken müdahale hizmeti veren uzman, ailenin evinden ayrıldığında son bulmaz. Bu nedenle, her erken müdahalecinin; ebeveynlerin ve bakıcıların, küçük çocukların gelişimini desteklemede tutarlı ve aktif bir rol almalarına yardımcı olmaları için onları yönlendirebileceği araştırmaya dayalı stratejilerle dolu bu pratik kaynak kitaba ihtiyacı vardır. Çocukların doğuşundan 3 yaşına kadar altı temel gelişim alanına yönelik 80 beceriyi hedefleyen bu okuyucu dostu rehber; profesyonellere, ailelere ve bakıcılara yardımcı olmaları için onların günlük rutinlerine gömülü öğrenme fırsatlarını kullanacağı düzinelerce hazır fikir verir.
AİLELERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN:
• Market alışverişi, arabaya binme veya kitaplara bakma gibi yaygın rutinler ve etkinlikler sırasında BAHP hedefleri üzerinde çalışın.
• Çocuk gelişimini bilin ve çocukları için uygun beklentiler saptayın.
• Gelişimsel büyümeyi, ortak etkinlikler ve ailenin katılımını artıracak kritik becerileri destekleyin.
• Günlük materyalleri ve rutinleri güçlü yeni öğrenme fırsatlarına dönüştürün.
• Çocuklara gün boyunca yeni beceriler uygulamaları ve onları pekiştirmeleri için birçok fırsat verin.
Erken müdahale uzmanları, çocuğun gelişimini artıran, bağlanmayı güçlendiren ve gelişimsel gecikmeler yaşayan çocuklara aile yaşamına tam olarak katılmalarına yardımcı olacak stratejiler için bu kitaba defalarca dönecektir.

“Çalıştığım yerdeki her çalışana bir kopyasını vermeyi planlıyorum ... Erken müdahale alanını ileriye götürecek yararlı, pratik ve iyi yazılmış bir rehber.”
-Cherly D. Tierney, M.D., M.P.H., Penn State Hershey Children's Hospital

“Bu önemli kaynağın, her erken müdahale terapisti için sayfaları kıvrılmış arkadaş hâline gelmesi muhtemeldir.”
-David W. Hammer, M.A., CCC-SLP, President, Hammer Speech Products and Services, LLC; Manager,
Outpatient Speech and Language Services, Children's Hospital of Pittsburgh of UPMC

“Erken müdahale konusunda muazzam bir deneyime sahip yazarlardan iyi organize edilmiş ve bol bol örneklerle tanımlanmış mükemmel bir kaynak ...”
-Linda King Thomas, M.H.S., OTR/L, C/NDT, Director, Developmental Therapy Associates
Noreen WETTON, Peter CANSELL Benlik saygısı başka bir deyişle özsaygı ya da kendine saygı, kişinin kendisi ile ilgili düşünceleri, çevresindekilerin o kişi ile ilgili düşünceleri, her iki düşüncenin bileşkesi ve bu üç düşüncenin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.
Düşük ve yüksek benlik saygısı, insanlar arası ilişkilerde problem oluşturabilecek durumlara yol açmaktadır. Benlik saygısını ideal bir düzeye getirmek küçük yaşlarda öğrenilecek stratejilerle başarılabilir. Wetton ve Cansell, ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olacak teknikleri yıllarca denemiş ve bir araya getirerek bu kitapta toplamışlardır. İlköğretim öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının kaynak bir kitap olarak kullanabilecekleri bu eser, Türk Eğitim Bilimlerinde öncü Nobel Yayınları farkıyla ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmeleri için hazırlanmıştır.
Kelsey Torgerson Dunn İnsanlar size öfkeli göründüğünüzü mü söylüyorlar?
Kendinizi, başkalarına bağırırken veya yıkıcı davranışlar sergilerken mi buluyorsunuz?
Gençlik yılları; okul stresinden üniversite kaygısına, arkadaş sorunlarından ebeveynlerle sınırların sınanmasına kadar zorluklarla doludur. Ve bazen tüm belirsizlikler, kaygılar ve aksiliklerle baş etmek zor olabilir. Kaygı veya stres soğukkanlılığınızı kaybetmenize neden oluyorsa bu kitap size yardımcı olabilir.
Temeli bilişsel davranışçı terapiye (BDT) dayanan bu ilgi çekici rehber, öfkenizin temelindeki kaygıyla başa çıkmanıza yardımcı olacak ve böylece siz de yeniden kendiniz gibi hissetmeye başlayabileceksiniz. Zorlu duygularla savaşmaya veya onları görmezden gelmeye çalışmak yerine bunları kabullenmenize ve bunlarla çalışmanıza yardımcı olacak güçlü başa çıkma becerileri bulacaksınız. Ayrıca tepki vermeden önce durup düşünmek ve kaygınızla öfkenizi tetikleyen şeylerle karşılaştığınızda sakinliği tercih etmek için “beyninizi nasıl eğiteceğinizi” keşfedeceksiniz. Duygularınızın kontrolünü elinize almaya ve hayatınızı güvenle ve temiz bir kafayla yaşamaya hazırsanız, bu arkadaş canlısı rehber sizi kollayacaktır!
Zeynep Cihangir Çankaya Derslerimde, seminerlerde, yürüttüğüm psikolojik danışma ve rehberlik uygu-lamalarında gençlere ve yetişkinlere; “Nasıl bir dinleyicisiniz?”, “Başkalarını iyi dinleyebiliyor musunuz?”, “Çocuğunuzu nasıl dinlersiniz?” gibi sorular soruyo-rum. Bu soruları yönelttiğim hiç kimse şimdiye kadar “Ben iyi bir dinleyici değilim.” ya da buna benzer bir şey söylemedi. Herkes iyi dinleyici olduğunu ifade etti ve pek çok kişi de başkalarının kendisini dinlemediğinden yakındı.
Bu çelişkinin, iyi dinlemenin neleri içerdiğinin bilinmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Ayrıca insanların başkalarının kendilerini dinlememelerinden yakınmaları da dinlemenin ne kadar önemli bir beceri olduğunu gösteriyor.
Bu anlamda kitabın psikolojik danışmanlara, psikolojik danışman adaylarına, diğer yardım hizmetlerinde çalışanlara/çalışacak olanlara, anne ve babalara, öğretmenlere, dinleme becerilerini geliştirmek isteyen herkese yararlı olacağını umuyorum.
Ayşen Temel Eğinli, Selcan Yavuz Her birey, çocukluğundan itibaren ebeveynleri ya da ebeveyn figürleri tarafından verilen sözlü ve sözsüz mesajlara maruz kalmaktadır. Kimileri bu mesajları olduğu gibi kabul etmekte, kimileri ise reddetmekte ya da tam tersini yapmaktadır. Bu doğrultuda, kişiler, isyan etmek, uyum sağlamak ve kendini eleştirmek gibi birçok davranış geliştirebilmektedir.
Bu kitap, kişiyi iç dünyasında yolculuğa çıkararak kendisini keşfetmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, kendinin ve diğerlerinin kişilerarası iletişim biçimlerini fark etmesini kolaylaştırmakta ve bu doğrultuda kişinin gelişimi ve değişimi için bir yol göstermektedir. Kişinin hem kendisiyle hem de diğerleri ile yaşadığı çatışmaların nedenlerini anlamasına ve bu çatışmaları çözmesine yardımcı olacak anahtarlar sunmaktadır.
Eğer aşağıdaki soruların cevaplarını merak ediyorsanız, bu kitap ile kendinizi daha iyi hissedebilir ve daha özgür bir yaşama adım atabilirsiniz.
• Kendiniz dâhil her şey mükemmel mi olsun istiyorsunuz?
• Hep kendinizi haklı ama karşınızdaki kişileri hatalı mı görüyorsunuz?
• Birisini suçlarken bir anda mağdur konumuna mı düşüyorsunuz?
• Hep kendinizi eksik hissediyor ama karşıdaki kişileri kendinizden daha iyi olarak mı değerlendiriyorsunuz?
• Ne kadar çabalarsanız çabalayın bir türlü istediğiniz noktaya varamıyor musunuz?
• Farklı olaylar karşısında istemediğiniz hâlde aynı davranış biçimlerini mi sergiliyorsunuz?
• Genellikle başkalarını memnun etmeye çalışıyor, kendi ihtiyaçlarınızı görmezden mi geliyorsunuz?
• Kurduğunuz iletişimlerde karşınızdaki kişiyi anlamakta zorluk mu çekiyorsunuz?
• Farklı kişilerle kurduğunuz iletişimlerde hep aynı sorunları yaşıyor ve benzer duyguları mı hissediyorsunuz?
Kızbes Meral Kılıç, Hasan Tahsin Kılıç, A. Şebnem Soysal Acar Öfke, duygularımızdan sadece birisidir. Olumsuz durumlarla ve özellikle saldırganlıkla ilişkili olan öfke, anormal bir duygu değildir ancak kontrol edilemediğinde “anormal” durumlara neden olur. Son yıllarda ülkemizde, hemen her alanda öfke duygusu ile ilişkili olarak saldırganlık, kavga ve şiddet gibi durumlarda çok ciddi artışlar söz konusudur. Bu artışın birçok nedeni olmakla birlikte, temelde çocukluk döneminden itibaren öfkenin nasıl kontrol edilebileceğinin öğrenilememesi de önemli bir etkendir.
Kontrol Edilebilir Öfke kitabı, çocuklarımızın ileride karşılaşacakları problemleri öfke krizleri yaşamadan çözebilmeleri ve ailelere yardımcı olabilmesi amacıyla yazılmıştır.
6-12 yaş dönemi çocuklarının bilişsel, sosyal, duygusal ve motor gelişim düzeyleri göz önünde bulundurularak bilişsel davranışçı yaklaşım doğrultusunda hazırladığımız kitabımızın yararlı olmasını dileriz.
Asuman Alnıaçık, Aynur Akıncı Aydoğan, Berkin Özyılmaz Kırcali, D. Melek Er Sabuncuoğlu, Demet Gülaldı, Funda Elmacıoğlu, Gülberk Benan Özan, Meryem Bulut, Neslihan Kuloğlu Türker, Sema Acar, Şaziye Senem Başgül, Şebnem Gümüşcü, Tuba Eren Çocuk konusunda yapılan çalışmalar sosyolojik ve teknolojik yenilikler, toplumsal değişiklikler ve olağanüstü yaşam deneyimlerine bağlı olarak değişiklikler göstermekte ve alanlar arasında bilgi akışı yeterince sağlanamayabilmektedir. Bu kitap; konu, çocuk olunca, özveri ile çalışan pek çok bilim alanından küçük bir ekiple ve konu, çocuk olunca, ortak hareket noktası olmayı hedefleyen bir anlayışla hazırlanmıştır.
Konu, çocuk olunca, profesyonellerce birleşilen nokta, olası en yüksek yararı sağlamak için çocuğa bulunduğu çevrede verilecek disiplinler üstü hizmetlerin belirlenmesi, planlanması ve sunulmasıdır. Bu anlayışla, yeni doğan, bebek, erken çocukluk, okul çağı, ilk-orta-son ergenlik dönemlerini içeren 0-18 yaşları arasındaki çocukları kapsayan içerikte her biri kendi bilim alanında deneyimli akademisyenler, çocukluğun tarihsel süreci, dil gelişimi, işitme gelişimi, oyun, bibliyoterapi, bağlanma, beslenme, pozitif disiplin, davranış sorunları, dikkat eksikliği ve baş etme yolları, ölümün doğru şekilde anlatılması konularını olgu paylaşımları ile hazırlamışlardır.
Konu, çocuk olunca, okuyucusu olan profesyonellere, ebeveynlere ve çocuk konusunda eğitim alan ve bilgi edinmek arzusunda olanlara, “çocuk” konusuna farklı bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır.
Sue Atkins Çocuklarınızla sürdüğünüz hayatı daha kolay ve cazip kılın
Emekleme çağındaki çocuklardan ergenlere; erkeklerden kızlara bütün çocukları kapsayan Mutlu Çocuklar Yetiştirmek For Dummies, çocuğunuzu daha iyi anlamanıza ve çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu ebeveyn olmanıza yardım eder. Yazarı hem ebeveyn koçu, hem anne olduğundan, çocuğunuzla kurduğunuz ilişkinizi güçlendirmenize ve geliştirmenize yarayacak adımları keşfetmenizi sağlar. Böylece çocuğunuzun öz saygısını geliştirmesine, bağımsızlık kazanmasına ve hayatın iniş çıkışlarıyla baş etmesine yardımcı olabilirsiniz.

Kitabı açın ve
• Çocuğunuzun davranışlarını anlamayı
• Her yaştan çocukla etkili iletişim kurmayı
• İşe yarayan disiplin yöntemlerini kullanmayı
• Okulda başarılı olmasına yardım etmeyi
• Kardeş rekabetiyle başa çıkmayı
• Çocuğun özgüvenini inşa etmeyi inceleyin

Disleksi, Dikkat Eksikliği Bozukluğu ve Dikkat
Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu gibi durumların zorluklarıyla baş etmenizi kolaylaştıracak tavsiyeler içerir.
Mustafa Şahin - Sırrı Akbaba Çocukluk ve ergenlik döneminde travmatik etki yaratan yaşantılardan biri "zorba" davranışlardır. Okulda ve sanal ortamlarda görülen ve değişik türleri (sözel, fiziksel, duygusal, ırkçı, saklama, davranış bozucu, başkasına ait bir şeyi alma/bozma ve cinsel) olan zorba davranışlar, çocuk ve ergenlerin sosyal, duygusal ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkilemekte, etik ve yasal sorunlara yol açmaktadır.
Zorba davranışların bu olumsuz etkileri çocukluk ve ergenlik dönemiyle sınırlı kalmayıp bireylerin öz-saygı, öz-güven, psikolojik sağlamlık, psikolojik iyi olma gibi önemli kişilik özelliklerini ve ikili insan ilişkilerinde sevgi, saygı, hoşgörü ve güven duygularını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir.
Bu eserde, bireysel gelişim ve olumlu ikili insan ilişkilerinin önünde önemli bir engel olan zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları ayrıntılı bir şekilde ele alınıp, empatik beceri ile bu davranışların önlenmesine ilişkin bir model sunulmuştur. Bu kitap ile, zorba davranışlar konusunda çalışacak akademisyen ve uygulayıcıların (okul psikolojik danışmanı, çocuk ve ergen psikoloğu, sınıf rehber öğretmeni) yanında; okul yöneticilerinin, branş öğretmenlerinin ve ebeveynlerin zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları hakkında farkındalık geliştirmelerine yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Brooke Ingersoll, Anna Dvortcsak Ebeveynler İçin El Kitabı

Ebeveynler İçin El Kitabı, ebeveynlerin Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerini bir arada kullanmayı öğrenmelerine yardımcı olmaktadır. Programda geliştirilmesi hedeflenen temel sosyal iletişim becerileri; sosyal katılım, dil, sosyal taklit ve oyundur. Kitapta, tanımlanan tekniklerin evde günlük etkinlikler ve rutinler içinde nasıl birleştirileceği gösterilmektedir.
Etkileşimli öğretim teknikleri, çocuğun katılım göstermesi ve iletişim kurması için fırsatlar yaratmaktadır ve çocuğun davranışlarına yönelik ebeveyn yanıtlayıcılığını geliştirmek üzere kullanılmaktadır. Doğrudan öğretim teknikleri ise dil, sosyal taklit ve oyun becerilerini öğretmeye odaklanmaktadır.
Bu el kitabı, programda ele alınan müdahale tekniklerinin her birinin amacını ve işlemlerini açıklamaktadır. Ayrıca kitapta, çizimler ve ev ödevi uygulama sayfaları yer almaktadır.


Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu

Ebeveyn eğitimi, Otizm Spektrum Bozukluğu olan küçük çocuklar için etkili bir müdahale modeli olmaktadır. Uzmanlar ve ebeveynler için hazırlanmış iki kitaptan oluşan bu ebeveyn eğitimi programında, ailelere çocuklarının sosyal iletişim becerilerini artırmaya yönelik stratejilerin günlük etkinler ve rutinler sırasında nasıl kullanılacağı öğretilmektedir. Bu kitap ve ekte yer alan DVD, gelişimsel ve davranışçı yaklaşımların birleşimini sunan bir ebeveyn eğitimi programının ulaşılabilir, kanıt temelli ve uygulanabilir olduğunu göstermektedir.
Etkileşimli ve doğrudan öğretim tekniklerinin birleştirildiği Ebeveyn Eğitimi İçin Uzman Kılavuzu, ebeveyn eğitim programının bireysel veya grup eğitimi şeklinde uygulanabilmesi için kullanıcıya adım adım rehber olmaktadır. Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların sosyal iletişim becerilerinin geliştirilmesi amacıyla kullanılan ve etkililiği kanıtlanmış teknikler, ebeveynler için basit ama etkili adımlarla verilmektedir.
Eğitim oturumlarında kullanılması amacıyla hazırlanmış olan DVD, ebeveynlerin teknikleri çocuklarıyla uyguladıkları video görüntülerini ve eğitim sunularını içermektedir.

Kate Collins-Donnelly “Yine Kate Collins-Donnelly karmaşık bir konuyu basit, eğlenceli ve ilgi çekici bir dille ele almayı ve ifade etmeyi başardı. Çocuk veya Gençler; bu kitap, kendiniz hakkında iyi hissetmenize yardımcı olmak ve Öz Saygı Hırsızını kovmanızda sizi motive etmek için ilginç ve eğlenceli yollar sunmakta! Ebeveynler için yolculuğun çok eğlenceli ve aydınlatıcı olacağını ummaktayım! Uygulayıcılar için de kitap teoriyi enine boyuna iletmekte ve başkalarında değişimi kolaylaştırmak için yararlı ve bilgi yüklü bir çerçeve sağlamaktadır. Şüphesiz, Öz Saygı Hırsızı değişimin dili olacak!”
Psi Alisa Purton, Adli Psikolog, UK
Dikkat! Öz Saygı Hırsızı sinsice ortalığı kolaçan etmekte! Bu hırsız, Öz Saygı Kasandan olumlu öz saygını çalmaya devam eden ve geriye sadece kendin hakkındaki olumsuz duygularını ve düşüncelerini bırakan kurnaz bir karakterdir. Buna karşın güzel haber şu ki iyi bir şekilde onu uzaklaştırabilirsin ve bu çalışma kitabı, sana bunu nasıl yapacağını gösterecek!
Etkinlikler ve gerçek yaşam hikâyeleri ile dolu olan bu eğlenceli ve yaratıcı çalışma kitabı, öz saygını anlamanda, olumlu bir öz saygı geliştirmek için düşünce ve davranış şeklini değiştirmende ve Öz Saygı Hırsızını uzaklaştırmanda sana yardımcı olmak için bilişsel davranışçı ve farkındalık ilkelerini ve tekniklerini kullanmaktadır.
Kitap, kendi başlarına, ebeveynleriyle ya da eğitimcileriyle birlikte çalışmaları için 10 yaşından büyük gençler için uygundur.
Kate Collins-Donnelly; terapist, psikolog, kriminoloji uzmanı ve öfke yönetimi danışmanı olarak İngiltere’de uzun yıllar çalışmıştır. Şimdi bilişsel davranışçı terapi, psikolojik danışma, koçluk ve eğitim hizmetleri sağlayan başarılı, bağımsız bir danışmanlık merkezini yürütmektedir ve Psikolojik ve Kriminolojik Araştırma Bölümünün başkanıdır. Jessica Kingsley Yayınevi tarafından yayımlanan Banish Your Body Image Thief ve Starving The Gremlin Serisi başlığı altında çocuklar ve gençler için çeşitli kitapları bulunmaktadır.
Akif Avcu, Çınar Kaya, Çiğdem Demir Çelebi, Derya Eryiğit, Erdem Sevim, Halil Ekşi, K. Gamze Yaman, Mustafa Otrar, Müge Yüksel, Simel Parlak, Tuğba Türk Kurtça Evde bir özel gereksinimli çocuğun bulunması tüm aile bireylerini etkilediği aşikârdır. Anne babanın çocuklarının gelişimsel süreçlerini desteklemek adına gösterdikleri maddi manevi çaba, zaman zaman oldukça yorucu yaşantılara sebep olabilmektedir. Bu zaman zarfında normal gelişim gösteren kardeşlerin de ihtiyaçları belirmekte ancak bu ihtiyaçlar göz ardı edilebilmektedir. Unutulmamalıdır ki özel gereksinimli bir kardeşe sahip olmak, normal gelişim gösteren çocuğu, kariyer seçiminden karakterine kadar etkileyebilmektedir. Yurt içi ve yurt dışı alan yazın incelendiğinde daha çok anne babalara yönelik destek grupları, psikolojik danışma ve rehberlik faaliyetlerine ağırlık verildiği ancak kardeşlerle ilgili çok da çalışmanın yapılmadığı görülmektedir. Temel amacı bu boşluğu doldurmak olan “Özel Kardeşimle Yaşamak” kitabı, hem özel gereksinimli kardeşi olan ortaokul ve lise öğrencilerinin yaşadıkları sorunlarda onlara destek olmak amacıyla bir psikoeğitim programını içermekte hem de ayrıca rehabilitasyon danışmanlığı kapsamında alanda çalışan/çalışacak psikolojik danışman, psikolog, özel eğitim uzmanları ve sosyal çalışmacılar için kılavuz olmayı hedeflemektedir. Kitapta yer alan beş farklı bölümde hem toplumsal bakış açısı hem de aile bireylerinin yaşadıkları duygular ve baş etme yöntemlerine yönelik ipucu sağlayacak bir içerik hedeflenmiştir. Anne baba kadar normal gelişim gösteren kardeşin de ortak payda da olduğu unutulmadan planlanan bu çalışma aile sistemini daha da güçlendirecektir.
Figen Karaceylan Çakmakcı, B. Meryem Gönenç, Seçil Çiçek Eren “Öğretmenlerim; aklımın yavaş çalıştığını, asosyal olduğumu ve ölene kadar aptal rüyalarımın peşinde sersemce savrulacağımı söylüyorlardı.”
Albert Einstein – Bilim İnsanı
Özgül Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG); sıklıkla çocuğun akademik yaşantısının başlamasıyla fark edilen, ancak uzman kişilerce tespit ve müdahale edilmediği takdirde yaşam boyu etkisinin kişiyi yaşamının her alanında mücadele etmeye mecbur bıraktığı, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu nörobiyolojik temelli bir bozukluktur. Sıklıkla sadece “okuma” becerisinde yaşanan zorluk gibi tanımlandığı için “DİSLEKSİ” tanımı “Özgül Öğrenme Bozukluğu” yerine daha çok kullanılmaktadır.
Bazen “bozukluk”, bazen “hastalık”, bazen “güçlük”, bazen de “farklılık” olarak tanımlansa da bireyin hem sosyal hem de akademik yaşantısını ciddi oranda etkileyen, zekâdan bağımsız bir durum olmasına rağmen bazı durumlarda “zekâ geriliği” gibi yanlış algılanan bir güçlüktür.
ÖÖG; dil gelişimini ve kullanımını, sözel ve yazılı ifade, okuma yazma ve matematik becerilerini etkileyen bir güçlük olduğu için okul başarısızlığı ve ek olarak okula uyum sorunlarını da beraberinde getirebilmektedir. Okul hayatının çocuğun ruhsal gelişimindeki önemi göz önüne alındığında, doğru tespit ve müdahale edilmediği durumlarda, eşlik eden Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Kaygı Bozuklukları ve Davranış Bozukluğu sıklıkla atlanan komorbid durumlardır ve çocuğun duygusal travma yaşamasına zemin hazırlar.
Yaklaşık 10 yıllık deneyim ve tecrübenin sonucunda bu kitabın yazılmasına karar verilmiştir. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi ve Çocuk Psikologlarının oluşturduğu bir ekibin pratik uygulamaları paylaşılmıştır. ÖÖG ile ilgili doğru bilinen yanlışların neler olduğunu, erken tespitin ve doğru müdahalenin önemini, ÖÖG olan çocuğun yasal haklarının neler olduğunun anlatıldığı bir başvuru kitabı olarak da kullanılması dileğiyle…
Tarık Solmuş Bu kitap, ister bir romantik ilişkide ister evlilikte olsun ortaya çıkabilecek uyum sorunlarını, çatışmaları, öfke patlamalarını, güç dengesizliklerini, stresi, yoğun kaygıyı, depresyonu, eşe ve çocuklara yönelik şiddeti ve bu sorunlara yönelik çözüm yollarını incelemektedir. Eşlerin birbirlerinin davranışlarına yönelik açıklamalarını/ atıflarını, algılarını ve bu algıların ya da açıklamaların yaşadıkları ilişkinin kalitesini, uyumunu ve doyumunu nasıl etkilediğini gözden geçirmektedir. Boşanmanın gerek "eş"ler gerekse çocuklar üzerinde nasıl bir etkisinin olabileceğine ve bu tür bir durumda da çözüm olarak nelerin yapılabileceğine odaklanmaktadır. Ailenin ve çocukların geçirdikleri yaşam evrelerini, bir insanın bebeklikten yetişkinliğe kadarki gelişiminde kendisini duygusal ve düşünsel olarak nelerin beklediğini değerlendirmektedir. Çocuklarda fiziksel, sosyal, ahlaki, zekâ, algı, bellek, dil/konuşma, cinsel kimlik, özsaygı ve özgüvenin nasıl geliştiğini, bu gelişim sürecinde ne tür sorunlar yaşayabildiklerini ve bu sorunların aile içi ilişkileri nasıl biçimlendirdiği incelenmektedir. Özellikle ergenlik döneminde görülen intihar, kendine zarar verme, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları gibi davranışların kökenlerini irdeleyip ana-babalara bu sorunlarla nasıl başa çıkabilecekleri konusunda öneriler sunmaktadır. Kısacası, bebeklikten yetişkinliğe; insanın tüm yaşam basamaklarını gözden geçirip, yaşanabilecek olası sorunlara değinmekte ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri sunmaktadır.
Pooky Knightsmith “Bu muhteşem kitap ailelerin çocuklarına verebileceği harika bir kaynak.”
-Vicki Shotbolt, Parent Zone CEO

“Bu kitap, hayat acımasız olduğunda ona tahammül etmekte zorlananlar için mükemmel bir destek programı.”
-Julia Skinner, Emekli Öğretmen

Özellikle 8-12 yaş arasındaki çocukların daha fazla yararlanabileceği bu kitap, ruh sağlığı uzmanlarının da çocuklarla psikolojik danışmada kullanabileceği harika etkinlikler içermektedir.
Psk. Dan. Dr. Nilüfer Koçtürk

Yaratıcı etkinliklerle ve sorunlarla başa çıkma stratejileri ile dolu bu günlük ve boyama kitabı, baş etmesi zor duygu ve düşüncelerle karşı karşıya kaldığımızda size harika bir arkadaş olacaktır.
Bu kitap, günlük yaşamda stres altında olduğunuz, kaygı hissettiğiniz ya da biraz rahatlamaya ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda duygularınızı ifade etmenize olanak sağlar.
Boyayarak, günlük tutarak ve çizimler yaparak kişiselleştirebileceğiniz bu kitap, ilham veren şiirler ve pratik tavsiyelerle öfke ve kaygı gibi zor duygularla baş etmenize yardımcı olacak sağlıklı yollar sunar.
Marjorie V. Fields, Patricia A. Meritt, Deborah M. Fields Çocukların; mutlu, sorumluluk sahibi ve üretici bireyler olmalarına yardımcı olmak için davranış sorunlarının nedenlerini ele almayı hedefleyen olumlu yaklaşımlar.
Bu kitap, rehberlik ve disiplin kavramlarını, erken çocukluk eğitimi alanında çalışan eğitimcilere mevcut en iyi uygulamaları sunmak amacıyla çocuk gelişimi, gelişime uygun uygulamalar ve yapılandırmacı eğitim çerçevesinde ele almaktadır. Yazarlar, çeşitli yaklaşımları tarafsız bir şekilde sunmak yerine küçük çocuklar için neyin en iyi olduğuna odaklanarak ceza ya da davranış değiştirmede zorlayıcı yaklaşımları kullanan yetişkinlere, çocukların ahlaki gelişimlerine etkili bir şekilde nasıl yardımcı olmaları gerektiğini vurgulamaktadırlar. Kitapta üç ila sekiz yaş arasındaki çocuklar için rehberliğin önemi üzerinde durulmaktadır.
Kitabın bu baskısında; yeni tablo ve şekiller, özenle hazırlanmış belgeler ve ilkelere yönelik açıklamalar ile okul öncesi ve ilkokul seviyesine yönelik daha dengeli örnekler yer almaktadır.