Cinsel İşlev Bozuklukları \ 1-1
İbrahim Ethem Özgüven “Cinsellik ve Cinsel Yaşam” isimli eserimizin yazılmasında yerli ve yabancı pek çok kaynaktan yararlanılmış; herkesin okuyup anlayabileceği bir açıklıkta olmasına özen gösterilmiştir. Hangi düzeyde öğrenim görürse görsün, yaşamın hangi döneminde olursa olsun, ergenler, gençler, orta yaşlılar, yetişkinler, evliler, bekârlar, cinsel konularda bireysel olarak bilgi edinmek isteyen herkes bu kitabı okuyabilir, cinsel yaşamla ilgili oldukça kapsamlı objektif ve bilimsel bilgiler elde edebilir.
Cinsellik konularda, hem kendilerini yetiştirmek ve hem de yardım edecekleri kişileri bilgilendirmek durumunda olan anne-babalar, karı-kocalar, öğretmenler, okul danışmanları, psikologlar, özel eğitim, sosyal hizmet ve sağlık personelleri, aile ve evlilik danışmanları, cinsel terapi alanında çalışanlar “Cinsellik ve Cinsel Yaşam” kitabından yararlanabilirler. Buna psikoterapi dilinde “Bibliyoterapi” denmekte, birey ilgili kaynakları okumak suretiyle, kişisel problemlerini anlamakta, konu hakkında bilgi kazanmakta ve bilinçlenmektedir.
Kitap, öğrenci ve klinik vakaların kişisel çekingenliklerini ve kaygılarını azaltmak, belirli cinsellik konularında bilgilendirmek amacı ile de kullanılabilir; ikili etkileşim ya da grup dinamiği harekete geçirilerek, etkileşimin düzeyi yükseltilebilir.
Bu amaçla, kitaptan, üniversitelerin psikolojik danışma ve rehberlik, psikoloji, psikiyatri ve aile ilişkileri konularını destekleyici niteliği ile de sosyoloji, sosyal çalışma bölümlerinde yardımcı kaynak olarak yararlanılabilir.
Artyom Tolokonin Tıp bilimleri doktoru, psikoterapist, hastalıklardan iyileşme ve aile ilişkileri üzerine çalışmalarıyla tanınan Artyom Tolokonin, Forbes dergisine göre dünyanın en başarılı psikoterapistlerinden biridir.
Tolokonin, Pratik Psikosomatik kitabında, hastalığınızın tüm senaryosunu analiz eder, onun bir içsel çatışma sonucunda ortaya çıkışını, sebebini ve çözüm yollarını açıklar.
Doktor emindir: Vücut her şeyin cevabını biliyor. Sadece bilinçaltının bize ne göstermek istediğini görmemiz gerekiyor.
Psikoterapist Artyom Tolokonin şunu öneriyor: Hastalıkla mücadele etmenize gerek yok, onu araştırmaya çalışın. Rahat olun ve böylece kendi durumunuzu kendiniz yönetin. Doktor, kendi hastalarının vakalarından yola çıkarak tüm vücut sistemlerindeki hastalıkların nedenlerini analiz ederek düşüncelerinizi değiştirmenize ve onları iyileşmeye yönlendirmenize yardımcı olur.

“Hayatımın bana öğrettiği şey, hastalığın bir ceza değil büyük bir hediye olduğudur. Ancak bu, kendini tanıma ve kendini iyileştirme yolundaki uzun bir yolculuğun başlangıç noktası olarak kabullenirseniz olur. İşte psikosomatiğin harika dünyasını tam da bu yolda keşfettim. Sizi de heyecan verici bu yolculuğa davet ediyorum. Bu kitabı elinize alıp okumaya başladığınızda sorunlarınıza şu şekilde çözüm bulacaksınız: İçgörü kazanacaksınız, psikosomatiğin zengin dünyası önünüzde açılacak ve siz de hastalığınızın gizli anlamını anlamaya başlayacaksınız.”
“Yıllar sonra da hasta birinin 'Neden ben?' sorusundan vazgeçip bu hastalık 'Ne için?' diye sormasının önemli olduğunu anlıyorum.”
“Şu basit gerçeği anlamalısınız: Bir sorun varsa o zaman onu çözmek için kaynak da vardır. Hastalıkla boğuşmaya gerek yok. İnsanlar genellikle kendileriyle mücadele ederler.”
“İyileşmeye giden yol yalnızca sevgi, uyum ve mutluluktan geçer. Bu hedefi içinizde hissedersiniz, geri kalan her şey teferruat olur ve her şey yerli yerine oturur. Her şey hemen çok daha kolay hâle gelir.” A. Tolokonin
Burcu Güdücü Cinsellik insanlara ne kötülük etti ki kimse utanmadan söz edemiyor ondan, ciddi ve edepli konuşmalarda yer verilmiyor ona? Hiç sıkılmadan öldürmek, çalmak, aldatmak diyebiliyoruz da, ona geldi mi kısıveriyoruz sesimizi.”
Montaigne

Cinsellik, ilk insandan beri var olan ve yine ilk insandan beri üzerine konuşmaktan, yorum yapmaktan kendimizi alamadığımız bir olgu. Birbirinden farklı cinsel yönelimler, cinsel ilişki tarzları, sadomazoşist pratikler, yer ve zaman ayırt etmeksizin bütün kültürlerde vardır. Kitapta; sadizm, mazoşizm, sadomazoşizm kavramları, sosyolojik, psikolojik ve cinsel bağlamlarında incelenmiştir. Kitap boyunca sadizm ve mazoşizm kavramlarının sosyolojik ve siyasi yansımaları, konu ile ilgili çalışan teorisyenler ve tartışmalar kronolojiye uygun olarak günümüze kadar getirilmiştir.
Kitapta; sadist ve mazoşist eylemlere yaklaşım, farklı cinsel yönelimlerin yaklaşımları arasındaki farklılıklar ve bu seksüel davranış biçimlerini uygulayan grupların, kendi cinselliklerini nasıl değerlendirdikleri, eylemlerini hangi koşullarda suç olarak algıladıkları sorgulanmıştır. Sadizm, mazoşizm, sadomazoşizm kavramları cinsel yönelimlere bağlı olarak tartışılmıştır. Bu sebeple, çalışmanın ilk bölümünde, cinsel kimlik, cinsel yönelim konularına yer verilmiştir. Sadizmin ve mazoşizmin, toplumsal olarak nasıl yorumlandığı, cinsel yönelimlere göre değişkenlik gösterip göstermediği ve bu konudaki adli, tıbbi uygulamalar kitabın temel problemidir.
Kemal Ertaş Sertleşme bozukluğu, çoğu erkeğin kâbusu olmaya devam ediyor. Ülkemizde yapılan bir çalışmada, kırk yaş üstü erkeklerin %69.2'sinde değişik derecelerde sertleşme sorunu olduğu ve bunun görülme sıklığının ve derecesinin yaşla birlikte arttığı tespit edilmiştir. Cinselliğin bir tabu olmaktan kurtulamadığı günümüz dünyasında cinsel bilgiye ulaşmak kolay olsa da sağlıklı cinsel bilgiye ulaşmak hiç de kolay değildir. Erkekler, cinsel organlarını tanıma konusunda çoğu zaman yetersiz kalmaktadırlar. Çoğu erkek cinselliği kulaktan dolma bilgilerle ve pornografiden öğrenmektedir. Hâl böyle olunca erkeklerin çoğu, sertleşme sorununun önüne nasıl geçeceğini ve bu sorunun üstesinden nasıl geleceğini bilmemektedir.
Maksimum penis performansı, her erkeğin kolayca elde edebileceği ve bir ömür boyunca partneriyle paylaşabileceği paha biçilmez bir lükstür. İnsanların hayatlarında gerçekten en çok istedikleri şey bir tür mutluluktur. Eğer partneriyle karşılıklı mutluluğa nasıl ulaşacağını öğrenip yapabilirse hayatın gerçekten ne kadar güzel bir deneyim olduğunu görecektir. Maksimum penis performansı, kaygıyı azaltmak ve varlığının kalitesini her açıdan artırmakla ilgilidir. Bu; egzersiz, diyet ve olumlu tutum ile sağlığını korumayı gerektirir. Maksimum performans, takdir edilmeyen bir penise sahip olmak yerine sahip olunan organın değerini bilmek ve onu takdir etmekle ilgilidir. Bunun farkına varıldığında penisin hayatın en büyük hediyelerinden biri olduğu görülecektir.