Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği \ 2-3
İsmail TOPKAYA Eğitim sisteminde gerçekleştirilen son düzenlemelere göre özellikle ilkokullar ve ortaokullarda okutulacak dersler ile bu derslerin içerikleri ve ders saatlerinde ciddi değişiklikler oluşturulmuştur.
İşte bu derslerden birisi de ilkokulların haftalık ders çizelgelerinde yer alan “oyun ve fiziki etkinlikler” dersidir.
İlkokullarda yer alan “oyun ve fiziki etkinlikler” dersi, 1., 2. ve 3. Sınıf düzeylerinde haftalık beş saatlik bir ders olarak düzenlenmiş olup, özellikle oyun ve hareket etkinlikleri boyutunda ciddi bir alan bilgisi, alan becerisi ve öğretmenlik becerisi yanı sıra ciddi bir sorumluluk ve iş ahlakı da gerektirmektedir.
Bilal ÇOBAN - Eyüp NACAR Eğitsel oyunlar konusunda 5 kitaptan biri olan bu kitap ilköğretimin birinci kademesini ilgilendirmektedir. Anneler, babalar, öğretmenler, çocuklarının eğitimini sürdürürken, sadece bu seviyedeki çocuklar için hazırlanmış bu kitaptaki oyunlardan faydalanacaklardır
Hazırlanan bu etkinlikler kitapta; gelişimle ilgili temel kavramlar, oyunun tanımı, oyunun çocuk hayatındaki yeri ve önemi, oyun evrenleri ve oyun çeşitleri, oyun kuramları, oyun için söylenmiş özlü sözler ve eğitsel oyunlar başlıkları altında işlenmiştir.
Kitap, eğitim fakültelerinin ilgili bölümleri ve beden eğitimi öğretmenlerinin yanında stajyer öğretmenlerin de faydalanacağı bir çalışmadır.

İÇİNDEKİLER

1. GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
1.1. Bilişsel Gelişim
1.2. Duyuşsal gelişim
1.3. Psikomotor Gelişim

2. OYUNUN TANIMI
2.1. Oyunun Tarihçesi
2.2. Türklerde Çocuk Oyunları.
2.3. Okulöncesi Eğitimde Oyunun Yeri
2.4. Çocuk Oyunlarının Anlamı ve Önemi
2.5. Oyun Döneminde Çocuğun Ve Çocuk Oyunlarının Genel Özellikleri

3. OYUNUN ÇOCUK HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
3.1. Oyunun Bedensel Gelişime Etkileri
3.2. Oyunun Psiko-Motor Gelişimine Etkileri
3.3. Oyunun Çocuğun Duygusal ve Zihinsel Gelişimine Etkileri
3.4. Oyunun Çocuğun Sosyal Gelişimine Etkileri
3.5. Oyunun Dil Gelişimine Etkileri

4. OYUN EVRELERİ VE OYUN ÇEŞİTLERİ
4.1. Oyun Evreleri
4.2. Oyun Çeşitleri

5. OYUN KURAMLARI
5.1. Klasik Kuramlar

6. OYUN İÇİN SÖYLENMİŞ ÖZLÜ SÖZLER

7. EĞİTSEL OYUNLAR
İsmail Topkaya İlköğretim birinci kademe, 7-11 yaş çocuklarının eğitimini içeren temel eğitim süreçlerinden birisidir. Bu süreçteki eğitim programının gereği olarak oluşturulan öğretim programlarında yer alan derslerden birisi de “beden eğitimi” dersidir.
Bu kitap, ilköğretim birinci kademe beden eğitimi etkinliklerinin nasıl olması gerektiğine ilişkin pedagojik yaklaşımların yanı sıra, beden eğitimi etkinliklerini içine alacak bir şekilde mevcut beden eğitimi dersi öğretim programı esas alınarak hazırlanmıştır.
Bülent Ağbuğa, Şehmus Aslan Beden eğitimi dersinin ve oyunların hareket bileşenleri, özellikle yabancı dil öğretimi dâhil ana dil becerilerinin öğretildiği ve geliştirildiği, ritim duygusunun verildiği, matematik, fen, sağlık bilgisi ve sosyal bilgiler gibi çeşitli bilim alanlarının kavramlarının öğretilmesinde uygulama ve güçlendirme fırsatlarının sağlandığı bir araç olarak görülebilir. Öğretmenler bu bilgileri eğlenceli oyunlara dayalı olarak kolaylıkla gerçekleştirebilirler. Kitapta yer alan ders planları, hem spor malzemesi yetersiz hem de spor malzemesi yeterli olan okullara göre hazırlanmıştır. Bu durumda dahi kitapta yer alan oyunlar öğrenci sayısına ve malzemeye göre adapte edilebilir niteliktedir.
“Farklı engelli gruplarda oyunları nasıl uyarlayabilirim?” sorusunu da cevaplandıran kitabın giriş bölümünde; “Beden eğitimi nedir?”, “Neden ihtiyaç duyulur?”, “Nitelikli bir beden eğitimi dersi nasıl olmalıdır?”, “Fiziksel aktivite ve obezite nedir?”, “İlköğretim çağı çocuklarının psikomotor gelişim özellikleri nelerdir?” gibi çeşitli soruların cevaplarını detaya inmeden bulacaksınız. Kitabın birinci bölümünde ise “Oyun nedir?” ve “Nasıl olmalıdır?” konularına ilaveten “İlişkilendirilmiş beden eğitimi ve oyun nedir?” ve “Özel gereksinimli kaynaştırma çocukları için uyarlanmış beden eğitimi uyarlamaları nedir ve nasıl olmalıdır?” sorularının cevapları ile oyunlarda dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise sınıf içi ve spor alanlarında uygulanabilecek oyunlar ders planları içinde verilmiştir.
Özetle bu kitaptaki oyunlar, bir yandan eğlenceli ve kolaylıkla uygulanabilir iken bir yandan da beceri gelişimi, temel bilim kavramlarını öğretme, fiziksel aktiviteyi arttırma ve engelliler için oyunlar üzerinde bilgi vermeye dönük olarak geliştirilmiştir. Bu yönleri ile kitap çok önemli bilgileri içermektedir.
Ali Serdar Yücel, Cemal Gündoğdu Günümüzde teknolojik gelişmeler ve zorlu yaşam şartları çocuklara oyun için zaman bırakmasa da, oyun çocukların yaşamının bir parçasıdır. Kuşaktan kuşağa geleneksel olarak aktarılan çeşitli çocuk oyunları, çocukların vazgeçilmez eğlencelerini teşkil etmektedir. Sosyal değişme sürecinin makro değişimleri beraberinde getirmesi sonucu geleneksel kültür değişim ve yıpranmaya uğramaktadır. Bu kültür içerisinde yer alan geleneksel çocuk oyunlarıda bu süreçten etkilenmektedir. Günümüzde eğlence araçlarının değişmesi, iletişim araçlarının gelişmesi sonucu geleneksel çocuk oyunları nitelik değiştirmiş, hatta eskisi gibi oynanmaz olmuştur.
Ülkemizde oynanan geleneksel oyunlar genellikle taşla ve sopayla oynanan ya da topla oynanan kovalamaca tarzında oyunlardır. Kitabın ilk bölümünde oyunun tanımı, tarihçesi, oyunlarda kullanılan bazı tekerlemelere yer verilmiş, ikinci bölümünde ise ilköğretim ve ortaöğretimde, araçlı ve araçsız olarak oynanabilecek geleneksel oyunlar ele alınmıştır.
Ali Demirci Beden eğitimi, genel eğitimin bütünleyici bir parçasıdır. Eğitimsel programın bir parçası olan beden eğitimi genel eğitimin amaçlarına katkıda bulunmaktadır. Beden eğitimi derslerinde sunulan fiziksel etkinlikler bireyin devinişsel, fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimini destekleyerek öğrenme deneyimleri kazandırır.
Böylece çocuk paylaşmayı, bir işi sırayla yapmayı ve sınıf arkadaşlarıyla iş birliği yaparak çalışmayı öğrenir. Bu yaş grubu için dokunma oyunları, yaratıcı oyunlar, dans ve jimnastik hareketleri yukarıda değinilen amaca en iyi hizmet eden etkinlikler olarak düşünülmelidir. Atma, yakalama, çarptırma, tekmeleme gibi temel manipülatif ve çoklu becerilerin kullanıldığı oyunlar oynatılarak, çocukların etkinliklere ve keşfetmeye rahatça katılabilecekleri bir ortam yaratılır.
Yapılandırman yaklaşımla ele alınan bu çalışma, yukarıda anlatıldığı biçimde, sınıf öğretmenlerine beden eğitimi dersi etkinlikleri için yeteri kadar seçenek sunmaktadır.
Yıldız Yaprak Bu kitap, spor bilimleri fakültelerinde okuyan öğrencilere, antrenörlere, beden eğitimi ve spor öğretmenlerine ve sporculara; ağırlıklı olarak hareket sistemi olmak üzere diğer sistemlerin yapıları hakkında da bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Çünkü antrenman bilgisinin sağlam temellere oturması insan fizyolojisinin ve egzersiz fizyolojisinin anlaşılmasını, insan fizyolojisinin anlaşılması ise insan anatomisini bilmemizi gerektirir.
İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde, en küçük canlı yapı taşı olan hücreden başlayarak organizmayı oluşturan bütün sistemler kısa ve öz olarak anlatılmıştır. İkinci bölümde ise hareket sistemini meydana getiren yapılar, düzlemlerde meydana gelen hareketler, üst ekstremiteden başlayarak omuz, dirsek, el bileği, kalça, diz, ayak bileği eklemleri ve gövdeyi meydana getiren kemikler, eklem tipi, hareketin meydana geldiği düzlem, hareketi meydana getiren kaslar ve egzersiz örnekleri birlikte verilmiştir.
Bu kitabın, spor bilimlerine dâhil olan tüm bireylere bir yarar sağlaması dileğiyle…
Davut Budak Dünyada yaklaşık 80 ülkede 2000'den fazla kayak merkezinde milyonlarca insan her yıl kayak/snowboard yapmaktadır. Türkiye'de ise 1300-3350 m yükseklik kuşağında yer alan 29 adet kış sporları merkezi planlanmış olup tüm yapılaşmayı gerçekleştirmiş 5 kayak merkezi (Palandöken, Uludağ, Köroğlu, Erciyes, Sarıkamış) spor ve eğlence amaçlı kayak severlerin yoğun ilgisi ile her geçen yıl artarak ziyaret edilmektedir.
Bu ilginin yanında, ilk olarak bilinçsiz hareket eden, kural tanımayan ve becerisine uygun hareket etmeyen, çevresindekilerin güvenliğini hiçe sayan, adrenalin tutkunu ve kontrolsüz kayakçılar, kazalara ve sonrasında sakatlanmalara neden olabilmektedir. Bu nedenle kış sporları merkezlerinde, kayak alanlarında uygulanması ve uyulması gerekli kuralların standartlaştırılması, hukuksal olarak da bir zorunluluk hâline gelmiştir. Bu kurallar ya da mevcut yönetmelikler, ülkelere göre çeşitlilik göstermektedir. Her devletin kanunu, teamül hukuku ve mevzuatı; kayak alanı işletmecisinin, mekanik tesis-lift operatörünün, kayakçıların/snowboardcuların ve ilgili tarafların görevlerine, dokunulmazlıklarına ve yükümlülüklerine farklı yaklaşımlar sunmaktadır. Bu kurallar, her devletin mevzuatına göre farklılık gösterse de genel anlayış, FIS (Uluslararası Kayak Federasyonu) tarafından belirlenen temel kurallar yargı için esas kabul edilmektedir.
Bu bilgiler ışığında, öncelikle kayağın dünyadaki ve Türkiye'deki tarihi ele alınarak kış sporları merkezi donanımları, işgörenleri ve Türkiye'deki kayak merkezlerine ilişkin bilgiler sunulmuştur. Sonraki bölümlerde ise kayak alanlarının güvenlik kuralları ve farklı ülkelerdeki kayak güvenliğine ilişkin hukuksal sorumluluklar (yasalar, yönetmelikler, örnek davalar vb.) siz değerli okuyuculara aktarılmaya çalışılmıştır. Yapılan tüm bu çalışmalarla, kayak alanlarının güvenliğine ilişkin kabul edilebilir kurallar belirlenmeye çalışılmıştır.
Bu kuralların uygulanabilirliği ve öğretilmesi noktasında çok önemli bir rol ve sorumluluğa sahip oldukları kabul edilen başta kayak/snowboard eğitmenlerine (öğretici ve antrenörler), kayak alanı koordinatörlerine ve diğer işgörenlere büyük görevler düşmektedir. Çalışmanın spor bilimleri alanında çalışan akademisyenlere, lisansüstü ve lisans öğrencilerine ve multidisipliner bir yapıya sahip olan sporun diğer tüm paydaşlarına faydalı bir eser olmasını diliyorum.
Ahmet Talimciler, Ahmet Türk, Ayhan Dever, Cem Tınaz, Cenk Temel, Çiğdem Gökduman, Ercüment Erdoğan, Erol Bulut, Esra Emir, Ezel Nur Korur, Gökhan Kurt, İrem Yüksel, Kadir Yıldız, Kürşat Taştan, Meral Öztürk, Murat Yüksel, Nalan Sabır Taştan, Sebahattin Devecioğlu, Selami Özsoy, Tuğrul Akşar, Yiğit Anıl Güzelipek Toplumun bir yansıması olarak ifade edebileceğimiz spor, küreselleşme süreciyle birlikte hızlı bir değişim içerisine girmiştir. Bu değişimle birlikte spor, basit bir kurum olmaktan çıkarak kompleks bir yapı hâline gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, küreselleşmenin spora olan etkilerini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan çalışma içerisinde birbirinden değerli on yedi metin yer almaktadır. Alanında uzman isimler tarafından hazırlanan metinler, küreselleşmenin ekonomik, politik, teknolojik ve sosyokültürel boyutlarını spor doğrultusunda açıklamaktadır.
Alparslan İnce, Muhammet Emirhan Çelik, Erkan Cavlı Kitabımızda; yaşamın her evresinde beklenen fiziksel ve bilişsel gelişimi gözlemlemenin yanında çocukluktan yaşlılığa kadar olan dönemlerde fiziksel aktivite tercihleri ve uygulaması hakkında yönlendirici bilgiler yalın bir dille verilmektedir.
Kitabımızın gelişim ve eğitim alanıyla ilgilenen üniversite öğrencileri, antrenörler ve ebeveynlere rehberlik etmesini temenni ediyoruz.
David L. GALLAHUE, John C. OZMUN, Jackie D. GOODWAY Gün sabahından, insan çocukluğundan belli olur. (John Milton)

Hareket yaşamdır. İşimizde ve oyunumuzda yaptığımız her şey hareketi kapsar. Varlığımız; kalbimizin atışına, akciğerlerimizin nefes alıp vermesine, otomatik ve yarı otomatik hareket süreçlerine ve yaşamımıza dâhil olan diğer istemli hareketlere bağlıdır. Motor kontrolünü ve motor koordinasyonunu nasıl kazandığımızı anlamak, nasıl yaşa-dığımızı anlamanın temelidir. Etkili bir öğretim ve öğrenme süreci için atılacak ilk adım tipik olarak gelişen bireyin gelişimsel sürecini anlamaktan geçer. Bu anlayış, sınıfta, spor salonunda ya da oyun alanında eğitimin çekirdeğini oluşturur.
Gelişimsel yetersizliği olan bireylerin motor gelişim özelliklerinin bilinmesi, uygulanacak müdahale, terapi ve tedavi programlarına sağlam bir temel oluşturur. Motor gelişimi gebelikle başlayan, yaşam boyunca devam eden bir süreç yaklaşımı içinde ele alan bu kitap; spor bilimleri, fizyoterapi, ergoterapi, özel eğitim, erken çocukluk eğitimi ve sınıf öğretmenliği alanlarında çalışan öğretim elemanlarına ve öğrencilere yönelik hazırlanmıştır.
Bereket Köse Son yıllarda artan rekabet, spor aktivitelerini izleme oranındaki artış, kazanma arzusu, cezbedici ödüller, özellikle uluslararası organizasyonlarda ülkelerin kendilerini gösterme, kazandıkları başarılarla daha fazla tanınma ve prestij sağlama hedefleri gibi bir çok faktör, sporcuların performanslarını ergojenik olarak arttırabilecek yeni antrenman metotlarının da bu alandaki bilimsel çalışmaların merkezine alınmasına yol açmıştır.
Bu bağlamda yüzyıllardır çeşitli alanlarda performans arttırmak için kullanılan müzik, son yıllarda spor bilimcilerin de dikkatini çekmiş ve söz konusu bilimciler tarafından müziğin sporcularda da fiziksel ve psikolojik performansı arttırabileceğine, aynı zamanda çeşitli müzik türleri ile performans arasında bir korelasyonun olduğuna yönelik araştırma sonuçlarına ulaşılmıştır.
Örneğin müziğin koşu performansını ve süresini artırmasının yanı sıra yatıştırıcı müziği dinlemenin de beynin hipofiz bölgesini etkileyerek organizmadaki stresin düşürülmesine neden olan hormonların salgılanmasına yardımcı olması otonom sinir sistemini dolaylı bir şekilde etkileyebilmesi sonucu egzersiz sonrası daha hızlı toparlanmayı da sağlayabilmekte olduğu ifade edilmiştir.
Bu kitap da, müziğin aerobik-anaerobik performansa aynı zamanda egzersiz sonrası toparlanmaya etkisinin incelenmesi amacıyla hazırlanmıştır.
Varol Tutal, Ebubekir Aksay İnsanlar eskiden yaşamlarını sürdürmek adına birtakım hareketler yapar ve o günkü yaşam koşullarına uyum sağlamaya çalışırlardı. Daha sonraları insanlar sağlıkları için fiziksel hareketin önemli olduğuna inanmışlar ve bu doğrultuda bilinçli olarak hareketli olmaya devam etmişlerdir. Günümüzde ise bu hareketliliğin önemi gün geçtikçe artmaya devam etmektedir. Beden eğitimi kavramına bakıldığında insanların fiziki gelişiminin dengeli bir şekilde olması için yapılan, aynı zamanda insanı ruhen ve zihnen rahatlatan ve en önemlisi de insanın kişiliğini ve karakterini geliştiren genel eğitimin tamamlayıcısı olarak ifade edilebilir.
Her bireyin herhangi bir nesneye karşı tutumu olması olasıdır. Tutum, bireyin olumlu ya da olumsuz davranışlar sergilemesi olarak da adlandırılabilir. Tutum bilimsel açıdan bakıldığında önemli bir kavramdır. Çünkü bilim adamları tutumla ilgili birçok çalışma yapmıştır ve bu çalışmalar devam etmektedir. Tutum kavramının; anlama veya bilgi, ihtiyaçları giderme, egoyu savunma ve içsel değerlerin ifade edilmesi gibi işlevleri bulunmaktadır. Özellikle okul yöneticilerinin fiziksel gelişim, öz saygı ve benlik gelişimi için önemli olan beden eğitimi dersine yönelik tutumları önem arz etmektedir. Bu doğrultuda eserde okul yöneticilerinin beden eğitimi dersine yönelik tutumuna ilişkin bir ölçüm aracının yanında nitel verilerle desteklenmiş sonuçlar yer almaktadır.
Bilal ÇOBAN, Eyüp NACAR Eğitsel oyunlar konusunda 5 kitaptan biri olan bu kitap ilköğretimin birinci kademesini ilgilendirmektedir. Anneler, babalar, öğretmenler, çocuklarının eğitimini sürdürürken, sadece bu seviyedeki çocuklar için hazırlanmış bu kitaptaki oyunlardan faydalanacaklardır
Hazırlanan bu etkinlikler kitapta; gelişimle ilgili temel kavramlar, oyunun tanımı, oyunun çocuk hayatındaki yeri ve önemi, oyun evrenleri ve oyun çeşitleri, oyun kuramları, oyun için söylenmiş özlü sözler ve eğitsel oyunlar başlıkları altında işlenmiştir.
Kitap, eğitim fakültelerinin ilgili bölümleri ve beden eğitimi öğretmenlerinin yanında stajyer öğretmenlerin de faydalanacağı bir çalışmadır.
Ali Demirci, Erdal Demirci, Nevzat Demirci BENİMLE OYNA (12)
Çocuğuma kitaplarla öğretmeye çalıştım,
Bana sadece bulmaca kitapları getirdi.
Çocuğuma sözcüklerle öğretmeye çalıştım,
Hepsini sildi geçti, duymazdan geldi.
Umutsuzlukla döndüm;
“Bu çocuğa nasıl öğreteceğim?” diye hıçkırdım.
Ellerime anahtarı verdi,
“Gel dedi, benimle oyna.”

Oyunla eğitim; beden eğitimi ve spor eğitimi öğretim yöntemlerinden biri olmasının yanı sıra genç bireylerin toplumsal kültürü, iyiyi, kötüyü, meslekleri, sosyal rolleri, kişilik haklarını, saygı ve sevgiyi de öğrendikleri en elverişli araç niteliği taşır. Birçok eğitimci oynayarak öğrenmenin daha iyi hafızada kaldığını, karşılaştırmalı düşünme, karar verme ustalığı kazandırdığını ve davranışları değiştirdiğini saptamıştır.
Kitapta, beden eğitimi ve spor eğitiminde oynayarak öğrenme ele alınmaktadır. Özellikle beden eğitimi öğretmenlerinin beden eğitimi derslerinde beden eğitimi ve spor öğretimine dayalı etkinlikleri düzenlerken nasıl bir yol izlemeleri gerektiği konusunda seçenekler sunulmaktadır. Oyunlar sınıflandırılmıştır ve her oyunun kazanımları yazılmıştır. Temel hareket bilgi ve becerilerine dayalı oyunlar ile özelleşmiş hareket bilgi ve becerilerine dayalı oyunlar (koşma, sekme, sıçrama, atma, atlama, dengelenme) “atletizm oyunları” adı altında ele alınırken spor bilgi ve becerilerine dayalı oyunlar basketbol, voleybol, hentbol ve futbol oyunları başlıklarıyla verilmektedir.
Ömür F. Karakullukçu, Oğuzhan Eroğlu Değişimin günümüzde, hayatımızın değişmeyen bir unsuru olarak kendisine yer bulduğunu görmekteyiz. Ancak ortaya çıkan değişimlerle beraber insanların tutumları hem olumlu hem olumsuz yönde farklılaşmaya da yol açabilmektedir. Özellikle de son yıllarda devasa boyutlara ulaşan spor sektörünün kontrol edilebilirliğinin her geçen gün zorlaştığı düşünüldüğünde spor örgütleri, ellerindeki kaynakları en etkili ve verimli bir şekilde kullanabilmek için değişimlere başarılı bir şekilde ayak uydurmaya çalışmalıdırlar. Ancak değişimlerle beraber ortaya çıkan sinizm gibi olumsuz durumlar, örgütlerin hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilmektedir.
Bu kitap; örgütsel sinizm, örgütsel değişim ve spor örgütlerinde örgütsel değişim sinizmi kavramlarını açıklamaya, ayrıca bu kavramlarla ilgili konuları ele alarak spor örgütlerinde örgütsel değişim sinizminin nedenleri, sonuçları ve yönetme stratejileri gibi unsurlarını ortaya koymaya çalışmaktadır. Türk spor teşkilatlanmasının tarihsel gelişimi ve değişim çabaları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal gençlik ve spor politikalarını incelemeye dahil eden bu kitap; spor örgütleri için olumsuz bir durum olarak nitelendirilebilecek olan örgütsel değişim sinizminin nedenlerini, sonuçlarını ve yönetme stratejilerini spor örgütleri özelinde açıklamak amacıyla yazılmıştır.
Kitabın; spor örgütlerinde görev yapan yöneticilerin örgüt içindeki değişimlerde insan unsurunu doğru şekilde yönetebilmeleri ve spor bilimleri alanında çalışan herkesin kendilerini geliştirmeleri için değerli bilgiler kazandıracağı düşünülmekte ve umulmaktadır.
Tuba Fatma Karadağ Sporun; hızla sosyal bir kurum olması, eğitime, ekonomiye, uluslararası diplomasiye nüfuz etmesi ve çağımızın modern toplumlarının en yaygın ve en etkili sosyal kurumlarından biri olarak kabul görmesi, spor yönetiminin kontrolünde hizmet veren kurumların çalışanları ile ortaya koyduğu performans ve yenilikçilik anlayışlarının irdelenmesini öne çıkarmaktadır.
Sektörel anlamda, farklı hizmet alanlarında, örgütsel öğrenmenin ve yeniliğin rolü kamuoyunda kabul görmüş olsa da spor sektöründe üretilen hizmete daha az bir dikkatle odaklanma söz konusudur.
Bu eserde; “örgütsel öğrenme” ve “bireysel yenilikçilik” kavramları üzerinde durulmuş, Türkiye’de sportif hizmetlerin önemli bir ayağını oluşturan spor federasyonları çalışanlarının yine bu kavramlar çerçevesinde ortaya koydukları performans incelenerek demografik değişkenlerin bu yetenekler (özellikler) üzerindeki etkinliği irdelenmiştir.
Ahmet Şirinkan Özel gereksinimli çocuklarda psikomotor özellikler; hareket eğitimi, oyun eğitimi, egzersiz eğitimi ve sportif etkinliklerle gelişir. Hedefe ulaşılabilmesi için uzman eğitmen tarafından özel hazırlanmış öğretim programı, özel çocuklara göre uyarlanmış materyaller ve özel çalışma alanlarının oluşturulması gerekir.
İyi planlanmış bir beden eğitimi programı, sadece çocukların motor gelişimini değil, duyuşsal ve bilişsel alanlarda da gelişimini hedeflemelidir. Gelişimsel özellikler nedeniyle normal gelişim gösteren çocuklarla engelli çocukların hedef sıralamasında fark gözetilmelidir. Normal sınıflarda “fiziksel ve motor yeterliliği geliştirmek”, özel beden eğitiminde ise “olumlu benlik gelişimi, sosyal yeterlilik, algısal motor gelişimi” ilk sırada yer alması gereken hedefler olmalıdır.
Bu kitap, özel gereksinimli çocukların eğitiminde söz konusu hedeflere ulaşmak için bir kılavuz olmayı amaçlamaktadır.
Ahmet Şirinkan Özel gereksinimli bireyler için yaşam kalitesini arttırmanın en önemli basamaklarından birisi de hareket eğitimi, egzersiz, oyun ve sportif etkinliklerdir. Bu amaçla yapılacak her türlü program, özel gereksinimli bireylerin yaşam kalitesini arttırarak onları hayata bağlayıp sosyalleşmelerine katkı sağlayacaktır.
Bu amaçla yazılan bu kitap, dört bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; özel eğitime gereksinim duyan bireylerle ilgili tanımlar, amaçlar, özel eğitim gereksinim nedenleri, özel gereksinimli bireylerin fiziksel, ruhsal, toplumsal, cinsel ve kişilik özellikleri konu başlıkları bulunmaktadır. İkinci bölümde; özel gereksinime ihtiyacı olan bireylere yaptırılacak rekreasyon etkinlikleri, rehabilitasyon hizmetleri, hareket eğitimi ve oyun, egzersiz ve spor eğitiminin, rekreasyon ve rehabilitasyonun amacı hakkında bilgiler verilmektedir. Üçüncü bölüm; tüm özel gereksinime ihtiyacı olan (zihinsel olarak özel gereksinimli, fiziksel olarak özel gereksinimli, işitsel olarak özel gereksinimli, görsel olarak özel gereksinimli, down sendromlu olarak özel gereksinimli, otizm spectrumlu olarak özel gereksinimli, obezite problemi yaşayanlar, Multiple Scleroz (MS)) vb. özel gereksinimli) bireylerle ilgili genel ve özel bilgileri ayrıca, omurga deformasyonlarından kifoz, lordoz, scolyoz, torticolous ve düz sırt hakkında genel bilgi ve yaptırılabilecek egzersiz örneklerini kapsamaktadır. Dördüncü bölümde; ise, tüm özel gereksinime ihtiyacı olan grupların (özel durumlarına göre) yapabileceği egzersiz örneklerine yer verilmiştir. Bu egzersizler örnek oluşturmaktadır. Eğitmen-uzman kişi, kendisinden hizmet alıcı olan özel gereksinimli bireyin durumuna göre bu egzersiz örnekleri üzerinde adaptasyon yaparak farklı şekilde uygulayabilir.
Kitap, tüm spor eğitimcilerine, egzersiz uzmanlarına, özel spor eğitmenlerine, rekreasyon bölümü öğrencileri ve eğitimcileri için bir kaynak olması dileğiyle...
Abdurrahman Aktop, Ahmet Sansi, Atike Yılmaz, Brad Weiner, Büşra Süngü, Derya Su, Dilara Sevimay Özer, Elif Lermi Bekdemir, Gülsüm Hatipoğlu Özcan, Handan Doğan, Michelle Grenier, Sibel Taşralı Nalbant, Yeşim Gökgöz Uyarlanmış Fiziksel Aktivite Federasyonu'na (https://ifapa.net ) göre uyarlanmış fiziksel aktivite:
Hizmet sunan bir meslek alanıdır.
Çok disiplinli akademik bir alandır.
Teori ve pratik arasında dinamik bir sistemdir.
Engelli bireylerin haklarını savunma ağıdır.
Bir süreç ve üründür.
Sherrill, uyarlanmış fiziksel aktiviteyi, arzu edilen sonuçlara ulaşmak için değişkenleri yönetme bilimi ve sanatı olarak tanımlamaktadır. Bu değişkenler, fiziksel aktivite için kullanılan materyaller, aktivite alanı, öğretilecek beceri, kurallar ve öğretim yöntemlerinden oluşmaktadır. Tüm bu değişkenler bireyin kapasitesine uygun hâle getirildiğinde bireyin aktiviteye katılımı en üst seviyeye ulaşacaktır.
Mesut Uğurlu Türk spor geleneklerinden kadim yağlı güreş spor geleneğini ve pehlivanları, bu geleneğin icracıları olan pehlivanlara sorduk. Gerçekleştirdiğimiz bu saha araştırması neticesinde, efsane başpehlivan Ahmet Taşçı'nın bir oturuşta bir koli (30 adet) yumurta yediğini ve kış döneminde 50 kg kestane balı tükettiğini öğrendik. Koca Yusuf'un Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilen güreş müsabakasından dönerken içinde olduğu geminin batması sırasında bir filikaya tutunduğunu, filikadakilerin Koca Yusuf'un ellerine küreklerle vurduğunu ve yine de filikayı bırakmayınca bileklerini kestiklerini ve böylece üzerindeki altınlarla okyanusta boğulduğu bilgisine ulaştık. Kısacası Türk yağlı güreş geleneğini ve bu geleneğin icracıları olan pehlivanların pehlivan hafızalarında nasıl yer aldığını tespit edip okurlara yansıtmaya çalıştık. Türk kültürü deryasına bir damla katkı sağlamak amacıyla hazırladığımız kitabımızın amacında muvaffak olması temennilerimizle…
Ali Demirci Raket sporları, bütün dünyada hızla gelişen ve her yaş ve cinsten insanın oynamak için zaman ayırmak istediği spor etkinlikleri olarak görülmektedir. Olaya bu yönüyle bakıldığında; raket sporlarının hem beden eğitimi dersi programı içinde, hem de kulüpler ile diğer öğretme ortamlarında nasıl yer alması gerektiği ve öğrenme-öğretme etkinliklerinin ders ortamlarına nasıl uyarlanacağı düşüncesi ortaya çıkmaktadır. “Raket Sporları Öğretimi” kitabı ile bu düşüncelerin yaşama geçirilmesine katkı sunulmak istenmektedir.
Kitapta, raket sporlarının okullarda ve ilk öğrenenler düzeyinde nasıl ele alınacağına ve beden eğitimi ders ortamlarına nasıl uyarlanacağına yönelik oyun ve ders etkinlikleri yer almaktadır. Bu yönüyle; beden eğitimi öğretmenlerine onlarca ders etkinlikleri seçeneği sunulurken, diğer yönüyle kulüplerin alt yapısında görevli çalıştırıcılar öğrenme-öğretme sürecindeki temel işleyiş hakkında bilgilendirilmektedir.
Hikmet Turkay Birçok insan araştırmayı, bilinenden bilinmeyene doğru bir hareket olarak görür fakat araştırma, aslında bir keşif yolculuğudur. Hepimiz bilinmeyen doğal bir içgüdüye sahibiz. Bilinmeyen bizimle yüzleştiğinde merak ederiz ve merakımız bizi bilinmeyene karşı sorgulayıcı, daha kapsamlı bir anlayışa kavuşturur. Bu merak tüm bilginin temelidir ve insanın bilinmeyen ne varsa onu elde etmek için kullandığı yöntem, araştırma olarak adlandırılır.
Bilimsel araştırma; problemleri tanımlamak, hipotez veya önerilen çözümleri formüle eetmek, veri toplamak, değerlendirmek, kestirimler yapmak, bulgulara varmak ve formül hipotezine uyup uymadıklarını belirlemek için sonuçları dikkatlice test etmektir. Bu çerçevede kitap, bilimsel araştırma süreci kavramına dayanmaktadır. Araştırma sürecini kavramsallaştırmanın nedeni de spor araştırması anlayışını geliştirmeye faydalı olacağı düşüncesidir. Bu kapsam dâhilinde; kitabın birinci bölümünde bilim ve bilimsel araştırma ile ilgili bilgiler, ikinci bölümde araştırma süreci, üçüncü bölümde spor araştırmalarındaki yöntemler ve bu yöntemlere ilişkin örnekler, dördüncü bölümde verilerin analizi, beşinci bölümde de bulgular ve yorumlara yer verilmiştir.
Kitabın birincil kitlesi spor bilimleri alanındaki lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileridir. Sonrasında bilimsel araştırma dersleriyle ilgili akademisyenleri ve genel anlamda bakıldığında da spor bilimleri alanındaki tüm araştırmacıları kapsamaktadır.
Talha Murathan İnsan yeteneklerini büyük oranda arttıran önemli teknolojik buluşlardan bir tanesi bilgi teknolojileridir. Bilgi teknolojisinde yaşanan hızlı gelişmeler yaşamın her alanını olduğu gibi eğitim ve spor alanlarını da etkileyerek değişime yönlendirmiştir. Spor branşlarının başlangıç aşamalarından ileri seviyelerine kadar birçok adımda Bilgisayar Destekli Eğitimler sporcu başarısını pozitif yönde desteklemektedir. Bu kitap, spor kavramının içinde geçtiği alanlarda “Bilgisayar Destekli Eğitim” kavramının ne şekilde kullanılabileceği, hâlihazırda kullanıldığı diğer alanlarla karşılaştırılması, sektör içerisinde yer alan en önemli unsurlar olan sporcular, spor eğitimcileri, organizasyonlar, tesisler gibi sektörün diğer paydaşlarının Bilgisayar Destekli Eğitime yönelik tutumları, algı düzeyleri, eğitim öğretim faaliyetlerinde bu olguyu kullanma şekilleri ve etkilerini belirlemek, karşılaştırmak ve incelemek amacını taşımaktadır.
Hayrettin Gümüşdağ, Mehmet Yıldırım Ülkemizde çocuklarda “psikomotor” ya da “motor gelişim” hakkında kaynakların sınırlı olması özellikle de beden eğitimi ve spor yüksekokulu, spor lisesi, sağlık bilimleri, fizik tedavi ve rehabilitasyon yüksekokulu, yüksek lisans, doktora öğrencileri, akademisyenler ve antrenörler için anlaşılabilir bir yayına ihtiyaç olduğu görülmüştür.
Çocukları daha iyi tanımak onların gelişimlerini iyi bilmekle mümkündür. Yaşamın ilk yıllarında başlayan gelişim, çocuğun ileriki yaşlardaki yaşantısını büyük ölçüde etkileyecek bir süreçtir. İlk yıllar, çocuk gelişiminin hızlı olduğu kritik yıllardır. Erken gelişim dönemlerinde temeli atılan gelişim alanlarından biri de psikomotor gelişimdir. Psikomotor gelişim, fiziksel büyüme ve merkezi sinir sisteminin gelişimine paralel olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanmasıdır. Bir başka deyişle, temelinde hareket olan becerilerin kazanılmasını içeren ve doğum öncesi dönemde başlayıp ömür boyu süren bir süreçtir. Psikomotor beceriler, yetişkinler için sıradan ve kolay hareketler olmasına rağmen çocukların bu becerileri kazanmaları için zamana gereksinimleri vardır. Bu nedenle çocukların psikomotor becerileri kazanırken yetişkinler tarafından desteklenmesi gerekir. Gelişim desteğinin sağlıklı olabilmesi için de psikomotor gelişim özelliklerinin bilinmesi ve bu doğrultuda yapılacak etkinlikler ve antrenmanların planlanması çok önemlidir.
Spor Bilimlerinde Çocuklarda Motor Gelişimi kitabımızda, çocukların psikomotor gelişim özelliklerini öğrenerek çocukların bu alandaki gelişimlerine etkin olarak yardım edebileceksiniz. Psikomotor gelişimle ilgili uygun etkinlik seçmek, yaratıcılığınızı kullanarak özgün materyal hazırlayabilmek için yeni bilgi ve beceriler kazanacaksınız.
Ahmet Çakır, Ahmet İslam, Arif Yüce, Ayhan Dever, Bülent Ağbuğa, Fatma Demir, Göksel Yıkmış, Hakan Katırcı, Hakan Sunay, İnci Ece Öztürk, Nimet Korkmaz, Recep Cengiz, Selen Uğur Mutlu Spor, iletişim ve medya ilişkisi özellikle çağdaş spor anlayışının en önemli alanlarından biridir.
Bu kitap, spor ve medya konusuna giriş olarak ideal bir kitap değildir ama bu alana hizmet etmek için iddialı bir kitaptır.
İletişimcilere iletişimi öğretmek için değil spor insanlarını iletişim ve medya ile buluşturmak için yazılan bu kitapta okuyucu güncel spor ve medya problemlerine ilişkin çözüm ve öneriler bulacaktır. Okura faydalı olacağı inancı ve temennisiyle...
Muammer Altun İnsan vücudu hem karmaşık hem de eşsiz özelliklere sahiptir. Spor bilimlerinde insan vücudu fonksiyonel anatomi, kinesiyoloji, egzersiz fizyolojisi, spor biyomekaniği, egzersiz biyokimyası ve spor sakatlıkları gibi alt bilim dallarıyla ayrıntılı olarak incelenmektedir. Bu kitapta vücudumuzdaki sistemlerin karmaşıklığına çok girmeden şaşırtıcı özelliklerimiz spora özgü ayrıntılılarıyla kısaca anlatılmaktadır. Vücudumuzun anatomi temeliyle yapısal özellikleri, kinesiyoloji ile hareketlerin değerlendirilmesi, biyomekanikle hareketleri etkileyen durumların incelenmesi, biyokimyasal düzeydeki metabolik süreçler, fizyolojik açıdan çalışma prensipleri, oluşan yaralanmaların nedenleri ve önleme yolları bir bütün hâlinde spor ve performans bakış açısıyla anlatılmaktadır.
Spor bilim dallarının her biri kendi içerisinde birçok özelleşmiş bilgiyi, soyut kavramları ve matematiksel hesaplamaları içerir. Bununla birlikte temel fikirlerin anlaşılması, ayrıntılı hesaplamalar yapma becerisinden çok daha önemlidir. Bu kitapta okuyucuya, zorlayıcı formüllerle hesaplamalar yapmaktan ziyade formüllerin anlamları örneklerle anlatılmaktadır. Hareketleri değerlendirmek, fiziksel uygunluğu ve performansı geliştirmek ve spor yaralanmalarından korunmak için gerekli temel bilgileri bilimler arasında bağlantı kurarak özet hâlinde bir arada sunmak amaçlanmıştır.
Yeni yetişen spor bilimcilerine, meslek uzmanlarına, öğretmenlere ve antrenörlere yol gösterici bir kaynak olması dileğiyle…
Vedat Çınar, Abdurrahman Aktop, M. Fatih Karahüseyinoğlu, Mustafa Deniz, Yüksel Savucu, Erdal Demir, Gülşah Şahin, Sibel Nalbant, Adnan Çadır Farklı disiplinlerden bira arya gelen 9 akademisyen tarafından kaleme alınan bu eser Spor Bilimleri Fakülteleri ile Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencileri, Antrenörler, Spor Yöneticileri ile sporu bir yaşamının bir parçası haline getiren veteran sporcular için bir kaynak olarak tasarlanmıştır.
Spor Bilimlerine Giriş kitabında temel spor bilimleri yer almaktadır. Spor Bilimleri ile etkileşim içinde olan ve spor bilimlerinin temel taşlarını oluşturan bu disiplinler ile bu disiplinlerin temel konuları hakkında genel bilgilere sahip olacaksınız. Bu temel spor disiplinleri ve konuları:
• Anatomi
• Egzersiz ve Spor Fizyoloji
• Antrenman Kavramı ve İlkeleri
• Spor ve Beslenme
• Psikomotor Gelişim
• Spor Pedagojisi
• Spor Psikolojisi
• Spor Sosyolojisi
• Engelli Bireyler için Beden Eğitimi ve Spor
Spor Bilimlerine Giriş antrenör, yönetici ve sporcular için antrenman ve müsabaka başucu kitabı olacaktır.
Ahmet Bayrak, Aydıner Birsin Yıldız, Baki Yılmaz, Burak Alperen Ünsal, Büşra Yılmaz , Canan Sayın Temur, Ceren Yaman Yılmaz, Ersan Tolukan, Gamze Erikoğlu Örer, Gülfem Sezen Balçıkanlı, Gözde Algün Doğu, Hüseyin Ünlü, Kerim Kaan Göküstün, Lale Sariye Akan, Muhammet Cihat Çiftçi, Necmiye Ün Yıldırım, Seyfullah Çelik Farklı disiplinlerden bir araya gelen akademisyenler tarafından kaleme alınan bu eser, öğrencilerimize meslek yaşantıları boyunca ihtiyaç duyacakları temel bilgilerin öğretilmesi amacıyla kaleme alınmıştır.
Kitapta; sporun tarihsel temelleri, beden eğitimi ve spor felsefesi, beden eğitimi ve sporun pedagojik temelleri, spor yönetimi, spor fizyolojisi, antrenman bilgisi, spor yaralanmaları, sporun sosyolojik temelleri, egzersiz ve spor psikolojisi, sporcularda beslenme ilkeleri, rekreasyon ve spor bilimlerinde araştırma yöntemlerinden oluşan toplam on iki bölüm yer almaktadır.
Spor bilimlerinin her alanında yer alan bireylerin faydalanabileceği ve basit bir dilde örneklerle anlatım içerikleri olan bu eser, spor bilimleri alanında temel yaklaşımların gelişimine ve kavramların öğrenimine önemli bir katkı sunacaktır.
Şükrü Bingöl Bu kitap, beden eğitimi ve spor bilimlerine giriş çerçevesinde yazılmıştır. Kitapta beden eğitimi ve spora yönelik tanımlayıcı bilgiler olmakla beraber spor felsefesi ve spor sosyolojisi gibi alanlar da bulunmaktadır. Ayrıca engellilerde spor, rekreasyon kavramı, olimpiyatlar, fair play ve Atatürk'ün spora katkıları gibi birçok konuyu kapsamaktadır. Kitap özellikle beden eğitimi ve spor bilimleri öğrencilerinin rahatlıkla kullanabileceği ve onlara derslerinde yardımcı olabilecek bir yayındır. Kitapta beden eğitimi ve spor bilimlerine yönelik birçok bilgi yer almakta ve okuyuculara sunulmaktadır. Spor kültürünün geliştirilmesi, fair play çerçevesinde spor oyunlarının gerçekleştirilmesi, rekreasyon faaliyetlerinin öneminin anlaşılması ve engellilere yönelik spor farkındalığının arttırılması gibi birçok alanda okuyucu tatmin edebilecek bilgiler bulunmaktadır.
Cem ÇETİN Ünlü Fransız yönetmen Jean-Luc Godard, televizyon-spor ilişkisi üzerine görüşlerini açıklarken, "insanları sokağa dökmek istiyorsanız, televizyondan futbol yayınlarını kaldırın" demiştir. Elinizdeki bu kitap, Godard'ın da dikkat çektiği üzere, sporun insanlar üzerindeki iletişim gücünü anlatmaktadır. İletişimde sporu bu kadar güçlü kılan unsur, sürekli insanların hayatının içinde yer alması ve doğrudan onların duygularına hitap etmesidir. Dikkat edilecek olursa, gündelik hayatta insanların en çok konuştuğu konuların başında spor gelirken, spor karşılaşmaları da insanlara farklı duygular yaşatmaktadırlar. Böyle bir gerçek söz konusuyken, ülkeleri yönetenler ve iş dünyası, hedeflerindeki insanlarla iletişim kurabilmek için sporu kullanmaktan kaçınmamaktadırlar. Bu süreçte televizyon ise sahip olduğu yayın teknolojisiyle tarafları birbirlerine yaklaştırma gibi önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Televizyonun başka işlevleri de söz konusudur. Sporun yönetiminde yer alanlar, "Televizyon yayınları olmaksızın, günümüzde, büyük spor organizasyonlarını gerçekleştirmek mümkün değildir." söylemini sıkça dillendirmektedirler. Durum öyle bir noktaya gelmiştir ki; televizyon sporun hem finansörlüğünü hem de pazarlamasını yapmaktadır... Bu kitap kimler için yazılmıştır? Sponsorluk yatırımlarında bulunan şirketlerin üst düzey yöneticileri ve pazarlama departmanlarında çalışanlar için... Sponsor arayışı içindeki spor kulüplerinin ya da federasyonların yöneticileri için... Medyada çalışıp spor yayınlarını hazırlayanlar için... Spor eğitimi alan ve ülke sporunu yönetmeyi hedef seçen üniversite öğrencileri için... Son olarak, spora ilgi duyan ve "Sporda değer nasıl yaratılıyor ve bu değer daha sonra nasıl işleniyor." sorusunun cevabını arayanlar için yazılmıştır. Her sıfattaki bireyin, kitabı rahatlıkla okuması için sade bir dil kullanılmış olup, teorik yaklaşımlar güncel örneklerle desteklenmiştir. Keyifli okumalar...
Ufuk Dilekçi Spor Liselerinde Adanmışlık, spor liselerinde görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin görev yaptıkları kurumlarda eğitim öğretim faaliyetlerini rahatlıkla yürütmeleri için sinizm ve tükenmişlik gibi onları zihinsel yönden olumsuz etkileyecek durumlarının tespit edilmesi amacıyla kaleme alınmıştır. Kitapta, Türkiye genelinde spor liselerinde görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin çeşitli sorunlardan kaynaklı olarak kendilerini etkileyen iki olumsuz özellik olan sinizm ve tükenmişliğin tek olumlu özellik olan adanmışlığa etkisi incelenmiştir.
Nitekim bu eser, spor liselerinde görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin örgütsel sinizme ve mesleki tükenmişliğe yönelik tutumlarının incelenmesi ve bu durumların ortaya çıkardığı eğitim öğretim faaliyetlerini olumsuz etkileyen durumların azaltılması yönünden büyük önem arz etmektedir.
Eserin spor lisesi gibi mesleki olarak üst düzey öğretmenlik bilgisi gerekli liselerin alana hizmetleri, ders müfredatları, fiziki yapıları, öğrenci alımları, öğretmen alımları, yönetici alımları, maaş ve ek ders ödemeleri gibi beden eğitimi ve spor öğretmenlerini olumsuz etkileyen birçok sorunun çözümüne öncülük edeceği umulmaktadır.
Şerife Gamze Ülker Bu kitap, dünyada ve Türkiye'de spor okuryazarlığı kavramını örnekleriyle ve araştırma sonuçlarıyla ele alarak çocukları ve gençleri sağlıklı bir spor kültür ortamında yetiştirebilmek adına öncelikle ebeveynler, sonrasında öğrenciler, antrenörler, öğretmenler ve yöneticiler için pusula misali yol göstermesi amacıyla yazılmıştır.
Spor okuryazarlığı, "Herkes İçin Spor" başlığının girizgâhıdır denilebilir. Herkes için spor kavramı, sonradan öğrenilip uygulanabilirken spor okuryazarlığı kavramı; okul öncesi dönemde "oyun kültürü" ile öğrenmeye başlayan, sonrasında fiziksel etkinliği bilinçli, bilgili ve deneyimli bir şekilde yaşam boyu yapan kişi anlamına gelmektedir. Spor ve eğitim sektörlerini köprülemeyi ve spor okuryazarlığını, bu iki kilit paydaş arasında aktivite fırsatları için bir kanal olarak konumlandırmayı amaçlamaktadır. Spor okuryazarlığı, bu anlayışı öğretmede bir öğrenme sürecidir. Bu öğrenme sürecinde herkes potansiyel bir spor okuryazarı olabilir. Kitabın yayınlanma hedefi de tam olarak budur!
Metin Argan, Hakan Katırcı Günümüz dünyasında spor diğer birçok alanda olduğu gibi hızlı bir değişime uğramış ve kendisi ile birlikte ilişkili olduğu birçok alanı da değişime uğratmıştır. Özellikle 1960'lı yılların sonlarından itibaren spor ile ilişkili işletmelerin, sportif eşya üreten firmaların, kitle iletişim araçlarının, spor alanlarının, stadyumların, sportif ticari ürün üreten firmaların, sporcuların, profesyonel ve amatör liglerin spor alanı içerisinde büyümesi, sporu sadece bir endüstri hâline getirmekle kalmamış, endüstri içerisinde sektörel büyümeyi de oluşturmuştur. Böylesi bir gelişimin de her geçen gün büyüyen bir pazar ortamı yarattığı görülmektedir.
İlk kez 1978 yılında Advertising Age dergisinde kullanılan spor pazarlaması kavramı, o günden bugüne pazarlama yönetimi terminolojisinde yerini almıştır. Spor endüstrisinin yapısı ve spor pazarlamasının temel dinamiklerinin neler olduğunu açıklamaya çalışan bu eser hem spor yönetimi alanında öğrenim gören hem de pratikte sporun yönetimi ile ilgilenen herkesin yararlanabileceği bir kaynak niteliği taşımaktadır. Türkçede alanında ilk sayılabilecek bu çalışmanın spor pazarlaması konusunda başka çalışmalara da örnek olması dileğiyle.
Yılmaz Uçan Değerli okuyucu! “Spor Sektöründe Hizmet Kalitesi” kitabı, spor hizmetlerinde kalite kavramının önemini vurgulamak ve alana bilimsel katkı sağlamak amacı ile yazılmıştır. İşletme literatüründen gelen “Hizmet (Service)” kavramı, New York’lu bir bankacı olan Lynn Shostack’ın 1977 yılında yazdığı ve “Journal of Marketing” dergisinde yayınlanan “Breaking Free From Product” adlı makalesi ile hizmetlerin pazarlanması fikrinin temelini oluşturmuş ve yeni bir olguya evrilmiştir. Bu kitapta hizmetlerin doğasından kaynaklanan bazı özellikleri nedeni ile hizmet ve hizmet kalitesi kavramlarının anlaşılmasındaki zorluklar açıklanmaya ve spor hizmetlerinde hizmet kalitesinin önemi vurgulanmaya çalışılmıştır. Ayrıca spor hizmetlerinde kaliteyi ölçen, geçerli ve güvenilirliği test edilmiş bir ölçme aracı geliştirilerek hem bilimsel uygulamalar hem de sektör temsilcilerinin kullanımına sunulmuştur.
Recep Cengiz Spor; bireyin kabiliyetlerini açığa çıkaran/geliştiren, belirli kurallar altında araçlı veya araçsız gerçekleştirilebilen, bireysel veya grup olarak hem bir boş zaman faaliyeti hem de meslek edinme amacına yönelik olabilen, sosyalleştirici ve bireysel olarak fiziği geliştiren kültürel bir olgudur. Bu nedenle spor, toplumsal alanda başta sağlıklı kalmak/olmak üzere haz, mutluluk, eğlence ve kazanç gibi çeşitli işlevler üstlenmektedir. Toplumun üyeleri için spor tercihi, hem toplumsal değer ve normlara hem de nüfus bileşenlerine bağlı olarak belirginleşebilmektedir. Hatta her türden spor aktiviteleri ve ilgili spor alanları, her toplumun kültüründen beslenerek normatif, teknolojik vb. özellikler kazanabilmaktadır. Spor, hem üzerine yüklenen anlamlar ve araçların çokluğu hem de içerdiği çeşitlilikle toplumdan topluma değişen bir arka plana sahiptir. Ancak 21. yüzyılın hızla küreselleşen yapısı, sporun; evrenselleşmesine, rasyonalite edilmesine ve kurumsal nitelik kazanmasına katkı sunmaya devam etmektedir.
Yunus Emre Karakaya Spor, erken dönemlerde, toplumların ayakta kalmaları adına savaşa hazırlanmaları anlamını taşımaktaydı. MÖ 5000'li yıllardan başlayarak Sümer ve Mısır uygarlıklarından günümüze kadar kalan yapıtlarda sporun izlerine rastlanmaktadır. Ancak beden eğitimi ve sporun toplumda yaşamın olmazsa olmazı olarak yer alması, Eski Yunanlara kadar ulaşmaktadır.
Tarihte büyük devletler kurmuş Türk milletinin sporla ilgili temeli ise Orta Asya'ya kadar uzanmaktadır. Ordu-millet anlayışı ekseninde teşkilatlanmış olan Türk devletleri, büyük ordulara ve askerî toplumlara sahip olmuşlardır. Türk anlayışında spor, askerî sistemin eğitimi için bir araç olarak kullanılmıştır.
19. yüzyıla gelindiğinde dünyadaki değişimler her kesimi etkilemiş; o dönemdeki askerî eğilimler, orduları sadece silah güçlerini değil askerlerin ve toplumların güçlerini de artırarak orduları daha iyi seviyeye getirme yönünde olmuştur. Askerî unsurlara katılacak bireylerin fiziksel olarak güçlü ve savaşların gerektirdiği nitelik ve donanıma sahip olmalarının en önemli aracı, erken yaşlardan itibaren verilecek beden eğitimi olarak görülmüştür. Bu yüzyılda dünyadaki değişimler Osmanlı Devleti'ne de yansımış ve Osmanlı toplumu modern sporlarla tanışmaya başlamıştır. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Batı medeniyetleri seviyesine çıkmayı ve hızlı kalkınmayı hedef edinen yeni Türk devleti, spor konusunda da önemli değişimleri gerçekleştirmiştir.
Günümüzde ise spor, modern anlamda uluslararası bir organizasyon yapısına dönüşerek toplumların her kesiminde uygulanabilir faaliyetler hâlini almıştır.
H. Murat Şahin Turizm sektörü içerisinde spor turizmi, ülkemizde ve dünyada parlayan bir yıldız hâline gelmiştir. Bu kitap; özellikle hayatımızda önemli bir yere sahip olan spor turizminin kavramsal olarak doğru anlaşılması, bu alanda zengin çalışmaların yapılması ve en önemlisi geçmişten günümüze gelirken spor turizmi alanında akademik camianın neler yaptığının ortaya konması bakımından oldukça önemlidir. Kitap; spor turizminin doğru anlaşılması ve doğru anlatılması, spor turizmi sektörünün sağlık büyümesi ve gelişmesine katkı sunacaktır. Spor turizmi ve rekreasyon bibliyografyası kitabı, özellikle bu alanda yapılmış bilimsel çalışmaların bibliyometrik analizi açısından son derece toparlayıcı bir kaynak özelliği taşımaktadır. Ümit ediyorum ki bu kitap, alanda bundan sora yapılacak çalışmalara rehberlik eder.
Ufuk Dilekçi Eğitim yönünden yaşanmışlıklarım, yaşanmamışlıklarım ve yaşamak istediklerim için her birinde tükenmez kalem tükettiğim yazılarımın tek bir eser hâlinde sizlerle buluşmasından ötürü oldukça mutluyum. Sözün uçacağını yazının ise kalacağını bildiğimden belki de sonraki yüzyıllarda günümüz eğitiminin değerlendirileceği bir eser bırakmaktan fazlasıyla gurur duymaktayım. Bu eserde, bir eğitimci olduğu kadar spor eğitimcisi olan birinin gözünden tarihe kendi alanlarıyla ilgili bırakılmış notları okuyacaksınız.
Tüm okuyuculara iyi okumalar dilerim.


Nesrin Kale, Pero Duygu Dumangöz Diğer bilim dallarında olduğu gibi beden eğitimi ve spor biliminin gelişiminde de felsefenin çok büyük bir etkisi olmuştur. Spor bilimi, felsefenin bilgi ve bilim felsefesi, ontoloji ve etik gibi alanlarından yararlanmaktadır.
Felsefenin temel alanlarından biri olan etik, eylemlerimizle ilgili olup değerleri ve bu değerlere dayalı hakların eyleme dönüştürülmesinin gereğini irdeleyen bir alandır. Bu değerlerin çıkış noktası ise “insanın değeri’dir”. İnsanın değeri, insanın diğer canlılar arasındaki özel yeridir.
Etik değerler, yazılı norm sistemleri ya da norm kodlarıdır; insan hakları etiksel norm kodlarıdır. Meslek etikleri, bu normlardan oluşur. Mesleklerini icra ederken kişilerin ideolojilerinden, kültürlerinden, dünya görüşlerinden bağımsız olarak bu normlara uymaları beklenir.
Sporda etik kodlar, mesleğin çalışma ilkelerini ortaya koyan ve spor insanlarının davranışlarını yöneten birer kılavuzdurlar.
Spor ortamlarında antrenör, yönetici, hakem, sporcu, mentör, fizyoterapist, sağlıkçı, taraftar, spor gazetecisi, spor bilimci olarak görev icra eden herkesin belirlenen dürüstlük, saygı, haksız rekabete karşı olmak, şeffaflık, objektif olmak, hukuka ve kurallara uygun davranmak, adil olmak, güvenilirlik gibi etik değerler ve kurallar çerçevesinde hareket etmesi gerekmektedir.
Ahlaki normların çatısını etik değerler, etik gramer oluşturmuyorsa kişiler ve toplumlar arasında öncelikle etik iletişimsizlik, ardından da çatışmalar ortaya çıkabilmektedir.
Belirli epistemolojik ve aksiyolojik özellikleri olan bu normlar, özel bir bilgi türü olup ancak eylemsel alanda ortaya çıkıp anlamlı hâle gelmektedir.
Spor ve Felsefe isimli bu kitap, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında, Spor Bilimleri Fakültelerinde ve Spor Liselerinde öğrenim gören öğrenciler için bir ders kitabı; spor, felsefe ve spor felsefesi alanlarında çalışan akademisyenler ve eğitimciler için de başvurabilecekleri bir kaynak kitap niteliğindedir.
Hasan Solak, Işık Solak Görmüş, M. Tunç Solak, Niyazi Görmüş Spordan bahsedildiğini sadece popüler sporların aklımıza geldiği günümüz dünyasında en temel spor olan yürüyüş bile artık lüks halini almıştır. Bu cümlenin ardından sporun aslında insanlık tarihi ile yaşıt olduğunu söyleyebiliriz; öyle ki, ilk çağlarda insanlar her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için aslında farkında olmadan spor yapıyorlarmış; yemek, içmek, bir yerden başka bir yere gitmek, taşımak, taşınmak vs. Şimdi ise medeniyetin insanlığa hediyesi her türlü alet ve araçlar sayesinde neredeyse yerimizden kıpırdayamayacak hale geldi; hatta sporun aletler aracılığı ile pasif olarak yapılanını bile keşfettik. İnsanlığın ilk çağlardan beri geçirdiği fiziksel olarak her açıdan küçülme evriminin sebebi de herhalde budur; ne de olsa işleyen demir ışıldar.


Onur Oral, Ferrin İlbay Yalnız, Engin Deniz Spor ve sağlık ilişkisi, toplumsal yaşamımızda önemli bir yer tutmakta ve sağlıklı bir toplumun oluşturulması sürecinde, egzersiz, antrenman ve sporun olumlu etkileri her geçen gün daha da belirgin olarak göze çarpmaktadır. Sağlıklı bir yaşam için sporun gerekliliği konusunda başta spor hekimliği olmak üzere, spor ve antrenman bilimi, egzersiz fizyolojisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, ortopedi ve travmatoloji, halk sağlığı, psikiyatri, beslenme ve diyetetik bilim dallarında çok sayıda akademik araştırma, yayın ve proje bilim dünyasına kazandırılmıştır.
Bu kitap; sadece sporcu sağlığını ve performansını korumak ve geliştirmek için değil aynı zamanda halk sağlığını korumak ve geliştirmek adına egzersizin faydalarını anlatmak ve spor bilimi dünyasında önem taşıyan bazı konu başlıklarına genel bir açıklama getirmek amacıyla hazırlanmıştır.
En genel anlamıyla, bu çalışmanın sporla uğraşan ve spora başlamak isteyen bireylere rehberlik etmesi amaçlanmakla birlikte, spor bilim dünyasına emek veren akademisyen ve öğrenciler için de bir başvuru kaynağı olabilecek yapıda düzenlenmesine de özen gösterilmiştir.
Kenan Şebin 21. yüzyıl, karşılıklı beklentiler nedeni ile spor ve turizmin “çıkar evliliği” yaptığı dönem olarak tanımlanabilir. İnsanların spor yapmak ve/veya sportif etkinlikleri izlemek amacıyla turizm olayına katılmalarından doğan olaylar ve ilişkiler bütününe spor turizmi denmektedir. Günümüzde insanlar spor yapmak için de seyahat yapmaya başlamışlardır. Spor turizminin av, yat, golf, rafting gibi çok sayıda türü ortaya çıkmıştır. Spor turizmi, küresel turizmden daha hızlı bir büyüme göstermektedir.
Spor turizminin ekonomik katkıları yanında; ülkedeki sportif aktivitelerin sayısını artırması, ülke kültürünün tanıtılması, sporda profesyonellik olgusunun gelişmesi, kitle sporunun gelişmesi gibi olumlu etkileri de söz konusudur. Spor turizmi; el sanatları, şehirleşme, ulaşım, ekonomi, alt yapı, istihdam, kültür, eğitim ve buna benzer birçok alanda da olumlu etkiler yaratmaktadır.
Her türlü spor turizmine uygun olanaklara sahip olan ülkemizin spor turizm bağlamında payını artırmasına yönelik çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu çalışma “spor turizmi” ile ilgili olarak yapılmıştır.
Çalışmanın içeriği, yazarın alandaki bilgi ve deneyimleri ile zenginleştirilmiştir. Çalışmada, spor ve sporun alt boyutları, sosyolojik, psikolojik, fiziksel ve ekonomik yönleri ele alınmıştır. Ulusal ve uluslararası spor organizasyonlar hakkında içerikler de yer almıştır. Çalışmada spor ve turizm ilişkisi ve spor turizmin etkileri de detaylı olarak açıklanmıştır.
Bu çalışmanın, spor turizmi ile ilgili çalışmalar yapmak isteyen araştırmacılara, sporla ilgili eğitim kurumlarına ve özellikle de spor ve turizm konusunda politika geliştiren kişilere çok büyük katkılar sağlayabileceği düşünülmektedir.
Kürşat AKTEPE Düşünce gücü insan doğasının gereğidir. Nasıl bir harekete başlarken onu seçme hakkımız varsa aynı zamanda o hareketten vazgeçme hakkımız da vardır. Bu seçimler hep düşüncelerimizin bir eseri olarak ortaya çıkar. Bir hareketi yapmaktaki amaçlarımız hep belleğimizde bulunan bilgiler ışığına meydana gelmektedir. Yani becerilerimizin kontrol merkezi belleğimizdir. Ne zaman zihnimize hakim olmaya başlarsak o zaman vücut kontrolümüzü sağlamış oluruz. Bir plana sahip olmakla bunu uygulamak arasında çok büyük farklar bulunur. Bu kitap önünüze ikram edilen bir yemek değildir. Neyi nasıl yapmanız konusunda yol gösterici olmak amacı ile hazırlanmıştır. Genel olarak beceri gelişimi sağlanacak sporcuların her birinin kendi kişiliği ve algılaması olduğu unutulmamalıdır.
Bu kitap bilimsel çalışmalar sonucu elde edilen bilgi ve sportif tecrübeler ışığında hazırlanmıştır.
Fatih Mehmet Uğurlu Cinsiyet kavramı, biyolojik açıdan bireye bir kimlik temin ederken toplumsal açıdan ise bireylerin toplumla olan ilişkilerini temin etmektedir. Önceleri toplumsal cinsiyet ile cinsiyet arasındaki fark “Biyoloji kaderdir.” görüşüyle ifade edilmiştir. Ancak biyolojik cinsiyetten ayrılamaz gibi görünse de toplumsal cinsiyetin toplumsal kültür kapsamında oluştuğu görüşüyle birlikte toplumsal cinsiyet çoklu gerçekler kapsamında inceleme konusu olmaya başlamıştır.
Toplumsal cinsiyet farklılığı, tarih boyunca sportif faaliyetler aracılığıyla da inşa edilmiş, özellikle mücadeleye dayanan faaliyetler erkeğin kontrolünde olmuştur.
Toplumsal cinsiyet rolleri kültürden kültüre değişiklik gösterse de tüm kültürler bu rol farklılığını doğum anından itibaren inşa etmeye başlar. Ebeveynlerin kız ve erkek çocuklarına farklı şekilde davranmaları ile başlayan bu süreç, farklı sosyalleştirme etkenlerinin de devreye girmesiyle devam eder. Başka bir ifadeyle, kadın ve erkek rollerindeki bu ayrışmalar birer kültürel oluşumdur. Günümüzde dünyanın en önemli sorunlarından biri, insanlara uygulanan cinsiyet ayrımcılığının özellikle kadınlar üzerinde baskı kurmasıdır. Yıllar boyunca toplumlar, kadın ve erkek bireylerin toplumsal cinsiyet algısıyla yani kadın ve erkeğin en yaygın kişilik özelliklerine ilişkin inançlarıyla hangi davranışlarda bulunması ya da bulunmaması gerektiğine karar vermişlerdir. Unutulmaması gereken bir gerçek vardır ki sporda cinsiyet ayrımı olmamalıdır. Futbol, hentbol, basketbol erkeklerle; voleybol ve tenis gibi spor dalları da kadınlarla ilişkilendirilmemelidir.
Murat ŞAHİN, Kenan ŞEBİN, Kamber ÖZPERÇİN, Figen ŞAHİN Spor yapmanın amacı, disiplinli, çalışkan, sorumluluk sahibi, sorunlar karşısında
kaçmak ve geçici çözümler arkasına saklanmak yerine doğru çözümler
üretebilen yaratıcı, adil, dürüst, mutlu, zihnen sağlıklı olan ve kaliteli bir yaşam
süren bir birey olmaktır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi özellikle spora yönlendiririz,
çünkü spor yoluyla disiplinli çalışmayı, kendilerine inanmayı, dürüst ve
adil bir şekilde mücadele etmeyi, rakibe saygı duymayı, kazanmayı ve kaybetmeyi
sportmence kabullenmeyi öğrensinler ve en önemlisi de bağımsız, kendi
ayakları üzerinde durabilen yetişkin bireyler olsunlar isteriz.
Fatma Çepikkurt MÜKEMMELİYETÇİLİK, üst düzey performansa ulaşmak isteyen sporcular için belirleyici faktörlerden biridir. Mükemmeliyetçi sporcuların tüm spor yaşamları "Başarmalıyım, en iyi olmalıyım, hatasız yarışmalıyım, madalya kazanmalıyım, herkes tarafından alkışlanmalıyım ….” gibi “-meli, -malı” düşünceleri üzerine odaklanmaktadır. “Kusursuza ulaşma çabası ve yüksek performans standartları belirleme eğilimi” ile nitelendirilen mükemmeliyetçilik; bazı sporcuların zirveye ulaşmasına yardımcı olan bir kişilik özelliği iken bazı sporcuların da spor yaşamlarını erken sonlandırmasına neden olabilen olumsuz bir kişilik özelliği olabilmektedir.
Mükemmeliyetçi kişilik özellikleri ve gelişimi ile mükemmeliyetçiliğin ortaya çıkardığı duygu ve düşüncelerin açıklanmaya çalışıldığı bu kitapta ayrıca, sporcuların mükemmeliyetçi eğilimleri ile “başarı” ve “başarısızlık” durumlarında yaptıkları nedensel yüklemeler arasındaki ilişki üzerinde durulmuştur.
Bu kitap, mükemmele ulaşmak için çabalayan, sınırlarını zorlayan, bu uğurda zamanını harcayan, farkında olmadan tükenen, benliğini unutan ve belki de sporun dışındaki yaşamın varlığını unutan tüm bireyler için özellikle de sporcular, antrenörler, ebeveynler ve beden eğitimi öğretmenleri için farkındalık yaratması beklentisi ile yazılmıştır.
Lorena Martin 5 BÜYÜK SPOR DALI ANALİTİĞİ İÇİN UYGULAMALI BİR GERÇEK DÜNYA REHBERİ:
AMERİKAN FUTBOLU, BASKETBOL, BEYZBOL, FUTBOL VE TENİS
REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ KAZANIN!
Sporda Performans Ölçümü ve Analitik kitabı, beş ana spor; Amerikan futbolu, basketbol, beyzbol, futbol ve tenis dallarında, oyuncu performansını ölçmek ve değerlendirmek için analitik modelleri kuran ve kullanan ilk gerçek dünya rehberidir.
Teoriye sıkı sıkıya odaklanan kitapların aksine kitabımız, sportif ölçümleri ve istatistiksel analizleri bir araya getirerek, spor dallarının karşılaştırılmasının yanı sıra oyuncu pozisyonları arasındaki farklılıkların nasıl inceleneceğini göstermektedir. Bu kitap, seçtiğiniz spor dalına yansıtabileceğiniz en modern yaklaşımlara ait araçları size sunmakta, oyuncuları değerlendirerek, sakatlıkları azaltmak, sportif performansı geliştirmek için ölçümlerin nasıl kullanılacağını ve istatistiksel modellerin nasıl uygulanacağını göstermektedir. Bu sayede her bir spor dalının ilkeleri, kuralları, nitelikleri, ölçümleri ve performans sonuçları hakkında derinlemesine bir anlayışın nasıl geliştirileceğini ortaya koymaktadır.
Alanının tek örneği olan kitabımız, gerçek dünyadaki analitik uygulamaları gösterirken; gelecekteki sonuçları öngörmek, bir sporcunun pazar değerini tahmin etmek ve daha bir çok konuda pratik, son teknolojileri içeren bir rehber niteliğindedir.
“Sporda Performans Ölçümü ve Analitik” kitabı, sportif rekabete analitik özen ve güç getirmeyi isteyen öğrenci, akademisyen, analist, taraftar, fizyolojist, antrenör, yönetici ve idareci, kısacası herkes için vazgeçilmez bir kaynak olacaktır.
Sedat Muratlı, İ. Ethem Hindistan, Emel Çetin Özdoğan “Sportif Antrenman” başlığını, çok farklı anlamda kullanılan “egzersiz” teriminden ayırt etmek düşüncesiyle seçtik. “Egzersiz” terimi; spor, antrenman, alıştırma ve yüklenme anlamlarında kullanılmaktadır. Oysa “sportif antrenman” kavramı terimi, performans sporunda amaca erişmek için uygulanan eğitim aracını konu etmektedir.

Kitap içerisinde cevaplarını bulacağınız sorular:
• Antrenmanın fizyolojik, biyomekanik ve psikolojik yönleri nelerdir?
• Antrenman planlama ve uygulaması nasıl yapılır?
• Sportif performansın gelişiminde uygulanan antrenman türleri nelerdir?
• Motorik özelliklerin gelişimini etkileyen faktörler ve geliştirme yöntemleri nelerdir?
• Motorik özelliklerin birbiri ile ilişkileri nasıldır, birbirlerini nasıl etkilerler?
• Sportif performansla ilişkili olarak koordinatif özelliklerin etkileri nelerdir?
• Psikolojik faktörler sportif performansı nasıl etkiler?
• Teknik eğitimi ve geliştirme yöntemleri nelerdir?
• Bireysel ve takım taktik uygulamalarının özellikleri nelerdir?
• Yükselti, sıcak ve soğuk gibi özel ortamlarda antrenmanın özellikleri nelerdir?

Çalışmalarınıza katkı sağlaması dileği ile…
İrfan Gülmez “Teniste yapılan her vuruş birbirinden farklıdır. Oyuncular yapmış oldukları bir vuruşu bir daha tekrarlamazlar. Topa vuruşta yeni bir tutuş, yeni bir adım alma, yeni bir raket raylaması ve yeni bir topla buluşma bölgesi söz konusudur. Bu nedenle vuruşlar biyomekaniksel prensipler doğrultusunda uygulanmalı ve taktikler ona göre planlanmalıdır. “
Bu kitapta vuruşların gerçekleşmesi esnasındaki ana ve alt fazlar anlatılmaktadır. İlk bölümde; raket tutuş teknikleri, ikinci bölümde; vuruş teknikleri ve kinematik analizleri, üçüncü bölümde; tenis becerilerinin öğretimi, son bölümde ise vuruş teknikleri öğretirken nasıl komut ya da talimat verilmesine ilişkin bilgilere yer verilmiştir.
Antrenörler, her bireyin farklı olduğunu, bu bakımdan her sporcunun da vuruş tekniklerini ve hareket becerilerini farklı yollarla öğreneceğini unutmamalıdır. Bu yüzden bu kitap, antrenörlere tekniklerin analizleri ve öğretiminde bir rehber olacaktır.