Amerika-Latin Amerika Çalışmaları \ 1-1
Süleyman Orhun Altıparmak Bu eser, ABD petrol tedariği çeşitlendirme motivasyonlarının paternlerini açıklamak ve anlamak için Neo-Cox'çu analizi geliştiriyor ve uyguluyor. Ana akım uluslararası ilişkiler yaklaşımları, tarihsel bir perspektiften ziyade rasyonalist analize sahip olmalarından dolayı refleksiviteyi dikkate almazlar; fakat bu araştırmada ABD petrol çeşitlendirmesi motivasyonlarını ortaya çıkarmak için refleksivist bilme çatısında tarihselci yöntem kullanılıyor. Bu kitapta: uluslararası ilişkilerde holistik bakışa öncelik veren Eleştirel Teori, Robert Cox'un yorumunu içinde bulunduğumuz milenyuma uyarlayan bir formda, petrol çeşitlendirme süreçlerinin analizinde bu motivasyonları ortaya çıkarmaya ve “diakronik” zaman dilimi ile “senkronik” anlık görüntüyü içeren süre merkezli algıyla bakıldığında nasıl değiştiklerini anlamaya yardım ediyor. Bu yöntemle yapılan analizde, ABD petrol çeşitlendirme motivasyonlarını incelemek için Keystone XL boru hattı, Irak Savaşı ve Enerji Devrimi bağlamında Arktik Sondajı olmak üzere üç vaka tercih edildi. Hepsi anahtar vaka olarak kabul edilmeli, çünkü petrol politikası-dış politika-iç politika irtibatında gerçekleşen sürecin analizini farklı katman ve dinamiklerle gösterimine yardımcı oluyorlar.
Ömer Lütfi Taşcıoğlu SSCB’nin parçalanmasını müteakip tek kutuplu hale gelen dünyada eski sömürgeci ülkelerin tek başına yerini alan ABD, 21. asrın tarihini yazmaya soyunmuştur.
Bu hedefi gerçekleştirmek üzere medya, şirketler ve sivil toplum kuruluşlarını da kullanarak küreselleşmenin tüm imkânlarından yararlanan ABD, ulusal hedeflerine ulaşmada hiçbir engel tanımamakta ve gerektiğinde işgale bile başvurmaktadır.
Geçmişte stratejik ortak olarak algılanan ABD, tek süper güç olmanın verdiği rahatlıkla Ortadoğu ve Kafkaslar üzerindeki niyetlerini artık saklama gereği bile duymamakta, BOP kapsamında parçalamayı düşündüğü ülkeleri bölünmüş gösteren haritaları ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde yayınlamak suretiyle oyunun kalan kısmını açık olarak sahneye koyacağını ilan etmektedir.
Son dönemde tehlikeli bir mecraya doğru sürüklenen Türkiye bir yandan Avrupa Birliği’ne üyelik hevesi istismar edilerek ulusal bütünlüğünü tehlikeye sokan dayatmalarla karşı karşıya bırakılmakta, diğer yandan ABD tarafından Irak’ın kuzeyinde oluşturulan Güney Kürdistan üzerinden Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki ayrılıkçı unsurların kışkırtılması suretiyle zayıflatılmaya ve BOP kapsamında parçalanmaya çalışılmaktadır.
Kitapta ABD ve İsrail’in Ortadoğu, Kıbrıs ve Türkiye üzerindeki hedefleri, Irak’ta kurulan Güney Kürdistan’ın Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile birleştirilerek konfederal yapıda Türkiye’ye bağlanması suretiyle Türkiye ve Irak’tan kopartılacak topraklar üzerinde Büyük Kürdistan’ın (2. İsrail’in) kurulması planları, bu kapsamda Anayasa değişikliği ile Türkiye’nin parçalanmasının hukuki alt yapısının hazırlanması çabaları ve bölünmeye karşı direnen TSK’nin yıpratılması suretiyle direncinin kırılması için sürdürülen faaliyetler belgeleriyle ele alınmak suretiyle bu tehlikeli senaryolara karşı alınması gereken önlemler konusunda Türk halkına ve yönetim kademelerine ışık tutulmaya çalışılmaktadır.

İÇİNDEKİLER

1.ABD’NİN YÖNETİM YAPISI VE DIŞ POLİTİKA KARAR SÜRECİNİN UNSURLARI
1.1.ABD’nin Yönetim Yapısı 1
1.2. Dış Politikayı Oluşturan ve Oluşumunda Etki Yapan Kuruluş ve Gruplar

2.ABD'NİN EMPERYAL POLİTİKALARI VE KÜRESELLEŞME
2.1.ABD Anayasası’nın Emperyalizm ve Küreselleşmeye Katkıları
2.2.ABD’nin Enerji İhtiyaçlarının Emperyalizm ve Küreselleşmeye Katkıları
2.3. Militarizm, Para ve Medyanın Emperyalizm ve Küreselleşmeye Katkıları
2.4.Amerika Birleşik Devletleri’nin Milli Güvenlik Strateji Dokümanı
2.5. Bush'un Politikalarının Emperyalizm ve Küreselleşmeye Katkıları

3. TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNİN ÖZETİ
3.1. Osmanlı Döneminde Türk Amerikan İlişkileri
3.2. Cumhuriyet Döneminde Türk-Amerikan İlişkileri

4. TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE İSRAİL’İN ETKİSİ VE ROLÜ VE TÜRKLERİN TARİH HAFIZASI
4.1. Yahudilere Vatan Arayış Çabaları
4.2.Wilson Prensipleri ve Filistin’de Manda Rejimi Kurulması
4.3. İsrail Devleti’nin Kuruluşu ve Deir Yasin Olayı
4.4. Türkiye-İsrail İlişkileri

5. ABD VE İSRAİL’İN KIBRIS ÜZERİNDEKİ HEDEFLERİ VE TÜRKİYE’YE ETKİLERİ
5.1. Kıbrıs’ın Stratejik Konumu ve ABD ile İngiltere’nin Üs ve Dinleme İstasyonları
5.2. İsrail’in Kıbrıs Üzerindeki Hedefleri
5.3.Büyük Ortadoğu Projesi-Kıbrıs Bağlantısı

6. ABD VE İSRAİL’İN IRAK’TA VE ORTADOĞU'DAKİ HEDEFLERİ VE BU HEDEFLERİN TÜRKİYE’YE ETKİLERİ
6.1.Büyük Ortadoğu Projesi
6.2.ABD ve İsrail’in Kürtlerle Olan İlişkileri
6.3.İsrail’in Su Politikası ve Türkiye-ABD ve Türkiye-AB İlişkilerine Etkisi
6.4. İsrail ve ABD’nin Orta Asya’daki Farklı İlgi Alanları
6.5. İsrail’in Gazze Saldırıları
6.6. Türkiye’nin Gazze Politikası

7. ABD-SURİYE, ABD-İRAN KRİZİ VE ORTADOĞU’DA YENİDEN KUTUPLAŞMA
7.1. Ortadoğu’daki Tarihi Sürece Kısa Bir Göz Atış
7.2.ABD’nin Suriye, İran ve Türkiye Üzerindeki Yeni Hedefleri
7.3.Refik Hariri’nin Öldürülmesi ve Suriye Üzerinde Artan Baskılar
7.4. Lübnan Krizinde Ülkelerin Tutumları
7.5. İran’ın Durumu ve Nükleer Kriz

8. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER VE SİLAHSIZLANMA FAALİYETLERİ
8.1. Konunun Önemi
8.2. Silahsızlanma Faaliyetlerinde Tarihi Süreç ve Hukuki Alt Yapı
8.3. BM Silahsızlanma İşleri Başkanlığı (Department Disarmament Affairs)
8.4. Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Araştırma Enstitüsü (UNIDIR)
8.5. Kitle İmha Silahları ve Silahsızlanma
8.6. Konvansiyonel Silahların Kontrolü
8.7. Bölgesel Silahsızlanma Faaliyetleri
8.8. BM Silahsızlanma Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi

9.İSRAİL’İN KİTLE İMHA SİLAHLARI VE KULLANMA KARARLILIĞI
9.1. Tarihi Süreç ve Konunun Önemi
9.2. İsrail'in Kitle İmha Silahları ile İlgili Çalışmaları
9.3. İsrail’in Atom Bombası İmali
9.4. İsrail'in Nükleer Silahları ve Atma Vasıtaları
9.5. İsrail’in Kimyasal ve Biyolojik Silah Çalışmaları
9.6. İsrail’in Füze İmkân ve Kaabiliyeti ve Diğer Atma Vasıtaları
9.7. İsrail'in Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal Silahlarını Kullanma Kararlılığı
9.8. İsrail’in Kitle İmha Silahlarının Değerlendirilmesi

10.ABD’NİN TÜRKİYE’NİN YÖNETİM KADROLARINA EL ATMASI VE SİYASİ OLUŞUMLAR
10.1. Özal Dönemi, Sığınmacılar ve Çekiç Güç
10.2. İkinci Cumhuriyet Tartışmalarının ABD’ye Rapor Edilişi
10.3. Abdullah Gül-Collin Powell Gizli Anlaşması
10.4. ABD’nin 21 nci Yüzyıl Hedefinin Aracı Ilımlı İslam Projesi

11.TÜRKİYE’NİN İZLEMESİ GEREKEN POLİTİKALAR

12.ABD’NİN VE AB’NİN TERÖRE VERDİĞİ DESTEK VE TERÖRLE MÜCADELEDE YAPILAN HATALAR

Hasan Alptekin Toprak Siyah milliyetçiliği henüz ABD kurulmadan önce medeni ve insan hakları ihlalleri ile mücadele etmek amacıyla siyahlar tarafından takip edilen önemli bir olgudur. Bu çalışma 1865-1965 yılları arasında ABD'de siyah milliyetçiliğini İslami hareketler ve insan hakları bağlamında incelemektedir. 1865 yılında Bağımsızlık Bildirgesi'nin ilan edilmesinin ardından siyahlar birtakım temel hakları kazanmışlardır. Siyahların hukuki statülerini iyileştirmek için 1865'ten itibaren bazı yasal düzenlemeler yapılmış olsa da siyahlar için Amerikan toplumunda beyazlarla aynı statüye kavuşmak gerçekten zor olmuştur. Yorucu ve uzun bir mücadelenin ardından siyahlar nihayet 1965 yılına gelindiğinde bazı temel medeni hakları ve insan haklarını kazanmışlardır. Siyahların 1865-1965 yılları arası insan hakları mücadelesi ve İslami hareketlerin siyah milliyetçiliğine olan etkisi bu çalışmada incelenmiştir. Böylece siyah milliyetçiliği ve İslami hareketler arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla birincil ve ikincil kaynaklar kullanılmıştır. Bu çerçevede çevrim içi arşivler -siyahlar tarafından yayımlanan gazeteler ve FBI raporları göz önünde bulundurularak- dönemi aydınlatmak için kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonunda siyah milliyetçiliğinin bazı boyutlarıyla siyahların Amerikan toplumunda temel haklardan mahrum bırakılmış olmalarından kaynaklanan tepkisel bir hareket olduğu ve 1865-1965 arası dönemde bazı siyah milliyetçisi gruplarca beyazlara ait hâkim değer sistemini reddetmek ve münhasır bir özbilinç kazanmak amacıyla İslami değerlerin benimsendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Sait Yılmaz ABD, son 50 yıldır Kürtlerin yaşadığı coğrafyada ülke inşası, rejim değiştirme, insani yardım ve askerî müdahale işlerine girişti. Bu müdahaleler içinde ABD çıkarlarını sağlamak için vasal olarak kullanılan Kürtlere, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde özerk bölgeler hediye edildi. Amerikalılar, Orta Doğu'da askerî olarak kaldığı sürece siyasi ve stratejik çıkarları için Kürtleri korumaya çalışırken Türk-Kürt çatışmasının iki tarafı ile de oynamaya çalıştı. Geçici olarak Kürtlere yardım ederken eş zamanlı olarak Ankara'yı, uzun vadeli çıkarlarına göre memnun etmeye çalıştı. Bunun nedeni, stratejik çıkarlarının çeşitlenmesi idi. Türkiye söz konusu olduğunda Kürtler her zaman ikinci endişe konusu oldu. Bu kitapta, 19. yüzyıldan beri ABD'nin Kürtlerle olan ilişkilerini, Türkiye ve diğer bölge ülkelerine yansımalarını ve ülke ülke gerçek niyetini sorguladık.
Alpay Özalan Kristof Kolomb, bir kâşif miydi yoksa gözünü altın ve hazine hırsı bürümüş bir korsan mıydı?
Bartolomé de Las Casas; Kolomb'un seyir defterlerine yazmadığı, sakladığı hangi sırları açıklamıştı?
Kızılderililer, 1492 yılından önce nasıl bir hayat yaşıyorlardı? Gerçekten “vahşi” miydiler?
Aztek İmparatoru II. Montezuma, İnka İmparatoru Atahualpa ve diğer başka bazı Kızılderili liderler neden hep aynı davranışları sergilemişti? Bu bir tesadüf mü yoksa tarih kitaplarında bir yanıltma mı var?
“Codex Mendoza”nın üstünde hiç durulmayan gerçek neydi?
“Medeni” kolonyalizm niçin gerekliydi?
Kurucu atalar arasında yer alan Amerikan başkanları, Kızılderililer hakkında ne düşünüyorlardı? Hangi başkanlar katliam emri vermişti?
Kızılderilileri kimler nasıl katlettiler? Nasıl soykırımlar yaptılar? Topraklarını nasıl istila ettiler? Kendilerine nasıl köle yaptılar? Onları bize nasıl tanıttılar? Günümüzde, Kızılderililerin çileleri bitti mi?
Fatih Demir Bu kitap, Amerikan siyasetinin, devlet yönetiminin ve siyasal kültürünün temel unsurlarını tanıtıyor ve bu unsurların bugün aldıkları şekle nasıl dönüştüğünü vurguluyor. Amerikan siyasetinin çeşitli bölümlerine tarihsel-kurumsal bir yaklaşım kullanarak Amerikan siyasi sisteminin devam eden bir çalışma olduğunu, on sekizinci yüzyıl anayasal çerçevesi içinde ortaya çıkan ve aynı zamanda sürekli olarak güncellenen bir sistem olduğunu vurguluyor. Kitabın birinci bölümü, Amerikan devriminden bugüne ülkenin kısa bir tarihçesini vermektedir. İkinci bölümde devletin üç erkini meydana getiren temel kurumlar ele alındıktan sonra eyalet yönetimleri ve yerel yönetimler ile ilgili bilgi verilmektedir. Üçüncü bölümde; federal, eyalet ve yerel düzeyde devlet kurumları arasındaki ilişkiler ve etkileşim biçimleri incelenmektedir. Son bölümde ise Amerikan siyasal kültürü, tarihsel köşe taşları ile birlikte ele alınmaktadır.
Fatih Bayezit Devletler arası ittifaklar, geniş bir politik stratejinin parçasıdır ve genel itibariyle dünya jeopolitiğinin asri temayülünü yansıtmaktadır. Bu yönüyle, modern dünyaya ait devletler sistemini yapılandırmaya ve dönüştürmeye yardımcı olan araçlardır. İttifaklar, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünya siyasetinde tarihte eşi görülmemiş düzeyde etkili bir enstrüman hâline gelmiştir. 1991 yılında SSCB'nin dağılmasına rağmen ABD liderliğindeki ittifak ağları, teorik beklentilerin aksine sürekliliğini korumuş hatta genişlemiştir. Ancak ittifakların işleyişi ve müttefikler arasındaki iş birliği modelleri, Soğuk Savaş dinamiklerinden daha farklı bir zemine oturmuştur. Günümüzde pek çok müttefik devletin tehditlerle mücadelede farklı yaklaşımları benimsedikleri, kimi zaman birbirleri ile rakip hâle geldikleri görülmektedir. ABD ile yarım asırdan fazladır müttefik olan Türkiye ve Güney Kore, NATO ve San Francisco sistemi içerisindeki müttefik ilişkilerini göstererek, küresel ittifak ilişkilerinin anlaşılabilmesine yardımcı olacak benzerlikler taşımaktadır. Dolayısıyla bu çalışma, Ankara ve Seul’un ABD ile süregelen ittifak ilişkilerini konu edinmektedir.
Bu kitapta, ABD’nin dünya siyasetindeki yönünü gösteren ittifak politikalarının temellerine; Türk-Amerikan ilişkilerinin ve ikili ilişkilerde yaşanan sorunların detaylarına; Güney Kore’nin tarihsel sorunların sürdüğü ve Çin’in yükselişe geçen bir aktör olmasıyla daha fazla gerginleşen jeopolitik sahasında ABD ile olan ittifak ilişkilerine değinilmiştir. Analizler, Soğuk Savaş sonrası değişen uluslararası sistemin yapısına dayandırılmıştır. Kitapta 1991-2021 yılları arasındaki dinamikler teorik bir çerçeve içerisinde ele alınmış böylece Uluslararası İlişkiler araştırmacılarına ve okuyucularına katkı sağlayacak bir eser ortaya çıkmıştır.
Çağrı Erhan ABD, Türkiye’nin müttefiki. Bazılarına göre iki ülke arasında stratejik ittifak ilişkisi bulunuyor. Bunu stratejik ortaklık olarak adlandıranlar da var. Her ne hikmetse, Türkiye yakın tarihte en derin dış politika ve güvenlik sorunlarını bu stratejik müttefikiyle yaşamış. Bu sorunların çoğunu biliyoruz. Bazıları ise tarihin tozlu raflarında kalmış. Haşhaş Sorunu Türk-Amerikan ilişkilerinde bir döneme damgasını vurmuş ama sonradan unutulmuş konulardan biri. Beyaz Savaş, ABD’nin iç siyasi hesaplarının Türkiye ile ilişkileri nasıl zehirlediğini bütün yönleriyle gözler önüne seriyor. Anadolu’da binlerce yıldır tarımı yapılan haşhaşın Türkiye ile ABD arasında neden ve nasıl bir kriz konusuna dönüştüğünü okurken, Osmanlı’nın son yüzyılından, Atatürk döneminden ve 1970li yıllardan kesitlerle karşılaşacaksınız. ABD’nin Türkiye’ye yaklaşımında geçmişten bugüne pek de değişen bir şey olmadığını gördüğünüzde ise şaşıracaksınız.
Nasuh Uslu Çeyrek asrı aşan bir çabanın ürünü olan bu kitap, yaklaşık yetmiş yıldır Türk dış politikasının en önemli boyutunu oluşturan Türk-Amerikan ilişkilerini bütün yönleriyle ve tarihsel gelişimi bağlamında masaya yatırmaktadır. Genel olarak Türk dış politikasıyla, özel olarak da Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgilenenler açısından başucu niteliğinde bir eserdir. Uluslararası ilişkiler alanında eğitim alan lisans ve lisansüstü öğrenciler eserde derslerinde ve araştırmalarında faydalanacakları çok şey bulacaktır. Türk dış politikası ve dış politika analizi uzmanları açısından da eser, her zaman ihtiyaç duyabilecekleri faydalı bir referans niteliğindedir.
Kitapta Türk-Amerikan ilişkileri teorik bir tabana oturtularak analiz edilmiş ve sonuçları da teorik çerçevede değerlendirilmiştir. İlişkiler tematik ve kronolojik olarak ele alınırken şu konulara yer verilmiştir: ittifak ilişkisinin başlangıcını oluşturan Truman Doktrini, 1950'lerde Orta Doğu'da Bağdat Paktı ve diğer gelişmeler çerçevesinde yoğun iş birliği, Türkiye'nin ABD'yle ittifak ilişkisinden dolayı dâhil olduğu Küba Krizi ve bu durumun ilişkilere yansıması, 1960-1980 döneminde askerî ilişkilerde yaşanan sorunlar, 1960'ların sonunda ve 1970'lerde ilişkileri gereksiz yere sıkıntıya sokan haşhaş sorunu, Kıbrıs sorunu bağlamında yaşanan askerî ambargo sarsıntısı, Özal Dönemi'nde ilişkilerde sıkıntılı canlanma, 1990'larda Irak sorunu ve Çekiç Güç çerçevesinde zemini gevşeyen ilişkiler, Soğuk Savaş sonrasında ilişkilerin yeni ortamı ve sorunları, Ak Parti Dönemi'nde Orta Doğu'da dibe doğru çekilen ilişkiler, yine bu dönemde ilişkileri etkileyen faktörler ve ilişkilerin genel gidişatı.
Cansu Güleç, Ekrem Yaşar Akçay, Ferit Yücebaş, Hasan Köni, Kemal Gökçay, Murat Kasapsaraçoğlu, Murat Toman, Recep Kemal Kuzu, Yıldırım Deniz, Zuhal Çalık Topuz Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin kökenleri, 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. Bu dönem, üç kıtada at koşturan bir “cihan devleti” olan Osmanlı Devleti'nin son demlerine denk gelmiştir. İki devlet arasında ilişkilerin başladığı dönem olan 19. yüzyıl aynı zamanda Osmanlı'nın tersine ABD'nin büyüyen bir güç olmaya başladığı bir dönem olmuştur. Ancak iki devlet arasındaki ilişkilerin “ittifak” noktasına gelmesi 1945 sonrası dönemde gerçekleşmiştir. Zira İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan Soğuk Savaş Dönemi'nin ilk yıllarında iki devlet, SSCB merkezli güvenlik endişeleri doğrultusunda birbirlerine yakınlaşmışlardır. Türkiye'nin özellikle sahip olduğu jeopolitik konum nedeniyle Soğuk Savaş Dönemi'nde ABD'nin SSCB karşısında güçlü ve sağlam bir savunma hattı oluşturma ve komünizmin uluslararası alanda yayılmasını engelleme stratejisinde çok önemli bir yeri olmuştur. Bu çerçevede 1952 yılında Türkiye'nin NATO'ya tam üye kabul edilmesi, ikili ilişkilerin kurumsal bir boyut kazanmasını sağlamıştır. Böylelikle Türkiye ile ABD, Soğuk Savaş'ın henüz ilk yıllarında başlayan ve Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra da devam edecek olan bir ittifak ilişkisine girmiştir. Soğuk Savaş koşullarında başlayan ve “stratejik ortaklık”, “model ortaklık” gibi farklı adlarla da anılan bu ilişki, inişli çıkışlı bir yol izlemesine rağmen günümüze kadar devam etmiştir. Bu kitap ile ilişkilerin başlangıç döneminden günümüze kadar olan süreçte yaşanan gelişmeler anlatılarak bundan sonraki dönemde ilişkilerin nasıl bir yolda ilerleyeceğine ışık tutulması amaçlanmıştır.
İsmail Ermağan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA?

Elinizdeki kitap, Türkiye'de Latin Amerika üzerine yapılan bir ilktir.
Uluslararası İlişkiler’den Ekonomi bölümlerine kaynak mahiyetinde bir çalışma olup, Türkiye’de birçok üniversitede ders kitabı olarak işlenecektir. Küresel ve bölgesel okumalara ilgi duyan Türk okuru, bu tür çalışmaları elzem olarak görmektedir.

Dünya üzerinde 600 milyonluk nüfusuyla Doğu Asya’nın peşinde yükselmekte olan bu bölge, Türkiye’nin yeni dönemde ticari destinasyonlardan biri olabilir. Bilinmektedir ki, bu bölgenin ülkede yok hükmünde olması, hem akademik hem ekonomik anlamda eksikliktir.

Bu kitapta genel olarak Brezilya’dan Paraguay’a Latin Amerika'nın ana kara devletleri analiz edilmiştir. Ülkelerin ekonomik-sosyal-kültürel-siyasal özellikleri irdelenmiş, kimi ilintili konular ayrıca değerlendirilmiş, Türkiye ile ilişkiler gösterilmiştir.

Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, işadamları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır.

Dünya Siyasetinde Latin Amerika yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:

1. Latin Amerika’da Siyasi ve Ekonomik Panorama: Doç. Dr. İsmail Ermağan (Çeviri)
2. Latin Amerika’da Bölgesel Entegrasyon Modelleri: Yrd. Doç. Dr. Buket Önal
3. Brezilya ve Türkiye İlişkileri: Yrd. Doç. Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu
4. Guiana Bölgesi: Guyana – Surinam – Fransız Guyanası: Emrah Kaya
5. Venezüella: Doç. Dr. Esra Albayrakoğlu
6. Kolombiya: Yrd. Doç. Dr. Yusuf Çınar
7. Ekvador: Doç. Dr. Efe Haydar
8. Peru: Doç. Dr. Emruhan Yılmaz
9. Bolivya: Yrd. Doç. Dr. Mehmet Osman Çatı
10. Şili: Yrd. Doç. Dr. Asena Boztaş
11. Arjantin: Doç. Dr. Fusün Özerdem
12. Paraguay: Yrd. Doç. Dr. Deniz Ilgaz
13. Uruguay: Yrd. Doç. Dr. Burcu Taşkın
14. Latin Amerika'da Neoliberal Restorasyon ve Katılımcı Ekonominin Geleceği: Kerem Gökten-Çağatay Edgücan Şahin
15. Latin Amerika’da Müslüman Varlığı: Yasin Avcı
16. ABD-Latin Amerika İlişkileri: Doç. Dr. Sait Yılmaz
17. Latin Amerika ve Türkiye: Yrd. Doç. Dr. Gökmen KILIÇOĞLU-Yrd. Doç. Dr. Ayhan Nuri Yılmaz
18. Latin Amerika’ya Osmanlı Göçü: Şili Örneği: Doç. Dr. Hamdi Genç
19. Türkiye’de Latin Amerika Çalışmaları: Ayşe Yarar






Ahmet Yıldız, Altuğ Koç, Aylin Altınay Cingöz, Efe Can Gürcan, Emre Saygın, Ertan Erol, Furkan Börü, Gamze Yıldırım, Hasibe Talaş, Hilal Gezmiş Chavez, İsmail Ermağan, Murad Khashımov, Mustafa Ateş, Nesil Altınok, Neslihan Kadıköylü, Orhan Sezgin, Ortaç Aydınoğlu, Osman Güldemir, Sedat Taşkıran, Segah Tekin, Sezai Özçelik, Tahsin Yamak, Taşkın Toprak ipek, Yaşar Pınar Özmen, Yusuf Ziya Gökçek NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA 4?
21. yüzyılda Türkiye'nin çeşitli alanlarda artan gücü ve küresel alanda başat aktör olma istekliliği, Türk dış politikasına ivme kazandırmış ve küresel açılımlar politikasını beraberinde getirmiştir. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler (LAK) bölgesiyle gün geçtikçe gelişen ilişkileri de ülkenin çeşitli alanlarda artan güç kapasitesinin ve küresel etkinliğini görünür kılma noktasındaki istekliliğinin sonucudur.
Coğrafyamızda LAK bölgesine yönelik akademi alanının sınırlarını aşan ilginin kökenleri, 19. yüzyıla dayanmasına rağmen bölgenin Türkiye akademisinde “yerleşiklik” kazanmasına yönelik çabalar, 2000'li yıllarla birlikte daha hissedilir görünüyor. Bu hedefte ortaya konulan bu eser, spesifik konuları ile toplamda 29 çalışmadan oluşuyor, literatürde önemli bir açığı kapıyor ve birçok üniversitede ders kitabı namzedi olarak parıldıyor.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş adamları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.

Dünya Siyasetinde Latin Amerika 4 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. “Ağaçların Diyarı” Guatemala'nın Ülke Analizi - Altuğ Koç
2. Şili'deki Mapuçe Çatışmasının Tarihsel Analizi - Sedat Taşkıran - Sezai Özçelik
3. Bağımsızlıktan Demokrasiye (1816- 1983): Arjantin'de Siyasal Hayat - Gamze Yıldırım
4. ABD'nin Latin Amerika Politikası: Obama'dan Trump'a Venezuela Örneği - Mustafa Ateş
5. Putin Döneminde Rusya Federasyonu'nun Latin Amerika ve
Karayiplere Yönelik Yumuşak Güç Politikası - Murad Khashımov - Segâh Tekin
6. Şili'nin Yeni Demokratik Anayasa Yapım Süreci - Selin Karana Şenol
7. Küba Sağlık Diplomasisi - Melike Tuğba Dolu
8 Latin Amerika Ülkelerinde Din, Mezhepler ve Toplumsal Yansımaları - Yaşar Pınar Özmen
9. Küresel Bir Latin Amerika Perspektifi Olarak Üçüncü Sinema - Yusuf Ziya Gökçek
10. İç Savaş, Diktatörlük, Neokolonyal Tahakkümde Ortaklaşmak:
Orta Amerika Sineması - Orhan Sezgin - Yusuf Ziya Gökçek
11. Latin Amerika'da Uzay Çalışmaları - İsmail Ermağan – Hasibe Talaş
12. 20. Yüzyılın İkinci Yarısında Brezilya Mimarisi - Terane Mehemmedova Burnak - Elif Atıcı
13. Meksika Modern Resim Sanatının Doğuşu - Nesil Altınok
14. Tangonun Tarihsel Serüveni - Ortaç Aydınoğlu
15. 2000'li Yıllarda Latin Amerika'da Kalkınma Tuzakları - Furkan Börü
16. Peronizmden Kirchnerizme: Arjantin'de Yeni Kalkınmacılığın Yükselişi ve Yapısal Çelişkileri - Hilal Gezmiş Chavez
17. Ekolojik Adalet Perspektifinden Latin Amerika'da Kırsal Kalkınma ve Neoekstraktivizm Olgusu - Efe Can Gürcan
18. Güney Amerika'da Postneoliberal Bölgeselleşme Deneyimleri: Alba ve Unasur - Taşkın Toprak İpek
19. Bir “Açık Bölgeselleşme” Örneği Olarak Pasifik İttifakı'nın Ekonomi Politiği - Ertan Erol
20. 2000'li Yıllarda Latin Amerika'da Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Verilerindeki Değişimler - Aylin Altınay Cingöz
21. Kalkınmanın Kurumsal Ekonomi Politiği:
Güney Amerika Uluslar Birliği (Unasur) Ülkeleri İçin Bir Değerlendirme - Tahsin Yamak
22. Latin Amerika Ülkelerinde İyi Yönetişim Kurumlarının Ekonomi Politiği - Emre Saygın
23. Brezilya ve Türk Mutfaklarının Benzerlikleri ve İki Kültürde Kahve - Osman Güldemir
24. Meksika Devrimi'nin Kültürel Sonuçları ve Türkiye Cumhuriyeti'nin
İlk Yılları ile Benzerlikleri: Eğitim Seferberliği - Neslihan Kadıköylü
25. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler Bölgesindeki Kamu Diplomasisi ve Yumuşak Güç Çalışmaları - Ahmet Yıldız
Ahmet Yıldız, Ali Orhan, Altuğ Koç, Ayşe Yarar, Betül Mutlugün, Burak Gümüş, Emine Tahsin, Emre Saygın, Fatima Carolina Funes, Furkan Börü, Gazeteci Mehmet Beyhan, Gözde Somel, İbrahim Cihangir, İsmail Ermağan, Kıvanç Sağır, Kutlu Kayıran, Mehmet Necati Kutlu, Murad Haşimoğlu, Numan Hazar, Numan Hazar, Segâh Tekin, Selin Karana, Yaman Kepenç, Yaşar Pınar Özmen, Zeynep Kaplan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA 5?
21. yüzyılda Türkiye'nin çeşitli alanlarda artan gücü ve küresel alanda başat aktör olma istekliliği, Türk dış politikasına ivme kazandırmış ve küresel açılımlar politikasını beraberinde getirmiştir. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler (LAK) bölgesiyle gün geçtikçe gelişen ilişkileri de ülkenin çeşitli alanlarda artan güç kapasitesinin ve küresel etkinliğini görünür kılma noktasındaki istekliliğinin sonucudur.
Coğrafyamızda LAK bölgesine yönelik akademi alanının sınırlarını aşan ilginin kökenleri, 19. yüzyıla dayanmasına rağmen bölgenin Türkiye akademisinde “yerleşiklik” kazanmasına yönelik çabalar, 2000'li yıllarla birlikte daha hissedilir görünüyor. Bu hedefte ortaya konulan bu eser, spesifik konuları ile toplamda 29 çalışmadan oluşuyor, literatürde önemli bir açığı kapıyor ve birçok üniversitede ders kitabı namzedi olarak parıldıyor.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş insanları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.

Dünya Siyasetinde Latin Amerika 5 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. Latin Amerika Ülkeleriyle İlişkilerimiz: Bazı Tespitler ve Öneriler - Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu
2. Türkiye-Latin Amerika ve Karayipler İlişkileri ve Bölgesel Örgütler - Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Kaplan
3. Latı̇n Amerı̇ka'da Yabancı Yatırımlar: Türkı̇ye'nı̇n Pozı̇syonu ve Fırsatları - Dr. Öğr. Üyesi Emre Saygın
4. Türkı̇ye-Brezı̇lya İlı̇şkı̇lerı̇ - Doç. Dr. Segâh Tekin
5. Türkı̇ye-Meksı̇ka İlı̇şkı̇lerı̇ - Ayşe Yarar - Kıvanç Sağır
6. Türkiye-Arjantin İlişkileri - Doç. Dr. Emine Tahsin - Dr. Furkan Börü
7. Arjantı̇n ve Türkı̇ye: Stratejı̇k Bı̇r İlı̇şkı̇ ve Ortak Bı̇r Kader İçı̇n Fırsatlar - Fátima Carolina Funes
8. Türkı̇ye-Ş̧ı̇lı̇ İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Yaman Kepenç
9. Türkı̇ye-Peru İlı̇şkı̇lerı̇ - Ahmet Yıldız
10. Türkı̇ye-Venezuela İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana
11. Türkı̇ye-Kolombı̇ya İlı̇şkı̇lerı̇ - İbrahim Cihangir
12. Kolombı̇ya Gezı̇ Notları - Gazeteci Mehmet Beyhan
13. Türkı̇ye-Küba İlı̇şkı̇lerı̇nı̇n Dı̇namı̇klerı̇: Tarı̇hsel Arka Plan ve Güncel Gelı̇şmeler - Dr. Öğr. Üyesi Gözde Somel
14. Türkı̇ye-Guatemala İlı̇şkı̇lerı̇ - Arş. Gör. Dr. Altuğkoç
15. Türkı̇ye-Panama İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Betül Mutlugün
16. Türkı̇ye-Haı̇tıi İ̇lı̇şkı̇lerı̇ - Prof. Dr. Burak Gümüş - Prof. Dr. İsmail Ermağan
17. Türkı̇ye-Kosta Rı̇ka İlı̇şkı̇lerı̇ - Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Pınar Özmen
18. Türkı̇ye-Bolı̇vya İlı̇şkı̇lerı̇ - Ali Orhan
19. Türkı̇ye-Uruguay İlı̇şkı̇lerı̇ - Kutlu Kayıran
20. Türkiye-El Salvador İlişkileri - Kıvanç Sağır
21. Türkiye-Paraguay İlişkileri - Murad Haşimoğlu
22. Sonuç Yerı̇ne: Türkı̇ye'nı̇n Latı̇n Amerı̇ka ve Karayı̇pler Bölgesi ̇İle İlı̇şkı̇lerı̇ - Numan Hazar
İsmail Ermağan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA 2?
Bu yapıt, Dünya Siyasetinde Latin Amerika’nın devamı olup, Türkçe literatürde Orta Amerika ve Karayipler Bölgesini konu edinen ilk akademik çalışmadır. Dünya üzerinde 650 milyonluk nüfusuyla Asya’nın peşi sıra yükselmekte olan bu bölge, Türkiye’ye uzak olmasına rağmen önümüzdeki dönemde etkili ticari destinasyon olabilir. Bu bölgenin ülkede yok hükmünde olması, hem akademik hem ekonomik anlamda eksikliktir.
Elinizdeki bu eser, 26 akademisyenin-yazarın kapsamlı çalışmalarıyla Türkçe literatürde önemli bir açığı kapatacak ve Türkiye’de birçok üniversitede ders kitabı olacaktır.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, işadamları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır.
Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendi iç organlarımızın röntgenini çekmektir; nefes almak ve gelişmektir.
Dünya Siyasetinde Latin Amerika 2 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. Latin Amerika Panaroması: Siyaset-Toplum-Ekonomi – Dr. Öğr. Üyesi Ceren Uysal Oğuz
2. Orta Amerika Panoraması: Siyaset-Ekonomi-Toplum – Dr. Öğr. Üyesi Senem Atvur
3. Meksika Ülke Analizi – Ayşe Yarar
4. Nikaragua Ülke Analizi – Gülşah Pilpil Yöney
5. Honduras Ülke Analizi – Dr. Öğr. Üyesi Asena Boztaş
6. Panama Ülke Analizi – Doç. Dr. Emruhan Yalçın
7. Karayipler Bölgesi Panoraması – Siyaset-Ekonomi-Toplum: Doç. Dr. İsmail Ermağan-Doç. Dr. Haydar Efe
8. Küba Ülke Analizi – Dr. Öğr. Üyesi Buket Önal
9. Jamaika – Doç. Dr. Emruhan Yalçın
10. Haiti – Emrah Kaya
11. Dominik Cumhuriyeti – Dr. Neslihan Kadıköylü
12. Latin Amerika Çatışmaları ve Çözüm Analizleri – Doç. Dr. Sezai Özçelik
13. Latin Amerika’da Legal ve Kayıt Dışı Göçler – Dr. Ertan Erol
14. Latin Amerika’da Uyuşturucu Sektörü – Yasin Avcı
15. Dünya Ekonomisinde Latin Amerika – Doç. Dr. Emine Tahsin
16. Latin Amerika’da Tarım ve Hayvancılık ve Gıda Güvenliği – Dr. Öğr. Üy. Segah Tekin
17. Latin Amerika’da Enerji Sektörü – Doç. Dr. Bahtiyar Dursun
18. Latin Amerika’da Gelecek Vaat Eden Ekonomik Sektörler: Brezilya –
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Zambak-Öğr. Gör. M. Alpin Gülşen
19. Avrupa Birliği-Latin Amerika İlişkileri – Doç. Dr. İsmail Ermağan
20. Çin-Latin Amerika İlişkileri – Dr. Özlem Zerrin Keyvan
21. Rusya-Latin Amerika İlişkileri – Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu
22. Orta Doğu - Latin Amerika İlişkileri: Benzerlikler, Farklılıklar ve İşbirliğinin
Ekonomi Politiği: Dr. Emre Saygın-Dr. Tahsin Yamak
23. Latin Amerika’da Türk Dizileri – Pınar Aslan
24. Latin Amerika ile Türkiye Ekonomik İlişkileri – Dr. Beyhan Yılmaz
Ali Orhan, Ayşe Yarar, Burak Gümüş, Çağla Vural, Efe Can Gürcan, Elif Yıldız, Emine Akgün, Emine Tahsin, Fazlı Doğan, Furkan Börü, Gizem Bilgin Aytaç, İpek M. H. Şahin, İsmail Ermağan, Lilian Maria Tonella Tüzün, Merve Kanmaz, Mirlind Behluli, Murad Khashimov, Mustafa Gök, Nabire Nabijiang, Nesibe Aydın, Neslihan Kadıköylü, Onur Ağkaya, Özge Gökdemir, Özgür Tepe, Segah Tekin, Selin Karana Şenol, Sevda Korhan, Yaşar Pınar Özmen, Yiğit Anıl Güzelipek, Yusuf Ziya Gökçek, Zeynep Kaplan NEDEN DÜNYA SİYASETİNDE LATİN AMERİKA 3?
21. yüzyılda Türkiye'nin çeşitli alanlarda artan gücü ve küresel alanda başat aktör olma istekliliği, Türk dış politikasına ivme kazandırmış ve küresel açılımlar politikasını beraberinde getirmiştir. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler (LAK) bölgesiyle gün geçtikçe gelişen ilişkileri de ülkenin çeşitli alanlarda artan güç kapasitesinin ve küresel etkinliğini görünür kılma noktasındaki istekliliğinin sonucudur.
Coğrafyamızda LAK bölgesine yönelik akademi alanının sınırlarını aşan ilginin kökenleri, 19.yy.a dayanmasına rağmen bölgenin Türkiye akademisinde “yerleşiklik” kazanmasına yönelik çabalar, 2000'li yıllarla birlikte daha hissedilir görünüyor. Bu hedefte ortaya konulan bu eser, spesifik konuları ile toplamda 29 çalışmadan oluşuyor, literatürde önemli bir açığı kapıyor ve birçok üniversitede ders kitabı namzedi olarak parıldıyor.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş adamları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
Dünya Siyasetinde Latin Amerika 3 yapıtını ortaya çıkaran değerli yazarlar ve eserleri şunlardır:
1. Latin Amerika Eski Uygarlıkları – İpek M. H. Şahin
2. Latin Amerika'da Yerli Halkın Entegrasyonu – Ali Orhan
3. Latin Amerika'da Din ve Kültür – Nesibe Aydın
4. Bolsonaro Brezilya'sı – Emine Akgün - Prof. Dr. Burak Gümüş
5. ABD'de Hispanik Nüfus – Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Pınar Özmen
6. Çin-Latin Amerika İlişkileri – Dr. Öğr. Üyesi Fazlı Doğan - Nabire Nabijiang
7. Sovyetler Birliği - Latin Amerika İlişkileri – Murad Khashimov
8. Devrim Öncesi ABD-Küba İlişkileri (1898-1959) – Merve Kanmaz
9. Latin Amerika'da Popülist Liderler – Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana Şenol
10. Post-Neoliberal Toplumsal Hareketler – Dr. Öğr. Üyesi Efe Can Gürcan
11. Latin Amerika'da Kadın Hareketi – Dr. Öğr. Üyesi Gizem Bilgin Aytaç
12. Latin Amerika'da 'Sağcı Popülizm' Dalgası – Mirlind Behluli
13. Latin Amerika Sinemasında Karşıtlıklar – Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Ziya Gökçek
14. Latin Amerika'da Diktatör(lük) Romanlarının İncelenmesi – Dr. Neslihan Kadıköylü
15. Sessizden Çevrilen Film: Kuzey Üçgeninde Şiddet ve Hukuksuzluk – Çağla Vural
16. Çevresel Yönetişim: Çevre Sorunları, BM ve Amazon Ormanları – Elif Yıldız
17. Latin Amerika ve Karayipler'de Siber Güvenlik Politikaları – Sevda Korhan
18. LAK Ülkelerinde Venezuelalı Mülteci Krizi – Prof. Dr. Lilian Maria Tonella Tüzün
19. Meksika'nın Turco Göçmenleri – Arş. Gör. Dr. Ayşe Yarar
20. Latin Amerika'da Uyuşturucu, Ticareti ve Trafiğinin Sosyolojisi – Arş. Gör. Onur Ağkaya
22. Futbol ve Latin Amerika: Gol Atmaktan Daha Fazlası – Doç. Dr. Yiğit Anıl Güzelipek
23. LAK Ekonomileri: Ülke ve Sektör Analizleri – Doç. Dr. İsmail Ermağan - Mustafa Gök
24. Latin Amerika'da Ulusal İnovasyon Sistemleri – Dr. Furkan Börü
25. Latin Amerika ve Karayipler'de Küresel Değer Zincirlerinin Analizi – Doç. Dr. Emine Tahsin
26. Güney Ortak Pazarı (Mercosur): Kökenler, Bütünleşme ve Gelecek - Doç. Dr. Segâh Tekin
27. Yeni Nesil Ticaret Anlaşmaları: NAFTA'nın Güncellenmesi – Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Kaplan
28. Latin Amerika Ülkelerinde Mutluluk – Doç. Dr. Özge Gökdemir
29. Kaderle Dans Kitap İncelemesi – Özgür Tepe
Ahmet Sapmaz, Alptekin Molla, Ariel González Levaggi, Bilal Nergiz, Burak Şakir Şeker, Ceren Uysal Oğuz, Cihan Kazancıoğlu, Doğan Şafak Polat, E. Nur Sezek, Emine Kılıçaslan, Gabriel Enrique Sánchez Ramirez, Gökhan Alptekin, Haşim Türker, Hüseyin Çelik, Hüseyin Çoban, Kıvanç Sağır, Kübra Deren Tüdeş, María Agustina Coloma, María Fernanda Sanzón-Maya, Mesut Özel, Samet Yılmaz, Segâh Tekin, Tuba Taşlıcalı Koç Latin Amerika; 21'inci yüzyılda stratejik ilginin, ekonomik fırsatların ve jeopolitik dinamiklerin odak noktası olmaya devam etmektedir. Bu coğrafya; ticaret ve yatırım, çevre koruma, sosyal kalkınma ve teknolojik yenilik alanlarında önemli gelişim sürecindedir. Bu sebeple bölge; büyüme, dönüşüm ve küresel liderlik açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bu açıdan bahse konu kıtanın küresel aktörler için bir rekabet alanı olduğu aşikardır. Kitabımız, Latin Amerika'nın karşı karşıya olduğu fırsatlar ve zorluklar konusunda zengin analizler içermektedir. Değişen çağın şartları çerçevesinde bölgenin geleceğini şekillendirecek iş birliği olanakları ile bunların karşısında yer alan toplumsal, politik ve ekonomik sorunlar vurgulanmaktadır. Bu kapsamda çalışmanın amacı; bölgeyi disiplinler arası bir yaklaşımla incelemek, genel bir bakış açısı sunmak ve stratejik öngörüler oluşturmaktır. Yayının, bilim alanına ve toplumsal sorunlara yararlı olmasını dileriz.

Canan Kışlalıoğlu 21. yüzyıl sosyalizmi, Heinz Dieterich tarafından formüle edilen ve ilk olarak Venezuela’da Hugo Chavez tarafından uygulamaya konulan bir sistemdir. Venezuela’nın ardından Ekvador ve Bolivya da bu sosyalizm modelini uygulamaya koymuş; sistem, kıtada sömürgecilik döneminin, bunu takiben de neoliberal politikaların ortaya çıkardığı eşitsizliklerle mücadelenin taşıyıcısı olarak benimsenmiştir. Bu kitap, kıtada yaşanan gelişmeleri ve bunların etkilerini sömürgecilik döneminden başlayarak günümüze kadar ele almakta; Venezuela, Bolivya ve Ekvador özelinde 21. yüzyıl sosyalizminin seçenek hâline gelip gelmediğini, toplumları değiştirebilme kapasitesini ve neoliberalizm karşısında bir alternatif olma sürecini incelemektedir.
İhsan Konak Kültürel çoğulculuk ve çeşitlilik günümüz toplumlarında âdeta bir norm hâline gelirken kültürel aidiyetler ön plana çıkmakta ve buna ilişkin hak talepleri yaygın bir sorun olarak gözlemlenmektedir. Kültürel farkındalığın ve kimlik arayışlarının arttığı bu süreç, sadece Batılı devletleri değil tüm dünya ülkelerini, yoğunluğu farklı olsa bile etkilemektedir. Her geçen gün daha fazla çokkültürlü hâle gelen çağdaş toplumlar, kültürel hak talepleri ile karşılaşmaktadır. Kültürel çeşitlilik tarihsel süreç içerisinde sürekli var olmuşsa da çokkültürlülüğe ilişkin hak talepleri yeni bir durumu işaret etmektedir. Farklı kültürel, etnik, dinî ve cinsel kimliklere sahip birey ve gruplar farklılıklarının tanınmasını, farklılıklarına saygı gösterilmesini ve kamusal destek talep etmektedirler. Bu bağlamda çokkültürlülük, kültürel farklılıkların tanınması ve farklılıklardan kaynaklı sorunların çözümü iddiası taşır. İşte bu kitapta, çokkültürlülüğün teorik arka planı ortaya konularak çokkültürlülük şemsiyesi altında yürütülen tartışmalar ele alınmıştır. Bu çerçevede çokkültürlülüğün nasıl bir siyasi yansıması olabileceği üzerine önemli eserler veren ve sırasıyla liberal ve komüniteryan çokkültürlülüğün temsilcileri sayılan Will Kymlicka ve Charles Taylor'ın çokkültürlülük üzerine görüşleri tek tek ele alınıp incelenmiştir. Uygulama açısından da çokkültürcü politikalar bağlamında liberal ve cemaatçi modeller ABD ve Kanada örnekleri özelinde ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulmuştur. Farklılıkların ve çokkültürlülüğe ilişkin taleplerin yoğun olarak yaşandığı Kuzey Amerika coğrafyasından bu iki örnek, Kymlicka ve Taylor'ın çokkültürcü görüşleri çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Merve Demir Modern Batı kültürünün demokrasi, insan hakları, eşitlik gibi önde gelen kavramlarının siyasal olarak en üst seviyesine çıktığı iddia edilen Amerika Birleşik Devletleri gibi bir ülkedeki ırkçı uygulamalara karşı sembol olmuş bir olay üzerinden bu kitapta ele alınmaya çalışılan sivil itaatsizlik kavramı, yine Batı kültürünün tarihsel süreçte tecrübe ettiği sebep ve sonuçların bir neticesidir.
Nasıl ki Sosyoloji, Batı'nın kendini tanımak için geliştirdiği bir bilim dalı ise ve “sosyolojik bakış” eyleminde kaçınılmaz bir Batı bakış açısı varsa, sivil itaatsizliğin Antik Yunan'da adı konmamış olarak başlayan hikâyesi yine temelinde bu medeniyeti barındıran Batı'da devam etmektedir. Bu yüzden kullanılan kaynakların ve bu kaynakların sahiplerinin öncelikli hedefleri, kendi toplumları ve kendi yöneticileridir.
Sosyoloji'de yapılan en büyük hatayı burada fark etmeden tekrarlayıp, bu kaynaklardaki iddiaların küresel bir geçerliliği olduğunu iddia edersek, her şeyden önce bu kitabın yazıldığı dil olan Türkçe'nin yaşadığı kültüre ve töreye büyük bir haksızlık etmiş oluruz. Her kültürün ve bu kültüre mensup toplulukların kendilerine özel şartları olduğunu ve bu şartların da zamanın değişkenliğinden etkilendiğinin altını çizmek gerekmektedir.
Dr. Can Ceylân - Editör
Kıymet YAVUZASLAN "Soğuk Savaş döneminde; küresel rakiplerine karşı son derece tutarlı bir strateji belirleyerek başarıya ulaşan ABD, 21. yüzyılın küresel güçleri karşısında aynı tutarlılığı sergilememiş ve her açıdan küresel bir güç olarak tamamladığı 20. yüzyılın ardından Amerikan hegemonyasının 21. yüzyıldaki mevcudiyeti konusunda son dönemde pek çok tartışma gündeme gelmiştir. Özellikle 2008 küresel ekonomik krizinden sonra güç dengelerinde yaşanan değişimlerin ve bunun sonuçlarının öngörülebilmesi gittikçe zorlaşırken, hegemonya kuramının, bu sorunsalı en iyi şekilde açıklayabilecek ve çözümleyebilecek kuramsal yaklaşımlardan biri olduğu savından hareket eden bu çalışma, Amerikan hegemonyasının, tarihsel arka planını, kaynaklarını, dayanaklarını ortaya koyarken 21. yüzyıldaki durumunu analitik bir bakış açısıyla değerlendirme düşüncesinden doğmuştur.
21. yüzyılda küreselleşme ve bilişim alanındaki gelişmelerin de etkisiyle önceden tahmin edilemeyen sonuçların ortaya çıkması, Amerikan hegemonyasının dünü ve bugününün analizinin tarihsel ve teorik bir bakış açısı ile yorumlanmasının yanı sıra, farklı bir perspektifin de geliştirilmesini gerektirmiştir. Etkili stratejiler oluşturmaya ve elde edilen sonuçları değerlendirerek kontrol etmeye yönelik kararlar almak için kullanılan bir stratejik yönetim analiz yöntemi olarak; SWOT (Strengths, Weaknesses, Opportunities, Threats) analizinin, Amerikan hegemonyasının geleceğinin analizi için kullanılması ile 21. yüzyıldaki durumuna ilişkin öngörülerin ötesine geçilmiştir. Elinizdeki bu kitapta Amerikan hegemonyasının akıbetinin ne olacağına dair yapılan diğer çalışmalardan farklı olarak stratejik yönetim penceresinden bakılmış ve 21. yüzyıl Amerikan hegemonyasının anlık fotoğrafı çekilmiştir."
Hatice Çelik, Merve Karacaer Ulusoy Venezuela, Latin Amerika coğrafyasının gerek siyasi tarih açısından gerekse sahip olduğu enerji kaynakları ile ilişkili olarak geçirdiği ekonomik dönüşüm açısından en dikkat çekici ülkelerinden biri olagelmiştir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nin arka bahçesi olarak tanımladığı Latin Amerika bölgesindeki duruşu, özellikle son yıllarda ilişkilerin seyrini doğrudan etkilemiştir. Bilhassa ekonomik ambargolar ve yaptırımlar üzerinden sistemsel bir sıkışmaya maruz bırakılan Venezuela, uluslararası akademik camianın yakından takip ettiği bir ülkedir. Ancak Türkiye'de bu alanda önemli bir literatür boşluğu dikkat çekmektedir. Hem Türkiye kamuoyunda Venezuela'ya dair bilinirliği artırmak hem de Venezuela'nın son yıllarda yaşadığı ekonomik ve siyasi baskıları daha fazla duyurmak adına böyle bir çalışmanın yapılması ihtiyaç olarak görülmüştür. Bu vesile ile bir araya gelen değerli akademisyenlerin ve yazarların çalışmalarından oluşan bu kitap, aynı zamanda Türkiye ile Venezuela arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 70. yılı için de bir kutlama vesilesi olarak düşünülmüştür. Uluslararası ilişkiler, ekonomi ve finans perspektiflerinden Venezuela'yı değerlendiren bu eserin, alanda çalışmayı düşünen araştırmacılara ve Venezuela'ya merak duyan herkese fayda sağlamasını temenni ederiz.