Bebeklik, Çocukluk \ 2-3
Zeynep Kızıltepe Öz güvenli çocuk nasıl yetiştirilir? Öz güven nasıl geliştirilir? Çocuklarımıza öz güveni nasıl öğretebiliriz? Çocuğumuz okul hayatında başarısızlıkla karşılaştığında, bunu kendi başına yenebilmesi, öz güveninin zarar görmemesi için biz neler yapabiliriz? Kendine güvenen bir birey yetiştirmede anne ve babaya düşen görevler nelerdir? Kendine güvenen, kendi kendine yeten, lider çocuk yetiştirmenin temel ilkeleri nelerdir? Tüm bu soruların cevabını, değerli bilim insanları kendi uzmanlıkları çerçevesinde kitabımızda tartıştılar; bilgilerini bizimle paylaştılar.
Kitabımızın konuları arasında; öz güvenin ailede ve okulda nasıl ve ne şartlarda geliştiği; çocuklarımıza öz güveni dengeli olarak kazandırmak için neler yapmamız gerektiği ve çocuklar arasında görülen öz güven farklılıklarının sebepleri bulunmaktadır. Buna ek olarak, kitabımızda öz güven konusuna genel bir bakışla birlikte, okul öncesi dönemde öz güven, spor ile öz güven ilişkisi, öz güven ve farkandalığı , öz güven ve eleştirel düşünce, sanat ve matematikte öz güven, öz güven ile iyi oluş arasındaki bağ ve son olarak öz güven fazlası ayrıntılar, örnekler ve ailelere tavsiyelerle birlikte yer almaktadır.
Muhammed Şükrü Aydın İnsanlar arasındaki ilişkilerde dürüst olmak, başkalarına doğruyu söylemek her zaman ahlaki açıdan iyi bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Toplumu daha istendik tarafa yönlendirmek isteyen öykülerde, atasözlerinde ve dinî metinlerde yalan söyleme davranışının kötülüğü vurgulanmıştır. Ancak insanlar, küçük yaşlardan itibaren çeşitli nedenlerle yalan söylemeye başlamakta ve yalanın yelpazesi giderek çeşitlenmektedir. Bu durum, insanların yalan söylemeyi ne zaman uygun buldukları sorusunu da beraberinde getirmektedir. İşte bu kitapta da yalan türleri ve yalan söyleme nedenleri, çocukların hangi durumlarda yalanı daha makul karşıladıkları gibi konular gelişim psikolojisi bakış açısıyla ele alınmıştır. Aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına aktarmak istedikleri değerler, çocukların zihinsel durum anlayışları ve değer önceliklerinin yalanın uygun bulunmasıyla arasındaki bağlantılar üzerinde durulmuştur.
Jill Englebright FOX, Robert SCHIRRMACHER, Wadsworth Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabı, alanında uzman olan üniversite öğretim elemanları tarafından çevrilmiştir. Kitabımız çocuklarda sanat ve yaratıcılık alanında görülen boşluğun doldurulması ve doğru uygulamaları göstermesi açısından titizlikle hazırlanmıştır.
Kitap Yaratıcılık, Sanatçı Olarak Küçük Çocuklar: Gelişimsel Bir Bakış, Sanat ve Estetik, Sanat Deneyimleri Sağlamak, Rol ve Stratejiler olmak üzere beş üniteden ve 16 bölümden oluşmaktadır. Her bölüm eleştirel düşünmeyi teşvik eden, grup tartışmalarını destekleyen, okuyucuyu motive eden fotoğraflarla birlikte, farklı düşünceleri açığa çıkaran sorular içerir. Bölümlerin sonunda yer alan özet, anahtar sözcükler, önerilen etkinlikler ve gözden geçirme çalışmalarıyla okuyucunun öğrendiklerini uygulaması ve sorgulaması hedeflenmiştir.
Kitabın hedef kitlesi sadece öğrenci, öğretmen ya da akademisyenler değil, çocukları ile yaratıcı sanata ilgi duyan tüm yetişkinlerdir. Çocuklarda Sanat ve Yaratıcılığın Gelişimi kitabının ülkemiz çocuklarına, ailelerine ve eğitimcilerine faydalı olması en büyük dileğimizdir.
Gülten Ünal Yaratıcılık, kendimizle ve hayatımızla olan ilişkimizi ele alan çok yönlü bir kavramdır. Bu kitapta, yaratıcılığın kavramsal olarak nasıl bir konuma sahip olduğundan yaratıcı bireylerin ayırt edici özelliklerine, yaratıcılığın gelişiminden yaratıcı öğrenmeye kadar pek çok konuda bilgi sunulmaktadır. Ayrıca, kitapta yaratıcılığın sosyal yeterlik, bilişsel esneklik, dil, oyun, müzik gibi konularla ilişkisi ele alınmakta ve yaratıcı çocuk ve yaratıcı yetişkin olmaya giden yolda özellikle hangi değişkenlerin (duyarlılık, hayal kurma, tek başınalık, sezgi gibi) yaratıcı kapıyı araladığı incelenmektedir. Hiçbir zaman önemini ve güncelliğini kaybetmeyecek bir konu olan çocuklarda yaratıcılığın teşvik edilmesi ve yaratıcı fikirlerin desteklemesi ise kitabın bir diğer ilgi alanıdır.
Ahmet Ege, Aslıhan Aykara, Aslıhan Burcu Öztürk, Ayşe Kızıltaş, Ayşin Çetinkaya Büyükbodur, Ayten Kaya Kılıç, Aziz Şeker, Beyza Yılmaz, Buğra Yıldırım, Çağlanur Gül, Derya Kayma, Ferda Karadağ, Figen Paslı, Fulya Akgül Gök, Gonca Polat, Hale Meriç Karabekir, Hande Albayrak, Hüsnünur Aslantürk, Oktay Tatlıcıoğlu, Özgür Altındağ, Sayra Lotfi, Semra Saruç, Sergender Sezer, Seval Bekiroğlu, Yasemin Akgöl, Zeki Karataş Çocukluk, yaşamın devamı üzerinde görmezden gelinemeyecek bir etkiye sahip olan, önemli bir yaşam dönemidir. Tarihsel süreç içinde çocukluğa atfedilen anlam ve çocuğun değeri değişse de her çocuğun eşit imkân ve şartlara sahip olmadığına ilişkin gerçeklik değişmemiştir. Bu eşitsizliğin kaynağı kimi zaman ihmal, istismar gibi travmatik bir yaşam deneyimi olurken kimi zaman da yoksulluk kimi zaman göç olmuş kimi zaman çocuğun ya da ailesinin sahip olduğu bir hastalık, engellilik, suç davranışı, bağımlılık ya da aile yapısı olmuştur.
Çocuk alanına ilgi duyan, çocuklarla çalışan profesyonellerin, bu alanda eğitim alan öğrencilerin ve araştırmacıların farklı deneyimlere ve yaşam koşullarına sahip çocukları daha iyi tanımaları, anlamaları, ihtiyaçlarının ve sorunlarının farkında olmalarına katkı sağlamak üzere hazırlanmış bu kitapta; bütüncül bir bakış açısı ile bu alandaki tüm temel konular ele alınmıştır.
Kitapta; "İhmal, İstismar ve Çocuk", "Aile ve Çocuk", "Suç ve Çocuk", "Yoksulluk, Göç ve Çocuk", "Kronik Hastalık, Engellilik ve Çocuk", "Bağımlılık ve Çocuk" olmak üzere çocukla ilgili temel alanların ele alındığı atı ana bölüme ek olarak "Makro Boyutta Çocuk" konusuna da değinilmiştir. Çocukla ilgili geçmişten günümüze süregelen temel sorun alanlarını; toplumsal değişimle birlikte farklılaşan boyutlarıyla ele alan kitapta, çocuk alanında güncel bir kaynak oluşturulmaya çalışılmış ve bu sorun alanlarına yönelik olarak müdahale önerilerine yer verilmiştir.
Aslı Burçak Taşören, Asude Malkoç, Çiğdem Yavuz Güler, Dilan Oğuz, Dilaram Billur Örnek, Ersin Erdoğan, Fatoş Bulut Ateş, Ferah Çekici, Ferahim Yeşilyurt, Feyruz Usluoğlu, Gizem Çeviker, Gözde Emik Aksoy, Mehmet Şimşek, Mustafa Alperen Kurşuncu, Neslihan Arıcı Özcan, Nida Özşahin Terkuran, Sena Güme, Şule Baştemur, Yelda Yıldız Önal Çocuklarla psikolojik danışma ve psikoterapi, çoğunlukla yetişkinler için oluşturulmuş protokollerin çocuğun yaşına, bilişsel ve duygusal gelişim düzeyine uygun hâle getirildiği revize edilmiş teknikleri içerir. Temelde belirli teorik zemin ve terapi çıktılarına ilişkin beklenti korunurken uygulama sürecinde yapılan değişikliklerle çocuğun kavrayışına uygun hâle getirilen yapılarda belirli bir standardın korunması güç olabilir. Her ne kadar terapi sürecinde yaratıcılık oldukça önemli olsa da belirli yaklaşımlara ilişkin uygulama sürecinin belirli bir standartta benimsenmesi önceliklidir. Bu fikirden yola çıkılarak oluşturulan bu eserde, çocukluk döneminde sık görülen farklı davranış sorunlarına müdahalenin çeşitli terapi yaklaşımları çerçevesinde ele alınması amaçlanmıştır. Her bir davranış sorunu özelinde çocuklara ve ergenlere yönelik oluşturulmuş ve yaygın olarak kullanılan tekniklere, soru kalıplarına, ev ödevlerine, örneklere ve olgulara yer verilmiş kitabın, alanda çalışanlara kapsamlı bir kaynak olması hedeflenmiştir.
Arzu Aydın Koç, Begüm Serim Yıldız, Bünyamin Atay, Elif Özen, Gizem Öztemür, Gökçen Aydın, H. Billur Çakırer, Nedim Toker, Nil Akat, Özlem Çerezci, Perin Akkavuk, S. Burcu Özgülük Üçok, Selin Ayas Psikolojik danışmanların en önemli görevlerinden birinin toplum refahını sağlamak olduğu, kabul edilen bir gerçek. Bu çerçevede "Bir çocuk değişir, dünya değişir." fikrinden yola çıkılarak çocuk ve ergen ruh sağlığının, toplum ruh sağlığının temeli olduğunu ifade etmek gerekir. Çocuklara küçük yetişkinler gözüyle bakma fikrinin çok geçmişte kaldığı günümüzde artık çocuk ve ergenlerle çalışan ruh sağlığı uzmanları, her çocuğun gelişimsel ve demografik özelliklerine uygun uygulamalar yapmakta ve bu uygulamalarda çeşitli teknikler kullanmaktadırlar. Bu bağlamda, Çocuklarla ve ergenlerle Psikolojik Danışma serisinin bu ilk kitabında; ruh sağlığı uzmanlarının yararlanabileceği, alanda hem sıklıkla kullanılan hem de yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan farklı psikolojik danışma tekniklerine yer verildi. Kitabın birinci kısmında öncelikle çocuklarla ve ergenlerle psikolojik danışmanın tarihî ve kültürel geçmişine değinildi, ardından çocukların ve ergenlerin genel gelişim özelliklerinden bahsedildi ve bu grupla yapılan psikolojik danışmadaki etik ve yasal konulara odaklanıldı. Kitabın ikinci kısmında ise çocuklarla ve ergenlerle, bireyle ve grupla psikolojik danışma yaklaşımları ve teknikleri ele alındı, klasik yaklaşımların yanı sıra alanda yaygın olarak kullanılan oyun terapisi ve bibliyoterapi ile birlikte çocuk psikodraması, kum oyunu terapisi, aile dizimi, öyküsel terapi ve kabul ve kararlılık terapilerine değinildi.

Alanında uzman 12 yazar tarafından hazırlanan bu kitabın, lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrenciler için başucu kitabı niteliğinde bir kaynak oluşturması beklenmektedir.

Begüm Serim Yıldız, Çiğdem Topçu-Uzer, Desen Yalım Yaman, Ecem Aşık, İdil Aksöz Efe, Merve Erbay, Nasibe Kandemir-Özdinç, Nergis Hazal Yılmaztürk, Nilüfer Koçtürk, Özlem Özel Furtun, S. Burcu Özgülük Üçok, Yusuf Barburoğlu Çocuklarla ve Ergenlerle Psikolojik Danışma serisinin ikincisi olan bu kitapta, çocuklarla ve ergenlerle psikolojik danışma uygulamalarına yer verilmiştir. Çocuklarla ve ergenlerle çalışan ruh sağlığı uzmanlarının; duygu yönetimi, akran zorbalığı, bağlanma, okul ve aile ilgili konular, cinsel kimlik çeşitlilikleri, yeme bozuklukları, davranış ve uyum sorunları, travma, kayıp ve yas konularında adım adım hem çocuklarla ve ergenlerle hem de aileleriyle nasıl uygulamalar yapabilecekleri, uygun alan yazına başvurarak paylaşılmıştır. Çocukların ve ergenlerin, yetişkinlerden farklı özellikleri ve ihtiyaçları olduğu göz önünde bulundurularak uygulama teknikleri, vaka örnekleri ile desteklenmiş, ruh sağlığı uzmanlarının yararlanabilecekleri uygulama protokolleri sunulmuştur.
Alanında uzman 12 yazar tarafından hazırlanan bu kitabın, lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrenciler için başucu kitabı niteliğinde bir kaynak oluşturması hedeflenmiştir.
Zero to Three Gelişimsel Temelli Tanılama
Orjinal olarak 1994'te yayınlanan SIFIR-ÜÇ Erken Çocukluk ve Bebeklik Dönemindeki Gelişimsel ve Ruhsal Bozuklukların Tanısal Sınıflandırılması (DC:0-3), bebek ve küçük çocukların ruh sağlığı ve gelişimsel bozukluklarının gelişimsel temelli sınıflandırılmasını sağlayan ilk sistemdi (bk. DC:0-3).
1994'te yayınlanmış DC:0-3'ün birçok ampirik datadan ve klinik deneyimden yararlanılması ve kriterlerin genişletilmesi sonucunda 2005 yılında Gözden Geçirilmiş DC:0-3 (DC:0-3R) yayınlanmıştır.
DC:0-5 ise küçük çocuklardaki bozukluklarla ilgili yeni bulguları saptamakta ve DC:0-3R'nin yayınlandığı 2005'ten bu yana sahada çözülmemiş sorunları ele almaktadır. DC:0-5, ruh sağlığı ve diğer profesyonellere yardımcı olmak için düzenlenmiştir. DC:0-5'in amaçları:
• 5 yaş ve altı bebeklerin ve küçük çocukların ruh sağlığı ve gelişimsel zorluklarını tanımak,
• Ruh sağlığı ve gelişimsel bozukluklara katkıda bulunan psikososyal stresörleri ve tanısal sürece dâhil olan bağlamsal faktörleri anlamak,
• Tanı kriterlerini, sınıflandırma, vaka formülasyonu ve müdahale için etkin şekilde kullanmak,
• Bebek ve küçük çocuklardaki ruh sağlığı bozuklukları üzerine yapılan çalışmaları kolaylaştırmaktır.
DC:0-5, başka sınıflama sistemlerinde ele alınmayan durumları tanımlayarak ve etkili müdahale yöntemlerini işaret ederek profesyonellerin erken dönem ruh sağlığı problemlerini önleme, tanılama ve tedavi etme becerilerini geliştirmektedir.
Figen Karaceylan Çakmakcı “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” (DEHB), bireyin sosyal yaşantısı, akademik hayatı ve aile içi ilişkilerini bozabilen nöropsikiyatrik bir hastalıktır. Tedavi edilmediği ve doğru müdahale edilmediği takdirde çocuğun geleceğini tamamen değiştirebilen bir hastalık olmasına rağmen doğru yaklaşım ve uygun müdahaleler sonucunda yüz güldürücü cevaplar hızlıca ortaya çıkmaya başlar.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi olarak çalıştığım 20 yıllık meslek hayatımda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğununun tedavisinde sadece ilaç tedavisinin yeterli olmadığını birçok kez deneyimledim. Aile içi tutumların, öğretmenin sınıf içi yapacağı müdahalelerin en az psikofarmakolojik tedavi kadar önemli olduğu gerçeği bende böyle bir kitap yazma motivasyonu oluşturdu.
Bu kitapla birlikte herkes tarafından duyulan, belki de günümüzün moda hastalığı olarak tanımlanan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu hakkındaki doğru bildiğimiz yanlışlar hakkında bilgilendirme yapmak amaçlanmıştır. Ayrıca, yanlış anlama ve ön yargılara neden olan DEHB ve öğrenme ilişkisi hakkında aile ve öğretmenlerimize doğru bilgiler ve ipuçları vererek hem DEHB olan çocukların anlaşılmasını sağlamak hem de aile ve öğretmenler için etkili davranış yönetimini güçlendirmek hedeflenmiştir.
Geleceğimiz olan çocukların ihtiyaçlarına uygun çözüm önerilerinin sunulduğu bu kitabın okuyan herkes için faydalı bir kaynak olması dileğiyle…
Funda Acarlar Dil örneği analizi, dilin tüm bileşenlerini kapsayacak şekilde ifade edici dili bir bütün olarak temsil eden bir değerlendirme yoludur. Tanılama, tanımlama ve izleme amaçlarıyla kullanılabilen dil örneği analizi, müdahale hedeflerinin hazırlanmasına da olanak sağlamaktadır. Yedi bölümden oluşan bu kitap, dil örneği analizinin tüm aşamaları hakkında bilgi vermektedir.
Kitabın dil örneği analizinin araştırma ve klinik amaçlı uygulanabilmesi için kullanıcıya rehber olması amaçlanmıştır. Bu amaçla dil gelişiminin değerlendirilmesindeki önemi, dil örneği bağlamları ve dil örneğinden alınan ölçümler hakkında kapsamlı bilgi verilmektedir. Dil gelişimi hakkında ayrıntılı bilgi sağlayan dil örneklerinin analizi ve yorumlanması amacıyla hazırlanmış olan bölümler, çeşitli vaka örneklerini içermektedir. Bu kitap, dil örneği analizini öğrenmek ve bilgilerini geliştirmek isteyen herkes için bir kaynak olma özelliğini taşımaktadır.
James M. KAUFFMAN, Timothy J. LANDRUM, Pearson Duygusal ve Davranışsal Bozuklukları olan Çocukların ve Gençlerin Özellikleri'nin onuncu baskısı güvenilir araştırmalara, öğretmen odaklı sunumlara ve Duygusal ve Davranışsal Bozukluklar (DDB) ile ilgili kavramların açıklamalarına yer veren ve uzun zamandır kabul gören kitabın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Kitap, okuyucunun DDB'lerin tarihçesini, sorunlu davranışların kökenini, bozukluk tiplerini ve değerlemeyle ilgili işlemleri anlamalarına yardımcı olmak amacıyla temel kavramlar çerçevesinde tasarlanmıştır. Olgu Çalışmaları, Kişisel Düşünceler ve Derinlemesine Düşünmek İçin Sorular okuyucuyla ilişki kurmakta ve duygusal ve davranışsal bozukluğu olan öğrencilerin özelliklerini onlara göstermektedir.
Bu Baskıdaki Yenilikler

Kitabın dört kısımdan oluşan bir akış içeren formatı, kitabın içeriğini Başlangıç Noktası (I. Kısım); Olası Nedenler (II. Kısım); Davranış Bozukluklarının Türleri (III. Kısım) ve Değerleme'ye (IV. Kısım) odaklanacak şekilde yeniden düzenlemiştir.
Değerlemeyle ilgili olan ve birleştirilmiş olan bölüm (15. Bölüm), konuya daha basit ve daha yararlı olacak şekilde yaklaşmaktadır.
Sosyal beceri öğretimine yenilenmiş bir vurgu yapan kısım (III. Kısım), belirli bozuklukların değerlemesine ve bu bozukluklara yönelik müdahalelere ilişkin belirli amaçlar sunmaktadır.
Kullanılan 150'nin üzerinde yeni kaynak ile en yeni araştırma bulguları sunulmakta ve tüm kitap boyunca oluşturulan önerilere destek sağlanmaktadır.
Yeni tablolar ve şekiller, mevcut konuları ve eğilimleri ele almakta ve görsellerin ayrıntılarını vererek açıklayıcı bilgiler içermektedir.
Ellen Flanagan Burns “Sesim komik mi geliyor? Ya sunumumda hata yaparsam herkes bana güler mi? Yüzme seçmelerinde başarısız olursam ne olur? Çok utanacağım!”
Thomas her zaman biraz utangaçtır, ancak son zamanlarda gerginliği yapmak istediği şeylerin önüne geçmeye başlar. Bunun üzerine artık biriyle konuşma zamanının gelmiş olabileceğini fark eder. Thomas, ebeveynlerinin ve bir terapistin yardımıyla sosyal kaygının beynini nasıl etkilediğinin yanı sıra bununla başa çıkmak ve mücadele etmek için bazı günlük araçlar ve stratejiler öğrenir.
Doktora Elizabeth McCallum'un, sosyal kaygı ve onunla başa çıkmak için kullanabileceğiniz bilişsel-davranışçı stratejiler hakkında daha fazla bilgi içeren “Okurlar İçin Notlar”ını da kitabın sonunda bulabilirsiniz.
T. Gül Şendil Ebeveynler arasında yaşanan çatışmaların çocuklar için hangi durumlarda zarar verici ya da faydalı olacağı, cevaplanması gereken önemli bir sorudur. Bu alanda yapılan çalışmalar oldukça fazla bilgi birikimine yol açmıştır. Bu bilgiler ışığında, artık çocukların ebeveynler arasında yaşanan çatışmalardan sadece doğrudan değil dolaylı yollardan da etkilendiğini biliyoruz. Örneğin, evlilik çatışması ebeveyn uygulamalarını, ebeveyn çocuk bağlanmasını etkileyebilir ve bu durum çocuğun hem uyumunu hem de gelişimsel sonuçlarını etkileyebilir. Yine birbirleriyle anlaşamayan eşler bazen çocuklarını kendi taraflarına çekmek isteyebilir ki bu durum çocuğu, diğer ebeveynini karşısına alma riskiyle karşı karşıya getirebilir. Araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu bir başka bilgi de, çocukların çatışmadan nasıl etkileneceğinin, çatışmayı algılama biçimiyle ilişkili olduğudur. Bu noktada, aklımıza, çocukların çatışma algısı yaşa, cinsiyete, mizaca ya da önceki çatışma tecrübelerine göre değişir mi gibi birçok soru gelir.
Samantha Garner Ruh sağlığı ve iyi oluş konusundaki artan araştırma, farkındalık ve uygulamalar göz önüne alındığında, bu kitabın alanda ihtiyaç duyulan bir boşluğu dolduracağını söylemek mümkündür.
Öğretmenler ve okullarda çalışan psikolojik danışmanlar için erişilebilir, rahatlıkla takip edilebilir bir kaynak olmasının yanı sıra bu kaynak kitap, öğretmenin duygusal özbakımına dikkat çekerek hem öğretmenin hem de çocuğun iyi oluşunu güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Okullarda sağlam başlangıçlar yapabilmek, bir bütün olarak tüm paydaşları ile okulun esenliğini sağlamak için farkındalık geliştirmek ve ruh sağlığı okuryazarlığını desteklemek üzere örnek uygulamalar içermesi kitabın en güçlü yanıdır. Akıcı dili ve mizahi unsurlara yer vermesi ise kitabın ruh sağlığına olumlu bakış açısının kanıtıdır.
Abdulhamit Kurupınar, Ayşegül Akıncı Coşgun, Ayşenur Aydın, Büşra Ergin, Büşra Ergin, Didem Türkoğlu, Egenur Uludağ, Emine Ela Şimşek, Esra Ergin, Gizem Eker, Hurşide Kübra Özkan Kunduracı, Mehmet Başaran, Melek Merve Yılmaz, Nur Banu Yiğit, Özge Metin Aslan, Özge Pınarcık Sakaryalı, Özlem Altındağ Kumaş, Vedat Bayraktar, Yakup Yıldırım Günümüzün globalleşen dünyasında çocukları ve çocukluğu anlamanın ve anlamlandırmanın zor olduğu bir süreç yaşanmaktadır. Uzun yıllar boyunca yapılan araştırmaların süzgecinden damıtılarak gelen bilgilerin bize yönelik en önemli yansıması, çocuğun ve çocukluğun nasıl anlaşılacağı üzerine olmuştur. Bireyin gelişiminin bütün yönleriyle eşsiz bir süreç olduğu ve bu sürecin içerisinde birçok farklı dengenin dikkate alınarak bireye en uygun yaklaşımın nasıl yapılacağı, bu anlama çabasının çıktılarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuğun bütüncül olarak desteklenmesi, onun varoluş mücadelesinde yolunu aydınlatacak en parlak ışıklardan biri olacaktır. Yaşamın kritik evrelerini içinde barındıran gizemli bir hazine olarak nitelendirilebilecek erken çocukluk yıllarında çocuğun bütüncül olarak desteklenmesi, ona bu hazinenin kapılarını aralayacaktır. Bireyin hayatında bu denli öneme sahip bir dönemi anlamaya ve anlamlandırmaya yardımcı olabilecek bu eser, çocuğun bütün gelişim alanlarında süreç içerisinde nasıl bir serüven izleyebileceğini gözler önüne serecektir. Bu süreçte çocuk desteklenirken onun nasıl değerlendirileceği ve bu esnada dikkat edilmesi gereken hususlar da titizlikle okuyucuya sunulmuştur.
Bu kitabın, çocuğun gelişimine ve desteklenmesine yönelik anlama ve anlamlandırma çabalarına katkı sunması ve daha etkili bir gelişimsel değerlendirmenin nasıl yapılabileceğine rehberlik etmesi en büyük amacımız ve temennimizdir.
Büşra Şahan Aktan, Emine Ahmetoğlu, Ezgi Akşin Yavuz, Fatma Özge Ünsal, Gökçen İlhan Ildız, Hande Arslan Çiftçi, Hilal Çelik, Hilal İlknur Tunçeli, Merve Keser, Münevver Can Yaşar, Özgün Uyanık Aktulun, Şenay Bulut Pedük, Zeliha Yazıcı, Zeynep Kılıç, Zülifye Gül Ercan Erken çocukluk yılları; hızlı büyümenin, gelişmenin olduğu ve her gelişim alanında yaşam boyu sürecek öğrenmelerin gerçekleştiği ilk zamanlardır. Bu nedenle erken çocuklukta gelişimi anlamak, farklı gelişim alanlarında anne karnından itibaren insanın yaşam serüveninin ilk yıllarına yakından bakmayı sağlar. Bu da eğitimcilere, anne babalara ve eğitimci adaylarına çocukların neyi, neden, nasıl yaptıklarını anlamasında; çocuklara nasıl, ne şekilde, hangi yollarla destek olabileceklerine dair fikir geliştirmesinde; çocukları olduğu gibi kabul ederek kendi öğrenme potansiyelini en üst seviyesine çıkarmasında ona yardımcı olmalarının yollarını gösterir. Bu anlayışla bu kitap da erken çocukluk döneminde gelişimi, farklı gelişim alanları özelinde ve her bir gelişim alanının kuramsal alt yapısı ışığında incelemektedir.
Yıllar boyunca gelişimsel ilerlemeyi önemli gelişimsel özelliklere değinerek ifade eden bu kitap, gelişimi etkileyen unsurlara değinerek gelişim alanlarının birbirleri ile olan sıkı ilişkilerini de vurgulamaktadır. Tüm bunların nihayetinde kitap; gelişimin desteklenmesi için neler yapılabileceğine dair gelişim alanlarına özgü, çocukların kendi hızlarıyla öğrenmelerini gözeten ve öğrenme doğalarına müdahale etmeyen bir anlayışla, kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerinde yaşam eşlikçisi olabilmenin çeşitli örneklerini paylaşmaktadır.
Jeffrey Trawick Smith Doğumdan sekiz yaşa kadar olan dönemi kapsayan erken çocukluk dönemi, çocuğun en hızlı geliştiği ve öğrendiği dönemdir. Çocuğun hangi yaşta ne tür gelişim özelliklerini gösterdiğini bilmek, gelişime etki eden faktörlerin neler olduğunu öğrenmek ve tüm bunlara göre çocukları doğru tanımak ve değerlendirmek önemlidir.
Erken Çocukluk Döneminde Gelişim: Çok Kültürlü Bir Bakış Açısı adlı bu kitap, doğumdan sekiz yaşa kadar olan çocukların yaş ve gelişim dönemlerini detaylı, anlaşılır ve açık bir şekilde anlatmaktadır. Her bir gelişim alanı (fiziksel, bilişsel, dil, sosyal/duygusal) hem kuramsal hem de örneklerle açıklanmaktadır. Aynı zamanda kitapta, çocukların gelişimlerinde farklılıkların altı çizilmekte; normal gelişim gösteren çocuklarla birlikte atipik davranış özellikleri gösteren çocukların gelişim özelliklerine de yer verilmektedir. Kitap, çok kültürlü bakış açılarını içermekte ve bu bağlamda farklı kültürlerde yapılan çalışmalara, vaka örneklerine ve araştırma sonuçlarına yer vermekte; gelişim alanlarını kültürel özelliklere ve bilimsel bulgulara göre tartışarak açıklamaktadır. Örneğin, dil gelişimi alanında; temel özelliklerle birlikte iki dilli çocukların dil gelişimi özelliklerine de değinilmektedir. Aynı şekilde normal gelişim gösteren çocukların yanı sıra özel gereksinimli çocukların gelişim özelliklerine de detaylı bir şekilde yer verilmektedir.
Kitabın; aileler, eğitimciler ve alan uzmanları tarafından çok okunan bir rehber kitap olması dileğiyle...
Oralie Mcafee, Deborah J. Leong Sınıf ortamlarında eğitim ve öğretim süreçlerinde gerçekleştirilen değerlendirmeler erken çocukluk dönemi öğrenme ve öğretme sürecinin en önemli unsurudur. Çocukların içinde bulundukları dönemdeki kapasiteleri ve gelişim düzeyleri hakkında bilgi sahibi olmak, gerçekleştirilecek deneyimlerde/etkinliklerde, çocukların güçlü yanlarını ortaya çıkarmaya olanak sağlayacak ve sürekli gelişim ve öğrenmelerini destekleyecek imkânlar sunacaktır.
Bu kitabın amacı; geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak, sınıf temelli otantik değerlendirmelerin nasıl gerçekleştirileceğini ve bu tür değerlendirme süreçlerinde elde edilen bilgilerin çocukların öğrenmelerini destekleyici ve teşvik edici müfredat planlamalarında nasıl yorumlanıp, kullanılabileceğini sergilemektir. "Erken Çocukluk Döneminde Gelişim ve Öğrenmenin Değerlendirilmesi ve Desteklenmesi" kitabının beşinci basımında hızlı biçimde gelişmekte olan uygun değerlendirme kavramları, beklenen eğitimsel çıktılar, küçük çocukların gelişim ve öğrenme yolları ve erken çocukluk dönemi öğretmenlerinin değerlendirme çalışmalarındaki görev ve sorumlulukları çerçevesinde gözden geçirilmiş ve güncellenmiştir.
Bu kitapta ölçme ve değerlendirme olguları; çoğunlukla standart test, ölçek ve diğer ölçme araçlarının kullanımı ve bir oturumluk tanılama, seçme ve eleme uygulamalarına dayalı çalışmaların ağırlık verildiği geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından farklı olarak ele alınmıştır. Kitap boyunca değerlendirme çalışmaları "gelişime yönelik çalışmalar" olarak ele alınmıştır.
Almıla Elif Altan, Aysun Turupcu, Durmuş Aslan, Elif Karslı Çalamak, Emel Çilingir Altıner, Emine Saraç, Esma Eroğlu, Fatma Özge Ünsal, Gamze Bilir Seyhan, İrem Gürgah Oğul, Melek Okur, Meltem Emen Parlatan, Mustafa Kale, Özge Ünlü, Selver Ongan Kuş, Seval Ördek İnceoğlu, Sevcan Yağan, Sibel Yoleri, Yaşare Aktaş Arnas, Yüksel Kantekin Atabay Bu kitap, çocuklarla ve çocuklar için çalışan tüm uzmanlara ulaşmak üzere hazırlanmıştır. Dünyanın farklı yerlerinde milyonlarca çocuk, gelişimlerini ve öğrenmelerini olumsuz etkileyecek risk faktörleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Onları bu risk faktörlerinin etkisinden uzaklaştırılarak sahip olacakları koruyucu faktörlerin çoğaltılması, gelişim ve öğrenmelerini en üst düzeye çıkaracaktır. Kitabımızda, risk altındaki çocukların eğitimine kuramsal bir bakış sunulmuş; çocukların gelişimlerini etkileyen faktörlere, psikolojik sağlamlıklarına ve erken dönemde alınabilecek önlemlere yer verilmiştir. Her bir risk grubuna yönelik olarak çocukların yaşam koşulları, onların eğitiminde yapılabilecek iyileştirmeler ve daha önce yapılan müdahaleler detaylarıyla açıklanmıştır.
Margaret Kernan, Elly Sınger, Routledge Erken Çocukluk Eğitim ve Bakımında Akran İlişkileri, küçük çocukların ilişkileri konusunda yeni perspektifler ve araştırmaları bir araya getirmektedir. Kitap, çocuk hakları
ve onların esenliklerini; giderek artan sosyal hareketlilik ve göç, değişen aile yapıları ve iş hayatı ile küçük çocuklara yönelik eğitim ve bakım hizmetlerindeki yaygınlaşma
zemininde incelemektedir.
Farklı kültür, coğrafya ve disiplinden gelen yazarların katılımıyla hazırlanmış olan bu koleksiyon, eğitimcilerin, çocukların akran ilişkilerini nasıl desteklediklerini ve bunları nasıl sosyal ve bilişsel gelişim için bir temel olarak kullandıklarını göstermektedir. Tartışılan konular arasında:
• çatışma ve uzlaşma
• arkadaşlık ve oyun
• grup fenomeni
• bağımsızlık ve bağımlılık
• kimlik ve aidiyet
• akran ilişkileri ve engelli çocuklar
• yetişkinleri küçük çocukların ilişkilerine hazırlamak
yer almaktadır.
Bu kitap erken çocukluk bakım ve eğitimi ile ilgilenen, özellikle de bu konuları küresel ölçekte değerlendiren, akademisyenler, araştırmacılar ve öğrenciler için oldukça
yararlı olacaktır.
Margaret Krennan Hollanda'da Uluslararası Çocuk Gelişimi Girişimleri (ICDİ)'nin üst düzey program yöneticisidir.
Elly Singer Hollanda'da Utrecht Üniversitesi Gelişim Psikolojisi Bölümü'nde ve Amsterdam Üniversitesi Eğitim Fakültesinde doçent doktor olarak çalışmaktadır.
Beverly Otto Dil gelişiminin diğer gelişim alanları ile bütünleşen yönleri, özellikle erken çocukluk döneminde bu alanın kapsamlı olarak ele alınmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda, yaşamın farklı dönemlerinde dil gelişimine özgü özelliklerin yanı sıra destekleyici yaklaşım ve uygulamaların çok boyutlu olarak ele alındığı bu kitapta; dil gelişimi, bebeklik döneminden erken okuryazarlık ve ilkokul yıllarına uzanan geniş bir zaman diliminde ve gelişimsel farklılıkları ve kültürel çeşitlilikleri içine alan kapsayıcı bir yaklaşımla ele alınmıştır. Ayrıca kitapta yer alan pek çok konunun Türkçenin yapısı bağlamında daha ayrıntılı bir şekilde ele alınabilmesi ve daha genişletilmiş bilgiye gereksinim duyan okuyucunun bu gereksiniminin karşılanması amacıyla, hemen her bölümde, konuyla ilgili okuma önerileri ve/veya açıklamalar ve örnekler dipnotlar şeklinde sunulmuştur. Kitabın ilk üç bölümü, dilin temel özelliklerine ve kuramsal temellerine odaklanmakla birlikte ilerleyen bölümlerde her bir gelişim dönemine özgü dil gelişimini destekleyici yaklaşımlar ve yöntemler ele alınmaktadır.
Hem kuramsal hem uygulamaya dönük bu yönüyle kitabın; alanda çalışan birçok uzmana gerek eğitsel gerek klinik ortamlarda katkı sağlamasını, çocuklara ve ailelerine destekleyici bir kaynak olmasını ümit ediyoruz.
A. Emel Sardohan Yıldırım, Abdulkadir Kocaoğlu, Ahsen Erim, Evrim Durgut-Şakrucu, Ezgi Ada, Hülya Torun Yeterge, Mustafa Ceylan, Mustafa Yaşar, Naime Güneş-Özler, Nisa Gökden Kaya, Özge Ünlü, Özge Ünlü, Özlem Altındağ Kumaş, Ramazan Karataş, Seyhan Soğancı, Sultan Akkaya, Şaziye Seçkin Yılmaz, Zerrin Mercan "Erken Çocukluk ve Müdahale Stratejileri," çocukların hayatının en kritik evresi olan erken çocukluk dönemine odaklanarak, bu dönemdeki müdahalelerin hayat boyu sürecek etkilerini detaylandırıyor. Türkiye'nin birçok şehrinde bulunan uzmanların kaleme aldığı bu kapsamlı eser, erken çocukluk dönemindeki oyunun öneminden, özel gereksinimli çocukların eğitimine, teknolojinin kullanımından müdahale önerilerine kadar geniş bir yelpazede bilgiler sunuyor.
Bu kitap, erken çocukluğun her yönünü ele alırken, çocuk gelişimi, eğitim ve müdahale konularında derinlemesine bir bakış açısı sağlıyor. Ailelere, eğitimcilere ve çocuk gelişimiyle ilgilenen herkese yol gösterici olmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal dönüşümde erken müdahalenin önemini vurguluyor.
"Erken Çocukluk ve Müdahale Stratejileri," çocukların en hassas dönemlerinde nasıl destekleneceği ve gelişimlerinin nasıl en iyi şekilde teşvik edileceği konusunda değerli bir rehber niteliğindedir. Bu kitap, geleceğimizin temelini oluşturan erken çocukluk döneminin önemini herkes için açıkça ortaya koyuyor.
Alan M. Slater, Paul C. Quinn Bu kitap, gelişim psikolojisi alanındaki klasik çalışmaları ele alırken yalnızca bu çalışmaların alanı nasıl şekillendirdiğini değil aynı zamanda bu çalışmaların ortaya koyduğu konularla ilgilenerek alanın kendisinin nasıl ilerlediğini göstermeyi de amaçlamaktadır. Buna ek olarak hem bu çalışmalar hem de araştırdıkları fikirler hakkında yeni düşünme biçimlerini ortaya çıkarmak için bu çalışmalara eleştirel bir gözle yaklaşmaktadır. Bu yaklaşım, gelişim psikolojisinin merkezinde yer alan temel çalışmaların titizlikle yeniden ele alınarak nasıl daha ileriye götürülebileceğini ve götürüldüğünü ortaya koymaktadır. Kitapta yer alan bölümler; belirli klasik çalışmalar tarafından ortaya çıkarılmış alanlarda, üst düzey araştırmalar yapan, uluslararası üne sahip akademisyenler tarafından yazılmıştır. Kolay anlaşılır ve ilgi çekici bir üslupla kaleme alınan her bölüm benzer bir anlatım tarzı kullanmaktadır. Sonuç olarak her seviyedeki gelişim psikolojisi derslerini destekleyecek nitelikte bütünlüklü bir eser ortaya çıkmıştır.
Aybegüm Memişoğlu-Sanlı, Buse Gönül, Ece Sağel-Çetiner, Gamze Er-Vargün, Hatice Işık, Merve Gölcük, Nur Elibol-Pekaslan, Seren Güneş, Şükran Okur-Ataş, Ümran Yüce-Selvi, Yeşim Üzümcüoğlu, Zeynep Ertekin Çocuklar, ailelerinin de parçası olduğu toplumsal hayatın içine doğarlar ve bu hayatın birer parçası olarak büyürler. Her ne kadar toplumsal sistemler yetişkin dünyasına ait ögeler gibi görünse de toplumsal hayat, çocukluktan başlayarak bireylerin hayatlarını büyük oranda etkiler, şekillendirir, düzenler ve bazen kısıtlar. Bu nedenle çocuklar, erken yaşlardan itibaren toplumsal hayatı oluşturan sistemleri, bu sistemlerin kurallarını ve etkilerini anlamaya başlarlar. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, bu kitabın genel amacı; çocukların toplumsal hayat içinde var olmalarını, kendilerini toplumsal hayatın birer parçası olarak görmelerini sağlayan ve bu süreci etkileyen faktörleri gelişimsel bakış açısı ile ele almaktır. Kitap, kavramsal olarak üç ana kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda, çocukları toplumsal hayatı anlamaya hazırlayan bilişsel ve sosyal temeller üzerinde durulmuştur. İkinci kısımda; çocukları toplumsal hayat içinde etkileyen sosyal ve sistemsel faktörler ele alınarak olumlu davranışların gelişimi, eşitsizlik ve statü algıları, grup kimliklerinin gelişimi, ahlaki duygular, sivil katılım, meslekler, adli sistemler, trafikte çocuklar gibi kapsamlı ve birbirini tamamlayan toplumsal konulara yer verilmiştir. Son kısımda ise toplumsal hayata dair algıları etkileyen aile ve kültür gibi bağlamlar yer almaktadır. Farklı kurumlardan alanında uzman birçok akademisyeni bir araya getiren bu kitabın, başta psikoloji olmak üzere tüm sosyal bilimler için temel bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Birsen Şahan, Çağla karademir, Fatma Akca Erol, Hanife Akgül, Hasan Sarıcı, Okan Bilgin, Osman Tunç, Sedef Ünsal Seydooğulları, Süleyman Akçıl, Yasemin Yeşilyaprak Doğum Öncesinden Yetişkinliğe Gelişim Psikolojisi 1 kitabı, gelişim psikolojisinin temel kavramları çerçevesinde, döllenme anından beliren yetişkinlik dönemine kadar insan gelişimini açıklamak için hazırlanmıştır.
Bu bağlamda gelişim psikolojisinin temel kavramları ve araştırma yöntemleri temelinde doğum öncesi, çocukluk ve ergenlik dönemlerindeki gelişim süreci; fiziksel ve psikomotor, biliş, dil, toplumsal, ahlak, kişilik ve mizaç gelişimi alanlarında kuramlara dayanılarak ayrıntılı olarak aktarılmıştır.
Doğum öncesinden beliren yetişkinliğe gelişim psikolojisini ayrıntılarıyla aktaran kitabın; akademisyenler, ilgili uzmanlar, öğrenciler ve ebeveynlere katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
Marjorie J. Kostelnik, Anne K. Soderman, Alice Phipps Whiren, Michelle L. Rupiper Gelişime Uygun Eğitim Programı: Erken Çocukluk Eğitiminde En İyi Uygulamalar kitabı, ilk yayımlandığı tarihten itibaren erken çocukluk eğitim ortamlarındaki gelişime uygun uygulamaların yapısı ve uygulamaları hakkında eğitimcilere yol göstermektedir. Kitabın içeriği, 0-8 yaş arasındaki çocukların gelişimi ve öğrenimi için gerekli olan kültürel/bireysel farklılıklarına dayalı bütünleşik bir yaklaşımla, gelişime uygun programların oluşturulmasını kapsamaktadır. Kitabın içeriğinde; erken çocukluk alanındaki eğitimcilerin çocukların gelişimlerine uygun olarak etkinlikleri nasıl tasarlaması, uygulaması ve değerlendirmesi gerektiği konularında bilgiler yer almaktadır. Ayrıca kitapta, eğitimcilerin, çocukların bireysel farklılıklarını gözeterek eğitim programlarını nasıl uyarlaması gerektiği üzerinde de durulmaktadır.
Bu kitap, 16 bölüm içeriğine sahip 4 kısımdan meydana gelmektedir:
I. Kısım: Erken Çocukluk Eğitiminin Temelleri,
II. Kısım: Öğrenme için Hazırlık,
III. Kısım: Erken Çocukluk Eğitim Müfredatı (Eğitim Programı),
IV. Kısım: Müfredatı Bütünleştirme.
Kitabın çeviri ekibi Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde görev yapmakta olan erken çocukluk eğitim veya gelişim uzmanlarından oluşmaktadır.
Gelişime Uygun Eğitim Programı: Erken Çocukluk Eğitiminde En İyi Uygulamalar kitabının, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak en iyi ve etkili etkinliklerin nasıl hazırlanması gerektiğine vurgu yapması bakımından erken çocukluk eğitimi alanında önemli bir açığı kapatacak rehber bir kitap olacağını düşünmekteyiz.
Lori A. Roggman, Lisa K. Boyce, Mark S. Innocenti Ebeveynler sıcak, duyarlı, cesaret verici ve iletişime açık olduklarında gelişimsel ebeveynliğin temel unsurları olan çocukların okula hazır bulunuşlukları sosyal yeterlilikleri ve ruh sağlığı için temel oluştururlar. Bu nedenle her erken çocukluk uzmanı, küçük çocuklarının gelişiminde önemli bir role sahip olan bakım verenler için bir gelişimsel ebeveynlik programı oluşturulmasında bu kapsamlı ve pratik rehbere ihtiyaç duyacaktır.
Ev ziyaretçileri ve diğer profesyoneller, bu kitaptan, gelişimsel ebeveynliği kolaylaştırmanın ABC’sini (destekleyici Tutumlar, olumlu Davranışlar ve program İçeriği) öğrenecekler ve aşağıdaki gibi uygulanması kolay stratejiler kazanacaklar:
• Pozitif ebeveyn-çocuk etkileşimini aktif olarak desteklemek,
• Ebeveynlerle işbirliği oluşturmak,
• Bir ailenin güçlü yönleri üzerinde çalışmak,
• Çocuk gelişimini ve ebeveynlik davranışlarını değerlendirmek için ölçümlemeleri ustaca kullanmak,
• Ebeveynlere çocuk gelişimi hakkında açık ve ilişkili bilgi sağlamak,
• Ailelerle çalışırken esnek, duyarlı ve kültürel olarak hassas kalmak.
Başarılı etkileşim örnekleri, diğer uygulayıcıların önerileri ve ipuçlarıyla dolu, araştırma tabanlı ve okuyucu dostu bu kitap; profesyonellere güçlü ebeveyn-çocuk ilişkileri, sağlıklı bir aile ortamı ve okula hazır bulunuşluk konusunda ebeveynlere nasıl destek olunacağının yolunu göstermektedir.
Claude Steiner - Muzaffer Şahin KİMSE MASUM DEĞİL:
Bu kitapta ülkeler arasında, politika arenasında, kurumlar arasında, eşler arasında, ebeveynler ve çocuklar arasında, kardeşler arasında, gelin kaynana arasında, öğretmen öğrenci, işçi patron, amir memur arasında her alanda oynanan güç oyunlarının nasıl oynandığına ilişkin örnekler göreceksiniz. Sıradan insanların (bizlerin) güç oyunlarına nasıl başvurduğunu, bizimle başkalarının nasıl güç oyunları oynadığını, güç oyunlarının yerine iş birliğinin nasıl konabileceğini herkesin anlayabileceği bir dille, örnek olaylarla sunulan bu kitaptan herkesin, hepimizin çok yararlanacağını düşünüyoruz.
Cem Malakcıoğlu Kişiler arası ilişkilerde sağlıklı bir devamlılık, karşılıklı gelişen güvene dayanır. Güven kazanmanın ve kazandırmanın başlıca yolu, karşı tarafa güven veren, diğer bir deyişle güvengen bir ilişki kurmaktır. Güvengenlik; karşısındakine üstünlük kurmaya kalkışmadan, kendisini ve diğerini zorlayan bir davranış içerisine girmeden, kişinin kendi duyguları, düşünceleri ve davranışları arasındaki bağlantıyı kurması ve bunu doğrudan ifade etmesidir. Güvengenlik, kişiler arası ilişkilerde ve iletişimde önemli bir yeri olan İngilizce “assertiveness” kavramının karşılığıdır. Kavram, Türkçeye ilk olarak “atılganlık” şeklinde çevrilmiştir. Daha sonraları ise “girişkenlik” kavramı ile anılmaya başlanmıştır. Özellikle insana yardım eden meslek elemanı yetiştiren tıp, diş hekimliği, hemşirelik, psikolojik danışma ve rehberlik, öğretmenlik, psikoloji, sosyal hizmetler, beslenme ve diyetetik vb. alanların kariyer gelişim süreçlerinde güvengenlik eğitimine yer verilmesi, o alanda hizmet veren ile hizmet alan arasında daha etkili bir iletişim kurulmasına katkı sağlayacaktır.
Güven Kazanma Kılavuzu, bir ihtiyaçtan doğdu. Sağlık hizmetleri için iletişimde güvengenlik (assertiveness in health communication) son yıllarda gittikçe önem kazanan bir konu hâline geldi. Güvengenlik ile ilgili bir rehber kitaba, bir başucu kaynağına ihtiyaç duyuluyordu. Güvengenliğin temelini oluşturan güven ihtiyacı, güven duygusu, ilişkilerde güven, benlik saygısı ve kendine güven, kitabın içeriğini oluşturan konulardır. Kitapta 20 adet güvengenlik senaryosu da bulunuyor. Güvengenliği gerçek yaşam olayları aracılığıyla anlatmanın en etkili yöntem olduğuna inanıldığından, kitabın son bölümü güvengenlik ile ilgili yaşantıların paylaşıldığı senaryolara ayrılmıştır. Bu senaryoların oluşmasında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünden değerli öğrencilerin katkıları vardır. Kitabın bu baskısına diğer güncellemelerin yanı sıra yeni geliştirilen Güvengenlik, Edilgenlik ve Saldırganlık Ölçekleri de eklenmiştir.
Bu kitap, aslında güven duygusunu önemseyen herkese hitap ediyor. Daha güvengen olmak için kendini geliştirmeyi hedefleyen herkes bu kitaptan yararlanabilir. Kendisine ve başkalarına daha fazla güvenmek isteyen, güven kazanmak-kazandırmak ihtiyacı duyanlara kitabın katkı sağlaması ve faydalı olması dileğiyle...
Merle J. Crawford, Barbara Weber Etkili erken müdahale, erken müdahale hizmeti veren uzman, ailenin evinden ayrıldığında son bulmaz. Bu nedenle, her erken müdahalecinin; ebeveynlerin ve bakıcıların, küçük çocukların gelişimini desteklemede tutarlı ve aktif bir rol almalarına yardımcı olmaları için onları yönlendirebileceği araştırmaya dayalı stratejilerle dolu bu pratik kaynak kitaba ihtiyacı vardır. Çocukların doğuşundan 3 yaşına kadar altı temel gelişim alanına yönelik 80 beceriyi hedefleyen bu okuyucu dostu rehber; profesyonellere, ailelere ve bakıcılara yardımcı olmaları için onların günlük rutinlerine gömülü öğrenme fırsatlarını kullanacağı düzinelerce hazır fikir verir.
AİLELERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN:
• Market alışverişi, arabaya binme veya kitaplara bakma gibi yaygın rutinler ve etkinlikler sırasında BAHP hedefleri üzerinde çalışın.
• Çocuk gelişimini bilin ve çocukları için uygun beklentiler saptayın.
• Gelişimsel büyümeyi, ortak etkinlikler ve ailenin katılımını artıracak kritik becerileri destekleyin.
• Günlük materyalleri ve rutinleri güçlü yeni öğrenme fırsatlarına dönüştürün.
• Çocuklara gün boyunca yeni beceriler uygulamaları ve onları pekiştirmeleri için birçok fırsat verin.
Erken müdahale uzmanları, çocuğun gelişimini artıran, bağlanmayı güçlendiren ve gelişimsel gecikmeler yaşayan çocuklara aile yaşamına tam olarak katılmalarına yardımcı olacak stratejiler için bu kitaba defalarca dönecektir.

“Çalıştığım yerdeki her çalışana bir kopyasını vermeyi planlıyorum ... Erken müdahale alanını ileriye götürecek yararlı, pratik ve iyi yazılmış bir rehber.”
-Cherly D. Tierney, M.D., M.P.H., Penn State Hershey Children's Hospital

“Bu önemli kaynağın, her erken müdahale terapisti için sayfaları kıvrılmış arkadaş hâline gelmesi muhtemeldir.”
-David W. Hammer, M.A., CCC-SLP, President, Hammer Speech Products and Services, LLC; Manager,
Outpatient Speech and Language Services, Children's Hospital of Pittsburgh of UPMC

“Erken müdahale konusunda muazzam bir deneyime sahip yazarlardan iyi organize edilmiş ve bol bol örneklerle tanımlanmış mükemmel bir kaynak ...”
-Linda King Thomas, M.H.S., OTR/L, C/NDT, Director, Developmental Therapy Associates
Zeynep Hasırcı Geçmişten günümüze kişiliği açıklamakta içedönüklük ve dışadönüklük kavramları kullanılmaktadır. İçedönüklük kavramı, utangaçlık veya içe kapanıklık kavramlarıyla karıştırılmaması gereken, doğuştan gelen bir mizaç özelliği, anlaşılması güç ve derin bir kişilik yapısıdır. İçedönük çocukların duygularını bastırmaları, sessiz bir şekilde iç dünyalarındaki anlamlara odaklanmaları ve dış dünyaya karşı güvensiz olmaları, sosyal açıdan kapalı bir tutum sergilemelerine neden olmaktadır. Dışavurum kavramı, çocukların resim yoluyla kendini ifade etme ihtiyacını karşılamaktadır. Bu çalışmada, içedönük çocukların psikolojik işlevlerini dışavurumcu resimlerinde yer alan biçim ve içerik özellikleri yoluyla keşfetmek amaçlanmıştır. Psikolojik işlevler, içedönük çocuklar hakkında duyum, düşünme, duygu ve sezgi yönünden ayrıntılı ve ayırt edici bilgi sağlamak için temel kuramsal bir çerçeve olarak ele alınmıştır. Böylece içedönük çocukların yakından tanınması, olası problem veya sorunlarının anlaşılabilir hâle gelmesi, aile ve sınıf ortamına daha kolay dâhil edilmeleri beklenmektedir.
Bahar Akoğlu, Ekin Sönmez Güngör, Elif Kurtuluş, Emel Aner Aktan,Kader Bahayi, Mune Aktay, Volkan Demir Anne… Bir çocuğun yaşamına dokunan en önemli varlık. Yaşama gözlerimizi açtığımız ilk andan itibaren anneyle kurulan ilişkinin izlerini hayatın her döneminde görebilmek mümkün. Anne veya birincil bakımı sağlayan kişi ile çocuk arasında kurulan bağ diğer tüm ilişkilerin temelini oluşturmaktadır. Sağlıklı bir anne-çocuk ilişkisinin varlığı, bir çocuğun sahip olabileceği en büyük şanstır. Annenin sesi, kokusu, ilgisi, sevgisi ve çocukla kurduğu temas çocuğun anneye olan bağlanmasını etkiler. Annenin bebekle kurduğu ilişkinin niteliği, kişinin yaşam sürecini etkileyerek yetişkinlikte kurulan ilişkilerde nasıl davranacağını belirler.
Yaşam sürecinde karşılaşılan psikolojik veya duygusal problemlerin çocukluk dönemindeki olumsuz deneyimlerle ilişkili olduğunu söylemek mümkündür. Erken dönemde anne yoksunluğunun varlığı veya bakım sağlayan kişinin çocuğun ihtiyaçlarına duyarsız kalması, bağlanmanın gelişimine zarar vererek farklı psikolojik problemlere zemin hazırlayabilmektedir. Bu yüzden anne ve çocuk arasındaki ilişki, incelenmesi ve değerlendirilmesi gereken en özel ilişkidir. Anne ve çocuk arasındaki bağın sosyal ve duygusal gelişim sürecinde önemli bir etken olduğu düşünülerek bu eserde bağlanmaya dair tüm süreçler değerlendirilmiştir.
Her çocuğun annesi ile kurduğu ilişki benzersizdir ve en özel ilişkidir.
John D. Bransford, Ann L. Brown, Rodney R. Cocking, M. Suzanne Donovan, John D. Bransford, James W. Pellegrino Bebekler ne zaman öğrenmeye başlar? Uzmanlar nasıl öğrenir ve yeni başlayanlardan farkı nedir? Öğrencilerin daha etkili öğrenmelerine yardımcı olmak için, öğretmenler ve okullar müfredat, sınıf ortamı ve öğretim teknikleri ile ne yapabilir?

Bu kitap; zihin, beyin ve bu ve diğer sorulara cevap veren öğrenme süreçleri hakkında heyecan verici yeni araştırmalar sunuyor. Birçok bilim dalından gelen yeni bilgiler; bilmenin ne anlama geldiğini anlamak, öğrenme sırasında meydana gelen sinirsel süreçler, kültürün insanların gördükleri ve özümsediği şeylere olan etkisini anlamamızı önemli ölçüde etkiliyor.

İnsanlar Nasıl Öğrenir; bu bulguları ve ulaştığımız sonuçlar üzerindeki etkilerini, bunların nasıl öğretildiğini, çocukların ve yetişkinlerin ne öğrendiklerine nasıl ulaşacağımızı inceler. İnsanlar Nasıl Öğrenir, sınıf aktiviteleri ve öğrenme davranışları arasında gerçek bir bağlantı kurar.
Merhaba Sevgili Anne ve babalar, iyi bir çocuk yetiştirmek iyi ve mutlu bir aileden geçmektedir. Bebeklikten yetişkinliğe giden 0-18 yaş çocukluk dönemi; çocukların bütünsel gelişimini şekillendirmede ve gelecek için temel oluşturmada kritik bir süreçtir. Bu süreçte aile ve çocuk arasında yaşanabilecek krizler kronikleşmeden çözülebilir. Elinizdeki bu eser, ailelerin çocuklarıyla yaşayabilecekleri muhtemel krizlerde farkındalıklarını artırmak adına; iletişim, duygu düzenleme, cinsel gelişim, öfkeyle başa çıkma, kardeş kıskançlığı, problemli davranışlar ve bu davranışlarla baş etme süreçlerine ek olarak engelli çocukların sosyal-duygusal gelişimi ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna ilişkin bilgileri de kapsamaktadır. Ebeveynler çocuklarını büyütürken onlar için her zaman en iyi ve en doğru olanı isterler ancak bu süreçte gelişimsel krizler kaçınılmazdır. “İyi Aile İyi Çocuk”, ailelere bu krizlerle etkin bir şekilde baş edebilme yollarını göstererek; aile üyelerinin duygularını daha rahat ifade edebilecekleri, birbirlerini daha iyi duyup anlayabilecekleri bir iletişim ortamına nasıl ulaşılacağını öğretiyor
Noreen WETTON, Peter CANSELL Benlik saygısı başka bir deyişle özsaygı ya da kendine saygı, kişinin kendisi ile ilgili düşünceleri, çevresindekilerin o kişi ile ilgili düşünceleri, her iki düşüncenin bileşkesi ve bu üç düşüncenin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.
Düşük ve yüksek benlik saygısı, insanlar arası ilişkilerde problem oluşturabilecek durumlara yol açmaktadır. Benlik saygısını ideal bir düzeye getirmek küçük yaşlarda öğrenilecek stratejilerle başarılabilir. Wetton ve Cansell, ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olacak teknikleri yıllarca denemiş ve bir araya getirerek bu kitapta toplamışlardır. İlköğretim öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının kaynak bir kitap olarak kullanabilecekleri bu eser, Türk Eğitim Bilimlerinde öncü Nobel Yayınları farkıyla ilköğretim öğrencilerinin kendilerini iyi hissetmeleri için hazırlanmıştır.
Gülten Ülgen Dünyamızdaki obje ve olaylarla etkileşmek, bu etkileşim sürecinde bilgi edinmek ve edinilen bilgilerle karşılaşılan problemleri çözmek, insan olmanın temel fonksiyonudur. İletişimin hızla geliştiği, bilgi yükünün inanılmaz hızla arttığı bu günlerde, bilgiyi seçerek edinmek ve etkili biçimde kullanmak gerekli görülmektedir. Bu nedenle bilişsel süreçlerin geliştirilerek etkin biçimde kullanılması öncelik kazanmaktadır.
Bu kitapta; bilgilerin sınıflandırılmasına, insanların bu bilgileri kendi doğalarına uygun olarak nasıl edindiklerine ve kendi bilişsel süreçlerini denetim altına alarak nasıl geliştirebileceklerine ve az da olsa bilişsel süreçlerin nasıl değerlendirilebileceğine yer verilmiştir. Denetlenebilirlik açısından kavram konusu ön plana çıkarılmış, kavram öğrenmenin hangi bağlamda ve/veya hangi koşullarda gerçekleşebileceği konusunda olasılıklara işaret edilmiştir.
Eserin, öğrenci öğretmen ve ebeveynlere yararlı olacağı düşünülmektedir.
Inger Maier Küçük kuzu Kırpık, annesinden ayrılmaktan korkmaktadır. Gelin Kırpık’ın bu korkuyla nasıl başa çıkacağını birlikte görelim.
Kırpık Annesinden Ayrılmaktan Korktuğunda, ayrılma kaygısı gibi çeşitli korkuları olan çocuklar için destekleyici ve yol gösterici bir kitaptır.
Füsun Aygölü, Melis Seray Özden Klinik psikolojide bebek, çocuk ve ergenlerle yapılan psikoterapötik çalışmalarda ilk görüşme hem vakanın gelişimsel öyküsünün alınması hem de kurulan ilk ilişki bakımından önem taşımaktadır. İlk görüşmelerde, terapötik sürecin ileride nasıl şekilleneceği ve terapinin hangi yaklaşımla devam edeceği saptanabilmektedir.
Bu kitabın yazılmasındaki amaç, klinik alanda çalışan psikologların vaka paylaşımlarıyla teori ve pratiğin bir araya getirilerek alanda çalışan meslektaşlarımıza katkıda bulunmaktır. Kitapta; bebek, çocuk ve ergen danışanlarla üç yıl süren süpervizyon çalışmaları süresince yapılan ilk görüşmelerden esinlenilerek kurgulanmış on beş vaka örneği sunulmuştur.
Don Dinkmeyer Jr., Jon Carlson, Rebecca E. Michel Konsültasyon kitabında; Don Dinkmeyer Jr., Jon Carlson ve Rebecca Michel tarafından sunulan yöntemler, ev ve sınıftaki sorunların yalnızca yıkıcı öğrencilerin doğrudan eylemlerinden değil aynı zamanda öğretmenlerin ve ebeveynlerin beklentilerinden de kaynaklandığı varsayımına dayanmaktadır. Bu yeni genişletilmiş dördüncü basım, sözde “sorunlu” çocuklardaki değişimi teşvik etme geleneğini sürdürerek otorite figürlerinin olumsuz davranışları arttırmada oynayabilecekleri rolü fark etme ve değiştirmelerine yardımcı olmaya devam etmektedir. Yeni ilaveler şunları içermektedir: değerlendirme ve farkındalık üzerine iki yeni bölüm, çok kültürlü ve çeşitli vaka örnekleri ve metne eşlik eden çevrimiçi video oturumlarına erişim.
Asuman Alnıaçık, Aynur Akıncı Aydoğan, Berkin Özyılmaz Kırcali, D. Melek Er Sabuncuoğlu, Demet Gülaldı, Funda Elmacıoğlu, Gülberk Benan Özan, Meryem Bulut, Neslihan Kuloğlu Türker, Sema Acar, Şaziye Senem Başgül, Şebnem Gümüşcü, Tuba Eren Çocuk konusunda yapılan çalışmalar sosyolojik ve teknolojik yenilikler, toplumsal değişiklikler ve olağanüstü yaşam deneyimlerine bağlı olarak değişiklikler göstermekte ve alanlar arasında bilgi akışı yeterince sağlanamayabilmektedir. Bu kitap; konu, çocuk olunca, özveri ile çalışan pek çok bilim alanından küçük bir ekiple ve konu, çocuk olunca, ortak hareket noktası olmayı hedefleyen bir anlayışla hazırlanmıştır.
Konu, çocuk olunca, profesyonellerce birleşilen nokta, olası en yüksek yararı sağlamak için çocuğa bulunduğu çevrede verilecek disiplinler üstü hizmetlerin belirlenmesi, planlanması ve sunulmasıdır. Bu anlayışla, yeni doğan, bebek, erken çocukluk, okul çağı, ilk-orta-son ergenlik dönemlerini içeren 0-18 yaşları arasındaki çocukları kapsayan içerikte her biri kendi bilim alanında deneyimli akademisyenler, çocukluğun tarihsel süreci, dil gelişimi, işitme gelişimi, oyun, bibliyoterapi, bağlanma, beslenme, pozitif disiplin, davranış sorunları, dikkat eksikliği ve baş etme yolları, ölümün doğru şekilde anlatılması konularını olgu paylaşımları ile hazırlamışlardır.
Konu, çocuk olunca, okuyucusu olan profesyonellere, ebeveynlere ve çocuk konusunda eğitim alan ve bilgi edinmek arzusunda olanlara, “çocuk” konusuna farklı bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır.
Arzu Özyürek, Ayşen Yalın, Derya Atalay, Fatma Güngören, Habibe Tokuşlu, Hatice Keser, Kübra Aldırmaz, Meryem Esra Öztabak, Nagihan Yıldırım, Neslihan Akçay Karapınar, Şenay Şirin, Zeynep Sena Derdiyok Gelişim ve öğrenmeyle ilgili pek çok kaynakta, kuramsal yaklaşımlara ve kuramcıların görüşlerine yer verilmektedir. Bilim insanları, kuramsal çalışmalarını ortaya koymadan önce doğdukları aile ve büyüdükleri ortam, yaşam şartları ve deneyimlerinin etkisiyle bu sürece hazırlanmaktadırlar. Akademik çalışmaların temelinde çocukluk yaşantıları ve deneyimlerinin yer alması nedeniyle bu kitapta kuramcıların çocukluktan itibaren yaşantıları ve sonrasında kuramsal çalışmalarına yer verilmiştir. Gelişim alanı odaklı diğer kaynaklardan farklı olarak bu kitabın çıkış noktası kuramcılar olmuştur. Kitapta, gelişim alanlarıyla ilgili kuramcıların kronolojik bir sırayla ele alınmasının ardından alanda öne çıkan kuramcılar soyadına göre alfabetik olarak sıralanmış, çocukluğu ve aile yaşamı, eğitimi ve çalışmaları, kuramsal yaklaşımları, gelişimsel konulara bakışı, etkilendiği ve etkilediği diğer bilim insanlarıyla ilgili bilgilere yer verilmiştir. Kitap; gelişimle ilgili alan çalışanlarına, öğrenciler ve akademisyenlere, kuramcılarla ilgili bilgileri çalışma notları şeklinde sunmaktadır.
Arzu Aydın, Betül Kıraçcı, Emre Han Alpay, Güleycan Akgöz Aktaş, Hatice Bakkaloğlu, Hilal Karabulut, İlknur Çoban, Melisa Ebeoğlu Duman, Özüm Seda Duran Kuramdan Uygulamaya Anne Bekçiliği ve Baba Katılımı isimli bu kitap, gelişim psikolojisi ve klinik psikoloji alanında uzman iki akademisyenin editörlüğünde kitabın konusu olan anne bekçiliği, baba katılımı, ebeveyn-çocuk ilişkileri odağında çalışmalar yürüten akademisyenlerin bölüm yazarı olarak katkılarıyla ortaya çıkmıştır. Kitapta, annenin teşvik edici ya da engelleyici davranışları olarak tanımlanan anne bekçiliğinin, baba-çocuk ilişkisini yönlendirerek babanın katılımını nasıl biçimlendirdiği, çocuğun uyumu ve anne babanın evlilik ilişkisinin annenin bekçilik davranışlarından ve baba katılımından nasıl etkilendiği, ailede özel gereksinimli çocuklar olduğunda ya da boşanma durumunda nasıl değiştiği ele alınmaktadır. Dahası bu iki yapının değerlendirilmesinde kullanılan yöntemlerin, annelerde engelleyici bekçilik davranışlarını azaltmak ve baba katılımını artırmak için önerilen müdahalelerin derlendiği bölümleri içermektedir. Kitap hem alanda çalışan akademisyenlerin hem de anne babaların yararlanabileceği bir kaynak niteliğindedir.
Alev Önder, Arzu Özyürek, Binnur Yıldırım Hacıibrahimoğlu, Ceren Arı Arat, Filiz Erbay, Gülşen İlçi Küsmüş, Gülümser Gültekin Akduman, Hande Güngör, Hatice Erten Sarıkaya, Hülya Gülay Ogelman, Meral Taner Derman, Nazife Koyutürk Koçer, Neslihan Durmuşoğlu Saltalı, Özlem Gözün Kahraman, Seda Saraç, Tuğba Abanoz Küçük Çocuklarda Saldırganlık ve Zorbalık isimli bu kitap kapsamında; saldırganlık ve zorbalığın ilişkili oldukları kavramlar, türleri ve etkileri ele alınmıştır. Ek olarak yaşamın ilk yıllarındaki saldırganlık ve zorbalık kavramları, bireysel ve ailesel değişkenler, arkadaşlık, sosyal-bilişsel unsurlar, öğretmen ve eğitim ortamı, kitle iletişim araçları, engelli çocuklar, okulda ve evde önlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik konu başlıklarına yer verilmiştir. Ayrıca son bölümde, akran saldırganlığı konulu iki ölçme aracının geliştirilme süreci yer almaktadır. Küçük Çocuklarda Saldırganlık ve Zorbalık kitabının; araştırmacılara, uzmanlara, öğretmenlere ve öğretmen adaylarına yararlı olmasını ümit ediyoruz.
Angela Losardo, Angela Notari Syverson Erken çocukluk eğitimcileri; kültürel, dilsel veya gelişimsel olarak farklı çocuklarla çalışmaya hazırlanırken alternatif değerlendirmelerin temellerini bilmeye ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, bu çok satan ders kitabının ikinci basımı, her eğitimcinin profesyonel hazırlığının bir parçası olmalıdır. Erken çocukluk özel eğitiminde üst düzey yetkililer tarafından geliştirilen ve 2001'de ilk basımından bu yana yaygın olarak benimsenen bu eser; demografik, araştırma, teknoloji ve mevzuattaki değişiklikleri yansıtacak şekilde dikkatlice güncellendi. Sekiz yaşına kadar olan çocukların eğitimcileri;
• altı popüler alternatif değerlendirme yöntemini (doğal, odaklanmış, performans, portfolyo, dinamik ve müfredat temelli dil) öğrenecek,
• her yaklaşımın avantajlarını ve sınırlamalarını keşfedecek,
• değerlendirme ve müdahale arasında etkili bağlantı kurabilecek,
• ailelerle işbirliği ve fikir birliği oluşturabilecek,
• farklı ihtiyaçları olan çocukların kısa öyküleriyle uygulamadan değerlendirme yöntemlerini görebilecek,
• kapsayıcı ortamlarda öğretim için başarılı stratejiler keşfedebilecek,
• kapsamlı, çok boyutlu değerlendirme yaklaşımları sağlamak için disiplinler arası bir çerçeve uygulayabilecektir.
Bölüm değerlendirme soruları, olgu çalışmaları, bir sözlük ve örnek içerik gibi geliştirilmiş öğrenci dostu özelliklerle, kolej ve üniversite eğitmenleri bu kitabı alternatif değerlendirmeleri tanımak için ideal bulacaklardır. Güvenilir araştırma ve en iyi uygulamalara dayanan bu ikinci basım, çocuklara hizmet sunan eğitimcilerin tüm küçük çocukların güçlü yönlerinin ve ihtiyaçlarının tam resmini yakalamasına ve onlara uygun, bireyselleştirilmiş eğitim sağlamasına yardımcı olacaktır.
Neslihan Zabcı Çocuğun ruhsal gelişiminin önemli bir evresi olan latans dönemi (6-11 yaş), dürtü kontrolünün ön plana çıktığı bir denge dönemidir. Çocuğun cinsellik ve saldırganlıktan uzaklaştığı bu sakinlik dönemi, ergenliğe doğru ilerleyen ruhsal gelişimin sağlıklı bir biçimde biçim alması için son derece önemlidir. “Gizil dönem” veya “okul çağı dönemi” olarak da tarif edilen ve üstbenliğin güçlendiği bu dönem, çocuğu, ergenlikte karşılaşacağı dürtüsel sarsıntıları ruhsal olarak işlemeye ve onlarla baş edebilmeye hazırlayacaktır.
Rorschach, CAT ve TAT testleri klinik değerlendirmede çocuklarla kullanılan en yaygın projektif değerlendirme araçlarıdır. Bu kitapta; ergenliğin öncüsü konumundaki latans döneminde dürtü denetimini ve üstbenlik gelişimini ölçmek için projektif testlerde kullanılacak değerlendirme kriterleri ele alınacaktır. Latans döneminin farklı yaşlara göre gelişimini testlerle ayrıntılı bir biçimde inceleme ölçütlerini de sunan bu kitabın, ruh sağlığı alanında projektif testlerle çalışan okuyucuya katkı sağlaması hedeflenmektedir.
Kitabın ilk bölümünde latans dönemi ile ilgili kuramsal bilgiler ele alınacaktır. İkinci bölümde savunma düzenekleri; üçüncü bölümde projektif değerlendirme kriterleri ve latans döneminin iki evresindeki çocuğun (6-7 yaş ve 9-10 yaş) projektif testlere göre ruhsal işleyiş özellikleri -özellikle dürtü denetimi ve üstbenliğin içselleştirilmesi bağlamında- vaka yanıt analizleri ve yorumları ile birlikte incelenecektir. Son kısım ise aile yapısının değiştiği ve teknolojik araçların öne çıktığı günümüzde latans döneminin nasıl yaşandığına ait değerlendirmeleri içermektedir.
David L. GALLAHUE, John C. OZMUN, Jackie D. GOODWAY Gün sabahından, insan çocukluğundan belli olur. (John Milton)

Hareket yaşamdır. İşimizde ve oyunumuzda yaptığımız her şey hareketi kapsar. Varlığımız; kalbimizin atışına, akciğerlerimizin nefes alıp vermesine, otomatik ve yarı otomatik hareket süreçlerine ve yaşamımıza dâhil olan diğer istemli hareketlere bağlıdır. Motor kontrolünü ve motor koordinasyonunu nasıl kazandığımızı anlamak, nasıl yaşa-dığımızı anlamanın temelidir. Etkili bir öğretim ve öğrenme süreci için atılacak ilk adım tipik olarak gelişen bireyin gelişimsel sürecini anlamaktan geçer. Bu anlayış, sınıfta, spor salonunda ya da oyun alanında eğitimin çekirdeğini oluşturur.
Gelişimsel yetersizliği olan bireylerin motor gelişim özelliklerinin bilinmesi, uygulanacak müdahale, terapi ve tedavi programlarına sağlam bir temel oluşturur. Motor gelişimi gebelikle başlayan, yaşam boyunca devam eden bir süreç yaklaşımı içinde ele alan bu kitap; spor bilimleri, fizyoterapi, ergoterapi, özel eğitim, erken çocukluk eğitimi ve sınıf öğretmenliği alanlarında çalışan öğretim elemanlarına ve öğrencilere yönelik hazırlanmıştır.
Sue Atkins Çocuklarınızla sürdüğünüz hayatı daha kolay ve cazip kılın
Emekleme çağındaki çocuklardan ergenlere; erkeklerden kızlara bütün çocukları kapsayan Mutlu Çocuklar Yetiştirmek For Dummies, çocuğunuzu daha iyi anlamanıza ve çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu ebeveyn olmanıza yardım eder. Yazarı hem ebeveyn koçu, hem anne olduğundan, çocuğunuzla kurduğunuz ilişkinizi güçlendirmenize ve geliştirmenize yarayacak adımları keşfetmenizi sağlar. Böylece çocuğunuzun öz saygısını geliştirmesine, bağımsızlık kazanmasına ve hayatın iniş çıkışlarıyla baş etmesine yardımcı olabilirsiniz.

Kitabı açın ve
• Çocuğunuzun davranışlarını anlamayı
• Her yaştan çocukla etkili iletişim kurmayı
• İşe yarayan disiplin yöntemlerini kullanmayı
• Okulda başarılı olmasına yardım etmeyi
• Kardeş rekabetiyle başa çıkmayı
• Çocuğun özgüvenini inşa etmeyi inceleyin

Disleksi, Dikkat Eksikliği Bozukluğu ve Dikkat
Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu gibi durumların zorluklarıyla baş etmenizi kolaylaştıracak tavsiyeler içerir.
Mustafa Şahin - Sırrı Akbaba Çocukluk ve ergenlik döneminde travmatik etki yaratan yaşantılardan biri "zorba" davranışlardır. Okulda ve sanal ortamlarda görülen ve değişik türleri (sözel, fiziksel, duygusal, ırkçı, saklama, davranış bozucu, başkasına ait bir şeyi alma/bozma ve cinsel) olan zorba davranışlar, çocuk ve ergenlerin sosyal, duygusal ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkilemekte, etik ve yasal sorunlara yol açmaktadır.
Zorba davranışların bu olumsuz etkileri çocukluk ve ergenlik dönemiyle sınırlı kalmayıp bireylerin öz-saygı, öz-güven, psikolojik sağlamlık, psikolojik iyi olma gibi önemli kişilik özelliklerini ve ikili insan ilişkilerinde sevgi, saygı, hoşgörü ve güven duygularını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir.
Bu eserde, bireysel gelişim ve olumlu ikili insan ilişkilerinin önünde önemli bir engel olan zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları ayrıntılı bir şekilde ele alınıp, empatik beceri ile bu davranışların önlenmesine ilişkin bir model sunulmuştur. Bu kitap ile, zorba davranışlar konusunda çalışacak akademisyen ve uygulayıcıların (okul psikolojik danışmanı, çocuk ve ergen psikoloğu, sınıf rehber öğretmeni) yanında; okul yöneticilerinin, branş öğretmenlerinin ve ebeveynlerin zorba davranışın türleri, nedenleri ve sonuçları hakkında farkındalık geliştirmelerine yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Aykut Günlü, Ayşe Gök Uslu, Binaz Bozkur, Birsen Şahan, Erdal Hamarta, Faika Şanal Karahan, Firdevs Savi Çakar, İzzet Parmaksız, Rukiye Konuk Er, Selim Gündoğan, Suat Kılıçarslan, Tuncay Oral, Yasemin Yavuzer, Yasin Yılmaz Okullarda sık karşılaşılan problemlerin anlaşılması, müdahale yöntemlerinin geliştirilmesi ve ruh sağlığının iyileştirilmesi konusu önemli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü ruh sağlığı yerinde olan bireyler, kendileri ve çevreleriyle uyum içerisindedirler. Okul yaşamı içinde karşılaşılan problemlerin tanımlanması ve müdahale süreçlerinin anlaşılması için kullanılabilecek olan bu kitap, on iki bölümden oluşmaktadır. Kitabın birinci bölümünde okullarda ruh sağlığının genel tanımına yer verilmiştir. İkinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde ruh sağlığını etkileyen faktörlere; üçüncü bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan akademik problemlere; dördüncü bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan sosyal ve duygusal problemlere; beşinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan yeme bozukluklarına; altıncı bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan dijital problemlere; yedinci bölümde çocuklarda ve ergenlerde sık karşılaşılan davranışsal problemlere; sekizinci bölümde özel eğitimde ruh sağlığına; dokuzuncu bölümde okullarda ruh sağlığını korumada yönetici, eğitimci, uzman ve aile rollerine; onuncu bölümde okullarda ruh sağlığı ve konsültasyon uygulamalarına; on birinci bölümde okulda kriz ve krize müdahale sürecine; on ikinci bölümde okul temelli önleme müdahalelerine yer verilmiştir. Bu kitap; okul psikolojik danışmanları, psikoloji öğrencileri, psikolojik danışma ve rehberlik öğrencileri, ruh sağlığı çalışanları ve tüm eğitimciler için kaynak kitap olarak katkı sağlayacaktır.