Antrenörlük ve Spor Yönetimi \ 1-3
Davut Atılgan, Demet Çakır Kalem, Elifnur Pınarlı, Erdal Alkış, Fatih Harun Turhan, Fevzi Horzum, Gizem Gümüş, Göksel Yıkmış, Mert Seis, Onur Öztürk, Pero Duygu Dumangöz, Recep Cengiz, Sebahattin Devecioğlu, Talha Murathan, Tuğrul Akşar, Ünsal Altınışık, Veysel Küçük, Yunus Emre Karakaya, Yusuf Sacit Yılmaz Türkiye'nin en sevilen ve tutkulu spor dallarından biri olan futbol, köklü bir geçmişe sahiptir. İşte bu önemli tarihî süreci mercek altına alan “100. Yılında Türk Futbolu" adlı bu kitap, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bir grup bilim insanı ve araştırmacı tarafından Türk futbolunun köklü geçmişinden günümüze uzanan hikâyesi ile birlikte futbolseverlere bir yolculuk sunmaktadır.
"100. Yılında Türk Futbolu" kitabı, sadece futbol tarihine değil Türk futbolunun içinde geçtiği dönemlere tanıklık ederek futbolun ülkemizdeki gelişimini anlamak için aynı zamanda toplumsal, kültürel, eğitim ve ekonomik değişimlere de ışık tutmaktadır.
Kitap; Türk futbolunun gelişimi ve dönüşümü ile birlikte alt başlıklarda Türk futbolunun tarihi, yönetim ve organizasyon yapısı, ekonomisi, finansı ve pazarlaması, eğitimi, medyası, Türk futbolunda kadının görünümüne ışık tutarken Türk futbolu ile ilgili güncel konulara değinerek, Türk futboluna özgü problemleri tespit ederek geleceğe özgü çözüm önerileri sunmaktadır.
Sadece futbolseverlerin değil genel okuyucuların da keyifle okuyacağı bu kitap, Cumhuriyetimizim ve Türk futbolunun 100. yılı anısına özgü hazırlanmıştır.
Murat Erdoğan Sağlıklı ve uzun bir ömür için sağlıklı yaşam yöntemlerini benimsemek ve hayat boyu egzersiz alışkanlığını geliştirmek vazgeçilmez önem taşımaktadır. Özellikle metabolizma hızının yavaşlamaya başladığı 40’lı yaşlarda fiziksel aktivite çalışmaları, bireye sağlıklı yaşam adına çok değerli katkılar sunmaktadır.
Bu çalışmamız, günümüz dünyasında sıkça görülen hareketsiz yaşamdan kurtulmak için bireylerin fiziksel aktivitesini artırmasının önemini vurgulamak, böylelikle bireylerin sağlıklı yaşam davranışlarını sergilemesiyle birlikte yaşam kalitelerini artırmalarına bilimsel rehberlik sunabilmek amacıyla kaleme alınmıştır.
Tıbbın babası olarak anılan Hipokrat’ın da söylediği gibi “Sadece gıdalarımız bizi sağlıklı insan yapmaz, sağlıklı olmak için hareket de şarttır.”... Biz de bu sözün bilimsel geçerliliğini ana prensip olarak benimseyerek, ‘’40 Yaş Üzeri Egzersiz Rehberi‘’ kitabımızın, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için fiziksel aktivite alışkanlığını kazanmak isteyen bireylerin aktivite programlarını bilimsel olarak uygulamaları ve yaptıkları aktivitelerden daha fazla verim alabilmeleriyle birlikte fiziksel aktivite ve egzersizin sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olma yolunda toplumsal bilinçlendirmeye katkısı olabilmesinden mutluluk duyacağız.
Bahar Odabaş Özgür Kas kontraksiyonu sırasında laktat oluşumu ilk olarak 1907’ de tanımlanmıştır. Daha sonra kan laktat konsantrasyon artışı ile respiratuar gaz değişimi arasındaki olası ilişki 1924’ te tanımlanmıştır. O günden sonra birçok yayın egzersizin aerobik ve anaerobik glikolisise dayalı mekanizmalarını açıklamıştır. 1964’ te Wasserman ve McLlroy baskın olarak oksidatiften anaerobik yola geçişi ifade eden Anaerobik Eşik terimini ortaya koymuşlardır. Takip eden yıllarda AE, dayanıklılık performansı, yorgunluk ve respiratuar gaz değişimi arasındaki ilişkiler ortaya konmuş ve bu parametreler spor bilimleri için hayati önem kazanmıştır.
Mehmet İhsan Çakıroğlu Günümüzde, sportif başarının temel ön koşulu bilimselliktir. Bilindiği gibi spor bilimi ve teknolojisinden yararlanma düzeyi hem bireysel bazda hem de ülkeler bazında sportif başarıyı belirlemektedir.
Öncelikle antrenör ve sporcular olmak üzere sportif performansla ilgilenen herkes, sportif performans bilimi olan “antrenman bilgisi” üzerinde gereğince durmalıdır. Sportif performansın en iyi şekilde sağlanması, korunması ve ulaşılmış performans sınırlarının geliştirilmesi, antrenman bilgisinin alanını oluşturur. Sportif performansla ilgili teorik, sistematik ve pratik bilgiler içeren antrenman bilgisinin genel sistematiği kavranmadıkça ondan yeterince yararlanılamaz.
Bu kaynağı hazırlarken strateji; antrenman bilgisinin genel sistematiğini antrenör ve sporcular için en iyi şekilde analiz etmekti. Bu amaçla kaynağın içeriksel organizasyonuna özel bir önem verilmiştir.
Bu çalışmamızın başta antrenör ve sporcular olmak üzere, bu alanda eğitim gören öğrencilere, alan eğitmenlerine ve sportif performansla ilgilenen herkese; teorik ve pratik alanda yardımcı olacağı kanaatindeyiz.
Ferrin İlbay Yalnız, Onur Oral Spor, vücudun metabolik dengesi ve fizyolojik kapasitesini geliştirerek, bu kapasiteyi koruyan ve devam ettiren bir aktivitedir. Spor yapmanın öncelikli amacının sağlıklı yaşamak olduğu kabul edildiği için spor yaşantımızda antrenman bilgisi ve sporcu sağlığı konularının yeterli düzeyde biliniyor olması önem taşıyacaktır.
Bu kitap, sporcu veya spora yeni başlamak isteyen bireylerin sahip olmaları gereken temel antrenman ve sağlık bilgileri kazanabilmeleri amacı dikkate alınarak hazırlanmış ve spor dallarındaki farklı etki, fizyolojik mekanizmalar kapsamında güncel bilgilerle okuyucuya aktarılmak üzere tasarlanmıştır.
Bu çalışmada, egzersiz başarısını etkileyen öncül faktörlerden olan antrenman bilgisi ve sporcu sağlığı konularının sportif performansın optimize edilmesindeki kritik rolünün vurgulanmasına gayret gösterildi.
Geniş halk kitlelerini sporla buluşturmayı, spor ve sağlık adına toplumsal bilinçlenmeyi geliştirmeyi amaçlayan bu kitabın toplum sağlığına katkıda bulunması dileğiyle...
Figen Şahin Modern spor, yönetim alanından tutun da sağlık, ekonomi, psikoloji, sosyoloji, tarih vb. birçok multidisipliner alanla etkileşim ve iş birliği içinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Dünyada ve ülkemizde spor bilimleri alanında yapılan araştırma ve yayınların sayısı hızla artmaktadır. Özellikle spor alanında bibliyografik çalışmalara önem verilmesi, eserlerin bir araya getirilmesi, bu alandaki eksikliklerin giderilmesine yardımcı olacaktır. Bilimsel nitelikli bu yayınların araştırmacılara rehber olması, geçmişte yapılan yayınların bibliyografik şekilde bir araya getirilmesinin spor bilimlerinin gelişmesine önemli katkı sunacağı düşünülmektedir.
Biz de bu çalışmamızda, antrenman bilimleri alanında bugüne kadar yapılmış binlerce bilimsel makale, kitap, bildiri, yüksek lisans tezi ve doktora tezini bibliyografik biçimde bir araya getirip araştırmacıların hizmetine sunmakla birlikte antrenman bilimleri alanındaki bu eserleri arşivlemiş olduk.
Spor bilimleri alanındaki çalışmaların bibliyografik şekilde bir araya getirilmesi, araştırmacıların ulaşmak istedikleri eserlere hem çevrim içi hem de basılı olarak kolayca erişebilme olanaklarını artırmaktadır.
Bu çalışmanın genç araştırmacılara ve spor bilicilerine rehber olmasını temenni ediyoruz.
Uğur Dündar Spor bilimleri alanındaki gelişmelerin sporsal performansa yansımasının günümüzde daha da istenilir hale gelmesi, spor alanıyla uğraşan spor bilimciler açısından mutluluk veren bir gelişmedir. Bu gelişmeyi sürekli kılmanın en önemli ve doğru yolu; spor kulüplerinde yer alan uygulatıcıların spor bilimleri açısından yeterliliğe ulaşmış kişilerden oluşması gereğinin yanı sıra yapılan her bilimsel çalışmanın her türlü ön yargıdan uzak olarak, öncelikle spor alanında başarı ve verimi arttırmayı hedeflemesinden geçmektedir. Ülkemizde eksikliği hissedilmesine karşın giderek artan spor bilimi yayınları da bu amacın karşılanmasında uygulayıcılara rehber olmaktadır.
Antrenman Teorisi kitabı böyle bir eksikliği gidermek ve spor bilimlerine bilimsel yöntem alanında katkılarda bulunmak, spor bilimcilerine ve öğrencilerine daha büyük mutluluklar yaşatmak amacıyla hazırlanmıştır.
Celal Gençoğlu Günümüzde her disiplinden sportif yarışmaların rekabet ortamı zorlaşmakta ve buna bağlı olarak başarıya giden anahtar etkenler de detaylı olarak irdelenmektedir. Gerek alt yapıdan sporcu olmanın ilk adımlarında gerekse üst düzey performans aşamasındaki atletlerde antrenörlerin rolü ve etkisi kabul edilmektedir. Peki, antrenörler nasıl eğitilmelidir? Hangi ilkeler temelinde antrenörlük yapmalıdır? Sporcu ilişkilerinde nelere dikkat etmelidir? Bu kitap; temel kavramlardan başlayarak antrenörlerin sporcular, aileler, yöneticiler ve spor camiasındaki diğer paydaşlar ile kurması gereken ilişki bütününü ele almaktadır. Sportif performansı etkileyen motivasyon, liderlik ve grup dinamikleri kavramlarını güncel bilimsel yayınları temel alarak derleyen bu eser, hem spor bilimleri alanında lisans ve lisansüstü eğitim alan öğrencilere hem de eğitici ve alandaki aktif antrenörlere pratik bilgiler sağlayacaktır.
Gökhan Acar, Barbaros Serdar Erdoğan Antrenörlük Etiği ve Sporda Çocuk Koruma kitabının bu genişletilmiş ikinci basımı, spor alanında çocukların güvenliği ve etik değerlerin önemini vurgulayan kapsamlı bir kaynak olarak okuyuculara sunulmaktadır. Son yıllarda artan farkındalıkla birlikte sporda çocuk koruma ve etik konuları, antrenörlerin, sporcuların ve ailelerin gündeminde önemli bir yere sahip olmuştur. Bu kitap; sporda çocuk haklarının korunması, antrenörlerin etik sorumlulukları ve çocuk istismarını önleme stratejileri üzerine detaylı bir perspektif sunmaktadır.
İlk bölümde; antrenörlük etiği, çocuk hakları ve hukukuyla birlikte antrenörlerin sahip olması gereken değerler ve çocukların sağlıklı gelişimine katkı sağlayacak yöntemler anlatılmaktadır. İkinci bölümde ise çocuk istismarına karşı koruma yaklaşımları, çocuk koruma programları ve bu alanda kitle iletişim araçlarının rolü gibi konular detaylıca işlenmiştir.
Kitap, hem sporda alanında görev alan profesyoneller için rehber hem de çocukların spor ortamında güvenliğini sağlamaya yönelik temel bir kaynak olmayı hedeflemektedir.
M. Serdar Terekli Antrenörlük felsefesi, nasıl antrenörlük yapacağınıza rehberlik etmek için önemli bir araçtır. Takip etmeniz gereken hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için izleyeceğiniz yaklaşım hakkında size net bir rehberlik sağlar. Etkili, tutarlı kararlar vermenize ve değerlerinize bağlı kalarak antrenörlük yapmanıza yardımcı olur. Takımınızın nasıl oynamasını istediğinizi bilmek, antrenmanlarda ve bir sezon boyunca öğretmek istediğiniz içeriği nasıl yapılandıracağınız konusunda daha net bir bakış açısı sağlar. Antrenörlük felsefeniz ile bireysel ve ekip olarak hangi hedeflere ulaşmak istediğiniz konusunda daha net bir fikre sahip olacaksınız. Bir takıma antrenörlük yapmak, şimdiye kadar deneyeceğiniz en zorlu ve ödüllendirici mesleklerden biridir. Yol boyunca, kızgınlıktan coşkuya ve üzüntüden sevinçlere kadar çok çeşitli duygular yaşayacaksınız. Müsabakadan bir başka müsabakaya ve sezondan sezona iniş ve çıkışların ötesinde oyuncularınızın hem sportif hem de “saha dışı” yaşamlarındaki gelişiminde etkili bir rol oynama fırsatına sahip olacaksınız. Bir grup birey yerine gerçekten bir takıma antrenörlük yapmak istiyorsanız, etkili bir değer sistemi ile hazırlanmış gerçek bir antrenörlük felsefesine sahip olmalısınız. Sadece her bir oyuncuyu geliştirmeye değil takımı bir bütün olarak geliştirmeye odaklanın. Oyuncularınızın sezon boyunca öğrendikleri tek şey sportif beceriler ve oyunlarsa hayatlarında gerçekten bir etki yaratmak için altın bir fırsatı kaçırmış olacaksınız. İyi bir antrenörün rolünün sadece antrenmanları organize etmekten ve sporcuları yönetmekten çok daha fazlası olduğunu sakın unutmayın.
Fatih Mehmet Uğurlu Spor, sosyal bir ortamdır. Sporcu ve antrenör arasındaki ilişki, sporcuların psikososyal, fiziksel gelişimleri açısından oldukça önemlidir. Olumlu iletişim süreçlerinin geçtiği, olumlu ilişkilerin kurulduğu ortamda oluşan bir antrenör-sporcu ilişkisi, sporcu motivasyonunu, sporcu doyumunu artırmakla birlikte sporculara becerilerini geliştirmek için de uygun ortam sağlamaktadır. Antrenörün iletişimi, kişilik özelliği farklı olsa da önemli olan sporcularla iletişimin güçlü olmasıdır.
Sporcunun yoğun antrenman programlarına katılması, antrenörün isteklerini yapması ve tüm müsabaka boyunca arkadaşları ile uyumlu bir şekilde müsabakayı belirli bir performans seviyesinde tamamlayabilmesi, antrenör ve sporcu arasındaki farklı bir özelliğin olması gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bu özellik sporcu ve antrenör açısından “iletişim becerisi” olarak belirlenmiştir. Çünkü sporcu ne kadar üst düzey bir sporcu olsa da veya antrenör ne kadar bilgili olsa da karşılıklı olarak verimli bir iletişim bağı kurulmadığında sporcu istenileni yapamayacak, antrenör ise bilgilerini ve deneyimlerini sporcuya aktaramayacaktır.
Antrenörler, sporcularının performanslarını arttırmak ve daha verimli antrenmanlar yapmalarını sağlamak için daha etkili iletişim kurmaları gerekmektedir. Kitabın tüm antrenörlere faydalı olması umut edilmektedir.

Gökhan ÇALIŞKAN, Mehmet GÖRAL “Günümüzde insanlar, başlarında sıradan bir yönetici değil, vizyonu ile organizasyonu ileriye götürebilecek, insanlara bir misyonla farklı bir gelecek sunabilecek liderlerle çalışmayı arzulamaktadırlar. Aileler çocuklarını sadece bir öğretmene değil, liderliği ile de öne çıkan bir öğretmene emanet etmek istemektedirler. Sporcular ya da kulüp yöneticileri, sıradan bir antrenöre değil, kulüp ve sporcular için ilham verici hedefler koyabilecek, sporcuların kapasitelerini keşfederek, takımdaki yetenekleri doğru yönetebilecek, performaslarını optimum seviyeye çıkarabilecek lider antrenörlerle çalışmayı arzulamaktadırlar.”
‘Antrenörün liderliği', hem akademik hem de mesleki alanda okuyucularına bu açıdan büyük fayda sağlayacak bilgiler sunar. Kitabın içeriği genel olarak antrenörlük, liderlik ve performans kavramlarını kapsayan üç bölüm hâlinde hazırlanmıştır. Birinci bölümde antrenörlük mesleği, tanım ve kavramlar çerçevesinde yeni gelişmeleri yansıtacak şeklide güncellenmiştir. İkinci bölümde, liderlik kavramı kendi disiplininin içerisinde geniş ve kapsamlı bir şekilde ele alınarak, kavramın gerçek manası kuramlar ve yaklaşımlar ile yeni gelişmelerle birlikte açıklanmıştır. Üçüncü bölümde ise antrenörün liderliğini zenginleştirecek, başarıya ulaşmasında önemli ipuçları içeren bilgileri sunulmuştur.
Bu alandaki mevcut kaynakların yanı sıra kitap, antrenörün liderliğini otoriter, demokratik gibi dar kavramların dışına taşıyarak dünya liderlik literatürü ile antrenörün liderliğini bağdaştırma başarısını gösterir. Ayrıca son dönemde dünyanın en popüler, en başarılı antrenörlerinin özellikleri hakkında bilgiler sunmakla birlikte karizmatik antrenör kavramını bilimsel literatüre kazandırmanın gururunu yaşar.
Metin Demir Atletizmin bütün yaş gruplarında, vücut eğitimi için amaca en uygun spor olma özelliğinin yanında, sağlıklı bir vücut, irade ve karakter eğitimi ile iyi insan özelliklerinin kazandırılmasına, vücut fonksiyonlarının optimal düzeye gelmesine ve dolayısıyla da insan organizmasını en iyi şekilde gelişmesine yardım etmesi özellikleri onu spor branşları içinde ve eğitiminde temel spor dalı konumuna getirmektedir. Bu konum, beraberinde akademik çalışmaları ve uzman incelemelerini de gerektirmektedir. Atletizmin bu denli gerekli ve önemli bir konu olması ve bu alanda akademik çalışmalara ihtiyaç duyulması bu çalışmanın yapılış gayesini oluşturur. Çalışma, konunun önemine uygun olarak atletizmle ilgili başarılı bir çalışma için sırasıyla koşular, atlamalar, atmalar ve antrenman bölümleri altında teorik, fizyolojik, psikolojik, teknik, taktik ve motorik bilgileri sunmaktadır. Çalışma atletizm sporuna kaynakça olacak niteliktedir.
Ali Demirci “Atletizm Öğretimi” adı altında yayımlanan bu kitap, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerine ve her kademedeki atletizm öğreticilerine yardımcı bir kaynak sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Branşların teknik açıklamaları ve araç gereçle ilgili verilerde gelinen en son noktadan yola çıkılarak hazırlanan kitapta; branşlar, atletizmin sınıflanması çerçevesinde ele alınmış olup branşlara yönelik genel bilgilerden sonra branşın teknik açıklamalarına, teknik açıklamaları takiben ilgili branşın öğretimine yer verilmiştir.
Branşlara yönelik öğretim dizgesinde yer alan uygulama örnekleri ders ortamları göz önüne alınarak geliştirilmiştir. Performans sporcularına yönelik atletizm öğretimi esas alınmamıştır. Öğretim sırası, hiç bilmeyene nasıl öğretilirden yola çıkılarak şekillendirilmiştir. Bu yönüyle; atletizmi ders olarak okutan öğretim kurumlarındaki öğretme işiyle uğraşanlara atletizmin nasıl öğretileceğine yönelik öğretim modelleri sunulmaktadır. Öğretim basamakları kolaydan zora, basitten karmaşığa, parçalardan bütüne varmaya yönelik bir yol izlemektedir. Her basamak için farklı şekillerde ortaya konulan uygulama örnekleri vazgeçilmez kalıplar değillerdir elbette. Her öğretici öğretim yaptığı ortamın koşullarına göre basamaklara kendi bilgi, beceri ve deneyimlerine dayalı uygulama örneklerini uyarlayabilir. Uygulama örnekleri içindeki araçların boyları, yükseklikleri, ağırlıkları, koşulan mesafelerdeki şiddet, kapsam, çalışma yoğunluğu, dinlenme gibi ögeler üzerinde oynanarak her yaş grubundakilere uyarlanabilir.
Özgür Nalbant Basketbol, yoğun bilgi tüketiminin olduğu ve bilgi çağı olarak adlandırılan asrımızda popülaritesi diğer spor dallarına göre hızla gelişen evrensel bir spordur. Bu doğrultuda hazırlamış olduğum bu kitap, basketbol severleri bilgilendirmeye dayalı spor, eğitim ve kültür kitabıdır. Basketbol ile ilgili bilinmesi gereken temel, özel ve genel konular özetle ve anlaşılır bir ifadeyle verilmeye çalışılmıştır.
Genç antrenörler, spor yaparken eğlenmesini istediğimiz çocuklarımız ve gençlerimiz bu kitapla hem basketbolu hem de kendilerini değerlendirme fırsatı bulabileceklerdir. Bu kitabın bilinçli, disiplinli ve eğlenceli bir çalışmanın faydalı bir parçası olacağına inanıyorum. Bu kitap ayrıca, basketbola yeni başlamış ya da başlayacak çocuklarımıza basketbol sporunu tanıtıcı ve sevdirici bilgiler de sunmaktadır. Bilinmelidir ki bilgi geçmişten gelen ve geleceğe doğru akan bir nehirdir.
Ulaş Kaplan Bu kitap; basketbola yeni başlayan oyuncuların ve yeni antrenörlerin faydalanacağı bir bilgi kaynağıdır. Drill kitabının içinde, günümüz basketbol antrenmanlarında kullanılan çalışmalar mevcuttur. Bu drilller basketbol antrenmanlarında uygulanmış ve başarı ile sonuçlanmıştır. Basketbol drill el kitabının antrenör arkadaşlarımın beklentilerini karşılayacağını düşünmekteyim.
Uğur Dündar Yetişmekte olan genç basketbolcularımızın antrenman bilimine olan ilgileri, uygulamaya aktarılması mecburiyetini doğurmakta, bunu sonucunda da basketbolda beceri düzeyinde artışın gerçekleşmesi beklenir olmaktadır. Kondisyonel yetilerin geliştirilmesinde takım ve sporculara yardımcı olabilmek, beceri düzeyinde beklenen artışlara yönlendirici olabilmek gayesiyle hazırlanan Basketbolda Kondisyon kitabında; basketbol için uygunluk, kondisyon ilkeleri esneklik hareketleri, sporsal verim unsurları, drillerin kullanılma teknikleri ve antrenman planlaması konuları bol miktarda alıştırmalarıyla birlikte işlenmiştir. Çalışma, beden eğitimi öğretmenleri, altyapı antrenörleri ve akademisyenler için önemli bir kaynaktır.
İbrahim Can Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve antrenman yöntemlerinde güncel yaklaşımlar sayesinde sporcuların kondisyonel özelliklerinde büyük artışlar meydana gelmekte, takım ve bireysel sporlardaki mücadeleler daha yüksek yoğunluklarda yapılmaktadır. Ülkemizde, sportif performans için oldukça önemli olan ve geliştirilmesinin gerekli olduğu ifade edilen anaerobik performansın kapsamlı bir şekilde incelendiği herhangi bir çalışma mevcut değildir. Alanında ilk sayılabilecek bu kitap hem anaerobik performansın fizyolojisi hem spor branşlarındaki önemi hem de değerlendirilmesine yönelik spor bilimlerindeki araştırmacılara, kondisyonerlere, öğrencilere ve antrenman bilimleri alanlarında kendilerini geliştirmek isteyen herkesin yararlanabileceği bir kaynak niteliği taşımaktadır.
Aslıhan Arslangörür, Ayşe Nilay Kantar, Birol Şimşek, Cihad Şahin, Tekmil Sezen Soyal, Yağmur Öztürk Futbolun en büyük paydaşı, futbolun fedakâr ve cefakâr taraftar gruplarıdır. Futbolun marka değerini, seyir zevkini artıran en önemli faktör taraftardır. Bir stadyumda otuz bin kırk bin kişinin izlediği bir maçı, bir de boş tribünlere karşı oynanan başka bir futbol maçını hayal edin. Herkesin vereceği cevap bellidir: Evet, futbol güzel bir oyun, ancak bu oyunu güzelleştiren dolu tribünlerdir. Üstelik tribünleri dolduran taraftar gruplarının ayrı ayrı birer hikâyeleri vardır. Kimi taraftar grupları zamanında işçi sınıfını temsil etmiş, kendince ezilmişliğe tribünlerde başkaldırmış, sporun, futbolun gücü ile sesini duyurmaya çalışmış kimi taraftar grupları ise aristokrasiyi temsil eden bir bakış açısını ortaya koymuşlardır.
Kitabının editörü olarak, futbolu, taraftarlığı daima bir tutku olarak gördüm ve bu tutkunun yarattığı dünya üzerindeki diğer taraftar gruplarının oluşum hikâyelerini sizlerle de paylaşmak istedim. Kitap bu açıdan hem spor bilimleri açısından akademik bir kaynak hem de okurken bilgilendirici bir kitap olma özelliği taşımaktadır.
Mustafa Buyuruk, Mustafa Karayol Boş zaman tutumu ve sağlıklı yaşam biçimi davranışının araştırılması günümüzde önemli konu başlıkları arasında yer almaktadır. Günden güne gelişen teknolojik imkânlar ve modernleşen dünya ile yaşam konforumuz ve standartlarımız bizlere daha fazla boş zaman imkânı sunmuştur. Günlük hayatta yapmak zorunda olduğumuz iş ve işleyişlerin dışında hayatımızın kalan kısımlarını devam ettirebilmek için boş zamanları daha kaliteli ve verimli kullanılması gerekmektedir. Böylelikle; mutlu, huzurlu, sosyal, fiziksel ve zihinsel iyileşme, stresten uzak durma vb. gibi kavramların önemini yaşantımızda daha net gözlemleyebiliriz. Dünya Sağlık Örgütüne göre sağlık, "Sadece bir hastalığın ya da herhangi bir sakatlığın yokluğu değil, hem fiziksel ve zihinsel hem de sosyal refahın iyi olmasıdır". Sağlıklı yaşamın en önemli koşullarından birinin de spor ve düzenli egzersizler olduğunun da unutulmaması gerekmektedir. Boş zaman tutumu ve sağlıklı yaşam biçimi davranışının günümüzde önemli bir noktaya gelmesi bu kitabın kaleme alınma amacını oluşturmaktadır. Kitapta, üniversite öğrencilerinin boş zaman tutumu ile sağlıklı yaşam biçimi davranışının bazı değişkenler açısından farklılık gösterip göstermediğine bakılmıştır.
Özgür Dinçer Spor dallarında hız çok önemli yer tutmakta ve bu hızı sağlayan kasları da bilindiği gibi sinirler innerve etmektedir. Sinirlerin ileti hızları sporcunun hızını etkileyeceğinden bu noktada önem kazanmaktadır. Sürekli kullanmaya bağlı olarak zamanla anatomik yapılarda sadece sinirler değil, temel yapı taşı olan kemiklerin bile hasarlara uğradığı söylenebilir. Bu anlamda birçok spor branşında sinir ileti hızı ve EMG ölçümleri yapılarak yaralanma ve antrenman süreçlerine pozitif katkılar sunulabilir. Gelecekte yapılacak çalışmalara ışık tutması açısından örnek bir araştırma ve kitap olması amacı ile akademik çalışmalar yapan arkadaşlarımıza yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
Murat Aygün 19. yüzyılın ortalarında dünyada, son yıllarda Türkiye'de tanınırlığı artan buz hokeyi sporu; kuvvet, dayanıklılık, çeviklik, hız, refleks ve denge kontrolünü bir arada bulunduran, dünyanın en hızlı takım sporlarından biridir. Toplumda var olan spor algısı sayesinde, fiziksel ve ruhsal açıdan daha iyi olabilmek amacıyla bireylerin spora yöneldikleri bilinmektedir. Spora yönelmede temel eylem olan istek, duygu ve güven kavramları spor içerisinde önemli rol oynamaktadır. Oyun sırasında ani karar verebilme, bakış açısı, oyun ve oyuncu kontrolü, takım ruhu ve yönetim gibi etmenler bireyde liderlik kavramının ortaya çıkmasında önemlidir. Bu kitap, beden eğitimi ve spor, spor yönetimi ve spor psikolojisi kavramlarının geçtiği
alanlarda, çeşitli demografik değişkenler doğrultusunda buz hokeyi sporcularında duygusal zekâ ve liderlik özelliklerini incelerken, bu özelliklerin kendine güven üzerine olan etkisini ortaya koyma amacını taşımaktadır.
Ayşe Atalay Kadının toplumsal eşitlik savaşımı, insanlık tarihi boyunca verilmiş nice savaşımların nice karşı koyuşların da tarihidir. Kadın; barışın, sevginin ve harmoninin hüküm sürdüğü anaerkil düzenin yerini ataerkil dünya görüşünün almasıyla dinsel, siyasal ve ekonomik dayatmalarla karşı karşıya kalmış; başlı başına bir birey, kişilik olarak görülmemiş; bedenine, ruhuna ve aklına yönelik katı toplumsal, geleneksel kısıtlamalarla, yasaklarla, aşağılanma ve baskıyla mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Kadının bu özgürlük savaşımı, içinde yer aldığı toplumun ve çağın özelliklerine, dünyayı kavrayış biçimine göre değişkenlik göstermekle birlikte hep daha ileriye, daha çok eşitliğe ve özgürlüğe yelken açmıştır. Çağımızda artık hemen hemen tüm toplumlar kadın haklarına verdikleri değer ve onlara eşitlik savaşımında tanıdıkları fırsatlar göz önüne alınarak sınıflandırılmakta, kadının özgür ve eşit olmadığı toplumlar gelişmemiş ya da az gelişmiş ülkeler kategorisinde yer almaktadır.
Kadın sadece politik katılımda ve medeni haklarda erkekten aşağı görülmekle kalmamış; sporda da ikinci sınıf muamelesi görmüş, toplumdaki işlevi neslin devamında oynadığı rol ve annelik olarak sınırlandırılmıştır. Kadın sporu da bu görüşler çerçevesinde ele alınmış; sporun kadını erkekleştireceği, onun nazik ve kırılgan yapısına aykırı düştüğü ve kadınsı zarafeti yok ettiği savı öne sürülmüştür. Ne var ki siyasal rejimler, kadındaki bu gizil gücü kendi ideolojileri, dünya görüşleri doğrultusunda spor konusunda da perçinlemek istemişler; bu olgu, Hitler Almanya'sında görüldüğü gibi güçlü, sağlıklı nesiller yetiştirmede kadın sporunun faşizan dünya görüşü doğrultusunda araçsallaştırılmasını da beraberinde getirmiştir.
Doç. Dr. Ayşe Atalay, bu kitabında insanlık tarihinin geçirdiği aşamaları ilk çağlardan itibaren ele almakta , kadın hareketlerini spor ve kadın bağlamında incelemekte ve Eski Türkler, Orta Çağ, Osmanlı, Hitler Almanya'sı ve Genç Türkiye toplumunun kadın hakları ve spor çerçevesinde panoramasını çizerek kadının spor yapmak konusunda karşılaştığı dirençlerin, bir toplumun sosyolojik ve siyasal yapısından ayrı düşünülmeyeceğini ortaya sermektedir.
Canan Gülbin Eskiyecek Bu kitapta; dünyanın en popüler ikinci takım sporu olarak kabul edilen çim hokeyi branşında sıklıkla kullanılan şut atışlarının teknikleri hakkında bilgilere yer verilmiş ve elit düzeydeki çim hokeyi oyuncularının hedefli ve hedefsiz olarak uyguladıkları vuruşlar biyomekaniksel açıdan incelenmiştir.
Bu kapsamda kitapta yer alan bilgiler, antrenör ve eğitmenlerin fikir edinebilmelerinin yanı sıra sporcuların vuruş sırasındaki şut tekniklerinin düzeltilmesi ile birlikte daha iyi bir performans geliştirebilmelerine ve farklı bakış açıları sunarak mevcut performanslarını iyileştirebilmelerine katkıda bulunacaktır.
Özgür Nalbant Geçmişten günümüze oyun; genç, yaşlı, sedanter, sporcu ve özellikle de çocuklar için kendilerini ifade edebilme yolu olmuştur. Çoğunluğu çocuk olan oyuncular birçok oyunda fiziksel olarak aktif olmalarının yanı sıra duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimlerini de desteklemiş olurlar. Çocuğun oynadığı her oyun bir tecrübedir. Elde ettiği birikimlerini kendisini geliştirmek için kullanır. Gelişim olması için öğrenmesi, öğrenmesi için kavraması ve kavraması için de keşfetmesi gerekir. Bu keşif yolculuğu. bilinenden bazen bilinmeyene ve bilinçaltından dışarıya aktarım şeklinde olur. Çocuk için önemli olan oyunun zihninde yarattığı etkidir. Oyunda çocuk çevreyle iletişim kurar, insanları inceler, olayları yorumlamaya ve anlamaya çalışır.
Daha zeki olarak nitelendirdiğimiz günümüz çocukları günlerinin büyük bir kısmını dijital dünyada geçirmektedirler. Ancak çocukların doğal ortamlarda, okullarda, park ve bahçelerde oyun oynamaları gerekmektedir. Bu kitap sizlere pek çok yaş grubu için küçük örneklemeler sunmaktadır. Sizlere uyan oyunları çocuğunuzla oynayabilirsiniz. Ayrıca eğitimciler de bu kitap içerisinde faydalanabilecekleri farklı oyunlar bulabilirler. Bu kitaptaki oyunları farklı ortamlarda, küçük değişikliklerle hem çocuklarınızla oynayabilir hem de öğrencilerinize oynatabilirsiniz.
Sedat Muratlı Bütün spor dallarında sporcuların her aşamada istenilen biçimde yetiştirilmesi, eğitilmesi ancak bilimsel temellere dayalı ve bir sistem içerisinde yetiştirilen bilinçli antrenörlerle mümkün olacaktır.
Bu kitap; ülkemizde ve birçok yabancı ülkede uygulanan antrenör eğitim programlarını inceleyerek, antrenör eğitiminin temel ilkelerini sunmayı amaç edinmiştir.
Türk sporuna katkı getirmesi dileğiyle…
Serkan Volkan Sarı Gençlerin 21. yüzyılda sahip olmalarını en çok önemsediğimiz konuların başında kendilerini tanımaları, yetenek ve becerilerini keşfedebilmeleri geliyor. Bu noktada özellikle gençlik çağı içerisinde sosyal sportif ve sanatsal alanlarda kendilerine başarılı olacakları, performanslarını sergileyecekleri ortamlar hazırlanmasına ihtiyaç duyarlar. Anne babaların bu yönlendirmeyi yaparken okulla ve çocukların kulüpleri ile kurdukları iletişim oldukça önemlidir. Çocuğun potansiyelini tanımak, kulübü ve beklentilerini bilmek ve bu paralelde anne baba tutumu sergileyebilmek, çocuğun kariyeri ve başarısı açısından çok değerlidir. başarılı bir sporcu kariyeri, kendini tanıyan sporcu, sporcusunu tanıyan kulüp, bu iki birimle güçlü iletişime sahip ebeveyn tutumlarıyla ortaya çıkabilecektir. Bu kitap tam da bu noktada bir spor psikolojik danışmanı olan yazarın bizzat saha deneyimlerimden yola çıkarak hazırladığı, anne babalara yol gösterecek önemli önemli bir rehber niteliği taşımaktadır.





Faruk Yamaner, Güner Çiçek, Murat Çalbıyık, Rabia Hürrem Özdurak Sıngın, Tuba Denizci Oyun, çocukların gelişim dönemleri boyunca tarihin her evresinde anahtar bir rol üstlenmiştir. Bu anahtarın çocuğun iç dünyasını dış dünyasına açan çok önemli bir değere sahip olduğu birçok bilim insanı tarafından ispatlanmış ve oyunun gelişim üzerine etkisi koşulsuz olarak kabul edilmiştir. Doğru tasarlanmamış oyunlar, çocuğun ilgisini kısa bir süre çekmek ve eğlendirmek dışında ne yazık ki gelişimsel açıdan çocuğa bir fayda sağlamamakta, aksine çocuğun gelişimine engel teşkil etmekte ve genellikle dikkat dağınıklığı, ilgisizlik, motivasyon düşüklüğü, karşı olma durumu dediğimiz istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır. 21. yüzyıl becerileri olarak adlandırdığımız yaratıcılık, iş birliği, iletişim, problem çözme ve eleştirel düşünme becerileri her ne kadar doğru tasarlanmış oyun yöntemleri ile sağlansa da oyun; çocukların bu çağda doğuştan kullanmaya yatkın oldukları mobil araçlar, tablet, bilgisayar, giyilebilir teknolojiler ile zenginleştirilerek yeniden tasarlanmalıdır. Bu kitapta; oyunun çocukların psikomotor gelişimine etkisi ve gelişen teknolojiler ile desteklenmesi, fiziksel egzersizin oyunlaştırılmasına değinilmiş, alanda kabul gören bilgilere farklı bir bakış açısı sunulmaya çalışılmıştır.
Özden Tepeköylü Öztürk Eğitim sistemimizin genel amaçları doğrultusunda çocuk ve gençlerimizin bütünsel olarak sağlıklı, yapıcı, yaratıcı ve verimli bireyler olarak yetişmesi için her bir ders ve ders dışı etkinliğin nasıl planlandığı önemlidir. Ders içi müfredatın içeriği öğrenciler için standart bir yapıyı temsil ederken ders dışı etkinlikler programın esnek yönünü oluşturur. Bu nedenle ders dışı etkinlikler ve bu kapsamdaki eğitim çalışmaları öğrencilerin gereksinimlerine göre planlanmalı, ilgilerine göre seçim özgürlüğü sunmalıdır. Bu kitapta tanıtılan sporla ilgili oyunlar bütün oyuncuların en yüksek düzeyde oyuna veya sportif etkinliğe aktif katılımını sağlayan, merak uyandıran, güvenli ortamlar sağlayan, eğlenceli etkinliklerdir. Sporla ilgili oyunlar sayesinde okul sporculuğu bazında fiziksel uygunluğa sahip olmayan, yetersiz olan ya da ilgisi ve ihtiyacı bu yönde olmayan öğrenciler fiziksel aktivite ve spora teşvik edilebilir, yetenekli öğrenciler keşfedilebilir. Spor geçmişi ve yeteneği ileri düzeyde olan bir öğrenciyle, özel gereksinimli öğrencilerin aynı oyun içerisinde oynamasına imkân sağlayabilir.
Bu kitap; öğretmen, antrenör, eğitimciler veya eğitimci adaylarına örnek sporla ilgili oyun uygulamaları sunmanın yanı sıra anahtar ögeleri kullanarak bir oyunu grubun ve/veya bireylerin ilgi, ihtiyaç ve özelliklerine göre tekrar kurgulamada rehber niteliği taşımaktadır. İçeriğindeki uygulama iyi bir oyun gözleminin nasıl yapıldığını anlatarak oyun boyunca sadece öğrencileri değil eğitimciyi de aktif tutmakta ve öğrencilerin motivasyonunu arttırmaktadır.
Zekihan Hazar Bir dünya düşünün; bilinmezliğin içinde süresiz sınırsız kayboluşun yaşandığı bir dünya… Benliğin ve gerçek dünyaya ait ne varsa her şeyin unutulduğu bir kayboluş… Düşüncelerin, duyguların, davranışların esir olduğu, aklın ve mantığın işlemez hâle geldiği bir kayboluş… Bir tutulma… Bir bağımlılık…
Öyle bir dünya ki gündelik hayatta kanun ve kuralların hiçe sayıldığı, insan öldürmenin, gaspçılığın, zorbalığın, hırsızlığın, tacizin, tecavüzün para ve statü kazandırdığı, kısacası bütün olumsuz davranışların ödüllendirildiği bir dünya… Bu dünyalarda kendini bulan ve gerçek dünyada kendini kaybeden çocuklar…
Seslerin, efektlerin ve aksiyonun her türlüsünün baş döndürdüğü bir dünya... Oysaki bütün bunları yaşarken bir koltuğa saatlerce mahkûm olmak, hareketin sadece parmaklarla sınırlı kalması, bu sınırlılığın beraberindeki sınırsız yeme içme ve her geçen gün obezler dünyasına katılan yeni çocuklar…
İnsan bedeninin kutsallığını yitirdiği, inanç ve değerlerin yok sayıldığı, pornografinin özendirildiği ve İslam düşmanlığının körüklendiği bir dünya… Nihayetinde ise bu kutsallara düşman kılınan çocuklar…
Ve başka bir dünya var ki zihnin, bedenin, duyguların gerçek manada karşılığını bulduğu, yaradılışın gereği olan fiziksel hareketlilik ve spor ile zihinsel, bedensel ve psikososyal sağlığın kazanıldığı bir dünya… Bedenin insanlaştırıldığı, ahlak ve erdemin temel yapı taşlarını oluşturduğu, arkadaşlığın, yardımlaşmanın, paylaşmanın, saygının, kısacası iyi insanın inşa edildiği bir dünya… Dijital oyunlarda kaybolan çocukluğun yeniden bulunduğu gerçek bir dünya… Gerçek dünyanın farkına varmanın ve hayata tutunmanın yegâne yolu SPOR.
Günümüz dünyasında çocukları çepeçevre kuşatmış olan dijital oyunların yaratabileceği olumsuz etkiler ve bu etkilerle başa çıkmada fiziksel aktivite ve sporun rolünü bilimsel araştırmalar ışığında ele alarak eğitimciler ve ebeveynlere rehber olabilmesi dileğiyle…
Spor, hayata tutunmanın bir dalıdır…
Cemal Güler Günümüzde işletmelerin rekabet avantajı sağlamaları ve hedef kitleleri ile bağ kurabilmeleri için dijital teknoloji ve sosyal medya pazarlaması vazgeçilmez bir rol oynamaktadır. Bu kapsamlı eser, sizlerin dijital dünyada güçlü bir şekilde yol almanıza ve başarıya ulaşmanıza rehberlik edecektir. İleri düzey algoritmalar, yapay zekâ ve hızla gelişen dijital araçlar, yaşam tarzımızı kökten değiştirmektedir. Dijital çağda teknolojiye yetişmek bir seçenek değil bir zorunluluk hâline gelmiştir. Dijital teknoloji sadece bilgiye erişmekten ziyade yenilikçi çözümler üretmemizi sağlamaktadır. Dijital teknolojiyi araç olarak görmekten öte yaşam tarzı olarak benimsemeliyiz. Benzer şekilde sosyal medya pazarlamasının markaların hikâyelerini milyonlarca insanla paylaşması, bağlantı kurması ve topluluklar oluşturma gücü sınırları zorlamaktadır. Bu dinamik alan, sadece ürün ve hizmetlerin pazarlanmasını değil duygusal bağlar kurarak samimi ilişkileri dijital platformlar aracılığıyla mümkün kılmaktadır. Sosyal medya pazarlaması bir iletişim sanatıdır. Bağlantı kurarak bireyleri etkilemek ve topluluk oluşturmak geleceği şekillendirmektir. Dijital dönüşümün öncüsü olmak ve dijital dünyada var olmak istiyorsak geleceği şimdi keşfetmeliyiz. Bu keşif yolculuğu için ilk adımı attınız. Şimdi bu bilgi hazinesinden yararlanmaya ve kendi dijital yolculuğunuzda ilerlemeye hazır mısınız?
Emin Ergen, Haydar Demirel, Rüştü Güner, Hüsrev Turnagöl, Sevil Başoğlu, A. Murat Zergeroğlu, Bülent Ülkar, Tahir Hazır, Şenay Akın Bu eser; beden eğitimi ve spor, spor bilimleri ile egzersiz fizyolojisinin yer aldığı müfredat programlarına bir kaynak ve ders kitabı olacak şekilde hazırlanmıştır. Konu başlıkları itibariyle iskelet kasları ve egzersiz, hareket, enerji oluşumu, egzersizde solunum ve dolaşım sistemi uyumu, beslenme, sportif performans, sporda doping, sporda ergojenik yardım, dayanıklılık ve sürat antrenmanlarının fizyolojik temelleri, değişik koşullarda egzersiz, kadın ve spor konuları ile ölçüm yöntemleri bilimsel olarak anlatılmıştır. Bir ders yarıyılı içinde okutulabilecek şekilde, üniteler hâlinde egzersiz fizyolojisinin ana başlıklarının açıklandığı kitap; başta beden eğitimi öğretmenleri olmak üzere spor öğretmenlerinin, antrenörlerin ve insan hareketleriyle ilgili tüm meslek gruplarının yararlanacağı şekilde hazırlanmıştır.
William C. BEAM, Gene M. ADAMS, McGraw-Hill Egzersiz Fizyolojisi Laboratuvar kılavuzunun altıncı baskısı Egzersiz Fizyolojisi alanına ilgi duyan öğretim elemanları ve öğrencilerin pratik laboratuvar deneyimleri için kapsamlı bir kaynaktır. Kılavuz, kas gücü, anaerobik ve aerobik uygunluk, dolaşım ve solunum işlevleri, esneklik ve beden kompozisyonunun ölçümü ve değerlendirilmesi, konularında bilgiler vermektedir. Her bölüm, ölçüm yöntemleriyle ilgili temel ayrıntıları, güncel yayınlanmış karşılaştırılabilir verileri, sonuçlar ve tartışma bölümlerini içeren bir araştırma formatında yazılmıştır. Her bölümün sonunda laboratuvar ödev formları doldurularak bölümle ilgili bilgilerin gözden geçirilmesini ve kavranmasını sağlayacaktır. Laboratuvar sonuç formları öğrencileri toplanan verileri hesaplama ve değerlendirme konusunda yönlendirecektir. Egzersiz fizyolojisi laboratuvarı kılavuzu, laboratuvar dışında bir ders kitabı olarak da kullanılabilir.
Bu kılavuz laboratuvar deneyimleriyle aynı zamanda egzersiz fizyolojisi dersi için yardımcı bir ders kitabı olarak da faydalı olabilecektir.
Sonuç olarak, kondisyonel özelliklerin ölçümü ve değerlendirilmesi ve antrenman reçetesi ile diğer kinesiyoloji dersleri için de yararlı bir başvuru kaynağıdır. Bu laboratuvar kılavuzu fizyoloji alanında laboratuvar ve alan testleri deneyimlerini, temel ölçme ve değerlendirme becerilerini, öğretmek için temel öğrenme prensiplerine göre tasarlanmıştır.
Nevzat DEMİRCİ Egzersiz esnasında kasların oksijen ve enerji ihtiyacı, metabolitlerin ve karbondioksitin uzaklaştırılma ihtiyacıyla beraber artar. Dolayısıyla, egzersiz esnasında koenzim Q10 hücresel düzeyde enerji üretimi için gerekli olan temel bir katalizör rol oynar. Fiziksel egzersiz metabolik aktiviteyi ve oksijen tüketimini, dolayısıyla da reaktif oksijen türlerinin oluşumunu arttırarak kas yorgunluğuna ve buna bağlı olarak oksidatif hasara neden olur. Ancak, CoQ10'nun mitokondri içerisindeki enerji üretimini arttırmak suretiyle fiziksel performansı arttırıp yorgunluğu azalttığı ileri sürülmektedir. “Elit Kayakçılarda Koenzim Q10 Kullanımının Performansa Etkisi” ile ilgili çalışma spor bilimleri alanına güncel bilgi sağlamaktadır. Kitap, koenzim Q10'nun yorgunluk parametreleri ve performansı nasıl etkilediğini tartışır. Kitap, 5 bölümden oluşmaktadır: Bölüm I, kitap hakkında genel bir ön bilgi sunmaktadır. Bölüm II, Egzersiz ve kaslar, koenzim Q10 ve antioksidan etkisi, koenzim Q10 ilavesinin egzersiz performansı üzerine etkisi ile ilgili bilgi verir. Bölüm III, Bölüm IV ve Bölüm V ise araştırma süreçleri ve sonuçları hakkında kapsamlı bilgiler sunar. Kayakçılarda üst düzey yarışma sonuçlarına bakıldığında sıralamadaki sporcuların performanslarını yalnızca saniyenin yüzde birlik kısımlarının ayırdığı görülmektedir. Başarı sıralamasının bu kadar küçük süre farklarına bağlı yapıldığı bir spor dalında, sergilenen performansın tüm bileşenlerinin önemi oldukça büyüktür. Bu kitap, beden eğitimi ve spor bilimleri alanında yapılacak çalışmalara kaynak oluşturacaktır.
Ahmet Sansi, Atike Yılmaz, Emine Balcı, Emre Gök, Gonca İnce, Gönül Tekkurşun Demir, Gülsüm Hatipoğlu Özcan, Hatice Gülsoy, Mehmet Dinç, Pelin Aksen, Sibel Taşralı Nalbant, Yasemin Yalçın Eğitim, bireylerin toplumsal uyumunu sağlamak ve gelişimlerini desteklemek amacıyla önemli bir araçtır. Bu süreçte öğretim ilkeleri, yöntemleri ve yaklaşımları, öğrenme sürecinin etkinliğini doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer almaktadır. Engelli sporları ise özel gereksinimi olan bireyler için fiziksel ve psikolojik gelişim fırsatları sunan önemli bir alan olarak dikkat çekmektedir. Son yıllarda engelli sporlarına olan ilgi artmış ve bu alanda ülkemizde önemli bir gelişim yaşanmıştır. Ancak engelli sporlarının etkili bir şekilde öğretilebilmesi için alanında uzmanlaşmış eğitimcilerin yetiştirilmesi büyük bir gereklilik arz etmektedir. Bu eser, engelli sporları öğretiminde kullanılacak uygun ilkeleri, yöntemleri, planlama ve değerlendirme süreçlerini kapsamlı bir şekilde ele almayı amaçlamaktadır. Kitap, engelli sporları ve eğitimine dair temel kavramlar, çeşitli engel gruplarına yönelik uygulamalar ve farklı spor dallarındaki etkinlikler üzerinden detaylı bir inceleme sunmaktadır. Ayrıca konu, sağlık, özel eğitim ve sosyoloji perspektiflerinden de ele alınarak öğrencilerin ve profesyonellerin bu alana dair çok boyutlu bir anlayış geliştirmeleri hedeflenmiştir. Bu eserin; öğretmenler, antrenörler, sağlık profesyonelleri, rekreasyon liderleri ve aileler için değerli bir kaynak oluşturacağına inanıyoruz.
Yalçın Kaya Saliselerle el değiştiren madalyalara daha çok sahip olarak bayrağımızın gönderde daha çok dalgalanabilmesi için, antrenman biliminin ötesinde birçok ayrıntının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Bu eserde başarı için son derece önemli olan uykudan, hazırlayıcı egzersizlerden, overuse sendromlarından ergonomik antrenmana kadar birçok konuda ayrıntılar bulunmaktadır. Dolayısıyla iki sporcudan veya iki takımdan hangisinin daha ergonomik antrenman yapıyor olması ve hatta müsabakalarda da ergonomik bir tarzda yarışıyor olması, iki denk sporcudan finale gelindiğinde şampiyonu belirleyecektir.
Dolayısıyla saliselerle belirlenen başarı için performansa sınırsız bir perspektiften bakılmalıdır.
Okan Gültekin Benlik kavramının alt boyutu olarak belirlenen beden imgesi ve kendini fiziksel algılama, sporcu olan ve olmayan kitleler üzerinde de ağırlıklı olarak incelenmiştir. Benzer spor branşının farklı dalları ile ilgilenen sporcuların beden imgeleri ve kendini fiziksel algılamaları konusundaki farklılıklarının araştırılması; farklı çalışma yöntem ve sürelerinin, sosyoekonomik koşulların ve taraftarların dalları algılayış farklılıklarının sporcuların beden imgelerini ve kendilerini fiziksel yönden algılamalarını nasıl etkilediğinin belirlenmesi açısından önemli görülmektedir.
Bu kitapta; benzer sosyoekonomik ve kültürel yapı içinde yetişen kayak sporcularının farklı dallara yönelimleri ve bu dallarla etkileşimlerinde kendilerinin fiziksel algılama ve beden imgelerinden hoşnut olma düzeyleri ele alınmakta ve aynı sporun iki farklı dalı ile uğraşan sporcular arasındaki bu fiziksel algılama ve beden imgesi farklılıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
Emin Tamer Yenen, Fazilet Özge Maviş Sevim, Melih Dikmen, Seda Demir Ayçiçek, Sebahattin Devecioğlu, Selahattin Gelbal, Yunus Emre Karakaya Günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası hâline gelen teknoloji ve dijitalleşme, spor bilimleri alanında da köklü değişikliklere yol açmış ve e-sporun ortaya çıkmasını sağlamıştır. E-spor, profesyonel düzeyde rekabetçi oyunları ifade eden bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda çeşitli oyun türleri mevcut olup her bir türün kendine özgü bir izleyici kitlesi bulunmaktadır. Dünya genelinde oyuncular, çevrim içi platformlarda veya düzenlenen organizasyonlarda yeteneklerini sergilemektedirler. Büyük ödül havuzları, profesyonel sporcular, takımlar, sponsorluklar ve turnuvalar bu sektörün geldiği aşamayı gözler önüne sermektedir. Gençlerin e-spora olan ilgisinin artmasıyla birlikte e-spor eğitimi de daha fazla önem kazanmıştır. Bu bağlamda eğitim kurumları öğrencilere e-spor kulüpleri kurma ve profesyonel antrenmanlara katılma fırsatları sunmaktadır. Üniversiteler ve diğer eğitim kurumları, e-spor sektörüne yönelik çeşitli programlar geliştirmiştir. Gelişen teknoloji ve artan ilgi göz önüne alındığında e-sporun önümüzdeki yıllarda daha da büyümesi öngörülmektedir.
Orçun Keçeci Sosyal hayatta pek çok uygulamanın sanallaştığı düşünüldüğünde spor sektörünün de bu durumdan uzak kalamayacağı görülmektedir. Sanal gerçeklik (VR) gözlüklerinin insan hayatına dâhil olması, kripto para borsasının oluşması, artırılmış gerçeklik (AR) görüntüleri ile yaşanan deneyimler, özellikle müzelere yönelik olmak üzere düzenlenen sanal seyahatler, iş toplantılarının sanal ortama taşınması, çevrim içi sertifika programları, bir iş kolu hâline gelen video içerikli internet siteleri ve sanal ortama ait bir evren niteliği taşıyan metaverse gibi uygulamalar toplumsal hayatta çok önemli bir yer edinmektedir. Tüm bu fenomenlerin gelişim süreçleri göz önüne alındığında e-sporun da spor dünyasının dijital çağa ayak uydurmuş hâli olarak ortaya çıkışı sürpriz değildir. Bu gelişmeler liderlik kavramı ile bağdaştırıldığında liderliğin klasik dönem, neo-klasik dönem ve modern dönem koşullarına göre evrim geçirmesi gibi dijital döneme göre değişime uğraması da muhtemel bir durumdur. Bu bağlamda liderlik paradigmasının hangi yöne evrileceğini e-spor çatısı altında incelemek, hem branşın kendisi açısından hem de genel anlamda spor yönetimi açısından önem teşkil etmektedir.
Sercan Öncen İnsan bedeninin sahip olduğu fiziksel ve kimyasal sistem bütünlüğü bulunduğu çevre ile etkileşim hâlindedir. Bu etkileşime, insanın yaşadığı çevrede meydana gelecek değişimlerin direk veya dolaylı bir şekilde etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle egzersiz performansı açısından egzersizin yapıldığı ortamın iyi değerlendirilmesi olumlu sonuçların gözlenebilmesi adına çok önemlidir. Egzersiz sırasında sporcular yüksek soğuğa veya sıcağa maruz kalabilmekte, yüksek irtifadan kaynaklanan fizyolojik zorlukların üstesinden gelmek için mücadele göstermekte hatta yer çekimsiz ortamda dahi kas anatomisini koruyabilmek adına egzersizlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar. Aynı zamanda çevresel koşullardan kaynaklanabilecek olumsuzluklar egzersiz performansında düşüş ile birlikte sporcuların hayatını tehdit edebilecek istenmeyen durumlara yol açabilme potansiyeline de sahiptir. Bu nedenle yarışmanın ya da egzersizin gerçekleşeceği ortama adaptasyonun nasıl sağlanacağı hakkında bilgi sahibi olunması sadece egzersiz performansında iyileşmeye değil aynı zamanda karşılaşabilinecek istenmeyen durumların da önüne geçilmesine imkân sağlamış olacaktır.
Farklı Çevresel Koşullarda Egzersiz Fizyolojisi kitabı; fiziksel aktivite veya egzersizin yapılabileceği sıcak veya soğuk çevresel koşullarda, yüksek rakımda, soğuk su ve su altında, yerçekimsiz ortam ve uzay uçuşu sırasında insan vücudunda meydana gelebilecek fizyolojik değişimler üzerinde tanımlamalar yapmaktadır.
Güner Çiçek Sedanter yaşam; düzensiz fiziksel aktivitenin olduğu ya da fiziksel aktivitenin olmadığı bir yaşam tarzıdır ve 21. yüzyılda en büyük halk sağlığı sorunlarından biridir. Sedanter bir yaşam tarzının ve hareketsizliğin yarattığı bedensel güçsüzlüğün çeşitli hastalıklara karşı direnci azalttığı ve kardiovasküler hastalık, diyabet, hipertansiyon, kanser, obezite gibi kronik hastalıklar ve bulaşıcı olmayan hastalıklar da dâhil olmak üzere birçok hastalık riskini artırdığı gösterilmiş ve yaşam süresini kısalttığı yönünde güçlü kanıtlar ortaya konmuştur. Ayrıca fiziksel hareketsizlik, kadın sağlığını ve yaşlı yetişkinlerde yaşlılık süresince yaşamış oldukları birçok olumsuz faktörleri de etkilemektedir.
Fiziksel aktivite, sağlık ve sağlıklı yaşamın önemli bir parçasıdır. Bu yüzden düzenli olarak fiziksel aktivite yapmak kişinin fiziksel, fizyolojik, psikolojik sağlığının gelişmesinde ve sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesinde önemlidir. Ayrıca birçok hastalık için hem önleyici hem de tedavi edici olması nedeniyle sağlığımız için en etkin ve en iyi ilaç olarak bilinmektedir.
Don HELLISON Bireysel ve Sosyal Sorumluluk Öğretimi (BSSÖ) modelinin ortaya çıkmasını sağlayan Don Hellison, 1970'li yıllardan itibaren Amerika Birleşik Devletleri'nde modelle ilgili çalışmalarını sürdürmektedir. Don, beden eğitimi ile yaşam becerileri ve değerlerini öğretme fikrinin filizlenmesinden önce, 1970'in ilk yıllarından itibaren masum düşük gelirli ailelerden gelen yüksek risk faktörlü gençlerle sorumluluk alma davranışları ile ilgili çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalardan elde edilen deneyimlerle BSSÖ fikrini; önce Amerika Birleşik Devletleri'nde çocuklarla olan çalışmalarıyla, daha sonra ülkede yaygınlaşan çalışmalarla ve de pek çok başka ülkedeki üniversite öğrencileri, öğretmenler, gençler ve antrenörlerle yapmış olduğu çalışmalarla aşama aşama şekillendirmiş ve geliştirmiştir. Modelle ilgili bu ana kaynak kitapta aktarılan bilgiler, devam eden süreç içerisinde ortaya çıkan tüm fikirleri ve anlayışları geliştirmek ve paylaşmak üzere Don'un bir meslek hayatı boyunca sarf edilmiş çabalarının son halidir.
Dünyada beden eğitimi öğretim programlarında yer alan ve okullarda uygulanan altı öğretim modelinden birisi olan BSSÖ modeli hakkında geniş bilgi verilen bu yapıtta, okul ortamında, sınıfta, oyun alanında, teneffüste, beden eğitimi dersinde, okul sonrası alternatif programlarda, spor salonu dışında, spor kamplarında ve fitness çalışmalarında, ortaokul ve lise öğrencilerine bireysel ve sosyal sorumluluk almayı öğretmenin teorik ve uygulama aşamaları adım adım aktarılmaktadır.
Bu kitapta beden eğitimi öğretmenleri, antrenörler, fiziksel aktivite uzmanları, program liderleri, gençlik çalışanları; yani beden eğitimi ve fiziksel aktivite alanında çocuklar ve gençlerle çalışan herkes için atıflar yer almaktadır. Ülkemiz için beden eğitimi alanında yeni bir yaklaşım olan BSSÖ modelini anlatan bu kitabın, modelin beden eğitimi dersi ve fiziksel aktivite programlarında uygulanması açısından eğitmenlere- uygulayıcılara, akademik anlamda çalışma yapanlar açısından üniversite öğrencilerine, araştırmacılara ve akademisyenlere faydalı olacağı düşünülmektedir.
Mustafa Karataş Bu kitap, fiziksel stres baskısı altında tabanca atıcılığını etkileyen faktörlerle ilgili genel bilgiler sunarken, çatışma gibi yüksek stres barındıran ortamlarda atıcılık performansını arttıran nişangâhsız atış antrenmanlarının faydalarını, polis ve güvenlik kuvvetlerine aktarmayı amaçlamıştır. Genellikle atışın poligonlar gibi durağan ortamlarda geliştirilmesine yönelik kaynaklar bulunurken, stresli ortamlarda atıcılığın nasıl geliştirileceğine yönelik kaynak kitaplar eksik kalmıştır. Bu eksikliği gidermeyi amaçlayan kitabın birinci bölümünde nişangâhsız atış antrenmanlarının katkısı ön plana çıkarken, ikinci bölümde ise polislerde tabanca atıcılık performansı üzerinde yapılan seçme araştırmaların sistematik bir derlemesi yer almıştır.
Kitabın tüm polislere, özellikle özel harekâtçılar gibi özel birimlerde görev yapan güvenlik kuvvetlerine faydalı olacağı düşünülmektedir.
M. Kamil Özer Egzersiz, bireyin niteliklerine uygun düzenlendiğinde fonksiyonel, yapısal, duygusal ve sosyal açıdan oldukça yararlı olmaktadır. İyi planlanmış egzersizin faydalı olduğu kadar, bireye uygun planlanmamış egzersizin çok zararlı sonuçlar doğurduğu bilinmektedir. Egzersizi planlamadan önce, bireyin hastalıklarının, risk sınıflamasının, yaşam biçimi ve egzersiz deneyimi hakkındaki bilgilerin alınması gerekmektedir.
Bu çalışmada; risk faktörleri, yaşam biçiminin ve fiziksel aktivite durumunun belirlenmesi, sağlıklı bir test uygulaması için gerekli kurallar, fiziksel uygunluk unsurlarının değerlendirilmesi ve geliştirilmesi için yöntemler ele alınarak örneklerle açıklanmıştır.
Turgut Kaplan - H. Murat Şahin - Melike Esentaş - Figen Şahin Futbol, günümüzde farklı boyutları ile değerlendirilmesi gereken sosyal bir olgudur. Uluslararası ilişkilerden edebiyata ve endüstriyel boyuta kadar geniş bir yelpazede yer almaktadır. Bu sosyal olguya akademik çevre sesiz kalmamış, spor bilimleri bütününde ve futbol özelinde akademik çalışmalar yapılmıştır. Üniversite ortamında yapılan lisansüstü tezlerde; antrenman uygulaması, performans değerlendirmesi, ekonomik, politik, sosyolojik ve benzeri konular çalışılmıştır. Futbolcu, yönetici, antrenör, seyirci, güvenlik gibi futbolun tüm bileşenleri üzerinde tezler üretilmiştir. 1982 yılında yayınlanan ilk tezden çalışmanın tamamlandığı tarih olan 01.01.2017’ ye kadar 34 yıl geçmiştir.
Dan Abrahams Dan Abrahams, yakından tanıdığım ve çalışmalarını benimsediğim bir spor psikoloğudur. Dan, bu kitabında psikolojinin futboldaki öneminin altını çizerken, sporcuların zihinsel dayanıklılığının nasıl gelişeceği konusunda bizlere yeni ve test edilmiş bilgiler aktarmaktadır. Türkiye'de emekleme aşamasında olan spor psikolojisi adına bu çalışma, futbolun tüm paydaşları için değerli bir kaynaktır. Okunması ve kaslara geçirilmesi temennisiyle bu kitabın bizlere kazandırılmasında emeği geçen herkese ülkemizdeki spor psikolojisi uygulamacıları adına minnettarım.
Prof. Dr. Turgay BİÇER
Egzersiz ve Spor Psikolojisi Derneği Kurucu Başkanı
Mesajını, Futbol gibi uzun süreli oyunlarda mental dayanıklılığı geliştirmenin, oyuncunun potansiyeline ulaşma ve sergilemedeki önemi üzerine vurgu yaparak sunan bu kitabı, futbol ve spor psikolojisi alanı uygulayıcıları keyifle okuyacaktır.
Doç. Dr. Ayşe TÜRKSOY
Spor Psikoloğu
Dan Abrahams'ın "Futbol: Bir Akıl Oyunu" isimli bu eseri özellikle ülkemizde futbol, bilim ve zihinsel antrenmanlar konusundaki mitlerin ne denli tehlikeli olduğunu ortaya koyan güzel bir çalışma. Beşeri ülkemize ve dilimize kazandıran ellere teşekkürler. Günümüzde sporun her dalı bilimle iç içe geçmiş durumda. Özellikle de futbol başlı başına bir fenomen. Bu nedenle de daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç duyuyor. Bu eserin, mitlerden arınma sürecine ve bilimin gereklerini antrenörlere anlatmaya yardımcı olacağını umuyorum.
Dr. Ziya KORUÇ
Spor Psikoloğu
Dan Abrahams Spor psikolojisi alanında bilimsel çalışmaların ön plana çıktığı ve bu çalışmaların özellikle futbola sunduğu katkıların giderek arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu alanda yapılan gerek teorik gerekse uygulamaya dönük eserlerin antrenörlere ve sporculara ışık tutuğu görülmektedir. Dan Abrahams da bu kitabıyla; bilişsel psikolojinin (algı, dikkat, konsantrasyon...vb) temel bakış açısını, en pratik ve en akıcı bir şekilde futbolda olabileceğinin en iyisi olmak isteyen herkesin hizmetine sunmaktadır.
Bu kitabın futbolculara, antrenörlere ve ülke futboluna önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu eserde emeği geçen herkese teşekkür eder, özgün bireylerin gelişimini önemseyen, bu gelişime katkı yapmaktan haz duyan herkesin bu kitabı okumasını içtenlikle tavsiye ederim.
Özkan Sümer/Teknik Direktör- TÜFAD Onursal Başkanı

Bu kitap, Türkiye’de futbolun gelişimi için ihtiyaç duyduğumuz beyin ve kas arasındaki uyumu geliştirici, futbolcular için öz güven besleyici ve özellikle eğitimci bir antrenör için tahrik edici bir içeriğe sahiptir. Kreatif ve klas oyunculara gelecekteki futbolun ihtiyacı olacağını düşündüğümüzde, yetiştireceğimiz oyuncuların geleceğini inşa etme ve futbolun kalitesini geliştirme sürecinde yararlanabileceğimiz önemli bir kaynaktır.
Genetiğimizin futbol için yaratılmış olduğuna inanan birisi olarak, bu kitaptaki bilgilerin altın değerinde ve stratejik bir özelliğe sahip olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda her antrenörün, altyapı eğitimcilerinin ve futbolcuların bu kaynaktan yararlanmalarını öneriyorum. Gelişim, bilimi avucumuzun içine alarak yapacağımız çalışmalar sonucu olacaktır. Bu kitabın oluşturulmasında emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Mustafa Reşit Akçay/Teknik Direktör

Trabzonspor’da futbol oynadığım yıllarda entelektüel insan, sevgili Özkan Sümer hocamın, hem futbolculuk hem de antrenörlük yaşantımda hep rehber edindiğim "Maçı önce zihninizde, beyninizde oynayın." sözlerinin, bilimsel yöntem ve zihinsel tekniklerle sistematik bir biçimde bu kitapta ortaya koyulduğunu gördüğümde heyecanlandım.
Dan’ın bu eserinin, antrenörler ve futbolculara üst düzey gelişimsel farkındalık ve oyun felsefesi kazandıracağını, futbolla ilgilenen herkesin futbol psikolojisini yaşamlarının bir parçası hâline getirmelerine ve bütünsel bir performans ortaya koymalarına rehberlik edeceğini düşünüyorum. Yolu futboldan geçen herkesin bu kitabı zevkle okuyacağını umuyorum.
Hüsnü Özkara/ Teknik Direktör
S. Bora Çavuşoğlu Futbol için uçsuz bucaksız bir deniz benzetmesini yaparsak, dünya futbolu için okyanus dememiz gerekmektedir. Bu kitap, herkes tarafından bilinen ancak dağınık bir şekilde okyanusta gezinen futbola dair bilgi parçacıklarını bir araya toplamakta; geçmişten günümüze sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda farklı ülkelerin futbol algı ve uygulamalarına ışık tutmaktadır.
Ceyda Yerdelen Kaygın, Haşim Bağcı, Tuncer Yılmaz Futbol kulüplerinin sportif başarıları ile finansal performansları arasındaki ilişkiyi tespit etmek sadece spor bilimi açısından değil aynı zamanda finans bilimi açısından da önemlidir. Bu çalışmada söz konusu önem dikkate alınarak Borsa İstanbul'da hisse senetleri işlem gören futbol kulüplerinin sportif başarı ve finansal performans başarıları arasındaki ilişki birçok farklı model, çok sayıda değişken ve uzun bir zaman dilimi ile incelenmiştir. Ayrıca bu araştırmada kullanılan ekonometrik ve istatistiksel analizlere ait formüllü excel hesaplamaları, CD içerisinde ekli olarak okuyuculara sunulmuştur.