Deneysel, Bilişsel ve Öğrenme Psikolojisi \ 1-2
Marc J. Ackerman Adli Psikolojik Değerlendirmenin Temelleri adlı bu kitap, nöropsikolojik değerlendirme araçları da dâhil olmak üzere, adli psikolojik değerlendirmelerde psikologlar tarafından en sık kullanılan değerlendirme araçlarını güvenle uygulamak, puanlamak ve yorumlamak için ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgi ve becerileri hızlı ve kolay anlaşılacak bir şekilde edinmenizi sağlayacak bir kaynaktır. Ayrıca, bu kaynak adli süreçlerde boşanma, çocukların velayeti, kişisel yaralanma, suça sürüklenen çocuklar, cinsel istismar, madde kötüye kullanımı ve risk değerlendirmesi konuları yanı sıra, rıza olmadan hastaneye yatış, cezai ehliyeti değerlendirme alanları üzerine bilgilerin yer aldığı bir rehber niteliğindedir.
Amerikan Psikologlar Derneği tarafından yayınlanan en yeni etik ilkeler ve standartlar da dâhil olmak üzere yeniden güncellenmiş şekli ile Türkçeye çevrilmiş olan bu kitap, hem adli süreçlerde görev alan psikologlar tarafından hem de psikoloji öğrencileri başvurulabilecek her zaman başvurulabilecek eşsiz bir Türkçe kaynaktır.
Yıldız Kuzgun Meslek ve alan seçimi sorunu ile karşılaşan her kişi, neleri yapabileceği (yetenekleri) ve nelerden hoşlandığı (ilgileri) konusunda ayrıntılı ve berrak bir fikre sahip olmak ister. Bu gereksinmeyi karşılamak için meslek rehberliği alanında değişik ölçme araçları geliştirilmektedir. Bunların önemli bir bölümünü kendini değerlendirme envanterleri/ölçekleri oluşturur. Akademik Benlik Kavramı Ölçeği (ABKÖ) de kişinin ilgi ve yeteneklerini tanıması amacı ile geliştirilmiş bir kendini değerlendirme aracıdır. Ölçekte, dört yetenek ve on iki ilgi alanı ile ilgili maddelerden oluşan toplam on altı alt ölçek bulunmaktadır. Bu araç, okul psikolojik danışmanları tarafından öğrencilere bireysel ve gruplar hâlinde uygulanabileceği gibi, öğrenci kendi başına da uygulayıp sonucu bulabilir. Ancak uygulama sonucunun değerlendirilmesi için psikolojik danışman yardımına gereksinim vardır.
İlk basımı 1996 yılında yapılan ABKÖ, okullarda kullanılmakta olan bir araçtır. Bu basımda aracın bilgisayarla yanıtlanıp puanlanabilmesini sağlayan bir de program eklenmiştir. Bu programla her öğrenci, aracı bilgisayar ortamında uygulayıp sonucu çıkarabilir.
Burak Erdeniz Yeni anlamlar öğrenmemiz söz konusu olduğunda çağrışımlar çeşitlilik gösterir. Zihinsel temsillerin çağrıştırdığı ödül ve cezaların çeşitliliği göz önüne alındığında, bu çağrışımlardan yararlanarak geleceği öngörme becerisi bizlere evrimsel olarak avantaj sağlar. Bu kitapta, beynin çağrışımları öğrenmeden sorumlu bölgeleri ve bu bölgelerin beyindeki ödül merkezleriyle olan karmaşık etkileşimleri anlatılmıştır. Bu etkileşimlere beynin, duygulardan ve bilişten sorumlu pek çok bölgesi de dâhildir. Ayrıca insanlar, maymunlar ve fareler üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen bilgilerin yanı sıra, koşullamadan sorumlu öğrenme mekanizmaları ve bu işlemleri gerçekleştiren farklı beyin bölgeleri tarafından yürütülen işlemlere dair tartışmalara yer verilmektedir. Bu kitap her ne kadar bir nörobilim kitabı gibi gözükse de felsefe, bilişsel bilimler, nörobiyoloji ve psikanalizi içeren disiplinlerarası bir araştırmanın okuyucu dostu bir sentezini içerir.
Robert Madigan “Belleğin işleyişine ilgi duyan, becerilerini geliştirme ve sınırlılıklarını aşma konusunda neler yapılabileceğini öğrenmek isteyenler hiç zaman kaybetmeden bu kitabı almalı. Dr. Madigan hem herkesin kolayca anlayıp keyif alabileceği hem de bilimsel bir altyapıya sahip olan bu kitabı yazmakla birbirinden çok farklı yönleri olan bir yapıta imza atmıştır.
Robert A. Bjork, PhD. Kaliforniya Üniversitesi, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Araştırmacı

“Akıllı telefonlarla ve taşınabilir cihazlarla veri alışverişi yapılan bir çağda bellek konusunu önemsemeli miyiz? Evet, kesinlikle! Dr. Madigan kitap boyunca günümüz teknolojisini ele almakta ve hızla gelişen teknoloji karşısında neden zihinsel becerilerimizin gelişmesi gerektiğini bize göstermektedir. Yaşadığımız bellek yanılmalarından 'belleğim zayıf' diyerek belleğimizi sorumlu tutuyoruz; ama aslında bellek sorunları, belleğimizi doğru biçimde kullanmıyor olmamızdan kaynaklanıyor.”
Catherine Fritz, PhD. Northampton Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, Birleşik Krallık

“Bu kitap, güncel bilimsel araştırmaları, bellek ustalarının kuşaktan kuşağa aktardıkları iç görüleri ve belleğinizi geliştirmenize yardımcı olacak son derece güçlü teknikleri eşsiz bir biçimde bir araya getirmiştir.”
Peter Morris, PhD. Lancaster Üniversitesi, Psikoloji Bölümü (Emeritus), Birleşik Krallık

Yeni tanıdığınız insanların adlarını anımsamak ister misiniz? Ya doğum günlerinin, yapılması gereken önemli işlerin, internetteki kullanıcı şifrelerinizin aklınızdan uçup gitmemesini? Bellek sanatları, bilginin bellekte tutularak kullanılmasını sağlayacak becerileri geliştirmek üzere uygulanabilir, kanıtlanmış yöntemler sunmaktadır. Dr. Robert Madigan, bellek sanatları alanında uzmanlaşmış bir psikologdur. Her gün kolayca uygulanabilecek yöntemler kullanarak belleğinizi çalıştırabilirsiniz; bu, tıpkı egzersiz yapmak amacıyla asansöre binmek yerine merdivenlerden çıkmaya benzer. Bu yöntemler belleğinizin güçlenmesi için oldukça önemlidir. İşte bu nedenle bilimsel bir temel üstüne kurulmuş olan bu kitap size yardımcı olabilir. Dr. Madigan okuyucularına belleğin işleyişi konusunda bilgi vermekte, utanç verici bellek yanılmaları yaşanmaması için zihinsel becerilerin geliştirilerek yüzlerin, randevuların, olguların, rakamların, listelerin ve daha birçok şeyin anımsanmasını sağlayacak yaratıcı anımsatıcılar ve gözde canlandırma teknikleri sunmaktadır. Beyninize sahip çıkın; bu kitap size yol gösterecektir.
BİLİMSEL STRATEJİLERİN ZİHİNSEL BECERİLERİNİZİ NASIL KESKİNLEŞTİRECEĞİNİ KEŞFEDİN
Kısa adlar, ilklemeler, öyküler ve uyaklar kullanarak her şeyi anımsayabilirsiniz.
Otomatik pilottan kurtulun, bir daha asla anahtarlarınızı, cüzdanınızı ya da telefonunuzu yanlış yere koymayın.
Dikkat dağınıklığının, konsantrasyon kaybının ve kaygıların belleğinizi olumsuz yönde etkilemesine izin vermeyin.
Yaşlanmanın unutkanlığa neden yol açması gerekmediğini öğrenin.
Partilerde, toplantılarda ve rastlantısal karşılaşmalarda sizi utandıracak unutkanlıkları önleyin.
Almila Şenat, Ayşe Çakır Gündoğdu, Ayşegül Oğlakçı İlhan, Burak Barut, Cansu Özbayer, Ceyhan Hacıoğlu, Derya Berikten, Didem Akkaya, Eda Dokumacıoğlu, Elif Nur Barut, Emine Yağcı, Ertan Kanbur, Ezgi Kar, Fatih Kar, Gamze Zengin Gülay Sezgin, Hande Öngün Yılmaz, Hülyam Kurt, Kevser Kuşat, Mete Özkoç, Neslihan Meriç, Neslihan Tekin Karacaer Zihnin karmaşıklığını keşfetmek için bir kapı aralayın! "Beyin Biyokimyası" adlı bu kitap; okuyucuları, beyin dünyasının gizemli koridorlarında bilgi ve anlayışla dolaştıran bir rehber, beyin biyokimyasının temel konularına odaklanarak okuyuculara geniş bir perspektif sunan eşsiz bir kaynaktır.
Kitap, amino asit metabolizmasından karbonhidrat ve lipit metabolizmasına, vitaminlerden hormonlara, histolojik yapıdan nöronal kök hücrelere, genetikten moleküler nörobiyolojiye kadar bir dizi konuyu ele alarak beyin biyokimyasının derinliklerine inmekte; beyin sağlığının temel taşları arasında yer alan epigenetik düzenlemeler, ağır metaller, beslenme, yaşlanma, mikrobiyal flora gibi konuları detaylı bir şekilde işlemektedir. Ayrıca laboratuvar testleri ve deneysel modeller aracılığıyla elde edilen bilgilerle desteklenerek okuyuculara beyin biyokimyasını bir bütün olarak anlama fırsatı sunmaktadır.
"Beyin Biyokimyası", sadece bilim meraklılarına değil aynı zamanda sağlık profesyonellerine, öğrencilere ve beyin sağlığını daha iyi anlamak isteyen herkese hitap ediyor. Her sayfasında yeni bir keşif ve aydınlanma vaat eden bu kitap, zihinsel işlevselliğin ötesinde bir dünya sunuyor. Beynin sırlarını keşfetmek isteyenler için eşsiz bir kaynak!
Armağan Özgür, Ayşegül Akıncı Coşgun, Ayşenur Aydın, Beyza Kaviye Ateş, Bilal Şimşek, Büşra Ergin, Emine Ela Şimşek, Esra Ergin, Fatma Gamze Koçak, Fatma Gülten İlavlı, Melek Merve Yılmaz, Nilay Ayşe Günel, Nur Banu Yiğit, Özge Pınarcık Sakaryalı, Rukiye Kılıç Üçgül, Sıla Uzkul Bir çocuğun yaşamının ilk yılları, pek çok gelişim alanı açısından sihirli yıllardır ve birey olma yolunda ilerleyen çocuğun sonraki yaşam dönemlerindeki sağlığı ve gelişimi için oldukça önemlidir. Bu sihirli yıllar diğer gelişim alanlarıyla birlikte beynin gelişimi açısından da oldukça kritiktir. Hamileliğin üçüncü haftasında gelişmeye başlayan ve yaşamın devamı için hayati önem arz eden bir organ olan beynin gelişimi, doğum öncesi dönemden başlayarak erken çocukluk dönemine kadar olağanüstü bir ivmeyle devam eder ve ergenlik döneminden yetişkinliğe kadar uzanan süreçte de hem gelişimini hem de değişimini sürdürür.
Alanında uzman bilim insanları tarafından titizlikle ele alınarak kaleme alınan “Beyin Gelişimi” kitabımız 13 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde beynin ve sinir sisteminin temelleri; ikinci bölümde glialar, miyelinleşme ve nöroplastisite; üçüncü bölümde serebral korteks ve davranış ilişkisi; dördüncü bölümde beyin gelişimi ve cinsiyet, serebral laterizasyon, beşinci bölümde görsel sistemin genel yapısı, görsel algının gelişimi ve beyin gelişimindeki rolü; altıncı bölümde bellek gelişimi ve nöral gelişim; yedinci bölümde ana dili edinimi ve beyin gelişimi; sekizinci bölümde beslenme ve beyin gelişimi; dokuzuncu bölümde uyku ve beyin gelişimi; onuncu bölümde ihmal, istismar ve beyin gelişimi; on birinci bölümde teknoloji ve beyin gelişimi; on ikinci bölümde erken çocukluk döneminde beyin gelişimi ve son bölümde ergenlik döneminde beyin gelişimi konuları ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
“Beyin Gelişimi” kitabımızın beyin ve beyin gelişimi alanına ilgi duyan ve bu alanda çalışmalar gerçekleştiren eğitimcilere, öğrencilere ve bilgi edinmek isteyen tüm okuyuculara önemli bir kaynak teşkil edeceğine inanıyoruz.
Barbara A. Wilson, Jill Winegardner, Fiona Ashworth Bu kitapta, hem beyin hasarından kurtulan kişilerin hem de profesyonellerin gözünden hastalık ve iyileşme süreçlerinin öykülerini bulabilirsiniz. Kurtulanların hasardan önceki hayatları, rehabilitasyon yolculukları ve bu yolculukta karşılaştıkları ile bu alanda çalışan uzmanların pratiğe yönelik uygulamaları ve teorik tartışmalarını birleştiren kitap, sürecin etkileşime ne kadar dayalı olduğunu bir kez daha vurguluyor. Tüm bunların yanı sıra beyin hasarından kurtulanların anlamlı hedeflere ulaşmalarına yardımcı olmak için pratik yaklaşımlar sunarken; rehabilitasyonda çalışan herkesin, bütünsel beyin hasarı rehabilitasyonunda yer alan ilkeleri ve bu ilkelerin teori ve modellerle nasıl birleştiğini anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Kitap, beyin hasarı sonrası hayatta kalan insanlar için hayatı daha yönetilebilir kılmakla ilgili en son teoriler ve uygulamalar hakkındaki bilgileri genişletiyor. “Beyin Hasarı Sonrası Yaşam: Kurtulanların Öyküleri”; klinik psikologlar, nöropsikologlar, beyin hasarından kurtulanlar, akrabalar, arkadaşlar veya bakım verenler ve beyin hasarıyla ilgilenen herkes için güzel bir kaynak olacaktır.
Mete Han Gür Başımızda iki farklı akıl olduğu fikri Hipokrat'a kadar gider. Bilim insanları bilinçli aklın yanı sıra muhakeme yapan, yol gösteren bir diğer aklı anlamada son yıllarda büyük yol kat ettiler: sezgi. Araştırmalar, sezginin sanılandan çok daha önemli olduğunu ortaya koyarken Einstein'ın şu sözünü doğruluyordu: “Sezgisel akıl kutsal bir hediye ve rasyonel akıl sadık bir hizmetkârdır”. Forbes dergisinde anlatıldığı gibi yapay zekâ ve otomasyon hızla yayılırken kişiler, bilgisayara benzeyerek değil insana özgü nitelikler sayesinde fark yaratabileceklerdir: sezgi gibi. Aynı şey kurumlar için de geçerlidir. Ama sezgiden yararlanmak için onu anlamak, sezgimizi eğitmek gerek.
“Beynin Beyni: Sezgi” serisinin bu kitabı; sezgi eğitiminin ilk adımı sezgiyi, diğer zihinsel olgulardan ayırabilme becerisini kazandırır. Sezginin deneylerle nasıl kanıtlandığını, bilinç, içgörü, içgüdü, duygu gibi zihinsel süreçlerle nasıl etkileştiğini, onlardan nasıl ayrıştığını gösterir. Yaşamda sezginin örneklerini veren gerçek öykülerle bilimsel materyali bir araya getirerek bilimle yaşam arasında köprüler kurar. Bir taraftan yukarıdaki konuları derinlemesine incelerken diğer taraftan geniş kapsamlı bir şekilde sezginin evrimini, nörolojisini, psikolojik ve sosyolojik boyutunu araştırır, yönetimde sezgiyi, kadın sezgi ilişkisini ve kadın hakları mücadelesinde sezginin oynadığı önemli rolü anlatır.
Akademisyenler kadar profesyonellerin de yararlanacağı bu kitap; araştırmacıların, karar vericilerin, yöneticilerin, uzmanların, kişisel gelişim okurlarının ve sezgi ile ilgilenen herkesin hizmetine sunulur.
Tracy Packiam Alloway Beyninizin becerisini sınayın ve birinci sınıf zihinsel çevikliğe ulaşın
Beyin vücudunuzun en önemli kasıdır ve düzenli egzersizle onun performansını artırabilir ve onu yaşla bağlantılı kötüleşmeye karşı güçlendirebilirsiniz. Bu rehber, gerek doğru yiyecekleri seçerek gerekse piyano çalarak beyninizi ve hafızanızı en iyi biçiminde tutmak için bilmeniz gereken her şeyi sunmaktadır. Bulmacalardan ve egzersizlerden en iyi günlük alışkanlıklara ve uzun vadeli zihinsel formda olma tekniklerine kadar bu kitap, zihinsel çevikliğinizi artırmanıza ve hafıza kaybını azaltmanıza olanak sağlamaktadır. Dolayısıyla, silkinip o örümcek ağlarından kurtulun ve vakit kaybetmeden beyninizi zinde ve sağlıklı hâle getirin!
 Devam etmek istediğiniz gibi başlayın! Beyin eğitiminin temelleriyle uğraşmaya başlayın ve sizin için nasıl işe yarayacağını keşfedin.
 Zihninizi jilet gibi keskin tutun! Hafızanızı geliştirin ve o sinir bozucu “dilimin ucunda” olgusundan kurtulun.
 Mutlu düşüncelere sahip olun! Zihninizi mutlu ve sağlıklı tutmak için uzman tavsiyelerine uyun.
 Yeni baştan başlayın! Yeni beyin dostu beslenme ve hayat tarzı seçeneklerine alışın.
 Oyunlar başlasın! Zekâ oyunları, egzersizleri ve bulmacalarının bir özetine müptela olun.
Kitabı açın ve
 Kurgunun arkasındaki gerçekleri,
 Çocuklar ve 50 yaşın üzerindekiler için zihinsel zindelik egzersizlerini,
 Alışveriş listenizi ezberlemenin, yüzlerin isimlerini ve yol tariflerini hatırlamanın yollarını,
 Başarınızı nasıl görselleştirebileceğinizi,
 Sosyalleşmenin neden önemli olduğunu,
 Stres ve kaygıyla baş etme tekniklerini,
 Beslenme ve “beyin besinleri” hakkındaki tavsiyeleri,
 Kelime bulma bulmacalarını, sudoku bulmacalarını ve daha fazlasını inceleyin.
Ahmet Akın - Ramazan Abacı “Bilginin bilgisi” veya “düşünme üzerine düşünme” olarak ele alınan biliş ötesi kavramı gelişim, eğitim ve öğrenme psikolojisi alanlarında son zamanlarda yürütülen araştırmalarda belki de en aktif biçimde incelenen araştırma alanlarından birisidir. Son 30 yıl boyunca biliş ötesi, bilişsel-gelişimsel araştırmaların önemli alanlarından biri olmuştur. Biliş ötesine yönelen bu özel ilginin nedeni onun biliş ve duygu arasında bir arabirim olmasından ve öğrenmede başarıya ulaşmak için gerekli olan öz-düzenlemede temel bir rol oynamasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca biliş ötesinin öğrenme çıktılarında ilerleme sağlaması ve öğrenmeyle ilgili bilişsel teorilere ilginin artması, biliş ötesi kavramının yoğun biçimde araştırılmasını sağlamıştır.
Biliş ötesi alanıyla ilişkili teorik ve deneysel araştırmalara yönelik ilgi ülkemizde de son zamanlarda yoğun biçimde artmaktadır. Bu nedenle bu yapıyı farklı teorisyenlerin bakış açılarından ele alan ve biliş ötesinin gelişimi, önemi ve biliş ötesi beceri ve stratejileri tanımlayan eserin önemli bir boşluk dolduracağına inanılmaktadır.
Ali Turan Barniç “Kendisi ile mücadele eden insan, en değerli insandır.”
Robert Browning
“Zeki başkalarını bilendir; kendini bilen ise akıllıdır.”
(Lao Tzu)
“İnsan deneyimleyerek öğrenebilen bir canlıdır. Bazen bireyin içinde saklı olan kendine ulaşması, bazı hatalar sonucunda gerçekleşir.”
Ali Turan Barniç
“Herkes birilerini yönetmek istiyor ama kimse kendini yönetmeyi beceremiyor.”
Ali Turan Barniç

Kendini bulma süreci, ileri seviye düşünen insanın iç ve dış dünyasıyla daha sağlıklı bir iletişim kurmasını sağlamaktadır.
Kendini bulma çabaları; bireyin problem çözme becerilerini inşa etmesini ve kendini tanımasını, idare etmesini, değerlendirmesini sağlamakta ve bireyi harekete geçirmektedir. Belli bir planlama dâhilinde harekete geçen birey, ulaşmak istediği noktayla ilgili tekrar bir değerlendirme yapmaktadır. Bu değerlendirme sonrasında ortaya çıkan sonuçlar, beklentilerle karşılaştırılmaktadır.
Bireyin kendine ulaşması, sıradan bir süreç olmayıp bilişsel süreçlerin gerçekçi bir yaklaşımla aktive edilmesidir. Yani bireyin en önemli temel sorunlarından biri, benliğinden uzak yaşamasıdır. Benliğinden uzak yaşayan bireyler, birçok sorunla da uğraşmak durumunda kalmaktadır çünkü kendi iç dünyasını tanımayan ve anlamlandıramayan insanlar, kendi varoluşsal anlamını da sadece dış dünyada aramak zorunda kalmaktadır. Oysa iç dünyasını yani kendi düşünce, duygu ve davranışlarını anlamlandıran insanlar, dış dünyayı daha iyi analiz etmekte ve bu kapsamda daha rasyonel davranışlarda bulunmaktadır.
Abdullah Arı, Ali Saffet Gönül, Ali Uncu, Asim Orujov, Asude Durmaz, AyĢegül Şeyma Sarıtaş, AyĢın Kısabay Ak, Birce Lal Yalçın, ÇağdaĢ Eker, Demet Özbabalık Adapınar, Dilek Evyapan, Elvin Hasanlı, Emre Kumral, Fatma Ece Çetin, Fatma Özge Kayhan Koçak, Fidan Balayeva, Göktuğ Dinçer, Gülcan Neşem Baskan, Gülgün Uncu, Hande Çelikay Söyler, İrem Fatma Uludağ, Merve Toper, Merve yavuz, Mesut Dorukoğlu, Mine Topcuoğlu Karakoç, Özge İlhan, Özge Güngör, Psikolog Sevinç Özkan, Sibel Çavdar, Sumru Savaş, Şeyma Aykaç Biliş; düşünce, deneyim ve duyular yoluyla bilgi ve anlayış edinmenin zihinsel eylemi veya sürecidir. Dikkat, bellek, bilgi, karar verme, planlama, akıl yürütme, yargılama, algı-anlama, dil ve görsel-uzaysal fonksiyon gibi üst düzey entelektüel fonksiyon ve süreçlerin çeşitli yönlerini kapsar. Bilişsel süreçler, mevcut bilgiyi kullanır ve yeni bilgi üretir. "Bilişsel bozukluk", farklı biliş alanlarındaki bozulmayı tanımlamak için kullanılan kapsayıcı bir terimdir. Bilişsel eksikli,k herhangi bir hastalık veya durumla sınırlı değildir; kişinin altta yatan durumunun belirtilerinden biri olabilir. Aynı zamanda "bilişsel kayıp" ile birbirinin yerine de kullanılabilir. Kısa süreli bir durum olabileceği gibi ilerleyici ve kalıcı bir durum da olabilir. Öte yandan bilişsel bozukluklar, DSM-5'te nörobilişsel bozukluklar olarak da işlenmektedir. Bilişsel bozukluklar, bireyin bilişsel işlevlerini, sağaltım olmadığında toplumda normal işleyişin olanaksız olacağı noktaya kadar önemli ölçüde bozan herhangi bir bozukluk olarak tanımlanır. Alzheimer hastalığı (AH), bilişsel bozuklukla ilişkili en iyi bilinen durumlardan biridir.
İnsanın zihinsel ve bilişsel işlevlerini ele almak ve derinliklerine inmek, ciddi yöntemler ve araştırma stratejileri kurmayı gerektirmektedir. Bu kitapta, insan beyninin önemli işlevlerini ele alan konulara değinilmiş; özellikle günlük yaşamda ve hayatta kullandığımız bu işlevlerin nasıl bozulduklarına değinilmeye çalışılmıştır. Nöroloji, psikiyatri ve psikolojiye ilgi duyan, bilişsel bozuklukları daha iyi anlamak isteyenlere yararlı olması dileğimizdir.
Alev Kuru, Aynur Bütün Ayhan, Aysel Koksal Akyol, Elifcan Cesur, Esra Acar Şengül, F. Cansu Pala, Figen Gürsoy, Füsun Gökkaya, Gökçen İlhan lldız, Gökhan Özsoy, Gözde Akoğlu, Gülen Baran, Gülşah Batdal Karaduman, Haktan Demircioğlu, Hande Çelikay Söyler, Hande Şirin, Hatice Büşra Yılmaz Tam, Hatice Özaslan, Hayriye Gül Kuruyer, Hülya Tercan, İrem Erdem Atak, Mehmet Erdem Uzun, Mesut Saçkes, Muhsin Konuk, Serkan Yılmaz, Serpil Yıldız Çoksan, Sevgi Tunay Aytekin, Sibel Atlı, Sinem Güçhan Özgül, Utku Beyazıt, Ümit Deniz, Yeşim Yurdakul Bu kitapta; yürütücü işlevler, bellek, algı, zekâ ve üstbiliş gibi bilişsel gelişimin temelini oluşturan kavramlar tematik olarak incelenmiş ve bu kavramların yaş dönemlerine göre desteklenmesi ele alınmıştır. Bilişsel gelişimin temelleri ve diğer alanlarla ilişkisi üzerinde durulmuş; bilişsel gelişimi açıklamaya yönelik kuramlar, bilişsel gelişim bağlamında nörogelişimsel bozukluklar ve bilişsel gelişimin değerlendirilmesi konularına yer verilmiştir.
Ahu Gökçe, Aslı Aktan Erciyes, Aslı Kılıç, Aysu Mutlutürk, Demet Özer, Dicle Dövencioğlu, Dilay Z. Karadöller, Gökçer Eskikurt, Hasibe Arıcan Süren, Hatice Eraslan Boz, Hatice Kafadar, Selin Yılmaz, Sezin Öner “Biliş terimi, duyusal girdilerin; dönüştürüldüğü, azaltıldığı, yeniden gözden geçirildiği, depolandığı ve kullanıldığı bütün süreçlere işaret eder. Açıkçası biliş insanoğlunun yapabildiği her şeyi içermektedir ve her psikolojik fenomen bir bilişsel fenomendir.”
Ulric Neisser, 1967
Bilişsel Psikoloji: Bilişin Davranışsal ve Fizyolojik Temeli kitabı, bilişsel psikoloji konularını davranışsal yaklaşım ve fizyolojik yaklaşım arasında bir denge kurarak ele almaya çalışmıştır. Bilişin anlaşılabilmesi için mutlaka fizyolojik temellerinin de çözümlenebilmesi gerekmektedir. Bilişsel psikoloji kitaplarında ele alınan konular olan “beyin ve biliş”, “algı”,“dikkat” “bellek”, “bilgi”, “imgeleme”, “dil”, yürütücü işlevler”, “düşünme”, “problem çözme”, “akıl yürütme”, “yaratıcılık”, “karar verme”, “biliş ve duygu” gibi temel konular ve kavramlar açıklanmaya ve akıcı bir dil kullanılarak okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır. Bu temel konu ve kavramlar için üst düzeyde açıklamalara, sağlam bir altyapı oluşturulmaya gayret gösterilmiştir. Kitapta bilişsel psikoloji alanında yer alan kuramlar, eleştirel bakış açısıyla karşılaştırılarak, ele alınan konuların somut, günlük yaşamdaki pratikleriyle bağlantısı kurularak okuyucuya bilişsel psikoloji hakkında eleştirel, analitik bakış açısı kazandırılması hedeflenmiştir.
Neisser'in 1967 yılında yayınladığı kitap ile resmî olarak başladığı kabul edilen bilişsel psikoloji, bugün bütün psikoloji alt alanlarının dışında sinir bilimi alanında da önemli bir konumda bulunmaktadır. Bu açıdan Bilişsel Psikoloji: Bilişin Davranışsal ve Fizyolojik Temeli kitabının, ülkemizde eksikliği çok fazla hissedilen Türkçe psikoloji eğitim kaynaklarına önemli bir katkı sunacağı düşünülmektedir.
Edward E. Smith, Stephen M. Kosslyn En son gelişmelerin ışığında hazırlanmış bir Bilişsel Psikoloji kitabını Çeviri Grubunun 1 yıllık çalışması ile Türkçe'ye kazandırdık. Bu kitap, sinirbilimi bilişsel bilim çalışmaları içine dahil eden ilk ders kitabı olma özelliğindedir. Kitabın yazarlarıÖzellikle 1950'lerin sonlarında Donald Broadbent tarafından oluşturulan çerçeveye göre şekillendirilen bilişsel yaklaşımla yazılmış kitaplardan daha farklı bir yaklaşımla bilişsel sürecin incelenmesinin gerekli olduğu sonucuna varmışlardır. Her bölümün uzmanları ile birlikte alandaki son gelişmeleri değerlendirmiş. 5 yıllık bir çalışmanın soncunda bu kitabı hazırlamışlardır.
Kitabın yazarları, sadece sinir bilime ilişkin gerçekleri ve çalışma bulgularını bu alanla sınırlı bir bağlamda sunmak veya bilişsel psikoloji ve sinirbilimin literatüre katkılarını ayrı ayrı sıralamak yerine bilişsel psikolojideki önemli konuların aydınlatılmasında sinirbilim çalışmalarından elde edilen bulguları kullanmışlardır.Bu kitapta “Kısa süreli bellek” konsepti “çalışma belleği” konseptiyle yer değiştirmiştir. Ek olarak günümüzde bilgi işleme sürecinin düzenlenmesinde emosyon (duygu) ve dikkatin kilit rollerinin olduğu da anlaşılmıştır. Bu sistemlerin sadece “girdi” sürecinde değil, “çıktı” sürecinde de önemli olduğu görülmüştür.Yönetici işlevlerle ilgili bölümlere “diğer kitaplardan farklı olarak yeni bir yaklaşımla” karar verme, problem çözme ve motor biliş ve uyarı bölümleri de eklenmiştir. Bireyler diğer insanlarla iletişim içindedir. Bu nedenle bu kitapta incelenen diğer konuda “dil” konusu olmuştur. Bu kitapta bilişsel işlemler hakkında en güncel bilgiler akademisyen ve öğrencilere sunulmaktadır.
Roger H. BRUNING, Gregory J. SCHRAW, Monica M. NORBY, Pearson Bu kitap eğitim bilimleri, eğitim programları ve öğretimi ve eğitim psikolojisi alanlarında önemli bir yer tutan bilişsel ve öğretimsel yaklaşımlarla ilişkili birçok kavramı içine almaktadır. Lisans ve lisansüstü düzeyde kullanılabilecek bu kitap ile öğrenme, öğretme ve zihinsel süreçlerle ilgili yaklaşımların daha net bir şekilde anlaşılmasını beklemekteyiz. Bu kitap ayrıca öğretmenler için değerli bir kaynaktır. Sade ve kolay anlaşılır bir Türkçe ile ifade edilen bölümlerden en üst düzeyde istifade edilmesi düşünülmüştür. “Bilişsel Psikoloji ve Öğretim” kitabının gözden geçirilip, en son yapılan araştırma bulgularıyla desteklenmiş Beşinci Basımı’nın Türkçe'ye çevrilerek hem Türk diline hem de kültürüne uyarlanması ile alandaki çağdaş bakış açılarının anlaşılmasına büyük oranda katkı sağlaması planlanmıştır. Bu kitap, Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi satan akademik kitaplar listesinde ilk sıralarda bulunmaktadır. Birinci Kısım’da bilişsel psikolojinin temelleri, İkinci Kısım’da inançlar ve motivasyon kavramlarıyla ilişkili araştırmalar, Üçüncü Kısım’da öğretme, öğrenme süreçlerinde bilişsel süreçlere dayalı araştırmalar, Dördüncü Kısım’da ise sınıf içerisinde bilişsel gelişimin arttırılmasına yönelik araştırma bulguları ve sonuçlarına yer verilmiştir.
Biliş ve öğretime derinlemesine bir yolculuk yapmak isteyen herkese bu kitabı öneriyoruz.
David F. Bjorklund Bu kitap, dünyayı anlamlandırmak üzere gerekli donanımla dünyaya gelen ve aynı zamanda fiziksel ve sosyal çevre tarafından da şekillendirilen çocuğun nasıl düşündüğünü ve düşünmenin gelişimini, çeşitli kuram ve bulgular yoluyla anlatmaktadır. Bebeklikten ergenliğe bilişsel gelişimde zaman içinde meydana gelen tipik gelişimi ve bireysel farklılıkları bir arada ele almaktadır. Bilişsel gelişimle ilgilenen lisans ve lisansüstü öğrencileri için güncel bilişsel gelişim araştırmalarını ve kuramlarını sunmanın yanı sıra öğretmen olmak üzere yetiştirilen öğrencilerin yararlanması için eğitime yönelik çıkarımları olabilecek araştırmalara da yer vermektedir. Ayrıca anne babalar ve öğretmenler de kitapta ele alınan sayısal ve sembolik düşünme, bellek ve zekâ gibi çeşitli bilişsel gelişim alanlarında bilgi edinerek çocuklarla en iyi nasıl ilgilenebilecekleri konusunda içgörü kazanabilir.

Jess Prior, Jo Van Herwegen Çocuklar Üzerinde Uygulamaya Dayalı Araştırma, okurun çocuklar ile yapılan araştırmalarda kullanılan ve alan deneyimlerine dayanan teknikleri anlaması için tasarlanmıştır. Kitap, nicel ve nitel yaklaşımlara eşit olarak odaklanan çok çeşitli araştırma yöntemlerini açıklamakta ve farklı yöntemlerin nasıl birlikte kullanılabileceğini ele almaktadır. Kitap, her yöntemin faydalı ve zorlu yanlarını belirtir ve en doğru uygulama yönteminin üzerine durur. Bir yandan da uzman bir rehberlik ile olası hatalardan nasıl kaçınılabileceğini anlatarak çocukların nasıl geliştiği ile ilgili değerli bilgiler edinilmesini amaçlar.
Bu kitap, 15 bölüme ayrılmış 3 kısımdan oluşmaktadır: Her bölüm, belirli bir yöntemi veya yöntemlerin birleşimini inceler ve farklı yaşlar, kültürler, nüfuslar ve ortamlar dâhil olmak üzere çeşitli ayrımları ele alarak hem kuramsal hem de pratik konuları tartışır. Benzersiz bir şekilde, kitapta çocuklarla araştırma için kullanılan iyi bilinen davranışsal yöntemlerin yanı sıra göz izleme ve dijital teknolojiler gibi daha yeni yöntemler yer almaktadır.
Çeşitli disiplinlerden uluslararası düzeyde tanınmış araştırmacıların ve uygulayıcıların katkılarıyla hazırlanan bu kitap, çocuklar ile ilgili araştırma projesi yürüten psikoloji, eğitim ve hemşirelik öğrencileri ve ayrıca çocuk gelişiminde mevcut kuramların arkasındaki araştırmaları anlamak isteyen herkes de dâhil olmak üzere geniş bir kitle için vazgeçilmez bir kaynak olacaktır.

Bu kitap, çocuklarla ve bebeklerle çalışmayı isteyen tüm disiplinlerdeki araştırmacılar için kullanışlı ve derinlemesine bir bakış için rehberdir. Alanlarında önde gelenlere, pek çok araştırma yöntemi konusunda tamamıyla bir bakışacısı sağlamakta, aynı zamanda olası sorunları önleyerek uygulamaya yönelik öneriler sunmaktadır. Bu kitap yeni yöntemler kullanan araştırmacılar için “olması gereken”dir.
Dr. Emma Flynn, Professor in the School of Education, Durham University, UK
Mariam Kavakcı Zihinsel gerileme, birçok anlama gelebildiği gibi farklı şekillerde de tezahür edebilir. Mesela birçoğumuz, demans gibi hastalıklara en azından bir nebze aşinayızdır. Bu hastalıkların etki ve sonuçları, hâlihazırda kolektif bilincimizde yoğun bir şekilde kodlanmıştır. Bunları filmlerde görürüz. Belki de bu tür hastalıkları arkadaşlarımızdan veya akrabalarımızdan da duymuşuzdur. Hatta bazılarımız, bu tür hastalıkların etkilerinden muzdarip bir sevdiğimizle doğrudan doğruya ilgilenme konusunda deneyime sahip olabiliriz. Fakat demanstan muzdarip biriyle doğrudan tecrübemiz olsa da olmasa da bu tür hastalıkların sadece bu bireylerde değil ailelerinde ve içinde yaşadıkları toplumlarda da yıkıcı etkileri olabileceğini biliriz.
Bununla birlikte, zihinsel gerileme, az şiddetli bir değişiklik anlamına da gelebilir. Belirli kelimeleri, isimleri, yerleri, tarihleri unutmak veya anahtarlarınızı nereye koyduğunuzu, markete ne almak için gittiğinizi hatırlayamamak zararsız bir şeymiş gibi görünebilir. Zihinsel gerileme; depresyon veya asosyalleşme, odaklanma veya dikkat eksikliği gibi de tezahür edebilir. Gelecekte demans olmaktan endişe etsek de etmesek de hayatımızın belirli bir noktasından sonra beynimizin ve zihinsel işlevlerin eskisi gibi olamayacağı kaçınılmaz bir gerçektir. Mesele, bu değişikliğin, ne zaman ve ne şiddette olabileceği konusudur. Ancak bu durumla mücadele etmek ve kaçınılmaz olanı geciktirebilmek için uygulayabileceğimiz yöntemler de mevcuttur. Gerçekleşmek zorunda olmayan gelecekler vardır.
Adnan Taşgın, Ali Aytemür, Aylin Özdeş, Bahtım Kütük, Berna A. Uzundağ, Dilara Keşşafoğlu, Ferhat Karaman, Gizem Koç Arık, İlknur Çoban, İlmiye Seçer, Merve Nur Altundal, Mine İmren, Nilgün Türkileri, Sevda Küçük, Şıvganur Kirman Güngörer, Şükran Okur Ataş, Tolga Kargın, Tuğba Bahçekapılı Özdemir, Tuğba Koçak Özel Dijital çağın çocuklar üzerindeki derin etkilerini keşfetmeye hazır mısınız? Dijital ekranların, internetin ve akıllı ev cihazlarının yaygın kullanımı hayatımızda derin bir dönüşüme yol açmaktadır. Bu dönüşüm, iletişim şeklimizi, bilgiye erişimimizi ve günlük aktivitelerimizi büyük ölçüde etkilemektedir. Bu paradigma değişimi, özellikle bilişsel becerileri henüz oluşum aşamasında olan çocukların gelişim süreçleri üzerinde yetişkinlere oranla daha derin bir etki yaratmaktadır. Önceki nesillerden farklı olarak dijital yerliler doğdukları andan itibaren dijital ekranlarla etkileşime giriyor, işitsel çevreleri üzerinde benzeri görülmemiş bir kontrol uyguluyor, sanal iletişim yoluyla coğrafi sınırların ötesindeki bireylerle bağlantı kuruyor, uluslararası mentorlar aracılığıyla yeni diller öğreniyorlar ve akıllı ev cihazlarıyla etkileşime geçiyorlar.
Gelişim psikolojisi, bilişsel psikoloji ve eğitim gibi farklı disiplinlerden uzman araştırmacılar tarafından titizlikle kaleme alınan bu kitap, teknoloji ile çocuk gelişimi arasındaki dinamik etkileşime ışık tutmayı amaçlamaktadır. Kitapta, dijital teknolojilerin bilişsel, dilbilimsel ve sosyoduygusal yönleri dâhil olmak üzere çeşitli gelişim alanları üzerindeki etkileri ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Ebeveynler, öğretmenler, öğrenciler ve araştırmacılar için önemli bir kaynak olan bu kitap, çocuk gelişimi alanındaki temel teorileri güncel uygulamalarla bir araya getiren çağdaş ve yetkin bir derleme niteliği taşımaktadır. Dijital çağın çocuklarına daha iyi bir anlayış sunmak ve onların başarılı bir geleceğe hazırlanmalarına katkıda bulunmak ümidiyle “Değişen Dünyanın Gelişen Çocukları” isimli kitabımızı okurların beğenisine sunuyoruz.
Emre Ulaş Özdal Deneyimsel öğrenme, maksimum öğrenme ve beceriyi elde tutma hedefiyle, öğrenenlerin ilgisini çekmek amaçlı çeşitli uygulamalı yöntemlerin kullanılmasına odaklanır. Okullar, büyük şirketler vekâr amacı gütmeyen kuruluşlar, bir organizasyonun etkisini genişletmek veya bir öğrenen grubunun tam potansiyeline ulaşmasına yardımcı olmak için genellikle bu öğretim yöntemine güvenmektedir.
Deneyimsel öğrenme yöntemleri üzerine eğitim, gelişim ve öğrenme çalışmaları yapan farklı öğretici grupları bulunmaktadır. Bunlar; akademisyenler, öğretmenler (okul öncesi, ilk ve orta öğretim), eğitim uzmanları, danışmanlar, ekip oluşturma uygulayıcıları, oyun tabanlı
öğrenme tasarımcıları, pedagog ve psikologlar, özel eğitim uzmanları, terapistler, çevre eğitimcileri, rehberler, kurumsal eğitmenler, girişimci mentörleri, antrenörler, koçlar, akıl sağlığı ve insan kaynakları uzmanları gibi çok geniş profesyonel meslek grubunu içermektedir.
Bu kitabın amacı;"Keşfetmek için yaşa, öğrenmeye açık ol." felsefesine bağlı kalarak, yaşamın tüm evrenlerinde öğrenme, eğitim ve gelişim stratejilerine çözüm olabilecek deneyimsel öğrenme modelini sunmaktır. Deneyimsel öğrenme modelinde temel felsefe,"Öğrenmenin yerinin,
zamanının, yaşının, sonunun olmadığı; öğrenmenin ancak deneyimleyerek etkin bir şekilde gerçekleşeceğidir". Bu kitapta; bireylerin öğrenme süreçlerindeki tüm yaşamsal evrenlerin (iş, eğitim, yaşam vb.), deneyimsel öğrenme yöntemleri ile güçlendirilmesi için ilkeler sunulmakta ve deneyimsel öğrenmenin, bireylerin öğrenme süreçlerine katkılarının yanı sıra müfredat geliştirme, akademik araştırma, kişisel ve kurumsal gelişim programları ile nasıl uygulanabileceği konusunda bilgi ve örnekler verilmektedir. Üçüncü basımda tekrar görüşmek üzere...
Aycan Kapucu, Belgüzar Nilay Türkan, Elif Yüvrük, Elvan Arıkan İyilikci, Gülin Kaça, Mehmet Koyuncu, Merve Boğa, Osman İyilikci, Pınar Bürhan, Seda Eroğlu Koç, Sinem Söylemez, Sonia Amado, Tülay İzmitligil, Yıldız Özkılıç Psikolojide deneysel yöntemler, 20. yüzyılın başlarından itibaren davranışçılar tarafından, ortalarından itibaren de bilişsel psikoloji araştırmalarını yürütenler tarafından yoğun olarak kullanılagelmiştir. Bununla birlikte deneysel yöntemlerin net bir neden-sonuç ilişkisi ortaya koyabilme becerisi, göreli olarak yakın zamanlarda psikolojinin birçok alt alanında deneyselciliğin benimsenmesine neden olmuş ve günümüzde deneysel yöntemler (diğer yöntemlerin yanı sıra), psikolojinin neredeyse tüm branşlarında yoğun olarak kullanılmaya başlamıştır. Dolayısıyla sadece klasik anlamda deneysel-bilişsel psikoloji konularını çalışan araştırmacıların değil, örneğin gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji, çevre psikolojisi, adli psikoloji gibi psikolojinin çok farklı alt alanları ile ilgili çalışma yürüten araştırmacıların da psikolojideki deneysel yöntemlerin ayrıntılarına hâkim olmaları gerekmektedir. Bundan dolayı bu kitap, psikolojinin tüm alt alanlarında çalışanlar için psikolojideki deneysel yöntemlere giriş niteliğinde bir yardımcı kaynak olarak hazırlanmıştır. Bu kapsamda kitapta, deneysel araştırmaların temel özelliklerine, deneysel olmayan araştırmalara, niceliksel yöntemlere, güvenirlik-geçerlik kavramlarına, deneysel psikolojideki temel ve uygulamalı araştırma konularına, bilgisayar temelli ölçme tekniklerine, bilimsel rapor yazımına ve deneysel araştırmalardaki etik konulara değinilmiştir.
Barry H. KANTOWITZ, Henry L. ROEDIGER III, David G. ELMES Bu kitap, Deneysel Psikolojinin önemli isimlerinden olan; Barry H. Kantowitz, Henry L. Roediger III ve David G. Elmes'in “Deneysel Psikoloji” başlıklı kitabının, 9. Baskısının çevirisidir. Deneysel Psikoloji terimi, kendi içinde iki temel anlamı birlikte barındırmaktadır. Kavram, öncelikle bilimsel psikolojinin, çoğunlukla temel bilim düzeyinde araştırmalar yapan; Öğrenme, Dikkat, Algı, Bellek gibi çeşitli alt uzmanlık alanlarını kapsayan, oldukça geniş ve çoğu kez disiplinler arası bir alanın genel bir ismi niteliğindedir. Kavramın ikinci genel anlamı ise “Deneyin” psikoloji araştırmalarına uygulanmasına yönelik “Yöntem” terimine karşılık gelir. Günümüzde sadece bilişsel psikoloji alanında değil sosyal psikoloji, gelişim psikolojisi, endüstri psikolojisi, trafik psikolojisi, hatta klinik psikoloji gibi psikolojinin hemen her alanında deneysel yöntem kullanılmaktadır.
Yelpaze bu kadar genişken deneysel psikolojide bir ders kitabı yazmak da o kadar zordur. Bu konudaki iddialı bir kitap yazabilmek, deneysel psikolojinin alt uzmanlık alanlarının hemen tümüne hâkim olabilmeyi gerektirdiği kadar, yöntem ve istatistiğin de doğrudan uzmanı olmayı zorunlu kılmaktadır. Bu büyük güçlük nedeniyle, günümüzde ya sadece araştırma yöntemlerini kapsayan ya da deneysel psikolojinin belirli bir uzmanlığını içerik olarak ele alan türdeki kitapların yazılması tercih edilmektedir. Elinizdeki kitabı diğerlerinden ayıran en önemli fark da bu konudaki felsefesidir: Deneysel Psikolojiyi, terimin gerçek ifadesinde olduğu gibi, yöntem ve içerik olarak birleştirerek, deneysel psikolojiye bütüncül bir yaklaşımla ele alabiliyor olmak. Bu nedenle kitap, psikoloji öğrencileri için temel bir ders kitabıdır, deneyin psikoloji alanlarına uygulanmasına yönelik entelektüel ve eleştirel bakış açısını gerektiren, yöntemi, bağlamları içinde ele alan keyifli örnekler barındırmaktadır.
Kitabın, psikoloji araştırmacıları ve öğrencileri için alanın sırlarının keşfinde, güvenilir bir yol arkadaşı olması dileklerimizle…
George Mather Duyu ve algının temelleri kitabının 2. baskısı duyuların fizyolojisi ve psikolojisi konularında çok erişilebilir ve ilgi çekici bir şekilde sağlam bir temel sunar. Temel ve ileri düzey kurslar için mükemmel bir seçimdir ve herkes için bir referans kaynak olarak hizmet edecek genişlik ve derinliğe sahiptir.
— Patrick Cavanagh, Universite Paris Descartes, France, and Harvard University, USA

Mather, “gerçek dünya”nın birçok örneğini kullanarak, hem yeni hem de klasik deneysel bulgulara kapsamlı bir genel bakış açısı sunarak duyu ve algı konusunu hayata geçirmenin mükemmel bir işini yapıyor. Konuya yeni giren öğrenciler için kitap şiddetle
tavsiye edilir.
— Dr Jamie Ward, University of Sussex, UK

Bu, neyin sezildiğini ve neyin neden olduğunu açık bir şekilde tasvir eden beş duyudan oluşan eksiksiz bir kapsama sahip mükemmel bir kitaptır. Kitabın her bölümün sonunda anahtar terimleri ve mükemmel öğreticileri tanımlayan kullanışlı kutular vardır, böylece öğrenciler konuyla aktif olarak ilgilenebilirler.
— Professor Iain D. Gilchrist, University of Bristol, UK

George Mather yine yaptı! Algı öğrencileri bu ikinci baskı ile daha da mutlu olacaklar, özellikle şu anda son derece aktif olan iki araştırma alanında en gelişmiş bölümleri içerdiği için: çok sesli işleme ve sinestezi. Ayrıca, gerçek ve yapay dünyayı algılamada duyularımızın temel rolünü öğrenmek isteyen herkes için mükemmel bir kaynak olduğunu kanıtlayacaktır.
— Professor Frans Verstraten, Helmholtz Institute, Utrecht University, The Netherlands


Diğer algı ders kitaplarından farklı olarak bu kitap; yaş, cinsiyet, uzmanlık ve kültür gibi potansiyel farklılık kaynaklarını dikkate alan bireysel farklılıklar üzerine bir bütünlüğe sahiptir. Bu tam renkli 2. basım, aşağıdakileri içerecek şekilde gözden geçirildi ve güncellendi:
Tadı işleme ve algılama, dokunma algısı, perde algısı ve alıcı alan modellemesinin gözden geçirilmiş ve genişletilmiş kapsamı,
Sözcük algısı, etki sonrası boyut, kalabalıklaşma, sahne algısı ve optik akış ile ilgili yeni bölümler,
Algıdaki dikkat çekici etkiler üzerine yeni bir öğretici ile, çok-duyusal işleme ve sinestezi için ayrılmış tamamen yeni bir bölüm,
Sanatçılarda görsel disfonksiyon üzerine yeni bir öğretici.
Elinizdeki bu değerli eser; anahtar terimler, bölüm özetleri ve öğrenci ve eğitmen yardımcı kaynakları gibi bir dizi faydalı ders kitabı özelliğini içermektedir. Ayrıca, her bölümde, öğrencilerin yeni veya tartışmalı gelişmeler hakkında ek bilgileri araştırarak çalışmalarını ilerletmeleri için bir fırsat sunan ’öğretici’ bölümleri de vardır. Ayrıca, orijinal kaynak materyaline 700’den fazla referans, ilgili okuyucuyu uzman literatüre yönlendirmektedir.
Duyu ve Algının Temelleri, öğrencilere algısal deneyimlerimizin, dünyanın fiziksel özellikleri ve beynin biyolojik özellikleri ile nasıl bağlantılı olduğu ile ilgili ayrıntılı bir analiz sağlar. Psikoloji, fizyoloji ve nöroloji alanında çalışanlar için paha biçilemez bir kaynak olacak ve okuyucunun dünya algımızı temel alan karmaşık süreçlere dair güncel bir kavrayış elde etmesini sağlayacaktır.
E. Bruce Goldstein Ülkemizde psikoloji eğitiminde kaynak ders kitabı açısından önemli adımlar atıldığını görüyoruz. Öğrenciler, en azından temel dersleri dünyadaki akranlarına yakın düzeyde kendi dillerinde takip edebiliyorlar. Ancak bazı eksikliklerin varlığı da yadsınamaz. En önemli eksikliklerden biri algı alanıdır. Duyum ve algı, konu itibarı ile psikolojinin en eski hatta kuruluşundan beri incelenen konularının başında gelmesine rağmen ülkemizde duyum ve algı konusunda kapsamlı bir kaynağın olmadığı bir gerçektir. Bu ihtiyacı karşılamak için İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Psikoloji Bölümü öğretim elemanları olarak duyum ve algı konusunda öncülük yapacak bu referans kitabın çevirisini tamamladık. Duyum ve Algı kitabının birçok okuyucu tarafından okunmasını ve daha geniş kitlelere ulaşmasını; bilim dünyasına, üniversitelere toplumumuza hayırlı olmasını dileriz.
A. Pınar Vural, Ayhan Öztürk, Belma Doğan Güngen, Cem Gökçen, Fatih Dağdelen, Gülis Kavadar, İdris Kaya, İsmet Melek, Murat Güntel, Pınar Karadeniz, Selenay Yücel, Sevda Dolapçıoğlu Eğitim alanında yaşanan değişimlerin hızlı yükselişi, öğrenme konuları üzerinde farklı disiplin bakış açılarına ihtiyaç duyulmasını ortaya çıkarmıştır. Değişim; anne-baba ve eğitimcilerin bazı konularda çözüm yolu bulmak için zorlanmalarına neden olmuştur. Ayrıca öğretmenler pandemi döneminden sonra öğrenme sorunlarının farklılaştığı üzerine görüş bildirmektedir. Tüm bu ihtiyaçlardan dolayı bu kitapta, farklı disiplinlerden gönüllü birçok uzman, bir araya gelerek eğitim konuları üzerine çözüm önerilerini, görüşlerini ve tecrübelerini sunmuşlardır. Kitap, öğrenme konuları içerisinde en çok ihtiyaç duyulan konuların neler olduğu üzerine öğretmen ve öğrencilerden görüş alınarak oluşturulan başlıkları kapsamaktadır. Kitabın amacı, bu öğrenme konularını birden fazla uzman hekim ve eğitimcinin iş birliği ile değerlendirmektir. Ayrıca eğitim fakülteleri öğretmenlik uygulamaları dersi için fayda sağlayabileceği düşünülmektedir. Anne, baba ve eğitimcilerin iyi nesil yetiştirme gücünü artırmak üzere yazılan bu kitabın “çocuklara” fayda sağlaması dileğiyle...
Erol Özçelik, Esra Keleş, Faik Özgür Karataş, Fırat Soylu, Göknur Kaplan, Kürşat Çağıltay, Mehmet Aygüneş, Selma Coecke, Yağmur Demir, Yeliz Tunga, Yılmaz Mutlu, Yurdagül Boğar Bu kitap, sinirbilim (nörobilim) ve eğitim bilim alanının kesişimi ile ortaya çıkan “eğitimsel sinirbilim” alanına yönelik hazırlanmıştır. Kitapta; temel öğrenme kuramları ve eğitimsel sinirbilim perspektifinden insan öğrenmesi, sinirbilim ve eğitimsel sinirbilimin tarihçesi, eğitimsel sinirbilim araştırma yöntemleri, eğitsel nöromitler, dikkat üzerine bilişsel psikoloji ve bilişsel sinirbilim bulguları, nörodilbilim verileri ışığında dil işlemleme ve dil edinimi süreci, matematiksel biliş ve eğitimsel sinirbilim ve nöroetik ve eğitime yansımaları gibi konular kapsamlı bir biçimde ele alınmıştır. Kitabın, eğitim alan yazınında yeni bir çalışma alanı olan “eğitimsel sinirbilim”in daha iyi tanınmasına katkı sağlaması ve yapılacak bilimsel araştırmalara öncülük etmesi dileğiyle.
Nursel Telman, Fatma Çam Kahraman, Duygu İrem Çam Bu kitap, özellikle İnsan Kaynaklarında görev yapan psikologların eleman seçimleri için “uygun yere uygun adam” prensibini esas alarak, bu seçimlerde kullanılacak gerekli psikoteknik test uygulamalarındaki “zihinsel ve bedensel becerileri”nin nasıl kullanılacağı konusunda bilgiler içermektedir.
Endüstri ve örgüt alanında “doğru yere doğru adam” seçilmesi hem çalışanın uygun becerileri sayesinde işin gereği gibi yapılmasını sağladığından hem de zihinsel ve bedensel becerileri ile uyumlu olması nedeniyle çalışana iş memnuniyeti getirdiğinden dolayı bir nevî “koruyucu hekimlik” içerdiğinin altını önemle çizmek gerekir.
Türkiye’de endüstri psikolojisini çok fazla bilmeyen olduğu gibi bir o kadar da psikoteknik kullanımını ve insana getirdiği koruyucu özellikleri bilmeyen vardır.
Türkiye ekonomisinin gelişmesinin iş hayatını yürüten yöneticilerin elinde olduğu dikkate alındığında, bu kitabın bütün yöneticilerimiz tarafından okunması ve bellenmesi gerektiği düşünülmekte ve önerilmektedir.
Oralie Mcafee, Deborah J. Leong Sınıf ortamlarında eğitim ve öğretim süreçlerinde gerçekleştirilen değerlendirmeler erken çocukluk dönemi öğrenme ve öğretme sürecinin en önemli unsurudur. Çocukların içinde bulundukları dönemdeki kapasiteleri ve gelişim düzeyleri hakkında bilgi sahibi olmak, gerçekleştirilecek deneyimlerde/etkinliklerde, çocukların güçlü yanlarını ortaya çıkarmaya olanak sağlayacak ve sürekli gelişim ve öğrenmelerini destekleyecek imkânlar sunacaktır.
Bu kitabın amacı; geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak, sınıf temelli otantik değerlendirmelerin nasıl gerçekleştirileceğini ve bu tür değerlendirme süreçlerinde elde edilen bilgilerin çocukların öğrenmelerini destekleyici ve teşvik edici müfredat planlamalarında nasıl yorumlanıp, kullanılabileceğini sergilemektir. "Erken Çocukluk Döneminde Gelişim ve Öğrenmenin Değerlendirilmesi ve Desteklenmesi" kitabının beşinci basımında hızlı biçimde gelişmekte olan uygun değerlendirme kavramları, beklenen eğitimsel çıktılar, küçük çocukların gelişim ve öğrenme yolları ve erken çocukluk dönemi öğretmenlerinin değerlendirme çalışmalarındaki görev ve sorumlulukları çerçevesinde gözden geçirilmiş ve güncellenmiştir.
Bu kitapta ölçme ve değerlendirme olguları; çoğunlukla standart test, ölçek ve diğer ölçme araçlarının kullanımı ve bir oturumluk tanılama, seçme ve eleme uygulamalarına dayalı çalışmaların ağırlık verildiği geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak ele alınmıştır. Kitap boyunca değerlendirme çalışmaları "gelişime yönelik çalışmalar" olarak ele alınmıştır.
Ali Metin Büyükkarakaya, Ayşe Büşra İplikçi, Berna Aytaç, Bilgen Yazıcı, Bilgesu Atılgan, Burcu Tekeş, Burçin Akın Sarı, Çağlar Karaca, Elçin Gündoğdu Aktürk, Güler Cansu Ağören, Hasan G. Bahçekapılı, Hatice Işık, İrem Nur Özsoy, Kameray Özdemir, Merve Topcu Bulut, Metin Ege Salter, Onur Doğan, Özge Yılmaz, Özlem Ersan, Özlem Ertan Kaya, Özlem Kahraman Erkuş, Pınar Demirayak, Tuğba Uyar-Suiçmez, Yaren Emmez, Yarkın Güryol, Zuhal Yeniçeri Evrimsel psikoloji; insanların duygu, düşünce ve davranışlarını evrimsel araştırmaların ışığında inceleyen ve bu incelemeyi birçok ilgili alanın katkı ve yol göstermesi ile yapan, psikolojinin bir alt alanıdır. Bu kitapta, evrimsel psikolojinin temel konuları geniş bir yelpazede ve güncel bilimsel gelişmeler ışığında incelenerek okuyucuya genel bir çerçeve sunulması hedeflenmiştir. "Evrim nedir?" sorusu ile başlayan bu inceleme, evrimsel psikolojinin tarihi, yöntemi, temel kavramları ve güncel konuları ile ilerlemekte ve evrimsel psikolojiye eleştirel bir bakış ile tamamlanmaktadır. Kitapta ayrıca okuyucuların öğrenme deneyimlerini ilerletmelerine kolaylık sağlamak için hazırlanmış bir Türkçe-İngilizce terimler sözlüğü ve dizin de bulunmaktadır.
Dylan Evans, Oscar Zarate Evrimsel biyoloji ve bilişsel psikolojinin kesişme noktası olan evrimsel psikoloji hakkında oldukça keyifli ve görsellerle zenginleştirilmiş eser sadece ruh sağlığı uzmanlarına değil konuya merak salan okuyuculara da hitap etmektedir.
Kitapta İnsan biyolojisi ve psikolojisine dair ayrıntılı ve güncel bilgileri bulabilirsiniz. Aynı zamanda eser; insanın neyi niçin yaptığı, nasıl öğrendiği, çekicilik arzulanır olma ve eş seçimi gibi konularda evrimsel psikoloji bakış açısına giriş niteliği taşımaktadır. Alanda derinlemesine bilgi sahip olmayı isteyenler için iyi bir başlangıç vadeden kitap okuması rahat bir eser olmasıyla da ön plana çıkmaktadır.
Ayşe Meltem Sevgili, Bengi Ünal, Bora Baskak, Çağrı Temuçin Ünal, Damla Sayar Akaslan, Güray Koç, lkan Tatar, Metehan Çiçek, Nakşidil Torun Yazıhan, Nihal Apaydın, Nurcan Orhan, Nurcihan Kiriş, Pınar Kurt Augereau, Rukiyye Çınar, Seren Düzenli Öztürk, Simge Aykan, Sinan Yetkin, Sirel Karakaş, Zekeriya Yelboğa Davranışlarımızın biyolojik temellerine ilişkin multidisipliner araştırmalar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük ilgi görmektedir. Fizyolojik psikoloji alanında özgün bir eser olma özelliğine sahip bu kitap, farklı üniversitelerin psikoloji, sinirbilimleri, fizyoloji, anatomi, nöroloji, psikiyatri, dil ve konuşma terapisi bölümlerinde görev yapan alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanmıştır. Kitapta;fizyolojik psikolojiden bilişsel sinirbilime uzanan yol genetik, nöral iletim, sinir sistemi, beyin gelişimi, psikofarmakoloji, görsel ve görsel olmayan duyu sistemleri, motor sistem, dil, bellek, öğrenme, duygular, sosyal biliş, yeme-içme-üreme davranışları ve uyku konuları işlenmiştir. Bu bölümlerde öncelikle konunun tarihsel gelişimi ele alınmış, sonrasında davranışların altında yatan biyolojik mekanizmalar açıklanmış ve güncel çalışmalar aracılığıyla konular zenginleştirilmiştir. Fizyoloji, anatomi ve psikoloji bilim dallarının kesişiminde yer alan konuları içeren Fizyolojik Psikoloji kitabında sadece Batı kökenli araştırmalara değil ülkemizde yapılmış özgün çalışmalara da yer verilmesine özen gösterilmiştir. Kitabın anlatım dilinin akıcı, yalın ve anlaşılır olmasına dikkat edilmiş; konular şema, resim ve grafiklerle desteklenmiş; bölümlerin okuyucunun zevkle okuyup kolaylıkla anlayacağı şekilde hazırlanmasına öncelik verilmiştir. Bu kitabın; psikoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikiyatri, sinirbilimleri alanlarında çalışan uzman ve öğrenciler için davranışın biyolojik temellerini keşfetmelerine yardımcı olacak bir kaynak niteliğinde olmasını umut ediyoruz.
Neil R. Carlson Fizyolojik Psikoloji’nin Yeni Basımında Neler Var?

Gelişen teknoloji sayesinde yapılan yeni araştırmalarla davranış fizyolojisi ile ilgili yeni bilgilere ulaşılmaktadır. Bu kitapta da araştırma yöntemlerinin muazzam ilerleyişi ile ulaşılan yeni keşifler yansıtılmaktadır.
Fizyolojik Psikoloji kitabı, her araştırmayı birçok yeni keşifle sonuçlanan birer unsur olarak tanımlıyor. Beyin ölçüsünü kontrol eden genleri, asetaminofen faaliyetini, lif sistemindeki difüzyon geriliminin görüntülenmesini, acıya karşı kalıtımsal (doğuştan) duyarsızlığa neden olan geni, ahlaki kararları sağlayan beyin mekanizmalarını ele alıyor. Ayrıca bariatrik cerrahinin anoreksik peptitlerin salgılanmasına etkilerini, bildirimsel olmayan öğrenmede bazal gangliyonların rolünü, AIDS - bunama karmaşasının nedenlerini, şizofreninin ilerleyişinde D vitamini eksikliğinin muhtemel rolünü, etik dışı davranışlarda telafi alışkanlıklarını, otistik bozukluklarda beyin patolojisi ve diğer düzinelerce çalışmayı sunuyor.
Ellen Galinsky “ÇOCUĞUMUN NASIL BİR İNSAN OLMASINI İSTİYORUM?”
Ebeveynlere sütten kesmeden tuvalet eğitimine, disiplinden beslenmeye kadar her konuda tavsiyelerde bulunan yüzlerce kitap vardır. Ancak bu kadar çok bilgiye rağmen, ebeveynler için çocuklarını nasıl iyi bir şekilde yetiştireceği ve potansiyellerine ulaşmalarını, yaşamdaki zorlukları üstlenmelerini, başkalarıyla iyi iletişim kurmalarını ve öğrenmek için istekli olmalarını sağlamalarına yardımcı olmaları konusunda çok az araştırmalara dayanan tavsiyeler bulunur. Ellen Galinsky'nin kendi çalışmalarıyla ve onlarca yıldan beri çocuk gelişimi ve sinirbilimleri alanlarındaki en seçkin araştırmacılarla yüzlerce kez konuşarak kariyerini adadığı “temel yaşam becerileri” vardır. Güzel olan şu ki, tüm ebeveynlerin bugün ve gelecekte çocuklarında bu becerileri geliştirmek adına yapabilecekleri basit günlük şeyler bulunur. Karşılığında para ödemeniz gerekmez ve başlamak için asla geç değildir.
Gelişen Zihin'de, Ellen Galinsky araştırmasını çocukların en çok ihtiyaç duyduğu yedi kritik alanda gruplamıştır: (1) odaklanma ve öz denetim; (2) bakış açısı alma; (3) iletişim; (4) bağlantılar kurma; (5) eleştirel düşünme; (6) zorlukların üstesinden gelme; (7) öz yönelimli katılımlı öğrenme. Bu becerilerin her biri için Galinsky, ebeveynlere araştırmaların neyi kanıtladığını gösterir ve onların, çocuklarında bu becerileri güçlendirmeleri için bugün başlayabilecekleri çok sayıda somut uygulama sunar. Bunlar çocukların yeni edindikleri beceriler değildir; bu becerilerin geliştirilmesi gerekir. Bunlar, çocuklara hedeflerine odaklanma yeteneği kazandıran, böylece daha kolay öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini aktarabilecekleri becerilerdir. Çocukları modern yaşamın baskılarına hazırlayan, şimdi ve yıllarca kullanacakları becerilerdir.
Gelişen Zihin çığır açan, ebeveynlere, çocuklara ihtiyaç duyacakları en önemli araçları kullanmayı öğreten kitaptır. Kitap, T. Berry Brazelton, M.D., David A. Hamburg, M.D., Adele Faber ve Judy Woodruff gibi düşünce liderleri tarafından da beğeni almıştır. Gelişen Zihin'in ebeveynlik literatüründe klasik olması kaçınılmazdır.
Gürsen Topses

"Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi" kitabımız, Eğitim Fakültelerinin çeşitli bölümlerinde dört yılı aşkın bir süredir başarıyla okutuluyor. "Psikolojiye Giriş"  kitabı olma niteliğiyle ilgili önemli bir içerik birikimi taşıdığı bir gerçek. Dahası, tek yazarlı olmanın belki olumsuzlukları yanında, mantıksal ve dil bütünlüğü gibi özelliklerin olumlu niteliklerini de kapsam ve içerik zenginliğine katıyor. Kitap; bilim kavramına ve niteliklerine verdiği önemin yanında, gelişim psikolojisi temel kavramları, bilişsel yetenekler (zekâ) ve kişilik kuramları açısından oldukça zengin ve kapsamlı bir içerik taşıyor bünyesinde. "Öğrenme Psikolojisi" bölümü, öğrenme psikolojisiyle ilgili bilgileri kısa ama öz olarak yansıtmaya çalışıyor. Ayrıca kitabın sonuna eklenen sözlük bölümü, çeşitli psikolojik kavramların tanıtılmasında önemli bir kaynak görevi görüyor.  

Ali Fatih Babal, Aysu Mutlutürk, Dalga Derya Teoman, Duygu Gürleyik, Ece Ünlü, Ela Arı, Erol Yıldırım, Fatma Girgin Kardeş, Gizem Cesur Soysal, Gökçen Duymaz, Gökhan Malkoç, Hande Gündoğan, Hasan G. Bahçekapılı, K. Fatih Yavuz, Reyhan Arslan Babal, Seher Cömertoğlu, Sena Çobanoğlu, Sevda Numanbayraktaroğlu, Şükufe Pak, Tuğba Doğaslan, Uzay Dural, Yağmur Gözde Yerlikaya, Zeynep Temel Yıldız, Zübeyir Bayraktaroğlu Duygu ve güdülenme ile ilgili çalışmalara sinir bilimi, fizyoloji, biyoloji, genetik, bilgisayar bilimleri, ekonomi, örgüt çalışmaları gibi psikoloji dışındaki pek çok alanda rastlanmaktadır. Bu çeşitlilik ve bu alandaki literatürün her geçen gün zenginleşmesi, duygu bilimi ve güdülenme bilimi olarak adlandırılan kendi başına çalışma alanlarının varlığını da beraberinde getirmiştir. Ülkemizde de duygular ve güdülenme, pek çok üniversitede farklı bölümlerde zorunlu ve seçmeli ders olarak okutulmaktadır.
Bu kitabın yazarları ağırlıklı olarak üniversitelerin Psikoloji bölümlerinde görev yapan öğretim üyeleridir. Güdülenme ve Duygular: Biyo-Psiko-Sosyal Yaklaşımlar kitabında duygunun ve güdülenmenin ne olduğu ele alınmakta; güdülenmeye ve duyguya biyolojik, evrimsel, bilişsel, davranışçı ve analitik gibi farklı yaklaşımlara odaklanılmakta; sosyal bir varlık olan insanın diğer insanlarla ilişkilerinde duygu ve güdülenmenin rolü ele alınmakta ve son olarak duygu ve güdülenme farklı uygulama alanları bağlamında irdelenmektedir.
Bu kitap, başta lisans öğrencileri olmak üzere duygu ve güdülenme konusuna ilgi duyan herkes için bu alandaki bilimsel çalışmalara ve kuramsal bilgilere bir giriş niteliğindedir.
Michael D. BREED, Janice MOORE, Elsevier Davranış; duyusal, sinirsel, endokrin ve etkileyici bileşenlerin bütünleşmesini müteakiben bir eylem, çevre, kişi veya uyarana karşı, bir hayvan veya insan bireyinin veya grubunun yanıtıdır. Yanıtın başarısı, canlıların hayatta kalma değeri üzerinde önemli etkiye sahiptir. Bu yüzden, canlıların uyumlarında ve yönetilmelerinde önemli bir yol gösterici olarak işlev gören davranışın öğrenilmesi vazgeçilmez bir konudur.
Böyle bir konunun öğretimine ve Türkçe yazılmış kaynak kitap sorununun çözümüne katkı sağlamak amacıyla Michael D. Breed ve Janice Moore tarafından yazılan “Animal Behavior” adlı eserin sunulan bu Türkçe çevirisinde; hayvan davranışının incelenmesinde önemli ilkelere, anahtar kavramlara, mekanizmalara ve tartışmalara çeşitli örneklerle erişilebilir bir yaklaşım sunulur. Bu bağlamda nedensellik, hayatta kalma değeri, ontogeni ve evrim sorularının yanıtları eleştirel düşünmeye teşvik edilerek bulunmaya çalışılır. Ayrıca, bu ders kitabını kullanan eğitmenler ve öğrencilerin yazarların ifadelerine eleştirel olarak yaklaşmaları ve hipotezlerin test edilmesinde soru sormaları teşvik edilir.
On beş bölümden oluşan bu eserde; giriş bölümünden sonra, davranışın fizyolojik ve genetik destekleyici unsurlarının verildiği bölümlerde mekanizma odaklı hayvan davranışı dersleri için yeterli temel oluşturulur ve mekanizmalar üzerine davranışsal homeostazi işlenir. Öğrenme ve biliş bölümlerinde hayvanın kendi davranışı ile sinirsel işlemlerini bağlayan hayvan davranışının vasıfları verilir. Yönelim ve göç bölümlerinde mekanizmalardan davranışsal ekolojiye bir köprü oluşturulur. Besin arama, öz savunma, çiftleşme sistemleri, ebeveyn bakımı ve sosyal davranış hakkındaki bölümlerde davranışsal ekolojinin anahtar elemanlarının güncel içeriği sunulur. Son bölümde koruma davranışının heyecan verici ve esas alanı takdim edilir.
Okuyucuların doğaya bakışını değiştirecek bir potansiyele sahip olan bu eserin; hitap ettiği biyoloji, veterinerlik, ziraat, psikoloji, sosyoloji, çevre bilimleri ve peyzaj mimarlığı alanlarında eğitimlerini sürdüren lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrencilere, eğitmenlere ve hayvan meraklılarına faydalı olacağını ümit ederiz.
Pınar Uysal Cantürk Dikkat, hafıza, planlama, organizasyon, öz farkındalık, empati kurabilme, konuşma, konuşulanı anlama, okuma ve yazma gibi zihinsel becerileri içeren bilişsel işlevlerimiz; kafa travmaları, nörodejeneratif ve psikiyatrik hastalıklar gibi nedenlerle bozulabileceği gibi doğal yaşlanma sürecinde de gerileyebiliyor. Bilişsel rehabilitasyon, gerileyen bu işlevlere yönelik olarak her yaştan kişiye farklı amaçlarla uygulanan bütünsel bir müdahale programıdır.
Başta psikoloji alanındaki lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki öğrenciler olmak üzere bilişsel rehabilitasyon konusunda bilgi edinme ihtiyacı olan herkes için rehber niteliğinde olan "İleri Yaşta Bilişsel Rehabilitasyon" isimli bu kitap aynı zamanda psikologların bu alandaki teoriye ve uygulamaya yönelik sorularına yanıtların yer aldığı ilk kaynak olma özelliğine de sahiptir.
Bilişsel işlevlerdeki gerilemelerin en sık karşılaşıldığı ileri yaş grubuna yer verilen kitabın ilk bölümlerinde, bilişsel rehabilitasyon ve yaşlılık kavramlarının ne anlama geldikleri, sık karşılaşılan hastalıkların neler olduğu, sorularına cevaplar aranırken son bölümlerde konuyla ilgili pratik uygulamalara yer verilmektedir.
John D. Bransford, Ann L. Brown, Rodney R. Cocking, M. Suzanne Donovan, John D. Bransford, James W. Pellegrino Bebekler ne zaman öğrenmeye başlar? Uzmanlar nasıl öğrenir ve yeni başlayanlardan farkı nedir? Öğrencilerin daha etkili öğrenmelerine yardımcı olmak için, öğretmenler ve okullar müfredat, sınıf ortamı ve öğretim teknikleri ile ne yapabilir?

Bu kitap; zihin, beyin ve bu ve diğer sorulara cevap veren öğrenme süreçleri hakkında heyecan verici yeni araştırmalar sunuyor. Birçok bilim dalından gelen yeni bilgiler; bilmenin ne anlama geldiğini anlamak, öğrenme sırasında meydana gelen sinirsel süreçler, kültürün insanların gördükleri ve özümsediği şeylere olan etkisini anlamamızı önemli ölçüde etkiliyor.

İnsanlar Nasıl Öğrenir; bu bulguları ve ulaştığımız sonuçlar üzerindeki etkilerini, bunların nasıl öğretildiğini, çocukların ve yetişkinlerin ne öğrendiklerine nasıl ulaşacağımızı inceler. İnsanlar Nasıl Öğrenir, sınıf aktiviteleri ve öğrenme davranışları arasında gerçek bir bağlantı kurar.
Gülten Ülgen Dünyamızdaki obje ve olaylarla etkileşmek, bu etkileşim sürecinde bilgi edinmek ve edinilen bilgilerle karşılaşılan problemleri çözmek, insan olmanın temel fonksiyonudur. İletişimin hızla geliştiği, bilgi yükünün inanılmaz hızla arttığı bu günlerde, bilgiyi seçerek edinmek ve etkili biçimde kullanmak gerekli görülmektedir. Bu nedenle bilişsel süreçlerin geliştirilerek etkin biçimde kullanılması öncelik kazanmaktadır.
Bu kitapta; bilgilerin sınıflandırılmasına, insanların bu bilgileri kendi doğalarına uygun olarak nasıl edindiklerine ve kendi bilişsel süreçlerini denetim altına alarak nasıl geliştirebileceklerine ve az da olsa bilişsel süreçlerin nasıl değerlendirilebileceğine yer verilmiştir. Denetlenebilirlik açısından kavram konusu ön plana çıkarılmış, kavram öğrenmenin hangi bağlamda ve/veya hangi koşullarda gerçekleşebileceği konusunda olasılıklara işaret edilmiştir.
Eserin, öğrenci öğretmen ve ebeveynlere yararlı olacağı düşünülmektedir.
Yıldız Kuzgun Kendini Değerlendirme Envanteri; ortaöğretimde olan, yükseköğretimde fakülte/bölüm seçme durumunda olan öğrencilerin kişilik özellikleri hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmeleri amacıyla geliştirilmiş bir ölçme aracıdır. Envanterde yirmi üç özellik tanımlanmış olup, bunların her biri için on soru olmak üzere toplam iki yüz otuz soru bulunmaktadır. Soruları yanıtlayan kişi, puanını kendisi hesaplayabilir; bu puanların, ne anlama geldiğini yine kendisi değerlendirebilir.
Ekte verilen CD formu, kişinin yanıtlama ve puanlama işlemlerini bilgisayar ortamında yapabilmesine olanak sağlamaktadır. Soruları gerçekçi bir tutumla yanıtlayanlar, kişilikleri hakkında oldukça nesnel bir fikir edinebilecekleri gibi, daha sonra sorularda sözü edilen durumlardaki davranışlarını daha iyi değerlendirme ve bazı özelliklerini daha da geliştirme isteği duyabileceklerdir.
N. Ayşe Şahan, Nursel Telman Bu kitap, özellikle Klinik Psikoloji alanında çalışan uygulamacı ve araştırmacılara başvuru kitabı özelliği taşımaktadır. Çoğunluğu 2000’li yıllardan sonra Türkçe’ye uyarlaması ve/ya da çevirisi yapılmış, ağırlıklı olarak Klinik Psikoloji alanında kullanılan test ve ölçekleri kapsamaktadır.
Psikolojide kullanılan ölçüm araçları, bireyin gelecekteki davranışını yordama olanağı verir. Amacımız okuyucuyu alanda kullanılan ölçüm araçları hakkında bilgilendirmektir. Bu amaçla ölçüm araçlarının tanıtımı, alfabetik dizine göre, standart bir form kullanılarak ölçek hakkında teknik temel bilgiler verilerek yapılmıştır.
Kitapta; ağırlıklı olarak Klinik Psikoloji alanında kullanılan ölçeklere yer verilmiş, ancak farklı alt alanlarda da kullanıma sahip olan bazı ölçekler, açıklamaları ile birlikte kitaba dahil edilmiştir.
Kitap kapsamında yer alan ölçeklerin büyük kısmı yabancı kültürden, Tükçeye ve Türk kültürüne uyarlaması yapılmış ölçeklerdir. Kendi kültürümüze uygun ölçeklerin geliştirilmesini desteklemek amaçlı bu yönde yapılmış az sayıda da olsa ölçeğe yer verilmiştir.
Michael Domjan Koşullanma ve öğrenme davranışsal tedavi süreçlerinden, özel ve rehabilitasyon eğitimlerinde aynı zamanda ilkokul yıllarına kadar çeşitli alanlarla karşımıza çıkmakta ve kullanılmaktadır. Psikoloji biliminin içerisinde koşullanma ve öğrenme sinirbilim, fizyolojik psikoloji, gelişimsel psikoloji, psikofarmakoloji ve karşılaştırmalı psikoloji alanları içinde yerini sağlamlaştırmıştır. 50 yılı aşkın bir süredir klasik koşullanma ve öğrenme süreçleri neredeyse herhangi bir değişime uğramadan yerinde saymış diyebiliriz. Ancak son zamanlarda geçmişten günümüze taşıdığımız bu bilgilerin değişmeye ve/veya gelişmeye başladığını görüyoruz. Bu kitabın amacı koşullanma ve öğrenme ile ilgili kavramların öğrenciler ve alandaki uzmanlar tarafından çağdaş bir perspektif ile ele alınıp, incelenmesini sağlamaktır. İçeriğe baktığımızda öğrenme ve davranışsal sinir bilim alanındaki klasik ve çağdaş yaklaşımların büyük bir titizlikle harmanlandığını görebiliriz. Bilim dilinin olması gereken noktasını, psikolojinin bilimsel yöntemlerle arasındaki güçlü bağı ve bilimsel bilginin nasıl evrildiğini çarpıcı örneklerle gözler önüne seren bir kitap.
Koşullanmaya ve öğrenmeye yönelik güncel ve nitelikli bir özet olması amacıyla hem alanda çalışan profesyonellere hem de öğrencilere yönelik detaylı ve incelikli bir çalışma yapılarak ustaca hazırlandığı görülmektedir. Yalnızca psikoloji alanındaki değil alan dışı diğer disiplinlerinde yararlanabileceği bir kaynak olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi Öğrenme ve Davranış Temel İlkeleri diğer alanlarında konu başlıkları arasına girmiş ve buralardaki yerini hızla sağlamlaştırmıştır.
Richard PAUL, Linda ELDER Tüm yaşamımız, duygu ve düşüncelerimiz tarafından yönetilmektedir. Çoğumuz ağırlıkla gerçeğin farkına varmadan yaşadığımızdan düşünce becerilerimizi geliştirmeyi önemsemeyiz. Ancak düşünme; eğitim, psikoloji ve daha birçok alandaki bilim insanının üzerinde çalıştığı ve geliştirmeyi hedefledikleri becerilerden bir tanesidir. Eleştirel düşünme ise en temel ve önemli düşünme türleri arasındadır. Pek çok kişi tarafından bilinç dışı bir eylem olarak kabul edilen "düşünme"yi bilinç alanına çekip özel eğitim teknikleri ile geliştirmek mümkündür. Bu kitap; eleştirel düşünme becerileri kapsamında, kişinin tarafsız düşünür hâline gelme, düşünme seviyesinden haberdar olma, temel akıl becerileri, yetenekleri, içgörülerinin gelişmesine destek olma, sunulan düşüncenin zayıf ve güçlü manasını keşfetme vb. gibi becerilerini geliştirme, kendi düşünme standartlarını bilme, soru sorma ve düşünmedeki yerini anlama, düşünme içeriğini öğrenme, iyi düşünme becerilerini edinme, karar alma, problem çözme, mantık dışı düşünce ile başa çıkma, ulusal ve uluslararası propaganda yolları, zihinsel kandırmaca ve manipülasyonun farkına varma, etik akıl yürütme, stratejik düşünme becerileri ve ileri düşünür olma başlıklarında bilgi ve beceri kazandırmayı amaçlamaktadır. Buraya kadar sözü edilen bu becerileri kapsayan kitabın hem bilgi vermesi hem de Türkiye'deki akademisyen ve düşünürler tarafından bu konuda yeni eserlerin kaleme alınmasını, araştırma yapılmasını teşvik etmesi hedeflenirken matematik bilimlerinde ve sosyal bilimlerde eğitim gören öğrencilere, politikacılara, medya mensuplarına faydalı olacağı düşünülmektedir ve kişisel gelişimi bir yaşam biçimini hâline getirenlere geliştirici bir okuma serüveni olacağına inanılmaktadır. (Kim ile? Kim için?..)
21. yüzyıl becerileri arasında ilk sıralarda yer alan eleştirel düşünme becerisinin stratejik ve sistematik olarak nasıl geliştirilebileceğini anlatan bu kitap, okuyucular için hem günlük yaşamda hem de profesyonel hayatta kullanabilecekleri önemli reçeteler vermektedir. Bilgi çağının getirdiği bilgi bombardımanı içinde hangi bilgiye nerede, nasıl, niye, ne zaman ve kim ile kim için ulaşılır sorularının cevaplarını çok gelişmiş tablolar ve şekiller ile anlatarak görsel anlamda hatırlanır ve uygulanabilir kılmakta; sol beynin işlevi olan eleştirel düşünceyi çok daha ileriye götürerek bilginin yaratıcılığa dönüştürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Basitliğin getirdiği mükemmellik ile değişen ve devrim niteliğinde yaşanan teknolojik gelişimlerde okuyucuların uygulamalı olarak karar verme becerilerini geliştirmekte ve okuyuculara bulundukları ortamda farkındalık oluşturarak fark yaratmalarını sağlayacak donanım vermektedir. Bu kitabın okuyucuları sadece eğitim dünyasındaki değişimi sağlamak isteyen kişiler değil profesyonel dünyada da dönüşümü sağlamak isteyen oyuncular ve liderler olmalıdır.
T. Erhan Coşan, Abdullah Alğın Tavşan deliğinin ötesindeki gerçekliği aydınlatacak olan bilinç ve kuantum evrenine yolculuk yapmaya hazır olun. Bu öyle bir yolculuk ki beyin, bilinç, yapay zekâ, kuantum bilgisayarlar ve daha nice merak uyandıran konuları kuantum penceresinden aralamaya çalışıyor.
Bu kitaptaki bilgiler; kuantum biyolojisi penceresinden içeri girebilmeyi, bilinç ve gerçekliğe dair anlayışımızda yeni ufuklar açabilmeyi amaçlamaktadır. Yaşamın merkezinde bilincin ve evrenin temel yapı taşlarının ortaklaşa kullanıldığı, aynı özü yansıtan kuantum evrenine tanık oldukça gerçekliğe bakış açınızda hiçbir şey eskisi olmayacak.
A. Rıfat Kayiş, Banu Yıldız, Begüm Satıcı, Deniz Güler, Emine Göçet-Tekin, Hüseyin Öztürk, İbrahim Demirci, İsmail Yelpaze, Kerem Coşkun, Mehmet Sarıçalı, Metin Beşaltı, Salih Birişçi, Seydi Ahmet Satıcı, Tuba Aydın-Güngör, Ümit Kul, Zeki Aksu, Zübeyde Ender Sarıçalı Yaşam bir öğrenme sürecidir. Bunun farkına varan canlılar kendilerini geliştirme ve yaşamlarını zenginleştirme noktasında kilit rolün kendilerinde olduğunu bilirler. Çok farklı şekillerde kazanılabilen öğrenme için bilim insanları onlarca teori ortaya çıkarmışlardır. Bu kitapta da geniş bir perspektiften öğrenmenin doğası, kuramları ve pratikteki yansımaları konu edinilmiştir. Öğrenme psikolojisi alanında kült bir kitap olabilmesi hevesi ile kaleme alınan kitabın fayda getirmesi umulmaktadır.
Christine Demars Madde Tepki Kuramı (MTK) modelleri eğitimde ve psikolojide uygulanan testlerin psikometrik özelliklerini belirlemek amacıyla geliştirilen ve örtük değişkenlerin modellenmesi yaklaşımına dayanan modelleridir. MTK modelleri bireylerin testle ölçülen özellikleri ve test maddelerine verdikleri tepkiler arasında ilişki kurmaktadır. Bu özelliğinden dolayı MTK, birey ve madde düzeyinde Klasik Test Kuramından daha ayrıntılı ve güvenilir bilgiler vermektedir.
Kitapta, Madde Tepki Kuramı hakkında kısa bir girişten sonra iki kategorili ve çok kategorili modeller, MTK kestirimlerinin yapılabilmesi için verilerin ve örneklemin sahip olması gereken özellikler, kuramın varsayımları ve varsayımların test edilmesi ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Yetenek ve madde parametrelerinin kestirim yöntemleri ile test güvenirliği hakkında bilgi verilmiştir. Kitapta iki kategorili ve çok kategorili veriler için örnek verilere dayanan araştırma soruları yer almış ve bu verilerin analizi, yorumlanması ve raporlaştırılması açıklanmıştır.
Bu kitabın MTK modelleri ile çalışan araştırmacılar, MTK ile ilgili kavramlar hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isteyen lisans üstü öğrencileri için önemli bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Emine Yılmaz Simit Bu kitapta; sinir sistemi ile ilgili hiçbir şey bilmeyen birinden tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik öğrencilerine kadar geniş bir yelpazeye hitap edildi.
Karikatürle ve mizahla eğlenceli hâle getirilen kitapta; Merkezi Sinir Sistemi (MSS) ve Periferik Sinir Sistemi (PSS) en sade, en anlaşılır ve en basit şekli ile anlatıldı. Anlaşılmayı kolaylaştırmak için resimler bile en basit şekilde çizildi. Düz yazı şeklinde anlatılan konular, akılda kalıcılığı kolaylaştırmak adına, üşenilmeden bir de madde madde yazıldı.
Geriye ayaklarınızı uzatıp zevkle okumak kalıyor sizlere.
İyi eğlenceler…
Sharan B. Merriam Son çeyrek yüzyılda, nitel araştırma yöntemlerini konu edinen birçok makale ve kitap yazılmıştır. Bir başka ifadeyle -güncel bir paradigma olarak- nitel araştırma akademik çevrelerde giderek önem kazanmaya başlamıştır. Yeniden gözden geçirilmiş ve yayıma hazırlanan bu klâsik kitap; nitel araştırmaların desenlenmesi, verilerin toplaması, analiz edilmesi ve raporlanması hususunda başta akademisyenler olmak üzere bütün araştırmacılar için bilgiler veren bir başucu kaynağı niteliğindedir. Diğer yandan nitel araştırma paradigmasının teorik ve felsefî temelleriyle ilgili okuyucuya farklı bakış açıları kazandırması bakımından dikkate değer bir çalışmadır.
Özetle, bu kitapta, nitel araştırma hakkında aradığınız her şeyi öz ve anlaşılır bir şekilde bulabilirsiniz. Ayrıca, bu eser, yüksek lisans, doktora tez çalışmaları yapan öğrenciler ile araştırma projeleri hazırlayanlar için bir rehber niteliği taşımaktadır.
Emre Öztürk Bugün, nörososyoloji ve nöropragmatizm, sosyal araştırmanın mahiyetini farklı kaynaklarla güçlendirme ve daha canlı, daha diri ve daha etkili söylemlerle ayağa kaldırmak adına oldukça önemli gündem maddeleri sunan özgün iki başlık olarak öne çıkıyor. Nörososyoloji, nörobilimsel incelemelerin son derece gelişkin olduğu çağımızda, sosyolojiyi nörobilimlere yaklaştırmanın avantajları üzerinde odaklanırken sosyolojiye yeni teorik ve pratik açılımlar kazandırmanın yollarını sorgulamaktadır. Nöropragmatizm ise bir yandan felsefeyi nörobilimlerle birlikte düşünmenin indirgemeci olmayan alternatiflerini üretirken öte yandan nörobilimleri de insanı pragmatist felsefe ışığında etkileşimsel bir vukufla anlamaya davet etmektedir. Bu kapsamda elinizdeki metin; nörososyoloji ve nöropragmatizmi anlamak, temel içerimlerini yansıtmak, öne çıkan tezlerini tartışmaya açmak ve nörobilim incelemelerini sosyoloji ve felsefenin teorik mirasıyla birlikte değerlendirme iddialarında ne ölçüde başarılı olduklarını sorgulamak maksadındadır.