Çevre ve Yerbilimleri Mühendisliği \ 2-2
Nuran Talu Bugün çevre konusunun giderek artan bir oranda siyasal tartışma zemini içine çekilmeye başlanmasında, odak noktası artık iyice belirginleşmiştir. Bu odak, çevre ve ekonomik büyüme ikilemidir ve bu durum siyasal çevre bilimin en önemli tartışma konusudur. Kimilerine göre, çevreciliği partiler üstü bir devlet politikası olarak görmek gerekir. Bu bir anlamda üzerinde siyaset yapmamayı kabul etmek, yani çevreciliği apolitik bir olgu olarak görmek anlamına gelmektedir. Oysa çevrenin korunmasına ilişkin tercih ve tutumlar siyasal ve ideolojiktir. Bu noktada, parlamentoların çevre siyasetindeki yeri ve rolü kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de çevre konularının farklı zeminlere çekilerek iktidar savaşlarında araç olarak kullanılmaya başlanmasıyla, siyasilerin çevre sorunlarının çözümüne yaklaşım usulleri tartışılacak bir duruma gelmiştir. Çünkü “çevre” popülist politikaların uygulanmasına çok müsait ve siyasetçilerin en kolay “siyaset” yaptığı konulardan biridir. Bu durum Türkiye’de TBMM’nin çevre siyasetindeki rolünün tartışılmasını gerekli kılmaktadır. Çalışma bu gerekliliğe hizmet etmektedir.
Cengiz Demir, Aydın Çevirgen Bu çalışmada, turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin çevreye olumlu etkiler bırakabilmesi için yapılması gerekenler, sürdürülebilir gelişme yaklaşımıyla ele alınmıştır. Yani, bize atalarımızdan kalan çevre mirasının korunup geliştirilerek gelecek nesillere aktarılması, kitaptaki bölümlerin özünü oluşturmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde boş zaman, rekreasyon ve turizm arasındaki ilişki, doğal alanların sınıflandırılması ve milli parkların bu sınıflandırma içindeki yeri ve önemi ele alınmıştır. İkinci bölümde, turizm endüstrisinde gelişme eğilimleri ve çevre yönetimi konularına yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, sürdürülebilir gelişme ve turizm arasındaki ilişki incelenmiştir. Son bölümde ise turizm ve çevre etkileşimi konuları ele alınmıştır. Bu kitap, turizm ve çevre eğitimi alan öğrencilere, akademisyenlere ve çevreye duyarlı sektör çalışanlarına yararlı olacak bir çalışmadır.
Turgay Dere, Abdullah Akay Bu eserimizde ileri arıtma teknolojisi olan membran filtrasyon konfigürasyonlarından tübüler membran ve uygulamaları ile alakalı çalışmalara yer verilmiştir.
Tübüler membran yüksek arıtma verimi ve uygulanabilme çeşitliliği açısından önemli bir membran filtrasyon konfigürasyonudur.
Tübüler membran filtrasyon, ultrafiltrasyon, nanofiltrasyon, mikrofiltrasyon ve ters osmozun uygulanabildiği bir filtrasyon uygulamasıdır.
Bu uygulama sadece atıksu arıtımında değil baca hava kirliliği gideriminde de uygulanabilmektedir.
I. cilt olarak hazırladığımız bu eserin diğer ciltlerinde güncel uygulamalara yer verilecektir.
Muammer Tuna Çevre sosyolojisi, sosyoloji bölümlerinde genellikle seçmeli ders olarak yaygın şekilde okutulmaktadır. Buna karşın Çevre sosyolojisinin sosyoloji disiplini içerisinde yaygın olarak kabul gördüğünü söylemek zordur. Bu alanda yer alan kişiler genellikle sonradan bu alanı seçmiş kişilerdir. Dolayısıyla çevre sosyolojisi alanında Türkçe yayınların sınırlı olduğunu söylemek abartı olmaz. Bu çalışma, işte bu noktadan hareketle, çevre sosyolojisi alanında bir kaynak kitap olması amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmada bir yandan çevre sosyolojisinin teorik ve tarihsel temellerine değinilirken, diğer yandan bir çevre sosyolojisi araştırması olarak Türkiye’de çevreye ilişkin toplumsal eğilimler araştırılmış ve bu çalışma kapsamı içerisinde bulgular tartışmaya açılmıştır.
İbrahim Gürer, Ali Günyaktı Hidroloji; suyun yerküredeki çevrimini, dağılımını ve özelliklerini inceler. İklim değişim senaryolarının daha sık ve daha dikkatlice yorumlandığı bu dönemde, su kaynaklarının geliştirilmesi ve farklı amaçlar için kullanımında gerekli projelerin planlanıp hazırlanmasında görev alacak mühendislerin yaşamsal bir değeri olan ülke su varlığını daha doğru tanımaları ve çok dikkatli kullanmaları gereklidir.
Özellikle su kaynaklarının bölgesel dağılımı bakımından dünyanın en gerilimli bölgesinde bulunduğu hâlde, hâlâ su zengini ülke gibi lanse edilen Türkiye'nin mevcut su kapasitesinin miktar ve kalite bakımından hızla güncellenmesi gerekmektedir. Yağışların azalması yanında sıcaklığın da artma eğilimi gösterdiği günümüz sorunu “Küresel İklim Değişimi” olarak tanımlanmaktadır. Özellikle ortalama yıllık yağışın ne kadarının faydalı akışa geçtiği ve ne kadarının da yeraltı su kaynaklarını beslediği hâlâ tartışılmaktadır. Tasarlanan su yapılarının teknik açıdan doğruluğu, hidrolojik verilerin etkin değerlendirilmesi yanında gelecekte olası iklim değişimlerinin de doğru yorumlanması esastır.
Mühendislik öğrencilerinin su konusunda yeterli ve doğru bilgiye sahip olması amaçlanmaktadır. Kİtapta, mühendislik hidrolojisi ana konuları ve konularla bütünleşen çözümlü problemler verilmiştir. Ayrıca ödev olarak verilebilecek problemler de ilave edilmiştir.
“Kaynakça” ve “İndeks” hem tarihî hem güncel bilgi kaynaklarından oluşmaktadır. Daha detaylı bilgiye erişmek isteyenler için bir başlangıç olanağı sağlayacak şekilde hazırlanmıştır.
Toplumun tarımsal ürün ihtiyacının ülkenin kendi su ve toprak kaynakları imkânlarıyla karşılanmasının ana strateji olduğu dönem mühendisleri olan yazarlar, son yıllarda değişen çevre ve eko-hidroloji koşullarına göre sadece insana değil, doğanın diğer canlılarına da yaşama hakkı tanınması gerektiğine inanan, çevreye ve ekolojik dengeye daha duyarlı genç meslektaşlar yetiştiğini görmekten mutlu olmaktadır.
Abdurrahman Aksoy, Ayhan Filazi, Begüm Yurdakök-Dikmen, Sinan İnce, Yavuz Kürşad Daş Veteriner toksikoloji, insanın ekonomik uğraşısı veya memnuniyeti için ilgilendiği hayvanları etkileyen zehirler yanında hayvansal ürünlerde bulunabilecek kimyasal maddelerin bunlarla temas eden insanın sağlığına zarar verip vermeyeceği konusuyla ilgilenen ve “Tek Sağlık” kapsamında değerlendirilen bir disiplindir. İklim değişikliği gibi insanın doğaya verdiği zararın sonucunda oluşan olayların özellikle hayvanları önemli bir şekilde etkileyeceği kaçınılmaz bir gerçektir. Dünyanın her yerinde hayvan ve insanlar bugün geçmiştekinden daha kirli bir ortamda yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmakta ve gelecekte de bundan daha iyi bir çevreyi kimse garanti edememektedir. Toksikolojik sorunların çoğu küresel ama çok az bir kısmı bölgesel veya yerel olmaktadır ve ne yazık ki yaygın olan bu zehirlerin çoğunun panzehiri de yoktur. Bu nedenle 21. yüzyılın yeni zorluklarıyla yüzleşmek toksikologların en önemli görevidir. Konuları itibarıyla çiftlik hayvanları, evimizde bize refakat eden sevimli hayvan dostlarımız, sucul hayvanlar ve yaban hayvanlarının zehirlere verdiği tepkilerin oldukça geniş ve büyük ölçüde farklı olması nedeniyle genellikle karmaşıktır. Aynı şekilde bir kimyasalın zehirliliği hayvanın bulunduğu çevre ve daha birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir. Böylece eserde; hayvanlarda zehirlenmeye neden olan zehirler, bunların kaynakları, vücuda giriş yolları, dağılmaları, metabolizmaları, atılmaları, hayvanlarda yaptıkları etkileri, teşhis yöntemleri, korunma ve tedavi yaklaşımlarından ve ayrıca çevre kirliliğine neden maddeler ve bunlardan nasıl korunulması gerektiği hakkında bilgiler bulunmaktadır.
Erkan Bozkurtoğlu, H. Tolga Yalçın, Orhan Dumlu Bu kitap İnşaat Mühendisliği, Jeoloji ve Maden Mühendisliği, Çevre Mühendisliği bölümleri derslerinde okutulmak üzere hazırlanmıştır. Teorik metinler uygulamalarla desteklenmiştir.
Bülent Oruç İnsan, yerküreye benzer. Biri olmadığında diğeri anlamını yitirir. Her ikisinin de canlı kalabilmesi için yapısal özelliklerinin hassas ölçülerde gelişmesi, fizyolojik ve biyolojik gibi birçok yaşam dinamiklerinin kusursuzca işlemesi gerekir. İkisi de öfkelenir, ikisi de sakinleşir. Yerküre gibi insan da kırılır, sarsılır; hatta artçıları yıllarca sürebilir. Aslında yerkürenin, kendisine bahşedilen düzeni içinde insana sayısız hizmeti vardır. İnsanın yerküreye hizmeti ise kusursuz işleyişine müdahale etmeden ve onu gereğince anlayarak imar etmesidir. Peki, insan yerküreyi nasıl anlamalıdır? Öncelikle yerküre içinde olup biten dinamiklerin işleyişini bilmeli ve onun kendisine hizmet yollarını kavrarken aynı zamanda örneğin deprem gibi kendisini rahatsız eden unsurların kaynağını öğrenmelidir. Aslında insanı sarsılmasına neden olduğu için ürküten faylar önemli ve değerlidir. Fayların; manzarasına doyulmaz coğrafyaların şekillenmesinde, bereketli toprakların gelişiminde ve yeraltı zenginliklerinin birikiminde önemli katkıları vardır. Depremler insanlığın gerçeğidir; ancak afetler böyle olmamalıdır. Bu bağlamda yapı malzemelerini depreme dayanıklı üretmeli, barınacağı konutu zeminin izin verdiği ölçüde yapmalıdır. İnsanın yerküreyi bilmesi ve anlaması için yerbilimleri insana farklı konularda bilgi kapıları açar. İşte bu kitap, bir jeofizik mühendisi akademisyen tarafından böyle bir kapının aralanması için kaleme alınmıştır. Okuyucunun yalnızca bu kapıyı açmakla kalmayıp başka bilgi kapılarını da ardına kadar açması ümidiyle...
Steven C. CHAPRA, WAVELAND Su kalitesi yönetiminde, rasyonel ve ekonomik yaklaşımları bulmakta, ulusal ve uluslararası ilgi her zaman çok yüksektir. Matematiksel modellerin derinlemesine uygulanmasıyla, altı çizilen kabullere dikkatle ve pratik örnekleme ve istatistiksel araçlarla; su kalitesi modellemesinde başarıya ulaşmayı maksimize etmekte gerekmektedir.
Chapra, bu kitapla, öğrenci kullanımlı içeriği ders formatında organize ederek bilgiyi yönetim birimlerine asimile etmeyi isteyen öğrencileri bağlamaktadır. Farklı örnekler ve yazınsal alıntılar, kitap içine okuyucuların içeriği doğru şekilde görmeleri için serpiştirilmiştir. İçerik, yüzeysel su modellemesindeki gerekli konuların, örneğin reaksiyon kinetiği karışımlı ve karışımlı olmayan sistemler ve olası çeşitlilikte kirleticiler ve indikatörleri, su kalite modellemesindeki genellikle dikkate alınan çevreleri, model kalibrasyonu doğrulanması ve hassasiyet analizini ve ana su kalitesi modelleme problemlerini kapsamaktadır.
Birçok formüller ve teknikler, orijinali ve/veya teorik bilgisini açıklayarak tanımlanmıştır. Kitap sayısal, bilgisayar tabanlı uygulamalara odaklanmış olsada etkin kullanımı analitik çözümler ile sağlanmıştır. Ayrıca, kitap hesaplamaların inceliklerini ve mekanizmalarını; teorinin uygulamalarla bağıntısını gösteren genişletilmiş çalışma örneklerini içermektedir.