Çocuk ve Ergen Psikoterapisi \ 2-4
Sevgi Mestci Hayatın her aşamasında ve kurulan her ilişkide yaşanan duygular ifade edilmediklerinde pek çok ruhsal sıkıntıya neden olurlar. Duyguları ifade etmeyi öğrenmek bir süreçtir ve çocukluktan başlar. Duyguları ifade edebilmek öncelikle duyguları tanıma, isimlendirme, karşıdakinin ne hissettiğini anlama, anladığını ona iletme basamaklarını içerir ki buna “duygu düzenleme” denir. Duygu düzenlenmenin son aşaması hoşa gitmeyen duyguları etkili bir şekilde yönetebilmektir. Örneğin, öfkeyi etkili bir şekilde göstermek, mutsuzlukla baş edip mutlu olabilmek... Çocuklukta başlayan bu süreç önce ebeveynler sayesinde sonra okulda öğretmenlerle geliştirilebilir. Ancak bu beceri evde ve okulda gelişmediğinde, uzmanların çocukların ruh sağlığını korumaları açısından duygu düzenlemeyi öğretme üzerinde çalışmaları gerekmektedir. Ancak hem ebeveynler hem öğretmenler hem de alan uzmanları -psikolog, psikolojik danışman ve çocuk gelişimciler gibi- için başvurulacak kaynaklar eksiktir. Özellikle ülkemizde okul öncesi çocuklarına yönelik kaynaklar çok kısıtlıdır. Bu kitabın bu açığı gidermesi umut edilmektedir. Bu kitap, duygu düzenleme becerisine sahip sağlıklı nesiller yetiştirmek konusunda bir nebze katkı sağlarsa amacımıza ulaşmış olacağız. Keyifli okumalar ve etkinlik uygulamaları diliyoruz.
Esra Gül Koçyiğit Gelişim, insanın beden yapısının, duygusal ve zihinsel özellikler bakımından düzenli bir biçimde değişmesi ve istenen görevleri yapabilecek bir duruma gelmesidir. İnsan gelişiminin biyolojik açıdan amacı, diğer canlılarda olduğu gibi kendi yaşamını ve tür olarak kendi soyunu sürdürmektir. Ruhsal açıdan ise birey, benliğini bulmaya, içinde bulunduğu çevre ve kültüre uyum sağlamaya ve kişiliğini geliştirmeye çalışarak mutlu olmayı hedefler.
Gelişim alanları birbirinden bağımsız düşünülemez. Fiziksel, psikomotor, sosyal ve duygusal gelişim alanlarının her biri bir diğeriyle ilişkilidir ve çevre tarafından desteklenmesi önemlidir. Gelişim alanlarının desteklenmesi çeşitli oyun, etkinlik ve faaliyetler aracılığıyla sağlanabilir.
Bu kitabın amacı da öncelikle teorik düzlemde okuyuculara bireyin gelişimi ve gelişim alanları ile ilgili bilgi vermek ve bahsedilen gelişim alanlarını destekleyecek oyun ve etkinlik örnekleri sunmaktır.
Zeynep Kızıltepe Öz güvenli çocuk nasıl yetiştirilir? Öz güven nasıl geliştirilir? Çocuklarımıza öz güveni nasıl öğretebiliriz? Çocuğumuz okul hayatında başarısızlıkla karşılaştığında, bunu kendi başına yenebilmesi, öz güveninin zarar görmemesi için biz neler yapabiliriz? Kendine güvenen bir birey yetiştirmede anne ve babaya düşen görevler nelerdir? Kendine güvenen, kendi kendine yeten, lider çocuk yetiştirmenin temel ilkeleri nelerdir? Tüm bu soruların cevabını, değerli bilim insanları kendi uzmanlıkları çerçevesinde kitabımızda tartıştılar; bilgilerini bizimle paylaştılar.
Kitabımızın konuları arasında; öz güvenin ailede ve okulda nasıl ve ne şartlarda geliştiği; çocuklarımıza öz güveni dengeli olarak kazandırmak için neler yapmamız gerektiği ve çocuklar arasında görülen öz güven farklılıklarının sebepleri bulunmaktadır. Buna ek olarak, kitabımızda öz güven konusuna genel bir bakışla birlikte, okul öncesi dönemde öz güven, spor ile öz güven ilişkisi, öz güven ve farkandalığı , öz güven ve eleştirel düşünce, sanat ve matematikte öz güven, öz güven ile iyi oluş arasındaki bağ ve son olarak öz güven fazlası ayrıntılar, örnekler ve ailelere tavsiyelerle birlikte yer almaktadır.
Muhammed Şükrü Aydın İnsanlar arasındaki ilişkilerde dürüst olmak, başkalarına doğruyu söylemek her zaman ahlaki açıdan iyi bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Toplumu daha istendik tarafa yönlendirmek isteyen öykülerde, atasözlerinde ve dinî metinlerde yalan söyleme davranışının kötülüğü vurgulanmıştır. Ancak insanlar, küçük yaşlardan itibaren çeşitli nedenlerle yalan söylemeye başlamakta ve yalanın yelpazesi giderek çeşitlenmektedir. Bu durum, insanların yalan söylemeyi ne zaman uygun buldukları sorusunu da beraberinde getirmektedir. İşte bu kitapta da yalan türleri ve yalan söyleme nedenleri, çocukların hangi durumlarda yalanı daha makul karşıladıkları gibi konular gelişim psikolojisi bakış açısıyla ele alınmıştır. Aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına aktarmak istedikleri değerler, çocukların zihinsel durum anlayışları ve değer önceliklerinin yalanın uygun bulunmasıyla arasındaki bağlantılar üzerinde durulmuştur.
Jill Englebright FOX, Robert SCHIRRMACHER, Wadsworth Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabı, alanında uzman olan üniversite öğretim elemanları tarafından çevrilmiştir. Kitabımız çocuklarda sanat ve yaratıcılık alanında görülen boşluğun doldurulması ve doğru uygulamaları göstermesi açısından titizlikle hazırlanmıştır.
Kitap Yaratıcılık, Sanatçı Olarak Küçük Çocuklar: Gelişimsel Bir Bakış, Sanat ve Estetik, Sanat Deneyimleri Sağlamak, Rol ve Stratejiler olmak üzere beş üniteden ve 16 bölümden oluşmaktadır. Her bölüm eleştirel düşünmeyi teşvik eden, grup tartışmalarını destekleyen, okuyucuyu motive eden fotoğraflarla birlikte, farklı düşünceleri açığa çıkaran sorular içerir. Bölümlerin sonunda yer alan özet, anahtar sözcükler, önerilen etkinlikler ve gözden geçirme çalışmalarıyla okuyucunun öğrendiklerini uygulaması ve sorgulaması hedeflenmiştir.
Kitabın hedef kitlesi sadece öğrenci, öğretmen ya da akademisyenler değil, çocukları ile yaratıcı sanata ilgi duyan tüm yetişkinlerdir. Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabının ülkemiz çocuklarına, ailelerine ve eğitimcilerine faydalı olması en büyük dileğimizdir.
Michael A. Southam Gerow “Duyguların Bilimi”, bilim dünyasında büyük bir ivmeyle gelişmektedir ve çalışmalar her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Ancak bu alanda hâlen teorik anlamda giderilmesi gereken birçok eksiklikler bulunmaktadır. Bu durum uygulama alanını da etkilemektedir. Bu kitabı değerli kılan en önemli şeyler: Michael A. Southam-Gerow'un duygu düzenlemesi konusundaki yıllar süren araştırmalarına ve klinik alandaki uygulama tecrübelerine dayanan çok değerli, özümlenmiş, çözüm odaklı bilgilerin okuyucuya sunulmasıdır.
Davranışçı, bilişsel ve duygusal terapötik yöntemlerin “duygular” konusundaki özgül uygulamasını okuyucuya ayrıntılı bir şekilde açıklayan bu kitap, çocuk ve ergenlerle çalışanlara çok değerli katkılar sağlayacaktır. Kitapta, duygu biliminin buluşları ile temel alınarak oluşturulan pratik tedavi teknikleri sunulmaktadır. Michael A. Southam-Gerow'un hazırlamış olduğu bu değerli kitabın uygulama alanında bir kılavuz olarak önümüze koyduğu modellerden psikolog, psikolojik danışman, pedagog, psikiyatrist ve sosyal hizmet uzmanlarının, çocuk ve ergenlerle çalışan profesyonellerin çok yararlanacağına inanıyorum.
Gülten Ünal Yaratıcılık, kendimizle ve hayatımızla olan ilişkimizi ele alan çok yönlü bir kavramdır. Bu kitapta, yaratıcılığın kavramsal olarak nasıl bir konuma sahip olduğundan yaratıcı bireylerin ayırt edici özelliklerine, yaratıcılığın gelişiminden yaratıcı öğrenmeye kadar pek çok konuda bilgi sunulmaktadır. Ayrıca, kitapta yaratıcılığın sosyal yeterlik, bilişsel esneklik, dil, oyun, müzik gibi konularla ilişkisi ele alınmakta ve yaratıcı çocuk ve yaratıcı yetişkin olmaya giden yolda özellikle hangi değişkenlerin (duyarlılık, hayal kurma, tek başınalık, sezgi gibi) yaratıcı kapıyı araladığı incelenmektedir. Hiçbir zaman önemini ve güncelliğini kaybetmeyecek bir konu olan çocuklarda yaratıcılığın teşvik edilmesi ve yaratıcı fikirlerin desteklemesi ise kitabın bir diğer ilgi alanıdır.
Ahmet Ege, Aslıhan Aykara, Aslıhan Burcu Öztürk, Ayşe Kızıltaş, Ayşin Çetinkaya Büyükbodur, Ayten Kaya Kılıç, Aziz Şeker, Beyza Yılmaz, Buğra Yıldırım, Çağlanur Gül, Derya Kayma, Ferda Karadağ, Figen Paslı, Fulya Akgül Gök, Gonca Polat, Hale Meriç Karabekir, Hande Albayrak, Hüsnünur Aslantürk, Oktay Tatlıcıoğlu, Özgür Altındağ, Sayra Lotfi, Semra Saruç, Sergender Sezer, Seval Bekiroğlu, Yasemin Akgöl, Zeki Karataş Çocukluk, yaşamın devamı üzerinde görmezden gelinemeyecek bir etkiye sahip olan, önemli bir yaşam dönemidir. Tarihsel süreç içinde çocukluğa atfedilen anlam ve çocuğun değeri değişse de her çocuğun eşit imkân ve şartlara sahip olmadığına ilişkin gerçeklik değişmemiştir. Bu eşitsizliğin kaynağı kimi zaman ihmal, istismar gibi travmatik bir yaşam deneyimi olurken kimi zaman da yoksulluk kimi zaman göç olmuş kimi zaman çocuğun ya da ailesinin sahip olduğu bir hastalık, engellilik, suç davranışı, bağımlılık ya da aile yapısı olmuştur.
Çocuk alanına ilgi duyan, çocuklarla çalışan profesyonellerin, bu alanda eğitim alan öğrencilerin ve araştırmacıların farklı deneyimlere ve yaşam koşullarına sahip çocukları daha iyi tanımaları, anlamaları, ihtiyaçlarının ve sorunlarının farkında olmalarına katkı sağlamak üzere hazırlanmış bu kitapta; bütüncül bir bakış açısı ile bu alandaki tüm temel konular ele alınmıştır.
Kitapta; "İhmal, İstismar ve Çocuk", "Aile ve Çocuk", "Suç ve Çocuk", "Yoksulluk, Göç ve Çocuk", "Kronik Hastalık, Engellilik ve Çocuk", "Bağımlılık ve Çocuk" olmak üzere çocukla ilgili temel alanların ele alındığı atı ana bölüme ek olarak "Makro Boyutta Çocuk" konusuna da değinilmiştir. Çocukla ilgili geçmişten günümüze süregelen temel sorun alanlarını; toplumsal değişimle birlikte farklılaşan boyutlarıyla ele alan kitapta, çocuk alanında güncel bir kaynak oluşturulmaya çalışılmış ve bu sorun alanlarına yönelik olarak müdahale önerilerine yer verilmiştir.
Aslı Burçak Taşören, Asude Malkoç, Çiğdem Yavuz Güler, Dilan Oğuz, Dilaram Billur Örnek, Ersin Erdoğan, Fatoş Bulut Ateş, Ferah Çekici, Ferahim Yeşilyurt, Feyruz Usluoğlu, Gizem Çeviker, Gözde Emik Aksoy, Mehmet Şimşek, Mustafa Alperen Kurşuncu, Neslihan Arıcı Özcan, Nida Özşahin Terkuran, Sena Güme, Şule Baştemur, Yelda Yıldız Önal Çocuklarla psikolojik danışma ve psikoterapi, çoğunlukla yetişkinler için oluşturulmuş protokollerin çocuğun yaşına, bilişsel ve duygusal gelişim düzeyine uygun hâle getirildiği revize edilmiş teknikleri içerir. Temelde belirli teorik zemin ve terapi çıktılarına ilişkin beklenti korunurken uygulama sürecinde yapılan değişikliklerle çocuğun kavrayışına uygun hâle getirilen yapılarda belirli bir standardın korunması güç olabilir. Her ne kadar terapi sürecinde yaratıcılık oldukça önemli olsa da belirli yaklaşımlara ilişkin uygulama sürecinin belirli bir standartta benimsenmesi önceliklidir. Bu fikirden yola çıkılarak oluşturulan bu eserde, çocukluk döneminde sık görülen farklı davranış sorunlarına müdahalenin çeşitli terapi yaklaşımları çerçevesinde ele alınması amaçlanmıştır. Her bir davranış sorunu özelinde çocuklara ve ergenlere yönelik oluşturulmuş ve yaygın olarak kullanılan tekniklere, soru kalıplarına, ev ödevlerine, örneklere ve olgulara yer verilmiş kitabın, alanda çalışanlara kapsamlı bir kaynak olması hedeflenmiştir.
Arzu Aydın Koç, Begüm Serim Yıldız, Bünyamin Atay, Elif Özen, Gizem Öztemür, Gökçen Aydın, H. Billur Çakırer, Nedim Toker, Nil Akat, Özlem Çerezci, Perin Akkavuk, S. Burcu Özgülük Üçok, Selin Ayas Psikolojik danışmanların en önemli görevlerinden birinin toplum refahını sağlamak olduğu, kabul edilen bir gerçek. Bu çerçevede "Bir çocuk değişir, dünya değişir." fikrinden yola çıkılarak çocuk ve ergen ruh sağlığının, toplum ruh sağlığının temeli olduğunu ifade etmek gerekir. Çocuklara küçük yetişkinler gözüyle bakma fikrinin çok geçmişte kaldığı günümüzde artık çocuk ve ergenlerle çalışan ruh sağlığı uzmanları, her çocuğun gelişimsel ve demografik özelliklerine uygun uygulamalar yapmakta ve bu uygulamalarda çeşitli teknikler kullanmaktadırlar. Bu bağlamda, Çocuklarla ve ergenlerle Psikolojik Danışma serisinin bu ilk kitabında; ruh sağlığı uzmanlarının yararlanabileceği, alanda hem sıklıkla kullanılan hem de yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan farklı psikolojik danışma tekniklerine yer verildi. Kitabın birinci kısmında öncelikle çocuklarla ve ergenlerle psikolojik danışmanın tarihî ve kültürel geçmişine değinildi, ardından çocukların ve ergenlerin genel gelişim özelliklerinden bahsedildi ve bu grupla yapılan psikolojik danışmadaki etik ve yasal konulara odaklanıldı. Kitabın ikinci kısmında ise çocuklarla ve ergenlerle, bireyle ve grupla psikolojik danışma yaklaşımları ve teknikleri ele alındı, klasik yaklaşımların yanı sıra alanda yaygın olarak kullanılan oyun terapisi ve bibliyoterapi ile birlikte çocuk psikodraması, kum oyunu terapisi, aile dizimi, öyküsel terapi ve kabul ve kararlılık terapilerine değinildi.

Alanında uzman 12 yazar tarafından hazırlanan bu kitabın, lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrenciler için başucu kitabı niteliğinde bir kaynak oluşturması beklenmektedir.

Begüm Serim Yıldız, Çiğdem Topçu-Uzer, Desen Yalım Yaman, Ecem Aşık, İdil Aksöz Efe, Merve Erbay, Nasibe Kandemir-Özdinç, Nergis Hazal Yılmaztürk, Nilüfer Koçtürk, Özlem Özel Furtun, S. Burcu Özgülük Üçok, Yusuf Barburoğlu Çocuklarla ve Ergenlerle Psikolojik Danışma serisinin ikincisi olan bu kitapta, çocuklarla ve ergenlerle psikolojik danışma uygulamalarına yer verilmiştir. Çocuklarla ve ergenlerle çalışan ruh sağlığı uzmanlarının; duygu yönetimi, akran zorbalığı, bağlanma, okul ve aile ilgili konular, cinsel kimlik çeşitlilikleri, yeme bozuklukları, davranış ve uyum sorunları, travma, kayıp ve yas konularında adım adım hem çocuklarla ve ergenlerle hem de aileleriyle nasıl uygulamalar yapabilecekleri, uygun alan yazına başvurarak paylaşılmıştır. Çocukların ve ergenlerin, yetişkinlerden farklı özellikleri ve ihtiyaçları olduğu göz önünde bulundurularak uygulama teknikleri, vaka örnekleri ile desteklenmiş, ruh sağlığı uzmanlarının yararlanabilecekleri uygulama protokolleri sunulmuştur.
Alanında uzman 12 yazar tarafından hazırlanan bu kitabın, lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrenciler için başucu kitabı niteliğinde bir kaynak oluşturması hedeflenmiştir.
Ayla Hocaoğlu Uzunkaya, Cennet Şafak Öztürk, Demet Vural Yüzbaşı, Emine Sevinç Sevi Tok, Füsun Gökkaya, Halime Şenay Güzel, Oya Mortan Sevi, Şeyma Tunçay, Zümrüt Gedik Çocuk ve ergenlerin ruhsal bozukluk geliştirmeleri için doğrudan ya da dolaylı olarak neden oluşturan riskli durum ya da yaşam olayları bu alanda çalışılması gereken konuların başında gelmektedir. Özellikle önleme ve müdahale programlarının klinik pratikte geliştirilmesi ve uygulanmasının, ileride psikiyatrik tanıların önüne geçerek, her alandaki işlev kayıplarını azaltacak önemli bir kırılma noktası olacağı düşünülmektedir. Alanyazındaki bu önemli eksikliği gidermeyi amaçlayan bu kitap; çocuk ve ergenlerin işlev düzeylerini olumsuz etkileyen kronik ağrı, obezite, cinsiyetinden hoşnutsuzluk, öfke kontrol problemi, okul reddi, internet bağımlılığı, yas süreci ve boşanma gibi riskli durum ya da yaşam olaylarına odaklanmaktadır. Kitapta; bu riskli durumların doğası, klinik özellikleri, görülme sıklığı, nedenleri ve yaratacağı kısa ve uzun vadeli olumsuz etkilerinin giderilmesi ya da önlenebilmesi için geliştirilen Bilişsel Davranışçı Terapi temelli müdahale ve önleme programları okuyuculara aktarılmıştır. Konuyla ilgilenen herkese yararlı olması dileğiyle...
Cennet Şafak Öztürk, Emine Sevinç Sevi Tok, Füsun Gökkaya, Halime Şenay Güzel, Haluk Arkar, İnci Güçer, Oya Mortan Sevi, Zeynep Haseki, Zümrüt Gedik Kitap, çocukluk çağında görülen ruhsal bozuklukları DSM-5 odaklı olarak ele alan ve bu bozuklukların genel özelliklerini, etiyolojilerini, epidemiyolojilerini ve risk faktörlerini anlatan bir kaynaktır. Kitapta, çocukluk çağı ruhsal bozukluklarında kanıta dayalı bir tedavi yaklaşımı olarak karşımıza çıkan bilişsel davranışçı terapiler (BDT), her bozukluk için ana hatlarıyla aktarılmıştır. Klinik açıdan betimlenen çocukluk çağı ruhsal bozuklukları ve BDT’leri anlatılırken, bilhassa çocuğa yönelik BDT’lerin yetişkinlere uygulanan müdahalelerden ne açılardan farklılaştığına ve çocuğun ailesinin terapi sürecine nasıl dâhil edildiğine değinilmiştir. Bunun yanı sıra, BDT’lerin çeşitli bozukluklarda etkililiği de alanyazındaki önemli çalışmalara dayanarak irdelenmiştir. Bu açıdan kitabın hem klinisyenler hem de ruh sağlığı alanında öğrenim gören öğrenciler için temel bir başvuru kaynağı oluşturacağını umuyoruz.
Alagün Belce Bahşi, Nilüfer Özkan, Nur İnci, Neslihan Zabcı, Pelinsu Bulut, Gülgün Uzunoğlu Azman, Sevim Berin İnci İzmir, Eda Yardımcı Çocukluk çağı travması neydi? Erken dönemde yaşanan travmalar yaşam boyu etkilerini sürdürebilir miydi? Peki, bir çocuk hayatının tüm renklerini kaybetmesine sebep olacak ne yaşamış olabilirdi?
Tüm bu soruların acı karanlığına ışık tutmayı hedefleyen bu kitapta sekiz küçük çocuğun hikâyesiyle karşılaşacaksınız. Kiminin sığındığı güvenli limanında, kiminin koca bir yıl heyecanla beklediği doğum gününde, kiminin hiç beklemediği sarsıntılı bir gecenin karanlığında ve kiminin sevgi ve güvenle sarıldığı bir kucakta tüm renklerini nasıl kaybettiğine şahit olacaksınız. Sonra kaybolan o renklerin birbirine karışarak nasıl bir karanlığa dönüştüğüne...
Peki, bu derin karanlığa bir kibrit çakmak mümkün mü? Bu karanlık bir nebze de olsa aydınlanabilir mi? İçinde kaybolduğumuz bu derin karanlıkları aydınlatmanın bir zamanı var mı? Peki ya kaybedilen tüm renkleri yeniden kazanmanın bir yolu?
Bu kitabın bir diğer amacı da tüm bu soruları yanıtlarken erken dönemde gelişen travma sürecinde uygulanabilecek psikoterapi müdahalelerini okuyucuya tanıtmak ve söz konusu müdahalelerin travma sürecine nasıl katkı sağladığına dair farkındalığı arttırarak kaybedilen her bir rengin çocuk ruhuna yeniden işlenmesi sürecini okuyucuya aktarmaktır.
Tarık Solmuş Hepimizin yaşamının özünde; sevme ve sevilme ihtiyacı vardır.
Tabii bu ihtiyaçlar bazen sonsuz bir aşkla tatmin edilirken bazen de sarsıcı, hayal kırıklığı yaratan acılara, travmalara dönüşür.
Öyle olur ki “Ölüm bizi ayırana kadar!” inancıyla başlayan yolculuk, yerini sonu gelmez çatışmalara, depresyona, alkol bağımlılığına, şiddete ya da cinsel sorunlara bırakır.
Bu kitapta; sağlıklı, mutlu, güvenli hatta mükemmel bir romantik ilişkinin, evliliğin ve anne-baba-çocuk ilişkisinin nasıl kurulabileceğine yer verilmiştir.
Her bölümde, öncelikle o sorunun nereden kaynaklandığına değinilmiş ve sonrasında da uygulamaya dönük, pratik çözüm önerileri sunulmuştur.
Bir kendi kendine yardım, terapi kitabı olarak görülebilecek bu eserin; aşka inanan, bir ilişkisi olan, evli ya da anne-baba olmuş herkese yararlı olacağı söylenebilir.
Zero to Three Gelişimsel Temelli Tanılama
Orjinal olarak 1994'te yayınlanan SIFIR-ÜÇ Erken Çocukluk ve Bebeklik Dönemindeki Gelişimsel ve Ruhsal Bozuklukların Tanısal Sınıflandırılması (DC:0-3), bebek ve küçük çocukların ruh sağlığı ve gelişimsel bozukluklarının gelişimsel temelli sınıflandırılmasını sağlayan ilk sistemdi (bk. DC:0-3).
1994'te yayınlanmış DC:0-3'ün birçok ampirik datadan ve klinik deneyimden yararlanılması ve kriterlerin genişletilmesi sonucunda 2005 yılında Gözden Geçirilmiş DC:0-3 (DC:0-3R) yayınlanmıştır.
DC:0-5 ise küçük çocuklardaki bozukluklarla ilgili yeni bulguları saptamakta ve DC:0-3R'nin yayınlandığı 2005'ten bu yana sahada çözülmemiş sorunları ele almaktadır. DC:0-5, ruh sağlığı ve diğer profesyonellere yardımcı olmak için düzenlenmiştir. DC:0-5'in amaçları:
• 5 yaş ve altı bebeklerin ve küçük çocukların ruh sağlığı ve gelişimsel zorluklarını tanımak,
• Ruh sağlığı ve gelişimsel bozukluklara katkıda bulunan psikososyal stresörleri ve tanısal sürece dâhil olan bağlamsal faktörleri anlamak,
• Tanı kriterlerini, sınıflandırma, vaka formülasyonu ve müdahale için etkin şekilde kullanmak,
• Bebek ve küçük çocuklardaki ruh sağlığı bozuklukları üzerine yapılan çalışmaları kolaylaştırmaktır.
DC:0-5, başka sınıflama sistemlerinde ele alınmayan durumları tanımlayarak ve etkili müdahale yöntemlerini işaret ederek profesyonellerin erken dönem ruh sağlığı problemlerini önleme, tanılama ve tedavi etme becerilerini geliştirmektedir.
Matthew McKay, Michael Jason Greenberg, Patrick Fanning KUSURLULUK VE UTANCIN ÖTESİNE GEÇMEK İÇİN GÜÇLÜ, KANITA DAYALI ARAÇLAR

Kendinizi eksik ya da kusurlu mu hissediyorsunuz? Kendinizden utanıyor veya reddedilmekten mi korkuyorsunuz? Kusurluluk ve yetersizlik hisleri genellikle olumsuz çocukluk yaşantılarından kaynaklanır. Oldukça eleştirel bir ortamda büyüdüyseniz sevilmeye layık olmadığınızı hissedebilirsiniz. Veya kendinizde gördüğünüz kusurlarla ilgili derinden utanç duyabilirsiniz. Hatta kendinizde doğuştan ters bir şeyler olduğunu ve bunun tatmin edici ilişkiler yaşamanızı, mutluluğu bulmanızı ve hayatta başarılı olmanızı engellediğini söyleyebilirsiniz. Peki, kendinizi bu yıpratıcı inançlardan nasıl kurtarabilirsiniz?

Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) temelli bu çalışma kitabı, size kusurluluk duygularını tanımlamanız ve bu duyguların ötesine geçmeniz için çeşitli araçlar sunacak. Böylece canlı ve anlamlı bir yaşam sürebileceksiniz. Değerlerinizle bağ kurmanın yollarını keşfedecek, daha iyi başa çıkma stratejileri bulacak ve kendinize -tüm o muazzam karmaşıklığınıza- nezaket ve şefkatle bakmayı öğreneceksiniz. Gerçek şu ki eksik değilsiniz ve geçmişteki acı dolu anılarınızın geleceğinizi yönlendirmesi gerekmiyor. İyi olmaya ve kendinize hak ettiğiniz ilgi ve şefkati göstermeye hazırsanız bu çalışma kitabı size bunu nasıl başaracağınızı gösterecek.

“McKay, Greenberg ve Fanning, depresyonla mücadele eden herkes için bu rahatsızlığın kurgusunu ve olumsuz etkilerini ortadan kaldırmanın yollarını tek bir muhteşem kitapta bir araya getirmişler."
-Dr. Psik. Jeffrey C. Wood, The Dialectical Behavior Therapy Skills Workbook kitabının ortak yazarı
Halil Yavaş, Mine Karakaya Dijidrama, dijitalde yaratıcı drama fikrinin heyecanı ve salgın dönemindeki şartlara uyum sağlama çabası ile ortaya çıkmış bir oluşumdur. Dijitalleşen dünya ile birlikte uzaktan eğitim çalışmalarına katkı sağlamayı kendine amaç edinmiştir. Gelişen ve değişen dünyada teknolojik imkânların yaratıcı drama ile buluşmasını, dijital çemberlerde bir araya gelen gruplarda etkileşimin artmasını, uzaktan eğitimde yer alan kişilerin nesne olmaktan çok özne olmalarını ve yapılan çalışmaların içeriğinin zenginleşmesini amaçlamanın yanında eğlencenin getirdiği ortaklığı da hatırlamamızı sağlayacak bir kılavuz kitap olarak hazırlanmıştır.
Akran zorbalığında, neden olan risk faktörlerini ve problemin çözümünde etkili olan koruyucu faktörleri belirlemek önemlidir. Öğrenci deneyimlerinden yola çıkılarak geliştirilen müdahale programları; önleyici, geliştirici, iyileştirici amaçlarla uygulanmaktadır. Yaratıcı drama yönteminden de bu çalışmalarda faydalanılmaktadır. Yaparak yaşayarak kazanılan beceriler bu anlamda önemli görülmektedir. Yaratıcı drama etkinlikleri ile yapılan akran zorbalığı çalışmaları, katılımcıların iletişim ve sosyal becerilerini geliştirirken kişisel anlamda da empati düzeylerini artırmaktadır. Katılımcılar, canlandırma çalışmaları ile farklı rollere bürünerek; zorbalık yapan, zorbalığa maruz kalan ve bu duruma seyirci olan kişilerin duygu ve düşünce durumlarını fark eder. Bu farkındalığı hisseden katılımcılar, sorunun çözümünde önemli bir rol oynar. Okullarda yaşanan akran zorbalığı probleminin çözümüne katkı getireceği düşünülen bu kitabın, tüm eğitimci ve uzmanlara yeni bir bakış açısı kazandırması umut edilmektedir. ~
“Günün ihtiyaçlarına ayak uydurabilmiş değerli bir kaynak! Akran zorbalığı gibi önemli bir konuyu pandemi döneminde veya ondan bağımsız olarak her dönemde çevrim içi platformlarda da ele alabilmek ve yaratıcı dramanın gücünü çevrim içi ortamlarda da kullanabilmek için rehberlik edebilecek bu eseri alanyazınına kazandırdıkları için yazarları tebrik ederim. Bu kitapla, dijital platformlara aşina bir jenerasyona psikolojik hizmet götürebilmek için örnek uygulamalar sunulurken sade bir dille yazılmış pratik bir kaynak ortaya çıkartılmıştır.”

Prof. Dr. Nagihan Oğuz Duran
Kızbes Meral Kılıç, A. Şebnem Soysal Acar Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocuklar İçin Etkinlikler: Öz Düzenleme, Sosyal Beceri ve Bilinçli Farkındalık Etkinlikleri kitabı içinde yer alan aktiviteler, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların kendi kendilerine veya bir yetişkinle birlikte öğrenebileceği, yaşamında karşılaşacağı durumlarda bir rehber olabilecek bilgi ve becerileri içermektedir. Kitapta, dikkat türleri; kendi davranışlarının farkına varma; duyguları tanıma, anlama ve kontrol edebilme; kendini ifade edebilme; plan yapabilme; karşılaşılan sorunları çözebilme; zamanı etkin kullanabilme; beklemeyi öğrenme; dürtüselliğin neden olduğu olumsuz durumlarla baş edebilme; zorbalıkla baş edebilme; dijital ekranları etkin kullanabilme; uyku ve beslenmenin önemini anlama gibi aktiviteler yer almaktadır.
Sevgi Mestci, Yağmur Atalı, Aydan Darçın Son yıllarda çocukların çok çabuk sıkıldığı, derslerine odaklanmakta ve kurallara uymakta zorlandıkları ayrıca unutkanlıkları, işleri yarım bırakmaları gibi sorunları anne babalar tarafından ifade edilmektedir. Bu sorunların pek çok kaynağı olabilir. Bunlardan biri de çocukların sahip olduğu dikkat eksikliği bozukluğudur. Bu noktada dikkati ele almak ve bununla ilgili çalışmalar yapmak, göz ardı edilemeyecek bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dikkat ile ilgili problem yaşayan çocukların akademik, kişisel, sosyal ve psikolojik olarak olumsuz etkilendiğini; ebeveyn, öğretmen ve uzmanların sağladığı desteğin çocuğun sağlıklı gelişimi açısından önemli olduğunu unutmamak gerekir. Bu kitap; dikkatin ne olduğunu, nasıl işlediğini anlamak ve yaşamımızdaki önemini kavrayabilmek adına teorik bilgiler ve ayrıca dikkati geliştirmeye yönelik etkinlikler içerecek şekilde oluşturulmuştur. Kitap hazırlanırken alanyazındaki pek çok makale ve kitaptan faydalanılmıştır. Üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde “Dikkat nedir?”, “Dikkat neden önemlidir?”, “Dikkatin unsurları nelerdir?”, “Dikkati hangi faktörler etkiler?” gibi sorular cevaplandırılırken ikinci bölümde, “dikkat eksikliği”, “tedavi yöntemleri” ve “çocuklarda dikkat çalışmak” gibi konular ele alınmıştır. Kitabın son bölümünde ise çocuklar için uygulanabilecek pek çok dikkat etkinliği başlıklara ayrılmış şekilde bulunmaktadır. Kitap; ebeveynler, akıl sağlığı ve eğitim alanında çalışanlar tarafından kullanılabilecek pratik bilgilerle hazırlanmıştır. Kitabın alana destek sağlayacağı düşünülmektedir.
Duygu Akyüz Evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, çatışmalara maruz kalan her çocuğun bu durumdan olumsuz etkilenmediğini göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar, araştırmacıları, çocukları evlilik çatışmasının olumsuz etkilerinden koruyan faktörlerin neler olduğunu incelemeye yöneltmiştir. Bu doğrultuda öne sürülen çeşitli modeller zamanla birer teori hâlini almış ve evlilik çatışmasının çocuklar üzerindeki etkileri pek çok boyutuyla araştırılmıştır. Bu teorilerden biri olan duygusal güvenlik teorisi, evlilik çatışmasının çocukları hangi yollarla ve nasıl etkilediğini açıklamaya çalışır. Bu kitabın amacı, yaklaşık 20 yıldan fazla süredir çalışılan ancak ülkemiz için oldukça yeni olan duygusal güvenlik teorisini okuyucuya tanıtmaktır. Teori; farklı yaş grubundaki ergenlerde bağlanma, ebeveyn tutumu, ebeveyn ruh sağlığı ve kardeş ilişkisi bağlamında incelenmiştir. Kitabın; ebeveynlere, bu konuda çalışan uzmanlara, lisans ve lisansüstü eğitimi alan öğrencilere rehberlik edeceği düşünülmektedir.
James M. KAUFFMAN, Timothy J. LANDRUM, Pearson Duygusal ve Davranışsal Bozuklukları olan Çocukların ve Gençlerin Özellikleri'nin onuncu baskısı güvenilir araştırmalara, öğretmen odaklı sunumlara ve Duygusal ve Davranışsal Bozukluklar (DDB) ile ilgili kavramların açıklamalarına yer veren ve uzun zamandır kabul gören kitabın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Kitap, okuyucunun DDB'lerin tarihçesini, sorunlu davranışların kökenini, bozukluk tiplerini ve değerlemeyle ilgili işlemleri anlamalarına yardımcı olmak amacıyla temel kavramlar çerçevesinde tasarlanmıştır. Olgu Çalışmaları, Kişisel Düşünceler ve Derinlemesine Düşünmek İçin Sorular okuyucuyla ilişki kurmakta ve duygusal ve davranışsal bozukluğu olan öğrencilerin özelliklerini onlara göstermektedir.
Bu Baskıdaki Yenilikler

Kitabın dört kısımdan oluşan bir akış içeren formatı, kitabın içeriğini Başlangıç Noktası (I. Kısım); Olası Nedenler (II. Kısım); Davranış Bozukluklarının Türleri (III. Kısım) ve Değerleme'ye (IV. Kısım) odaklanacak şekilde yeniden düzenlemiştir.
Değerlemeyle ilgili olan ve birleştirilmiş olan bölüm (15. Bölüm), konuya daha basit ve daha yararlı olacak şekilde yaklaşmaktadır.
Sosyal beceri öğretimine yenilenmiş bir vurgu yapan kısım (III. Kısım), belirli bozuklukların değerlemesine ve bu bozukluklara yönelik müdahalelere ilişkin belirli amaçlar sunmaktadır.
Kullanılan 150'nin üzerinde yeni kaynak ile en yeni araştırma bulguları sunulmakta ve tüm kitap boyunca oluşturulan önerilere destek sağlanmaktadır.
Yeni tablolar ve şekiller, mevcut konuları ve eğilimleri ele almakta ve görsellerin ayrıntılarını vererek açıklayıcı bilgiler içermektedir.
Ellen Flanagan Burns “Sesim komik mi geliyor? Ya sunumumda hata yaparsam herkes bana güler mi? Yüzme seçmelerinde başarısız olursam ne olur? Çok utanacağım!”
Thomas her zaman biraz utangaçtır, ancak son zamanlarda gerginliği yapmak istediği şeylerin önüne geçmeye başlar. Bunun üzerine artık biriyle konuşma zamanının gelmiş olabileceğini fark eder. Thomas, ebeveynlerinin ve bir terapistin yardımıyla sosyal kaygının beynini nasıl etkilediğinin yanı sıra bununla başa çıkmak ve mücadele etmek için bazı günlük araçlar ve stratejiler öğrenir.
Doktora Elizabeth McCallum'un, sosyal kaygı ve onunla başa çıkmak için kullanabileceğiniz bilişsel-davranışçı stratejiler hakkında daha fazla bilgi içeren “Okurlar İçin Notlar”ını da kitabın sonunda bulabilirsiniz.
T. Gül Şendil Ebeveynler arasında yaşanan çatışmaların çocuklar için hangi durumlarda zarar verici ya da faydalı olacağı, cevaplanması gereken önemli bir sorudur. Bu alanda yapılan çalışmalar oldukça fazla bilgi birikimine yol açmıştır. Bu bilgiler ışığında, artık çocukların ebeveynler arasında yaşanan çatışmalardan sadece doğrudan değil dolaylı yollardan da etkilendiğini biliyoruz. Örneğin, evlilik çatışması ebeveyn uygulamalarını, ebeveyn çocuk bağlanmasını etkileyebilir ve bu durum çocuğun hem uyumunu hem de gelişimsel sonuçlarını etkileyebilir. Yine birbirleriyle anlaşamayan eşler bazen çocuklarını kendi taraflarına çekmek isteyebilir ki bu durum çocuğu, diğer ebeveynini karşısına alma riskiyle karşı karşıya getirebilir. Araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu bir başka bilgi de, çocukların çatışmadan nasıl etkileneceğinin, çatışmayı algılama biçimiyle ilişkili olduğudur. Bu noktada, aklımıza, çocukların çatışma algısı yaşa, cinsiyete, mizaca ya da önceki çatışma tecrübelerine göre değişir mi gibi birçok soru gelir.
Samantha Garner Ruh sağlığı ve iyi oluş konusundaki artan araştırma, farkındalık ve uygulamalar göz önüne alındığında, bu kitabın alanda ihtiyaç duyulan bir boşluğu dolduracağını söylemek mümkündür.
Öğretmenler ve okullarda çalışan psikolojik danışmanlar için erişilebilir, rahatlıkla takip edilebilir bir kaynak olmasının yanı sıra bu kaynak kitap, öğretmenin duygusal özbakımına dikkat çekerek hem öğretmenin hem de çocuğun iyi oluşunu güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Okullarda sağlam başlangıçlar yapabilmek, bir bütün olarak tüm paydaşları ile okulun esenliğini sağlamak için farkındalık geliştirmek ve ruh sağlığı okuryazarlığını desteklemek üzere örnek uygulamalar içermesi kitabın en güçlü yanıdır. Akıcı dili ve mizahi unsurlara yer vermesi ise kitabın ruh sağlığına olumlu bakış açısının kanıtıdır.
John Sommers-Flanagan, Rita Sommers-Flanagan, Ümüt Arslan Boşanma, birçok açıdan zorlu bir süreçtir. Bu süreçte ebeveynler çocuklarını yaşadıkları zorluklardan korumak isterler ancak bu konudaki bilgi kaynakları sınırlıdır. Bu kitap; boşanma sürecinde ve sonrasında yaşanabilecek olumsuz durumlarda ebeveynlerin çocuklarına nasıl yaklaşabileceklerini, eski eşleriyle ortaya çıkabilecek sorunlarda nelere dikkat etmeleri gerektiğini ve çocuklarıyla iletişimlerindeki kritik noktaları işlemektedir. Kitap beş bölümden oluşmakta olup anne babaların hayalleri ile gerçekleri arasındaki farklara, kendi kendilerine nasıl yardım edebileceklerine, çocuklarını nasıl dinleyebileceklerine, eski eşleriyle nasıl sağlıklı bir iletişim kurabileceklerine ve bütün boşanma sürecinin çocukları genel olarak nasıl etkileyebileceğine ışık tutmaktadır. Bir uygulama kitabı olarak tasarlandığı için kritik zamanlarda neler yapabileceklerine dair anne babalara yön gösterecek çok sayıda etkinlik içermektedir. Adında içerdiği gibi çocuklarını seven anne babalar için en iyi boşanma kitabı olmaya adaydır. Aile danışmanlarına, psikolojik danışmanlara, psikologlara, okul psikolojik danışmanlarına ve boşanma davalarında çalışan uzmanlara yardımcı olacaktır.
Heidi Gerard Kaduson, Charles E. Schaefer “Bu kitap, çocuklarla yaptığı çalışmalarda çeşitlilik ve yaratıcılık arayan tüm klinik uzmanların kütüphanesinde yer almalıdır. En Popüler 101 Oyun Terapisi Tekniği terapistler için güçlü ve uygulanabilir resim, oyun, kukla ve grupla oyun tekniklerini sunmaktadır. Bu kitapta yer alan tekniklerin zenginliği, okuyuculara değerli bilgiler sunulduğunun garantisidir. Bu kitabı yüz bir kere destekliyorum.”
Janine S. Shelby, Phd. UCLA Psikiyatri Bölümü
“GERÇEKTEN de 101 popüler ve ANLAMLI oyun terapisi tekniği olabilir mi? Yanıt evet- editörler, katkıda bulunanların favori teknikleri arasından seçim yapmışlar. Bu teknikler, oyun terapistlerine temel yöntemleri farklı biçimlerde kullanmalarının yanı sıra yepyeni yönler sunmaktadır. Katkıda bulunanların yazdığı giriş ve gerekçe bölümleri, onları anlayabilmek adına okumaya değer. Okuyucular bu kitapla bilgilerini arttırıp, uygulama çalışmalarını genişletecekler.”
LOUISE Guerney, PhD Ulusal İlişki Geliştirme Enstitüsü
“Son yirmi yıldır oyun terapisi çocukların ve yetişkinlerin psikososyal iyileşmesini sağlayan ileri bir araç olarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Kolay okunabilir ve eğlenceli bir kitap olan En Popüler 101 Oyun Terapisi Tekniği, danışmanlar ve akıl sağlığı uzmanları için terapötik yöntemlerin yer aldığı bir hazine sandığı gibi. Bu kitap, tek bir kapak altından oyun terapisi otoritelerinin yaratıcılıklarını ve keşiflerini bir araya topluyor. Her tekniğin gerekçesi ve uygulama tanımı vaka örnekleriyle destekleniyor. Anlatılan teknikler, okullarda ya da oyun terapisi odalarında yer alan basit malzemelerle kolaylıkla uygulanabilir. Öyküleme, resim, oyun, kukla, oyuncak, kum havuzu ya da grup çalışmalarına ilgisi olsun ya da olmasın tüm oyun terapistlerinin kendilerine katacağı örnekler yer alıyor. Klinik uzmanlar, bu kitabı, çocuklar ve ergenlerle yapılan klinik çalışmalarda oyun terapisinin teorik prensiplerini kolayca uygulayabilen bir kaynak olarak değerlendireceklerdir.”
Lo Ayrnard, Phd Psikoloji Profesörü, Annapolis'de Serbest Danışman
Kathryn Geldart, David Geldard, Sage İnsanoğlunun hayat serüveninde belki de en fazla zorlandığı evre ergenlik evresidir çünkü bu evrede yavaş yavaş çocukluktan çıkıp yetişkinliğe geçiş yapmakta olan bir birey, artık ne çocuktur ne de tam anlamıyla bir yetişkindir. Bu evre sadece ergenler için değil aynı zamanda ergenlik çağında çocuğu olan anne babalar, ergen öğrencileri olan öğretmenler ve hatta ergenlerle çalışan psikolojik danışmanlar için de oldukça zorludur.
Bu nedenle ergenler ve gençlerle çalışan psikolojik danışmanların bu evrenin doğasını iyi tanımaları, ergenlerin ve gençlerin karşı karşıya kalabilecekleri temel zorlukları iyi bilmeleri ve bu özel gruba yardım ederken hangi teknik ve stratejileri kullanmaları gerektiği konusunda iyi yetişmiş olmaları gerekir.
İşte hem kuram hem de uygulamada engin deneyime sahip Kathryn Geldard ve David Geldard tarafından kaleme alına bu kitap, ergenler ve gençlerle çalışan okul psikolojik danışmanları, psikologlar ve psikiyatristlerin ihtiyaçlarına göre hazırlanmıştır. Kuşkusuz kitabın, anılan mesleklere hazırlanan öğrenciler için de bir başvuru kitabı olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Kitapta, gençlerin ihtiyaçlarına yanıt verecek beceri ve stratejilere ayrıntılı bir biçimde yer verilmiş, bu beceri ve stratejiler örneklerle zenginleştirilmiştir. Her bölümün sonunda yer alan "Önemli Noktalar" o bölümde yer alan konuları sade bir biçimde özetlemektedir. Kitapta ayrıca, gençlerle çalışan danışmanlar için etik konulara da yer verilmiştir.
Hakan Coşkunol, Hande Çelikay Söyler, Meryem Karaaziz Bağımlılık; sağlıklarını olumsuz yönde etkilemesine, sosyal yaşamlarına zarar vermesine rağmen insanların belirli bir takıntılı durumu yinelemeye yönelik engellenemeyen bir istek duymaları ve bunu sürdürmeye devam etmeleridir. Günümüzde çocuk ve gençlerde de en az yetişkinler kadar madde bağımlılığı sorunları ciddi şekilde ön plana çıkmaktadır. Alkol, ergen beyninde kalıcı ve ciddi gelişimsel bozukluklara yol açabilmektedir. Bu hasarların başında psikoz, şizofreni gibi ağır psikiyatrik hastalıklar gelmektedir. Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemi gibi önemli bir süreçte erken alkol kullanılmaya başlanmasının, biyopsikososyal (biyolojik, ruhsal ve sosyal) alanda olumsuz ve ciddi hasarlara yol açan toplumsal bir sorun olduğu görülmektedir. Bu çalışmada; çocuk ve ergenlerin alkol bağımlılıkları, risk faktörleri, yaşayabilecekleri sorunlar ve tedavi yaklaşımları ile alakalı aileler ve sağlık çalışanlarına yaklaşım önerileri getirmek amaçlanmaktadır. Kitap kapsamında ergenlik döneminde alkol kullanım sorunu yaşayan bireyler ile görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerin bazılarında bağımlı yakınlarının neler yaşadıklarına da yer verilmiştir.
Okan Bilgin, Mustafa Koç Kendine özgü kural, ilke ve varsayımları ile problem odaklı yaklaşımlardan ayrılan “Çözüm Odaklı Kısa Süreli Psikolojik Danışma”; sahip olduğu yeni bakış açısı ve teknikleriyle özellikle son yirmi yılda az bilinen ve yaygın olmayan bir terapötik yaklaşımdan birçok ülkede kullanılmaya başlanan bir yaklaşıma evrilmiştir. Okullarda, psikolojik danışma merkezlerinde, sosyal hizmetler alanında, hastanelerde danışmanlar tarafından uygulanmaya ve etkileri araştırmacılar tarafından sınanmaya başlanan çözüm odaklı danışma yaklaşımının danışanlar üzerinde birçok farklı alanda olumlu etkiye sahip olduğu görülmektedir. Bu kitaba konu olan çözüm odaklı kısa süreli yaklaşıma dayalı özgüven geliştirme programı, okullarda görev yapan psikolojik danışmanlar tarafından rahatlıkla kullanılabilecek niteliktedir ve programda yer alan etkinlikler, ergenlerle kolaylıkla çalışılabilecek özelliktedir. Kitabın kuramsal ve uygulama açısından orijinal, güncel, işlevsel olduğu ve psikolojik danışma ve özgüven konusu ile ilgili olarak çalışan uzmanlara yardımcı olacağı düşünülmektedir. Alana katkı sunması dileğiyle...
Seda Erzi Bu kitap, ilişkileri bozma, yıpratma ya da istediğini elde etme amacıyla, çeşitli taktikleri (dedikodu çıkarma, dışlama vb.) kullanarak uygulanan ilişkisel saldırganlığı incelemektedir. Daha çok ergenlikle birlikte rastlamaya başladığımız “ilişkisel saldırganlık”, örtük yapısı bakımından diğer saldırganlık türlerine kıyasla daha az aşina olunan bir kavram olabilir. Dolayısıyla bu kitapta ilişkisel saldırganlığın nasıl ve neden oluştuğuna ilişkin sorular, yanıtlanmaya çalışılmıştır. Biyolojik açıklamalara, bireysel farklılıklara ve kişilik özelliklerine, ahlak gelişimi ile ilgili unsurlara ve aile, akranlar, arkadaşları içeren sosyalizasyon süreçlerine değinilerek, ergenlik ve yetişkinlik yıllarında ilişkisel saldırganlığın meydana gelişi anlatılmıştır. Bu kitabın, alanda öğrenim görmeye devam eden ya da tez çalışmaları yürüten öğrencilere, akademisyenlere, alanda çalışan rehberlik öğretmenlerine, ergenlerle ve yetişkinlerle çalışan terapistlere kısacası psikolojiye ilgi duyan, ilişkisel saldırganlığı merak eden ve anlamak isteyen herkese yönelik olmasına çalışılmıştır. İlişkisel saldırganlıkla bağlantılı olan diğer saldırganlık türlerine, aynı zamanda zorbalığa yer veren bu kitabın faydalı bir kaynak işlevi görmesi temenni edilmektedir.
Betül Aydın Ergenlik yılları bireyin hayata hazırlandığı, kendini tanımaya ve dönemsel zorluklarla başa çıkmaya çalıştığı zaman dilimidir. Ergenin sosyal ilişkilerini düzenleyebilmesi, sorumluluklarına sahip çıkması, duygu durumu problemleriyle baş etmesi ve kariyeri ile ilgili önemli çabalar göstermesi gerekmektedir.
Bu kitap, ergenlerin bu yönlerini geliştirici yaşam becerileriyle ilgili çalışmalar sunmaktadır. Özgüven, güvenli davranış sergileme, yaratılıcığı ortaya koyma, stresle başa çıkabilme, sorumluluk alabilme ve öfke ile baş etme gibi yönlerde ergenlerle çalışmak isteyenlere kılavuzluk edebilecek yarı yapılandırılmış grup çalışmalarını içermektedir.
Margaret Kernan, Elly Sınger, Routledge Erken Çocukluk Eğitim ve Bakımında Akran İlişkileri, küçük çocukların ilişkileri konusunda yeni perspektifler ve araştırmaları bir araya getirmektedir. Kitap, çocuk hakları
ve onların esenliklerini; giderek artan sosyal hareketlilik ve göç, değişen aile yapıları ve iş hayatı ile küçük çocuklara yönelik eğitim ve bakım hizmetlerindeki yaygınlaşma
zemininde incelemektedir.
Farklı kültür, coğrafya ve disiplinden gelen yazarların katılımıyla hazırlanmış olan bu koleksiyon, eğitimcilerin, çocukların akran ilişkilerini nasıl desteklediklerini ve bunları nasıl sosyal ve bilişsel gelişim için bir temel olarak kullandıklarını göstermektedir. Tartışılan konular arasında:
• çatışma ve uzlaşma
• arkadaşlık ve oyun
• grup fenomeni
• bağımsızlık ve bağımlılık
• kimlik ve aidiyet
• akran ilişkileri ve engelli çocuklar
• yetişkinleri küçük çocukların ilişkilerine hazırlamak
yer almaktadır.
Bu kitap erken çocukluk bakım ve eğitimi ile ilgilenen, özellikle de bu konuları küresel ölçekte değerlendiren, akademisyenler, araştırmacılar ve öğrenciler için oldukça
yararlı olacaktır.
Margaret Krennan Hollanda'da Uluslararası Çocuk Gelişimi Girişimleri (ICDİ)'nin üst düzey program yöneticisidir.
Elly Singer Hollanda'da Utrecht Üniversitesi Gelişim Psikolojisi Bölümü'nde ve Amsterdam Üniversitesi Eğitim Fakültesinde doçent doktor olarak çalışmaktadır.
İ. Volkan Gülüm, Gonca Soygüt Pekak Günümüzde sayısı giderek artan ve belli bir kuramsal alt yapıya dayanan veya birbirinden türetilen bir çok psikoterapi yaklaşımı doğmaktadır. Ancak hangi psikoterapi yaklaşımının diğerinden üstün olduğu henüz çözülememiştir. Yine de bazı terapistlerin diğer uygulamacılara göre daha etkili olduğu araştırmalarla gözler önüne serilmektedir. Psikoterapi yaklaşımlarını ana iki başlığa ayırdığımızda teknik yönelim ve ilişkisel yönelim olarak konumlandırabiliriz. Kitabın içerik yapısında ilişkisel bir psikoterapi yaklaşımı sunulmakta ve bu yönelimin arka planı tarihsel araştırmalarla desteklenmektedir. İki ana yapıya sahip olan bu kitabın ilk bölümünde terapötik ittifak ile ilgili nitel araştırmaların bilgileri sunulmaktadır. İkinci bölümde ise ilk bölümde bahsi geçen zengin çalışmaların bilgileri doğrultusunda uygulama örnekleri incelenmektedir. Ülkemizdeki psikoterapistlerin ilişkisel yönelim ve yaklaşımlarının incelendiği, terapi seansları arasındaki süreçlerin gözden geçirildiği, görüşmeler içerisindeki tıkanma anlarında kullandıkları tekniklerin incelendiği bir dizi psikoterapi araştırması yürütülerek hazırlanan bu kitap içeriği Türkiye’nin ilklerinden olma özelliğini taşımaktadır.
Mehmet Kerem Doksat, Neslim Güvendeğer Doksat Bu kitapta, ilk etapta evrenin evriminden başlayacak şekilde canlıların ve en son olarak da insanın evrimine dair kuş bakışı bir gözden geçirme yer almaktadır. Daha sonrasında evrimsel psikolojiye giriş kavramlarından bahsedilmiştir. Bunu takip edecek şekilde evrimsel perspektiften temel psikiyatrik hastalıklar, DSM-5-TR Tanı Ölçütleri'ne göre gözden geçirilmiş ve aktarılmıştır.
Bu kitabın, gerek bu konularda bilgi açlığı yaşayan, araştıran ve sorgulayan kişilerin ilgisini çekecek şekilde popüler gerekse psikoloji ve psikiyatri temel alanlarında eğitim görmekte olan öğrencilere ve bu alanda faaliyet göstermekte olan meslektaşlarımıza yönelik olarak eğitsel nitelik taşıması amaçlanmış olup; bütün bu kavramlar, “Bir Başka Psikiyatri” terimini içinde barındıran bir bakış açısıyla aktarılmaya çalışılmıştır.
Evrimsel psikolojiye dair temel kavramlar ve evrimsel açıdan güncel psikiyatrik hastalıklar, alan yazınındaki önde gelen çalışmalar eşliğinde harmanlanarak derlenmiş ve kılavuz bir kitap oluşturulması amaçlanmıştır.
PDR DERNEĞİ PDR derneğinden konusunda uzman akademisyenlerce hazırlanan kitaptaki makalelerin konuları, birçok yetişkini, çocuklarla ilişkilerinde ne yapacaklarını bilmedikleri sorunlara ilişkin olarak aydınlatacaktır. Söz gelimi; yetişkinler ailede biri ölürse bu çocuklara nasıl iltilmeli, onlara ne demeli ya da çocukların tepkileri ne olur? Bir yerden başka bir yere taşınıldığında çocuklar ne yaşarlar ve onlara bu durum nasıl anlatılır? Hiperaktif çocuklarla nasıl ilişki kurulur? Çocuklarla olumlu iletişim nasıl kurulur ve çocuklara özsaygı nasıl kazandırılır? gibi cevaplanması hiç de kolay olmayan soruların cevapları bu kitapta yer almaktadır. Bu kitap, çok temel, çok yalın bilgileri içermesi sebebiyle; çocukla ilişkisi olan tüm yetişkinler, yetişkin öğrenciler için her zaman kullanabilecekleri bir el kitabıdır.
Susan Quayle “Fare ve Fırtına” ile Susan bunu yine başardı. Refleksolojiyi herkes için erişilebilir kılıyor. Bu kitapta Fare ve arkadaşları geri döndüler ama bu sefer el refleksolojisini tanıtıyorlar. Ebeveynler, çocukları ve refleksoloji uygulayıcılar için oldukça faydalı bir hikâye. Bu kadar çok kişinin ilaçsız, kaygıyı azaltan refleksoloji ile kendilerine yardım etmesi ne kadar harika.”
Jane Sheehan,

“Let's Read Our Feet!,The Foot Reading Coach and Sole Trader:
The Holistic Therapy Business Handbook” Kitabının Yazarı

Büyük bir fırtına yüzünden Fare ve arkadaşları rahatsız olurlar. Hepsi kendilerini evlerinden çok uzakta bulurlar. Korkmuş ve kaybolmuş hissetmelerine rağmen hep birlikte eve dönüş yolunu bulmalıdır.
Fare ve Fırtına, takibi kolay diyagramlar ve talimatlarla birlikte kafiye ile yazılmıştır. Bu kitap ebeveynlerin çocuklarını, özellikle de kaygı yaşadıkları anlarda veya duyusal düzenleme güçlükleri yaşadıklarında ebeveynlere (daha öncesinde refleksoloji bilgileri olmasına gerek olmadan) yardımcı olacaktır.

Susan Quayle, deneyimli bir refleksolog ve tamamlayıcı terapisttir. Uzmanlık alanları annelik, bebekler ve çocuklardır. Exeter/Devon'da yaşamakta ve aynı şehirde kliniği bulunmaktadır.
Ellen Galinsky “ÇOCUĞUMUN NASIL BİR İNSAN OLMASINI İSTİYORUM?”
Ebeveynlere sütten kesmeden tuvalet eğitimine, disiplinden beslenmeye kadar her konuda tavsiyelerde bulunan yüzlerce kitap vardır. Ancak bu kadar çok bilgiye rağmen, ebeveynler için çocuklarını nasıl iyi bir şekilde yetiştireceği ve potansiyellerine ulaşmalarını, yaşamdaki zorlukları üstlenmelerini, başkalarıyla iyi iletişim kurmalarını ve öğrenmek için istekli olmalarını sağlamalarına yardımcı olmaları konusunda çok az araştırmalara dayanan tavsiyeler bulunur. Ellen Galinsky'nin kendi çalışmalarıyla ve onlarca yıldan beri çocuk gelişimi ve sinirbilimleri alanlarındaki en seçkin araştırmacılarla yüzlerce kez konuşarak kariyerini adadığı “temel yaşam becerileri” vardır. Güzel olan şu ki, tüm ebeveynlerin bugün ve gelecekte çocuklarında bu becerileri geliştirmek adına yapabilecekleri basit günlük şeyler bulunur. Karşılığında para ödemeniz gerekmez ve başlamak için asla geç değildir.
Gelişen Zihin'de, Ellen Galinsky araştırmasını çocukların en çok ihtiyaç duyduğu yedi kritik alanda gruplamıştır: (1) odaklanma ve öz denetim; (2) bakış açısı alma; (3) iletişim; (4) bağlantılar kurma; (5) eleştirel düşünme; (6) zorlukların üstesinden gelme; (7) öz yönelimli katılımlı öğrenme. Bu becerilerin her biri için Galinsky, ebeveynlere araştırmaların neyi kanıtladığını gösterir ve onların, çocuklarında bu becerileri güçlendirmeleri için bugün başlayabilecekleri çok sayıda somut uygulama sunar. Bunlar çocukların yeni edindikleri beceriler değildir; bu becerilerin geliştirilmesi gerekir. Bunlar, çocuklara hedeflerine odaklanma yeteneği kazandıran, böylece daha kolay öğrenebilecekleri ve öğrendiklerini aktarabilecekleri becerilerdir. Çocukları modern yaşamın baskılarına hazırlayan, şimdi ve yıllarca kullanacakları becerilerdir.
Gelişen Zihin çığır açan, ebeveynlere, çocuklara ihtiyaç duyacakları en önemli araçları kullanmayı öğreten kitaptır. Kitap, T. Berry Brazelton, M.D., David A. Hamburg, M.D., Adele Faber ve Judy Woodruff gibi düşünce liderleri tarafından da beğeni almıştır. Gelişen Zihin'in ebeveynlik literatüründe klasik olması kaçınılmazdır.
Raychelle Cassada Lohmann, Sheela Raja Cinsel tacize veya tecavüze uğradıysan, şaşkın, kafası karışmış, öfkeli, utanmış ve yaşamına devam edemeyecekmiş gibi hissediyor olabilirsin. Yalnız olmadığını bilmen senin için önemli. Cinsel travma yaşamış pek çok genç, yaşadıkları şeyleri anlamakta veya bununla ilgili konuşmakta zorluk yaşar. Eğer hazırsan, bu kitap sana kendini bulmanda, hikâyeni anlatmanda ve iyileşmeye başlamanda yardımcı olacak.
Seni güçlendirecek bu kılavuzda, cinsel travmaya maruz kalmış kişilerin gerçek hikâyelerinin yanı sıra iyileşmene ve olumlu şekilde ilerlemene yardım edecek araçlar var. Aynı zamanda yardıma ve desteğe nasıl ulaşacağını öğrenmende, kendi güvenlik planını oluşturmanda ve korku, utanç veya çökkünlük gibi duygularınla çalışmanda sana yardımcı olacaktır. Başına gelenler geçmişinin bir parçası fakat şu an kim olduğunu veya kim olacağını belirlemez. Bu kitap, yaşadıklarının üstesinden gelmende ve elinden geleni yapmanda sana yardım edecek. “Bu muhteşem kitap baştan sona umut dolu, ilham verici ve eğitici… Bu kitabın ihtiyacım olduğunda ulaşılabilir olmasını isterdim.”
Andrea Wachter Eğer aşırı yemek yeme sorunuyla boğuşuyorsanız yalnız değilsiniz. Birçok genç kendini üzgün, öfkeli veya stresli hissettiği için yemek yer. Aşırı yemek yemek o anda rahatlatıcı gelse bile gelecekte birçok soruna da yol açabilir. Açlıkla ilgili olmayan nedenlerden dolayı yemek yiyorsanız bu durumu değiştirebilirsiniz. Eğlenceli ve pratik olan bu çalışma kitabı, fazla yemenizin esas nedenlerini anlamanıza yardımcı olacak ve daha sonra bu konuda bir moral bozukluğu yaşamadan “dolduğunuzu” hissetmenizi sağlayacak güçlü ipuçları sunmaktadır.

Gençler İçin Aşırı Yemenin Üstesinden Gelmek duygularınızı yönetebilmeniz ve aşırı yemek yemeden bir rahatlama hissi elde edebilmeniz için ihtiyacınız olan araçları sağlar. Hissettiklerinizle başa çıkmanın, kendinize daha iyi bir arkadaş olmanın, bedeninizi ve zihninizi yeniden şarj etmenin, beden imajı hüznünü yenmenin, sağlıklı bir beslenme planı geliştirmenin ve isteklerinizi yönetmenin somut yollarını öğreneceksiniz. En önemlisi, sizin için en iyi olan hayatı yaşayabilmeniz için bu öğrendiklerinizi uygulamaya hazır olacaksınız.

“Yiyeceklerle, bedeninizle ve duygularınızla farkındalıklı ve keyifli bir ilişki kurmayı yeniden keşfedebilirsiniz. Kendinize bu öz şefkat armağanını verin ve bedeninizin içsel bilgeliğini yeniden dinlemeyi öğrenin. Bu kitap size bunun nasıl olduğunu gösterecek.”
—DZUNG VO, MD, The Mindful Teen kitabının yazarı.

“Gençlerin kolayca anlayıp bağlantılar kurabileceği kavramların yanı sıra açık bir dil kullanan Gençler İçin Aşırı Yemenin Üstesinden Gelmek, gençlerin yiyeceklerle olan ilişkilerini iyileştirmelerine yardımcı olmak için harika, okuması kolay ve pratik bir kılavuzdur. Keşke bu kitap bana, aşırı yemek ve yo-yo diyetiyle mücadele eden bir genç olduğum zamanlarda verilmiş olsaydı!”
—MICHELLE MAY, MD, Eat What You Love, Love What You Eat for Students
kitabının yazarı.
Julia V. Taylor İnternette, telefonda veya televizyonda, sürekli mükemmel görünen ve neredeyse her zaman pürüzsüz olan genç kadınlar ile karşılaşıyorsun. Bu da kendin ve bedenin hakkındaki hisleri etkileyen duygusal ve sosyal birçok faktörle birleşince, görüntünle ilgili baskı hissetmen oldukça normal oluyor. Muhtemelen arkadaşların da bu baskıyı hissediyor ve bu durum, kendini daha da kötü hissedeceğin bir kıyaslama yarışına dönüşüyor. Peki, bu sağlıksız döngüyü kırarak gerçekten kim olduğunu sevmeye nasıl başlarsın ?
İlginç ve eğlenceli bu çalışma kitabı, beden imajına dair güvensizlik hislerinle başa çıkmana yardımcı olacak. Bu kitapta, olumsuz beden imajına yol açabilecek en yaygın faktörlerin ele alındığı pratik egzersizler ve ipuçları bulacaksın. Bu faktörler arasında; kıyaslama, eleştirel iç ses, gerçekçi olmayan medya görüntüleri, toplum ve aile baskısı, mükemmeliyetçilik, sağlıksız arkadaşlıklar ve başkalarını hayal kırıklığına uğratma korkusu bulunuyor. Eğer iç sesini sustururarak gerçek ve kalıcı bir özgüven inşa etmeye hazırsan, bu kitap senin rehberin olacak.
“Gençler için, Beden Algısıyla Çalışma Kitabı, olumlu bir beden algısı geliştirmek için kızlara vazgeçilmez araçlar sunuyor. Onlara, şefkatli ve faydalı olanı yapma fırsatı veriyor.”
Raychelle Cassada Lohmann Aile yaşamı ve okul baskısı arasında şüphesiz stresli olmayan bir genç yoktur. Eğer gerginliğini en çok sevdiğin kişilere (annen-baban, kardeşlerin, arkadaşların gibi) yönlendirmeye başladığını fark ediyorsan değişme zamanı gelmiş olabilir.
Gençler İçin Öfke Denetimi Çalışma Kitabı, sıkıntı yaşamadan hislerini ele almana yardım edecek etkili beceriler göstermeyi amaçlayan 37 etkinlik içermekte.
Bu kitap ile sadece 10 dakikalık bir çalışma yaparak öfkeni tetikleyenleri bulacak, tepki tarzlarına bakacak ve öfkeni kontrol altına alacak becerileri ve yöntemleri öğreneceksin. Kişisel bir öfke profili geliştirecek ve uyarıldığında hissettiğin fiziksel belirtileri fark etmeyi öğreneceksin. Sonrasında hislerini yatıştırmayı ve diğerlerine daha duyarlı tepki vermeyi öğreneceksin. Öfkeni bir kez anladığında onu ele almaya daha iyi hazır olacaksın ve asla sakinliğini kaybetmeyeceksin.
Jennifer Shannon Eğer utangaçlıkla uğraşıyorsan ne yapacağını veya söyleyeceğini bilememe hissi sana tanıdık geliyordur ve bu histen kaçınmak için her şeyi yapabilirsin. Ama büyük olasılıkla pek çok şey -arkadaşlıklar, olası ilişkiler ve eğlence- kaybettiğini biliyorsun. Bu kitabı seçiyorsun çünkü utangaçlığının arkasında saklanmayı durdurmaya ve yaşamın sunduğu her şeyden keyif almaya hazırsın.
Gençler İçin Utangaçlık ve Sosyal Kaygı Çalışma Kitabı'ndaki çalışma kâğıtları ve alıştırmalar sosyal ortamlardaki beceriksizliğinin üstesinden istekle ve güvenle gelmeyi öğrenmene yardım edecek. Böylece istediğin insanlarla gerçek ilişkiler kurabileceksin. Öğrendiğin beceriler, yapman gereken ve korkup abarttığın sınıf ödevlerinde kendinle konuşmana yardım edecek. Aslında bu kitabın yaşamında sana yardım etmeyeceği bir alan yok. Öyleyse neden utangaçlığın yaşamından bir gün daha almasına izin veriyorsun? Bu çalışma kitabının daha güvenli ve girişken olma yolunda sana kılavuzluk etmesine izin ver.
“Tümüyle açık, etkili, çekici yöntemleri kapsayan bu kitap, gençlere korkularının ve utangaçlıklarının üstesinden gelmek için ne yapacaklarını gösterecek…
Bu kitap, okuyan gençlerin tümüne fayda sağlayacak.”
—Dr. Tamar Chansky, Freeing Your Child from Anxiety kitabının yazarı
Coral Popowitz birini kaybetmek zordur;
bu kitap iyileşmeye
başlamanıza
yardımcı olacak.

Bir kayıp yaşadığınızda, bunun hem zihninizi hem de bedeninizi etkileyebileceğini biliyor muydunuz?
Sevdiğiniz veya yakın olduğunuz birini kaybettiyseniz üzüntü, öfke, yalnızlık ve korku hissedebilirsiniz. Baş veya mide ağrısı çekebilir, bitkin veya halsiz hissedebilir hatta zaman zaman kaygı nedeniyle nefes almakta zorluk yaşayabilirsiniz. Yas, bunaltıcı olabilir ama düşüncelerinizi kabul etmek ve bedeninizin nasıl hissettiğine dikkat etmek, iyileşmeye başlamak için atabileceğiniz önemli adımlardır.
Bu şefkatli rehberde, yas ve kaybın fiziksel yönleriyle başa çıkmanıza yardımcı olacak güçlü, beden odaklı uygulamalar keşfedeceksiniz. Ayrıca fiziksel belirtilerinizi daha da kötüleştirebilecek kaygıları yatıştırmanın yollarını da bulacaksınız. Son olarak günlük yaşamınızda stresin üstesinden nasıl geleceğinizi ve sağlıklı seçimleri nasıl yapabileceğinizi öğreneceksiniz. Bir kayıp yaşadıktan sonra hayatınıza devam edebilirsiniz; bu kitap, başlayabilmeniz için gerekli araçları geliştirmenize yardımcı olacak.
“Yaşımız veya geçmişimiz ne olursa olsun, her birimiz yaşamımız boyunca yası deneyimleyeceğiz. ‘Gençler İçin Yastan Kurtulmak’ kitabında Coral Popowitz, gençlerin rahatlık, huzur ve yenilenmiş bir umut bulmak için yapabilecekleri düzinelerce şeyi paylaşıyor.”
—NEIL WILLENSON
One Heartland'ın kurucusu ve Camp Hometown Heroes'un kurucu ortağı
Raychelle Cassada Lohmann, Julia V. Taylor Ergen olmak, zorbalarla uğraşmak zorunda kalmadan da yeterince zordur. Okulda zorbalığa ya da çevrim içiyken siber zorbalığa maruz kaldıysanız yalnız değilsiniz. Zorbalığın etkileri; iyi notlar almak, flört etmek ve yetişkinliğe geçiş yapmak gibi büyük streslerle boğuşan gençler için yıpratıcı olabilir.
Gençler İçin Zorbalık Çalışma Kitabı, zorbalığa maruz kalmaktan kaynaklanan kaygı, depresyon ve diğer duygularınızı hafifletmeye yardımcı olmak için kullanımı kolay sağlam tavsiyeler sunar. Bu kitaptaki aktiviteler adım adım başkalarıyla olan etkileşimlerinizde güven oluşturmanıza da yardımcı olacaktır. Zorbalık herkesin başına gelebilir ancak küçük bir rehberlikle gerçek, olumlu değişiklikler yapabilir ve hayatınızı sonsuza dek geri kazanabilirsiniz. Bu çalışma kitabı ile şunları öğreneceksiniz:
• Etkili zorbalık karşıtı ipuçları ve stratejiler
• Duygularınızı nasıl yönetirsiniz?
• Duygularınızı ifade etmenize yardımcı olacak iletişim becerileri nelerdir?
• Zehirli arkadaşlıklar nasıl belirlenir ve önlenir?
• Yardımı kimden ve ne zaman isteyeceksiniz?
"Bu kitap ufuk açıcı bilgiler sunuyor ve zorbaların kurbanı olmuş her genç için faydalı olacaktır." - Rosalind Wiseman, sinema filmi Mean Girls'e ilham veren Queen Bees & Wannabees kitabının yazarı.
Abdulkadir Oluç, Aysu Korkmaz, Baki Demir, Beste Kaya, Betül Şener Akbulut, Buğrahan Bülbül, Cem Akburu, Doğukan Uludeveci, Ece Gül Sezgin, Emek Gök, Enes Öztürk, Furkan Yalçın, Hanife Selvi, Melek Baştaş, Merve Güler, Merve Güveli, Merve Tanrıkulu, Muhammed Ramazan İnce, Müge Güler, Nisanur Azer, Ömer Küpoğlu, Seçil Hanife Vatansever, Selen Arısüt, Serkan Uzundal, Sıla Doğan, Simay Sacar, Şeyma Dülye, Tamena İbadi, Tuğçe Nur Aytepe, Yağmur Altun Yeni kuşakların ihtiyaçlarını yeterince anlayabiliyor muyuz? Neden neye ihtiyaçları olduğunu onlara sormuyoruz? Bu kitap gençler tarafından gençler için yazıldı. Gençleri anlamanın yolu, onlara ne hissettiklerini sormaktan, cevaplarını dinlemekten, onlar gibi düşünmeye gayret göstermekten geçiyor. Bu amaçla gençler önce neye ihtiyaçları olduğunu tespit ettiler ve ardından kendilerini keşfetme, streslerini yönetebilme, zamanlarını iyi kullanma, daha iyi sosyal ilişkiler kurabilme, gelecek kaygılarını yönetebilme, bilinçli farkındalıklarını artırma, duygularını yönetebilme, zorluklarla baş edebilme, psikolojik dayanıklılıklarını artırabilme, affetmeyi öğrenme, teknolojiyi teknoloji kölesi olmadan kullanma ve ölüm korkusu ile baş etme konusunda cevapların peşine düştüler. Bu amaçla hem kendilerine hem akranlarına yardımcı olabilecek psikoeğitimler tasarladılar.
Gençlik ve genç yetişkinlik yılları boyunca kişisel gelişime katkı sağlayacak konularda bilgilendirmeler, çeşitli uygulamalar, yaşam kalitesini artırıcı düzenlemeler, egzersizler, eylem planları ve ev ödevleri içeren bu kitap, gençlerin eline fırsat verildiğinde neler yapabileceklerinin, nasıl üretici olabileceklerinin bir kanıtı. Sürekli genç kalmanın sihirli formülü bu. Böyle hissediyorsanız okumaya devam edebilirsiniz. Kaç yaşında olduğunuzun bir önemi yok.
Yazarların Gözünden Gençlerden Gençlere Yardım Rehberi
Zamanında kendimin de ihtiyaç duyduğu bilgileri akranlarıma aktarmak ve
hayat yolculuklarına eşlik edebilme düşüncesi beni heyecanlandırıyor.
(Selen Arısüt)
Onlarca fikrin tek bir kitapta birleştirilmesi ile renkli bir kitap olduğunu düşünüyorum ve bu maceraya katkıda bulunmak benim için oldukça heyecan verici. (Doğukan Uludeveci)
Bu satırları yazarken kendimi yeniden keşfettim.
Sizlerin de kendinizi keşfetmeniz dileğiyle...
(Buğrahan Bülbül)
Akranlarıma her an başucunda danışabilecekleri kadar yakın olma heyecanıyla başladığım eğlenceli bir o kadar da özveri dolu bir yolculuğun yansıması âdeta. (Merve Güveli)
Bu kitabın ruh sağlığı alanı için çıkmaz günlerin umut ışığı olacağına inanıyorum. (Merve Tanrıkulu)
Bence bu kitap hayat okyanusundan dışarıya çıkıp 2 dakikalık bir nefes almak gibi.
(Enes Öztürk)

Claude Steiner - Muzaffer Şahin KİMSE MASUM DEĞİL:
Bu kitapta ülkeler arasında, politika arenasında, kurumlar arasında, eşler arasında, ebeveynler ve çocuklar arasında, kardeşler arasında, gelin kaynana arasında, öğretmen öğrenci, işçi patron, amir memur arasında her alanda oynanan güç oyunlarının nasıl oynandığına ilişkin örnekler göreceksiniz. Sıradan insanların (bizlerin) güç oyunlarına nasıl başvurduğunu, bizimle başkalarının nasıl güç oyunları oynadığını, güç oyunlarının yerine iş birliğinin nasıl konabileceğini herkesin anlayabileceği bir dille, örnek olaylarla sunulan bu kitaptan herkesin, hepimizin çok yararlanacağını düşünüyoruz.
Jan Warner Günden Güne Yas: Kayıplarla Yaşamak İçin Basit Uygulamalar ve Günlük Rehberlik, yasın değişken doğasını anlayabilmek ve nihayetinde “Yasa Fısıldayan Kişi” olabilmek için size 52 haftalık bir serüvende eşlik edecek.
YAS DOĞRUSAL DEĞİLDİR.
YASIN BİR STANDARDI YOKTUR.
HER İNSAN İÇİN FARKLIDIR.
Bu kitap sizi yasla ilgili her hafta, içerdiği alıntılarla farklı bir tema üzerinde düşünmeye davet ediyor. Her bir alıntı, söz konusu temayı çeşitli açılardan incelemenize yardımcı olmayı amaçlıyor.
BU, SİZİN YAS KİTABINIZDIR VE ONU KULLANMANIN DOĞRU YA DA YANLIŞ BİR YOLU YOKTUR.
• Sırayla her gün bir alıntı kullanarak 1. haftadan başlayıp 52. haftada bitirebilirsiniz.
• Kitabı karıştırabilir ve istediğiniz yerden başlayabilirsiniz.
• Bir hafta boyunca tek bir tema üzerinde durabilir ya da içinde gezinebilirsiniz.
• Bir temaya veya alıntıya birçok kez dönebilirsiniz.
• Eğer bir şeyin yararlı olduğunu düşünürseniz onu kullanın. Eğer bir şey size uygun değilse başka bir şeye geçin.
Kederinizin geçeceğine hatta geçmesini isteyeceğinize dair bir söz veremem ama zamanla ve pratik yaparak kederinizin sizi tüketmek yerine ilham vermesine izin vermeyi öğreneceksiniz.
EĞER İZİN VERİRSEK SEVGİNİN ÖLÜM KARŞISINDA ZAFER KAZANACAĞINA İNANIYORUM.
Jan Warner
Alişan Burak Yaşar, Altan Eşsizoğlu, Anıl Gündüz, Arzu Erkan Yüce, Asena Yurtsever, E. Başak Usta Gündüz, Emre Konuk, Emre Sargın, Gonca Soygüt Pekak, Görkem Gökçelioğlu, K. Fatih Yavuz, Kadir Özdel, Levent Sütçigil, M. Hakan Türkçapar, Önder Kavakcı, Şahabettin Çetin, Şenel Karaman, Zeynep Zat Psikolojik sorunlara yaklaşımda psikoterapiler, Freud'dan itibaren büyük yol kat etti. Psikanaliz, nesnel olarak ciddi bir devrimsel gelişmenin ilk işaretiydi. Gözler uzun süre onun üzerindeydi ve kendi dışına da taşarak başka alanları etkileyen bir rol oynadı. Dinamik bir süreç olan yaşam; mevcut kuramın, onun kavramlarının ve yönteminin sınırlarını zorluyordu ve farklı kuramcılar, çeşitli yaklaşımlarla psikodinamik terapileri ortaya çıkardı. Farklı ihtiyaçlar için işlevsel, kullanışlı ve insanın hem karmaşıklığına hem de sadeliğine uygun başka yaklaşımlar da kendini dayatmaya başladı. İşte bu noktada yeni gelişmelerin şafağı ufukta beliriyordu. Davranışçı ve bilişsel yaklaşımların buluşmasıyla olgunlaşan Bilişsel Davranışçı Terapi ve dalları, ülkemizde 1990'lı yıllardan itibaren alanda çalışan uzmanlar tarafından hızla kavranmaya başladı. Bir kurama ve bilimsel yönteme dayanan konuşmanın, sözcüklerin, metaforların ve düşüncenin, meselelere bakışta, davranış ve karar verme süreçlerinde beyni ilaçlardaki kimyasal moleküllere benzeyen şekilde etkileyen işleve sahip olduğu, deneysel çalışmalarla kanıtlandı. Anlamlı ve zengin bir yaşam sürmemize engel olan birtakım içsel yaşantılarımızın önümüze çıkmasında Kabul ve Kararlılık Terapisi, insanı eyleme geçmeye davet etmesi ve engelleri aşmayı sağlayacak yöntemler sunması bakımından kat edilen yolda yeni bir duraktı. İnsanların hayatlarında tekrar eden zorlukların temel yapılarını ortaya koyan ve yaşantısal tekniklerle bu şikâyetlere müdahale eden Şema Terapi ve düşünceler hakkındaki düşüncelerin sorunları kronikleştirmekteki etkisine yoğunlaşarak buralara müdahale eden Metakognitif Terapi, yine bu yolculuğun diğer önemli aşamaları oldu. Tüm bunlarla birlikte travmaların yani olumsuz yaşantı ve psikolojik tehditlerin psikolojik etkilerinin azaltılması veya ortadan kaldırılması için anılarla çalışan EMDR Terapisi de bugün sık kullanılan, bilimsel olarak etkileri araştırmalarla gösterilmiş bir diğer psikoterapi yöntemi olarak karşımıza çıktı.
Günümüzün sık kullanılan, bilimsel olarak etkisi kanıtlanmış ve kanıt değeri yüksek psikoterapi yöntemlerini ele alan bu kitap; çağdaş yöntemler hakkında bilgi vermenin, onların nasıl çalıştığını anlatmanın ötesinde karşılaştırmalı bir psikoloji tarihi olarak da okunmaya değer. Bu bakımdan sadece uzmanlar için değil psikoloji dünyasındaki güncel gelişmelere merak duyanlar için de zengin bir içeriğe sahip olan ve kolay okunabilen ancak bir o kadar da derinlikli bir eser niteliğindedir.
Emrah Maraşo
Bilim ve Ütopya Genel Yayın Yönetmeni
Lisa M. Schab Sana böyle söylenmesine rağmen, mücadele ettiğin yoğun üzüntü ve umutsuzluk duyguları büyük bir olasılıkla ne “sadece geçici bir evre” ne de “büyürken başına gelen olağan bir şey”dir. Akranlarının yaklaşık olarak yüzde 20'sinde ciddi depresyon belirtileri var, ancak pek çok genç ve hatta birçok yetişkin bu belirtilerin farkına varamıyor. Bu nedenle depresyonda olan gençlerin sadece yarısı bu duyguları aşmak için ihtiyaç duydukları yardımı alabiliyor. Eğer depresyon rahatsızlığın varsa, bu çalışma kitabı, kendini daha iyi hissetmen için kendi kendine ve psikoloji alanında uzman bir danışmanla birlikte yapabileceğin etkinlikleri içeriyor.
Hüznün Ötesindeki etkinlikler; üzücü ve zor duygularla baş etmene, arkadaş edinmenin yeni yollarını bulmana ve çatışmaların üstesinden gelmene yardımcı olabilir. Yaşamında küçük değişiklikler yaparak planlarında yavaş yavaş daha parlak ve daha keyifli bir geleceğe yönlenebilirsin.