Çocuk Gelişimi \ 1-6
Colleen A. Patterson, Brenda S. Miles Kızgın hissetmek sorun değil. Çünkü böyle anlarda daha iyi hissetmek için yaptığım bir şey var: Hemen bir tekerleme söylüyorum.
Hadi, birlikte deneyelim...
1-2-3 Sihirli Sözcükler; çocukları, engellenmesi zor duygularını kontrol altına alabilmeleri için kullanabilecekleri basit bir tekerlemeyle tanıştırıyor.
Kitabın sonunda yer alan bölüm, 1-2-3 tekerlemesinin nasıl uygulanacağı hakkında daha detaylı bilgi verirken çocuğunuzla birlikte duygu kontrolü ile ilgili çalışma önerileri ile rehber niteliğinde.
Hülya Gülay Ogelman, Fatma Yenibayrak Sosyal beceriler, hayat boyu devam eden gelişim sürecinin önemli bir parçasıdır. Söz konusu beceriler, çocukların sosyal yaşamının yanı sıra duygusal, zihinsel, dilsel ve hatta fiziksel gelişimlerini de yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal becerileri geliştirmek, bireysel ve toplumsal açıdan önem taşımaktadır.
5-6 Yaş Çocukları İçin Sosyal Beceri Etkinlikleri isimli kitabın bu genişletilmiş 2. basımında yer alan 57 etkinlik, okul öncesi dönem çocuklarının yaparak, yaşayarak ve aktif katılımla sosyal becerilerini geliştirip yeni becerileri öğrenmelerini desteklemek amacıyla hazırlanmıştır.
Hülya Gülay Ogelman, Fatma Yenibayrak İncesu Sosyal beceriler, hayat boyu devam eden gelişim sürecinin önemli bir parçasıdır. Söz konusu beceriler, çocukların sosyal yaşamının yanı sıra duygusal, zihinsel, dilsel ve hatta fiziksel gelişimlerini de yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal becerileri geliştirmek, bireysel ve toplumsal açıdan önem taşımaktadır.
5-6 Yaş Çocukları İçin Sosyal Beceri Etkinlikleri isimli kitabın bu genişletilmiş 2. basımında yer alan 57 etkinlik, okul öncesi dönem çocuklarının yaparak, yaşayarak ve aktif katılımla sosyal becerilerini geliştirip yeni becerileri öğrenmelerini desteklemek amacıyla hazırlanmıştır.
Zerrin Bölükbaşı Macit Psikolojik danışma ve rehbelik (PDR) alanının “yaşam boyu” kavramını kullandığı göz önüne alındığında, sunduğu hizmetlerin çocuklara bakım ve eğitim sağlayan yetişkinleri de kapsayacak şekilde programlandırılması gerekmektedir. Okul öncesi dönemden itibaren bu hizmetlerin programlı bir şekilde sunulmaya başlanmasıyla daha sonraki eğitim basamaklarında verilecek PDR hizmetlerinin de temeli oluşturulmuş olacaktır. Artık çocukların üç yaşından itibaren giderek yükselen oranlarda okula başlamaları, bu yaş dönemi çocukların çevreleri ile birlikte PDR hizmetleri kapsamına alınması için öncelikle bir Gelişimsel Sınıf içi Rehberlik programı oluşturmayı da kaçınılmaz kılmaktadır.
Sınıf içi grup rehberliği etkinliklerinin uygulanması esnasında özel danışan danışman ilişkisi geliştirilmeye çalışılmaz. Öğrencilerin belirli bilgi beceri ve tutumları kazanmaları amaçlanır. Öğretmenler ile işbirliği hâlinde gerçekleştirilir. Yalnızca öğretmenlerin yalnızca okul danışmanının gerçekleştirdiği etkinlikler olduğu gibi her ikisinin birlikte gerçekleştirdiği etkinlikler de bulunabilir. Kitapta bulunan, 27 haftayı kapsayan 108 adet etkinlik, aile katılımı çalışmalarının yararlılığı doğrultusunda aileleri de işin içine dâhil ederek hazırlanmış ve uygulanabilir hâle getirilmiştir.
Okula atılan ilk adım olan okul öncesinden itibaren gelişimsel bir sınıf içi rehberlik müfredatı hazırlamak ve uygulamak, koruyucu/önleyici yönü ile daha fazla gruba ulaşarak görünür kılmayı sağlayacaktır. Bu kitapta yer alan etkinliklerin tümü PDR'nin üç gelişim alanı olan kişisel-sosyal, eğitsel ve mesleki rehberlik kapsamında program tasarlama ilkeleri doğrultusunda hazırlanmış olup okul öncesi ve PDR alanlarındaki akademisyen ve uygulayıcıların görüşleri ile düzenlenmiştir. Etkinliklerin hemen hemen hepsi yazar tarafından ana sınıfı PDR çalışmaları doğrultusunda çocuklara bizzat uygulanarak değerlendirmesi yapılmış ve son hâli verilmiştir.
Guilhem Lesaffre Benedicte Boudassou Philippe Asseray Küçük canlılar, bitkiler, bahçe, kuşlar, bostan… Gezegenimiz hakkında daha fazla şey öğrenmek için yapabileceğin 80 etkinliği keşfet!
İşte, bu kitapta yer alan etkinliklerden birkaç örnek:
• Yemlik yapıyorum
• Uğur böceği yetiştiriyorum
• Kompost yapıyorum
• Yer fıstığı ekiyorum
• Kuşlara su veriyorum
• Avokado yetiştiriyorum
• Bir kirpi yuvası yapıyorum
• Fide torbasındaki çiçek ve sebzeleri ekiyorum
June E. Downing, Amy Hanreddy, Kathryn D. Peckham-Hardin Eğitimciler ve terapistler ağır ve çoklu yetersizliği olan öğrenciler için etkili iletişimi nasıl destekleyebilirler? Günümüzün en iyi araştırmaları ve stratejileri bu güvenilir ders kitabının ve öğretim rehberinin üçüncü basımında yer almaktadır. Günümüzün ve geleceğin eğitim uzmanları, iletişim becerilerini değerlendirmekten akranları ve yetişkinleri müdahaleye katmaya kadar, tüm yaşlardaki öğrenciler için iletişimi desteklemenin bütün süreçlerine yönelik en güncel bilgileri ve kullanışlı yönlendirmeleri elde edecektir. Önemli bir ders kitabı ve profesyonel bir kaynak olarak bu kapsamlı kitap eğitimcilere, paraprofesyonellere, dil ve konuşma terapistlerine ve okuldaki diğer görevlilere her öğrencinin iletişim kurma hakkını desteklemede yardımcı olacaktır.
KAPSANAN KONULAR: İletişim değerlendirmesi, müdahale stratejileri, becerileri öğretmek için doğal fırsatları belirleme, alternatif ve destekli iletişim sistemleri (ADİS), iş birlikçi öğretim, problem davranış, işlevsel iletişim öğretimi, okuma yazma öğretimi, yorumda bulunmadan dikkati çekmeye kadar basit talep etmenin ötesinde birçok farklı becerinin öğretimi.
Rukiye Yenibaş Ailede Çocuğun İstismarı ve Umutsuzluk kitabı, aile içinde istismar ile umutsuzluk düzeyi arasındaki ilişkiyi göstererek, ergenlerdeki depresyon ve intiharın nedenlerinin sorgulanmasına katkıda bulunacak, bunların önlenmesine ve sağaltımına ışık tutacak bilgileri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kitapta çocukistismarı kavramı; Aile içi çocuk istismarı, Çocuk istismarı türleri, Aile içi şiddet ve çocuk istismarı, çocuk istismarını açıklamaya yönelik modeller, Çocuk istismarının göstergeleri, Dünyada ve Türkiye’de istismar, umutsuzluk, Ergenlik döneminde istismar ve umutsuzluk, Önleme ve tedavi başlıkları altında incelenmiştir. Çalışma; halkı bilinçlendirilerek farkında olunan ya da olunmayan istismarın önüne geçmek, istismarın hiç oluşmamasını sağlamak isteyen herkese yol gösterici olacaktır.
Berrin Akman, Cansu Yıldız Taşdemir, Cemal Aküzüm, Dila Nur Yazıcı, Ebru Boğa Baran, Ela Sümeyye Seçim, Fulya Ezmeci, Hazal Begüm Ünal Çubukçuoğlu, Hilal Karakuş, İlknur Tarman, İskender Gelir, Kevser Tuğba Çınar Karasu, Mehmet Bars, Mehtap Saraçoğlu, Müge Şen, Nefise Semra Erkan, Nilüfer Kuru, Nurbanu Parpucu, Nurullah Düzen, Sedef Süer, Sema Çelebi, Servet Kardeş, Uygar Bayrakdar Yaşamın ilk yılları tesadüflere bırakılamayacak kadar önemlidir. Erken çocukluk döneminde sunulan yüksek kalitede bakım ve eğitim hizmetleri, çocukların yaşama güçlü bir başlangıç yapmalarını sağlayan en önemli unsurdur. Erken çocukluk bakımı ve eğitimi (EÇBE) yaşam boyu öğrenme ve iyi oluş hâli için çocuklarda sağlam ve geniş bir temel oluşturmayı ve çocuğun sosyal, duygusal, dil, bilişsel ve fiziksel ihtiyaçlarının bütünsel gelişimini desteklemeyi amaçlamaktadır. Nitelikli erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetlerinin en önemli paydaşları arasında yer alan aileler ve eğitimciler; çocukların gelişimlerini, ilgilerini ve ihtiyaçlarını desteklemede ve belirlemede hayati rol oynamaktadırlar.
On beş bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde erken çocukluk eğitiminin önemine yer verilmiştir. Ülkemizde erken çocukluk eğitiminin güncel durumunu ortaya koyan ikinci bölümden sonra, üçüncü bölümde hesap verebilirlik çerçevesinde erken çocukluk eğitimi ele alınmıştır. Dördüncü bölümde erken çocukluk bakımında ve eğitiminde kalite irdelenmiştir. Beşinci bölümde küçük çocukların ev ortamının kalitesi, altıncı bölümde erken çocukluk eğitiminde öğretmen, aile ve eğitim ortamı ele alınmıştır. Yedinci bölümde duygusal ve davranışsal bozukluklar, sekizinci bölümde psikolojik sağlamlığın geliştirilmesi, dokuzuncu bölümde çocuğu tanıma ve değerlendirme, onuncu bölümde çok kültürlü eğitim, on birinci bölümde gelişime uygun uygulamalar, on ikinci bölümde okula hazırbulunuşluk, on üçüncü bölümde okul dışı öğrenme ortamları, on dördüncü bölümde erken çocukluk eğitiminde öncü kuruluşlara yer verilmiştir. Son bölümde ise çocuk hakları ve çocuk haklarına ilişkin yasal düzenlemelere değinilmiştir.
Çocukların gelişimlerini desteklemek için ailelere ve eğitimcilere rehber teşkil etmesi amacı ile hazırlanan bu kitap, Türkiye'de yaşayan erken çocukluk dönemindeki çocukların ihtiyaçlarından yola çıkılarak en güncel bilimsel araştırmalar ışığında alan uzmanları tarafından hazırlanmıştır.
Arzu Çırpan Kantarcıoğlu, Ayşe Mine Can, Beyza Gün, Beyzanur Karlı, Burcu Gümüş, Büşra Eraslan, Cennet Yastıbaş Kaçar, Ceren Tataylak, Ece Önen, Elçin Yorulmaz, Elif Yüksel, Halil İbrahim Toprak, Hümeyra Arslantürk, Irmak Kargın Kızgut, İlgün Bilekli Bilger, Nida Nur Önver, Nida Tosun, Nilgün Çepelioğullar Coşkun, Nuray Mustafaoğlu Çiçek, Pınar Bürhan, Tuğçe Yakar, Umut Çıvgın Bu kitap, hem sahada çalışan hem de akademik araştırma yapan meslek elemanlarına rehber olabilmesi için hazırlanmıştır. Hem sağlık psikolojisi hem de klinik psikoloji alanında kullanılan koruyucu ve önleyici psikolojik müdahalelerin derlenmesi ile oluşturulan bölümlerde aynı zamanda müdahalelerin uygulama basamaklarına ilişkin bilgiler de yer almaktadır. Ayrıca bu kitapla derlenen müdahalelerin uygulandıkları katılımcı grupları üzerindeki etkililik bulgula-rının sunulması, okuyucuya daha geniş bir perspektif sunabilecektir. Hazırlanan kitapta; dep-resyon, kaygı, yeme bozukluğu gibi bilinen psikopatolojiler için hazırlanmış müdahalelerle beraber tanılar üstü olgu olarak kabul gören ruminasyon için koruyucu-önleyici müdahalelere; kanser hastaları, ampütasyon geçirmiş bireyler, çeşitli rahatsızlıklar için bakım verenler için hazırlanmış müdahalelere ve son yıllarda gündelik hayatın içinde daha çok yer almaya başla-yan yapay zekâ ile ilişkilendirilmiş koruyucu-önleyici çalışmalara dair içerikler mevcuttur. Bu kitapla, özellikle koruyucu psikolojik sağlık alanında çalışan ve bu alanda çalışacak kişilerin daha çok fayda sağlayabileceği ve bununla ilgili ulusal alan yazınını geliştirebileceği bir yön sunulmaya çalışılmıştır. Multidisipliner bir tarzla gelişen koruyucu-önleyici sağlık hizmetlerinin Türkiye'de de bireylere daha çok sunulması ve koruyucu-önleyici psikolojik müdahalelerin yaygınlaştırılması, önemli değişimleri beraberinde getirebilecektir. Mevcut kitapla da belirtilen bu alana katkı sağlanacağı düşünülmektedir.
Ayşenur Ulusoy Ünlü, Banu Uslu, Bengü Türkoğlu, Beyza Çalık, Büşra Ergin, Derya Yıldız, Elif Erkan, Emine Arslan Kılıçoğlu, Emre Demirtaş, Esra Ergin, Esra Şahin, Fatoş Yıldırım, Hatice Yalçın, Merve Duymaz, Mesout Kalın Salı, Murat Demirekin, Seda Sur, Sümeyye Karaçayır, Şuheda Betül Nur Özlevent, Uğur Birkandan Ana dili ve ikinci dil ediniminde çocukların fiziksel, sosyal ve bilişsel gelişimi süreçlerini ele alan bu kitapta, çocukların eğitim ve öğretiminde rol alan öğretmenler, anne babalar ve bu alanda çalışmalar yapan akademisyenler için pek çok önemli başlık yer almaktadır. Kitapta; psikoloji, pedagoji ve sosyokültürel çalışmalar alanlarının derinliklerine inerek dil edinim süreçlerine dair kapsamlı bir keşfe çıkacaksınız. Birinci ve ikinci dil gelişiminin incelikleri, çocukların dilsel yolculuklarında karşılaştıkları engeller ve bu engelleri aşmak için etkili yaklaşım, yöntem ve stratejiler gibi önemli konular, alanında uzman akademisyen, eğitimci ve uzmanların bilgi birikimleri ve deneyimlerini yansıtmaktadır. Ayrıca farklı yaş gruplarına ve öğrenme tercihlerine göre uyarlanmış çok sayıda etkinlik önerisiyle pratik el kitabı formatında, oyunlardan konuşma terapilerine kadar çok yönlü ve çok boyutlu içerikler yer almaktadır.
Lauren Murphy Payne Zaman zaman, tüm çocukların okulda, mahallede, evde ve oyun alanında başkalarıyla geçinmek ve farklılıklara saygı duymak için biraz yardıma ihtiyacı vardır. Hoşgörü ve temel nezaket kurallarının yalın bir dille anlatıldığı «Anlaşabiliriz»; çocukların gelişimini, basit ama çatışma çözümü ve barışı sağlama becerileri yönünden destekler.
Ayrıca kitap, öğretmenlerin, ebeveynlerin ve diğer yetişkinlerin, konuyu küçük çocuklarla daha fazla keşfetmek için kullanabilecekleri etkinlikler ve tartışma sorularını içerir.
Serap Akgün - Arzu Araz Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz Çatışma Çözümü Eğitim Programı, çocuklarımıza bazı sosyal becerileri kazandırarak, okullarımızda yaşanan şiddeti önleyebilmek amacıyla geliştirilmiştir. Programın hedefi ilköğretim öğrencilerine, yaşadıkları çatışmaları şiddete başvurmadan, yapıcı yollarla çözme becerisini kazandırmaktır. Program, çocukların bilişsel kapasiteleri ve psiko-sosyal gelişimleri göz önünde bulundurularak, uygulayıcının ağzından yapılandırılmıştır. Sınıftaki tüm öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen toplam 21 oturumda, çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Kitap, yazılı ya da görsel malzemelerin yer aldığı araç-gereç setini de içermektedir. Programın hedefine ulaşması; cesur, idealist ve yeniliklere açık öğretmenler aracılığıyla gerçekleşecektir.


İÇİNDEKİLER
Bölüm I ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ
Okullarda Şiddet
Saldırganlık
Duygular
Öfke
Empati
Çatışma Nedir?
Bölüm II ANLAŞMAZLIKLARIMIZI ÇÖZEBİLİRİZ EĞİTİM PROGRAMI
1. Oturum : Merhaba
2. Oturum : Duygularımız
3. Oturum : Yüzüm Duygularımın Aynası
4. Oturum : Farklı Durumlar Farklı Duygular
5. Oturum : Empati Kuruyorum
6. Oturum : Hepimiz Öfkelenebiliriz
7. Oturum : Sakin Ol… Gevşe
8. Oturum : Öfkemi Kontrol Ediyorum
9. Oturum : Sevgili Arkadaşım
10. Oturum : Birlikten Kuvvet Doğar
11. Oturum : Bazen Anlaşamayabiliriz
12. Oturum : Çözüm: Yapıcı Davranmak
13. Oturum : İkimiz de Kazanabiliriz
14. Oturum : Dinlemeyi Öğreniyorum
15. Oturum : Kendimi İfade Ediyorum
16. Oturum : Çözüm Yolları Üretiyoruz
17. Oturum : Yaşayarak Öğreniyorum
18. Oturum : Öğrendiklerimi Kullanıyorum
19. Oturum : Sataşma ile Başedebilirim
20. Oturum : Kaza mı Kasti mi?
21. Oturum : Evet, Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz

Oya Mortan Sevi, Güliz Şan Etgür Son yıllarda yapılan çalışmalar, ebeveyn ve çocuğun düşünce yapıları arasındaki ilişkiye ve ebeveynin çocuğun düşünce yapısı üzerindeki etkisine odaklanmanın bilişsel davranışçı terapiler başta olmak üzere tüm kanıt temelli tedavilerin başarısını artırdığını göstermektedir. Bu terapi yöntemlerini içeren ve ev ortamında uygulanabilen etkinlik kitapları Batı'da oldukça yaygınken ülkemizde bu kitapların sayısı oldukça azdır. Covid-19 pandemisi itibarıyla içinden geçtiğimiz bu zor zamanlarda, araştırmacılar tarafından özenli bir çalışmanın sonucu olarak hazırlanmış olan anne-çocuk etkileşimli Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) yönelimli bu etkinlik kitabında yer alan düşünce-duygu-davranış-beden duyumları gibi BDT'nin temel ögelerini öğreten çalışmalar aracılığıyla anneler ve çocuklarının olumsuz bilişleri ve depresif bulgularını azaltmak amaçlanmıştır.
Bu kitabın araştırmacılar tarafından anne-çocuk çiftlerine uygulandığı etkililik çalışmasında bu amaçlarına ulaştığı istatistiksel bulgularla gösterilmiş ve kitaba esas olan araştırma, 2023 yılında Türk Psikologlar Derneği tarafından Prof. Dr. Işık Savaşır Klinik Psikoloji Araştırma Birincilik Ödülü'ne layık görülmüştür.
Dolayısıyla bu kitap, klinisyenler tarafından bireysel ya da grup oturumlarına yardımcı bir müdahale kaynağı olabileceği gibi aileler tarafından da bir el kitabı olarak rahatlıkla kullanılabilir. Ancak tek başına tanıya yönelik bir tedavi aracı değildir, yalnızca belirtileri azaltmaya yardımcı bir kaynak olabilir.
Alanda çalışan herkese yararlı olması dileğimizle...
Gülümser Dolgun Anne Çocuk Sağlığı ve İlk Yardım isimli bu kitapta, anne ve çocuk sağlığına ait önemli olduğunu düşünülen 11 konu bulunmaktadır. Kitap içeriğinde konusu gereği tıbbi/Latince terminolojiye yer verilmiş fakat kolay anlaşılması için hemen yanına Türkçe karşılıkları da yazılmıştır. Kadının sağlıklı olmasının, çocuğun sağlıklı olması, ailenin sağlıklı olması ve sonuçta tüm toplumun sağlıklı olması için çok önemli olduğu bilinmektedir. Ülkemizin nüfusu yaklaşık 83 milyon ve bunun yarısını kadınların ve yaklaşık ¼'ünü 18 yaş altı çocukların oluşturduğu göz önüne alındığında anne ve çocuk sağlığının korunmasının ve geliştirilmesinin sağlıklı bir toplumun geleceği için büyük bir yatırım olduğu görülür. Bu amaçla kitap, sadece öğrencilerin değil tüm genç kızların, anne adaylarının ve annelerin kolay okuyup anlayabilmesi için hazırlanmıştır.
Ümit Deniz, Ömer Rıfkı Önder Erken çocukluk eğitiminde en temel ve zorunlu olan hizmet, sağlıktır. Birey ve toplum sağlığı ve gelişimini en iyi seviyelere çıkartmak, erken çocukluk yıllarında sunulan sağlık ve eğitim hizmetleri ile gerçekleşebilir.
Birçok çocuğa aynı anda ulaşma şansı olan, erken çocukluk eğitimi ile ilgilenen tüm profesyonel ve diğer ekip üyeleri, çocukların sağlığını koruma ve geliştirme görev ve sorumluluklarının bilincindedirler. Öğretmenlerin bu sorumluluklarının hem insani hem de mesleki nedenleri vardır. Bu nedenlerle bu kitap, öğretmenlerin, erken çocukluk eğitiminde gerekli olan sağlığı koruma ve sürdürme bilgi ve becerilerini kazanmalarına yardımcı olacak baş kaynak niteliğinde hazırlanmıştır.
Kitapta; anne çocuk sağlığının önemi, kadın ve erkek üreme sistemi anatomi ve fizyolojisi, doğum, yenidoğan, bebek ve çocuk bakımı, enfeksiyon hastalıkları, paraziter enfeksiyonlar, bağışıklama, beslenme, büyüme ve gelişme, aile planlaması, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve ilk yardım konularına anlaşılır bir dille yer verilmiştir.
Didem Kaya, Fatma Tok Yıldız, Funda Evcili, İlknur Yıldız, Şenay Aras Doğan Anne ve çocukların mevcut sağlık durumu, bir ülkedeki sağlık hizmetlerinin niteliğini ve ülkelerin gelişmişlik düzeyini belirlemektedir. Bu nedenle anne ve çocuk sağlığının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik uygulamalar, ülkelerin öncelikli hedefleri arasında kabul edilmektedir. Bu noktada kadınlar ve çocuklar ile yakın etkileşimde olmayı gerektiren meslek gruplarına; sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi, sağlığı etkileyebilecek risklerin belirlenmesi ve mevcut, olası problemlerin çözümü noktasında önemli sorumluluklar düşmektedir. Kanıta dayalı güncel bilgiler çerçevesinde oluşturulan bilimsel yayınlar, profesyonellere mesleki sorumluluklarını yerine getirirken etkili bir rehberlik sağlamaktadır. Anne ve Çocuk Sağlığı' kitabı, alana özgü mesleki deneyime ve teorik bilgiye sahip akademisyenlerin katkıları ile oluşturulmuştur. Bu kitabın; eğitimcilere, sağlık profesyonellerine ve öğrencilere rehberlik edebilecek yararlı bir kaynak olacağına inanıyoruz.
Koray Karabekiroğlu Bu kitap; o hiç hatırlamadığımız, bizi biz yapan, belki de hayatın en gizemli dönemi olan 0-4 yaş dönemine doğru, bebekle birlikte doğan anne ve babalığın da ruhsal dünyasında bir gezinti yapmak isteyenler için hazırlandı.
Evrenin en büyük mucizelerinden biri olan "bebek", önce anne baba olarak zihninizde doğar. Onun gelişini ne kadar çok isteseniz de ne kadar hazırlıklı olmaya çalışsanız da her bebek bir sürprizdir. Kucağınıza bir insan yavrusu, mükemmel bir yaratık sanki atılmıştır, “Alın, buna bakın.” der gibi…
• Bu büyük sorumluluğu almaya uygun, istekli ve donanımlı mısınız?
• Sizi bekleyen riskler ve paha biçilmez güzellikler neler olabilir?
• Bebeğin ruh sağlığına etki eden sonsuz sayıdaki faktörlerin öncelikli olanları nelerdir?
• Bebek ruh sağlığı ve gelişiminde “sağlıklı” ve “sağlıksız” ayrımı nasıl yapılır?
• 0-4 yaş dönemine özgü ruhsal bozukluklar ve bu döneme özgü ruhsal belirtiler nelerdir?
• Bebek ruh sağlığı ile ilgili sık sorulan sorular ve yanıtları nelerdir?
• Bebek ruh sağlığında tedavi ve müdahale yaklaşımları için neler söylenebilir?
Bu gibi sorulara yanıt arayan kitabın; daha sağlıklı bebeklere, böylelikle de daha sağlıklı çocuklar ve erişkinlere, daha sağlıklı ailelere, toplumlara ve sonuçta daha mutlu ve huzurlu bir insanlığa katkıda bulunması dileğiyle…
Gary R. VandenBos APA tarafından hazırlanmış olan Yaşam Boyu Gelişim Psikolojisi Sözlüğü'nün dilimize çevrilmesinin; gelişim psikolojisi alanında çalışan araştırmacılara, öğrencilere ve bu alana ilgi duyan herkese çok önemli bir katkı sağlayacağı inancındayız.
Sözlük; gelişimin biyososyal, bilişsel ve psikososyal alanlarına odaklanarak ve yaşam boyu gelişim anlayışı içerisinde yaklaşık 7.500 kelimeyi ayrıntılı olarak sunmaktadır.
Sözlüğümüzün, camiamıza ve ilgilenen herkese faydalı olmasını dileriz.
Paddy C. Favazza, Michaelene M. Ostrosky, Chryso Mouzourou “Bu kitap öğretmenlerin tüm çocukları kucaklayarak onların farklılıklarını anlamaları, kabul etmeleri ve arkadaşlığı teşvik etmelerini sağlayan denenmiş ve bilimsel araştırmalara dayalı stratejiler sunuyor.”
Karen E. Diamond, Ph.D., Emekli Profesör, Purdue Üniveristesi
“Anaokulu ve ilkokul öğretmenlerinin, her bir çocuğun sınıfa anlamlı bir şekilde dâhil edilmesinin desteklenmesine yardımcı olacak çok sayıda kaynak ve pratik stratejiler [içermektedir.]."
Laurie A. Dinnebeil, Ph.D., Toledo Üniveristesi; Journal of Early Intervention editörü
“Çeşitli erken çocukluk ortamlarını sosyal kabul ve eğitimsel başarı için daha adil ve etkili alanlara dönüştürmeye hazır bir şaheser.”
Donald Wertlieb, Ph.D., Erken Çocukluk Gelişimi ve Engellilik Hakları Ortaklığı (PECDDR), Emekli Profesör, Eliot-Pearson Çocuk Çalışmaları ve İnsan Gelişimi Bölümü, Tufts Üniversitesi


Çocuklar arasında zorbalığı önlemek, küçük çocukların çeşitliliği anlamasına ve kabul etmesine yardımcı olmakla başlar; ne kadar erken o kadar iyi. Okul ekibinizin kullanıma hazır bu kaynağa ihtiyacı olmasının nedeni budur, tutum gelişiminin kritik ilk yıllarında sosyal kabulü teşvik etmenin basit, eğlenceli ve etkili bir yolu.
Anaokulu, birinci ve ikinci sınıflar için mükemmel olan bu kitap, normal okul gününe uygun, uyarlanabilir, pratik stratejilerden oluşan bir araç olan, alanda test edilmiş, araştırmaya dayalı Arkadaş Edinme Programı’nı sunmaktadır. Öğrencilerin, üç farklı yöntemle birbirlerinin farklılıklarına saygı duymalarına ve onları kabullenmelerine yardımcı olacaksınız: 1) farklılık temalı hikâyeler okumak ve kısa sınıf tartışmaları yapmak, 2) farklı geçmişlere sahip çocukları oynamaya ve etkileşime girmeye teşvik eden küçük öğrenme grupları oluşturmak ve 3) evde tartışmaya devam edebilmeleri için okuduğunuz hikâye kitaplarını ailelerle paylaşmak.
BU PROGRAMI AŞAĞIDAKİLERİ YAPMAK İÇİN KULLANIN:
Mevcut sınıf etkinliklerinizi -çember zamanı, sınıf tartışması, işbirlikli oyun– sosyal kabul ile ilgili önemli derslerle zenginleştirin.
Öğrencilerin okuryazarlık becerilerini, onlar farklılıkları kabul etmeyi ve takdir etmeyi öğrenirke, güçlendirin.
Farklı yeteneklere, geçmişlere ve aile yapılarına sahip çocuklar arasındaki arkadaşlığı destekleyin.
Farklı dünyamızı yansıtan kitapları, oyuncakları ve diğer materyalleri seçin.
Farklı öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak için evrensel öğrenme tasarımı (EÖT) uygulayın.
Kabul etme ile ilgili küçük öğretilebilir anlar için “anlık tepki verin”.
Ailelerin çocuklarıyla birlikte kullanabilecekleri stratejilerle ev-okul bağlantısını artırın.
Öğretmenler ve okuldaki ekipler için yansıtıcı faaliyetler yoluyla kabulün nasıl geliştirildiğinin anlaşılmasını güçlendirin.

DEC / NAEYC tarafından önerilen uygulamalar ve İngilizce Dil Sanatları Ortak Temel Devlet Standartları ile uyumlu olan bu kanıtlanmış program, konuksever, kapsayıcı ve kültürel olarak duyarlı bir sınıf oluştururken öğrencilerin sosyal ve akademik becerilerini artıracaktır.
İlkay Uyar El sanatları, her ülkede kişilerin ellerini kullanarak;
örf, âdet, gelenek ve göreneklerini, zevklerini ve ilgilerini katarak yaptıkları etkinlikleri kapsar ve genelde o kültürü ifade eder. Bu bağlamda, atık malzemeleri değerlendirme modası da son yıllarda birçok kişinin ilgisini çekmeyi başarmıştır.

Kitapta, işe yaramadığı düşünülen ve çöpe atılan malzemeleri değerlendirerek kızım Dilara'yla birlikte yaptığımız
etkinliklere yer verilmiştir.
Etkinlikleri yaparken eğlenebilmeniz ve sanata
farklı bir açıdan bakabilmeniz dileğiyle...
William Mulcahy Zach, daha önce denediği ama başaramadığı oyun alanındaki torpez halkalarını geçmekten vazgeçmek üzereyken arkadaşı Sonya ile olan paylaşımları sayesinde farklı bir bakış açısı kazanıp pes etmeden, azimle tekrar tekrar deneyerek bu işin üstesinden gelir.
Neslihan KULOĞLU TÜRKER Sevgili anne-babalar; bu kitabı en fazla uyaran sağlanması gereken dönemde, en az uyaran sağlanmasından duyduğum kaygı ile yazdım. Beyin hücrelerinin ve bağlantılarının gelişiminin, bebeğin çevresel farkındalığını, her yaş dönemindeki becerilerini, hayata karşı duruşunu etkileyeceği, mutlu olmanın ne kadar kolay olduğu bilinci ile yapılabilecek pek çok şey olduğunu vurgulamaya çalıştım. Bazı özel notlarla, beynin görme-işitme-motor gelişim gibi alanlarında bir sorun varsa bu dönemde belirlenmesi ve uygun girişimlerin başlamasının son derece önemli olduğunu belirtmeye çalıştım. Kitabımda yazdıklarım, yapabilecekleriniz için birer örnek niteliğindedir. Daha çok okuyarak, araştırarak, gözleyerek, yaratıcılığınızı kullanarak bebeğinizin gelişimini daha fazla destekleyebilirsiniz.
Bebeğinizin becerileri 1 yaşından itibaren daha hızlı artacak ve sizi sürekli şaşırtan özellikler sergileyecektir. İleride “keşke” dememek için ilk 12 ayda elinizden gelenin en fazlasını yapmalısınız. Ancak ne yaparsanız yapın öncelikli hedefiniz bebeğinizle birlikte mutlu zaman geçirmek olmalıdır. Gülün, güldürün. Eğlenin, eğlendirin. Yaşamda minicik bir bebekle oyun oynamaktan, birlikte zaman geçirmekten, tepkilerini izlemekten daha keyifli ne olabilir ki…
Laura E. Berk, Pearson Bebekler ve Çocuklar: Doğum Öncesinden Orta Çocukluğa kitabı; yaşamdan örneklerle, açık ve öyküleştirilmiş etkileyici anlatımıyla çocuk gelişimine ışık tutmakta; çocuk gelişimi ile ilgili güncel bilgileri net, tutarlı ve bilimsel yaklaşım içerisinde okuyucusuna sunmaktadır.
Kitap; çocukların gelişim dönemleri çerçevesinde fiziksel, bilişsel ve sosyal/duygusal gelişim alanlarının birbirleriyle olan etkileşimini özgün ve doyurucu bir tarzla ele almıştır. Çocuk gelişimindeki kuramsal, kültürel, bireysel ve toplumsal çeşitlilikler örnekleriyle ortaya konulmuş ve bu çoğulcu bakış açıları karşılaştırmalı bir şekilde tartışılmıştır. Ayrıca, çocuk gelişimi ile ilgilenen öğrenciler, araştırmacılar, akademisyenler ve anneler-babalar kendi yaşantılarıyla okudukları arasında ilişkiler kurarak çocuk gelişimi ile ilgili yararlı bilgileri öğrenme fırsatına bu kitapla sahip olacaklardır.
Bebekler ve Çocuklar: Doğum Öncesinden Orta Çocukluğa, çocuk gelişimi alanında yazılmış geniş kapsamlı ve dünyada en çok okunan sayılı kitaplardan biridir.
Öge Çultu Kantaroğlu, Birgül U. Bayoğlu Çocuk Gelişimi Serüveni, çocuğunuzu büyütürken sık karşılaştığınız sorunlara çözüm önerisi sunmakla kalmıyor, gelişimini nasıl destekleyeceğiniz konusundaki endişelerinizi de gideriyor. Bu kitap, bizlere bir birey yetiştirmenin sadece beslemek, uyutmak ve korumaktan ibaret olmadığını bir kez daha hatırlatıyor. Üstelik bunu yaparken de konuyu son derece sade ve net bir şekilde sunuyor ve dayanağını bilimden alıyor.
Bu şahane rehberi tüm anneler ve babalar okumalı.
Dr. Elif Pınar Çakır - Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı, Yazar

Biz acemi annelerin çocukları için hiç bitmeyen soruları ve bu sorular ile birlikte gelen kaygıları vardır. Ne yapacağımızı, nasıl davranacağımızı bilemediğimiz veya merak ettiğimiz durumlarda bizi yönlendirebilecek bir kaynağa ihtiyaç duyarız. Herkesin anlayabileceği şekilde sade ve akıcı bir dil kullanılarak yazılmış olan bu başucu niteliğindeki kitapta, eminim ki siz de benim gibi birçok sorunun cevabını bulacaksınız.
Bahar Yanbolulu - Anne

Anneler ve babalar çocuk sahibi olmaya niyet ettikleri anda başlar çocuk gelişimi serüveni. Çocuğunu sağlıkla ve huzurla kucağına almak isteyen annelerin ve babaların aklında sorular belirir: "Çocuğumiçin çevresel uyaranları nasıl düzenlemeliyim?", "Oyuncak tercihinde nelere dikkat etmeliyim?", "Gelişimsel bir gecikme ile karşı karşıya kalırsam bunu nasıl fark edebilirim?"... Tuvalet alışkanlığı süreci, okul sorunları, yemek ve uyku düzeni, akran zorbalığı, sınav kaygısı derken bu liste uzayıp gider. Çocuk Gelişim Serüveni kitabı, bu anlamda tam bir el kitabı niteliğinde hazırlanmış. Çocuk gelişimi alanına ait teorik bilgiler, anneler ve babalar ile sohbet edilircesine yalın bir dille anlatılmış. Örnekler hayata dair, çözümler uygulanabilir nitelikte. Sadece anneler ve babalar için değil, çocuklarla çalışan tüm meslek elemanları için rehber olacağını düşünüyorum.
Emine Ergün - Çocuk Gelişimi Uzmanı
Arzu Aydın, Asya Çetin, Aynur Bütün Ayhan, Aysel Köksal Akyol, Ayşe Balcı Karaboğa, Binnaz Kıran, Damla Pektaş, Dilara Keklik, Duygu Gür, Emin Demir, Emine Saraç, Evşen Nazik, Figen Gürsoy, Haktan Demircioğlu, Hatice Güdül Öz, Hazel Sıla Menteş Tanaydın, İlker Altun, İmray Nur, Mehmet Tahir Karaboğa, Mustafa Kale, Müzeyyen Soyer, Naşide Nur Karaman, Sara Hurşidi, Sena Öz, Sudet Karagöz, Şehnaz Ceylan, Şenay Türe, Türkü Kılavuz, Uğur Hassamancıoğlu, Utku Beyazıt Beden algısı, kendi bedeninizi düşündüğünüzde ya da aynaya baktığınızda kendinizi fiziksel olarak nasıl gördüğünüz ile ilişkilidir. Beden algısı, insanın bireysel özellikleri (yaş, cinsiyet vd.), sosyokültürel çevre ve medya dâhil olmak üzere birçok faktörün etkisine maruz kalır. Erken yaşlardan itibaren gelişim sürecinde bu etkilere maruz kalma ve etkilenme derecesi, bireyin bedenine ilişkin memnuniyetini ya da memnuniyetsizliğini belirleyebilmektedir. Son yıllarda, yeni medyanın ve tüketim kültürünün de etkisiyle birlikte, beden algısının sadece aynaya yansıyan görüntümüzden ibaret olmadığı farklı araştırmalarla da ortaya konmuştur. Öyle ki farklı yaş gruplarından insanların özellikle medya aracılığıyla dayatılan ideal beden ölçülerine ulaşma çabaları ve bu çabaları temelinde bedenlerine yönelik tutum ve uygulamaları, onların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını çoğu zaman olumsuz etkilemektedir. Ancak beden algısı kavramı, insan yaşamı üzerindeki bu önemli etkilerine rağmen ülkemizde oldukça geç ele alınan konulardan biri olagelmiştir. Mevcut kitap, ülkemizde beden algısı konusunu ilk kez ele alan bir kitap olma özelliğini taşımaktadır. Bu kitapta, beden algısına ilişkin tanımlar ve kavramlar, farklı gelişim dönemlerinde beden algısı, beden algısını etkileyen faktörler, beden olumlamaya yönelik uygulamalar, çocukluk ve ergenlik döneminde beden algısı gelişiminin yetişkinliğe yansımaları konuları farklı disiplinlerden alan uzmanları tarafından ele alınmıştır.
Buse Hançer, Yunus Pınar Bu kitap, ölçüsüz ekran tabanlı medya kullanımına maruz kalan ve düşük nitelikli anne-çocuk-kitap etkileşim deneyimleri yaşayan çocukların; dikkat, görsel algı ve dil gelişimi alanlarında karşı karşıya kalabilecekleri riskleri ortaya koymak amacıyla yazılmıştır. “Dijital Aklın Eleştirisi”, “Çağın Vebası Dijital Bağımlılık”, “Ekran Tabanlı Medyanın Etkileri” gibi konuları mercek altına alan bu kitapta, yazarlar tarafından yürütülen bir araştırmanın çarpıcı sonuçları da yer almaktadır.
Bu kitapta; en yeni araştırmalara yer verilmiş, 388 ayrı kaynağa başvurulmuştur. Bu kaynakların %50'si 2010 yılı sonrasına aittir. Kullanılan kaynakların 190'ı Türkçe, 177'si İngilizce, 19'u Almanca, 2'si Fransızcadır. Bilimsel bir çalışma olmanın yanında bir başvuru ve ders kitabı olma özelliklerini taşıyan bu eser; çocuk gelişimi, okul öncesi eğitimi, eğitim bilimleri, psikoloji, dil bilim, iletişim gibi birçok alanda çalışan akademisyen, öğrenci ve ebeveynlere önerilmektedir.
Barbara Sher Benlik saygısı oyunları çocuklara duygusal, sosyal, fiziksel ve zihinsel olarak kendileri olabilmenin muhteşem bir şey olduğunu göstermektedir. Benlik Saygısı Oyunlarındaki eğlenceli ve özenle tasarlanmış etkinlikleri paylaşarak, çocuğunuzun olumlu duygularını destekleyebilir ve öğrenmeleri için kalıcı bir temel oluşturabilirsiniz.
Bir anne, öğretmen ve oyun terapisti olan Barbara Sher tarafından otuz yıllık deneyim ile geliştirilen 300 adet benlik saygısı oluşturan bu fikir koleksiyonu, bir ön hazırlık ya da materyal gerektirmez. Siz ve aileniz hemen hemen her yerde oyuncu sayısı önemli olmaksızın istediğiniz sayıda kişiyle bu oyunları oynayabilirsiniz. Öyleyse haydi gelin, rahatlayın ve eğlenceyi keşfedin.

ÖZEL BÖLÜMLER :
Güçlü yanlarınızı ve yeteneklerinizi bilmek
Günlük duygularınızı ve tepkilerinizi ifade etmek
Benzersiz olmaktan keyif almak-herkes gibi!
Arkadaşlık yoluyla ilişkiler geliştirmek ve başkalarına güvenmek
Vücudunuzun ve duyularınızın farkına vararak özgüven geliştirmek
A. Şebnem Soysal Acar, Aslı Bahar İnan, Banu Değirmencioğlu, Başak Karateke, Burcu Akın Sarı, Cihan Aslan, Derya Evgin, Didem Kadıhasanoğlu, Elmas Gülcan Atalar, H. Tuna Çak Esen, Hasan Tahsin Kılıç, Hilal Aydın, Kızbes Meral Kılıç, Mehmet Toran, Meltem Dinleyici, Nakşidil Torun Yazıhan, Nihal Apaydın, Özgür Aydın, Rukiye Bozbulut, Şahika Toran, Zeliha Yazıcı, Zeynep Ebru Ayata Beyin Gelişimi kitabımız; alanında uzman, ulusal ve uluslararası alan yazında çok sayıda eseri olan bilim insanları tarafından kaleme alınmıştır. Yirmi bir bölümden oluşan kitapta; beynin ve sinir sisteminin temelleri, genetik, yapısal ve işlevsel özellikleri, beyin gelişimi üzerinde etkisi olduğu bilinen beslenme, uyku, müzik, sosyoekonomik düzey, eğitim ve teknoloji gibi çevresel faktörler ile beyin görüntüleme çalışmaları ve nöropsikolojik testler ele alınmıştır.
İnsan beyni, hamileliğin üçüncü haftasında gelişmeye başlayan hayati önemde bir organdır. Erken çocukluk ve ergenlik döneminde olağanüstü oranda gelişerek insanın tüm gelişimi ve yaşamı için temel oluşturur.
Konusu “beyin” olan tüm disiplinlerde Türkçe kaynak ihtiyacını karşılayacağını umduğumuz kitabımızı; beyin gelişimi alanında çalışan öğretim elemanlarına, üniversite öğrencilerine ve bu konuda derin bilgi sahibi olmak isteyen tüm okuyucuların beğenisine sunuyoruz.
Armağan Özgür, Ayşegül Akıncı Coşgun, Ayşenur Aydın, Beyza Kaviye Ateş, Bilal Şimşek, Büşra Ergin, Emine Ela Şimşek, Esra Ergin, Fatma Gamze Koçak, Fatma Gülten İlavlı, Melek Merve Yılmaz, Nilay Ayşe Günel, Nur Banu Yiğit, Özge Pınarcık Sakaryalı, Rukiye Kılıç Üçgül, Sıla Uzkul Bir çocuğun yaşamının ilk yılları, pek çok gelişim alanı açısından sihirli yıllardır ve birey olma yolunda ilerleyen çocuğun sonraki yaşam dönemlerindeki sağlığı ve gelişimi için oldukça önemlidir. Bu sihirli yıllar diğer gelişim alanlarıyla birlikte beynin gelişimi açısından da oldukça kritiktir. Hamileliğin üçüncü haftasında gelişmeye başlayan ve yaşamın devamı için hayati önem arz eden bir organ olan beynin gelişimi, doğum öncesi dönemden başlayarak erken çocukluk dönemine kadar olağanüstü bir ivmeyle devam eder ve ergenlik döneminden yetişkinliğe kadar uzanan süreçte de hem gelişimini hem de değişimini sürdürür.
Alanında uzman bilim insanları tarafından titizlikle ele alınarak kaleme alınan “Beyin Gelişimi” kitabımız 13 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde beynin ve sinir sisteminin temelleri; ikinci bölümde glialar, miyelinleşme ve nöroplastisite; üçüncü bölümde serebral korteks ve davranış ilişkisi; dördüncü bölümde beyin gelişimi ve cinsiyet, serebral laterizasyon, beşinci bölümde görsel sistemin genel yapısı, görsel algının gelişimi ve beyin gelişimindeki rolü; altıncı bölümde bellek gelişimi ve nöral gelişim; yedinci bölümde ana dili edinimi ve beyin gelişimi; sekizinci bölümde beslenme ve beyin gelişimi; dokuzuncu bölümde uyku ve beyin gelişimi; onuncu bölümde ihmal, istismar ve beyin gelişimi; on birinci bölümde teknoloji ve beyin gelişimi; on ikinci bölümde erken çocukluk döneminde beyin gelişimi ve son bölümde ergenlik döneminde beyin gelişimi konuları ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
“Beyin Gelişimi” kitabımızın beyin ve beyin gelişimi alanına ilgi duyan ve bu alanda çalışmalar gerçekleştiren eğitimcilere, öğrencilere ve bilgi edinmek isteyen tüm okuyuculara önemli bir kaynak teşkil edeceğine inanıyoruz.
Tracy Packiam Alloway Beyninizin becerisini sınayın ve birinci sınıf zihinsel çevikliğe ulaşın
Beyin vücudunuzun en önemli kasıdır ve düzenli egzersizle onun performansını artırabilir ve onu yaşla bağlantılı kötüleşmeye karşı güçlendirebilirsiniz. Bu rehber, gerek doğru yiyecekleri seçerek gerekse piyano çalarak beyninizi ve hafızanızı en iyi biçiminde tutmak için bilmeniz gereken her şeyi sunmaktadır. Bulmacalardan ve egzersizlerden en iyi günlük alışkanlıklara ve uzun vadeli zihinsel formda olma tekniklerine kadar bu kitap, zihinsel çevikliğinizi artırmanıza ve hafıza kaybını azaltmanıza olanak sağlamaktadır. Dolayısıyla, silkinip o örümcek ağlarından kurtulun ve vakit kaybetmeden beyninizi zinde ve sağlıklı hâle getirin!
 Devam etmek istediğiniz gibi başlayın! Beyin eğitiminin temelleriyle uğraşmaya başlayın ve sizin için nasıl işe yarayacağını keşfedin.
 Zihninizi jilet gibi keskin tutun! Hafızanızı geliştirin ve o sinir bozucu “dilimin ucunda” olgusundan kurtulun.
 Mutlu düşüncelere sahip olun! Zihninizi mutlu ve sağlıklı tutmak için uzman tavsiyelerine uyun.
 Yeni baştan başlayın! Yeni beyin dostu beslenme ve hayat tarzı seçeneklerine alışın.
 Oyunlar başlasın! Zekâ oyunları, egzersizleri ve bulmacalarının bir özetine müptela olun.
Kitabı açın ve
 Kurgunun arkasındaki gerçekleri,
 Çocuklar ve 50 yaşın üzerindekiler için zihinsel zindelik egzersizlerini,
 Alışveriş listenizi ezberlemenin, yüzlerin isimlerini ve yol tariflerini hatırlamanın yollarını,
 Başarınızı nasıl görselleştirebileceğinizi,
 Sosyalleşmenin neden önemli olduğunu,
 Stres ve kaygıyla baş etme tekniklerini,
 Beslenme ve “beyin besinleri” hakkındaki tavsiyeleri,
 Kelime bulma bulmacalarını, sudoku bulmacalarını ve daha fazlasını inceleyin.
Abdullah Arı, Ali Saffet Gönül, Ali Uncu, Asim Orujov, Asude Durmaz, AyĢegül Şeyma Sarıtaş, AyĢın Kısabay Ak, Birce Lal Yalçın, ÇağdaĢ Eker, Demet Özbabalık Adapınar, Dilek Evyapan, Elvin Hasanlı, Emre Kumral, Fatma Ece Çetin, Fatma Özge Kayhan Koçak, Fidan Balayeva, Göktuğ Dinçer, Gülcan Neşem Baskan, Gülgün Uncu, Hande Çelikay Söyler, İrem Fatma Uludağ, Merve Toper, Merve yavuz, Mesut Dorukoğlu, Mine Topcuoğlu Karakoç, Özge İlhan, Özge Güngör, Psikolog Sevinç Özkan, Sibel Çavdar, Sumru Savaş, Şeyma Aykaç Biliş; düşünce, deneyim ve duyular yoluyla bilgi ve anlayış edinmenin zihinsel eylemi veya sürecidir. Dikkat, bellek, bilgi, karar verme, planlama, akıl yürütme, yargılama, algı-anlama, dil ve görsel-uzaysal fonksiyon gibi üst düzey entelektüel fonksiyon ve süreçlerin çeşitli yönlerini kapsar. Bilişsel süreçler, mevcut bilgiyi kullanır ve yeni bilgi üretir. "Bilişsel bozukluk", farklı biliş alanlarındaki bozulmayı tanımlamak için kullanılan kapsayıcı bir terimdir. Bilişsel eksikli,k herhangi bir hastalık veya durumla sınırlı değildir; kişinin altta yatan durumunun belirtilerinden biri olabilir. Aynı zamanda "bilişsel kayıp" ile birbirinin yerine de kullanılabilir. Kısa süreli bir durum olabileceği gibi ilerleyici ve kalıcı bir durum da olabilir. Öte yandan bilişsel bozukluklar, DSM-5'te nörobilişsel bozukluklar olarak da işlenmektedir. Bilişsel bozukluklar, bireyin bilişsel işlevlerini, sağaltım olmadığında toplumda normal işleyişin olanaksız olacağı noktaya kadar önemli ölçüde bozan herhangi bir bozukluk olarak tanımlanır. Alzheimer hastalığı (AH), bilişsel bozuklukla ilişkili en iyi bilinen durumlardan biridir.
İnsanın zihinsel ve bilişsel işlevlerini ele almak ve derinliklerine inmek, ciddi yöntemler ve araştırma stratejileri kurmayı gerektirmektedir. Bu kitapta, insan beyninin önemli işlevlerini ele alan konulara değinilmiş; özellikle günlük yaşamda ve hayatta kullandığımız bu işlevlerin nasıl bozulduklarına değinilmeye çalışılmıştır. Nöroloji, psikiyatri ve psikolojiye ilgi duyan, bilişsel bozuklukları daha iyi anlamak isteyenlere yararlı olması dileğimizdir.
Alev Kuru, Aynur Bütün Ayhan, Aysel Koksal Akyol, Elifcan Cesur, Esra Acar Şengül, F. Cansu Pala, Figen Gürsoy, Füsun Gökkaya, Gökçen İlhan lldız, Gökhan Özsoy, Gözde Akoğlu, Gülen Baran, Gülşah Batdal Karaduman, Haktan Demircioğlu, Hande Çelikay Söyler, Hande Şirin, Hatice Büşra Yılmaz Tam, Hatice Özaslan, Hayriye Gül Kuruyer, Hülya Tercan, İrem Erdem Atak, Mehmet Erdem Uzun, Mesut Saçkes, Muhsin Konuk, Serkan Yılmaz, Serpil Yıldız Çoksan, Sevgi Tunay Aytekin, Sibel Atlı, Sinem Güçhan Özgül, Utku Beyazıt, Ümit Deniz, Yeşim Yurdakul Bu kitapta; yürütücü işlevler, bellek, algı, zekâ ve üstbiliş gibi bilişsel gelişimin temelini oluşturan kavramlar tematik olarak incelenmiş ve bu kavramların yaş dönemlerine göre desteklenmesi ele alınmıştır. Bilişsel gelişimin temelleri ve diğer alanlarla ilişkisi üzerinde durulmuş; bilişsel gelişimi açıklamaya yönelik kuramlar, bilişsel gelişim bağlamında nörogelişimsel bozukluklar ve bilişsel gelişimin değerlendirilmesi konularına yer verilmiştir.
Edward E. Smith, Stephen M. Kosslyn En son gelişmelerin ışığında hazırlanmış bir Bilişsel Psikoloji kitabını Çeviri Grubunun 1 yıllık çalışması ile Türkçe'ye kazandırdık. Bu kitap, sinirbilimi bilişsel bilim çalışmaları içine dahil eden ilk ders kitabı olma özelliğindedir. Kitabın yazarlarıÖzellikle 1950'lerin sonlarında Donald Broadbent tarafından oluşturulan çerçeveye göre şekillendirilen bilişsel yaklaşımla yazılmış kitaplardan daha farklı bir yaklaşımla bilişsel sürecin incelenmesinin gerekli olduğu sonucuna varmışlardır. Her bölümün uzmanları ile birlikte alandaki son gelişmeleri değerlendirmiş. 5 yıllık bir çalışmanın soncunda bu kitabı hazırlamışlardır.
Kitabın yazarları, sadece sinir bilime ilişkin gerçekleri ve çalışma bulgularını bu alanla sınırlı bir bağlamda sunmak veya bilişsel psikoloji ve sinirbilimin literatüre katkılarını ayrı ayrı sıralamak yerine bilişsel psikolojideki önemli konuların aydınlatılmasında sinirbilim çalışmalarından elde edilen bulguları kullanmışlardır.Bu kitapta “Kısa süreli bellek” konsepti “çalışma belleği” konseptiyle yer değiştirmiştir. Ek olarak günümüzde bilgi işleme sürecinin düzenlenmesinde emosyon (duygu) ve dikkatin kilit rollerinin olduğu da anlaşılmıştır. Bu sistemlerin sadece “girdi” sürecinde değil, “çıktı” sürecinde de önemli olduğu görülmüştür.Yönetici işlevlerle ilgili bölümlere “diğer kitaplardan farklı olarak yeni bir yaklaşımla” karar verme, problem çözme ve motor biliş ve uyarı bölümleri de eklenmiştir. Bireyler diğer insanlarla iletişim içindedir. Bu nedenle bu kitapta incelenen diğer konuda “dil” konusu olmuştur. Bu kitapta bilişsel işlemler hakkında en güncel bilgiler akademisyen ve öğrencilere sunulmaktadır.
Alev Önder, Duygu Şallı, Güner Vatansever. Resimler: Merve Yılmaz Özden Bilmeceler, çocukların eğlenerek öğrenmelerini sağlayan önemli eğitim araçlarından biridir. Çünkü bilmeceler ile bir yandan çocukların çok yönlü düşünme, değerlendirme, hızlı ve doğru karar verme gibi zihinsel becerileri desteklenirken diğer yandan da kelime dağarcıklarının artması, düşüncelerini doğru ve düzgün ifade edebilmeleri gibi dil becerilerinin gelişimine destek sağlanabilmektedir. Bu beceriler ile ilgili olarak çalışılırken grup içinde çocuğun aktif katılımı gerektiği için sosyalleşme ve iletişim becerilerinin de gelişmesi söz konusudur.
Bu görüşlere dayanarak “Bilmecelerle Kavram Eğitimi” isimli kitapta okul öncesi dönem çocuklarının zihinsel, dil ve sosyal gelişimlerini destekleyerek okul öncesi eğitim programında yer alan kavramları eğlenerek öğrenmelerini sağlayacak bilmecelere yer verilmiştir. Her bilmecenin sonrasında, öğretilen kavramla ilişkili çalışma sayfalarıyla çocuğun kavramı tekrar etmesini sağlamak amaçlanmıştır.
Hazırlanan çalışma sayfaları aynı zamanda ilkokula hazırlık programında yer alan kazanımlar doğrultusunda çocukların el-göz koordinasyonlarını, görsel algılarını ve dikkat becerilerini geliştirecek şekilde tasarlanmış olup bu becerileri desteklemeye yönelik zengin örneklere sahiptir.
Jacqueline Nadel Bebekler neden doğdukları andan itibaren taklit ederler? Bunun anlamı nedir? Çocuklar neden başkalarının yaptıkları şeyleri taklit ederler? Aptallaşıyorlar mı? Onlara izin verilmeli mi? Otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanısı alan çocuklar taklit edebilir mi? Taklit onlara yardımcı olur mu? Beyin taklidi nasıl işler?
Taklit, çocuklar ve gelişimleri hakkındaki bilgilerimizde ve OSB'li bireylerin eğitim ve terapisinde hak ettiği önemli yeri alamamaktadır. Yine de taklit bize yapmayı öğretir ve daha da önemlisi, bize birey olmayı öğretir. Bu bağlamda kitap şu konuları içermektedir:
Taklit etmek ne demektir?
Öğrenmek ve iletişim kurmak için taklit etmek
Taklidin OSB tanısı alan bebekler ve çocuklar için neler sağlayabileceği
Taklit alet kutusu: beyin ve bağlantıları
OSB vakalarında kişiye özel taklit uygulamaları

Okuyucu kitlesi: Psikologlar, çocuk psikiyatristleri, psikomotor terapistler, öğretmenler, özel eğitimciler, hemşireler, sosyal hizmet uzmanları, ebeveynler ve alanda çalışan diğer uzman ve öğrenciler.
Büşra Çelik, Büşra Şahan Aktan, Derya Çıkılı Soylu, Dilan Bayındır, Ersin Ufuk Timuçin, Eslem Gözde Şenöz, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Handan Doğan, Hande Arslan Çiftçi, Hilal İlknur Tunçeli, Hilal Yılmaz, Merve Tezel, Özge Metin Aslan, Rengin Zembat, Sinan Koçyiğit, Suat Kol, Şeyma Değirmenci, Zehra Saadet Fırat, Zeynep Kılıç Erken çocukluk dönemi, keşfedilmeyi ve işlenmeyi bekleyen bir hazinedir. Yaşamın ilk sekiz yılı tüm gelişim alanlarında yaşam boyu kat edilecek yolun en az yarısının alındığı kritik bir dönemdir. Bu nedenle erken çocukluk döneminde çocuğu tanımak ve onu çok yönlü değerlendirmek önemlidir. Çocuğun ilgi, yetenek ve kişiliğini tanıma, ona uygun öğrenme deneyimi ve rehberlik sunma, çocuğun gelişimini takip etme ve değerlendirme, gerekliyse erken müdahalede bulunma bu kritik dönemin niteliği açısından hayati bir role sahiptir. Tüm bunların yapılabilmesi için farklı yöntem ve tekniklerden yararlanılmalıdır. Bu kitapta çocuğu tanıma ve değerlendirme süreçlerine dair genel bilgiler, dikkat edilmesi gereken noktalar, erken çocukluk dönemine uygun yöntem ve tekniklerin yanı sıra ülkemizde kullanılan gelişimi değerlendirmeye yönelik ölçme araçlarına ayrıntılı şekilde yer verilmiştir. Kitabımız yoluyla erken çocukluk dönemi üzerine çalışan uzmanlar, eğitimciler ve ailelerin çocuğu tanıma ve değerlendirmeye dair ihtiyaç duyacakları temel bilgilere ulaşması, alternatif değerlendirme yöntemlerine ait farkındalık kazanması ve her bir gelişim alanını değerlendirmeye yönelik ölçme araçlarıyla ilgili sistematik bilgiye ulaşması hedeflenmiştir. Kitabımızın zengin ve uygulamaya yönelik öneriler içeren yapısının yanında, ölçme araçlarına ait sistematik bilgiler sunması yönleriyle özgün bir çalışma olması ve erken çocukluk eğitimi alanında yer alan tüm paydaşlara nitelikli katkı sunması amaçlanmıştır.
Serkan Volkan Sarı İçinde bulunduğumuz yüzyılda, bilginin değişim hızı hiç şüphesiz ki baş döndürücü boyutlara ulaşmış durumda. Bu değişimden en çok etkilenenlerin başında çocuk ve ergenler geliyor. Çocuk ve ergenlerin nasıl yetiştirileceği, yaşama nasıl hazırlanacağı gibi sorular da anne babaların en önemli gündemleri arasında yer alıyor. Bilimsel bir dayanağı olan kuşaklar sınıflamasında alfa ve z kuşağı çocuklarının ve ergenlerinin yetiştirilmesi sürecinde anne ve babaların son yıllarda yoğun bir bilgi bombardımanıyla karşılaştıkları görülmektedir. Gerek görsel gerek yazılı medyada ortaya çıkan ve kaynağı çoğunlukla belirli olmayan bilgilerin ebeveynlerin bu konuda bir karmaşa yaşamaları sonucunu doğurduğu anlaşılmaktadır.
Bu kitabın, alfa ve z kuşağı anne babalarının, içinde yaşadığımız hızlı değişen çağ bağlamında çocuklarını daha iyi tanımalarında ve onlara karşı tutum ve davranışlarını şekillendirmelerinde bir rehber olacağı düşünülmektedir.
Fatih Kılıçarslan Çocuk korunmaya, ilgiye ve sevgiye muhtaç bir varlıktır. Ailenin uygun tutumlarıyla çocuğun ruhsal ve davranışsal gelişimi sağlıklı yapılandırılabilir. Kişilik doğrudan doğruya anne babanın çocuğu ile karşılıklı kurduğu ilişkiden oluşmaktadır. Karakterin, kişiliğin oluşumunda; çocuk - ana baba etkileşimi sürecinde sevgi ve disiplin temel rol oynar. Çocuğun karakteri, çoğu kez ana babasının verdiği davranış özelliklerini yansıtır. Kendisine ve ailesine güvenen, benlik saygısı gelişmiş çocuklar başarısı yüksek olmaya aday çocuklardır. Özgüvenin oluşumu, çocuğunun bağımsızlaşma sürecinde ebeveynlerin sağlıklı iletişimiyle gerçekleşebilir. “Çocuğumu Nasıl Eğitmeliyim?”; ebeveynlerin çocuklarını eğitiminde, geleceğe ve hayata hazırlamada yararlı olduğuna inandığım bir eserdir.

İÇİNDEKİLER

Bölüm 1 AİLENİN İŞLEVLERİ
Bölüm 2 AİLE İÇİ İLETİŞİM
Bölüm 3 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Bölüm 4 AİLE İÇİ İLİŞKİLERDE İLETİŞİM ENGELİ
Bölüm 5 AİLE TUTUMLARININ ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Bölüm 6 MUTLU BİR AİLE KURMAK VE MUTLU ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK

Beyza Nur Dükar, Eda İyigün, Elif Meryem Ünsal, Nur Seda Saban Dülger, Seda Esersin, Sema Acar Ünalgan, Şükriye Kayhan Aktürk Doğumundan itibaren diğer insanlarla etkileşim içinde olan bebek, gelişimi boyunca giderek karmaşıklaşan kodlarla bu kişilerle iletişim kurmaktadır. Çocuk, gelişimsel basamakları tırmanarak göz temasından babıldamalara, jestlerden ilk sözcüklere ve basit cümle birleşimlerinden karmaşık cümlelere uzanan beceriler bütününe sahip olur. Nihayetinde okuryazarlık becerileri kazanan çocuk, okuma ve yazma yoluyla da dil gelişiminde yol almaya devam eder. Ancak bazen biyomedikal, bazen çevresel nedenlerle çocuğun gelişim sürecinde bazı farklılıklar olabilmektedir. Dil ve konuşma terapistleri farklı bir dil gelişimi serüveni olan çocuklara ve ailelerine bu serüvenleri boyunca eşlik etmektedirler.
Bu kitap, Türkiye'de hâlen gelişmekte olan dil ve konuşma terapisi alanı öğrencileri ve uzmanları için güncel ve Türkçe kaynak ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Ayrıca her biri bu alanda akademik çalışmalarına devam eden uzmanlar tarafından dil ve konuşma terapistlerine yönelik olarak ve çocuğun dil gelişim basamakları göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Bu anlamda bir başucu kaynağı olma amacı da gütmektedir.
Adem Peker, Banu Yıldız, Erol Uğur, İbrahim Demirci, Mahmut Almbaıdheen, Mehmet Emin Turan, Mustafa Ercengiz, Mustafa Savcı, Özge Metin Aslan, Rıfat Bilgin, Serkan Altuntaş, Taner Algan, Tuğba Seda Çolak Duygusal istismar, ne yazık ki günlük yaşantının bir parçası ve kanıksanan bir gerçeklik olarak insanlığın bilinen tarihinden beri varlığını sürdürüyor. Örneğin, deyimlerde, atasözlerinde, günlük dilde, parkta, televizyonda, sosyal medyada, okulda, evde kısacası aklınıza gelebilecek her alanda, çocuğun duygusal istismarı ile karşılaşabilirsiniz. Karşılaşıldığında ya da maruz kalındığında bile bu durumun bir istismar olduğu ne yazık ki fark edilmiyor. Artık çoğumuz için normal sayılan aslında, normal olmayan, suç sayılabilecek davranışlar ile yaşıyoruz.
Ya mağduruz ya da mağdur ediyoruz. Her hâlükârda sağduyu ile yaklaşıldığında duygusal istismarın yıkıcı sonuçlarının görülmesi oldukça olasıdır. Bir çocuk, bir yetişkin tarafından fiziksel olarak hırpalandığında her birimiz üzülüyoruz. Ancak verilen ruhsal zararlar neden göz ardı ediliyor?
Kısacası biz çocuğa söylenen "Senden bir şey olmaz." ifadesinin oluşturduğu yıkıcı etkilerin toplumsal farkındalığının gelişmesi ya da geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Evet, fiziksel olarak bir zararı olmayabilir ancak çocuğun duygu dünyasında açmış olduğu yaralar çok daha kalıcı izler bırakıyor.
Bu kitap, çocuk istismarının en yaygın türü olan duygusal istismarı tüm yönleriyle ele alıyor.
İnsan ırkının akciğerleri olan çocukların, o “çocuk dünyaları”nın temiz kalması dileğiyle…
Gürdal GÖRHAN İnsan yavrusunun en hızlı gelişim gösterdiği 0-6 yaş arası dönem ile ilgili bilgi sahibi olmak, anne baba olmanın ne kadar özel ve önemli olduğunun daha çok farkına varmamızı sağlayacaktır. Bilmek; heyecanı, mutluğu ve çocukla birlikte edinilen eşsiz deneyimin kalitesini de artıracaktır. Anne baba olmak her gün öğrenmektir.

Ah dönebilsem keşke
Beş yaşımın baharına.
Babamla top oynayıp
Annemle ip atlasam.
Ablamla kavga edip
Sonra hemen barışsam.
Kırmızı saçlı bebeği
Alın diye ağlasam.
Akşam şekerli sütüm
Yatağımın başucunda.
Annemin o hoş sesi
Masallar diyarında.
Herkes bana koşarken
Dünya da bana dönse.
Ah keşke!
Beş kırktan büyük olsa…
Asuman Önder, Ayfer Açıkgöz, Ayşe Tosun, Ayşegül Demir, Berna Eren Fidancı, Beyza Kendir, Birsen Mutlu, Buket Meral, Çağrı Çövener Özçelik, Damla Pektaş, Deniz Yiğit, Didem Kurap Öcebe, Duygu Arıcı Doğan, Duygu Yılmaz, Eda Aktaş, Elvan Yılmaz Akyüz, Enver Sinan Malkoç, Ergün Hasgül, Erhan Alabay, Esin Sezgin, Esra Ekmekci, Fatma Güdücü Tüfekci, Ferhan Karademir, Filiz Aslantekin Özçoban, Gülçin Kılıçaslan Kaymak, Güzide Özden Akcan, Hacer Özel, Hale Tosun, Hamza Aydemir, Hande Kosek Aluç, Hayrünnisa Özdemir, Hür Mahmut Yücer, İlke Karabıyık, İrem Pamuk, İsmail Aslan, Lütfiye Söğütlü, Meltem Çelik, Nagihan Sabaz, Nihan Engin, Nilhan Vural, Nilüfer Kablan, Nurcihan Aslan, Orhan Koç, Osman Çavuş, Özgür Sarı, Rabiye Güney, Saadet Karakuş, Seda Çağlar, Serap Tepe, Şengül Öymen Gür, Şengül Yalçınkaya, Tuğçe Özlü, Turgay Altunalan, Ülkü Tankut, Yıldız Bilge, Zeynep Karaköse, Zuhal Kunduracılar Eskiler, çocuğun oyunla ilişkisini “Bir çocuğun akşama kadar dokuz oyun işi olur, akşam olunca sekizini bitirir, biri de yarına kalsın der.” sözüyle açıklarlar. Bu kadar işi arasında hastaneye yatan çocuk, işlerini yarım bıraktığı gibi bir de korku, endişe ve ağrı gibi hiç de hoş olmayan deneyimlerle karşı karşıya kalır. Oysa hastanelerde tüm profesyonellerin hedefi ortaktır: Çocuğun sağlığı ve esenliği. Ancak hastane yaşamının koşuşturması arasında bazen çocuğun gereksinimleri gözden kaçar. Bu gereksinimler bazen “ce ce” oynamaktır, bazen masal dinlemektir, bazen de annesine sarılmak, sıcaklığını hissetmektir. Araştırmalar, çocuğun bu gereksinimlerini önemsemenin, geleceğin bedeni kadar ruhu da sağlıklı olan bireylerini yetiştirmek için bir zorunluluk olduğuna dair sayısız kanıt sunmaktadır.
Çocuk Dostu Hastane isimli bu kitapta, farklı disiplinlerden uzmanlar, hastane ortamında çocuğun gereksinimlerinin karşılanması ve yüksek yararı için yapılması gerekenleri bilimsel bulgular ışığında, kendi tecrübeleri ile birleştirerek idealist bir yaklaşımla ayrıntılı şekilde açıklamaktadırlar. Planlama ve tasarımdan başlayarak hastanelerin tüm süreçlerinde, çocuk haklarının yerine getirilmesini ön koşul olarak gören anlayış ise kitabın özünü yansıtmaktadır. Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkının yanı sıra çocuğun “oyun hakkı” tüm uzmanların vurguladığı en önemli çocuk haklarından biridir. Diğer yandan, kitapta yalnız soyut kuramlar açıklanmakla kalınmamış, hastane ortamında çocuklar için çalışan tüm profesyonellerin yararlanabileceği pratik önerilere de yer verilmiştir. Kitabın, gelecekte hastanelerde görev yapmak üzere sağlık ve sosyal alanlarda eğitim alan lisans ve lisansüstü öğrenciler için temel bir kaynak olması amaçlanmıştır.
Bu kitabın çocuklar için daha dostane bir hastane ortamı oluşturulmasına katkı sağlaması dileğiyle...
Aslıhan Küçükavşar, Erhan Görmez, Erhan Şen, İlke Altuntaş Gürsoy, Melda Oryaşın, Metin Akyüz, Olcay Saltık, Sedat Karagül, Sevil Hasırcı Aksoy, Suna Canlı, Tuğba Çelik, Zeynel Hayran Bireyin okuma eylemini gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası olarak görmesi ve yazılı kültürü yaşamında merkezî bir konuma yerleştirmesi okuma kültürünün en belirgin özelliğidir. Küçük yaşlardan itibaren içselleştirilmiş bir okuma kültürü, çocuğun birçok yönden (duyuşsal, bilişsel, toplumsal, dilsel…) gelişmesine hizmet eder. Bu açıdan çocuk edebiyatı işlevsel bir role sahiptir.
Çocuğa uygun yazınsal yapıt üretme ve yaymadaki her türlü bilinçli çaba çocukla buluşturulacak ürünlerin daha da nitelikli olmasını sağlamaktadır. Bu açıdan özellikle akademik temelli çalışmaların dönüştürücü gücü yadsınamaz. Bu tür çalışmalar çocuk edebiyatının etik, eğitbilimsel (pedagojik), estetik, çocuk gerçekliği gibi birçok yönden anlaşılmasına yardım etmektedir. Bu kitap da okuma kültürünün temelini oluşturan çocuk edebiyatını tüm boyutlarıyla ele almaktadır.
Alanında önemli ve değerli araştırmaları olan farklı uzmanların iş birliğiyle hazırlanan bu kitap, çocuk edebiyatıyla ilgilenen tüm paydaşlara (lisans ve lisansüstü öğrencileri, öğretmenler, akademisyenler, anne babalar…) bu alanın doğasını anlamada ve çocuk okura yapıt seçme ve önerme konusunda yetkin bir kılavuzdur.
Aslıhan Keleş Kurtoğlu Çocuğu anlamak üzere yola çıkanlar, genellikle bu yolda büyük heyecanlar yaşarlar. Bu heyecanlarına bizi de ortak etmek isterler. Çok özel ve bir o kadar da önemli olan çocukluk, bir akademik yayının sınırlılıklarının ötesinde çok zengin ve geniş bir dünyanın içine bizi sokar. Bilindiği üzere çocuğun hayal dünyasında gezinmek, onu gerçek anlamda tanımak ve anlamak demektir. Kendine özgü olarak geliştirdiği ve içinde yaşadığı bir dünyası olan çocuk, çoğu zaman bu dünyasını paylaşmak istemez, kimselerin o dünyaya müdahale etmesinden de hoşlanmaz. Saflığın, duruluğun ve temizliğin sembolü olarak da ayrı ve özel bir yere sahip olan çocuk, çoğu zamanı kendi içinde bölümleyen, ona hepimizin dışında ve farklı bir şekilde bakan, gerçek olanla, gerçeğin dışında gerçeğimsi dünyasını aynı zaman dilimi içinde yaşamasını bilen biridir. Aslıhan Keleş Kurtoğlu, genç bir akademisyen ve titiz bir araştırmacı olarak çocuğun dünyasına farklı bir açıdan bakma gayreti içinde olmuş. “Çocuk Edebiyatı ve Bilişsel Gelişim Üzerine” adlı bu eserin, öncelikle titiz bir araştırma ve inceleme ürünü olduğunu belirtmeliyim. Okurunun ve ilgili araştırmacıların dikkatine sunulan bu eserin hak ettiği değeri kazanacağını temenni ederim.
Prof. Dr. Gıyasettin Aytaş
Erhan Şen Gerçek dünyada genellikle yetişkinin denetiminde olan çocuk, kurmaca yapıtlar aracılığıyla güvenli ve bağımsız bir deneyimleme alanı edinir. Ancak bu özneleşme sürecinin istendik bir biçimde gerçekleşmesi çocukla buluşturulacak kurgusal yapıtların özsel içerimine bağlıdır. Çocuklar için yazma, rastlantısallığa izin vermeyen, hedef kitle üzerinde otorite kurmayı reddeden, kendine özgü hem estetik hem de etik ilke ve değerleri koşullayan yazınsal bir üretim biçimidir. Bu yönden çocuk edebiyatı yapıtları “etik bir kozmos”tur.
Çocuk edebiyatı yapıtlarına somutluk kazandıran yazınsal ve etik katmanlar bu kitapta bilimsel bir yaklaşımla betimlenmiştir. Elinizdeki kitap, bu alanda gerçekleştirilecek estetik, akademik ve bilimsel tartışmalara farklı bir boyut kazandıran nitelik ve içeriğe sahiptir.
Mehmet Sürmeli Allah'ın bize verdiği en büyük nimetlerden biri çocuklarımızdır. Bu nimetin büyüklüğüne oranla imtihan edildiğimiz de bir gerçektir. Bu imtihan süreci henüz onlar dünyaya gelmeden eş seçimiyle başlamakta ve dünyaya geldikten sonra da devam etmektedir. İmtihanı başarıyla sonuçlandırabilmek için onların her anlarıyla bir yöntem dahilinde ilgilenmek zorundayız. Eğer bu ilgi bir an bile kaybolacak olursa çocukların yaşadıkları çevre / sokak onları istediği gibi yetiştirebilmektedir. Bu anlamda “sokak çocuğu” deyimi, eğitiminden anne-babanın elini çektiği metruk çocuklar için kullanılan bir ifadedir. Gerekli eğitim ve öğretim verilmediği zaman köşklerde ve sırça saraylarda yetişen çocuklar dahi niteliksel anlamda “sokak çocuğu” olabilir. Yeryüzüne halife olarak yaratılan bir varlık sokağa terk edilemeyecek kadar değerlidir. Şayet bu önemli varlığın değeri bilinmeyecek olursa başına gelecek olumsuzluklar onu insaniyet konumundan düşürerek değersiz hâle getirebilir. Kur'an “eşref-i mahlûkat” olarak yaratılan bu varlığın emanete liyakat durumunu koruyabilmesi için onun eğitimi ile ilgili çok önemli hükümler koymuş ve Peygamber Efendimiz de hem kendi çocuklarını, hem de sahabenin çocuklarını ideal anlamda yetiştirerek bizlere örnek olmuştur. Bu davranışıyla insanın değerine hem atıfta bulunmuş, hem de iyi yetiştirerek kıymetini daha da artırmıştır.
Aylin Demir, Ayşe Duran Yılmaz, Berçem Sinanoğlu, Ezgi Akıncı Demirbaş, Fatma Kızılay, Filiz Özdemir, Gökhan Şengün, Gülseren Erhan, Lütfiye Coşkun, Mehmet Güney, Mehmet Kanak, Seda Sakarya, Seda Şahin, Serpil Pekdoğan, Yavuz Selim Karasu Gelişim, doğum öncesinde başlayıp yaşam boyu devam eden düzenli ve sürekli değişimler olarak açıklanmaktadır. Çok yönlü ve karmaşık bir süreç olan gelişim, organizmanın zaman içindeki değişimini açıklamaktadır. Bu değişimi tanımak, ona uygun doğru bir yaklaşımla çocuğu desteklemek ve çocuğa yönelik geçekçi beklentilere girmek hem öğretmenlerin hem de ebeveynlerin asli görevlerinden biridir. Gelişimin doğasını anlamak, çocuğu merkeze alan ve çocuğa uygun kazanımlarla temellenen eğitim programlarının oluşturulmasına olanak sağlar. Gelişimi temele alan ebeveynlik yaklaşım ve tutumları ise sağlıklı bireylerin yetiştirilmesinde ve sağlıklı aile içi ilişkilerin oluşturulmasında önemli bir unsurdur. Bu kitap sizlere çocukların gelişim sürecinde onlara doğru bir rehber ve kolaylaştırıcı olmanız adına kılavuzluk etmeyi amaç edinmektedir. Bu kapsamda çocuk gelişimi kitabında; gelişime ilişkin temel kavramlar, fiziksel gelişim, motor gelişim, bilişsel gelişim, dil gelişimi, duygusal gelişim, sosyal gelişim, kişilik gelişimi, ahlak gelişimi, cinsel gelişim ve cinsel eğitim başlıklarına yer verilmiştir.
Adeviye Özkan İbiş, Burçin Aysu, Dilek Eser, Fatma Elif Kılınç, Gülseren Çıtak Tunç, Hatice Merve İmir, Hurşide Kübra Özkan, K. Büşra Kaynak Ekici, Nursel Bektaş, Özge Özel, Rüveyda Kurnaz, Şerife Çamurcu Kâinatın en mükemmel varlığı olarak yaratılan insanın yavrusu olan “çocuk”, bizlere en büyük emanettir. Çocuk imgesi, farklı kültür ve inanç sistemlerinde farklılaşmıştır ve tarihin her çağında çocuğun gelişimsel gerekliliklerine dair çeşitli uygulamalar benimsenmiştir. Çocuğun gelişimine dair en büyük görevimiz, onun temel haklarına sahip olabileceği bakım ve eğitim uygulamalarına erişiminin sağlanmasıdır. Çocuk gelişiminin heyecan verici bir alan olmasının nedenlerinden biri de çocukların yaşamlarını iyileştirme yönündeki katkısıdır. Bu katkı, çocuğun gelişim yolculuğunu anlamakla en yüksek seviyeye taşınabilmektedir.
Gelişim yolculuğunda önemli duraklardan biri olan çocukluk, anne rahminde küçücük bir hücre ile başlar ve doğum ile yeni bir pencere açılır. Bunu bebeklik süreci takip eder; ilk gülümseme, ilk adım, ilk sözcük derken pek çok ilkleri içinde barındırır bu süreç. Daha sonra sırası ile okul öncesi dönem, ilkokul yılları, orta çocukluk, ergenlik derken yolculukta katedilen yol ilerlese de sanki geçen zaman, bir göz açıp kapama süresi kadardır. Bir varmış bir yokmuş dercesine hızlı geçen bu sürece ışık tutmaktır amacımız. Bu amaçla bu kitapta; çocuk gelişimci bakış açısı ile çocukluğun tarihçesinden başlayarak gelişimin temel kavramları, fiziksel gelişim, motor gelişim, bilişsel gelişim, dil gelişimi, sosyal gelişim, duygusal gelişim, ahlak gelişimi ve cinsel gelişim konularını ele aldık. İstedik ki kitabımızı eline alan öğrencilerimiz, meslektaşlarımız ve ebeveynler büyüleyici çocuk gelişimi yolculuğunu sıkılmadan, eğlenerek okusun.
John W. Santrock Gelişim Psikolojisi alanında yazdığı ders kitapları, dünyadaki ve ülkemizdeki en iyi üniversitelerde okutulan John W. Santrock'un Child Development isimli kitabının 14. baskısının çevirisi olan bu kitap; öğrencilerin çocuk gelişiminin farklı yönleri arasındaki bağlantıları vurgulayan, kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olan, gelişimsel bağlantıları gerçek yaşamla ilişkilendiren ders materyaline sistematik ve bütüncül bir yaklaşım sağlamaktadır. Bu özellikleriyle kitap; psikoloji ve eğitim alanlarındaki lisans düzeyindeki öğrenciler için insan gelişiminin doğasını aktaran, hem klasik kuram ve araştırmalar hem de yakın zamandaki güncel araştırma ve tartışmaları içerecek şekilde ele alan önemli bir kaynaktır.
Çocuk Gelişimi kitabının her bölümünde yer alan başlıklar, okuyucular için işlevseldir:
Öğrencilerin çocuk gelişimi hakkında daha etkili bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olmak amacıyla, her bir ana bölümün sonunda, öğrencilerden bölümdeki ana konuları gözden geçirmelerini, bu konuları mevcut bilgilerle ilişkilendirmelerini ve yaşam boyunca kendi kişisel yolculuklarıyla öğrendiklerini ilişkilendirmelerini isteyen Gözden Geçir, Bağlantı Kur ve Yansıt başlıkları yer almaktadır. Ayrıca, Araştırmayla Bağlantı, çocuk gelişimi alanındaki araştırmaların nasıl yürütüldüğünü ve disiplin anlayışını nasıl etkilediğini gösteren bir çalışma veya programı tanımlar. Bunun yanı sıra her bölümün kenar boşluklarında birden çok kez görülen Gelişimsel Bağlantı, öğrencileri konunun önceki, güncel veya sonraki bir bölümde tartışıldığı yere yönlendirir. Bu özellik, gelişim boyunca olan ilişkileri ve biyolojik, bilişsel ve sosyoduygusal süreçler arasındaki bağlantıları vurgular. Kitap, öğrencilerin araştırma ve gelişimsel bağlantılar kurmalarına yardımcı olmakla beraber tartışılan kavramlar ve gerçek dünya arasındaki önemli bağlantıları da gösterir. Bu baskıda, gerçek hayattaki bağlantılar, bölüm vinyetinde, Çocuk Yetiştirmeyle Bağlantı, Farklılıklarla Bağlantı ve Mesleklerle Bağlantı'da açıkça yapılmıştır.
“Çocuk Gelişimi” kitabının bu mevcut baskısında, Çocuk Gelişiminin Doğası; Biyolojik Süreçler, Fiziksel Gelişim ve Algısal Gelişim; Biliş ve Dil; Sosyoduygusal Gelişim; Gelişimin Sosyal Bağlamları başlıkları altında yer alan 17 bölümün her biri, çocuk gelişimi alanının önde gelen uzmanlarının detaylı değerlendirmeleri ve önerileri doğrultusunda yenilenmiş ve güncel örneklerle zenginleştirilmiştir.
Kevin Crowley Bu kitap, çocuk gelişim alanında teori ve güncel uygulamalar açısından iyi bir bakış açısı sunmaktadır. Kitap dili anlaşılabilirdir ve pratik örnekler, araştırma bulguları ve pratik, kullanıcı dostu örnekler arasındaki bağlantıyı yansıtmaktadır.
Joan Martlew, Strathclyde Üniversitesi
Bu kitap, çocuk gelişim alanının kapsamlı ve özlü bir anlatımıdır. Erişilebilir ve okunması kolay tüm önemli alanları kapsamaktadır.
Kathryn Nethercott, Eğitim Bilimleri, Bedfordshire Üniversitesi
Çocuk gelişiminin temel yönlerine hoş bir giriş sağlayan iyi yapılandırılmış bir metin.
Sharon Colilles, Carnegie Spor ve Eğitim Fakültesi, Leeds Beckett Üniversitesi

İlk yıllara (0-6) odaklanan bu çok satan kitabın yeni baskısı, çocuk gelişimi alanındaki araştırma, teori ve güncel uygulamalara kapsamlı bir genel bakış sunmaya devam ediyor.
Bu yeni baskı, mevcut politika mevzuatı kapsamında tamamen güncellenmiştir ve şunları içermektedir:
Her bölümde öğrencilerin teori ve pratiği birbirine bağlamasına yardımcı olan yeni “Araştırma Kutuları”,
Çocukların sosyal ve duygusal gelişimine yönelik arttırılmış kapsam,
SAGE dergi makalelerine ücretsiz erişim, açıklamalı ek okumalar, web
bağlantıları ve yararlı çevrim içi materyaller içeren yepyeni bir yardımcı web sitesi.
Bu kitap, çocuk gelişimi modülleri ve erken çocukluk eğitim kursları üzerine çalışanlar için veya çocukların ilk yıllarında nasıl öğrendikleri ve geliştikleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes için gereklidir.