Almanca \ 1-1
Gürsel Aytaç Alman dilinde eser veren edebiyatların; Federal Alman, Demokratik Alman, Avusturya ve İsviçre edebiyatlarının önemli temsilcileri ve eserleriyle ele alındığı çalışmada, pluralist edebiyat tarihi metoduyla akımları, yazarları ve eserleri, tarihi, felsefi, sosyolojik, kültürel etmenlerin bileşkesi halinde yorumlanarak tanıtılmaya çalışılmıştır. Üniversitelerimizin Alman dili ve edebiyatı öğrencilerinden başka edebiyat meraklılarına da faydalı olacaktır.
Vedat M. İNCE Turizm dünyasında yaygın olarak kullanılan ortak yabancı dillerden birisi de Almancadır. Bu nedenle, ülkemizde turizm sektöründe Almanca bilmek bir ayrıcalık konumundadır. Bu kitap, turizm sektöründe çalışacak kişilerin Almancayı daha verimli kullanabilmesi amacıyla hazırlanmıştır. 12 üniteden oluşan bu kitap, A1 yani “Anfänger” düzeyinden başlamaktadır. Konular, sektörün beklentilerine hitap ettiği gibi İKMEP (İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla Geliştirilmesi Projesi) içeriklerini de kapsamaktadır.
Muğla Üniversitesi Milas Sıtkı Koçman MYO'daki 10 yıllık ders deneyimlerimize göre şekillendirdiğimiz bu kitabın en önemli özellikleri şunlardır:
1. Ağırlık noktasını konuşma kalıpları, kelime hazinesi ve temel diyaloglar oluşturmaktadır.
2. Görselleri hem sınıf içinde hem sınıf dışındaki faaliyetlerde öğretim elemanına ve öğrencilere yardımcı olacak ve yükünü hafifletecek niteliktedir.
3. Konu anlatımları ve yönergeler Türkçe açıklamalarla birlikte verilmiştir.
4. Kelime hazinesi, Almanca konuşan bir turist karşısında ihtiyacı karşılayacak zenginliktedir.
5. Dil bilgisinin ağır konuları yerine daha temel konulara yer verilmiş, detaya girilmemiştir.
Turizm branşında eğitim veren fakülte, meslek okulu ve meslek yüksekokullarındaki Almanca derslerinde kullanılabilecek olan bu ders kitabıyla amacımız, öğrencilerimize ihtiyaç duyacakları konuşma kalıpları, kelime hazinesi ve dil bilgisi becerilerini kazandırmaktır.
Bir başka amacımız da yabancı dil öğrenmenin bir kabus değil, ehil eğitimciler, istekli öğrenciler ve uygun ders kitabıyla bir eğlence olabildiğini göstermektir.
Onur Kemal Bazarkaya Edebiyat kuramları, okuduğumuz bir yapıtı farklı bakış açılarından değerlendirmemizi özendiren merceklere benzer. Her bir merceğe göre yapıt, estetik deney yapmaya davet eden bir sanat eseri, beklenmedik dinamikler içeren bir gösterge ağı, sistemin güç dengelerini yansıtan bir olgu, kültüre ışık tutan bir belge ya da toplumun alt kesimlerine, dahası çevre ve hayvanlara ses veren bir araca dönüşür. Ne var ki edebiyat kuramlarının okuma ve yorum süreçleri böylesine belirleyici olmasına karşın bu alanda var olan Türkçe yayınlar, Marksist görüşlerin ağır bastığı kitapların çevirileri, çok eski ve/veya açıklama ve örneklendirmede eksik kalan çalışmalardan oluşmakta, ayrıca bunların hiçbiri var olan kuramsal çeşitliliği yeterince karşılamamaktadır. Okurun ilgisine sunulan bu kitap, sözü edilen bu gereksinimleri gidermeyi amaçlamaktadır. Kitapta; hermenötikten insan-hayvan çalışmalarına, yapısalcılıktan ekoeleştiriye yani en eskisinden en yenisine kadar hemen hemen tüm kuramlar ele alınmaktadır. Aynı zamanda sistem kuramı, edebî alan kuramı, bilişsel yazın ve erkek çalışmaları gibi Türkiye akademi topluluğunda daha hiç bilinmeyen kuramlar da tanıtılmaktadır. Bununla birlikte postyapısalcılık, postkolonyal çalışmalar ve medya araştırmaları gibi başlıklar hakkında Türkiye'de tek tük paylaşılan bilgiler derinleştirilmektedir. Öğreticiliğin çok önemli rolü olan kitabımızda, kilit kavramlar ayrıca açıklanmakta ve her ana bölümün sonunda ayrıntılı bir örnek çözümleme yapılmaktadır. Dolayısıyla bu çalışma (herhangi bir eğitim kurumuna bağlı olmayan edebiyat severlerin yanı sıra) özellikle edebiyat öğrencilerinin ve edebiyat araştırmacılarının yararlanabileceği bir ders ve el kitabı niteliğindedir.
Vedat Martin İNCE Günümüzde, dünyada yaygın olarak kullanılan ortak yabancı dillerden birisi de Almancadır. Türkiye’ye her yıl milyonlarca Alman veya yabancı dili Almanca olan turist gelmektedir. Bu nedenle, ülkemizde Almanca bilmek bir ayrıcalık konumundadır; ancak buna rağmen bu ihtiyacın karşılanabileceği eğitim kurumlarında, yerli imkânlar ile üretilmiş eğitim malzemesi yok denecek kadar az ve olanlar da temel iletişim amacıyla kullanılmasını öğretmek açısından çok yetersizdir. İşte bu nedenle “Eisberg” adlı kitap hazırlanmıştır.
1. Kitabın ağırlık noktasını konuşma kalıpları, kelime hazinesi ve temel diyaloglar oluşturmaktadır. Bunların yanında dil bilgisi de ihmal edilmemiştir.
2. Görsel malzemeler hem sınıf içinde hem sınıf dışındaki faaliyetlerde öğretim elemanlarına ve öğrencilere yardımcı olacak ve onların yükünü hafifletecektir.
3. Konu anlatımları ve yönergeler, Türkçe açıklamalarla birlikte verilmiştir.
4. Kelime hazinesi, temel ihtiyacı karşılayacak kelimelerden oluşmaktadır.
5. Dil bilgisinin ağır konuları yerine, daha temel konulara yer verilmiş; detaya girilmemiştir.
Hasan Sebuktekin Alanında en kapsamcı çalışma denilebilecek bu eser, Almanca ve Türkçe’deki gerçek ve rivayet zamanları, edebi metinler içinde güncel biçimleriyle, tümden gelim yöntem, bilimsel veri ve kaynaklara, gözlem, bilgi ve deneyimlere dayalı olarak, özellikle bu konudaki zıtlıkları ortaya çıkarmak üzere incelemek ve sistematik bir düzene sokmak amacındadır. Bunun yanında kiplerin üslup ve felsefi boyutları da titizlikle ele alınmıştır.
Müjdat Kayayerli YÖKDİL, YDS, YKS, yurtdışı eğitim, banka ve yeterlilik sınavlarına (Almanca) girecek adaylar ile Almanca Öğretmenliği ve Alman Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencileri için hazırlanmış gramer ve çeviri kaynağı olan bu kitapta;
• Türkçe açıklamalı Almanca gramer kuralları,
• Çeviri yapmaya yönelik Almanca cümle çeşitleri,
• Almancadaki fiiller ve zamanların kullanılışı,
• Örneklerle açıklanmış Almanca gramer yapısı,
• Almanca-Türkçe, Türkçe-Almanca cümle alıştırmaları,
• Testler, sınavlar ve alıştırmalarla Türkçe-Almanca karşılaştırmalı cümle yapıları,
• Cümlelerin sıralanışı ile sistematik cümle öğretimi,
• Bağlaçların Türkçe karşılıkları ve yan cümleler,
• Almanca-Türkçe sözlük kullanımı ile dilbilim ve dilbilgisi terimler sözlüğü yer almaktadır.
Gülrû Bayraktar Edebiyat tarihi boyunca kaleme alınmış eserleri bütün incelikleriyle anlama isteği, edebiyatseverlerin ortak emelidir. Anlamanın yolu, eldeki eserin ilk örneğini (arketipini) bilmekten, tanımaktan geçer. Edebiyat tarihi içerisinde zamanda ne kadar geriye gidebilirsek günümüz eserlerinin ilk örnekleriyle karşılaşmamız o kadar mümkündür. Çoğu zaman dünya klasiği olarak kabul görmüş olan edebî eserlerin, bu ilk örneklerin mükemmel birer sanatsal harmanı olduğunu görebiliriz. Eğer Alman Edebiyatının klasiklerini yani Goethe, Schiller, Hesse, Brecht veya Schneider gibi isimlerin eserlerini, doğru çözümlemek veya idrak etmek istiyorsak beslendikleri öz kaynağa yolculuk etmeliyiz. Beslendikleri öz kaynak çoğunlukla Alman Orta Çağ Edebiyatının ilk yazılı örneklerine dayanmaktadır. Arzumuz o ki bu kitapla Alman Orta Çağ Edebiyatının bazı öncüleri, ortaya koydukları edebî eserlerle tanınsın ve çözümlenebilsin.